GÜNDEM - 02 Temmuz 2024 Salı 14:17

VEDAŞ, Van YYÜ ile işbirliği protokolü imzaladı”

A
A
A
VEDAŞ, Van YYÜ ile işbirliği protokolü imzaladı”

Vangölü Elektrik Dağıtım A.Ş. (VEDAŞ) ile Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) arasında üniversite-özel sektör güç birliğinin sağlanması amacıyla protokol imzalandı.


Hizmet kalitesini artırarak tüketici memnuniyetini sağlamak için çalışmalarını sürdüren VEDAŞ, ülkemizin köklü üniversiteleri arasında yer alan Van YYÜ ile protokol imzalayarak sürdürülebilir projeler üretmeyi hedefliyor. Van YYÜ Mühendislik Fakültesinde düzenlenen imza töreni sırasında açıklama yapan Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Remzi Tuntaş, “Özel sektörün dinamizmi ile üniversitemizin akademik birikimini birleştireceğimiz ve sonuçta da hem öğrencilerimizin hem de elektrik sektörünün kazanım sağlayacağını düşündüğümüz önemli bir protokole imza attık. Bugüne kadar VEDAŞ ile birlikte bazı projelerde paydaş olmuştuk. Bundan sonraki süreçte kentimize, ülkemize ve öğrencilerimize fayda sağlayacak çok daha başarılı projeleri hayata geçireceğiz” dedi.


Paydaş ilişkilerinin güçlendirilmesini önemsediklerini ifade eden VEDAŞ Şirket Müdürü Fatih Talay ise “AR-GE işbirliği, işe alım, proje geliştirme, staj, sosyal sorumluluk, çalışanlarımızın lisansüstü eğitimlerine destek gibi birçok başlıkta üniversiteyle işbirliği yapacağımız bir protokol imzaladık. Şirketimizin yenilikçi ve teknoloji odaklı dönüşümüne akademik destek sağlayacağımız, öğrencilerimize özel sektör pratiklerini aktaracağımız, istihdama ve mesleki gelişime katkı sunacağımız protokolümüzün hayırlı olmasını diliyorum. Dekanımıza ve akademik kadrosuna bizlere gösterdiği teveccüh nedeniyle de teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu.


Van YYÜ ile VEDAŞ arasında gerçekleşen işbirliği protokolünün imza törenine; Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Remzi Tuntaş, VEDAŞ Şirket Müdürü Fatih Talay, Mühendislik Fakültesi Dekan yardımcıları Doç. Dr. Raciye Meral ve Dr. Öğretim Üyesi Burak Refik Taymuş, Elektrik Elektronik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özkan Atan, VEDAŞ Van İl Müdürü Abdulmelik Özsoy ve VEDAŞ Kurumsal İletişim Müdürü Ercan Kısacık katıldı.



VEDAŞ, Van YYÜ ile işbirliği protokolü imzaladı”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Ayşe Özgecan Usta’nın ölümüyle ilgili davada aile, bilirkişi raporuna itiraz etti Zonguldak’ta 28 yaşındaki Ayşe Özgecan Usta’nın 3 yıl önce 8. kattaki dairenin terasından düşerek hayatını kaybettiği olayda aile, bilirkişi raporuna itiraz etti. Mahkeme ise yeni bilirkişi raporu alınmasını reddederken Cumhuriyet Savcısı’nın mütalaa hazırlaması için duruşmayı ileri tarihe erteledi. Zonguldak’ta 3 yıl önce İncivez Mahallesi’nde Ayşe Özgecan Usta (28) 8. kattaki binanın teras katından düşerek hayatını kaybetti. Olayın ardından erkek arkadaşı Bartu C.A. ‘taksirle ölüme neden olma ve kişiyi hürriyetten yoksun bırakma’ suçlarından yargılanmaya başladı. Tutuksuz yargılanan Bartu C.A., 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya katılmadı. Özgecan Usta’nın babası Kenan Usta ile taraf avukatlarının katıldığı duruşmada, Usta ailesi bilirkişi raporuna itiraz etti. Duruşmada, tutuksuz yargılanan Bartu C.A.’nın haftada bir imza şeklindeki adli kontrol tedbirinin celse arasında kaldırıldığı görüldü. Bilirkişi raporuna itiraz: "İntihar edecek kişi yüzünü balkona değil, boşluğa bakardı" Baba Kenan Usta’nın avukatı, bilirkişi raporunda yapılan tespiti kabul etmediklerini belirterek, “Yaptığımız keşifte de görüldüğü üzere, Özgecan’ın korkuluktan 5 santimetre aşağıdaki mermer dışında tutunacak bir yer yok. Salonda kavga edip balkona çıkıyorlar. Ağlama seslerini komşular uzunca süre duyduğunu söylüyor. Özgecan’ın başka bir arbedeye maruz kaldığı tırnak içindeki deri örneklerinden de anlaşılıyor. Sanığın da vücudunda tırnak izleri var. Görgü tanıkları da Özgecan’ın yüzünün balkona baktığını söylüyor. İntihar edecek kişi yüzünü balkona değil, boşluğa bakardı. Önemli olan tutup tutamayacağı değil, o noktaya nasıl geldiğidir” dedi. "Kaç bayram ben kızımın yanına gidiyorum" Kızının her bayram elini öpmeye gittiğini ancak hayatını kaybetmesinden sonra kendisinin kızının mezarına gittiğini anlatan baba Kenan Usta, "Bu bayram değil kaç bayram ben kızımın elini öpmeye gidiyorum. Kızım telefonunu kırmaz. Telefonunu kırıp poşetin içine koyup yatağın içine sıkıştırmaz. Kızımın telefonunu kırdığına kimse inandıramaz bana, çünkü bu tür şeylere çok önem verirdi. İlk gün bulunamadı, ikinci gün niye bulundu? Bu işler olaya vakıf kişiler tarafından yapılmamıştır. (Sanık) Kızımı neden eve kilitledi? Amacı neydi? Bir arbede kavga var. Bilirkişi raporuna da itirazım var. Fizik profesörü, korkuluk borusunun kalınlığını, tutup tutamayacağını hesaplamamış. Ben de olay yerinde boruyu tuttum ama kavrayamadım. Hiç kimse kendini atmak için borulardan tutup atmıyor" şeklinde konuştu. Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Avukatı: "Bilirkişi raporunu kabul etmiyoruz" Duruşmada hazır bulunan Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü avukatı ise söz konusu bilirkişi raporunun fiziksel değerlendirmeden ibaret olduğunu; olay anı ve psikolojisine yer verilmediğini belirterek şu ifadelere yer verdi: "Bilirkişi raporunda aleyhe olan hususları kabul etmiyoruz. Söz konusu bilirkişi raporu fiziksel değerlendirmeden ibaret olup, olay anı ve psikolojisine yer vermemiştir. Sanığın bir süre sonra çıkıp da sarkan birini kurtarma çabasına girdiğine inanmıyoruz. Şikayetçiyiz, cezalandırılmasını talep ediyoruz. Uzun süre ilaç kullanan ve olay anında alkollü birinin sözlerine itibar etmeyerek, daha sonra kurtarma çabasına girmesini kabul etmiyoruz." Sanık avukatları: "Müvekkilimizin beraatini talep ederiz" Sanık avukatları ise bilirkişi raporunda Bartu C.A.’nın olayla ilgili sorumluluğunun olmadığına yönelik duruma dikkat çekerek, "Müvekkilimizin olayla ilgili sorumluluğu olmadığı raporda yer alıyor. Katılan taraf her ne kadar evin kapısının kilitlendiğini, evden çıkmasına izin verilmediğini iddia etse de dosya içerisinde böyle bir beyan yok. Müvekkilin üstüne atılı her iki suç yönünden suç vasıfları oluşmamıştır, beraatini talep ederiz” şeklinde konuştular. Duruşma 5 Eylül’e ertelendi Mahkeme, bilirkişi raporunun içeriği ve önceki raporları bir arada değerlendirerek, yan delillerle desteklenmesi gereken adli tahkikata dayalı hususlar kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirtti ve yeniden rapor alınması talebini reddetti. İddia makamına mütalaa için süre verilmesine karar veren mahkeme, duruşmayı 5 Eylül saat 10.00’a erteledi.
Samsun Başkan Kurnaz: “İlkadım’da kentsel dönüşüm önceliğimizdir” Meclis toplantısında konuşan İlkadım Belediye Başkanı İhsan Kurnaz, “İlkadım’da kentsel dönüşüm sadece seçim döneminde verilmiş bir vaat değil, önceliğimizdir” dedi. İlkadım Belediye Meclisi Temmuz Ayı Kapanış Toplantısı, İlkadım Belediye Meclis Salonunda gerçekleştirildi. İlkadım Belediye Başkanı İhsan Kurnaz başkanlığında gerçekleştirilen toplantıda, Temmuz ayı açılış toplantısında komisyonlara gönderilen gündem maddeleri görüşülerek karara bağlandı. “Hepimizin sorumluluğu var” İlkadım’da kentsel dönüşümün yapılabilmesi için tüm imkanları seferber ettiklerini söyleyen İlkadım Belediye Başkanı İhsan Kurnaz, “İlçemizdeki 11 mahallede dönüşüme ihtiyaç duyan evler ve yapılar var. TOKİ başkanımız Samsun’a geldiğinde bu mahallelerde çalışmalar yaptık. Hastane, Kökçüoğlu, Zeytinlik, Anadolu ve Kadıköy mahallelerini sokak sokak gezdik. Tasarruf tedbirleri nedeniyle birçok iş kısıtlanıyor. Ama kentsel dönüşüm ile ilgili bir kısıtlamaya gidilmeyecek. İlkadım’da kentsel dönüşüm ile ilgili olarak yakın bir zamanda bakanlığımız ve Samsun Büyükşehir Belediyemizin öncülüğünde bir çalışma yapılacak. Rezerv alanlarımız ile ilgili yerler, büyükşehir belediyemize devredilecek. Kentsel dönüşüm bu dönemde de yapılmazsa, uzun süreler bunu gerçekleştirmek mümkün olmayabilir. O nedenle İlkadım’da kentsel dönüşüm, sadece seçim döneminde verilmiş bir vaat değil önceliğimizdir. Başkan ve meclis üyeleri olarak hepimizin sorumluluğu var. Bizler de dönüşüme ihtiyaç duyan, ömrünü tamamlamış yapıların dönüşümünü sağlamak ve bu sorunu çözmek için tüm imkanlarımızı seferber ettik. Merkezi hükümetimizle de sürekli iletişim halindeyiz. İnşallah bu seneden başlayarak önümüzdeki süreçte kentsel dönüşüm çalışmalarına başlayacağız” diye konuştu.
Şanlıurfa CHP’li vekilin il müftüsüne tavrı tepkilere neden oldu CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal’ın önceki gün aracını durdurup içinden indirdiği il müftüsüne tavrı diyanet camiasının tepkisine neden oldu. Tanal’ın tavrının nezaketsizce olduğunu belirten Diyanet-Sen Şanlıurfa İl Temsilcisi Mehmet Hadi Gündüz, şehrin sorunlarıyla ilgili bir derdi varsa depremde yıkılan cami ve Kuran kurslarıyla ilgili bir çalışma yapması tavsiyesinde bulundu. CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, mahalle gezisi sırasında resmi plakalı bir aracı durdurdu. Aracın içerisindeki kişinin İl Müftüsü Ramazan Tolan olduğunu gören Tanal, araçtan indirip mahallenin neden kötü durumda olduğunu sordu. Müftünün yeni yapılan bir camiyi denetlemeye gittiğini söylemesi üzerine ikili arasında ilginç görüntüler ortaya çıktı. Kurum aracına binen müftü bölgeden uzaklaşırken Tanal ise bu görüntüleri sosyal medyadan paylaştı. Diyanet-Sen’den tepki Tartışmalara neden olan görüntüler her kesimden insanın tepkisene neden oldu. Milletvekilinin nezaketsizce bir davranış sergilediğini söyleyen Diyanet-Sen Şanlıurfa İl Temsilcisi Mehmet Hadi Gündüz, “Maalesef bizim tasvip etmediğimiz bir olan cereyan etti. Milletvekilimizin il müftümüze karşı yapmış olduğu tavır hoş karşılanmayacak bir tavır. Dolayısıyla bunu tasvip etmemiz mümkün değil, hele Şanlıurfa gibi büyük bir şehrin il müftüsüne. Sonuçta il müftüsü bir dini camiayı temsil ediyor ve bu dini camiayı temsil eden bir şahsa karşı onu hiç ilgilendirmeyen konularla ilgili böyle bir tavır sergilemesi hiç hoş değil. Biz vekilimizden şunu beklerdik. İlk andan itibaren müftümüze karşı bir saygı beklerdik. Müftümüzün halini hatırını sorup öyle göndermesini beklerdik ancak çok nezaketsiz bir davranış. Vekilin aracın içerisine kadar müdahale etmesi, araçtan indirmesi, onu hiç ilgilendirmeyen konularda soru sorması hiç hoş karşılanmayacak bir tavır” dedi. Mahmut Tanal’ın tavrının tüm Türkiye’de tepkiyle karşılandığını söyleyen Gündüz, “Bu Şanlıurfamızda da, tüm Türkiye genelinde ciddi bir tepki oluşturdu. Biz vekilimizden şunu beklerdik. Eğer gerçekten bu şehrin sorunlarıyla ilgili bir derdi varsa, camilerle ilgili bir derdi varsa ben şunu kendine tavsiye ederim. Depremde yıkılan bir sürü camimiz var, Kuran kurslarımız var, bunlarla ilgili bir çalışma yapsın, kendisini destekleyelim. İmam hatip arkadaşlarımızın görev yapamayacak derecede çok kötü lojmanları var. Vekilimiz bunlarla ilgili bir girişimde bulunsun, kendisini destekleyelim. Özellikle vekilimizden şunu bekleriz. Buradan sizin aracılığınız bir çağrıda da bulunmak istiyorum. Eğer gerçekten ciddi manada bir eylem yapmak istiyorsanız, ses getirmesini istiyorsanız bu gün Gazze’de binlerce kardeşimiz şehit edilmekte, evlatlarımız orada katledilmekte. Buyursun İsrail mallarını satan yerleri boykot etsin, ben Şanlıurfa Diyanet-Sen Başkanı olarak, bütün üyelerimle birlikte kendisini desteklemeye, kendisini alkışlamaya hazırım. Buyurun, bu tür sorunlarımız var, bunlara destek olalım ama bu tür girişimlerle bu tür insanları rencide edici, dini camiayı zedeleyici girişimlerden kaçınsınlar. Umarım ki bu ilk ve son olur. Müftü ile oturup konuşuruz, bir yanlış anlama varsa düzeltiriz dedi ama bizim de kendisine şöyle dememiz lazım. Böyle bir şeye gerek kalmadan hata varsa buyurun sosyal medya aracılığıyla il müftümüze desin ki, hocam hata yaptım, yanlış anlaşılma oldu, sizlerden özür diliyorum. Biz vekilimizi il müftümüzden ve diyanette çalışan herkesten özür dilemeye davet ediyoruz” diye konuştu.
Ankara RTÜK, “Açık Radyo”nun yayın lisansını iptal etti Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’ndan yapılan açıklamada, "6112 sayılı Kanun’un 32’nci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan hüküm gereğince ’yayın lisansının iptaline’ karar verilmesi yönünde işlem tesis edilmesi mevzuat gereğidir" denildi. RTÜK "Açık Radyo" programına ilişkin yapılan toplantıda alınan kararları açıkladı. Açıklamada, “6112 sayılı ‘Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un ‘Yayın hizmeti ilkeleri’ başlıklı 8’inci maddesinin birinci fıkrasında, medya hizmet sağlayıcılarının, yayın hizmetlerini kamusal sorumluluk anlayışıyla bu fıkrada yer alan ilkelere uygun olarak sunarlar şeklinde hükme yer verilmiştir. Aynı fıkranın (b) bendinde ise, yayın hizmetlerinin ‘Irk, dil, din, cinsiyet, sınıf, bölge ve mezhep farkı gözeterek toplumu kin ve düşmanlığa tahrik edemez veya toplumda nefret duyguları oluşturamaz’ hükmü düzenlenmiştir” ifadesi kullanıldı. Alınan kararın devamı şu şekilde: “Açık Radyo hakkında 6112 sayılı Kanun’un 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin ihlali nedeniyle aynı Kanunun 32’nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, ‘idari para cezası’ ile ayrıca Üst Kurul kararı uyarınca Kanun’un 32’nci maddesinin birinci fıkrasına göre idari tedbir olarak, ihlale konu program yayınının 10, 11, 12, 13, 14 Haziran 2024 tarihlerinde Saat 08:00’de olmak üzere takdiren ‘5 kez durdurulmasına’ karar verilmiştir. Yaptırım kararının kuruluşa tebliğ edildiği üst yazıda ayrıca 6112 sayılı Kanun’un 32’nci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan ‘Programlarının yayını veya yayınları süreli durdurulan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yaptırım kararının tebliğine rağmen kararın gereklerine aykırı olarak yayınlarına devam etmesi halinde yayın lisansının iptaline karar verilir" hükmü uyarınca işlem tesis edileceği de 31.05.2024 tarihli ve 80395 sayılı yazımız ile bildirilmiştir.” Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Bilindiği üzere, 6112 sayılı Kanun’un 32’nci maddesinin onuncu fıkrasında; ‘Bu madde hükümlerine göre Üst Kurul tarafından verilen uyarı ve idari yaptırım kararları, medya hizmet sağlayıcı kuruluşun Üst Kurula bildirdiği kayıtlı elektronik posta adresine tebliğ edilir. (Değişik ikinci cümle: 17/4/2017-KHK-690/61 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7077/51 md.) Üst Kurula bildirilen kayıtlı elektronik posta adresine tebligatın zorunlu bir sebeple yapılamaması halinde Üst Kurula bildirilen adrese yapılan bildirim tebligat yerine geçer’ hükmü yer almaktadır. Diğer yandan, 6112 sayılı Kanun’un ‘Tebligat ve yetkili mahkemeler’ başlıklı 47’nci maddesinin birinci fıkrasına göre; ‘Bu Kanun gereğince yapılacak tebligat hakkında 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümleri uygulanır’ hükmü düzenlenmiştir. 7201 sayılı ‘Tebligat Kanunu’nun ‘Elektronik Tebligat’ başlıklı 7/a maddesi uyarınca; ‘Elektronik yolla tebligat, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır. Bu Kanun uyarınca yapılan elektronik tebligat işlemleri, Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi tarafından kurulan ve işletilen Ulusal Elektronik Tebligat Sistemi üzerinden yürütülür. Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi, sistemin güvenliğini ve bu sistemde kayıtlı verilerin muhafazasını sağlayacak her türlü tedbiri alır’ şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir. Ayrıca Elektronik Tebligat Yönetmeliğinin 9’uncu maddesinin altıncı fıkrasında; ‘Elektronik yolla tebligat, muhatabın elektronik tebligat adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır’ hükmü bulunmaktadır. Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler kapsamında değerlendirildiğinde ve özellikle ekte yer alan UETS delili uyarınca tebligatın 31.05.2024 tarihinde okunduğu dikkate alındığında bahse konu kuruluş hakkında 6112 sayılı Kanun’un 32’nci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan hüküm gereğince ‘yayın lisansının iptaline’ karar verilmesi yönünde işlem tesis edilmesi mevzuat gereğidir.”
Çorum Bölge halkı ölüm yoluna çözüm istiyor Çorum’un Kargı ilçesinde 10 yıl önce yapımına başlanılan yolun bir kısmının tamamlanmamış olması tepkiye neden olurken, birçok ölümlü kazanın yaşandığı Yeşilköy-Dereköy çıkışına ise dönel kavşak isteniyor. Çorum’un Kargı ilçesi batı çıkışından Yeşilköy, Dereköy çıkışına kadar olan yaklaşık 8 kilometrelik Sinop yolu bölge halkını endişelendiriyor. Birçok ölümlü ve hayati tehlikeli yaralanmalı trafik kazalarına neden olan yolda geçtiğimiz günlerde meydana gelen kazada Şakir Yağız isimli bir vatandaşın hayatını kaybetmesi bölge halkını derinden yaraladı. Benzer ölümlü kazaların yaşandığı yola trafik işaretleri, trafik lambası, dönel kavşak veya güvenlik kamerası gibi tedbirler alınmasını isteyen bölge halkı birkaç yıl önce de köylerinden bir teyzenin aynı yolda hayatını kaybettiğini belirtti. Bölgede yaşayan halkın çocuklarının yola çıkmasından ciddi anlamda endişe duydukları belirtilirken, konunun Çorum Milletvekillerine de ilettikleri öğrenildi. Kargı Dayanışma ve Kültür Derneği (KARDER) Başkanı Kadir İnkaya, Milletvekillerine iletilen ölüm yolu konusuna çözüm bulunmasını, 10 yıl önce yapımına başlanılan Sinop yolu başlangıcının tamamlanmayan kısmının da bitirilmesini bölge halkı olarak beklediklerini ifade etti. Sinop yolu başlangıcı olan Beygircioğlu köyü ile Kargı ilçesi arasında 10 kilometrelik çift yönlü yolun gidiş yönünün tamamlandığı, ancak geliş yönünde yaklaşık 5 kilometrelik kısmının yıllardır bitilmediğini ifade eden bölge halkı 10 yılı aşan süre içerisinde tabelanın eskidiğini dile getirerek duruma tepki gösterdi.