EKONOMİ - 12 Kasım 2024 Salı 15:20

SGK, Samsun’daki 3 ilçede 23 milyon TL’lik gayrimenkul satışı yapacak

A
A
A
SGK, Samsun’daki 3 ilçede 23 milyon TL’lik gayrimenkul satışı yapacak

SAMSUN (İHA) – Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), Samsun’un İlkadım, Alaçam ve Canik ilçelerinde tahmini satış değeri toplam 23 milyon 450 bin TL olan 3 adet gayrimenkul (2 arsa, 1 bina) satışı için ihaleye çıkacağını duyurdu.


SGK, Samsun’da tapusu kuruma ait gayrimenkullerin satışı için ihaleye çıkıyor. Bu kapsamda İlkadım Kılıçdede Mahallesi 7676 ada 12 parseldeki 337 metrekare yüzölçümlü konut alanı imarlı arsa 5 milyon 950 bin TL tahmini bedel ve 297 bin 500 TL teminat tutarı ile Canik Hacıismail Mahallesi 1605 ada 11 parseldeki bin 555 metrekare yüz ölçümlü konut alanı imarlı arsa 15 milyon TL tahmini bedel ve 750 bin TL teminat tutarı ile Alaçam Alparslan Mahallesi 90 ada 1 parseldeki 644 metrekare resmi kurum alanı binası ise 2,5 milyon TL tahmini bedel ve 125 bin TL teminat tutarı ile satışa sunulacak.


Söz konusu gayrimenkullerin satış ihalesi için yapılan açıklamada, “Mülkiyeti kurumumuza ait olan aşağıdaki listede tapu bilgileri yazılı gayrimenkullerin, Sosyal Güvenlik Kurumu Taşınmazlarının Elektronik Ortamda Yapılacak Satışlarına İlişkin Yönetmelik maddelerine göre kurum internet sitesinde yer alan elektronik satış portalı üzerinden açık artırma usulü ile 18-21 Kasım tarihleri arasında satış ihalesi yapılacaktır. Kurumumuz 2886 Devlet İhale Kanunu’na tabi olmayıp gayrimenkul satış ihalesini yapıp yapmamakta tamamen serbesttir. Satış ihalesi ile ilgili verilen bilgiler taahhüt niteliğinde olmayıp genel bilgi mahiyetindedir. İhaleye katılmak isteyenler, taşınmazın ihale dokümanını, e-Devlet kapısı üzerinden Sosyal Güvenlik Kurumu elektronik satış portalına giriş yaparak bedelsiz görebilir. Satın alınmak istenilen gayrimenkul için belirlenen teminat bedelinin nakit olması halinde tahsilata yetkili bankalara yatıracaklardır. Teminatın, teminat mektubu olması halinde, herhangi bir Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne veya Sosyal Güvenlik Kurumu İnşaat ve Emlak Daire Başkanlığına başvuru bitiş tarihi mesai bitiminden önce teslim edilmesi zorunludur. Teminat olarak, Devlet İhale Kanunu ile Kamu İhale Kanunu’nda belirtilen tedavüldeki Türk parası, 19.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu kapsamındaki kurum ve kuruluşlar tarafından verilen süresiz kesin teminat mektupları kabul edilir. Başka teminatlar kabul edilmez. Kurum, isteklilerin beyanlarını esas kabul edecek, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu ile 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’na göre ihaleye katılamayacak olanlar ve yasaklanmış kişilerde ihalenin kalması ve bu hususun tespiti halinde ihale iptal edilerek, bu kişiler hakkında cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulacaktır. Sosyal Güvenlik Kurumu elektronik satış portalına e-Devlet ile SGK sitesinde ihaleler sekmesinde bulunan ‘Gayrimenkul Satış İhaleleri’ içerisinde yer alan e-ihale adresine giriş yapılarak ihaleye başvuru yapılabilir. İhale başvuru bitiş tarihinden sonra başvuru yapılamaz. İhale bedeli peşin olarak Kurum hesaplarına yatırılacaktır. Daha fazla bilgi almak isteyenler kuruma ait telefonlardan bilgi alabilirler” ifadeleri kullandı.



Başvurular 13 Kasım’da ihale ise 20 Kasım’da


Taşınmazların ihale başvuruları 13 Kasım’da alınmaya başlanacak ve 18’ Kasım’da başvurular sona erecek. Alaçam’daki taşınmazın ihalesi 20 Kasım Çarşamba günü saat 15.15’te, Canik’teki taşınmazın ihalesi 20 Kasım Çarşamba saat 15.45’te ve İlkadım’daki taşınmazın ihalesi de yine 20 Kasım Çarşamba günü saat 16.00’da başlayacak. Alaçam ve Canik ilçelerinin ihaleleri 21 Kasım Perşembe saat 15.45’te, İlkadım’daki gayrimenkulün ihalesi ise 21 Kasım Perşembe saat 16.00’da sona erecek.



SGK, Samsun’daki 3 ilçede 23 milyon TL’lik gayrimenkul satışı yapacak

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Ersoy; yıkımına başlanan Kayseri Öğretmenevi’nin yeniden yapılması için bütçe talep etti Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kayseri Milletvekili Baki Ersoy; Milli Eğitim Bakanlığı’nın bütçe görüşmelerinde 6 Şubat depremlerinin ardından hasar alan ve yıkımına başlanan Kayseri Öğretmenevi ile ilgili; "Depreme dayanıklı, şehrin ve sektörün ihtiyaçlarını karşılayacak ve modern bir binanın ivedilikle yapılması için 2025 yılı bütçemizden pay ayrılmasını talep ediyoruz" dedi. MHP Kayseri Milletvekili Baki Ersoy; TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Milli Eğitim Bakanlığı’nın bütçe görüşmelerinde konuşma yaptı. Öğretmen istihdamına yönelik yeni adımların atılmasının öğretmen açığının kapatılması ve eğitimde kalitenin artırılması açısından büyük bir önem taşıdığını kaydeden Ersoy; "2025 yılı bütçe görüşmelerinde, Milli Eğitim Bakanlığımızın bütçesi üzerine görüşlerimi paylaşmak üzere söz almış bulunuyorum. Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek nesillerin eğitimini destekleyen bu bütçenin, eğitimde fırsat eşitliği, kaliteli eğitim ortamlarının sağlanması ve öğretmenlerimizin özlük haklarının iyileştirilmesi hedefleri doğrultusunda önemli bir katkı sunacağına inanıyorum. Öncelikle, Bakanımızın sunumunda vurguladığı gibi, Milli Eğitim Bakanlığımız, 2025 bütçesiyle eğitim altyapısını güçlendirmeye yönelik birçok yatırım yapmayı hedeflemektedir. Bu bütçeyle birlikte hem okulların fiziki şartlarını iyileştirmek hem de dijitalleşme yolunda daha modern bir eğitim yapısını ülkemize kazandırmak amacıyla geniş kapsamlı projelere imza atılacağını görüyoruz. Bu kapsamda, eğitim yatırımları noktasında önemli bir adım olan yeni okul binalarının inşası hız kazanacaktır. Fiziksel altyapının iyileştirilmesi ve eğitim materyallerine erişim sağlanması, öğrencilerimizin daha donanımlı bir eğitim almalarına imkan tanıyacaktır. Sayın Bakanımız, özellikle deprem riskinin yüksek olduğu bölgelerdeki okulların güçlendirilmesi ve yenilenmesi konusunda alınacak önlemleri de bizlerle paylaştı. Güvenli eğitim ortamlarının sağlanması, öğrencilerimizin ve öğretmenlerimizin eğitim süreçlerini daha huzurlu ve güvenli bir şekilde sürdürebilmeleri açısından büyük önem taşımaktadır. Bu hassasiyetlerinden dolayı kendilerine teşekkür ederiz. Ayrıca, Bakanımızın belirttiği gibi öğretmen istihdamına yönelik yeni adımların atılması, öğretmen açığının kapatılması ve eğitimde kalitenin artırılması açısından büyük bir önem taşımaktadır. Öğretmenlerimiz, eğitim sistemimizin temel taşlarını oluşturmaktadır ve onların özlük haklarının iyileştirilmesi, motivasyonlarının artırılması, öğrencilerimize verecekleri eğitimin kalitesini doğrudan etkilemektedir. Bu kapsamda yapılacak olan düzenlemelerle, öğretmenlerimizin çalışma şartlarını iyileştirecek, mesleki gelişimlerini destekleyecek ve daha sürdürülebilir bir eğitim sistemi kurmamıza katkı sağlayacak her politikanın, Milliyetçi Hareket Partisi olarak arkasında duracağımızı belirtmek istiyorum. 2025 bütçesi aynı zamanda dijitalleşme çalışmalarını da kapsamaktadır. Dijital eğitim materyallerinin geliştirilmesi, öğrencilerimize modern eğitim araçları sağlanması ve okullarımızın internet altyapısının güçlendirilmesi, bilgi çağının gerektirdiği yetkinliklere sahip gençler yetiştirmemize imkan tanıyacaktır. Özellikle kırsal bölgelerdeki okulların dijital imkanlarla donatılmasını, fırsat eşitliği açısından memnuniyetle karşılıyor ve destekliyoruz" ifadelerini kullandı. Kayseri’deki eğitim yatırımlarına ve taleplere ilişkin de konuşan Ersoy; "Kayseri’de şu anda toplam 16 okul binasının inşaatı devam etmektedir. Bunlardan 10 tanesi devletimiz tarafından yapılırken, 6 tanesi hayırsever vatandaşlarımızın katkılarıyla inşa edilmektedir. Kayseri, hayırseverleriyle ünlü bir şehirdir. Hayırsever vatandaşlarımızın şehrimizin eğitimine sağladıkları bu katkı, her türlü takdiri hak etmektedir. Buradan, bu vesile ile tüm hayırseverlerimize teşekkür ediyorum. Ayrıca, Kayseri ilimizde şu anda 812 ücretli öğretmenimiz görev yapmaktadır. Ücretli öğretmenlerimizin özlük haklarının iyileştirilmesi veya daha fazla kadrolu öğretmen ataması yapılması hem eğitim kalitesini artıracak hem de öğretmenlerimizin motivasyonunu olumlu yönde etkileyecektir. Ücretli öğretmenlerimizin yaşadıkları sıkıntıların giderilmesi için devletimizin imkanları dahilinde, gerekli adımların atılacağından şüphemiz yoktur. Öte yandan, norm fazlası atamalarda mazeret durumlarının göz önünde bulundurulması, öğretmenlerimizin kendi hayatlarını planlarken karşılaştıkları zorlukların en aza indirilmesine yardımcı olacak, öğretmenlerimizin motivasyonunu, dolayısıyla da eğitimimizin kalitesini artıracaktır" dedi. "Depreme dayanıklı, şehrin ve sektörün ihtiyaçlarını karşılayacak ve modern bir binanın ivedilikle yapılması için 2025 yılı bütçemizden pay ayrılmasını talep ediyoruz" 6 Şubat depremlerinin ardından hasar alan ve yıkımına başlanan Kayseri Öğretmenevi ile ilgili de konuşan Baki Ersoy; "Kayseri için önemli bir talepten daha bahsetmek istiyorum. Kayseri’mizde Sahabiye mahallesinde bulunan şehrin tek öğretmenevi, deprem sonrası yapılan tetkiklerde çürük çıkmasından dolayı kısa zaman önce yıkılmıştır. Bu öğretmenevi, yalnızca öğretmenlerimiz ve eğitim çalışanlarımız için değil, aynı zamanda şehrimize gelen eğitim ve öğretim faaliyetlerinde görevli misafirlerimiz için de önem arz eden bir konaklama merkezi olarak hizmet vermekteydi. Şimdi, bu önemli ihtiyacı karşılamak ve hem öğretmenlerimize hem de şehrimize layık bir konaklama tesisi kazandırmak adına, depreme dayanıklı, şehrin ve sektörün ihtiyaçlarını karşılayacak ve modern bir binanın ivedilikle yapılması için 2025 yılı bütçemizden pay ayrılmasını talep ediyoruz. Bununla birlikte, Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi gibi önemli sağlık kuruluşları ve diğer kamu kurumlarımızda hizmet sunumunda personel sayısı zaman zaman yeterli olmamaktadır. Emeklilik ve istifa gibi nedenlerle ayrılan personel yerine, yeterli yeni istihdam sağlanması, mevcut personelin iş yükünün artmaması ve hizmet kalitesinin düşmemesi açısından oldukça önemlidir. Özellikle 696 Sayılı KHK ile kadroya geçen 4/D’li işçilerin iş yükünün hafiflemesi için, imkanlar dahilinde yeni alımların yapılması talebimiz bulunmaktadır. Sonuç olarak, Milli Eğitim Bakanlığı’mızın 2025 bütçesinin eğitim sistemimizin ihtiyaç duyduğu birçok alanda önemli iyileştirmeler getireceğine ve Türkiye’nin eğitimde daha ileri bir seviyeye ulaşmasına katkı sağlayacağına inanıyorum" şeklinde konuştu.
Aydın Köylülerden Efendi Jeotermal Firması’na sitem Aydın’ın Köşk İlçesi’ne bağlı dağ köylerinde 20 bin 53 dönüm arazide jeotermal arama izni alan Efendi Jeotermal Şirketi tarafından hiç kimseye haber verilmeden bölgede arama çalışması yapılması köylülerin ve muhtarların tepkisini çekti. Bugün Karatepe’de toplanan bölge halkı adına açıklama yapan Muhtar Aydın Kılınç, firma yetkililerine seslenerek, “Yaptığınız efendiliğe yakışmıyor” dedi. Aydın’ın Köşk ilçesine bağlı, Karatepe, Kızılcaköy, Başçayır, Mezeköy sınırları içerisinde kalan 20 bin 53 dönüm arazide Efendi Jeotermal Firması’na jeotermal işletme ruhsatı verildi. Firma yetkilileri bu alanda deneme çalışmaları başlatırken, vatandaşlar ve köy muhtarları kendilerine hiçbir bilgi verilmeden bölgede çalışma başlatılmasına tepki gösterdi. Firmanın 20 bin 53 dönüm alanda 30 yıllığına işletme ruhsatı aldığı öğrenilirken, yaşanan bilgi kirliliği ve karşılarında firmanın muhataplarını bulmayan köylüler duruma sert tepki gösterdi. “Tapulu arazilerimizde bizim hiç mi söz hakkımız yok” Bölgede bir süredir çeşitli çalışmalar yürüten firmanın dün hiç kimseye bilgilendirme yapmadan bölgeye arama araçları ile gelmesi üzerine toplanan köylüler adına konuşan Karatepe Muhtarı Aydın Kılınç, “Burası bizim tapulu arazilerimiz. Firma bizim topraklarımızda adeta bize rest çekiyor. Daha önce ne yaptıklarını sorduğumuzda depremlerden dolayı fay hattı çalışması yürüttüklerini beyan ettiler. Daha önce geldiklerinde fay hattı çalışması yaptıklarını söyleyenler bugün arama çalışması yapıyor. Bizim mahallemize hiç bir bilgilendirme çalışması yapılmadan bizi insan yerine bile koymadan bunu yapıyorlar. Halk olarak kendi topraklarımız için bizim hiç mi söz hakkımız yok? Bize devlet yetki verdi siz karışamazsınız diyorlar. Biz farklı bir devletin vatandaşı mıyız? Firma yetkililerini efendiliğe davet ediyoruz. Burada bir çalışma yapılacak ise nezaket gereği de olsa bizlerin ve arazi sahiplerinin bilgilendirilmesi lazım. Yapılanlar ve firma yetkililerinin tutum ve davranışları efendiliğe yakışmıyor” diyerek insanları kendi köyünde ve tapulu arazilerinde bu kadar aşağılanmasına yetkililer tarafından da müsaade edilmemesini talep etti. Karatepe Şehitliği önünde toplana köylüler eylem yapıp basın açıklamasına destek verirken, Efendi Jeotermal Firması Yetkilisi Mehmet Özcoşkun, köylülerin ve muhtarların iddialarının doğru olmadığını ileri sürerek “Bizim çalışanlarımız daha önce köylüleri bilgilendirdi. Köşk’te biz bu konuda çalışma yaptık” diye konuştu. Mehmet Özcoşkun ayrıca şu anda sağlık sorunundan dolayı arama çalışması yaptıkları bölgede olmadığını belirterek sağlık sorunu sona erdikten sonra gerekli kamuoyu bilgilendirmesi yapacağını beyan etti.
Samsun Samsun’da kırsal kalkınma yatırımları Samsun Tarım ve Orman İl Müdürlüğü yetkilileri, kırsal kalkınma destekleri kapsamında il genelinde uygulanan projelerden yararlanan sanayi tesislerini inceledi. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yayımlanan kırsal kalkınma destekleri kapsamında Samsun’da uygulanan projelerden yararlanan sanayi tesisleri, İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam ve Kırsal Kalkınma ve Örgütlenme Şube Müdürlüğü İl Proje Yürütme Birimi tarafından yerinde ziyaret edildi, yetkililerden bilgi alındı. “196 adet tarımsal sanayiye hibe desteği verilmiş olacak” Kırsal Kalkınma Destekleri kapsamında Terme’de hibe desteği alarak tamamlanan ve halen devam eden sanayi tesislerini ziyaret eden İbrahim Sağlam, “Bakanlığımızca uygulanan Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Projesi kapsamında bu yılki projelerin tamamlanmasıyla ilimizde 2006 yılından bu güne kadar toplamda 196 adet tarımsal sanayiye hibe desteği verilmiş olacaktır. Projelerin hayata geçmesi ile birçok sektöre katkı sağlamakla birlikte, gerek istihdama ve gerekse güvenilir gıda üretimine de önemli ölçüde katkı sağlanmıştır. Yapılan tüm yatırımların ülkemiz, bölgemiz, yöremiz ve ilimiz tarımına, tarımsal sanayine, üreticilerimize ve tüketicilerimize hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum” dedi. Yapılan diğer incelemeler hakkında da bilgi veren Müdür Sağlam, “Terme’de hibe desteği alarak tamamlanan ve halen devam eden sanayi tesisi projelerinden bir pirinç fabrikasının ‘Güneş Enerjisi ile Kendi Enerjisini Üreten Yeşil Fabrika Projesi (GES)’ ve ‘Fabrikanın Modernizasyonu Projesi’ni yerinde incelemeye geldik. Projenin yöre tarımına ve tarımsal sanayimize katkısı ve memnuniyetleri hakkında yetkililerden bilgi aldık. Fabrika yetkililerince uygulanan proje sayesinde hem işletme kapasitesinin arttığını hem de fabrikanın ihtiyaç duyduğu enerjinin yüzde 85’inin projede kurulan GES Tesisinden elde edildiğini ve maliyetleri düşürerek ülke ekonomisine katkı sağladığını gördük. Ziyaretimiz kapsamında yine Terme’de faaliyet gösteren bir pirinç fabrikasında uygulanan projeyi de yerinde inceledik. Tesis yetkilileri ile yaptığımız görüşmelerde uygulanan proje sayesinde ilimiz üreticilerinin ürettikleri ürünlerini kendi bölgelerinde işlendiğini, proje sayesinde günlük işleme kapasitesinin arttığını ve daha modern yöntemle işleme yaptıklarını belirttiler. Ayrıca tüketicinin tercihleri de dikkate alınarak, onların talep ettikleri renk, desen ve kalitede ürünü ulusal zincir marketler de dahil olmak üzere piyasaya arz ettiklerini ve projeden duydukları memnuniyetlerini dile getirdiler" diye konuştu. Üçüncü ziyareti de 2024 yılında uygulamaya başlanan ve halen yapımı devam eden bir gıda işletmesine gerçekleştirdiklerine dikkat çeken Sağlam, şunları söyledi: "İşletmeye ait Tarımsal Ürünlerin İşlenmesi Tesisinin Makine Revizyon ve İşletme İnovasyon Projesi’ni de yerinde incelendik. Kasım ayının sonuna kadar tamamlanması planlanan projede eski teknolojiye sahip olan fabrikanın gerek üreticinin gerek tarımsal işletme sahiplerinin ve gerekse modern çağın ihtiyaçlarına cevap verecek seviyeye getirilmesi amaçlanıyor. Bu projenin tamamlanması ile hem üreticilerimizin pazar bulması kolaylaşacak hem de tarımsal sanayiye katkı sağlayacaktır."
Antalya Başkan Kara: "Yöresel ürünler kültürümüzü yansıtan değerlerdir" Manavgat Belediye Başkanı Niyazi Nefi Kara, 13-23 Kasım tarihleri arasında Manavgat Belediyesi’nin desteğiyle Atatürk Kültür Merkezi önünde düzenlenen, Yöresel Ürünler Fuarı’nı ziyaret etti. Türkiye’nin dört bir yanından gelen üreticilerle tüketicileri bir araya getiren fuarda Başkan Kara, yöresel ürünler, el sanatları ve doğal gıdalar hakkında bilgi alıp, Türkiye’nin dört bir yanından gelen üreticilerle sohbet etti. Başkan Kara, fuarda çeşitli stantları ziyaret ederek, her bölgeden gelen üreticilerle görüştü. Fuarda Manavgat’ın geleneksel ürünleri ile birlikte, Türkiye’nin farklı bölgelerine ait baharatlar, gıda ürünleri, dokuma el sanatları ve doğal kozmetik ürünleri sergileniyor. “Kültürümüzü yansıtan değerler” Fuarı ziyaret eden Başkan Kara, etkinlikte yaptığı açıklamada, "Yöresel Ürünler Fuarı, Türkiye’nin zengin kültürel mirasını ve yöresel ürünlerini bir araya getiren önemli bir organizasyon. Manavgat Belediyesi olarak, bu tür etkinliklerin yöresel üretim ve el sanatları alanında farkındalık oluşturacağını ve ekonomik kalkınmaya katkı sağlayacağını düşünüyoruz” ifadelerini kullandı. Yöresel Ürünler Fuarı, ziyaretçilerine Türkiye’nin farklı yörelerine ait birçok benzersiz ürünü bir arada görme fırsatı sundu. Adana’nın kebapları, Erzurum’un kadayıf dolması, Gaziantep’in baklavaları, Trabzon’un hamsisi, Erzincan’ın tulum peyniri ve Kayseri’nin pastırması gibi pek çok yerel ürün, stantlarda sergileniyor. Ayrıca, el örgüsü tekstil ve zanaat ürünleri de Manavgatlılar ile buluşuyor.
Manisa Madde ve kumar bağımlılığı rakamları birbirine yakın Yeşilay Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç, Manisa Yeşilay Danışmanlık Merkezinde (YEDAM) yaptığı açıklamada, Manisa’da 948 kişinin bağımlılıklardan kurtulmak için Yeşilay Danışmanlık Merkezi’ne başvurduğunu söyledi. Dinç açıklamasında madde ve kumar bağımlılığından kurtulmak isteyenlerin sayısının birbirine yakın olmasının dikkat çekici olduğunu belirtti. Yeşilay Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç, Manisa Yeşilay Danışmanlık Merkezini (YEDAM) ziyaret ederek Yeşilay Şube Ege Bölge Koordinatörü Salih Fulcun, Yeşilay Manisa Şube Başkanı Barış Kamiloğlu ve YEDAM personeli ile bir araya geldi. Yeşilay Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç, vatandaşların sağlıklı bir şekilde hayatına devam etmesi, o bağımlılıklardan uzak durması için özellikle çocukları ve gençleri korumak için gece gündüz mücadele ettiklerini kaydetti. Dinç, Manisa’da 948 kişinin bağımlılıklardan dolayı Yeşilay Danışmanlık Merkezi’ne tedavi olmak için başvurduğuna dikkat çekti. Dinç, “Bu çerçevede en çok hassasiyet gösterdiğimiz konu önleme çalışmalarımız. Şubelerimiz Türkiye’nin 120 noktasında. Aynen Manisa’da olduğu gibi çocuklarımız ve başta olmak üzere insanlarımız bağımlı olmasınlar diye çalışmalar yapıyorlar programlar organize ediyorlar. Şube yönetimlerimizde yer alan gençlik kollarımız, kadın komisyonlarımız, genç adaylarımız her konudaki, her kitledeki, her yaş grubundaki insanlarımıza ulaşmak için farklı farklı etkinliklerle kararlılığımızı ifade ediyorlar, mesajlarımızı ulaştırıyorlar. Yeşilaycı bir hayat tarzı, sağlıklı, mutlu, huzurlu bir hayat tarzını insanlara aşılamaya çalışıyorlar. Türkiye bağımlılıkla mücadele eğitimi kapsamında, okulda bağımlılığa müdahale programı kapsamında yaşam becerileri programı kapsamında Anaokulundan itibaren üniversiteye kadar her yaş grubundan öğrencimize, çocuğumuza ulaşıyoruz ve onlara her yıl 10 milyon öğrenciye, 2 milyon anne babaya bağımlılıkla alakalı ihtiyaç duydukları bilgileri ve becerileri kazandırmaya çalışıyoruz. Manisa özelinde de bütün Türkiye’de yaptığımız çalışmaları yapmaya devam ediyoruz. Türkiye bağımlılıkla mücadele eğitim programı kapsamında yaptığımız çalışmalar hem okulda bağımlılığa müdahale programı kapsamında yaptığımız çalışmalar hem de yaşam becerileri kapsamında yaptığımız çalışmalar öte yandan Yeşilay Spor Kulübü üzerinden çocuklara ve gençlere sportif beceriler kazandırarak bağımlılıklar karşısında onları güçlendirmek hem de hanımlar komisyonumuzun kadınlar komisyonumuzun, gençlik komisyonumuzun yaptığı çalışmalar üzerinden insanlarımızı bilgilendirmek, bilinçlendirmek, becerilerini arttırmak, farkındalıklarını arttırmak konusunda onları korumak, koruyucu faktörlerini arttırmak konusunda çalışmalar yapıyoruz. Ama bir şekilde bağımlılık tuzağına düştüyse insanımız, Manisalı kardeşlerimiz onlardan da vazgeçmiş değiliz. Onları da kaderlerine terk etmiş değiliz. Onlar da bu şekilde devam etsinler diye asla bir kabulümüz söz konusu olamaz. Hiçbir vatandaşımızdan, hiçbir arkadaşımızdan, kardeşimizden vazgeçemeyiz” diye konuştu. Bağımlılıkla mücadelede dört elle çalıştıklarını vurgulayan Dinç, “Hangi bağımlılığa bulaşmış olursa olsun bizler, Danışmanlık Merkezimizdeki psikolog arkadaşlarımızla, sosyal hizmet uzmanlarımızla beraber onların yardımına koşmak için, onların bu problemden kurtulmak için dört elle çalışıyoruz. Bu noktada Manisa özelinde baktığımızda şimdiye kadar Manisa’da 948 tane kardeşimiz Yeşilay Danışmanlık Merkezimize tedavi olmak için başvurmuş bağımlılıklarından dolayı. Bunlardan 300 tanesi tütün bağımlılığı için başvurmuş. Manisa’daki kardeşlerimiz bu tütün bağımlılığıyla alakalı ciddi bir farkındalık içerisinde ve bundan kurtulmak için yardım almaya gelmişler. Tütün bağımlılığı, bütün bağımlılıklar içerisinde belki daha az zararlı gibi görünüyor ama baktığımızda her yıl 200 bin vatandaşımızı tütüne bağlı hastalıklardan dolayı kaybediyoruz. Dolayısıyla her ne kadar ciddiye o kadar bir yerlere kıyaslandı ve ciddiye alınmasa da tütün bağımlılığı insanımıza çok ciddi zararlar veriyor. Manisa halkımıza da çok ciddi zarar veriyor. İkinci olarak 188 kişiye madde bağımlılığıyla alakalı, 138 kişi alkol bağımlılığıyla alakalı, 179 kişi kumar bağımlılığıyla alakalı merkezlerimize başvurmuş. Bu da oldukça dikkat çek rakam çünkü madde bağımlılığıyla ilgili başvuranlarla, kumar bağımlılığıyla ilgili başvuranların sayısı birbirine oldukça yakın. Demek ki bütün Türkiye’de olduğu gibi Manisa’da da kumar bağımlılığı konusunda ciddiye alınması gereken önemli önlemlerin alınması gereken bir durum söz konusu” dedi. Genel Başkan Dinç açıklamasını şöyle tamamladı: "Bugün burada olmamız doğrusu Manisa’ya verdiğimiz önemi gösteriyor. Ekip olarak kalabalık bir şekilde geldik. Manisa kritik bir yer. Hem üniversitedeki nüfus anlamında gençler anlamında hem de Manisa’nın kendi nüfusu anlamında artı sanayi bölgesi olması anlamında Çok ciddi bir mekan, merkez bizim için. Bağımlılıkla alakalı verilere baktığımızda da Manisa çok çalışmamız gereken bir yer. Dolayısıyla Türkiye’nin her şehrinde Yeşilay Danışmanlık Merkezlerimiz çalışıyor. Şubelerimiz çalışıyor. Ama Manisa biraz daha yoğun çalışmamız gereken yerlerden bir tanesi. Çünkü genç nüfusumuz burada fazla. Çünkü organize sanayi bölgesinde riskli gruplarımız fazla. Çünkü Manisa özelinde bağımlılık diğer şehirlere nazaran daha büyük bir tehdit olarak karşımıza çıkıyor. O yüzden Manisa’da çok daha fazla çalışmak zorundayız. Bu kadar büyük bir tehdit varken sadece bir gruba, bir ekibe, bir kuruma bırakılmaz bu iş, bütün Manisalıların bu bağımsızlık mücadelesine sahip çıkması ve bunu desteklemesi gerekiyor. Çünkü hakikaten bizim her mahalleye, her sokağa girmekle alakalı kararlılığımız var. Her sokağa her mahalleye girmemiz lazım. Çünkü bağımlılık endüstrisi her sokağa girip çocuklarımızı gençlerimizi zehirliyor. Bu destek lazım bize. Para istemiyoruz, gönüllülük istiyoruz gönüllü olarak gelsinler, destek olsunlar”