SAĞLIK - 07 Ocak 2025 Salı 10:38

‘BCG aşısı çocuklarda tüberküloz ölümlerini azaltıyor’

A
A
A
‘BCG aşısı çocuklarda tüberküloz ölümlerini azaltıyor’

Çocuklarda verem aşısının (BCG) önemli bir koruyuculuk sağladığını söyleyen Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Dirican, “BCG aşısı, çocuklarda tüberkülozdan ölümleri önemli oranda azaltır. Bu yüzden halen tüberkülozun belli bir oranın üzerinde görüldüğü ülkemizde çocuklara, özellikle bebeklik döneminde BCG aşısı uygulaması önerilmektedir” dedi.


Tüberkülozun (verem) mycobacterium tuberculosis isimli bir mikrop tarafından meydana gelen bulaşıcı bir hastalık olduğunu belirten VM Medical Park Samsun Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Adem Dirican, hastalık ve korunma yolları hakkında bilgilendirmede bulundu.


Bulaşmanın aktif tüberküloz hastasının öksürük, hapşırık veya konuşması esnasında tükürük damlaları ile havaya attığı mikropların solunması ile gerçekleştiğini dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Adem Dirican, “Bu mikrobu alan kişilerin bir kısmında direkt hastalık oluşurken, çoğu kişide mikrop akciğerde uyur durumda yıllarca kalır. Vücut direncinin düştüğü bir zamanda ansızın uyanıp hastalık oluşturabilir” diye konuştu.



“Risk grubundakiler dikkatli olmalı”


Tüberkülozun önlenebilen, tedavi edilebilen, kişi ve halk sağlığı açısından önemli bir sağlık sorunu olduğunu vurgulayan Dr. Öğr. Dirican, “Özellikle tüberküloz hastası ile yakın temasta bulunan kişiler yüksek risk altındadır. Bunun yanında şeker hastalığı, kronik böbrek hastalığı, kanser, HIV-AIDS, organ nakli gibi vücut direncini düşüren hastalıklar, ağır beslenme bozukluğu ve düşük vücut ağırlığı olan kişiler, uzun süreli bağışıklık baskılayıcı ilaç kullananlar, düzenli tedavi almamış eski tüberküloz hastaları, tüberküloz mikrobu ile son iki yıl içinde karşılaşan kişiler, 5 yaş altı bebekler ve yaşlılar da risk grubuna girerler” ifadelerine yer verdi.



“Tüberkülozun bulaşıcılığını önlemek için erken tanı, tedavi ve izolasyon önemli”


Uzm. Dr. Dirican, bulaştırıcılığın önlenmesi için en uygun yöntemlerin erken tanı ve tedavi, hasta kişilerin toplumdan izolasyonu, öksürenlerin muhakkak maske ve mendil kullanması olduğunun altını çizdi.



“BCG aşısı çocuklarda tüberkülozdan ölümleri azaltır”


Çocuklarda BCG (verem) aşısının özellikle erişkinlere göre daha sık görülen ve ağır seyreden menenjit tüberküloz, miliyer tüberküloz gibi ağır formlarından koruyuculuğunun daha yüksek olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Dirican, “BCG aşısı çocuklarda tüberkülozdan ölümleri önemli oranda azaltır. O nedenle halen tüberkülozun belli bir oranın üzerinde görüldüğü ülkemizde çocuklara, özellikle bebeklik döneminde BCG aşısı uygulaması önerilmektedir” dedi.



“Akciğer, lenf bezleri, plevra ve diğer organları etkiliyor”


Tüberküloz hastalığının en çok görüldüğü organın akciğer olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Dirican, “Ancak mikrop solunum yolu ile alındıktan sonra vücudun diğer tüm organ ve dokularına yayılabilir. Hastalığın sık görüldüğü diğer organlar lenf bezleri, plevra (akciğer zarı), böbrek ve idrar yolları, kemik ve eklemler, omurga, beyin zarı, beyin, üreme sistemi, periton (karın zarı), mide ve bağırsak sistemidir” şeklinde konuştu.



“Birçok başka hastalığı taklit edebildiği için tanı gecikebilir”


Akciğer tüberkülozunun en sık belirtilerinin uzamış öksürük, balgam, kan tükürme, gece terlemeleri, kilo kaybı ve halsizlik olduğunu söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Dirican, “Fakat verem sinsi bir hastalık olduğundan şikâyetler hafif ve sessiz seyreder; birçok başka hastalığı taklit edebilir, akla gelmezse tanı konulması gecikebilir” şeklinde konuştu.



“Verem hastalarıyla temasta bulunan kişilerde risk yüksek”


Verem hastası ile aynı ortamda bulunan ve tüberküloz mikrobuna maruz kalan kişilere temaslı denildiğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Dirican, “Temaslılarda verem hastalığı görülme oranı yüksektir. Bu nedenle tanı konan hastaların başta aile fertleri olmak üzere temaslıların tümü verem savaşı dispanserinde taranır” ifadelerini kullandı.



“Yeterli ve düzenli ilaç kullanımı hayati önem taşıyor”


Veremin ilaçlarla tedavi edildiğini; yeterli ve düzenli ilaç kullanıldığında kişinin tamamen sağlığına kavuştuğunu söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Dirican, “Tedavi çoğunlukla ayakta yapılır. Hastalığın ağır seyrettiği veya ek hastalıkları olan kişiler hastaneye yatırılabilir. Yeterli ve düzenli ilaç kullanmayanlarda ya mikrop ilaçlara karşı direnç geliştirir ya da hastalık nüks eder” dedi.


Hamilelerde tüberküloz tedavisine başlanmasının bebeğin sağlığı açısından çok önemli olduğunu vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Dirican, “Bu nedenle hamilelik sırasında tüberküloz tedavisi yapılabilir. Tüberküloz ilaçları, emziren annelerde de güvenle uygulanabilir” şeklinde konuştu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya Geçit, “Yeşiltepe daha cazip, tercih edilen ve yaşam seviyesi yüksek bir kimliğe sahip olacak” Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit, Yeşilyurt’un her mahallesinin kendileri için ayrı bir değer taşıdığını, yeni yılda hayata geçirecekleri yatırımlar ve hizmetlerle mahalleleri topyekûn geliştirmeye odaklandıklarını söyledi. Yeşiltepe Seyran mahalle sakinleriyle bir araya gelen Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit, Yeşilyurt’un her mahallesinin kendileri için ayrı bir değer taşıdığını, yeni yılda hayata geçirecekleri yatırımlar ve hizmetlerle mahalleleri topyekûn geliştirmeye odaklandıklarını söyledi. Başkan Geçit, Yeşiltepe’nin yeni dönem yatırımlarıyla birlikte daha cazip, tercih edilen ve yaşam seviyesi yüksek bir kimliğe sahip olacağını ifade etti. Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit, mahallelerin ihtiyaçlarını belirlemek, devam eden ve planlanan yatırımların süreçleri üzerine mahalle sakinleriyle istişare etmek amacıyla gerçekleştirdiği mahalle ziyaretleriyle ‘çözüm odaklı belediyecilik’ anlayışını ilçede hâkim kılıyor. Yeşilyurt’ta deprem izlerini ortadan kaldırmak, tüm yaşam alanlarını güçlü ve kalıcı yatırımlarla yaşam seviyesi yüksek bir görüntüye ulaştırmak için vatandaşların talep ve önerilerinden faydalanmayı öncelik haline getiren Başkan Geçit, Yeşilyurt’u tüm alanlar da büyüterek gelecek nesillere en güzel şekilde emanet etmek için sürekli sahada ve vatandaşlarla iç içe olduklarını söyledi. Başkan Geçit, Yeşilyurtluların ‘memnuniyeti ve refahı’ için dört koldan çalıştıklarını ve her alanda hizmet üreterek toplumsal gelişme ve kalkınmayı planlı ve sistemli bir şekilde sürdürmeye gayret ettiklerini hatırlatırken, mahallelerdeki eksiklikleri gidermek için istişare toplantılarından önemli ölçüde yararlandıklarını söyledi. Mahalle ziyaretleri kapsamında Seyran Mahallesi’nde Muhtar Zihni Dönmez ve mahalle sakinlerinin misafiri olan Başkan Geçit, iletilen talepleri tek tek not alarak devam eden ve planlanan yatırımların tüm süreçleri üzerine detaylı bilgiler aktardı. Yeşilyurt’un sağlıklı ve planlı bir şekilde dönüşümünü sağlayacak TOKİ ve Rezerv Alan Konutlarıyla birlikte ilçenin dört bir tarafının şantiye alanına dönüştüğünü, depreme dayanıklı konutların tamamlanmasıyla birlikte ilçedeki yaşam kalitesinin yükseleceğini belirten Başkan Geçit, yapımı devam eden Yeşil Evler Rezerv Alan Konutlarının yanı sıra bölgede hayata geçecek yeni dönem alt ve üst yapı yatırımları, sosyal, kültürel ve sportif projelerle birlikte Yeşiltepe’nin her mahallesinin daha cazip, tercih edilen ve yaşam seviyesi yüksek bir kimliğe sahip olacağını ifade etti. Modern kent hüviyetine ulaşılmasını sağlayacak yeni dönem yatırımlarıyla çevre yolunun altı ve üstü kavramını ortadan kalkacağını, ilçenin her mahallesinin sağlıklı, güvenli, konforlu ve modern yaşam alanlarına dönüşeceğini, bugünden atılan kararlı adımların güzel bir geleceğin habercisi olduğuna vurgu yapan Başkan Geçit, şehir merkezine en yakın mahalleler arasında yer alan Seyran Mahallesi ile bölgedeki tüm sokak ve caddelerin sorunlarından kurtulup konforlu bir yaşam alanına dönüşmesi için belediye olarak üzerlerine düşen tüm görevleri eksiksiz yerine getireceklerini söyledi. Seyran Mahallesi’nde gerçekleştirdikleri istişare toplantısında aldıkları notlarla birlikte bu bölgede yapmayı planladıkları yatırımlara şekil vereceklerini ifade eden Başkan Geçit, her mahallede olduğu gibi Seyran Mahallesi’nde de güzel bir şekilde ağırlandıklarını ve talepler üzerine verimli bir görüşme yaptıklarını dile getirdi. Geçit, "Yeşilyurt’u hemşerilerle birlikte yönetiyoruz, birlikte karar verip, birlikte uyguluyoruz. Mahalle ziyaretlerimize bu açıdan büyük önem veriyoruz. Muhtarlarımız, esnaflarımız ve mahalle sakinlerimizle el ele vermiş durumdayız. Birlikte Yeşilyurt’u yeniden inşa ediyoruz, hangi alanda hizmete ihtiyaç varsa onu planlıyoruz ve uyguluyoruz. Ziyaretler sırasında gösterilen teveccüh ilçemize hizmet yolunda büyük bir güç ve dinamizm katıyor. İşimize dört elden sarıldık, dinamik ve çalışkan bir ekiple 7/24 vatandaşlarımızın emrindeyiz. ‘Çözüm odaklı belediyecilik’ anlayışını ilçemizde hâkim kılarak herkesin görüşünü alıyoruz, dinliyoruz, soruna değil çözüme odaklanıyoruz. Depremin izlerini hep birlikte ortadan kaldıracağız, bizler umutluyuz. 2025 yılı ilçemiz için yatırım yılı olacak, hizmet yılı olacak, ilçemiz için değişim ışıklarının yandığı bir yıl olacaktır. Yeşiltepe’mizin tüm yaşam alanları da bu değişimden nasibini en güzel şekilde alacaktır. Bizleri sevgi ve muhabbetle ağırlayan, güzel sohbetleriyle içimizi ısıtıp ilçemize hizmet yolunda bize moral ve motivasyon aşılayan muhtarımıza ve mahalle sakinlerine teşekkür ediyorum” diye konuştu.
İzmir TikTok akımı 10 yaşındaki çocuğu hayattan kopardı, uzmanı uyardı: "Yasal düzenleme kesinlikle gerekli” İzmir’in Bornova ilçesinde TikTok’taki videoyu izleyip kolonyayla kendisini ateşe vererek hayatını kaybeden Mert Yetiştiren’in ölümünün ardından uzman isim ebeveynlere uyarılarda bulundu. Devlet tarafından bir sosyal medya yasası hazırlanmasının gerekli olduğunu vurgulayan Uzman Aile Danışmanı Ferhat Yılmaz, ebeveynlerin de çocukların sosyal medya kullanımlarını kontrol etmeleri gerektiğinin altını çizdi. 17 Aralık’ta Bornova ilçesi Yıldırım Beyazıt Mahallesi’nde 10 yaşındaki Mert Yetiştiren, TikTok’tan gördüğü kolonya deneyini yaptı. Üzerine kolonya döküp ateşe veren çocuk ağır yaralanırken, tedavi gördüğü hastaneye yaşama tutunamadı ve 16 gün sonra hayatını kaybetti. Mert’in ölümünün ardından sosyal medya kontrolü gündeme gelirken, Uzman Aile Danışmanı Ferhat Yılmaz, konuyla ilişkin ailelere uyarılarda bulundu. “Yasal düzenlemeler kesinlikle gerekiyor” Çocukların sosyal medya kullanımıyla ilgili yasal düzenlemelerin gerekli olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Çocuklar ekranın var olduğu bir dünyaya doğuyorlar. Haliyle de ekranın var olduğu dünyaya doğdukları için temas ettikleri, gördükleri, duydukları şeyler onlar için normalleşmeye başlıyor. Bu normalleşmeye bağlı olarak da haliyle ulaşılabilirlik çok kolaylaşıyor. Ülkemizdeki TÜİK verilerine baktığımızda çocukların yüzde 83’ü internete ulaşabiliyor ve her üç çocuktan bir tanesi yaşını maalesef ki büyük gösteriyor. Yaklaşık her 20 çocuktan 5 tanesi de zorbalığa, siber zorbalığa maruz kalıyor. Dünya ortalaması yaklaşık 2 saatken ülkemize 2 buçuk saate kadar çıkan sosyal medya kullanımları söz konusu. Ülkemizde 13 yaş ve altına sosyal medya kullanımı yasaklanması gündemde ama dünya 16 yaş ve altına yasaklanması gerektiğini söylüyor. Aslında 13 yaş değil daha büyük yaşlara kadar ebeveynlerin kontrolü lazım. En önemli şey bu. Sosyal medyadaki akımlara baktığımızda orada zararlı bir şeyler var. Çocuk zaten bir suç işlediğinde, yani bir oyun oynadığında birine zarar verdiğinde level atlıyor. Yani oyunda, daha doğrusu zarar vererek diğer alana geçmen gerekiyor. Haliyle de bu, gerçek ya da inandırıcı geldiği için çocuğa doğal gelmeye başlıyor ve normalleşebiliyor. Bu gerçeklikten dolayı da kişi bu tür zararları gerçek hayatta da normalleşir hale getiriyor. Bunun için yasal düzenlemeler kesinlikle gerekiyor” dedi. "Ebeveynler de sosyal medyadan uzak duracak" Çocukların sosyal medyada geçirdiği vakitlerde ailelerin tutumuyla ilgili de önerilerde bulunan Yılmaz, “Ev içerisinde demokrat bir tutum olması gerekiyor. Çocuğa bir kısıtlama uygulandığında ebeveynler de sosyal medyadan uzak duracak. Mesela çocuk sosyal medyayı bırakıp ödev yaparken, ebeveyn de örneğin mailine bakmayacak. Bir de şunu ayırmamız gerekiyor. Şimdi artık okullarda da ekranla ders işlendiği için orada derslerini öğreniyor. Çocuk eğitici anlamda ekranda istediği kadar süre geçirebilir. Bununla ilgili sıkıntımız yok ama oyun anlamında bir kere yaşına uygun oyunlar seçmek lazım. Ayrıca sosyal medya bir susturucu değildir. Çocuk yemek yesin diye eline telefon verilip ekran açılıyor. Bundan da ailelerin uzak durması gerekir” açıklamasında bulundu.