GÜNDEM - 07 Kasım 2024 Perşembe 17:24

Başkan Alemdar: "İnşa edilecek yeni ve güçlü Sakarya’da gençlerimiz kendi hikayesini yazacak"

A
A
A
Başkan Alemdar: "İnşa edilecek yeni ve güçlü Sakarya’da gençlerimiz kendi hikayesini yazacak"

Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar, Sakarya’nın Şehir Yolculuğu başlığıyla gerçekleştirilen buluşmada maarif ailesiyle bir araya geldi ve deprem gerçeğini hatırlatarak kentsel dönüşüm çağrısını yineledi.


Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar, Sakarya İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen “Sakarya’nın Şehir Yolculuğu” buluşmaları çerçevesinde maarif ailesiyle bir araya geldi. Yoğun bir katılımla gerçekleştirilen programa Alemdar’ın yanı sıra Sakarya İl Milli Eğitim Müdürü Coşkun Bakırtaş, İlçe Milli Eğitim Müdürleri, okul müdürleri ve öğretmenler katıldı. Konuşmasında eğitimin önemine vurgu yapan Başkan Alemdar, "Şunu çok biliyoruz ki öğretmenlerimiz bir toplumun geleceğini şekillendiren en önemli unsurdur. Onlar, sadece bilgi aktaran kişiler değil, gençleri hayata hazırlayan bireylerdir. Bizler için çok değerlisiniz, bu kıymeti asla kaybetmeyeceksiniz” diyerek eğitimcilerin ülke geleceği için önemine dikkat çekti. Başkan Alemdar, Sakarya’nın 30 yılda bir büyük deprem yaşayan bir coğrafyaya sahip olduğunu hatırlatarak bir kez daha kentsel dönüşüm vurgusu yaptı.


Yeşil alanı, geniş caddeleri ve estetiğiyle yeni ve güçlü bir şehir inşa edilirse yeni neslin de geleceğe umutla bakarak kendi hikayesini yazabileceğini belirten Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar, bu konuda net bir duruş sergilenmesi gerektiğini ifade etti. Alemdar, "Sakarya’mızda bu anlamda adeta cennet gibi bir şehir. Deniziyle, gölleriyle, doğasıyla, tarihi kültürü ve mirasıyla ruhu olan bir şehir. Özellikle şehirleşmede oluşturacağımız yolculuğumuzda hem kültürümüzü hem de teknolojinin getirmiş olduğu yenilikleri planlayarak hareket ediyoruz. Nüfusun her geçen gün arttığı şehrimizde, yeşil alanları, geniş caddeleri, altyapısı, sosyal donatı alanları, estetiği ve önemlisi de komşuluk ilişkilerinin geliştiği bir Sakarya’yı planlıyoruz" dedi.


Başkan Alemdar, 1999 depremi sonrasında şehirde riskli olduğu tespit edilen binaların bir an önce dönüştürülmesi üzerinde çalıştıklarını belirterek, "Biliyorsunuz şehrimiz deprem kuşağında yer alıyor. Ortalama 30-35 yılda bir deprem oluyor. Dolayısıyla şehrimizin vizyonunu planlarken en temel konu, dirençli bir Sakarya oluşturmaktır. Özellikle 99 Marmara Depremi’nden sonra şehrimizdeki riskli binaların bir an önce dönüştürülmesi ve yarınların Sakarya’sında vatandaşlarımızın geleceğe daha güvenle bakmasını hedefliyoruz. Bu konuda çalışmalarımızı başlattık. Bizler istiyoruz ki şehrimizde kentsel dönüşümü bir an önce tamamlayalım ve gelecek nesillerimizin kendi hikayelerini yazsın. Ben bunu başaracağımıza inanıyorum” diye konuştu.


Sakarya İl Milli Eğitim Müdürü Coşkun Bakırtaş ise, "Tarihi ipek yolu güzergahı üzerinde farklı kültürlerin bir arada yaşadığı Sakarya’da, eğitime destek veren Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanımız Yusuf Alemdar’a şükranlarımı sunuyorum. Ulaşımdaki yenilikler başta olmak üzere kültür sanat alanında ve okullarımızın bakım ve onarımı konusunda sağladığı destekler için ayrıca teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından soruları cevaplayan Başkan Alemdar, öğretmen akademisine katılan danışman ve eğitimcilere belgelerini takdim etti.



Başkan Alemdar: "İnşa edilecek yeni ve güçlü Sakarya’da gençlerimiz kendi hikayesini yazacak"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Ülker, dokuz aylık bilançosunu açıkladı Türkiye’nin lider gıda şirketi Ülker, 2024 yılının dokuz aylık bilançosunu açıkladı. Hem Türkiye hem de ihracat ve yurt dışı operasyonlarıyla büyümeye devam eden şirket, 9 aylık dönemi 58 milyar TL ciroyla kapattı. Ülker Bisküvi, 2024 yılı 9 aylık finansal performansını duyurdu. Şirket, Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yaptığı açıklamada, 2024’ün dokuz aylık döneminde cirosunu 58 milyar TL’ye ulaştırdığını, Türkiye operasyonunun ciro içindeki payının yüzde 71, ihracat ve yurt dışı operasyonunun ciro içindeki payının ise yüzde 29 olduğunu duyurdu. Yılın dokuz ayını başarılı bir performansla tamamladıklarını dile getiren Ülker CEO’su Mete Buyurgan, “Kuruluşumuzdan bu yana ülkemize katma değer sağlamayı, tüm paydaşlarımızla beraber güçlenmeyi merkeze alan bir anlayışla çalışıyoruz. Gelişmeleri, trendleri, riskleri takip etmek, öğrenmek ve öğrendiklerimizi de hızlı bir şekilde aksiyona dönüştürmek bizi öne taşıyan önemli bir yetkinliğimiz. Bulunduğumuz kategorilerdeki güçlü operasyonel performanslarımız ve yeni lansmanlarımız şirketimizin performansına olumlu etki ediyor. Tüketicilerimizi yakından dinliyoruz, bunun için yılda 1000’e yakın tüketici araştırması yapıyoruz. Tüketicinin nabzını tutup, ihtiyaçları ve trendleri takip ediyoruz. Piyasaya yeni sunduğumuz Ülker Çikolata Dubai Lezzeti de bunun başarılı bir örneği. Ürünü milyonlarca adet üreterek, ulaşılabilir fiyatla piyasaya çıkarttık ve tüketicilerimiz tarafından büyük ilgiyle karşılandı” diye konuştu. Türkiye’de sektörün lideri konumda olduklarını söyleyen Buyurgan, “Bölgesel gücümüzü de koruyoruz. Bisküvi pazarında Suudi Arabistan ve Mısır’da liderliğimizi sürdürüyoruz. Kazakistan ve Orta Asya ülkelerinde de güçlü büyüme trendimiz devam ediyor. 100’ün üzerinde ülkeye yaptığımız ihracatla, bugün tüm dünyada milyonlarca tüketiciyle buluşuyoruz. Ülkemizde geliştirip, ürettiğimiz ürünleri, dünyanın dört bir yanına ihraç ediyoruz. Sürdürülebilirlik yolculuğumuzu ve 2050 net sıfır şirket olma yolunda attığımız adımları anlatan ‘Sürdürülebilirlik 2023 raporumuzu’ yayımladık. Ülker’de israfsız şirket kültürüyle çalışıyoruz. İklim krizinin etkilerinin farkındayız, 2014 yılından bu yana uzun vadeli hedefler doğrultusunda hız kesmeden devam ettiğimiz sürdürülebilirlik faaliyetlerimizle dirençli bir gıda sistemi oluşturulmasına katkı vermeyi amaçlıyoruz. Sürdürülebilir tarım için buğday, fındık, kakao özelindeki projelerimizi geliştiriyoruz” ifadelerine yer verdi.
Ankara Emine Erdoğan, Budapeşte’de "Gül Baba ve Osmanlı Macaristanı’nda Manevi Miras" kitabının tanıtımına katıldı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de "Gül Baba ve Osmanlı Macaristanı’nda Manevi Miras" kitabının tanıtım programına katıldı. Erdoğan, "Gül Baba ile birlikte Macaristan’daki Osmanlı izlerini keşfe çıkan bu kıymetli eserin, bir asrı geride bırakan Türkiye ve Macaristan dostluğunu daha da pekiştireceğine yürekten inanıyorum" dedi. Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi’ne katılmak üzere Budapeşte’ye gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan’a eşlik eden Emine Erdoğan’ı, TİKA Budapeşte Koordinatörü Elif Türkislamoğlu, Gül Baba Mütevelli Heyeti Başkan Yardımcısı Suat Karakuş ile "Gül Baba ve Osmanlı Macaristanı’nda Manevi Miras" kitabının yazarı mimar Mehmet Emin Yılmaz karşıladı. TİKA tarafından Macaristan hükümeti ile 2018’de restorasyonu tamamlanan Gül Baba Türbesi’ni ziyaret eden Emine Erdoğan, projenin sorumlusu mimar Yılmaz’ın kaleme aldığı ve TİKA’nın yayımladığı kitabın tanıtım programına katıldı. Programda kitaba ilişkin sunum gerçekleştiren yazar Yılmaz, Emine Erdoğan’a "Gül Baba ve Osmanlı Macaristanı’nda Manevi Miras" kitabını takdim etti. "Türkiye ve Macaristan dostluğunu daha da pekiştireceğine yürekten inanıyorum" Emine Erdoğan, katılımcılarla ve basın mensuplarıyla fotoğraf çektirmesinin ardından Gül Baba Türbesi’nin anı defterine şunları yazdı: "Türkiye-Macaristan Dostluk Antlaşması’nın 100’üncü yılında, Anadolu’dan gelerek bu topraklarda ebedi istirahatgaha çekilen Gül Baba mirası etrafında buluşmaktan mutluluk duyuyorum. Altı yıl önce bu manevi mirasın sonraki nesillere ulaşması için TİKA’nın Gül Baba Türbesi’nde yaptığı restorasyon çalışmaları ve kültür merkezinin, bugün yeni bir kitapla taçlanması oldukça heyecan verici. ’Gül Baba ve Osmanlı Macaristanı’nda Manevi Miras’ adıyla, Gül Baba ile birlikte Macaristan’daki Osmanlı izlerini keşfe çıkan bu kıymetli eserin, bir asrı geride bırakan Türkiye ve Macaristan dostluğunu daha da pekiştireceğine yürekten inanıyorum. Dünyadaki kültürel birikimin, birbirimizin anlam dünyasına kattığımız değerlerle artarak çoğalması, her birimizin insanlık ailesinin birer üyesi olduğumuz gerçeğini bir kez daha ortaya koyuyor. Yüzyıllar önce bir Bektaşi Dervişi’nin Gül ismiyle çıktığı yolun, bugün iki ülke arasında ismine yakışır bir dostluk hatırasına dönüşmesi oldukça anlamlı. Dost ülke Macaristan’da, gönüllerimize ülfet yağdıran bu değerli buluşmayı ömür boyu kalbimde taşıyacağım." Emine Erdoğan, Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi’ne katılmak üzere Budapeşte’ye gelen Türk gazetecilerle kısa sohbet gerçekleştirdi. "Asırlık dostluğu sözlere dökmenin heyecanını paylaştık" Emine Erdoğan, konuya ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Türkiye-Macaristan Dostluk Antlaşması’nın yüzüncü yılında, Anadolu’dan gelerek Macaristan’da ebedi istirahatgaha çekilen Gül Baba’nın mirası etrafında buluştuklarını belirtti. Her adımında tarih ve maneviyat solunan mekanda Türkiye-Macaristan dostluğunun, yüzyılları aşan kardeşliğin izlerini görmenin tarifsiz bir mutluluk olduğunu kaydeden Emine Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: "2018’de TİKA’nın destekleriyle yeniden hayat bulan bu türbe, Osmanlıdan bugüne uzanan ortak değerlerimizin bir hatırası, saygıyla, sevgiyle paylaşılan bir emanet. Mehmet Emin Yılmaz’ın kaleme aldığı ’Gül Baba ve Osmanlı Macaristanı’nda Manevi Miras’ kitabı ile bu hikayeye bir parça daha eklemenin, asırlık dostluğu sözlere dökmenin heyecanını paylaştık. Dilerim, bu anlamlı eser geleceğe de ışık tutarak, Türkiye ve Macaristan arasında nice gönül köprülerinin kurulmasına vesile olur."
Tekirdağ Hastanede kurulan stanttan etkilenerek organlarını bağışladı Tekirdağ’ın Çerkezköy ilçesinde yaşayan 63 yaşındaki Zeynep Bozkurt, "Organ bağışı Haftası" nedeniyle gittiği hastanede kurulan stanttan etkilenerek, tüm organlarını bağışladı. Bozkurt, vatandaşları da organ bağışı konusunda destek olmaya davet etti. Tekirdağ’ın Çerkezköy ilçesinde kadın derneği kurucusu olan 63 yaşındaki Zeynep Bozkurt, rahatsızlığı sebebiyle aile hekimliğine tedavi olmaya gitti. İş bırakma eylemi sebebiyle devlet hastanesine yönlendirilen Bozkurt, burada Organ Bağışı Haftası münasebetiyle kurulan standı da ziyaret etti. Burada çalışanların söylemlerini dinleyen ve organ bağışı hakkında bilgilendirme broşürlerini okuyan Bozkurt, tüm organlarını bağışladı. Yaşadığı süresi İhlas Haber Ajansı’na anlatan Bozkurt, “Bu hafta organ bağışlama haftası olduğunu biliyorum. Şöyle bir tesadüfle karşılaştım. Tiroid tahlili için sağlık ocağına gittim. Oradan beni devlet hastanesine yönlendirdiler. Gittiğimde kapıdan girer girmez açılan organ bağışı standını gördüm. Öncesinden beri düşündüğüm bir şeydi. Bedenler toprak altında çürüyor. Ama ruh hep var olan bir şey. Bedenim çürüdükten sonra organlarım başka bedenlerde hayat bulmalı diye düşündüm. Doktora gittim ve bütün organlarımı bağışladım. Organ bağışı hayat kurtarıyor, herkese tavsiye ediyorum” ifadelerini kullandı. Ailesinden ve çevresinden aldığı tepkileri de aktaran Bozkurt, "İki tane oğlum var. Onlara daha hiç bahsetmedim. Kardeşim beni aradı, sosyal medyadan görmüş. Ben sosyal medyadan paylaşmıştım bu durumu örnek olsun diye. O da biraz hüzünlendi tabi. Ben de ‘Benim bedenim, organım, kendi kararım’ dedim” dedi.