GÜNDEM - 04 Temmuz 2024 Perşembe 16:56

Başkan Erbaş’tan, ESOGÜ’de kütüphane açılışı

A
A
A
Başkan Erbaş’tan, ESOGÜ’de kütüphane açılışı

Eskişehir’e gelen Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Osmangazi Üniversitesi Diyanet Yayınları ve Diyanet Genç Ofisi’nin açılış programına katıldı.


Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, açılış programlarına ESOGÜ’de devam etti. Bu çerçevede, Diyanet Vakfı tarafından ESOGÜ kampüsü içerisine yaptırılan Osmangazi Üniversitesi Diyanet Yayınları ve Diyanet Genç Ofisi’nin açılışı gerçekleştirildi. Kitap satış hizmetlerinin verileceği ve konferans ile ders çalışılacak okuma salonlarının bulunduğu kütüphane dualar eşliğinde açıldı. Konuşmaların ardından kurdele kesimi yapılmasıyla kütüphanenin içerisini gezen beraberindeki heyetle gezen Başkan Erbaş, yetkililerden detaylı bilgi aldı. Öğrencilerle sohbet edip vatandaşlarla toplu fotoğraflar da çekinen Başkan Ali Erbaş, programın bitmesi sonrasında ESOGÜ’den ayrıldı.


Programa Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Vali Yardımcısı Salih Altun, ESOGÜ Rektörü Prof. Dr. Kamil Çolak ve bugün emekli olduğunu açıklayan Eskişehir İl Müftüsü Bekir Gerek’in yanı sıra çok sayıda protokol mensubu ile üniversite personeli katılım sağladı.



Başkan Erbaş’tan, ESOGÜ’de kütüphane açılışı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Köylerdeki ulaşım sorunu tarih oluyor Bursa’nın Yenişehir İlçesine bağlı kırsal mahallelerinde yaşanan ulaşım sorunu tarihe karışıyor. Yenişehir’e bağlı 61 kırsal mahallenin bazılarında yaşanan ulaşım sorunu, Yenişehir Belediye Başkanı Ercan Özel’in girişimiyle belirlenen gün ve saatlerde halkın isteği noktalardan geçerek ortadan kalkacak. Ulaşım sıkıntısının olduğu köylerde incelemelerde bulunan ve vatandaşlar ile bir araya gelen Yenişehir Belediye Başkanı Ercan Özel, "124 kilometre karelik bir alana sahip ilçemizdeki bütün her yer halkımız ve bizler için son derece kıymetlidir. Kırsal mahallelere toplu ulaşım getirebilmek için bir çalışma içine girdik. Daha önce büyükşehir meclisinde toplu ulaşım getirmek için önergeler vermiştik. Sonrasında 42 mahalle için çalışmalar başlatılmıştı. Şimdi bunu arttırmak için çalışma içine girdik. Halkımız bu sorunun çözümü için bizlere gelmişti” diye konuştu. Başkan Ercan Özel, “Yeni hizmete açılan Subaşı TOKİ konutlarının olduğu bölgede 800’e yakın vatandaşımız yaşayacak. Bu bölgeye de sağlıklı bir şekilde ulaşımın sağlanması için sorunu çözüyoruz. İlçe merkezinden Subaşı TOKİ bölgesine saat başı dolmuş kaldıracağız. Yine uluslararası havalimanımızda çalışan işçilerimiz için bir dolmuş kaldırmak için çalışmalarımız devam ediyor. Artık ulaşımda sorun tarih olacak” dedi. Ayaz köyü muhtarı Mehmet Emin Ay, “Belediye başkanımıza bu sorunu çözümü için göstermiş olduğu ilgi için teşekkür ediyoruz. Bu gerçekten büyük bir sorundu. Minibüslerin yolda yolcu bırakması ile yaşlılarımız bayanlarımız sıkıntı yaşıyordu. Başkanımız bu ay içinde bu sorununda artık çözüleceğini bizlere iletti” şeklinde konuştu. Vatandaşlar ve köylüler sorunun çözümü noktasında kendilerine yardımcı olan Belediye başkanı Ercan Özel’e teşekkür etti.
Kastamonu Faili meçhul cinayet 19 yıl sonra aydınlatıldı, sevincini "yeniden doğdum" diyerek anlattı Kastamonu’da 2005 yılında öldürülen şahsın katil zanlıları 19 yıl sonra yakalandı. 2005 yılından beri kardeşinin katil zanlılarını arayan Bahriye Çamyaran Erol, “19 yıl sonra benim zaferim, 19 yıl sonra ben yeniden doğdum. Bu hisler anlatılmaz” dedi. Olay, 2005 yılında Kastamonu’nun Merkez ilçesi Hacıbey Köyü-Etyemez köyü yol ayrımında meydana gelmişti. Edinilen bilgiye göre, evine gitmek amacı ile yolda aracı ile seyir halinde olan Halil Çamyaran, silahla başına 2 el ateş edilerek öldürülmüştü. Aracında vurulmuş halde ölü bulunan Çamyaran’ın katil zanlısı bulunamamıştı. 19 yıldır faili meçhul olan cinayetle ilgili Kastamonu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen talimatlar doğrultusunda, Kastamonu İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliğince yapılan çalışmalar neticesinde cinayet aydınlatıldı. Olayla ilgili yapılan çalışmalar sonucunda cinayeti işlediği tespit edilen H.K. ve N.T. isimli şahısların da aralarında olduğu 5 kişi gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından Kastamonu Adliyesine sevk edilen şahıslardan H.K. ve N.T. adli makamlarca tutuklandı. Diğer şüpheliler ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Tutuklanan H.K.’nin Halil Çamyaran’ın kuzeni olduğu öğrenildi. 19 yıl sonra sevinç yaşadı Yaşanan olay ile ilgili İHA muhabirine konuşan Halil Çamyaran’ın kız kardeşi Bahriye Çamyaran Erol, 19 yıldır kardeşinin katillerinin yakalanması için mücadele ettiğini ve yıllar sonra adaletin yerini bulduğunu söyledi. Yürüyemeyen Bahriye Çamyaran Erol, kardeşinin ölümünden beri gülemediğini belirterek, acısını dindiren Kastamonu Cumhuriyet Başsavcılığı ile Kastamonu İl Emniyet Müdürlüğüne teşekkür etti. “Beni yaşama sevincinde tutan herkese teşekkür ederim” Katil zanlılarının sadece kardeşini değil, kendisi ve annesini de öldürdüğünü belirten Bahriye Çamyaran Erol, “Kastamonu’dan akşam vakitlerinde köyümüze gelirken pusuya düşürülüp kötü bir şekilde, acımasızca öldürülüp aracında terk edilmişti. Bu şekilde bulundu. Bir okul taşıtı tarafından yapılmış. Biz de bunu daha sonra öğrendik. Halamın oğlu H.K. tarafından kendini öldüreceğini, ‘o beni öldürürse sen de onu öldürür müsün. Bana söz ver’ dedi. Ben bunu yerine getiremedim. Bu cinayetin peşini hiçbir zaman bırakmadım. 19 yıl sonra katiller yakalandı. Bu beni bir nebze de olsa ferahlattı. O sadece kardeşimi öldürmemişti, benim ayaklarımı, annemi, annemin emeklerini, hepimizi öldürmüştü. Katil zanlısı sadece bir kişinin ölümüne sebep olmadı, 3 kişinin canını aldı. Ben ölmedim, yaşayan ölüyüm. Adaletin yerini bulmasını istiyorum. 19 yıl sonra inşallah bulacak. Öncelikle Kastamonu Cumhuriyet Başsavcılığına, Kastamonu Cumhuriyet Başsavcımıza, emeği geçen Asayiş Şube Müdürlüğü ekiplerine, 19 senedir emek verip cinayeti çözen arkadaşlara, beni yaşama sevincinde tutan komiserimiz başta olmak üzere herkese teşekkür ederim. ‘Ben öldürmedim, öldürtmedim’ diyen H.K.’ye şunu sormak istiyorum, neden içerdesin? Tekerlekli sandalyedeyim, saçlarıma ak düştü. 19 yıldır ben hiç gülmedim. Gülüyorum diye annem bana tokat attı, sebebini sorduğumda, ‘senin gülmeye hakkın yok, çünkü senin kardeşin öldü’ dedi. Ben bunu sormak istiyorum, biz ne yaptık da benim kardeşimi öldürdün? Adaletin yerini bulmasını istiyorum” dedi. “Devletimizle beraber bunu başardık” Yaşadığı hissi anlatamadığını belirten Bahriye Çamyaran Erol, “İnşallah biz kazanacağız, bir daha o oradan çıkamayacak. Ben ölsem de artık gam yemem. Buruk bir mutluluk yaşıyorum. Herkes bana, ‘arkasında erkek kardeşi, düşeni yok, bu ölümü çözecek yok’ dedi. O yüzden de bu faili meçhule düştü. Oysa ben kardeşimi hiçbir zaman unutmadım ve bu işin peşini hiç bırakmadım. Devletimizle beraber bunu başardık. Çok mutluyum. 19 yıl sonra benim zaferim, 19 yıl sonra ben yeniden doğdum. Bu hisler anlatılmaz. ‘Ben neden öldürdüm’ diyen katil zanlısını şu an görmek çok isterdim” diye konuştu.
Bursa (Özel) Dağın başına kurduğu sera, deniz seviyelerine göre 5 kat daha verimli oldu Bursa’da 900 rakımda kurduğu serada süs bitkileri yetiştiren Mehmet Sakarya, Uludağ’dan eriyen kar suları ile sulama ile 5 kat daha fazla verim elde ediyor. Bursa’nın kırsal Keles ilçesinde 900 rakımda sera kuran çiftçi Mehmet Sakarya, bölgenin iklim nedenleriyle tarıma uygun olmamasına rağmen süs bitkileri yetiştiriyor. Deniz seviyelerine göre 5 kat daha fazla verim aldığını söyleyen Sakarya, Uludağ’dan eriyen kar sularını kullanarak 1 dönüm alana 1 kilogram gübre ile sulama yapılabildiğini, seraların merkezi Yalova’da bile en az 5 kilogram gübre kullanıldığını aktardı. Yakın bölgede başka süs bitkisi üretilmediğinden toprakta hastalık olmadığını kaydeden Sakarya ayrıca, bölgeden çıkan ürünlerin daha uzun ömürlü olduğunu ifade etti. “Kamu bizi desteklerse daha ileriye gideriz” Üretim konusunda sorun yaşamadıklarını fakat pazarlama konusunda daha çok desteğe ihtiyaç duyduklarını söyleyen Mehmet Sakarya, “Toplamda 15 dönümde çalışıyoruz. Şu an yazlık begonya gibi yazlık bitkilerde çalışıyoruz. Nasip olursa Eylül ayında kışlık bitkilerde başlayacağız. İklimsel olarak dezavantajlı bir bölgede yaşıyoruz. Rakımın yüksek olduğu bir bölge. Bu bölgede bir değişiklik yapmak gerekiyordu. Bizim şartlarımızda açık alanda üretim yapmak biraz zor. İnsanlar bu sene fasulye ve patatesi kırağıdan dolayı ikinciyi ektiler. 6-10 Mayıs arası bir don yaşandı. Dolayısıyla örtü altı üreticiliğine geçmemiz gerekiyordu. Ufak ufak denemelerle başladık. Bu yıl bizim üretimde 7 yılımız. Üretim yapıyoruz. Ürettiklerimizle kamunun ihtiyacını karşılamaya çalışıyoruz. Bu işte üretmekten daha önemlisi ürünü iyi pazarlayabilmek. Üretimde iyi bir ivme yakaladığımızı düşünüyorum. Mevsimlik üretimimizi 3 milyona çıkardık. Kamudan desteğimizi aldık. Şimdiye kadar bizi desteklediler. Biz dağın başında olduğumuz için yoldan geçen kişiye ürün satma şansımız yok. Bizim müşterimiz kamu. Kamu bizi desteklerse daha ileriye gideriz. Biz yaz döneminde kadın işçilere 450 lira yevmiye ödedik. Biz burada köyde boş olan bütün insanlara iş imkânı sağladık. 1 yıl içinde bin kişiye iş imkânı sağladık” dedi. “Bu yıl 3 milyon adet üretimimiz gerçekleşti” Sezonda 3 milyon adet üretim yaptıklarını ve desteklenmeleri durumunda daha da büyüyebileceklerini belirten Sakarya, “Üretici olarak 14 tane üyemiz var. Hedefimiz üreticiyi arttırmak. Üreticiyi çoğaltabilmemiz için kamunun da bize destek olması lazım. Biz burada çiçek üretiyoruz. Sebze üretimine ve topraksız tarıma da başladık. Biz bölge olarak örtü altı üreticiliğine geçmemiz gerekiyor. Kamu bize destek verirse gelişmememiz için hiçbir sebep yok. Süs bitkisi üretiminde su çok önemli bir etken. Bizim en büyük avantajımız su. Bir kilo gübreyle 1 dönüm yer suluyoruz. Yalova’da 5 kilo gübreyle 1 dönüm yer suluyorlar. Dezavantajlarımız olduğu kadar avantajlarımız da var. Bulunduğumuz konum mevsimlik bitki üretimi için çok güzel. Bu avantajı fark ettik. Yalova’dan İstanbul’dan tecrübeli insanlar da geldi. Buranın süs bitkisi üretimi için güzel bir bölge olduğunu söylediler. Bizim burada yaşadığımız en büyük zorluk pazarlama. Üretim kısmı çok kolay pazarlama için aynı şeyleri söyleyemem. Bu seneki üretimiz 3 milyon adet. Bu rakamı 1 milyona kadar düşürdük. Kamu kuruluşları ürün alımında bize destek oldular” ifadelerini kullandı. “Fiyat nedeniyle müşteriler Bursa’yı tercih ediyor” Diğer bölgelere göre maliyetlerin düşük olması sebebiyle daha verimli çalıştıklarını aktaran Sakarya, “Bu işe başlarken İzmir Büyükşehir Belediyesini örnek aldık. İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde 5 tane kooperatifi idare ediyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi de aynı şekilde 18 yıl boyunca kırsal bölgelerde kooperatifler kurmuşlar. Bizde bu modelleri örnek alarak bu işe giriştik. Ufak tefek aksamalar olsa da işlerimiz iyi gidiyor. Bu işin ana merkezi Yalova’dır. Biz burada aile işçiliği yaptığımız için bizim maliyetimiz oraya göre biraz daha düşük. Müşteriler bizim piyasamızın Yalova ve Bursa merkeze göre biraz daha düşük olduğu için bizi tercih ediyorlar” dedi.
Trabzon Muhtarlıkta eş değişimi Trabzon’un Akçaabat ilçesindeki Yıldızlı Mahallesi’nde örneğine az rastlanılacak bir bayrak değişimi yaşandı. 31 Mart’ta yapılan seçimlerde aday olan Sema Can, muhtarlık koltuğunu eşi Ufuk Can’dan aldı. 2 dönem Yıldızlı Mahallesi’nde muhtar olarak görev yapan Ufuk Can, eş değişimi ile muhtarlık koltuğunu eşi Sema Can’a devretti. 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde Trabzon’un Akçaabat ilçesindeki Yıldızlı Mahallesi’nde ilginç bir bayrak değişimi yaşandı. 5 adaylı muhtarlık seçiminin kazananı tek kadın aday Sema Can oldu. İlçenin ilk kadın muhtarlarından biri olan Sema Can örneğine az rastlanılacak bir bayrak değişimi ile muhtarlık koltuğuna oturdu. 2014 yılında yapılan seçim ile Yıldızlı Mahallesi’nin muhtarı olan ve 2 dönem görev yaptıktan sonra geçmişte olan bir dosyasından dolayı görevden alınan Ufuk Can, tekrar aday olamayınca eşi Sema Can’ın muhtar olmasını istedi. Mahalle sakinlerinden destek alan Sema Can, oyların çoğunluğu alarak muhtar oldu. Yaklaşık 14 bin kişinin yaşadığı mahallede muhtar olarak göreve başlayan Sema Can, ilk 3 ayında ise bir proje hayata geçirdi. Muhtar Can, kadınlara yönelik projesinde Yöresel Halk Pazarı’nı hizmete geçirerek mahalle sakinlerinin takdirini kazandı. Bir yola çıktığını belirten muhtar Sema Can, "Bundan önce iki dönem eşim Ufuk Can muhtardı. Sonra ayrıldı, bıraktı. Ama Yıldızlı halkı Ufuk Can’ı çok sevdi. Başarılarını hep takdir etti. Bu konuda yine bizimle yola devam etmek istediklerini söylediler. Ufuk Bey’e böyle bir öneriyle geldiler. Ufuk Bey de gelip bana Sema Hanım, Yıldızlı halkı böyle bir öneri getirdi bana sen ne dersin dediği zaman ben tabii bir bayan olarak ilk önce çok düşündüm. Sorumluluk ve mahalle büyük. Ama dedim ki Sema sen bunu da başarırsın. Daha önce çok şeyleri başardın. Bu anlamda böyle bir yola çıktık. Sağ olsun Yıldız halkı sözünü verdiği gibi arkamızda durdu. Yine bizi muhtarları olarak görmek istedi. Desteklerini de eksik etmediler. Biz de hakkımız ile bu göreve yine geldik. Özellikle bayanlardan çok güzel tepkiler alıyorum. Biz size karar verdik, size destek verdik diye çok memnunuz Sema Hanım. Siz yeter ki burada olun. Biz her zaman arkanızdayız. Destekçiniz diye hep geliyorlar bana sağ olsunlar. Ben de onlara bir kadın sözü veriyorum. Özellikle kadınlar için daha çok şeyler yapacağım anlamında sözler verdim. Bunun ilk basamağını da attım. Mahallemizde kadınlarımıza yönelik halk pazarı oluşturdum. Kadınlarımıza bir iş istihdamı sağlayabilmek için güzel de gidiyor projem. Herkes memnun. İnşallah daha ilerilerde, daha güzel projeler tabii ki yapmak istiyoruz. Bu anlamda canla başla çalışacağız. Ufuk Bey de destek veriyor sağ olsun. Çünkü 10 yıllık bir tecrübesi var bu konuda. Onu es geçemeyiz. Şimdilik güzel gidiyor" dedi. "Bana gelen haberlerde mahalleli memnun" Eşi Ufuk Can’dan destek aldığını kaydeden Sema Can, "Ufuk Bey’in tanımadığı insan yok. Sağ olsun yönlendiriyor. Mahalleyi, kişileri tanıyor. Bu anlamda bana her zaman Sema Hanım böyle olur yani bu şekilde ilerlersen daha iyi olur diye yönlendirme yapıyor. Bunun üzerine biz de kadınlığımızı biraz katıyoruz. Bana gelen haberlerde mahalleli memnun. Onlar memnun olduğu sürece ben memnun. Şimdi Yıldızlı halkı sağ olsun gayet sıcakkanlılıkla gelip bana bütün önerilerini söyleyebiliyorlar. Hani kadın olmamdan ötürü de daha rahat muhtarlığa gelebildiklerini, hani bu kadar içimizi size dökebileceğiz diye düşünemiyorduk. Ama seçim günündeki güler yüzlülüğünüz, gözünüzdeki o ışık hala var Sema Hanım. Biz anladık ki bu yapmacık değil. Siz samimi bir kadınsınız diyerekten her zaman rahat geliyorlar. Benden yol talebinde bulunuyorlar. Park istiyorlar açıkçası. Rahat dolaşabilecekleri bir sahil istiyorlar. Yıldızlı TOKİ bölgemiz sağlık ocağı istiyor. Bu anlamda da her zaman gittik. Görüşmelerimizi de yaptık. İnşallah peşini de bırakmayacağız. Şimdilik böyle talepler var. İlerleyen günlerde daha çok taleple geleceğini düşünüyorum. Çünkü henüz üç aylık bir muhtarız" şeklinde konuştu. "Sorumluluk isteyen bir meslek" Elinden gelenin fazlasını yapmaya çalıştığını vurgulayan Sema Can, "Ufuk bey muhtar dönemindeyken tabii ev halkı olarak biz üç çocuklu bir aileyiz. Evin de sorunları oluyordu destek bekliyordum ondan ama Ufuk bey hep yoğundu. Ben de tabii işin içinde olmadığım için bunun neden bu kadar yoğun olduğunu imasını sürekli vuruyordum. Ama anladım ki gerçekten insanın kafası çok dolu. Çok yoğun. Şimdi ona hak veriyorum. Sorumluluk isteyen bir meslek. Mahallelinin bütün sanki sıkıntısı senin sıkıntın oluyor. Birine çözüm buldun diğerini bulamayınca vicdanen üzülüyorum. O yüzden sorumluluk büyük. Bu konuda Ufuk beye hak veriyorum. Ama elimden gelenin fazlasını yapmaya çalışıyorum sonuna kadar da yapacağım" diye konuştu. Ufuk Can: "Bayrağı bizden daha iyi de taşıyacağına inanıyorum" Yıldızlı Mahallesi’nin eski muhtarı Ufuk Can ise, eşi Sema Can’ın bayrağı daha iyi taşıyacağına inandığını belirterek, "Bizim için çok gurur verici bir olay. 2014 yılında muhtar olduğumuz zaman sağ olsun Yıldızı Mahallesi halkı bizlerden memnun kaldılar. Açık ara farklı bir şekilde kazandık. 2014 yılından 2019 yılına kadar güzel hizmetler yaptık. Bunun neticesinde de karşımıza rakip çıkmadan 2019 yılında tek aday olarak tekrar seçime girdik. 2023 yılının 3. ayına kadar görevimizi yaptık. Geçmişte olan dosyamızdan dolayı bir ceza alan dolayı görevimizden uzaklaştırıldık. Sağ olsun Yıldızlı Mahallesi halkı Sema Hanım’ın da dediği gibi muhtarlığın bizde kalmasını istedi. Biz sizden memnunuz. Sizin ailenize bu işi yapabilecek biri varsa aday gösterin biz yine sizle birlikte olalım, destekleyelim dediler. Bende eşimle konuştum, Sema Hanım’a bu teklifi götürdüm kendine de güveniyordum zaten. Bu işi benden daha iyi yapacağına da inanıyordum. Bayrağı bizden daha iyi de taşıyacağına inanıyorum. Tabii mahallemizin kanaat önderleri var onlarla da konuştum, istişare yaptık. Onlar da bizim bu düşüncemizi uygun gördüler. Bu şekilde Sema Hanım’ı aday gösterdik. Halkımız da arkamızda durdu. Sağ olsunlar. Bayrak bizde kaldı" ifadelerini kullandı. "Bu mahallede dedemde 25 yıl muhtarlık yaptı" Yıldızlı Mahallesi’nden dedesinin de 25 yıl muhtarlık yaptığını ifade eden Ufuk Can, "Açık konuşayım ben çok heyecanlanmadım ki çünkü seçimi kazanacağımıza çok emindim. Sema Hanım da biraz heyecan oldu tabii çünkü ilk seçime girişiydi. Ben çok soğuk kanlıydım ve kazanacağımıza da çok emindim. Çünkü geçmişime baktığım zaman mahallemize güzel hizmetler yaptım. Mahallemiz 5 bölgeden oluşuyor. Her bölgede bir hizmetimiz var. En son ki işte TOKİ bölgesine doğal gazın gelmesinde de çok büyük emeklerim vardır. En son hizmetimize o olmuştur. Sera Gölü ve Çatırdağ’ın da hizmetimiz vardı. Allah razı olsun insanlardan. Vefalı insanlar. Vefalı olanlar bizi yine muhtar görmek istedi. Aynı şekilde muhtar olarak kaldık. Sema Hanım 3 aydan beri bu işi gayet güzel yapıyor. 1 senenin sonunda Sema Hanım’ın beni geçeceğine inanıyorum. Bu mahallede dedemde 25 yıl muhtarlık yaptı. Dedemizden sonra 30 yıl sonra tekrar bize geldi. O arada 30 yıllık bir mesafe oldu. Dedemizin mesleğini devam ettiriyoruz. İnsanlardan gelen güzel bir yaklaşım insanların sosyal medyada işte muhtarım yok mu eşiniz olsun, çocuğunuz olsun, hatta çocuklarınızdan da olabilir hiç fark etmez. Siz yeter ki bize bir hedef gösterin. Biz seninle beraberiz. Yani öyle oluştu. Ben de Sema Hanım’ı düşündüm. Kendisine geldim. O da bayağı düşündü. O düşünürken ben de kanaat önderleriyle görüştüm. Allah razı olsun. Arkamızda durdular. Bu şekilde çıktık yola. Kocadan eşine muhtarlık geçmesi belki de Türkiye’de ilktir. Gerçekten bizi gururlandırdı. Biz her zaman hizmet için varız. Vatandaşımızın her zaman hizmet için yanında olacağız. Bunu kibirle yapmayacağız. Mütevazı bir şekilde görevimize devam edeceğiz. Mahallemize en güzel şekilde hizmet etmeye elimizden gelen her şeyi yapmaya çalışacağız. Mahalle halkı mutlu, biz mutlu" dedi.