KÜLTÜR SANAT - 29 Ekim 2024 Salı 22:38

Cumhuriyet Bayramı’nı Rumeli havaları ile kutladılar

A
A
A
Cumhuriyet Bayramı’nı Rumeli havaları ile kutladılar

Samsun’un Bafra ilçesinde düzenlenen ’Geleneksel Cumhuriyet Bayramı Kutlama Şöleni’, coşkulu bir şekilde gerçekleştirildi.


Gazipaşa Mahallesi’nde Balkan Türkleri Derneği ve Gazipaşa Muhtarlığı tarafından düzenlenen Geleneksel Cumhuriyet Bayramı Kutlama Şöleni’nde Gazipaşa Muhtarı İsmail Öğreten yaptığı açılış konuşmasında, “Bizler alelade bir millet değiliz. Binlerce yıllık geçmişi olan büyük imparatorluklar kurmuş, pek çok yere hakim olmuş, devletler halkasının en sonuncusuyuz. Bugün büyük Türkiye Cumhuriyeti’nin en mutlu günlerinden biri olan 29 Ekim bağımsızlığımızın, milli egemenliğimizin meclise taşındığı, birliğimizi ve kardeşliğimizin eşitlik duygusuyla kenetlendiği gündür” ifadelerini kullandı.


Balkan Türkleri Dernek Başkanı Süleyman Özata, “Bafra Gazipaşa’nın yeri ayrıdır. Çünkü Gazipaşa ismini 1934 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden alan iki yerden bir tanesi de Bafra Gazipaşa Mahallesi’dir. Bizler 101 yıldır kutlamalarımızı aksatmadan devam ediyoruz. Mübadele zor bir zanaattır, zor bir yolculukutur. Niçin biz Mora İsyanı’ndan sonra bugünlere gelen, çok çileler çekmiş Balkanların evladı Fatihanlarıyız. Ama asla topraklarını terk etmeyen, Kurtuluş Savaşı’ndan sonra bu topraklara intikal eden ataların torunlarıyız. Burasını da terk etmeyeceğiz. Bizler mübadele olarak bu topraklara sahip, bu bayrağa sahip , bu Cumhuriyet’e sahip insanlarız. Bunu asla da yitirmedik, yitirmeyeceğiz de" dedi.


Konuşmaların ardından mehter takımı tarafından seslendirilen kahramanlık marşları geceye renk kattı. Gazipaşalılar daha sonra davul-zurna eşliğinde, yağan yağmura aldırış etmeden Rumeli havaları ile Cumhuriyet kutlamalarına devam etti.



Cumhuriyet Bayramı’nı Rumeli havaları ile kutladılar

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Edirne Üniversite öğrencileri halkın şeker ve tansiyonunu ölçtü Edirne’de Trakya Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü öğretim üyeleri ve öğrencileri tarafından, 14 Kasım Dünya Diyabet Günü dolayısıyla açılan stantta vatandaşların şeker ve tansiyonları ölçülerek diyabet konusunda bilgilendirme yapıldı. Edirne’de Trakya Üniversitesi Hemşirelik Bölümü öğretim üyeleri ve öğrencileri tarafından 14 Kasım Dünya Diyabet Günü dolayısıyla kentin en işlek noktalarından birisi olan Saraçlar Caddesi’nde stant açıldı. Stantta vatandaşların şeker ve tansiyonları ölçülerek, vücut kitle endekslerine bakıldı. Açılan stantta ’diyabetin farkında olun, sağlıklı olun’ sloganıyla hazırlanan broşürler dağıtıldı. Etkinlik vatandaşlar tarafından yoğun ilgi gördü. 14 Kasım Diyabet Günü dolayısıyla bir farkındalık etkinliği gerçekleştirmek istediklerini söyleyen Trakya Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü ve İç Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Serap Ünsar, açılan stantta vatandaşların kan şekeri, tansiyon ölçümleri ile anket çalışması yaptıklarını aktardı. Diyabetin önlenebilir bir hastalık olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ünsar, topluma bu farkındalığı kazandırmanın kendileri için bir görev olduğunu düşündüklerini belirtti. Vatandaşlardan Ülkü Dolaştır, "Burada tansiyon ve şekerimi ölçtüler. Form doldurdular. Kalp ameliyatı oldum. Şeker hastasıyım. Kolesterolüm de var. Standı gördüm ne olduğunu merak edip geldim. Uzun süredir şekerime de baktırmamıştım. Sağlık ayağımıza gelmiş oldu. Çok memnun oldum beğendim. Trakya Üniversitesi’ne bu etkinlikleri her zaman yapmasını tavsiye edeceğim" dedi. Dünya Diyabet Günü dolayısıyla böyle bir etkinlik düzenlediklerini söyleyen Trakya Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi ikinci sınıf öğrencisi Doğa Biçen, "Halkın kan şekeri ve tansiyonunu ölçüyoruz. Bir hastalıkları olup olmadığını sorup anket dolduruyoruz. Bu kadar kalabalık olmasını beklemiyordum. Yoğun ilgi gördü ve kalabalık oldu" ifadelerini kullandı. Etkinliği çok güzel bulduğunu söyleyen vatandaşlardan Ayşe Durmaz, açılan stantta şekerini, tansiyonunu ölçtüklerini ve bel ölçümü yaptıklarını belirtti.
Denizli Kolon kanserinde 40’lı yaşlara dikkat Toplumda oldukça sık görülen kalın bağırsak kanseri hakkında bilgilendirmelerde bulunan Denizli Özel Cerrahi Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Nazmi Yaşar Sayım, kanserin belirtileri ve tedavi yöntemleri hakkında açıklamalarda bulundu. Toplumda oldukça sık görülen halk arasında kalın bağırsak kanseri olarak bilinen kolon kanseri ile ilgili bilgiler veren Denizli Özel Cerrahi Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Nazmi Yaşar Sayım, neleri dikkat edilmesi konusunda bilgiler verdi. Genellikle hastalar kabızlık, ishal, karın ağrısı, gizli kanamalar ve buna bağlı halsizlik ile kilo kaybı gibi şikayetlerle geldiğini dile getiren Uz. Dr. Sayım, hastaların özellikle 40 yaşından sonra en az 2 yılda bir kez doktora kontrole gidilmesi gerektiğini belirtti. “Kalın bağırsak kanserleri toplumda oldukça sık görülen bir sağlık problemidir” Kolon kanserinin hangi rahatsızlıklardan sonra oluşabileceğini anlatan Genel Cerrahi Uzmanı Nazmi Yaşar Sayım, “Kolon kanserleri yani kalın bağırsak kanserleri toplumda oldukça sık görülen bir sağlık problemidir. Genellikle dışkılama alışıklıkların değişiklikler konusunda yani kabızlık, ishal, karın ağrısı, gizli kanamalar, buna bağlı halsizlik ve kilo kaybı gibi şikayetler ile hastalar bizlere başvuruyor. Kalın bağırsak kanserinde tanı konulduktan sonra ilk tedavisi cerrahi tedavi oluyor ama bazen cerrahi sınırlarına aşmamış olursa tedaviler değişebiliyor. Daha sonrasında ise çıkacak olan patoloji raporuna göre veya bunlara ek olarak kemoterapi ve radyoterapi raporları da eklenebiliyor” dedi. “Özellikle 40 yaşından sonra 2 yılda bir kez doktora gidilmesi gerekiyor” Normal dışkılama alışkınlıkların dışında bir şey fark edildiği ve bir kanama görüldüğü zaman muhakkak bir doktora başvurulması gerekildiğini ve özellikle 40 yaşından sonra en az 2 yılda bir kez doktora görülmesi gerekildiğini ve lifli gıdaların beslenme konusunda şart olunması gerektiğini belirten Uz. Dr. Sayım, “Hastalar kendilerine normal dışkılama alışkınlıkların dışında bir şey fark ettikleri zaman veya bir kanama gördükleri zaman muhakkak bir doktora başvurmaları gerekiyor. Özellikle 40 yaşından sonra en az 2 yılda bir kez kolonoskopi tetkikleri öneriyoruz. Vatandaşlarımız beslenmelerine dikkat etmeleri lazım. Alkol ve sigaradan uzak durmaları önemli. Lifli gıdalardan beslenmeleri en azından beslenme şartlarında da olsun dikkat etmeleri gerekiyor” diye konuştu.
İstanbul Şişli Belediyesi ve DİYAÇEV arasında anlamlı işbirliği: Diyabetli çocuklara sensör desteği verilecek Şişli Belediyesi, halk sağlığı alanında anlamlı bir projeye imza atarak, Diyabetli Çocuklar Vakfı (DİYAÇEV) işbirliğiyle, “Diyabetli Çocuklara Sensör Desteği” programını başlattı. Program kapsamında, Şişli’de yaşayan 18 yaş altındaki Tip 1 diyabet tanısı konmuş tüm çocuklara, 5 bin TL’lik Şeker Ölçüm Cihazı (Sensör) desteği verilecek. Projeyle ilgili konuşan Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, “Bugünden sonra diyabet tedavisinin en önemli unsurlarından biri olan sensörlerle ilgili, 5 bin TL’lik maddi destek sunacağız” dedi. Şişli Belediyesi ve DİYAÇEV arasında imzalanan işbirliği protokolüyle Şişli’de, “Diyabetli Çocuklara Sensör Desteği Programı” hayata geçirildi. Protokol kapsamında Şişli Belediyesi, Tip 1 diyabet hastalığı tanısı almış Şişli’deki tüm diyabetli çocuklara, tedavi sürecinde hayatını kolaylaştıracak Şeker Ölçüm Cihazı (Sensör) desteği kapsamında her ay 5 bin TL’lik ödeme sağlanacak. Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan ile DİYAÇEV Yönetim Kurulu Başkanı ve Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükrü Hatun’un katılımıyla gerçekleşen etkinlikte protokol imzalandı. “Şişli’nin programı özgün bir program” Programda ilk olarak DİYAÇEV Yönetim Kurulu Başkanı ve Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükrü Hatun konuştu. Hatun, diyabet sürecini yönetmenin önemine değinerek, “Bugün 14 Kasım Dünya Diyabet Günü. Bundan tam yüzlerce yıl önce insülin keşfedildi. 104 yıl önce, insülin bulunmadan bütün Tip 1 diyabetliler, hayatlarını kaybediyordu. Kimse yaşamıyordu. Tip 1 diyabetli çocuklar için yıldızın parladığı bir diğer şey ise sensörlerin bulunması. Sevgili Emrah Başkanı tanıyorum. Çok iyi kalpli, akıllı olduğunu biliyorum. İstanbul ve insanları bildiğini biliyorum. Geçenlerde dedi ki; Şükrü Hoca, bununla uğraşalım, bir şey yapalım. Şişli’de bunu yapmak istiyoruz. Ben de dedim ki; yapalım. Ama farklı yapalım. Belirli miktarda maddi destekte bulunalım. Yani tek bir sensöre mahkum etmeyelim onları. Bu doğru değil. Sensörler çeşitli. O da sağ olsun kabul etti. Bu yüzden Şişli’nin programı, özgün bir program” ifadelerini kullandı. “Çocuklarımızın parmakları artık delinmeyecek” Şişli Belediye Başkanı Şahan ise konuşmasında, diyabetin bir kamu sorumluluğu olduğunu belirterek, “Tip 1 diyabet özellikle çocuklarımızı etkileyen, yaşam boyu süren ve yönetilmesi gereken bir hastalık. Erken yaşlarda başlayan diyabetle mücadele, sadece hastada olan yurttaşlarımızı değil, aileleri, bizleri, kamuyu, hepimizi ilgilendiriyor. Çünkü diyabet, dikkatle yönetilmesi gereken bir süreç. Çocuklarımızı bu kentte eşitlemek mottosuyla yola çıkan bir sosyal demokrat belediye başkanı olarak da bu projeye adım atmak istedik. Tip 1 diyabetli çocuğun bir gününü anlatmak isterim. Dışarıdan enjeksiyonla insülin hormonunu düzenlemek zorunda. Bunları 24 saat boyunca takip etmek zorunda, hepimiz biliyoruz. Her gün kan şekerini ölçmek için defalarca kez parmağını delmek zorunda kalmasını biraz önce videodan da hep beraber izledik. Çocuklarımızın bu konusunu çözdük. Diyabetli çocuklarımızın parmaklarını günde 50-60 kez delinmesi yerine sensörle, günde 288 kez acısız şekilde şeker düzeyini ölçüyor. Çocuklarımızın korkmadan, acı çekmeden tedavilerini sürdürmek artık bu teknolojiyle mümkün. Ancak bu teknolojinin tabii ki bir maliyeti var. Bu sebeple sensörler, sadece belli ailelerin erişebildiği, birçok ailenin ne yazık ki mahrum kaldığı bir teknoloji. Sensörü, bir konfor ve bir lüks değil, diyabetli çocuklarımızın süreci için vazgeçilmez bir ihtiyaç olarak görüyoruz. Onun için de bu projeyi başlatıyoruz. Şişli Belediyesi olarak bugünden sonra diyabet tedavisinin en önemli unsurlarından biri olan sensörlerle ilgili, 5 bin TL’lik maddi destek sunacağız. Şişli’de yaşayan 18 yaş altında tüm diyetli çocuklarımız bu destekten faydalanacak. Bu destekten sonra artık çocuklarımız acı çekmeyecek, parmakları delinmeyecek, aileler çocukları için uykusuz kalmayacak. Diyabet, korkulan bir rüya olmayacak” şeklinde konuştu. “Benim gibi çocukların da sensötü olsun isterim” 1 buçuk yıldır diyabet hastası olduğunu söyleyen Deniz Sansino, "6 buçuk yaşında diyabet Ti 1 oldum. Şu an 8 yaşındayım. Hastane sürecim kolay geçti fakat annemle babam için aynı şeyi söyleyemem çünkü sürekli şekerimi kontrol ediyorlar. Hastaneden çıkmadan birkaç gün önce bana sensör takıldı. Sensörle süreci çok daha kolay yönetebiliyorum. Parmaklarım delik deşik olmuyor. Ben benim gibi başka çocukların da sensör olmasını çok isterim” diye konuştu. Deniz’in annesi Tülay Sansino ise, “Diyabet zorlayıcı bir süreç. Özellikle anne babalar için. 24 saat çocuklarının şekerlerini kontrol ediyorlar. Şişli Belediyesi’nin desteği ile artık bu bölgedeki çocuklar sensör kullanarak üçüncü bir göze sahip olacaklar, şekerlerini daha kolay kontrol edecekler hem de anne babalar daha kolay bir süreç yönetecekler” dedi. Başvurular internet sitesinden yapılabilecek Şişli Belediyesi ve DİYAÇEV arasında imzalanan protokol ile hayata geçirilen “Diyabetli Çocuklara Sensör Desteği Programı”na, Şişli’de yaşayan 18 yaş altındaki bütün diyabetli çocuk aileleri başvurabilecek. Başvurular, Şişli Belediyesi web sayfasından (www.sisli.bel.tr) yapılabilecek. Sensörlerin kullanılması için eğitim verilecek Protokol kapsamında, DİYAÇEV tarafından Şeker Ölçüm Cihazı kullanmaya yeni başlayan her aileye, sensörlerin kullanımı ve verilerin değerlendirilmesi konusunda eğitim verilecek. Başvurular tamamlandıktan sonra TİP1 diyabetli çocuklara ve ailelerine yönelik tedavide güncel öneriler ve karbonhidrat sayımı konularını içeren 1 gün süreli eğitim verilecek. Ayrıca programdan yararlanan bütün ailelere, Ragnar Hanas’ın geçen yıl Türkçe’ye çevrilen “Çocuklarda, Ergenlerde ve Genç Erişkinlerde Tip 1 Diyabet: Nasıl Kendi Diyabetinizin Uzmanı Olursunuz?” isimli kitabı hediye edilecek.