SAĞLIK - 07 Ocak 2025 Salı 10:26

Yutulan bu balonla obeziteyi önlemek mümkün

A
A
A
Yutulan bu balonla obeziteyi önlemek mümkün

Çağın toplum sağlığı sorunu haline gelen obezite hakkında açıklamalarda bulunan Medicana Sağlık Grubu Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Erol Çakmak, obeziteden yutulabilir balonla kurtulabilmenin mümkün olduğunu ifade etti.


Medicana Sivas Hastanesi’nde görevli Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Erol Çakmak, günümüzde yaygın olarak görülen ve önemli hastalıklardan olan obezite hakkında bilgiler verdi. Diyabet, kalp ve damar hastalıkları, karaciğer yağlanması, kas-iskelet problemleri ve kısırlık gibi birçok problemin ortaya çıkmasına neden olan obezitenin tedavisi hakkında açıklamalarda bulunan Prof.Dr. Çakmak, yutulabilir balonla obeziteden kurtulmanın mümkün olabileceğini söyledi. Çakmak, yaptığı açıklamalarında Obez hastanın kilo vermesi ile diyabet ve kalp damar hastalıkları riskinin azalacağını ifade ederek, ”Obeziteden kurtulmak bağışıklığı güçlendirir, karaciğer siroz riskini azaltır, eklemleri rahatlatır, tansiyonun stabil hale gelmesi sağlar, uykuyu düzenler, özgüveni artırma gibi birçok faydalı sonucu vardır” şeklinde konuştu.



“Oldukça popüler bir yöntem”


Yutulabilir mide balonunun endoskopi, anesteziye gerek olmadan su ile yutulduğunu ifade eden Çakmak, “Yapılan birçok bilimsel çalışmada obezite mide balonu uygulaması kilo vermede oldukça etkilidir. Obez hastalar bu süreçte 15 ile 25 kilo arasında kilo verebilir. Mide balonu yerleştirme, kalış süreleri, şişirme metotları ve hacim ayarlanabilir olma özelliğine göre birçok çeşitleri mevcut. Mide balonu yerleştirme açısından endoskopi ile yerleştirilen ve endoskopi gerekmeksizin yutulabilir olmak üzere iki çeşit mevcuttur. Ancak son zamanlarda endoskopi ve anestezi gerek kalmaksızın uygulanan yutulabilir mide balon uygulaması oldukça popüler yöntemdir. Yutulabilir mide balonunu hasta endoskopiye ve anesteziye gerek olmadan su ile yutar. Ayrıca diğer balonlarda endoskopi ve anestezi ile çıkarılma işlemi yapılır iken yutulabilir balonda ise 6 ay sonra kendiliğinden eriyebilme özelliğine sahiptir. Bu nedenle balonu çıkarma işlemine yapılmaz ve ilave endoskopi ve anesteziye gerek olmaz” dedi.



“15 dakika sürüyor”


Yutulabilir mide balon uygulamasının herhangi zararı olmadığına değinen Çakmak, “Yutulabilir balon beden kitle indeksi 27 ve üzeri ile 18 yaş üstü kişilere uygulanır. Yutulabilir mide balonu uygulamasından önce hastanın 1 hafta süreyle kullanması gereken ilacı doktoru tarafından reçete edilir. İşlemden önce 12 saat öncesinde yeme ve içmeye son vermelidir. Yutulabilir mide balonunu bir kapsül yutar gibi su ile yutulur. Sonrasında balonun doğru yerleşimi kontrol etmek için röntgen çekilir. Kapsül ucundaki bağlantı aparatı yardımıyla özel sıvı ile 450-500 ml şişirilir ve tekrar röntgen çekilir. Balonun ucundaki aparat çıkarılır ve uygulama toplamda 15 dakika sürmektedir. Yutulabilir mide balon uygulaması herhangi zararı yoktur. Diğer balonlarda görülen ilk günlerde yaşanan mide ağrısı, bulantı ve kusma gibi etkiler de daha az oranda görülür” diye konuştu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Taksim’de Osman Hamdi Bey’in ünlü tablosu ‘Kaplumbağa Terbiyecisi’nin iki versiyonu sergileniyor Osman Hamdi Bey’in ünlü tablosu ‘Kaplumbağa Terbiyecisi’nin 1906 ve 1907 olmak üzere iki versiyonu komşu oldu. 1906 versiyonu Pera Müzesi’nde sergilenirken, 1907 versiyonu ise Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi’nde ziyaretçilere sunuluyor. Sırt sırta olan binalarda sevenlerini ağırlayan tablolara yoğun ilgi gösteriliyor. Taksim’de bulunan Pera Müzesi’nde Osman Hamdi Bey’in ünlü tablosu ‘Kaplumbağa Terbiyecisi’nin 1906 versiyonu sergilenirken, 1907 versiyonu ise Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi’nde ziyaretçilere sunuluyor. Osman Hamdi Bey’in aynı konuda birbirine yakın iki versiyon çalıştığı ve Kaplumbağa Terbiyecisi olarak tanınan, sanatçınınsa ‘Kaplumbağalı Adam’ olarak adlandırdığı 1907 tarihli eserde, bir önceki yıl yapılmış olan diğer tablodaki 5 kaplumbağadan farklı olarak 6 kaplumbağa yer alıyor. Bir diğer farklılık ise 1907 versiyonunda Çelebi Sultan Mehmed’in yaptırdığı Bursa Yeşil Camii’nin bir odası olduğu anlaşılan mekandaki sivri kemerli alınlığa benzeyen çinilerde “Kalplerin şifası, sevgiliyle (Hz. Muhammed) kavuşmaktır” anlamındaki “Şifa’al-kulüb lika’al Mahbub” hattı görülürken, hemen yanındaki diğer tabloda ise “Muhammed” yazılı levha asılı bulunuyor. Niş içinde duran beyaz üzerine yeşil akıtmalı Çanakkale testi yine 1907 yeni versiyonunda görülüyor. Osman Hamdi Bey’in alışılmış yaklaşımıyla kendisini model olarak kullandığı, bol kırmızı giysisi kemerle toplanmış, tülbentle sarılmış külahlı, sırtında vurmalı bir çalgı olan nakkare asılı derviş figürü, bir diğer müzik aleti olan neyi kavrayan elini arkasında tutarak yerde yeşilliklerle beslenen kaplumbağalara hafifçe eğilimi sergileniyor. Küçük farklılıklar bulunan iki tabloya da sevenleri yoğun ilgi gösteriyor. “Osman Hamdi Bey’in 1906 yılında yaptığı eser” Pera Müzesi oryantalist resim koleksiyonu küratörü Barış Kıbrıs, “Pera Müzesi’nin 2. katında Sevgi ve Erdoğan Gönül Galerisi’nde Osman Hamdi Bey sergisindeyiz. Kaplumbağa Terbiyesi resminin önünde bulunuyoruz. Osman Hamdi Bey’in 1906 yılında yaptığı ve Fransa’da gerçekleşen salon sergisine gönderdiği bir eser. Bu eserin eksizlerini yaptığını biliyoruz. Bazı fotoğraflar da falan görünüyor. Bu figürü farklı kompozisyonlarda denemiş. Daha sonra sergiye göndermek için büyük boyutlu bir kompozisyona dönüştürmüş. 1 yıl sonra daha küçük boyutlu bir versiyonunu daha yapmış. Çok ufak tefek farklılıklar var. Bu resmin ismi neredeyse yapıldığı tarihten itibaren ‘Kaplumbağa Terbiyecisi’ olmuştur. Halbuki sergide Fransızca ‘Kaplumbağalı Adam’ olarak yer alıyor. İngilizcesinde de sadece ‘Kaplumbağalar’ olarak biliniyor. Figürün durduğu mekan Bursa Yeşil Camii’nin bir üst katında bulunan odasıdır. Bir derviş figürü görüyoruz. Hangi tarikata da mensup olduğu belli değil. Bu konulara çok aşina olmayan bir izleyici kitlesi düşünülerek yapılmıştır. Osman Hamdi Bey’in pek çok resminde olduğu gibi. Kaplumbağaları besleyen bir derviş görüyoruz. İki tane çalgı var. Biri sırtında asılı duran nakkare dediğimiz vurmalı çalgıdır. Ellerinde bir de ney tutuyor. Kaplumbağalar yerdeki yeşillikleri yiyorlar. Bu resmin fikri nereden gelmiş olabilir diye bir görüş var. 37 yıl öncesinde Bağdat’tayken babasına yazdığı bir mektup var. Babasına diyor ki; ‘yolladığın dergiyi aldım’. Bu Fransızca bir dergi ve içinde bir makalede Koreli kaplumbağa terbiyecilerinden bahsediliyor. Bunun bir gravürü de var. Gravürde adam küçük bir davul çalıyor. Kaplumbağalar birbirlerinin üzerine oradan da bir masaya tırmanıyorlar. Bu bir fikir vermiş olabilir mi? Fakat burada öyle bir aktivite görmüyoruz. Kaplumbağalar yerdeki yeşillikleri yemekle meşguller” dedi. “Kompozisyon olarak aynı olan bir resim daha var” Tabloda düşünceli ifadeyle kaplumbağaları izleyen bir derviş figürünün bulunduğunu söyleyen Kıbrıs, “Derviş figürünü biraz açmak lazım. Osman Hamdi Bey çoğu zaman resimlerinde erkek figürü model olarak kendisini kullanmıştır. Arkadaşı Pascal Sebah’ın çektiği fotoğraflardan yararlanmıştır. Farklı giysiler içindeki fotoğraflar bunlar. Osman Hamdi Bey’in sanat yaşamında iki kaynağın yani Osmanlı mimarisi ve Osmanlı giysilerinin özellikle oryantalist resimlerinde kullanıldığını biliyoruz. Burada da derleme bir derviş giysisi söz konusu” ifadelerini kullandı. “Sırt sırta sergileniyorlar” Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi Müdürü Canan Atlığ, “Müzemizdeki Osman Hamdi Bey’e ait Kaplumbağa Terbiyecisi, namı diğer Kaplumbağalı Adam, 1907 yılında yapılmış olan ikinci versiyondur. Birinci versiyonu 1906 yılında yapılmış ve şimdi Pera Müzesi’nde; yani sırt sırta sergileniyorlar. Burada bulunan 1907 yapımlı Kaplumbağa Terbiyecisi’ndeki farklılıkların biri, kaplumbağa sayısı. Pera Müzesi’ndeki resimde 5 kaplumbağa bulunurken, bu eserde 6 tane kaplumbağa var. Aynı zamanda bir tane Çanakkale su testisi eklenmiştir. Pencerenin üstünde yer alan çini kaplama Pera Müzesi’ndekinde daha açıkken, bizimkinde daha kapalı bir şekilde görünüyor. Oradan giren ışığın da bir farklılığı var. Boyut olarak bizim eserimiz çok daha küçük. Bu da aslında oryantalist sanatçıların çalıştıkları ikinci versiyonlarda çok olağan bir durum. Bazen daha büyütür, bazen de daha küçültür. Aynı zamanda sağ üst köşede Münir Paşa’ya bir ithaf var. Osman Hamdi Bey’in imzasının yanında bulunuyor. Türkçe çeviri olarak ‘Münir Paşa’ya muhabbetle yadigar’ yazıyor. İlaveten, bu eserde Hz. Muhammed levhası eklenmiş. Çünkü üstte bulunan çinide ‘Kalplerin şifası, sevgiliyle (Hz. Muhammed) kavuşmaktır’ yazıyor” şeklinde konuştu. "Doğu ve Batı’yı birleştiren bir Osmanlı aydını" Osman Hamdi Bey’in tarihte önemli bir yere sahip olduğunu ifade eden Atlığ, “Hem ressam hem de bir Osmanlı aydını olarak. Oryantalist ressamlar düşünüldüğünde Batı ve Doğu’nun etkileşimi pek çok evrensel imgelemde görülüyor. Osman Hamdi Bey’in hem Fransa’da görmüş olduğu eğitim, oradaki oryantalizm ve üsluplar, aynı zamanda Doğu’daki Japon karikatürlerinde de görülen kaplumbağa terbiyecisi imgelemi burada görülüyor. Doğu ve Batı’yı birleştiren ve Doğu’nun içinden çıkmış biricik bir oryantalist diyebiliriz” diye konuştu.
Samsun Profesör uyardı: "Artan intiharlar ve madde kullanımına dikkat" Toplumda alkol, sigara ve madde bağımlılığının artığını ifade eden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Şevket Özkaya toplumda alkol, sigara, madde bağımlılığı ve intiharların artığını belirterek ailelerde uyarılarda bulundu. Özkaya, "Eğer evinizde maddi-manevi çatışma yaşanıyor ve çocuklarınız ile iletişim kurmada zorlanıyorsanız mutlaka madde kullanımı yönünden uyanık olmalarını ve profesyonel destek almalarını öneriyoruz" dedi. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Şevket Özkaya artan intiharlar ve madde kullanımına dikkat çekerek açıklamalarda bulundu. Özkaya, "Sadece yetişkinlerde değil, son günlerde özellikle gençlerde acil servise artan başvurular görüyoruz. Sigara, alkol ve uyuşturucu başta olmak üzere zararlı maddeler, kişiyi günlük sıkıntılardan hızlı ve anlık geçici kurtardığı düşüncesi ile kullanmaya başlıyorlar. Toplumda maddi ve manevi sıkıntılar arttıkça bu maddeler yasa dışı ulaşma imkanları da artıyor ve temelde yatan sorunlar çözülmediği için madde kullanımı miktarını arttırarak kısır döngü başlıyor ve ölüme kadar giden sonuçları oluyor. Son günlerde gençlerde artan intiharlar görülüyor. Temelde kaygı ve günlük yaşamdan kaynaklanan sorunlardan kurtulmak için bu zararlı maddeleri kullanıyorlar ve kişilik düzenleri giderek bozularak, işin içinden çıkılamaz hale gelince kendine ve çevresine zarar verme davranışları görülüyor. Özellikle ortaöğretim ve üniversite de çocukları olan anne-babalara şunu söylemek istiyoruz; eğer evinizde maddi-manevi çatışma yaşanıyor ve çocuklarınız ile iletişim kurmada zorlanıyorsanız mutlaka madde kullanımı yönünden uyanık olmalarını ve profesyonel destek almalarını öneriyoruz. Yasal sigara ve alkol satış fiyatlarında artış, bunlara yasa dışı ulaşmayı teşvik ediyor ve içeriği bilinmeyen maddelerin toplumda yayılmasına neden oluyor. Kontrolsüz ve çaresiz bağımlılar ve gençler bu kısır döngüden çıkamayarak toplumda artan, haberlerde her gün gördüğümüz ahlak dışı hareketler ile kendine ve çevreye zarar verme şeklinde görülüyor" diye konuştu.