EKONOMİ - 07 Kasım 2024 Perşembe 19:19

Ülker, dokuz aylık bilançosunu açıkladı

A
A
A
Ülker, dokuz aylık bilançosunu açıkladı

Türkiye’nin lider gıda şirketi Ülker, 2024 yılının dokuz aylık bilançosunu açıkladı. Hem Türkiye hem de ihracat ve yurt dışı operasyonlarıyla büyümeye devam eden şirket, 9 aylık dönemi 58 milyar TL ciroyla kapattı.


Ülker Bisküvi, 2024 yılı 9 aylık finansal performansını duyurdu. Şirket, Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yaptığı açıklamada, 2024’ün dokuz aylık döneminde cirosunu 58 milyar TL’ye ulaştırdığını, Türkiye operasyonunun ciro içindeki payının yüzde 71, ihracat ve yurt dışı operasyonunun ciro içindeki payının ise yüzde 29 olduğunu duyurdu.


Yılın dokuz ayını başarılı bir performansla tamamladıklarını dile getiren Ülker CEO’su Mete Buyurgan, “Kuruluşumuzdan bu yana ülkemize katma değer sağlamayı, tüm paydaşlarımızla beraber güçlenmeyi merkeze alan bir anlayışla çalışıyoruz. Gelişmeleri, trendleri, riskleri takip etmek, öğrenmek ve öğrendiklerimizi de hızlı bir şekilde aksiyona dönüştürmek bizi öne taşıyan önemli bir yetkinliğimiz. Bulunduğumuz kategorilerdeki güçlü operasyonel performanslarımız ve yeni lansmanlarımız şirketimizin performansına olumlu etki ediyor. Tüketicilerimizi yakından dinliyoruz, bunun için yılda 1000’e yakın tüketici araştırması yapıyoruz. Tüketicinin nabzını tutup, ihtiyaçları ve trendleri takip ediyoruz. Piyasaya yeni sunduğumuz Ülker Çikolata Dubai Lezzeti de bunun başarılı bir örneği. Ürünü milyonlarca adet üreterek, ulaşılabilir fiyatla piyasaya çıkarttık ve tüketicilerimiz tarafından büyük ilgiyle karşılandı” diye konuştu.


Türkiye’de sektörün lideri konumda olduklarını söyleyen Buyurgan, “Bölgesel gücümüzü de koruyoruz. Bisküvi pazarında Suudi Arabistan ve Mısır’da liderliğimizi sürdürüyoruz. Kazakistan ve Orta Asya ülkelerinde de güçlü büyüme trendimiz devam ediyor. 100’ün üzerinde ülkeye yaptığımız ihracatla, bugün tüm dünyada milyonlarca tüketiciyle buluşuyoruz. Ülkemizde geliştirip, ürettiğimiz ürünleri, dünyanın dört bir yanına ihraç ediyoruz. Sürdürülebilirlik yolculuğumuzu ve 2050 net sıfır şirket olma yolunda attığımız adımları anlatan ‘Sürdürülebilirlik 2023 raporumuzu’ yayımladık. Ülker’de israfsız şirket kültürüyle çalışıyoruz. İklim krizinin etkilerinin farkındayız, 2014 yılından bu yana uzun vadeli hedefler doğrultusunda hız kesmeden devam ettiğimiz sürdürülebilirlik faaliyetlerimizle dirençli bir gıda sistemi oluşturulmasına katkı vermeyi amaçlıyoruz. Sürdürülebilir tarım için buğday, fındık, kakao özelindeki projelerimizi geliştiriyoruz” ifadelerine yer verdi.



Ülker, dokuz aylık bilançosunu açıkladı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Kacır: "Savunma sanayi Türkiye’de yüksek teknolojiye geçişin lokomotif sektörü oldu" Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "Savunma sanayi Türkiye’de yüksek teknolojiye geçişin lokomotif sektörü oldu. Dolayısıyla buradaki elde edilen kazanım tüm sektörlerin hızla yaygınlaşması, Türkiye için sanayi politikasında temel yaklaşımların başında geliyor" dedi. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda bakanlığın bütçesine ilişkin sunum yaptı. Sunum sonrası milletvekilleri, bütçe üzerine görüşlerini bildirerek Bakan Kacır’a eleştiride ve öneride bulundu. Kacır, ardından milletvekillerinden gelen soruları yanıtladı. “İmalat sanayindeki gelişimin diğer ülkelere mukayesesi nedir” şeklindeki soruya ilişkin Kacır, “AK Parti iktidarları döneminde imalat sanayimizin katma değerinin dünyadaki imalat sanayi katma değeri içindeki payı yüzde 0,7’den 1,33’e yükseldi. Yani imalat sanayinin katma değerinin dünyadaki payını iki misline çıkarmışız. Bir Türkiye’nin üzerine adeta bir Türkiye ilave ettik. 2020 yılından bu yana toplam istihdam 26 milyondan 32 milyona yükselirken, sanayi istihdamı 5 milyon 480 binden 6 milyon 730 bine yükseldi. Yani 1,3 milyon sanayimizde ilave istihdam oluşturduk. Pandemi öncesinde işsizlik oranlarımız 2019 yılı itibariyle yüzde 13,7 iken bugün yüzde 8,5 işsizlikten söz ediyoruz” diye konuştu. “İmalat sektöründe yeni kurulan ve kapanan şirket sayıları nedir” sorusu üzerine Kacır, “2024 yılında 2 bin 2023 yılında da 3 bin 300 sanayi sicil sahibi işletme sayısında artış olduğunu görüyoruz. 2024 yılında imalat sektöründe kurulan şirket sayısı, 12 bin 600 iken kapanan şirket sayısı 4 bin olarak gerçekleşmiş. Yani kapanandan 8 bin 600 daha fazla imalat sektöründe şirket kuruluşu gerçekleşmiş” ifadelerini kullandı. “2021 yılında KOBİ’lerin toplam kredilerden aldığı pay yüzde 21, 9 iken 2023 yılında yüzde 27,5’e yükselmiş” KOBİ’lerin Türkiye’deki finansman imkanlarından aldıkları pay ve KOBİ kredilerinde takibe düşen kredi oranlarıyla ilgili soru üzerine Kacır, “2021 yılında KOBİ’lerin toplam kredilerden aldığı pay yüzde 21, 9 iken 2023 yılında yüzde 27,5’e yükselmiş. Yine ticari kredilerden aldığı pay 24,7’den 2023’te 35,7’ye çıkmış. Takipteki kredi oranı ise bu yıl yüzde 1,81 düzeyinde. Yani yüz liralık kredinin 1,81 lirası takibe düşmüş. 2023 sonu itibariyle de bu oran 1,78’di Dolayısıyla geçen yılla bu yıl arasında takipteki krediler açısından önemli bir kötüye giriş olmadığını açıklıkla ifade edebiliriz. Geçmişte diğer sektörleri de desteklemesi konusunda kararlar almıştık. 2024 yılının Ocak -Ekim arası dönemde sanayi sektöründe 17 bin 165, hizmet sektöründe 9 bin 213, ticaret sektöründe 12 bin 312 inşaat sektöründe 2 bin 79, KOSGEB desteklerinden yararlanmış” şeklinde konuştu. “Savunma sanayi Türkiye’de yüksek teknolojiye geçişin lokomotif sektörü oldu” “Savunma sanayinde elde edilen kazanımların diğer alanlara transferiyle ilgili neler yapıyorsunuz” şeklindeki soru üzerine Kacır, "Savunma sanayi Türkiye’de yüksek teknolojiye geçişin lokomotif sektörü oldu. Dolayısıyla buradaki elde edilen kazanım tüm sektörlerin hızla yaygınlaşması, Türkiye için sanayi politikasında temel yaklaşımların başında geliyor. Biz de bir yandan sanayi işbirliği projelerinde, tramvay araçlarından, rüzgar tribünlerine kadar pek çok kamu yatırımında yerli sanayinin gelişmesi yaklaşımını uygulamaya alırken bir yandan da özel sektörün savunma sanayindeki birikimi sivil sahalara transfer etmesine dönük yatırımlarını teşvik ediyoruz. Bugün TOBB Ankara’da bir araştırma merkezi kurmuş durumda. Bu merkez akıllı araç teknolojileri alanında çalışan bir merkez” dedi. “Hiçbir destek programımızda herhangi bir şirketin kayrılması söz konusu olamaz” Bakanlık olarak verilen teşviklerle ilgili soru üzerine Kacır, “Bu teşviklerde siyasi kayırma ithamı elbette tümüyle reddettiğimiz bir şeydir. Asla bizim hiçbir destek programımızda herhangi bir şirketin kayrılması söz konusu olamaz. Ayrıca bizim desteklediğimiz ve teşvik ettiğimiz hiçbir şirketin, siyasi görüşüyle ilgilenmeyiz. Siyasi görüşünü bilmeyiz. Bunların arasında parlamentoda grubu bulunan partilere üye insanlar olabilir. Bunlarla da siyasette hiçbir şey olmayan insanlar olabilir. Onların bu ülkeye kattıkları değer bizim için baş tacıdır. Gerçekleştirdikleri yatırım, üretim, sağladıkları istihdam, ihracat bizim için baş tacıdır. Ve bu yaklaşımımızdan da taviz vermeyeceğiz. Biz hiç kimseyi herhangi bir partinin mensubu olduğu için desteklemiyoruz. Hiç kimseyi bir partinin mensubu olduğu için de desteklemekten asla imtina etmeyiz” cevabını verdi.
Kırıkkale Sahte rapor şebekesiyle ilgili yeni detaylar ortaya çıktı: 2 uzman doktorun e-imzasını kullanmışlar Kırıkkale’de sahte rapor düzenleyen bir şebekenin çökertilmesiyle ilgili yeni detaylar ortaya çıktı. Adli işlem gören hastane personelinin rüşvet karşılığında verdiği sahte raporların, 2 uzman doktora ait kullanıcı bilgileriyle otomasyon yazılımına giriş yapılarak hazırlandığı, e-imzalarıyla da onaylandığı belirlendi. Kırıkkale’de yaklaşık 1 yıl önce Yüksek İhtisas Hastanesi’nde bir uzman doktorun, bilgisayar otomasyon programı üzerinden e-imzasının izinsiz kullanılmasıyla başlayan süreç, sahte rapor düzenlendiğini ortaya çıkardı. Poliklinikte bulunan bilgisayardan "sahte heyet raporu" düzenlendiğini fark eden doktor, durumu hastane yönetimine bildirerek İl Emniyet Müdürlüğüne şikayette bulundu. Benzer şekilde, başka bir uzman doktor da e-imzasıyla onaylanmış "iş göremezlik raporu" düzenlendiği gerekçesiyle ilgili memuru emniyete şikayet etti. Kırıkkale Valiliği, idari soruşturmayı derinleştirmek için 8 Ocak 2024 tarihinde Sağlık Bakanlığı’ndan müfettiş talep etti. Banka hesapları ve telefonları takibe alındı Cumhuriyet Başsavcılığı da emniyete bildirilen şikayet dilekçeleri üzerine kimlikleri tespit edilen hastane personeli hakkında adli işlem başlattı. İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şubesi ekipleri, soruşturma dosyasında yer alan Y.B., M.H.A., O.S. ve E.B. isimli doktorlar ile S.B., U.D., M.A., S.K., G.C., U.T., E.Y., O.C., O.A., F.G.A., M.G., S.D., B.G., H.M. ve F.A. isimli şüphelilerin banka hesaplarını ve telefonlarını takibe aldı. Yapılan teknik ve fiziki takip neticesinde, şu ana kadar 132 kişiye 200’ün üzerinde sahte rapor düzenlediğini tespit adildi. Adli ve idari soruşturma dosyasının tamamlanmasının ardından Cumhuriyet Başsavcılığı, sahte rapor soruşturma dosyasında isimleri geçen 4 doktor, 5 memur, 3 emekli memur, 2 güvenlik personeli, 1 teknisyen, 1 öğretmen, 1 özel firma çalışanı, 1 işçi ve 1 ev kadını hakkında yakalama kararı çıkarttı. 8 tutuklama 5 Kasım günü KOM Şubesi ekipleri tarafından Kırıkkale, Ankara ve İstanbul’da belirlenen adreslere düzenlenen eş zamanlı operasyonda 18 şüpheli gözaltına alındı. Şüpheliler, emniyette alınan ifadelerinin ardından sağlık kontrollerinden geçirilerek adliyeye sevk edildi. Kırıkkale 2. Sulh Ceza Hakimliği’nde görülen duruşmada, "rüşvet alma" suçundan Y.B. ve M.H.A. isimli doktorlar ile O.A., O.C., S.B., B.G., G.C. ve M.G. tutuklanarak Keskin T Tipi Cezaevi’ne gönderildi. 6 ay önce memurluktan emekli olan E.Y. ile öğretmen F.G.A., güvenlik personeli F.A. ve H.M. isimli şüpheliler, soruşturma dosyasında bulunan banka hesap hareketleri ile telefon dökümlerinde yer alan delillerden dolayı yurt dışına çıkış yasağı getirilerek adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Cumhuriyet Savcılığı tarafından adli kontrol şartıyla mahkemeye sevk edilen O.S. isimli doktor ile S.K., S.T., U.D., M.A., U.T., delil yetersizliğinden dolayı serbest bırakıldı. Öte yandan, soruşturma kapsamında hakkında yakalama kararı bulunan doktor E.B.’nin arandığı öğrenildi.
Diyarbakır Salim Güran’ın ifadesi tamamlandı Narin Güran olayında hakim karşısına çıkan amca Salim Güran’ın ifade verme işlemi tamamlandı. Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolan ve 8 Eylül’de Eğertutmaz Deresi’nde cansız bedenine ulaşılan 8 yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin tutuklu 4 sanık hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma tamamlanmıştı. Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesinde bugün ilk duruşması başlayan davada tutuklu sanıklar anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar ile tanıklar mahkemeye getirildi. Sanık ve tanık avukatlarının da hazır bulunduğu mahkemede yargılanma başlandı. Sanıklardan Salim Güran’ın da ifade verme işlemi tamamlandı. Salim Güran ifadesinde, "2 buçuk 3 aydır bu adamla (Nevzat Bahtiyar) ile hiçbir iletişimim yok, olmadı. Arif’im araba olayından sonra hiç yan yana oturmadık. Yalan atmasın. Mısır etrafında gezdim 18.30 gibi. Telefon bana geldi. Kızım Gizem aradı. Baba dedi, Narin kaybolmuş. Gittim, baktım köy halkı hepsi oradan Başçavuşu aradım. Komutanım, kardeşimin kızı kaybolmuş dedim. Ses kaydı programını unutkanlık olduğu için indirmiştim. Ses kaydı programını silmedim, karışmadım, iptal etmedim. WhatsApp kayıtlarını, hayat kadınları ile görüşüyordum. Bu şerefsizliği yapmam. Alçak mıyım, namusuz muyum? Abimin namusuna laf getirmem. Cehennemin ateşinde yanacaksın, çık konuş. (Nevzat Bahtiyar) iftira atıyor, kendini kurtarmak için. Allah belasını versin, yalan arıyor. Ahırda kaleşnikof mermisi yakalandı, o yüzden WhatsApp mesajlarını sildim. WhatsApp grubundan, kadınların kavgalarından haberim yok. Nevzat’ı asla aramamışım. Kesinlikle cesedin olduğu yere gitmedim. Her yeri 2-3 defa arıyordum. Nevzat da aramalara katıldı. Arif’in evine, dereye (Eğertutmaz Deresi) gitmedim’’ dedi.