ÇEVRE - 17 Ekim 2024 Perşembe 11:34

Kahverengi kokarcada kışlak uyarısı: "Öldürmezsek 400 böcek olarak geri dönecek"

A
A
A
Kahverengi kokarcada kışlak uyarısı: "Öldürmezsek 400 böcek olarak geri dönecek"

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. İslam Saruhan, "Kahverengi kokarca şu anda kendi ayağıyla kışlaklara geliyor. Buradan canlı çıkan her canlı bize sezonda 300-400 tane böcek olarak geri dönecek. Kışlaklardaki böcekleri yok ederek bundan birkaç yıl içinde kurtulacağımızı umut ediyoruz" dedi.


İstilacı bir tür olan ve özellikle Karadeniz Bölgesi’nde fındık başta olmak üzere yüzlerce bitki türüne büyük zarar veren “kahverengi kokarca” havaların soğumasıyla kışlaklara, insanların yaşadıkları evlere çekiliyor. Bu durumda insanlara böceği gördükleri yerde imha etmeleri gerektiğine dikkat çeken Doç. Dr. İslam Saruhan, "Kahverengi kokarca şu anda kendi ayağıyla kışlaklara geliyor. Yapacağımız en iyi mücadele yöntemi, oralarda bunun yok edilmesidir. Bunu nasıl yaparız? Kimyasal ilaç kullananlar var ama kimyasal ilaçtan ziyade oradakileri bir elektrik süpürgesi ile toplayarak imha etmek gerekiyor. En iyi mücadele yöntemi budur. Buradan çıkan her canlı bize sezonda 300-400 tane böcek olarak geri dönecektir. Ne kadar öldürürsek o kadar karlı olacaktır. Kokarca ile şu an yapılabilecek en iyi mücadele yöntemi kışlaklarda toplanarak imha edilmesidir. Bu böcek sezonda mayıs ayının ortalarına doğru fındığa geçmektedir. O dönemde de kimyasal mücadelesini yapmak bizim için önemlidir. Kimyasal mücadelesinden sonra böcek haziran ayında yumurta döneminde olduğu için, yumurta döneminde herhangi bir kimyasal kullanmıyoruz. Hatta o dönemde samuray arısı devlet tarafından salınıyor. Hem o arıların bu kokarca yumurtasını yemesi hem de ilaçtan zarar görmemesi için kesinlikle kimyasal mücadele yapmayalım. Haziran ayında böceğin popülasyonuna göre ikinci ve üçüncü ilaçlamayı yapalım. Kışlaklardaki böcekleri yok ederek bundan birkaç yıl içinde kurtulacağımızı umut ediyoruz" diye konuştu.



"Bu sene fındıkta yüzde 20 zarara neden oldu"


Kokarcanın bu sene fındıkta yüzde 20 zarara neden olduğunu belirten İslam Saruhan şunları söyledi:


"Kokarcanın böyle bir zarar yapacağını biz ön görüyorduk. Girdiği ülkelerde ilk 5 yılda çok hafif ilerleyerek sonra birden yüksek popülasyona geçerek ciddi kayıplara sebep oluyor. Şu anda yapılan bir bilimsel çalışma yok ama tahminlerimize, eldeki verilere göre kokarcanın bu sene fındıkta yüzde 20 civarında bir zarara neden olduğunu tahmin edebiliyoruz."



Kahverengi kokarcada kışlak uyarısı: "Öldürmezsek 400 böcek olarak geri dönecek"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Uzmanı uyardı: Hafta sonunda zirai don tehlikesi var Hava Tahmin Uzmanı Abdullah Macit, “Hafta sonunda zirai don tehlikemiz var. İç Anadolu Bölgesi’nde, İç Ege’de ve Batı Karadeniz’in iç kesimlerinde zirai don tehlikesi var. Zirai faaliyetlerle uğraşan vatandaşlarımızın dikkatli olmalarını istiyoruz” dedi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Meteoroloji Genel Müdürlüğü’ne bağlı Hava Tahmin Uzmanı Abdullah Macit, önümüzdeki günlerde yurt genelinde yaşanacak hava durumuna ilişkin İHA muhabirine açıklamalarda bulundu. “Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu’nun yüksekliklerinde kar yağışı göreceğiz” Macit, cuma günü Marmara’nın doğusu, Karadeniz ve Doğu Anadolu’nun kuzeyinde yağış beklediklerini belirterek, “Su baskınına karşı vatandaşlarımızın dikkatli olmalarını bekliyoruz. Cuma günü özellikle öğle saatlerinden sonra ve akşam saatlerinde Doğu Karadeniz’in iç kesimlerinin yükseklerinde, Doğu Anadolu’nun yükseklerinde yer yer kar yağışları göreceğiz” ifadesini kullandı. “Karadeniz ve Doğu Anadolu’nun kuzeyinde yağışlar devam ediyor” Hafta sonu yağışların devam edeceğini aktaran Macit, “Cumartesi ve pazar, Karadeniz Bölgesi ile Doğu Anadolu’nun kuzeyinde yağışlar devam ediyor. Bu yağışlar özellikle yine belirtelim Doğu Karadeniz’in iç kesimlerinin yükseklerinde, Doğu Anadolu’nun kuzeyinin yükseklerinde karla karışık yağmur ve kar şeklinde olacak” şeklinde konuştu. “Hafta sonunda zirai don tehlikemiz var” Hava sıcaklığının mevsim normallerinin altına düşeceğini söyleyen Macit, “Önümüzdeki hafta ortasına kadar da mevsim normallerinin 4 ila 12 derece altında seyretmesini bekliyoruz. Bununla beraber hafta sonunda zirai don tehlikemiz var. İç Anadolu Bölgesi’nde, İç Ege’de ve Batı Karadeniz’in iç kesimlerinde zirai don tehlikesi var. Zirai faaliyetlerle uğraşan vatandaşlarımızın dikkatli olmalarını istiyoruz” ifadelerini kullandı. “İstanbul’da sağanak yağışımız devam ediyor” Hava Tahmin Uzmanı Macit, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Ankara’da 12 ila 13 derece civarında hava sıcaklığı bekliyoruz hafta sonunda. En düşük sıcaklık ise 2 ila 3 dereceye kadar düşecek. İstanbul’da sağanak yağışımız devam ediyor. Hava sıcaklığı da 11 ila 17 derece arasında olacak. İzmir’de yağış beklemiyoruz. Hava sıcaklığını da 10 ila 18 derece arasında bekliyoruz.” “Malatya’da yağış beklemiyoruz” Malatya’nın Kale ilçesinde meydana gelen 5.9 büyüklüğündeki deprem dolayısıyla bölgedeki hava durumunu da aktaran Macit, “Malatya’da yağış beklemiyoruz. Ancak hava sıcaklığının özellikle hafta sonunda sıfır dereceye kadar düşmesini bekliyoruz. Dolayısıyla serin havaya karşı dikkatli olunması gerekiyor” ifadesini kullandı.
Ankara TBMM Başkanı Kurtulmuş, Macar Ulusal Meclis Başkanı Köver ile bir araya geldi TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Ankara’ya resmi ziyarette bulunan Macaristan Ulusal Meclis Başkanı Laszio Köver ile bir araya geldi. Türkiye ve Macaristan’ın ilişkilerini geliştirme noktasında çalışmalarını sürdürdüğünü belirten Kurtulmuş, Rusya-Ukrayna savaşında Türkiye’nin ortaya koyduğu barış perspektifinin de karşılık bulmasını ümit ettiklerini söyledi. TBMM Başkanı Kurtulmuş ve Macaristan Ulusal Meclis Başkanı Laszio Köver’in baş başa görüşmesinin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi. Kurtulmuş, iki ülke arasındaki ilişkilerin başlangıcının 100. yılı dolayısıyla Türkiye ve Macaristan’da kültür yılı ilan edildiğini hatırlatarak, “Türkiye-Macaristan arasındaki ilişkiler, özellikle son dönemde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Macaristan Başbakanı Victor Orban’ın yakın işbirlikleri, dostlukları çerçevesinde mesafe kaydetmiştir. Stratejik ortaklık seviyesindeki ilişkilerimiz, geçtiğimiz yıl aralık ayında Sayın Cumhurbaşkanı’nın Macaristan’a yapmış olduğu gezi sırasında geliştirilmiş stratejik ortaklık seviyesine çıkartıldı” ifadelerini kullandı. Kurtulmuş, iki ülke arasında 4 milyar dolar olan ticaret hacminin 6 milyar dolara çıkmasını beklediklerini kaydederek, “Bu alanda çalışmaları destekliyoruz. Başta savunma sanayii olmak üzere sanayi, turizmde çok yönlü olarak ilişkiler devam ediyor. Türkiye ve Macaristan ilişkilerini geliştirme noktasında çalışmalarını sürdürüyor” dedi. Kurtulmuş, Macaristan’ın AB dönem başkanlığının Türkiye’nin AB ile ilişkileri bakımından yararlı olacağını ve Türkiye-AB yakınlaşmasına katkı sağlayacağını belirterek, “Yine aynı şekilde bölgemizde barışın sağlanması konusunda, özellikle Rusya-Ukrayna arasında devam eden çatışmanın, gerilimin sona erdirilmesi konusunda da Macaristan’la yakın görüşlere sahip olduğumuzun altını çizmek isterim. Çünkü devam etmekte olan bu savaş, sadece Rusya ile Ukrayna arasında bir gerilim olmanın çok ötesine geçmiş, Rusya ile bütün Avrupa’nın, hatta Rusya ile bütün Batı’nın ortak savaşı haline dönme potansiyeline sahiptir. Bu çerçevede ümit ediyoruz ki her iki ülkeyle de yakın ilişkisi olan bir ülke olarak Türkiye’nin ortaya koyduğu barış perspektifi karşılık bulur, Rusya-Ukrayna gerilimi başta olmak üzere bölgedeki bütün gerilimlerin sona ermesi mümkün olur diye düşünüyoruz” şeklinde konuştu. Macaristan Ulusal Meclis Başkanı Köver ise, iki ülkenin güçlü hedeflerinin gerçekleştirilmesi için sadece ticari değil, kültür gibi alanlarda da çalışmalar yaptıklarını söyleyerek, turizm, kültür, ticaret, bilim ve inovasyon alanında ilişkileri geliştirmek istediklerini ifade etti. Köver, "AB katılım süreciyle ilgili olarak Macaristan, AB’ye üye ülke devletleri içinde genişlemeyi en çok destekleyen ülkedir. Türkiye’nin AB üyeliğine alınmasını desteklemekteyiz. Uzun bir süreç oldu maalesef. Sadece Türkiye’nin Avrupa’ya değil, Avrupa’nın da Türkiye’ye ihtiyacı bulunmaktadır. AB’nin önündeki zorluklara yetersiz cevaplarını düşünürsek, Avrupa’nın Türkiye’ye daha fazla ihtiyacı olduğunu söyleyebilirim" dedi.