SPOR - 01 Kasım 2024 Cuma 13:08

19 Mayıs Stadyumu’nun tadilatında sona geliniyor

A
A
A
19 Mayıs Stadyumu’nun tadilatında sona geliniyor

Süper Lig ekiplerinden Samsunspor’un kullandığı 19 Mayıs Stadyumu’nun 16 milyon TL’lik tadilat işinde sona gelindi.


Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nün bu yatırım dönemi işleri arasında olan 16 milyon 89 bin TL yaklaşık maliyetli ’19 Mayıs Stadyumu tadilat işi’nin yüzde 80’e yakını tamamlandı. 29 Nisan’da ihalesi yapılan iş kapsamında stadyumun tüm dış yan cephelerinde bulunan kompozit kaplamaların tamamı kontrol edilerek bağlantı ve destek elemanları olmayan kısımlar onarılacak, açıklık bulunan kısımlar ise sosis ile kapatılarak tüm kompozit birleşim araları ultraviyole (UV) dayanımlı dış cephe silikonu ile yalıtılacak. Söz konusu iş kapsamında 100 mm şeffaf fiber glass levhalar ile stadyumun misafir tribünü önü de kapatılacak.



İlçe stadyumlarına çelik çatı


Ayrıca müdürlüğün diğer işlerinden yaklaşık maliyeti 10 milyon TL olan Kavak, Asarcık, Ladik ve Ayvacık ilçe statlarının tribünlerine çelik çatı yapım işlerinin de yüzde 60’ı tamamlandı. Asarcık, Ladik, Havza ve Ayvacık ilçelerinde bulunan stadyum tribünlerinin arkasına ek bir yapı yapılacak ve bu yapıdan destek alınarak çelik konstrüksiyon bir çatı ile kaplanacak. Kavak’ta bulunan stadyum tribünü ise tamamıyla sökülüp, yerine betonarme ve üzerine çelik çatı yapılacak.



Yurtların bakım-onarımları devam ediyor


Samsun il genelinde hizmet veren KYK yurtlarının bakım-onarım işlerinin toplamının yaklaşık maliyeti 21 milyon 66 bin TL değerinde. İşlerin yüzde 70’e yakının tamamlandığı bakım-onarım işleri kapsamında bakım ve onarımı devam eden yurtlar ise Münevver Ayaşlı Yurdu, Karadeniz Yurdu, Canik Kız Yurdu, Atakum Yurdu, Samsun Kız Yurdu, Havza Kız Yurdu, 19 Mayıs Yurdu, Alaçam Yurdu, Kavak Yurdu, Vezirköprü Yurdu ve Bafra Yurdu olarak belirtildi.



19 Mayıs Stadyumu’nun tadilatında sona geliniyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Metin Tekin, "Sarı Fırtına" lakabının hikayesini anlattı Beşiktaş’ın eski futbolcusu "Sarı Fırtına" lakaplı Metin Tekin, Kocaeli’nin Karamürsel ilçesinde düzenlenen söyleşide lakabının nasıl oluştuğunu ve zamanla nasıl değiştiğini anlattı. Uluslararası Gazeteciler Cemiyeti’nin düzenlediği Kariyer Günleri programı kapsamında Kocaeli’nin Karamürsel ilçesinde Beşiktaş’ın eski milli futbolcu Metin Tekin, vatandaşlarla bir araya geldi. Söyleşi, Uluslararası Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ahmet Öz’ün açılış konuşmasıyla başladı. Başkan Öz, "Dünya basınına ve Türk yabancı gazetecilere hizmet veren Uluslararası Gazeteciler Cemiyetinin Kariyer Günleri programlarına başlıyoruz. Uluslararası Gazeteciler Cemiyeti, dünyanın en büyük gazetecilik ve basın meslek örgütüdür. Dünya genelinde tüm gazetecilerin mesleki tecrübelerini paylaşmalarını, birlik ve beraberlik içinde olmaları, dostluk ve dayanışmalarını pekiştirmeleri, dünya barışına destek olmaları, ülkelerini tanıtmalarını, gazetecilik mesleğinin standart bir ölçüde yapılması gerektiğini savunur ve bununla ilgili proje çalışmalarını yürütmektedir. Kariyer Günleri programımıza katılan tüm davetlilere teşekkür eder, sevgi, saygı ve selamlarımı sunarım" dedi. "Buralarda birçok sporcu yetişti" Ahmet Öz’ün konuşmasının ardından "Sarı Fırtına" lakaplı eski milli futbolcu Metin Tekin’in hayatından kesitlerin yer aldığı belgesel izletildi. Belgesel gösteriminin ardından söz alan Tekin, aslen Karamürselli olduğunu anlatarak, "Çoğu kişi bilmez ama benim dedem Karamürsel doğumludur. Karamürselli, İzmitli, Ereğlili olmaktan hep gurur duyduk. Bu topraklar çok verimli topraklar. Buralarda birçok sporcu yetişti. Yetişmeye de devam edecek. Ben bu günlerimi ve gençlik dönemimi bu topraklara borçluyum bugünde burada sizlerle olmaktan çok mutluluk duyuyorum" diye konuştu. "Bu bembeyaz olmuş" Tekin, lakabının hikayesini şu sözlerle aktardı: "Ben Beşiktaş’a transfer olduğumda şu anki gibi bembeyaz değildim tabii, sarışındım. Spor basınında ilk idmanımda ’Sarı Fırtına sahalara çıktı’ diye başlıklar atıldı. Yıllarca bu lakapla anıldım. Çok da hoşuma gitti. Nasıl başladığını aktardım, bir de sonunu anlatayım. 5-6 yıl önce İstanbul’da bir gün asansör bekliyordum. İçerdekilerden birisi ’İşte Sarı Fırtına’ dedi. Bir diğeri, ’Nasıl Sarı Fırtına? Bu bembeyaz olmuş’ diye ekledi. O gün Sarı Fırtınanın bittiğini anladım" "Ben futbolun hala sahada oynandığını ve neticenin yalnızca buna odaklı olduğuna inanıyorum" Türk futbolunun günümüzdeki yapısını da değerlendiren Metin Tekin, "Mali yükümlülükler kulüpler ve herkes için zor bir hale geldi. O kadar zor bir hale geldi ki, ister istemez orada çıkar grupları da meydana geldi. Ancak ben futbolun hala sahada oynandığını ve neticenin yalnızca buna odaklı olduğuna inanıyorum. Fenerbahçe biraz farklı düşünüyor ama ben katılmıyorum. Futbol neticede sahada sonuç alınan bir spor. Bazı konularda takımınızı geliştirmeniz gerekiyor" ifadelerini kullandı. Program, hatıra fotoğrafları çekilmesinin ardından sona erdi.
Kayseri Anne adayları anneliği bu okulda öğreniyor Kayseri’de Gebe Bilgilendirme Sınıflarında verilen eğitimler sayesinde anne adayları bilinçleniyor, doğum öncesi ve sonrasındaki tüm sorulara yanıt buluyor. Ayrıca okula gelen baba adayları ve diğer ebeveynler de eğitilerek çocuklarını güvenli bir şekilde kucaklarına almaları sağlanıyor. Kayseri’deki Sağlık Hayat Merkezleri’nde oluşturulan gebe sınıflarında anne adayları ve ebeveynlere verilen eğitimlerle; doğacak çocukların sağlıklı ve güvenli bir şekilde dünyaya gelmeleri ve anne adaylarının kafalarındaki soru işaretlerini ortadan kaldırmayı sağlıyor. Sınıflarda sağlıklı beslenmeden doğum sürecine, emzirmeden yeni doğan bakımına detaylı eğitim verilerek anne adayları en iyi şekilde hazırlanıyor. Gebe Okulu ile hedeflerinin sağlıklı bireyler yetiştirmek olduğunu aktaran Kocasinan İlçe Sağlık Müdürü Dr. Özlem Ulutabanca; "Yaklaşık 420 bin nüfusa sahip bir ilçede 27 tane aile sağlığı merkezi ve 2 tane Sağlık Hayat Merkezi’mizle birlikte koruyucu ve önleyici hizmetler vermekteyiz. Kızıklı Sağlıklı Hayat Merkezi Gebe Bilgilendirme Sınıfı’nda sorumlu hekimimiz, 2 eğitimci ebe arkadaşımız ve ihtiyaç halinde psikolog ile diyetisyenimizle birlikte anne adaylarımızın sağlıklı bir gebelik geçirip çocuklarını kucaklarına almalarını hedefliyoruz. Burada gebeliklerinin başlangıcından itibaren gebelik süresince, doğum esnasında ve doğum sonrasında kafalarındaki sorulara cevap veriyoruz. Sağlıklı bir şekilde doğum sonuçlandığında bebekleri ziyaretler yapıyoruz. Amacımız burada; sezaryen artış oranlarını azaltmak ve normal doğuma teşvik etmek ve sağlıklı bir doğum sonrasında da çocuklarını güzel ve sağlıklı bir şekilde anne sütü ile beslenmelerine teşvik etmek. Sağlık Bakanlığımız da bu konuya oldukça hassasiyet göstermekte. biliyorsunuz anne ölümlerini azalttığımız zaman ülkemizin gelişmişlik düzeyi daha da artacak. Çünkü annenin sağlığı toplumun sağlığı için çok önemli. Amacımız sağlıklı bireyler yetiştirmek, bu bireyleri yetiştirecek annelerimizin de sağlıklı ve güvenli bir şekilde doğuma ulaşıp çocuklarını kucaklarına almalarını hedefliyoruz" dedi. "Riskli gebelik yoksa normal doğum oldukça önemli" Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Semiha Zeynep Özsaydı ise anne adaylarına verilen eğitimlerde normal doğumun önemini aktardıklarını ifade ederek; "Gebe bilgilendirme sınıflarında gebelerimizin yanında gebelerimizin eşlerini ve büyük ebeveynlerini de bilgilendiriyoruz. Doğum öncesi, doğum sırası ve doğum sonrasına yönelik çeşitli faaliyetlerde bulunuyoruz. Doğum öncesi dönemlerde gebelerimiz gebeliği daha rahat geçirebilmeleri için psikologlarımız geliyor ve gebelerimiz bilgilendirme alıyor. Bunun yanında diyetisyenimiz geliyor ve beslenme konusunda eğitimler alıyorlar. Diğer yandan ebe hanımlar eğer herhangi bir engel durum yoksa ve riskli bir gebelik söz konusu değilse hafif egzersizler yaptırıyorlar. Vajinal doğum dediğimiz normal doğumu kolaylaştırmaya yönelik gebelerimize hareketler yaptırıyorlar. Anne sütü çok önemli. 2024 yılında doğum yapan tüm gebelerimiziz hepsi anne sütü vermekte. Sorun yaşayan gebelerimizi ebe hanımlarımız çözdüler. Anne sütü ucuzdur, vermesi kolaydır, içi antikor doludur, bebeği hastalıklardan korur, anne ile bebeğin arasındaki bağı sağlar. Bunları düşündüğünüzde verdiğimiz hizmetin aslında çok geniş yelpazede ve çok kıymetli olduğunu anlayabiliriz" diye konuştu. "Amacımız bilgi kirliliğini ortadan kaldırmak" Doğum öncesi verilen eğitimlerle eşler arasındaki birliktelik ve aile yapısını olumlu yönde etkilediklerini aktaran Ebe Burcu Kılıç, "Eğitimimizin amacı isteğe bağlı sezaryenleri önlemek ve bilgi kirliliğini ortadan kaldırmak. Çünkü internet ve çevrelerinde inanılmaz bilgi kirliliği var doğumla alakalı. Hiç tecrübe etmemiş gebelerimiz buraya geldiklerinde doğum korkularından bahsediyor. hiç tecrübe etmemişler ama etraftan duydukları bilgilerle kendileri korku ve kaygıya kapılıyorlar. Bizim amacımız bu korku ve kaygılardan kurtulmalarını sağlamak, doğuma doğru bir açıdan bakmalarını sağlamak ve bebeklerine doğal yöntemlerle kavuşmalarını sağlamayı hedefliyoruz. Sadece gebelere yönelik eğitim vermiyoruz; eşlerini, doğumda ona eşlik edecek kişileri, yanınızda kim olacaksa mutlaka gelsin. Burada onları da bilgilendirelim. Burada aldıkları eğitimlerle bilgi kirliliği ortadan kalkıyor ve yanlış uygulamalara yer verilmiyor. O noktada çok mutluyuz, gelen gebelerimiz gerçekten çok güzel ayrılıyorlar. eşleriyle birlikte geldiklerinde de baba olduklarını burada anlıyorlar. eğer burada eğitime başlamazsak bebek hecelemeye başladığında ancak o zaman anlıyor baba olduğunu. Süreci ne kadar erkene çekersek eşler arasındaki birliktelik, aile yapısını çok güzel bir yönde etkilemiş oluyor" ifadelerini kullandı. Verilen eğitimlerin oldukça faydasını gördüğünü kaydeden Anne Adayı Sevgil Çoban, "İlk gebeliğimde eğitim almadım, ikinci gebeliğimde eğitim aldım. Bunun çok tecrübesizliğini gördüm. Tamamen afallamış bir şekilde bebeğimi kucağıma aldım. Burada yaşadığım tecrübenin ikinci gebeliğimde çok faydasını gördüm. Özellikle psikolojik açıdan faydalarını çok gördüm. Doğumdan sonra eve gelerek emzirme eğitimlerinin faydasını gördüm. Tüm süreçte birebir ilgi ve destek gördüm. Tüm gebelere de öneride bulunuyorum bu konuda" şeklinde konuştu. Anne Adayları Beyza Yıldırım ile Arzu Demir de kendilerine ve bebeklerine yaptıkları en büyük iyiliğin bu okula gelmeleri olduğunu belirtti.
Samsun İlkadım’ın yolları kışa hazırlanıyor Samsun’un İlkadım Belediyesi, zorlu kış şartları öncesinde yol yapım, onarım ve bakımlarının yanı sıra, yaya kaldırımlarında da düzenlemeler yapıyor. Kış aylarının yaklaşmasıyla birlikte, İlkadım Belediyesi ekipleri kış mevsimi için hazırlıklara başladı. Kış aylarında özellikle kırsal mahallelerin ulaşımında aksamalar yaşanmaması için İlkadım Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri; sıcak asfalt, asfalt yama, sathi kaplama, kent merkezi ve kırsal mahallelerin yollarında bakım ve onarım işlerinin yanı sıra, kaldırımlarda da düzenlemelere gidiyor. İlçe halkının sağlıklı ve güvenli ulaşımı için her türlü önlemi aldıklarını söyleyen İlkadım Belediye Başkanı İhsan Kurnaz, "Kış aylarında ilçemiz genelinde ulaşımda herhangi bir aksama yaşanmaması için planlamalarımızı yaptık. Bu noktada yollarımızın onarım ve yenileme faaliyetlerini, belirlenen program dahilinde yürütüyoruz. Amacımız, özellikle kış mevsiminde kırsal mahallelerde yaşayan vatandaşlarımızın yaşam kalitelerinin iyileştirilmesidir. Bunun için de ekiplerimiz büyük bir özen ve özveriyle çalışmalarını yürütüyorlar. Çalışmalarımız sadece kışa yönelik değildir. Kent merkezi ve kırsal mahalle ayrımı yapmadan, yıl boyunca hemşehrilerimizin daha konforlu ve güvenli ulaşım ağını kullanması için ekiplerimiz gece-gündüz demeden saha çalışmalarına devam ediyor. Havalar soğumadan önce belirlenen program dahilinde işlerimizi tamamlayarak, İlkadım’ı kış mevsimine hazır hale getireceğiz" dedi.