ASAYİŞ - 06 Nisan 2012 Cuma 14:29

UYANIK KARDEŞLER JANDARAMAYA TAKILDI

A
A
A
UYANIK KARDEŞLER JANDARAMAYA TAKILDI

Şanlıurfa`da hırsızlık suçundan cezaevinde bulunan kardeşini ziyarete giden bir kişi açık görüş sırasında kardeşi ile yer değiştirmek isterken jandarma tarafından son anda fark edildi.
Edinilen bilgiye göre, olay, 3 Nisan Salı günü Siverek kapalı cezaevinde yaşandı. İddiaya göre, M.A.D isimli şahıs hırsızlık suçundan Siverek kapalı cezaevinde yatan kardeşi A.D.`yi ziyarete gitti. Açık görüşün yapıldığı sırada cezaevi bahçesinde bir süre kardeşi ile sohbet eden M.A.D kardeşini dışarıya çıkarmak istedi. Kardeşi A.D`ye kendisinin yerine dışarı çıkması yönünde telkinlerde bulunan M.A.D. cezaevi bahçesinde kaldı. Açık görüşün bitmesinin ardından tüm ziyaretçiler dışarı çıkarılmak istendi.
Ziyaretçiler dışarı çıkarken Jandarma ekiplerinin dikkatini çeken A.D`nin ağabeyi yerine dışarı çıkmak istediği anlaşıldı. Cezaevinden firar etmesi son anda engellenen A.D. ile kardeşinin firar etmesi için yardım eden M.A.D gözaltına alındı. Olayın ardından A.D bulunduğu Siverek Kapalı cezaevine geri konuldu. A.D.`nin ağabeyi M.A. D ise ifadesinin alınmasının ardından adli mercilere sevk edildi.
Olayla ilgili tahkikat devam ediyor.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ağrı Cumhuriyet Kupası finali büyük heyecan yaşattı Ağrı’nın Taşlıçay ilçesinde düzenlenen Cumhuriyet Kupası Ortaokullar Arası Futbol Turnuvası’nda büyük bir heyecan yaşandı. Taşlıçay Gençlik ve Spor Müdürlüğü tarafından 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kapsamında organize edilen turnuvanın finali yapıldı. Turnuvaya, 7’si köy okulu olmak üzere toplamda 11 ortaokul katıldı ve öğrenciler sahada birincilik için ter döktü. Finalde, Atatürk Ortaokulu ile Nurali Turan Ortaokulu karşı karşıya geldi. Coşkulu taraftarların destekleriyle sahaya çıkan iki takım, heyecan dolu bir mücadele sergiledi. Atatürk Ortaokulu, rakibini 4-0 yenerek Cumhuriyet Kupası’nı kazandı. Turnuvada birinci, ikinci ve üçüncü olan takımlara kupa ve madalyalarının yanı sıra Taşlıçay renklerinde formalar hediye edildi. Bu ödüller, turnuvaya katılan genç sporculara büyük bir motivasyon sağladı. Turnuvanın ardından açıklama yapan Taşlıçay Gençlik ve Spor İlçe Müdürü Yavuz Akcan, “İlçemizde 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kapsamında düzenlediğimiz Cumhuriyet Kupası’nı başarıyla tamamladık. Çocuklarımızın hayallerini gerçekleştirmek için hiçbir fedakârlıktan kaçınmadık. 40 km uzaklıktaki köy okullarını bile servislerle turnuvaya getirdik. Turnuva boyunca sağlık ve güvenlik ekipleri hazır bulunduruldu; çünkü çocuklarımızın sağlığı bizim için çok değerli. Final maçına gelen 300 öğrencimiz, takımlarını maç boyunca coşkuyla desteklediler. Önümüzdeki dönemde okul sporları kapsamında voleybol, atletizm, hentbol ve basketbol turnuvalarımız hız kesmeden devam edecek” dedi. Turnuvada birinci ve ikinci olan takımlara ödülleri Taşlıçay Kaymakamı Emirhan Arıkan, Taşlıçay Belediye Başkanı Mehmet Ali Budak, AK Parti İlçe Başkanı Ümit Deniz ve Taşlıçay Gençlik ve Spor İlçe Müdürü Yavuz Akcan tarafından takdim edildi. Final müsabakasına Taşlıçay Kaymakamı Emirhan Arıkan, Taşlıçay Belediye Başkanı Mehmet Ali Budak, Taşlıçay Gençlik ve Spor İlçe Müdürü Yavuz Akcan, AK Parti İlçe Başkanı Ümit Deniz, kurum müdürleri, öğretmenler, öğrenciler ve ilçe halkı katıldı.
Adana Kadına yönelik şiddet, insan hakları ihlaline yol açıyor Kadınlara yönelik şiddetin insan haklarının ihlaline yol açtığını belirten Psikolog Buse Şimşek, “Kadına yönelik şiddet, karşısındakinin sadece kadın olduğu için uyguladıkları ve kadını etkileyen cinsiyete dayalı ayrımcı tutum ve davranışlarla insan haklarının ihlaline yol açmaktadır” dedi. Kadınlara yönelik şiddet ülkemizde her gün gündeme geliyor. Uzmanlar, bu şiddet türünün insan hakları ihlaline yol açtığını anlattı. “İnsan haklarının ihlaline yol açıyor” Konuyla ilgili Onma Psikoji’den Psikolog Buse Şimşek, açıklamalarda bulundu. Psikolog Şimşek, “Şiddet, bireyin maruz kaldığı fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik yönden zarar göreceği ya da acı çekeceği durumlarla sonuçlanan veya sonuçlanması öngörülebilir olan hareketlerin, tehditlerin, baskıların oluşmasına ve keyfi bir şekilde özgürlüğün engellenmesine neden olan tutum ve davranışların bütünüdür. Kadına yönelik şiddet ise karşısındakinin sadece kadın olduğu için uyguladıkları ve kadını etkileyen cinsiyete dayalı ayrımcı tutum ve davranışlarla insan haklarının ihlaline yol açmaktadır” ifadelerini kullandı. “Çocukluk travmaları şiddet eğilimini arttırır” Kadınların en temel haklarını ihlal eden şiddet türlerini anlatan Psikolog Şimşek, “Fiziksel şiddet, cinsel şiddet, psikolojik şiddet ve ekonomik şiddet, kadınların en temel haklarını ihlal eden ve hayatlarını tehdit eden bir sorun haline getiren türlerdir. Bunun yanı sıra kadın cinayetleri de cinsiyet temelli olmakla birlikte genelde kadının tanıdığı bir erkek, çoğu zaman partneri ya da aile üyeleri tarafından gerçekleşen bir şiddet biçimidir. Bazı durumlarda, bu şiddeti uygulayan erkeklerin psikolojik veya duygusal olarak yaşadığı sorunlar olduğu gözlenmiştir. Özellikle çocuklukta yaşanan travmalar, kötü ebeveyn modelleri ve kişilik bozuklukları şiddet eğilimini arttırabilir. Ancak bu tür psikolojik temelli sorunlar, şiddetin temel nedeni değil, sadece bu durumun ortaya çıkışını kolaylaştıran etkenlerdir” diye konuştu. “Manipülatif gerekçelerin altında yatan gerçek neden sorgulanmalıdır” Şiddet uygulayan erkeklerin manipülasyon uyguladığını da anlatan Psikolog Buse Şimşek, daha sonra şunları söyledi: “Günümüzde artık sıkça görüyoruz ki şiddet uygulayan erkek, bu etkenleri neden olarak göstererek yaptığı şeyi örtbas etmeye yönelik manipülasyonlar uygulamaktadır. Bu manipülasyonlar, genelde durumu hafifleterek kişinin sorumluluktan kaçmasını sağlayan bahanelerdir. Kadına yönelik şiddeti örtbas etmek amacıyla kullanılan bu tür bahaneler, şiddetin gerçek doğasını gizleyerek durumu meşru kılmayı hedefler. Bu bahaneler, şiddet uygulayan erkeğin sorumluluğunu azaltırken kadını suçlu konuma getirir. Unutmayın ki her ne sebep öne sürülürse sürülsün, şiddeti hiçbir bahane haklı çıkaramaz. Aksine bu tür manipülatif gerekçelerin altında yatan gerçek neden sorgulanmalıdır.”
İzmir İzmir’den Hollanda’ya eğitim köprüsü Öğrencilerine yeni kariyer fırsatları oluşturmak amacıyla dünyadaki sayılı üniversitelerin yer aldığı IBSEN yaz okulu programına üye olan İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) İşletme Fakültesi, 3 öğrencisine Hollanda deneyimi yaşattı. Öğrenciler Kerem Kavruk, Nihan Karaküçük ve Ali Erdoğan Olguner, Hollanda’nın Den Haag şehrinde bulunan Lahey Uygulamalı Bilimler Üniversitesi’nde iki hafta süreyle eğitim aldı. İş dünyasındaki en yeni teknikleri öğrenen, yaklaşık 15 ülkeden çok sayıda öğrenci ve öğretim görevlisiyle tanışan, uluslararası alanda çevre edinen gençler, unutulmaz bir deneyim yaşadı. Yeni kültürlerle buluşmanın ve arkadaşlıklar edinmenin mutluluğunu yaşayan öğrenciler, yabancı dillerini de daha üst seviyeye taşıdı. Yaz okulunda eğitim alan İEÜ İşletme Bölümü 3’üncü sınıf öğrencisi Nihan Karaküçük, ilk kez tek başına yurt dışına çıktığını belirterek, kendini daha özgüvenli ve açık fikirli hissettiğini söyledi. Karaküçük, “Hollanda’da aldığım eğitimin, hem ileride meslek hayatıma büyük katkı sağlayacağını hem de bakış açımı geliştirdiğini düşünüyorum. Her gün grup çalışması yaparak sunum hazırladığımız bu iki haftalık süreç, gerçekten zorlu ama harika bir deneyimdi. İlk günlerde biraz zorlansam da alıştıktan sonra ‘İyi ki buradayım’ dedim” ifadelerini kullandı. Yaz okulunun özellikle kültürler arası etkileşim ve uluslararası iş dünyasının tecrübelerini edinmeleri anlamında kendilerine büyük katkı sağladığını söyleyen 3’üncü sınıf Ekonomi bölümü öğrencisi Kerem Kavruk ise, “İki hafta süren programın içeriğini, iş hayatında ve sektörde kullanılan yeni teknikler oluşturdu. Yaz okulundaki hocaların tamamı, okulda çalışan akademisyenler değildi. Bazıları özel şirketlerde görev yapan tecrübeli iş insanlarıydı. Bu kişiler, yeni teknikleri iş hayatlarında nasıl kullandıklarını anlattı. Hatta bu teknikleri bize de öğrettiler ve denettiler. Yaz okulu, bize kültürel anlamda da çok güzel şeyler kattı. Orada Koreli de vardı, Çekyalı ve Fransız da. Yaz okulu sayesinde hem kültür alışverişi yaptık hem de farklı ülkelerden tecrübeli birçok iş insanının deneyimlerinden faydalanmış olduk” dedi. "En iyi teknikleri gördük" 4’üncü sınıf İşletme bölümü öğrencisi Ali Erdoğan Olguner, Hollanda programının yabancı dili ilerletmek açısından kendisine çok şey kattığını söyleyerek, “Yaz okulu sayesinde İngilizcemi daha da ilerlettim. Ayrıca birçok farklı kültür tanıdık. Yaz okulunda her biri farklı sektörlerden, uluslararası tecrübeye sahip konuşmacıların deneyimlerini dinlemek, bizim açımızdan faydalı oldu. Yeni bir şey öğrendiğimizde, sonraki derste hemen bunun bir uygulaması oluyordu. Grup çalışması yapıyorduk ve öğrendiklerimizi pratiğe dökme şansı buluyorduk. Bizlere, farklı teknikleri hemen deneyip uygulama fırsatı verildi. Ayrıca, bize farklı bölgeler verdiler. Atandığımız semtlerin yerel halklarıyla, bölgenin sorunlarıyla ilgili röportajlar yaptık ve proje kapsamında onlara da çözümler üretmeye çalıştık. Diğer yandan şehir de çok güzeldi. Okul bir günü geziye ayırıp bize Amsterdam’ı gezdirdi. Bizim açımızdan oldukça keyifliydi” diye konuştu. "Uluslararası alanda etkiliyiz" İEÜ İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Burcu Güneri Çangarlı de Almanya, Çek Cumhuriyeti, Güney Kore, Kanada, ABD, Finlandiya, Hollanda, Fransa ve İtalya gibi birçok ülkeden üniversitenin IBSEN adlı yaz okulu ağına üye olduğuna dikkat çekerek, “Fakülte olarak uluslararası alandaki iş birliklerini çok önemsiyor, öğrencilerimize sunduğumuz fırsatları geliştirmek için çalışıyoruz. Sadece nitelikli eğitim vermekle yetinmiyor, öğrencilerimizin uluslararası alana açılmasını sağlayacak adımlar atıyoruz. Öğrencilerimzie çok güveniyor, onların dünyanın her noktasında başarılı olacağına inanıyoruz. IBSEN’de yer almak da uluslararası alanda attığımız adımlara yönelik çok güzel bir örnek. Öğrencilerimiz, Hollanda’ya giderek iki haftalık oldukça yararlı ve başarılı bir süreç geçirdi. Kendilerini tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı.