POLİTİKA - 07 Ocak 2025 Salı 10:32 | Son Güncelleme : 07 Ocak 2025 Salı 12:24

Devlet Bahçeli: ''Terör musibeti bitecek, Türk milleti rahat nefes alacak''

A
A
A
Devlet Bahçeli: ''Terör musibeti bitecek, Türk milleti rahat nefes alacak''

MHP lideri Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli, ''Boşa geçirecek bir saniyemiz yok. Terör musibeti bitecek, Türk milleti rahat nefes alacak'' dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. CHP’ye yanaşmış ve CHP’ye yapışmış ilkesizlerin hariçten gazel okumaları boş varilin çıkardığı ses kadar anlamlı olduğunu söyleyen Bahçeli, “Bize milliyetçilik dersi vermeye, vatan sevgisi dikte etmeye kalkışan sefih magandalara, serseri mankurtlara ve sefalet markalarına aldırış etmesek bile, gene de birkaç kelamı onlardan esirgemenin haksızlık olacağı kanaatindeyiz. Hasbelkader Milliyetçi-Ülkücü Hareket’te yer bulan, bu vesileyle itibar kazanan, makam ve koltuk ikbaliyle çevre yapan ve saygı kazanan bir avuç kendini bilmez ahmağın sırf çıkarlarının ikramı kesildi diye ileri geri konuşmaları her şeyden önce edepsiz bir hezeyandır. Esasen fazilet ve fikir sahibi olmaksızın sığındıkları camiamızda kurnazca kendilerini saklayan, köşe bucak dedikodu yapan, insicam ve irademizi sakatlamanın çabasında olan bu gudubetlerin bir nedenle maskesi düşünce aramızdan sıvıştıkları hepinizin bildiği ve yaşadığı bir gerçektir. Başkalarının atına binenlerin bize seyislik taslaması utanmazlıktır” şeklinde konuştu.

“Kurt, kurdu tanır, ancak biz bunları tanımıyoruz ve hiç de takmıyoruz”

Milli birlik ve beraberliğin sancağının herkesi gölgesinde toparlayacağını dile getiren Bahçeli, “Türk milletini meşgul eden, Türkiye’yi zora sokan hiçbir meseleye kalıcı cevap ve köklü çözüm getiremeyenlerin; sosyal medyada, kurdukları küçük partilerde sürekli ayağımıza dolanmaları, dava bilirkişisi gibi ortalıkta dolaşmaları elbette kifayet ve kişilik yetersizliğinin ağır bir sancısıdır. CHP’nin kayığında ip olanlarla mağlubiyetin pençesinde zafer nutku atanların sadece cemayüz evvellerini değil, ciğerlerinin kaç okka olduğunu da gayet iyi biliriz. Bizim bir görev kapsamında hareket ettiğimizi iddia eden müfteriler, içimizdeyken el etek öpmekten başlarını dahi kaldıramıyorlar, siyasetimize en küçük katkı vermiyorlar, veremiyorlardı. Kedinin ayna karşısında kendisini aslan görmesi neyse, bunların durumu üç aşağı beş yukarı aynısıdır. Geceleri baykuş olup harabede tüneyenler, gündüz vaktinde kartal olup zirvelere kanat açamazlar. Kurt, kurdu tanır, ancak biz bunları tanımıyoruz ve hiç de takmıyoruz. Bizim dava ve vatan sevdamızı tartıya çıkaracak, bununla da kalmayıp tartışmaya açacak, ülke ve ülkü heyecanımızı kurcalayıp aşındıracak bir siyasi fırıldağı henüz hiçbir kundak sarmamıştır. Hayatıyla haysiyeti ters köşe olmuşların bize anlatacak, bize aktaracak, bize güzergah tayin edecek bir şeyleri olmaz, olamaz. Gocunan gocunsun, hoplayan hoplasın, diyorum ki, terör musibeti bitecek, kardeşlik bilenecek, Türk milleti rahat bir nefes alacak” dedi.

“Her yerin Gazze olacağını tehditvari üslupla iddia edenlere özellikle hatırlatırım ki, Gazze zaten gönlümüzdedir”

Teröristlerin sonunun toprağa düşmek olduğunu belirten Bahçeli, “Kanunsuz ve gayri meşru şekilde elinde taşıdığı silahlarla yurt içinde veya yurt dışında hunhar ve menfur hedeflerin peşine düşen teröristlerin sonu ise ya toprağa düşmek ya da demir parmaklıkların ardına düşürülmek olacak. Negatif kırılmadan bahsederek her yerin Gazze olacağını tehditvari üslupla iddia edenlere özellikle hatırlatırım ki, Gazze zaten içimizdedir, yüreğimizdedir, gönlümüzdedir. Eğer yıkılmış Gazze’nin Türkiye’ye taşınacağı ima ediliyorsa, o zaman buna niyet ve teşebbüsü aklından geçirenlerin Siyonist barbarlıkla eşanlı şekilde açacakları karanlık cephenin makberleri olacağını bilmeleri, bunu da unutmamaları hayat ve varlıkları açısından mühim bir ihtar ve ikazımızdır” ifadelerini kullandı.

“Baas rezaleti geriye harap bitap bir ülke bırakmıştır”

Suriye’de 8 Aralık devrimiyle beraber zulüm dönemi kapandığını ifade eden Bahçeli, “Baas rezaleti geriye harap bitap bir ülke bırakmıştır. Şimdi vakit Suriye’nin inşa, ihya ve ayağa kalkma vaktidir. Geçiş hükümetinin aldığı kararlar, verdiği pozitif mesajlar anlamlı ve değerlidir. Özellikle bölücü terör örgütü PKK/YPG’ye Suriye’de asla yer olmadığının ve olmayacağının vurgulanması bölgesel risk ve tehdit havasını yumuşatmıştır. Temkini elden bırakmadan, rehavete kapılmadan, Suriye’de teessüs eden yeni yönetimin, tüm Suriyelileri eşit şekilde temsil etme hususundaki yapıcı siyasetine destek vermek çok boyutlu diyaloglarımız adına isabetli bir yaklaşımdır. Suriye’yi iç savaşa çekmeyi projelendiren, etnik ve bilhassa mezhebi kargaşaya sürüklemeyi amaçlayan bir tahrik ve provokasyon mekanizması işletilmektedir. Buna karşı son derece dikkatli olmak lazımdır. Esad zulmünden yara bere içinde kurtulan Suriye’nin dehşet verici bir anafora düşmesi bölgesel istikrar ve barışı Allah muhafaza hepten yok edebilecektir” diye konuştu.

“Türk-Kürt kardeşliğini dinamitlemeyi hesaplayan kim varsa alayı birden karşımızdadır”

Suriye’deki istikrar ve barış ortamının Türkiye için kırmızı çizgi olduğunun altını çizen Bahçeli, “Aynı şey Irak için de geçerlidir. Biz, ne içimizde ne de dışımızda kanlı silah, kandan geçinen terörist ve bölücü terör örgütü istemiyoruz. Türk-Kürt kardeşliğini dinamitlemeyi, Türkiye ve bölge ülkelerini kaosa itmeyi hesaplayan kim varsa alayı birden karşımızdadır ve buna yönelik mücadelemiz can pahasına sürdürülecektir. Yeni yüzyılda milli kenetlenmeyle, barışçıl Türkiye’nin dev uyanışıyla dış basınç ve baskılar etkisizleştirilecektir. Bu vatan hepimizindir. Ay yıldızlı al bayrak hepimizin bağımsızlık simgesidir. Türkiye Cumhuriyeti devleti Türk milletinin varlık ve egemenlik hükmüdür. Ne vatanımızdan fedakârlık ederiz ne milletimizden vazgeçeriz. Ne devletsiz yaşarız ne de esarete tahammül ederiz. Biz Türk milletiyiz” ifadelerini kulandı.

Konuşmasının devamında hayatını kaybeden Ferdi Tayfur’a başsağlığı dileyen Bahçeli, “Mesela arabesk müziği devamlı horlanmış ve küçümsenmiştir. Bununla da kalınmamış, bir dönem yasaklanmıştır. İnsanımızın iç çekişine, yaralanmış yüreğine, ıstırap çizgileriyle derinleşmiş yüzüne, yitik sevdalarına tercüman ola her ses, her sanatçımız adeta öcü gibi gösterilmiştir. Arabeskin çıkış nedenini, çarpık şehirleşmeden kaynaklanan varoş kültürüne bağlayanların cehalet ve küstahlıkları uzun yıllar elitist çevrelerde kabul görmüştür. İnsanımızın ruh köküne inemeyen, saklı dünyasına nüfuz edemeyen, yaşanan acılarını hissedemeyen kim varsa arabesk müziğini çağ dışı bulmuştur. Milyonlarca vatandaşımızın kalbinde taht kuran arabesk müziğinin duayen isimlerinden birisi, çok değerli kardeşim, arkadaşım, Allah vergisi sesiyle ve her biri altın değerindeki eserleriyle gönüllere su serpen, hatırasıyla herkese yetecek olan Merhum Ferdi Tayfur’a huzurlarınızda bir kez daha Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Mekanı cennet, ruhu da şad olsun inşallah” dedi.

“Türkiye’nin güvenliği Misak-ı Milli haritasının son sınırından başlamaktadır”

Türkiye’nin komşu coğrafyalarda nerede bir kanayan yara varsa orada bulunması gerektiğini ifade eden Bahçeli, “Türk milliyetçiliği mazlum milletlere umut olabilecek seviyede, her insana, her millete saygıyla birlikte Türkiye’nin hak ve çıkarlarını cesaretle savunacak, dik baş, tok karın, mutlu yarın ilkesine ruh verecek müktesebattadır. Türkiye’nin güvenliği Misak-ı Milli haritasının son sınırından başlamaktadır. Bu nedenle Türkiye komşu coğrafyalarda nerede bir kanayan yara varsa oradan bulunmalıdır. Tehdit ve tehlikeleri kaynağında yok etmelidir. Türkiye’nin emperyal hedefler taşıdığını iddia edenler bize göre yediği ekmeğe ihanet eden, içtiği suya zehir katan, soluduğu havaya nankörlük yapan zalim piyonlarıdır. Bunlar gitsin teröristlerin kanlı tiyatrosunu izlesinler. Gitsinler devrik Esad’la yanak yanağa versinler. Gitsinler CHP’yle birlikte aynı kafese girsinler. Ve gitsinler bir daha da gelmesinler” diye konuştu.

Hidayet Türkyılmaz

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Kontrolsüz geçiş faciaya neden oldu Denizli’nin Beyağaç ilçesinde süt toplama kamyonetiyle çarpışan sepetli motosikletteki çiftin hayatını kaybettiği kazanın görüntüleri ortaya çıktı. Kontrolsüz geçiş nedeniyle meydana gelen kazaya karışan kamyonet sürücüsü tutuklandı. Kaza, geçtiğimiz günlerde Eşenler Mahallesi Dere Sokak’taki Eskere Orman İşletme Müdürlüğü yakınlarında meydana geldi. Besicilerden süt toplamak için her gün aynı güzergahı kullanan Koray Y. yönetimindeki 20 AED 269 plakalı kamyonet, tali yoldan anayola çıkan 65 yaşındaki Şaban Ali Koku’nun kullandığı 20 K 7548 plakalı sepetli motosikletle çarpıştı. Çarpışmanın etkisiyle motosiklet sürücüsü Şaban Ali Koku ile sepetinde yolcu olarak bulunan 62 yaşındaki eşi Safiye Koku yola savruldu. Safiye Koku olay yerinde hayatını kaybederken, eşi Şaban Ali Koku ise ağır yaralandı. Yaralı olay yerinde yapılan ilk müdahalesinin ardından ambulansla Beyağaç Toplum Sağlığı Merkezine sevk edildi. Tedavi altına alınan Şaban Ali Koku da doktorların tüm müdahalelerine rağmen kurtarılamadı. Kazada hayatını kaybeden çiftin cenazeleri, Eşenler Mahalle Mezarlığı’nda son yolculuklarına uğurlandı. Kazanın ardından jandarma ekiplerince gözaltına alınan kamyonet sürücüsü Koray Y., işlemlerinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Yaralıların başından ayrılmadı Çiftin hayatını kaybettiği kaza, bölgedeki bir iş yerinin güvenlik kameralarına yansıdı. Görüntülerde, araçların çarpışması sonucu çiftin yola savrulması, kamyonet sürücüsünün yaralıların durumunu kontrol edip başlarından hiç ayrılmadığı anlar yer aldı.
Antalya Elmalı’da yayla yoluna ulaşım kolaylaştı Antalya Büyükşehir Belediyesi, Elmalı’da özellikle hayvancılıkla uğraşan 19 mahallenin yaylalarına kolay ulaşımlarını sağlamak üzere başlattığı bakım onarım ve yeni yol açma çalışmalarını tamamladı. Yöre halkını sıklıkla kullanmakta olduğu yollar, kullanıma elverişli ve güvenli hale getirildi. Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı alt yapı ekipleri, çalışmalar kapsamında Elmalı’nın Büyüksöğle, Küçüksöğle, Geçmen, Ovacık, Kocapınar, Bayındır, Ahatlı, Gölova, Bozhüyük, Çukurelma, Çobanisa, Gümüşyaka, Hacıyusuflar, Macun, Dereköy, Yörenler, Yapraklı, Yılmazlı, Yuva mahallelerinin yayla yollarına bakım ve onarım çalışması yaptı. Özellikle hayvancılıkla uğraşan ve yaz aylarında yaylaya çıkan vatandaşların sıklıkla kullandığı engebeli yollar güvenli hale getirildi. “Mutluluklarına ortak olduk” Antalya Büyükşehir Belediyesi Elmalı Hizmet Birimi Şube Müdürü Bilal Kasap, ilçede hayvancılığın önemli bir geçim kaynağı olduğunu belirterek, “Çoban haritası projesinde yaylalarımızda çobanlarımızı tek tek ziyaret etmiştik. Hayvancılıkla uğraşan vatandaşlarımızın ilk istekleri yaylalarına ulaşımın iyileştirilmesi olmuştu. Belirlediğimiz program dahilinde yaklaşık 6 aylık süre zarfında Elmalı’nın yayla yollarında çalışmalarımızı gerçekleştirdik. Yayla yollarını kullanıma elverişli hale getirdik. Muhtarlarımızın ve yöre halkımızın mutluluklarına ortak olduk” dedi. Çalışmalar Yılmazlı Mahallesi’nde son buldu Elmalı Yılmazlı Mahalle Muhtarı Hasan Sert, “Yılmazlı mahallemizin yayla yolları zaman içerisinde bozulmuştu. Çobanlarımız yaylaya ulaşmakta zorluk yaşıyordu. Traktörler yolda kalıyordu. Yolumuzun çalışması tamamlandı. Çobanlarımız artık çok daha rahat bir şekilde yayladaki evlerine ulaşabilecekler” diye konuştu.
Kayseri Çocuklarda antibiyotik kullanımı influenzayı geçirmiyor Çocuk Sağlığı Hastalıkları Uzmanı Dr. Doğukan Susam, çocuklarda ağır seyreden influenzanın tedavisinde antibiyotik kullanımının fayda etmeyeceğini söyleyerek, "Tedavi planı destek tedavisi şeklindedir" dedi. Kayseri Şehir Hastanesi Çocuk Sağlığı Hastalıkları Uzmanı Dr. Doğukan Susam, kış aylarında çocuklarda artış gösteren influenza ile ilgili bilgiler verdi. Dr. Susam, "Vücudumuzun çeşitli uyaranlara karşı merkezi sinir sistemimizdeki ısı kontrol merkezinin eşik değerinin yükselmesi sonucu olarak vücut sıcaklığının 38 derece ve üstünde olması ateş olarak kabul edilir. Enfeksiyonlar, aşılama, sıvı kaybı, kollajen doku hastalıkları, kan hastalıkları (lösemi, lenfoma) ve odağı belli olmayan ateşe sebebiyet verir. Enfeksiyonal nedenler viral ve bakteri kaynaklı olup, viral nedenler ön plandadır. Bize başvuran hastalar bronşiolit, tonsillit, pnömoni ve ishal tanılı olup, virallerden kış aylarında en sık görülen influenza virüsüdür" dedi. İnfluenzanın tanımını yapan Dr. Susam, "İnfluenza virüsü her kış özellikle aralık-şubat döneminde ortaya çıkabilmektedir. En sık iki tipi insanlarda ani başlayan ateş, burun akıntısı ya da tıkanıklık, baş ağrısı, kas ağrısı, kırgınlık, kusma, boğaz ağrısı, öksürük ve ishal şeklinde semptomlara yol açabilmektedir. Bu semptomlar virüs maruziyeti sonrası genellikle 1-2 gün sonra başlamaktadır. Hasta çocuk çevreden genellikle öksürme ve hapşırma ile çevreye saçılan solunum damlacıkları ve aerosollerin üst solunum yollarının mukozasına geçmesiyle ya da temas yoluyla ağızdan alınarak virüsün antijenlerinin hücrelerin almaçlarına bağlanması sonucunda virüsler insan vücudunda çoğalmaya başlayıp, semptomlar ortaya çıkmaktadır" ifadelerini kullandı. "Antibiyotikler etki etmez" İnfluenzanın tedavisinde antibiyotik kullanımının fayda etmeyeceğini kaydeden Dr. Susam, "Grip viral enfeksiyon olduğu için antibiyotikler etki etmez. Tedavi planı destek tedavisi şeklindedir. Şikayetler genellikle birinci hafta içinde kendiliğinden geçebilmektedir. Hasta çocuk dinlenmeli, sıvı ve meyve tüketimi artırılmalıdır. Sonbahar dönemi kronik hastalığı olanlar, bağışıklık sistemi zayıflamışlar olanlara grip aşısı tavsiye edilmektedir. Bu yüzden eller sık sık yıkanıp sabunlanmalı, kişisel eşyalar ortak kullanılmamalı, ortam havalandırılmalı, kapalı alanlardan uzak durulmalı, uykuya ve beslenmeye dikkat edilmelidir" şeklinde konuştu. "Her grip olan acil servislere başvurmamalıdır" Hastaların hastaneye başvurması için gereken semptomları sıralayan Çocuk Sağlığı Hastalıkları Uzmanı Dr. Doğukan Susam, "Düşmeyen, dirençli ve 3 günden fazla 38 derece üstü ateş, beslenmesinin yüzde 50’den fazla azalması, ciltte alacalı görünüm, morarma, ciddi solunum sıkıntısı, hışıltı, hırıltı gibi durumlar, çocuğun bilincinde değişiklik, konvulziyon varlığı semptomları olan hastaların bilinen kronik bir kalp ve solunum hastalıkları varlığı, immun yetmezliği, lösemi ya da lenfoma tanılı durumlarında başvurabilirler" diye konuştu.