ASAYİŞ - 23 Ekim 2024 Çarşamba 15:25

Cezaevinde nefes borusuna pide kaçan hükümlü hayatını kaybetti

A
A
A
Cezaevinde nefes borusuna pide kaçan hükümlü hayatını kaybetti

Samsun’da hükümlü bulunduğu cezaevinde yediği pide nefes borusuna kaçan bir kişi hayatını kaybetti.


Olay, Samsun’un Vezirköprü ilçesinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Vezirköprü Kapalı Cezaevinde hükümlü olan Bilal Akbulut (64) yediği pidenin parçasının nefes borusuna kaçması sonucu morarmaya başladı. Diğer tutuklu ve mahkumların durumu bildirmesi üzerine Bilal Akbulut’a cezaevindeki sağlık ekibi ilk müdahaleyi yaptı. Ambulansla Vezirköprü Devlet Hastanesine kaldırılan Akbulut, burada yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.


Bilal Akbulut’un cansız bedeni otopsi için Adli Tıp Kurumu Samsun Grup Başkanlığına gönderildi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.



Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Yalova Karaderili Şirketler Grubu’ndan iddialara yanıt Karaderili Şirketler Grubu’na bağlı otellerde savcılık tarafından yürütülen dolandırıcılık soruşturmasındaki suçlamalarla ilgili iddialara düzenlenen basın toplantısıyla yanıt verildi. Toplantıda Karaderili Şirketler Grubu datalarını ele geçiren bir grubun dolandırıcılık eylemlerini gerçekleştirdiğine vurgu yapıldı ve kafalardaki soru işaretlerine cevaplar verildi. Karaderili Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Elvan Karaderili ve şirket avukatları yapımı devam eden Terma Garden Oteli’nde basın toplantısı yaptı. Toplantıda dolandırıcılık suçlamalarıyla savcılık soruşturması gerçekleştirilen grupla ilgili iddialara yanıt verildi. Karaderili Şirketler Grubu olarak 30 yıldır turizm sektöründe bulunduklarını, yaptıkları proje ve otellerin ortada olduğunu söyleyen Elvan Karaderili, Yalova’ya bugüne kadar 230 milyon dolarlık bir yatırım yaptıklarını söyledi. Yalova’da spordan sağlığa, kongre ve kültür turizmine kadar her alanda faydalı olacak oteller yaptıklarını dile getiren Karaderili, yatırımlarının sürdüğünü ifade ederek, "Yalova’da ikinci otelimizi 2 yıl önce inşa etmeye başladık. 432 oda bin 427 yatak kapasiteli ikinci yatırımız ile toplamda Yalova’da 3 bin 627 yatak kapasitesine ulaşarak ülke turizmine ve ekonomisinin çarklarının dönmesine Türk turizm sektörünün 2028 hedeflerine ulaşmasına Yalova yatırımları ile katkı sağlamayı temel ilke kabul ettik. Yalova’ya yıllık 300 bin yabancı turist getirdik" diye konuştu. Karaderili, Türk cumhuriyetleri, Orta Doğu ve Asya ülkelerine kadar geniş kapsamlı bir pazarlama ağıyla Yalova’da yabancı turistleri ağırladıklarına vurgu yaparak, "Yeni yatırımımız Terma Garden ile yıllık yabancı turist ağırlamalarımızı 3 katına çıkararak ülkemize ve Yalova’mıza döviz girdisi sağlamayı hedefleyen tüm çalışmalarımızı tamamlamıştık. Yatırımlarımız ile Yalova’nın turizm kapasitesini 3’e hatta 4’e katlamıştık. Şimdi yeni projemiz Terma Garden’la bu 5’e hatta 6’ya yükselecek seviyeye getirdik. Biz sadece bölge esnafından yılda 600 milyon liralık alım yaptık. Yerli-yabancı turist, Yalova ve yakın şehirlerde yaptıkları alışverişlerle bölge ekonomisine ortalama 20 milyon dolarlık gelir sağlıyor. Türkiye’den kazandığımızı ülkemize yatırıp sadece Yalova’daki yeni otelimizde Yalova halkı başta olmak üzere 3 bin ile 800 kişi aralığında istihdam oluşturularak ülkenin ve Yalova’nın büyümesine katkı sağladık" dedi. "Rant sağlayan dernek ve avukatlar" Ulusal ve uluslararası birçok organizasyona Yalova’da imza attıklarını kaydeden Karaderili, kendi şirketleri üzerinden rant sağlayan bir grubun olduğu kaydederek, "Yıllardır paravan şirket dediler olmadı, bunlar bu oteli yapamaz kandırıyor dediler olmadı, bu denli büyük bir oteli dolduramaz dediler olmadı, bu dağın tepesine otel yapılmaz bunlar dolandırıcıdır dediler olmadı, ikinci otel yapamazlar dediler olmadı. Şimdi soruyorum oteller burada, konaklayan sayıları burada, her şey şeffaf her şey ortada. Ortada olan başka bir şey daha var o da dernek ve sözde avukatların sağladığı rant" dedi. "Şikayet eden yüzde 1 bile değil" Şirket avukatı Hayati Yılmaz da birtakım çıkar odaklı menfaat şebekelerinin sırf kendi gelirlerini düşündükleri için yapmış oldukları bazı şikayetlerle Karaderili Şirketler Grubu’yla alakalı bir soruşturma başlatıldığını söyledi. Yaklaşık 10 yıl gibi bir sürede 1 milyon 300 bin tane üye konaklatmış şirket olduklarını kaydeden Yılmaz şöyle konuştu: "Bunun karşılığında 167 kişilik bir grup var karşımızda. Bunu bir mukayese ettiğimizde yüzde 1 bile değil. Bir de biz hizmet sektörüyüz. Yıllar önce şirketimiz bünyesinde çalışan ve maalesef şirketteki bilgileri, dataları çalarak götürüp dışarıda bir takım menfaat gruplarıyla, bir takım meslektaş demeye dilim varmadığı avukatlarla hareket ederek insanları ikna etmeye çalışıp üyelerin tek tek bilgilerini bu insanlarla paylaşıp üyeleri arattırarak, ’gelin sizin 10 yıl önce ya da 5 yıl önce satın aldığınız üyeliğinizi yaklaşık 10-20 kat daha yüksek rakamlarla geri alacağız’ diyorlar. Buna yapan gruplar kendine dernek diyen ama asıl amacı kendi çıkarlarını düşünen şahıslarla hareket eden avukatlar maalesef bu çirkin olayın sebeplerini ve sonuçlarını bu noktaya taşımışlardır. Düşünebiliyor musunuz bir avukat 2 bin tane vekalet alabiliyor. Bu bilgileri nereden aldın, sana kim getirdi? Bu bilgiler şirketin gizli bilgileri." "Dolandırıcı onlar mı, biz miyiz?" Yılmaz, müştekilerden birisini örnek gösterdi. Şahsın 6 sene önce üye olduğunu ve 5 sene tatilini kullandığını ve bu gruplar tarafından harekete geçirilerek dolandırıcılık ilgili suç duyurunda bulunduğunu ifade ederek, "5 yıldızlı bir otelde bir günlük 1 kişinin maliyeti 2 bin 500 liradır. Biz burada genelde aile olarak konaklama yaptıryoruz. 4 kişilik bir ailenin maliyeti 10 bin lira. Bir haftalık tatil karşılığında 1 yıl yaklaşık 70 bin liralık maliyet var. Bu şahıs 6 sene önce 10 bin liraya aldığı yeri dava açarak 200 bin lira geri istiyor bizden çok ilginç. Bu şahsın bir yılda otele ödenmesi gereken rakam 70 bin lira. Şimdi dolandırıcı onlar mı, biz miyiz" diye konuştu. "63 bin kapasite 35 bin üye var" Yılmaz, üyelerinin konaklamasına yetecek kadar bir kapasiteye sahip olduklarını belirterek, "Bizim şirketlerimizin kapasitesi 63 bin kişi. 35 bin tane de üyemiz var. Bu üyelerden 2015 yılında konaklama yapan 6 bin 147 kişi. 2016 yılı 6 bin 300 kişi, 2022 yılında da 15 bin üyemiz tatil yapmış. Diyorlar ki siz nasıl konaklama yaptıracaksınız, kapasiteniz yetmez. Dalga mı geçiyorsunuz. Bütün bu sorun, bu ahlaksız diyeceğim meslektaş demeye dilimin varmadığı kişiler, bu şirketi kendilerine kazanç kapısı yapmışlar" dedi. Mevcutta 6 bin kişinin hala tesislerde konakladığını anlatan Yılmaz, bu grup tarafından üyelerin hala aranarak yanlış söylemlerle kandırılmaya çalışıldığını söyledi. Ünlü oyuncu Yusuf Atala’nın adı üzerinden şirkete zarar verilmeye çalışıldığını kaydeden Yılmaz, oyuncunun Elvan Karaderili’nin dayısı olduğunu yıllardır şirkette çalıştığını belirtti. "Şirketin adını kullanarak dolandırıyorlar" Şirketin diğer avukatı Fırat Tatar ise itibar suikastı yapıldığını kaydetti. Tatar, şirketin datalarına ulaşan şahısların, üyeleri Karaderili’ye bağlı otellerden aradığını söyleyerek çeşitli yöntemlerle dolandırdığının altını çizdi. Tatar, kiralanan ve patates olarak adlandırılan ibanlara paralar gönderen üyelerin bu şekilde dolandırıldığına vurgu yaptı. Bununla ilgili çok sayıda dava açtıklarını dile getiren Tatar, "Birçok otelimiz tatil aldığını düşünen insanlarla dolu. Sayısız savcılık dosyamız var. Data hırsızlarına ilişkin, dolandırıcılara ilişkin şirketimizin bir harfini değiştirerek kurulan şirketlere ilişkin. Bunlar durmuyor, durmayacaklar. Çünkü ortada dolandırmaya müsait insanlar var. Kazanabilecek paraların çok üzerinde vaatlerle geliyorlar. İnsanları kandırıyorlar. Bu şer odakların tuzaklarına düşmesin vatandaşımız" dedi. Diğer bir şirket avukatı Mustafa Tırtır da Karaderili Şirketler Grubu’nun bir ticari faaliyet gösterdiğini, suç örgütü olmadığını söyledi. Şirketle görüşerek iadesini almayan bir kişinin bile olmadığına da dikkati çeken Tırtır, "100-150 milyonlar iade edilmiş arkadaşlar. Burada bir dolandırıcılığın varlığından bahsedebilmek mümkün değil" ifadesini kullandı. Yeniden söz alan Avukat Yılmaz, yapılan satışın devre mülk olmadığını devre tatil olduğuna dikkati çekti. Yılmaz, devre tatilde üyelerin sadece bir odayla sınırlı olmadığını, 6 otelin yanı sıra yurt dışında anlaşmalı otellerde de tatil seçeneklerini kullanabileceğine vurgu yaptı. Yılmaz, üyelere bir güvence olarak da tapu verildiğini sözlerine ekleyerek, "Tapuda hisseli satıştan bahsediyorlar. Bu 5 binde 1 hisse 1 oda karşılığı olan bir hisse değil. Buradaki satış güvence kavuşturulmuş devre tatildir. Devre tatillerde normalde tapu devri olmaz ama biz müşteriler kendilerini güvende hissetsin diye tapuda devirler yaptık doğrudur ama bu devirlerin karşılığı güvence kavuşturulmuş devre tatilin karşılığı" dedi.
Antalya ALKÜ bir patent daha aldı Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ), İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ve Heclab Mühendislik ARGE Teknoloji şirketi tarafından tasarlanan “Yüzer İskele ve Kazık Arası Yaylı Kılavuz Sistemi” isimli buluş, Türk Patent Ofisi’nden tescil almaya hak kazandı. Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) bilimsel çalışmalarına tüm hızıyla devam ederken yapılan projeler de ulusal ve uluslararası alanlarda patent almaya devam ediyor. ALKÜ Rafet Kayış Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü akademisyenlerinden Doç. Dr. Murat Aksel, İTÜ’den Prof. Dr. Şevket Çokgör, Prof. Dr. Oral Yağcı, Heclab Mühendislik ARGE Teknoloji şirketinden Fatih Buğrahan Yorgun ve Mehmet Yusuf Erbişim ile tasarlanan “Yüzer İskele ve Kazık Arası Yaylı Kılavuz Sistemi” isimli buluş Türk Patent Ofisi’nden tescil aldı. “İskelelerdeki hasarlar önlenecek” Buluşun kaşiflerinden Doç. Dr. Murat Aksel, “Yüzer İskele ve Kazık Arası Yaylı Kılavuz Sistemi” hakkında detaylı bilgi vererek buluşla; yenilikçi ürün, marina ve balıkçı barınaklarında kullanılan yüzer iskelelerde, kılavuz kazıkları arasındaki sürtünmeyi azaltarak muhtemel hasarların önlenmesini sağlayacağını belirtti. Dünyadaki yüzer iskele kazıkları alanındaki çalışmalardan bahseden Doç. Dr. Aksel, “Buluşumuzun amacı yüzer iskelenin kara ile bağlantısını sağlayan kazıkların hasar almasını en aza indirmektir. Yüzer iskelelerdeki kazıklarda dalga ve rüzgâr şiddetinden dolayı sürekli hasar alma durumu meydana geliyor. Bu hasarları en aza düşürmek adına tekerlekli yöntemler gibi çeşitli uygulamalar hayata geçirilmiş ancak hasarlar büyük oranda önlenememiştir. Yaptığımız çalışmada tasarım, standart kazık kesiti olan dairesel kesite sahip olması ile gelen yatay yüklerin aktarımında ekstra zorlanan noktaların minimize edilmesini sağlıyor. Sistem içerisindeki çelik yaylar, sisteme elastik özellik kazandırıyor. Aynı zamanda çelik yaylar, kazıkları etkiyen yatay yüklerin sönümlenmesi ve muhtemel hareket halinde tekrar başlangıç koşuluna geri dönmesini sağlıyor. Sistem basit bir düzenekten oluştuğu için bakım maliyeti de oldukça düşük olacak. Buluşumuz, normalden fazla dalga ve rüzgâr yüküne maruz kalan bölgelere yapılmak istenilen yüzer iskelelerde ve büyük gemilerin yanaştığı yüzer iskelelerde kullanılmaya uygun olacak” dedi. Buluşun patent hakkı almasının ardından Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erhan Cengiz, buluşa katkı sağlayan İnşaat Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Murat Aksel’i makamında ağırlayarak tebrik etti. “Bilgi birikimimizi ürüne dönüştürmeyi sürdüreceğiz” ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan, üniversite olarak bilimsel çalışmaların tüm hızıyla devam edeceğini söyledi. Bilim dünyasına katkı sağlamayı her şartta sürdüreceklerini söyleyen Rektör Türkdoğan, “ALKÜ olarak bilgi birikimimizi toplumun faydasına sunmak için ürüne dönüştürmeyi her zaman sürdüreceğiz. Yakında Kestel Yerleşkemizde hizmete başlayacak Alanya TEKMER AŞ ile daha fazla inovasyon çalışmalarıyla ürünler ve hizmetler geliştirmeye başlayacağız. Bilime ve teknolojiye büyük katkılar sağlayan ALKÜ ailesinin her ferdine yürekten teşekkür ediyor, patent alan akademisyenlerimizi tebrik ediyorum” dedi.
Aydın Aydın’da dijital dönüşüme dikkat çekildi Sekizincisi Aydın’da gerçekleştirilen Akıllı Kobi Aydın Dijital Dönüşüm Konferansı’nda işletmelerin dijitalleşme süreci masaya yatırılırken, projeye destek sağlayan Aydın’daki 9 oda ve borsa temsilcileri ise oluşturdukları birlikte hareket etme kültürü ile Türkiye’ye örnek oldu. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) himayesinde ülke genelinde gerçekleştirilen Akıllı Kobi konferanslarının 8.’sine Aydın ev sahipliği yaptı. Aydın Ticaret Odası’nın ev sahipliğinde il genelindeki 9 oda ve borsanın desteğiyle gerçekleştirilen Akıllı Kobi Aydın Dijital Dönüşüm Konferansı’nda işletmelerin dijital dönüşüm sürecine dikkat çekildi. Küresel ekonomide dijitalleşme sürecinin ihtiyaçtan ziyade artık bir gereklilik haline geldiğine dikkat çekilen konferansta Aydınlı Kobi ve işletmelerin dijitalleşme yolunda izleyecekleri yollar anlatıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda katılımcılara akıllı kobi ve dijital dönüşüm konularında bilgilendirme yapıldı. İşletmelerin dijitalleşme sürecine ayak uydurmasının önemine vurgu yapılan konferansa destek olan Aydın’daki 9 oda ve borsa temsilcileri ise oluşturdukları birlikte hareket etme kültürü ile Türkiye’ye örnek oldu. “Dijitalleşme sanayinin her alanına nüfuz eden bir süreçtir” Türkiye’nin dijital dönüşüm seferberliğinin bir milat niteliğinde olduğuna dikkat çeken Aydın Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Maraş; “Dijitalleşme son yıllarda sadece bir trend ya da lükse değil iş dünyası için hayati bir gereklilik haline gelmiştir. Dijital dönüşüm sürecinde kobilerimizin rekabet gücünü artırmak ve sürdürülebilir büyümelerini sağlamak kritik bir öneme sahiptir. Pandemi süreci bize bir kez daha gösterdi ki, teknolojiye yapılan yatırımlar dijital araçların etkin kullanımı, inovasyon kültürü şirketlerin yalnızca büyümesine değil aynı zamanda kriz dönemlerinde ayakta kalabilmelerini sağlayan en önemli unsurlardan biridir. Aydın Sanayi Odası olarak üyelerimizin küresel gücünü arttırmak, teknolojik gelişmelere uyumlarını sağlamak için dijital dönüşüm sürecinde onları en iyi şekilde desteklemek için yoğun bir çaba içerisindeyiz. Bu bağlamda TOBB çatısı altında başlatılan Türkiye’nin dijital dönüşüm seferberliği girişimi sanayi ve ticaret dünyamız için bir milat niteliğindedir. Dijitalleşme sanayinin her alanına nüfuz eden bir süreçtir. Aydın Sanayi Odası olarak dijital dönüşümün bölgedeki sanayi ve ticaret hayatının sürdürülebilir hayatın bir parçası haline getirmek için çalışmalarımıza aralıksız devam edeceğiz” dedi. “Dijitalleşme, maliyeti azaltırken, rekabet gücünü de arttırır” Küresel ekonomide ayakta kalmak için teknolojinin en etkin şekilde kullanması gerektiğini altını çizen Aydın Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Fevzi Çondur da, “Günümüzde dijital dönüşüm sadece büyük ölçekli şirketler için değil kobiler yani küçük ve orta ölçekli işletmelerimiz için de zorunlu hale gelmiştir. Rekabetin giderek yoğunlaştığı küresel ekonomide ayakta kalmak için teknolojiyi en etkin şekilde kullanmamız gerekmektedir. Teknolojideki hızlı değişim ve gelişim özel sektör özelinde büyük bir dönüşüm oluştururken, bu süreçten en çok etkilenen de başta kobiler olmaktadır. Bu doğrultuda kobilerin dijitalleşme süreçlerini kolaylaştırmak ve ihtiyaçlarına çözümler sunmak amacıyla Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) öncülüğünde kobilerle teknoloji tedarikçilerinin buluşturan Akıllı Kobi platformu devreye alınmıştır. Dijitalleşme işletmelerin maliyetlerini azaltırken, rekabet gücünü de artırmakta ve üretim süreçlerini daha verimli hale getirmektedir. Bugün burada dijital dönüşüm süreçlerini daha yakından inceleyerek bölgemizin ve işletmelerimizin dijital dönüşümde nasıl ilerleyeceklerini konuşacağız. Tüm paydaşlarımıza katkılarından dolayı teşekkür ediyor, konferansın verimli geçmesini temenni ediyorum” şeklinde konuştu. “Dijitalleşmenin kenarında köşesinde değil tam göbeğinde olmak zorundayız” Dijitalleşmeye ayak uyduramayan tüm işletmelerin eleneceğine dikkat çekerek çağa ayak uydurmanın önemine vurgu yapan TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve Aydın Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Ülken ise “9 oda ve borsamızın birlikte hareket etme kültürünü Türkiye’ye örnek olacak şekilde yürüttüklerinden dolayı teşekkür ediyorum. Aydın odaları olarak bu organizasyonu gerçekleştiriyoruz. Bu bizim için çok kıymetli. Sadece salon olarak bizim odamızı kullanıyoruz. TOBB olarak Türkiye’deki tüm kobilerin, şirketlerin üyesi olan en büyük sivil yapılanmayız. Bu yapılanmanın en temel görevi üyesinin hak ve menfaatlerini korumak, onun ticari gelişimiyle birlikte ülke ekonomisine katkı sağlamak. O nedenle üyesinin sorunlarının olduğu her yerde biz varız. Üyesini çözümü olacağı her yerde de biz olacağız. Bu vizyonla Türkiye’de bugün 8.’si gerçekleşen ve 8. il olarak Aydın’da bu organizasyonu hayata geçiriyoruz. Ben hep söylüyorum, Aydın’a sanayi kenti deseniz sırıtmaz, tarım, turizm, enerji, eğitim kenti deseniz sırıtmaz. Aklınıza gelen her anlamda potansiyeli çok yüksek bir kentteyiz. Peki, bu kentin dijitalleşmesi, çağa ayak uydurması hatta sonrasında çağın ötesine geçebilmesi lazım ki, katma değer oluştursun ve kazanç elde etsin. Gündem artık bu saatten sonra tamamen dijitalleşme üzerine, e-ticaretin, e-ihracatın dışında kalan ya da kendi mekanizmalarında dijitalleşmeden uzak kalmış tüm işletmeler, tüm olgular sadece ticari anlamda değil aklımıza gelebilecek her anlamda artık elenecek. Bu çok net. Bu artık ihtiyaç olmaktan öteye zaruret haline gelmiştir. O nedenle dijitalleşmenin kenarında köşesinde değil tam göbeğinde olmak zorundayız. Tüm paydaşlarımıza teşekkür ediyor, projemizin hayırlı olmasını temenni ediyorum” dedi. Konuşmaların ardından akıllı kobi ve dijital dönüşüm üzerine söyleşiler gerçekleştirildi. Soru cevap kısmının ardından konferans sonunda kısa bir bilgi yarışması düzenlendi. Programa Aydın’daki oda ve borsaların temsilcilerinin yanı sıra Efeler Belediye Başkanı Anıl Yetişkin, işletmeler, kobiler ile kurum müdürleri de katıldı.