KÜLTÜR SANAT - 08 Kasım 2024 Cuma 10:33

Gevaş Selçuklu Mezarlığı’nda 45 yeni mezar gün yüzüne çıkarıldı

A
A
A
Gevaş Selçuklu Mezarlığı’nda 45 yeni mezar gün yüzüne çıkarıldı

Anadolu’nun en büyük Türk İslam mezarlıklarından biri olan Gevaş Selçuklu Mezarlığı’nda başlatılan kazı ve restorasyon çalışmalarıyla 100 mezar taşı restore edilirken, 45 yeni mezar da gün yüzüne çıkarıldı.


Ortaçağ Dönemine ait Anadolu’nun en büyük Türk İslam mezarlığından biri olan ve yaklaşık 50 bin metrekarelik bir alanı kaplayan Gevaş Selçuklu Mezarlığı’nda bugüne dek tespit edilen mezar taşlarının sayısı 750’yi buluyor. Birçoğu 14. yüzyılın ikinci yarısına tarihlenen mezarlıktaki mezar taşları ise Ahlat mezar taşlarından farklı olarak ‘beyaz kalker’ taşından yapıldı. Türk tarihi ve sanatı açısından büyük bir öneme sahip olan mezarlıkta bulunan şahide ve sandukaların tüm yönleriyle gün yüzüne çıkarılması ve hak ettiği değere kavuşturulması amacıyla 3 yıl önce restorasyon çalışmaları başlatıldı. Van Müzesi başkanlığında, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ercan Çalış’ın bilimsel danışmanlığında yürütülen kazılarda, alanında uzman 25 kişilik ekip görev alıyor.


Alanda şu ana kadar yürütülen çalışmada, tahrip olan 100 mezar taşı restore edilirken, şahideli (baş ve ayak kısmında üzerinde yazı ve süslemelerin yer aldığı dikili taşın bulunduğu mezar) ile şahidesiz (baş ve ayak kısmında dikili taş olmayan mezar) 45 mezar ortaya çıkarıldı.



“Taşları adeta esaret altından kurtardık”


Konuya ilişkin konuşan Van YYÜ Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ercan Çalış, Gevaş Selçuklu Mezarlığı’nda üç dönemdir kazı ve restorasyon çalışması sürdürdüklerini belirtti. Alanda şu ana kadar tahrip olan 100 mezar taşının blokaj işlemlerinin tamamlandığını ifade eden Doç. Dr. Çalış, “Mezar taşları tamamen eğrilmiş, kırılmış ve toprağa gömülüyken bunların tekrar ayağa kaldırması oldukça önemlidir. Yine aynı şekilde bu ayağa kaldırılan taşlar üzerinde ikinci bir işlem olarak liken temizliği yapıldı. Liken, taş yüzeyinde biyolojik bir bozulma oluşturan tabakadır. Taşların yüzeyini bu tabakadan arındırarak adeta onları esaretten kurtardık” dedi.



"Melik İzzeddin Şir’in oğlu Cafer’in mezarı bulundu"


Mezar taşlarının kitabelerini çözümlerken Melik İzzeddin Şir’in oğlu Cafer’e ait bir mezar taşını tespit ettiklerini ve bu keşfin çalışmalar açısından çok önemli olduğunu dile getiren Çalış, “Bu tespit bizim için çok önemliydi. Mezar taşlarına baktığımızda dikkat çeken bir başka nokta da, o dönemde insanların ölülerine ne kadar büyük bir saygı gösterdiğidir. Mezarların bir yanında muhteşem Artos Dağları, diğer yanında ise Türkiye’nin en büyük gölü olan Van Gölü’nün kıyısında bu mezarlığın kurulması o dönemde insanların ölülerine ve büyüklerine ne kadar değer verdiğini gösteriyor” diye konuştu.



“Topraktan tarih fışkırdı”


Yapılan çalışmalarda 45 mezar taşını tamamen toprak altından gün yüzüne çıkarıldığını belirten Çalış, sözlerini şöyle sürdürdü:


“Mecazen ‘Topraktan tarih fışkırdı’ derler. Ama bizim burada kelimenin tam anlamıyla topraktan tarihin fışkırdığını gördük. Bu açıdan toprak altından çıkarılan yaklaşık 45 mezar taşı bizim için oldukça önemli bir bulgu olmuştur. Van Valisi Ozan Balcı başta olmak üzere, Kültür ve Turizm Bakanlığımız, Van Kültür Turizm İl Müdürlüğü ve Van Müze Müdürlüğünün katkılarıyla bu mezarlığın tekrar ayağa kaldırmanın mutluluğunu ve gururunu yaşamaktayız.”



Gevaş Selçuklu Mezarlığı’nda 45 yeni mezar gün yüzüne çıkarıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kastamonu Kar yağışı Ilgaz Dağı’nda trafiği kilitledi, araçlar yolda mahsur kaldı Kastamonu-Çankırı sınırında bulunan 15 Temmuz İstiklal Tüneli’nde, kar yağışı sebebiyle trafik kilitlendi. Kara hazırlıksız yakalanan vatandaşlar yolda mahsur kalırken, Karayolları Genel Müdürlüğü Kastamonu-Ankara Karayolu’nun Kastamonu Havalimanı-Ilgaz 15 Temmuz İstiklal Tüneli’nin geçici olarak trafiğe kapatıldığını duyurdu. Kastamonu’da akşam saatleri itibari ile etkili olan kar yağışı hayatını olumsuz etkiliyor. Kastamonu-Çankırı-Ankara Karayolu üzerindeki 15 Temmuz İstiklal Tüneli, yoğun kar yağışı ve buzlanma sebebiyle ulaşıma kapandı. Ankara istikametinde seyir halinde olan araçlar, Ilgaz Dağı geçidinde mahsur kaldı. Uzun araç kuyruğunun oluştuğu karayolunda sürücüler kontak kapattı. Karayolları ekipleri ulaşımın yeniden sağlanabilmesi için aralıksız çalışmalarını sürdürüyor. Yolda kalan bazı sürücüler de araçlarına zincir takarak ilerlemeye çalıştı. Ilgaz Dağı geçidinde hava sıcaklığı da sıfırın altında 3 dereceye kadar düştü. Ankara’ya gitmek isterken yolda kaldığını söyleyen sürücü Ahmet Bozkurt, “Kar yağışından dolayı Ilgaz Dağında yolda kaldık. Aracımız boş, o yüzden çıkamadık. Karayollarının da pek bir çakılmasını göremedik, yolu açmıyorlar. Ben, 1 buçuk saattir bekliyorum” dedi. Kastamonu’dan Çankırı’ya gittiğini söyleyen Fevzi Uzun ise, “Yol kapalı olduğundan dolayı Ilgaz Dağı’nda kaldım. Çok fazla kar var. Şu anda da çok kar yağıyor. Yaklaşık ben 3 saattir burada yardım gelmesini bekliyorum” şeklinde konuştu. Öte yandan, Kastamonu Havaalanı -Ilgaz 15 Temmuz İstiklal Tüneli arasının trafiğe kapatıldığını açıkladı. Yapılan açıklamada, "Karayolları Genel Müdürlüğü’nden Devrekani Ayrımı-Kastamonu-Ilgaz Yolu’nun 43-72 kilometreleri arası (Kastamonu Havaalanı -Ilgaz 15 Temmuz İstiklal Tüneli arası) ağır taşıt trafiğine geçici olarak kapatılmıştır" ifadelerine yer verildi.
İstanbul Emine Erdoğan, Çınar Uluslararası Kültür ve Sanat Derneği’nin karma sergisinin açılışını yaptı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Çınar Uluslararası Kültür ve Sanat Derneği’nin Dolmabahçe Galeri Salonu’nda düzenlenen karma sergisinin açılış programına katıldı. Emine Erdoğan, bugün büyük insani krizlerle mücadele ederken sanatın umut ve direnç kaynağı olma gücünün yeniden keşfedildiğini belirterek, "Gazze’nin acılarını anlatan bir tuval, kaybettiklerimizin hatırası işlenmiş bir el işi, duygularımıza tercüman olan bir şiir, binlerce sözden ve eylemden daha etkili olabiliyor. Unutmayalım ki, bugün biz, İspanya iç savaşını çıkaranları değil, bu savaşın trajedisini en etkili şekilde gözler önüne seren Guernika tablosunu hatırlıyoruz" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Çınar Uluslararası Kültür ve Sanat Derneği’nin Dolmabahçe Galeri Salonu’nda düzenlenen karma sergisinin açılış programına katıldı. Burada konuşan Erdoğan, resimden müziğe, edebiyattan tiyatroya kadar sanatın her dalının, insanın yüce duygularının gün yüzüne çıkmasını sağladığını söyledi. Sanatın, herkesi aynı duygularda buluşturduğunu kaydeden Erdoğan, "Sanat, insanı önyargı ve nefret zincirlerinden kurtararak diğer insanlarla yakınlaştırır. Kültür ve sanatla derinleşen farkındalık ve duyarlılığı artan toplumlar, hayata gönül penceresinden bakmaya başlar. Dolayısıyla her sanatçı aslında eserleriyle kendi medeniyetini de inşa eder" diye konuştu. "Kültürümüz, tüm zanaatkarlar için eşsiz bir ilham kaynağıdır" Erdoğan, hem içinde bulunulan zamanda var olmanın hem de gelecekte devam etmenin yolunun estetik üretimden geçtiğini belirterek, "Biz bu anlamda dolu dolu bir geçmişe sahibiz. Tarih boyu geniş coğrafyalarda farklı medeniyetlerle temasın zenginleştirdiği kültürümüz, tüm zanaatkarlar için eşsiz bir ilham kaynağıdır" ifadelerini kullandı. Osmanlı döneminde sanatın, hayatın her alanına işleyip, yaşamla iç içe olduğunu dile getiren Erdoğan, "Estetik algı, en üst düzeyde tecrübe edilmiştir. Ruhun ilacı olarak görülen müzik, şifahanelerde tedavi olarak uygulanmıştır. Keza çini, ebru, tezhip, hattatlık gibi nice sanat dalı, zevk-i selimin ve ince fikrin zirvesidir. Kağıda, cama, taşa kumaşa işlenen desenler; neyden bağlamaya, uddan kanuna uzanan nağmeler, ruhumuzu incelikle besler. Bu derin kültürel birikim sahip olduğumuz en değerli hazinelerimizdendir" şeklinde konuştu. Erdoğan, bugünkü karma sergi gibi medeniyet mirasına sahip çıkan ve modern sanatla arasında köprüler kuran etkinliklerin kıymetli olduğunu vurgulayarak, Çınar Derneği’ni ve eser sahiplerini çalışmaları dolayısıyla tebrik etti. "Dernek her yaştan katılımcıyı içindeki cevheri keşfetmeye çağırıyor" Derneğin adını çınardan almasını anlamlı olduğunu ifade eden Erdoğan, "Aile yapısını güçlendirmek ve gençlerin kültürel ve zihinsel gelişimlerini desteklemek amacıyla düzenlediği kurslar, bu misyonun somut birer yansıması. Dernek, sağladığı çeşitli sanat atölyeleri ile her yaştan katılımcıyı içindeki cevheri keşfetmeye çağırıyor. Resim, seramik, kara kalem, soğuk porselen gibi modern sanat eğitimleri çağın trendlerini kişisel üsluplarla birleştiriyor. Öte yandan, kadınların mesleki eğitim yoluyla iş gücüne katılımını destekleyerek, toplumsal kalkınmaya da değerli bir katkı sağlıyor" değerlendirmelerinde bulundu. Erdoğan, öğrencilerin bu eğitimlerde yalnız bir sanatı icra etmekle kalmayıp, işledikleri her motifte, attıkları her fırça darbesinde ve öğrendikleri her yeni ritimde emeğin ve sabrın gücüne tanıklık ettiklerini söyledi. "Eserlerde ortak köklü bir mirasın kişisel özgünlükle harmanlandığı o eşsiz birlikteliği görüyorum" Bu durumun, herhangi bir sanat dalında beceri kazanmanın çok ötesinde olduğunun altını çizen Erdoğan, "Birbirinden farklı tüm bu kıymetli eserlerde, ortak köklü bir mirasın kişisel özgünlükle harmanlandığı o eşsiz birlikteliği görüyorum. Sanatla terbiye edilmiş ruhlar ve güzeli görmeye talimli gözler arttıkça, sanat müzelerin, galerilerin duvarlarını aşarak hayata karışacak. İşte o zaman sanat, insanı daha erdemli bir hale getiren ve toplumları medeniyet yolunda ileri taşıyan bir güce dönüşecek" ifadelerini kullandı. Emine Erdoğan şöyle devam etti: "Çini duvar panolarından, porselen tabaklardan, yağlıboya tablolardan yansıyan estetik, giyim kuşamdan ev dekorasyonuna kadar, hayatın her alanında yeniden canlandırmalıyız. Estetikle harmanlanmış bir dünya, hayal ettiğimiz daha adil ve yaşanabilir bir geleceğin de anahtarı olacaktır. Nitekim bugün, büyük insani krizlerle mücadele ederken sanatın umut ve direnç kaynağı olma gücünü yeniden keşfediyoruz. Gazze’nin acılarını anlatan bir tuval, kaybettiklerimizin hatırası işlenmiş bir el işi, duygularımıza tercüman olan bir şiir, binlerce sözden ve eylemden daha etkili olabiliyor. Unutmayalım ki, bugün biz, İspanya iç savaşını çıkaranları değil, bu savaşın trajedisini en etkili şekilde gözler önüne seren Guernika tablosunu hatırlıyoruz." Sanatın, insanlığın iyi ve güzel izler bırakma çabasının en kalıcı şahidi olması, nesiller boyunca erdemin ve hakikatin ilham kaynağı olmaya devam etmesi temennisinde bulunan Erdoğan, "Dünyayı kanla boyamak isteyenlere karşı, iyiliği, güzelliği ve erdemi çoğaltmakta yarışanlardan olabilmeyi diliyorum" sözleriyle konuşmasını sonlandırdı. Derneğin eğitmenlerinden Nevin Şahin ve Nilüfer Kıran’ın icra ettiği müzik dinletisiyle başlayan açılış programında, Çınar Uluslararası Kültür ve Sanat Derneği Selcen Zeliha Özkök Arda da bir konuşma yaptı. Konuşmaların ardından Başkan Arda, Emine Erdoğan’a günün anısına Sultan Süleyman Han’ın hayatını anlatan bir kitap ile çini işlemeli porselen bir vazo hediye etti. Erdoğan, aile fotoğrafının çekilmesinin ardından, sergiyi gezerek eserler hakkında bilgi aldı. 110 elden çıkmış eserler sergilendi Çınar Uluslararası Kültür ve Sanat Derneği 2020 yılında, toplumun bir ayrım gözetmeksizin tüm bireylerini kültür ve sanatın sağlam ve köklü değerlerinin gelecek nesillere aktarımında ortak ve sağlam bir payda oluşturmak üzere yola çıkmış gönüllü bir ekibinin gayretleriyle kuruldu. Görsel ve işitsel sanatlar, el sanatları alanlarında yetkin hocalarıyla her yaş grubuna yönelik atölye çalışmalarının yapıldığı sanat merkezinde hat, tezhip, minyatür, çini, Türk nakışı, sanatsal bebek yapımı, mefruşat ile ud ve piyano gibi geniş bir yelpazede sanat eğitimlerin verildiği derneğin karma sergisinde, 110 elden çıkmış Anadolu’nun sanat zenginliğini yansıtan 150 eser sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Sergi, 1 Aralık’a dek Dolmabahçe Galeri Salonu’nda ziyaret edilebilecek.