Son Dakika
|
Kahramanmaraş’ta 4.1 büyüklüğünde deprem
Mersin’de suç işledi Suriye’ye kaçtı, 10 yıl sonra Türkiye’ye dönünce yakalandı
Otomobil, kavşaktan dönen kamyona arkadan çarptı: 3 ölü
Beşiktaş'ta flaş gelişme!
Meksika’dan Trump’ın gümrük vergisi kararına karşı misilleme uyarısı
Peygamber Efendimize hakaret eden suç makinesi 10 ay hapis cezasına çarptırıldı
Güzellik merkezine silahlı saldırı
Bitlis’te 4.3 büyüklüğünde deprem
Beşiktaş, Samet Aybaba ve Brad Friedel ile yollarını ayırdı
Bakan Fidan, Bangladeş Dışişleri Bakanı Hossain ile görüştü
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Sudan’s Artists Struggle Amid War and Displacement
Ankara’nın yeni stadyum kompleksi hızla tamamlanıyor
Türkiye’nin en ekonomik Kayak Merkezi, sezonu açıyor
MSB: “Son bir haftada 72 terörist etkisiz hâle getirilmiştir”
Takıntılı şahıs, genç kızın hayatını kabusa çevirdi
Minik Zayn annesini, “Seni gezdireceğim” diye kandırıp pistte tozu dumana kattı
Kaza sonrasında birbirlerine sarılarak kurtarılmayı beklediler
Kahramanmaraş’ta 4.1 büyüklüğünde deprem
Güney Kore’de kar fırtınasında can kaybı 4’e yükseldi
Mersin’de suç işledi Suriye’ye kaçtı, 10 yıl sonra Türkiye’ye dönünce yakalandı
SAĞLIK
Cizre’de 475 hastaya diş taraması yapıldı
28 Kasım 2024 Perşembe - 14:12:24
Şırnak’ın Cizre ilçesinde evde bakım hizmeti gören 475 hastaya diş taraması yapıldı. Cizre Ağız ve Diş Sağlığı Merkezindeki hekimleri tarafından Evde Sağlık Birimine kayıtlı 475 hasta ziyaret edilip ağız ve diş sağlığı ile ilgili tarama yapıldı. Dt. Mazlum Karaaslan, hekimlerin Evde Sağlık Birimi hastalarına ulaşarak hastaların muayenesini yapıp gerekli bilgilendirmelerde bulunduklarını söyledi. Karaaslan, "Ayrıca okul çağındaki çocuklarımızın da ağız ve diş sağlığı konusunda bilgilenmesi ve bilinçlenmesi amacıyla çocuklarımızın muayeneleri yapıldı. Ağız ve diş sağlığı açısından tavsiyeler verildi” dedi.
28 Kasım 2024 Perşembe - 14:09
Pursaklar Belediyesi’nden KOAH Farkındalık Semineri
Ankara’nın Pursaklar Belediyesi, toplum sağlığını desteklemek ve bilinçlendirme faaliyetlerini artırmak amacıyla personellerini bilgilendirmek adına seminer programları düzenlemeye devam ediyor. Personellerin her konuda bilgi birikimini en üst noktada tutmak isteyen Pursaklar Belediyesi, KOAH hastalığına dikkati çekmek ve farkındalık oluşturmak için seminer düzenledi. Hastalığın Ana Sebebi ‘‘Sigara’’ Meclis Toplantı Salonunda gerçekleştirilen seminerde Pursaklar İlçe Sağlık Müdürlüğü uzmanı Dr. Özlem Saraçoğlu Sarıca, KOAH hastalığına ilişkin personele bilgiler aktararak, hastalıktan korunmanın en önemli yolunun sigara içmemek olduğunu belirtti. ‘‘Aramızda sigara içen arkadaşlarımız varsa ve ben bırakamıyorum der ise, bir an önce kliniklerimize başvurabilir’’ Sigara içmenin KOAH hastalığının başlıca nedenlerinin başında geldiğini belirten Dr. Özlem Saraçoğlu Sarıca; ‘‘KOAH teşhisi alan kişiler, hali hazır da sigara içen ve uzun süre sigara içmiş kişilerden oluşuyor. Normal hayatta da sigaranın pek çok kötü etkisi olurken KOAH hastalığının ana sebeplerinin başında gelmektedir. Aramızda sigara içen arkadaşlarımız varsa ve ben bırakamıyorum der ise, bir an önce kliniklerimize başvurarak hem kendi sağlıkları için hem de sevdiklerinin sağlığı için sigaradan bir an önce kurtulmaya yönelmeleri gerekmektedir’’ dedi.
28 Kasım 2024 Perşembe - 14:09
MATSO’da ilk yardım bilgilendirme semineri
Manavgat Ticaret ve Sanayi Odası’nda (MATSO) Akademi Seçkin Akdemi İlk Yardım Eğitim Merkezi iş birliğiyle ilk yardım bilgilendirme semineri gerçekleştirildi. MATSO Başkanı Seydi Tahsin Güngör hayat kurtarmanın temel taşlarından biri olan ilk yardımın önemini vurguladı. Güngör, “Unutmayalım ki, doğru zamanda yapılacak bir müdahale, bir insanın hayatını kurtarabilir” dedi. Bilinçli ilk yardım müdahalesinin çok önemli olduğuna değinen Başkan Güngör, “Bu seminerde edineceğiniz bilgilerle hem kendinize hem de çevrenizde ilk müdahale gerektirecek durumlarda, mağdur olan kişiye de zarar vermeden bilinçli olarak yapılan ilk yardımla siz de bir insan hayatı kurtarabilirsiniz” diye konuştu. Seçkin Akdemi İlk Yardım Eğitmenleri Hülya Kocaman ve Naciye Saraç, seminerde ilk yardımla ilgili hayat kurtaracak bilgiler uygulamalı olarak anlatılırken, ilk müdahalenin sadece ilk yardım eğitimi almış kişiler tarafından yapılması gerektiğini vurguladı. Doğru sanılan yanlış müdahaleleri açıklayarak, bu davranışlardan uzak durulması gerektiği belirtildi. Seminerde, katılımcıların soruları da cevaplandırıldı. Seminere; MATSO Başkanı Güngör’ün yanı sıra Başkan Yardımcısı Ali Özen, meclis üyesi Ali Barlas, MATSO 4. Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı Ahmet Ali Ünal, Seçkin Akademi kurucusu Hakan Öksüz, Seçkin Akademi ilk yardım eğitmenleri Hülya Kocaman, Naciye Saraç ve MATSO üyeleri katıldı.
28 Kasım 2024 Perşembe - 14:04
Spor tesisleri personeline ilk yardım eğitimi verildi
Ankara Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı tarafından, Keçiören Belediyesi Gençlik ve Spor Müdürlüğü personeline İlk Yardım Farkındalık eğitimi verildi. Yunus Emre Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen eğitimde personele, yaşanabilecek yaralanma ve kazalara karşı acil durumlarda doğru müdahale edilmesi amacıyla gerekli bilgiler aktarıldı. Hayat kurtarma zincirinin aşamaları ele alındı Eğitimde; temel yaşam destekleri, 112 aranırken dikkat edilmesi gerekenler, ilk yardım yöntemleri ve bilinç kaybı durumlarında nasıl hareket edileceğine dair bilgiler verildi. İlk yardım eğitmeni tarafından ilk yardım esnasında büyük öneme sahip dört basamaklı hayat kurtarma zincirinin aşamaları detaylı olarak ele alındı. Özellikle kalp krizi, boğulma, yaralanmalar gibi acil durumlarda ilk yardımın hızlı, bilinçli ve doğru yapılmasının, kazazedenin hayatta kalma şansını büyük ölçüde artıracağı ifade edildi. Boğulma tehlikesi yaşayan birine yapılacak hayat kurtarıcı teknik olan Heimlich manevrasının doğru bir şekilde nasıl yapılacağı uygulamalı olarak gösterildi. Personelimiz, vatandaşlarımızın güvenliği için hazır Belediye personeline yönelik eğitimlerin devam edeceğini belirten Keçiören Belediye Başkanı Dr. Mesut Özarslan, “İlk yardım eğitimlerimiz, vatandaşlarımızın yaşayacağı bir sağlık problemi karşısında personelimizin hazırlıklı olması ve acil müdahalede bulunmasında önemli katkı sağlıyor. Edindikleri bilgilerle yetkinliklerini artıran personelimiz, vatandaşlarımızın güvenliği için daha bilinçli hale geliyor” dedi.
Çok Okunan Kategori Haberleri
1
27 Kasım 2024 Çarşamba- 12:03
Van’da aynı anda 3 yemek borusu kanseri ameliyatı
2
27 Kasım 2024 Çarşamba- 10:48
Hastalıkta sağlıkta sözü gerçek oldu 2'nci nikahları hastanede kıyıldı
3
27 Kasım 2024 Çarşamba- 17:40
Sağlık Bakanı Memişoğlu: "Özel hastaneler mevzuatını tamamen yeniliyoruz"
4
27 Kasım 2024 Çarşamba- 14:16
Erzincan İl Sağlık Müdürü Tekin, Aile Hekimliği Yönetmeliği’ndeki yenilikleri anlattı
5
27 Kasım 2024 Çarşamba- 18:02
Deprem tatbikatında 13 yaralının tahliyesi yapıldı
13 Kasım 2024 Çarşamba - 12:19
Muğla Büyükşehirden Tip 1 Diyabet hastalarına destek
Muğla Büyükşehir Belediyesi, Tip 1 diyabetli çocukların yaşam kalitesini artırmak için önemli bir projeyi hayata geçiriyor. Muğla’da ikamet eden Tip 1 diyabetli çocuklar için başlatılan bu destek ile sensör ve insülin pompası maliyetleri Büyükşehir Belediyesi tarafından karşılanacak. Tip 1 diyabet hastalarının kan şekeri takibini kolaylaştıran diyabet sensörleri, her 5 dakikada bir kandaki glikoz seviyesini uyumlu akıllı cihazlara ileterek ani dalgalanmaların önlenmesine yardımcı oluyor. Sensörlerin sağladığı anlık veri takibi ile hipo ve hiperglisemi riski azalırken, özellikle gece saatlerinde kan şekeri düşüklüğüne bağlı endişeler de ortadan kalkıyor. Bu destek sayesinde aileler çocuklarının kan şekerini anlık olarak telefonlarından izleyebilecek, çocuklar ise okuldaki süreçlerinde de kan şekeri takibi konusunda sıkıntı yaşamayacaklar. Destek programı hakkında konuşan Muğla Tip 1 Diyabetliler Derneği Başkanı Neşe Şahin, Belediye Başkanı Ahmet Aras’a teşekkürlerini ileterek şu açıklamalarda bulundu: “Çocuklarımızın günde 10 kez parmak delmelerini bu sayede önlemiş oldu bu sensörler sayesinde. Çocuklarımız anlık kan şekerini takip edebilecekler. Sensörler sayesinde anne ve babalarımız çocuklarımızın anlık kan şekerlerini telefonlarından ve okuyuculardan anlık takip edebilecekler” dedi. İnsülin pompası ve sensör desteği kapsamında çocukların cihaz masraflarının belediye tarafından karşılanacağını söyleyen Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras “Muğla Tip Diyabetliler Derneği ziyaretimize gelmişti. Orada yaptığımız görüşmede Muğla’da yaklaşık 120 çocuğun Tip 1 diyabetli olduğu takip edilmekte olduğu ve onların pompa ve sensöre ulaşamadıklarını öğrendik. Bunun üzerine sağlık sosyal daire başkanlığımız ile birlikte hekim kontrolünde yaptığımız çalışma ile beraber onların ihtiyaçlarını karşılamaya başladık. Pompa ve sensör alarak çocuklarımıza bunları ulaştıracağız. Onların takipleri artık daha güvenli bir şekilde yapılacak” dedi. Destek programından faydalanmak isteyen vatandaşlar, aşağıdaki numaralardan ilgili merkezlere ulaşarak başvurularını yapabilecekler: Menteşe: 0252 212 9349, Fethiye: 0252 614 0440, Bodrum: 0252 316 4880, Milas: 0252 513 2886, Marmaris: 0252 417 5774, Ortaca: 0536 862 6556
13 Kasım 2024 Çarşamba - 12:12
Akciğer kanseri yüzde 90 oranında sigara kaynaklı
Akciğer kanseri, dünyada ölüme neden olan kanserler arasında kadınlarda ve erkeklerde ilk sırada yer almaktadır. Yılda yaklaşık 2.2 milyon kişi akciğer kanseri tanısı alırken, 1.8 milyon kişi bu hastalık nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Dünya genelinde yüksek gelirli ülkelerde akciğer kanseri sıklığı azalırken, düşük ve orta gelirli ülkelerde bu oran artmaktadır. Bu artış; tütün kullanımının yaygınlaşması, hava kirliliği gibi çevresel faktörler ve yaşlı nüfus gibi demografik değişikliklerden kaynaklanmaktadır. Medicana Sağlık Grubu Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Pervin Korkmaz, akciğer kanseri ve korunma yöntemleri hakkında açıklamalarda bulundu. Akciğer kanseri, akciğer dokusunda kontrolsüz ve anormal çoğalan değişmiş hücre grupları ile oluşan kötü huylu tümörlerdir. Medicana International İstanbul Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Pervin Korkmaz, “Akciğer kanserinin en sık nedeni (yüzde 90) sigara tüketimidir. Diğer risk faktörleri arasında; asbest liflerinin solunması, radon gazı, petrol ürünleri, hava kirliliği ve ailesel hastalık öyküsünün olması yer almaktadır. Sigaraya başlama yaşı, ne kadar süre kullanıldığı, günlük tüketilen sigara miktarı akciğer kanserinin gelişimiyle yakından ilişkilidir. Pasif içici olmanın da akciğer kanserine yol açtığı bilinmektedir” şeklinde konuştu. Akciğer kanserinin genel olarak ileri evrede tanı aldığını belirten Doç. Dr. Pervin Korkmaz, bunun sebebini şu şekilde açıkladı: “Akciğer kanserine bağlı yakınmalar ve bulgular; bireyin kendisi tarafından, altta yatan yandaş hastalıklarla veya sigara kullanımıyla ilişkilendirilmektedir. Bu durum hastaların sağlık kuruluşuna başvurmalarını geciktirmektedir. Evre ilerledikçe de hastalık kötü seyretmektedir. Yakınma ve bulgular kanserin nereyi tuttuğuna ve yaygınlığına bağlı olarak değişmektedir. En sık yakınmalar öksürük, öksürükle ağızdan kan gelmesi, nefes darlığı ve göğüs ağrısıdır. Bunun dışında bulantı, kusma, baş ağrısı, iştahsızlık, kilo kaybı gibi belirtiler de olabilmektedir.” Erken tanı, cerrahi tedavi imkânı sağlıyor Hastanın başvuru yakınmaları üzerine yapılan fiziki muayene ve görüntüleme yöntemleriyle, akciğer kanserinden şüphelenildiği takdirde; vücut taraması ve patolojik inceleme yapıldığını belirten Doç. Dr. Pervin Korkmaz, “Uygulanacak olan tedavi; patolojik olarak tespit edilen hücre tipine ve hastalığın evresine, hatta hastanın yandaş hastalıklarının varlığına ve bunların durumuna göre belirlenmektedir. Ne yazık ki nadiren erken evrede tanı konulan olgulara cerrahi tedavi uygulanabilmektedir. Diğer durumlarda kemoterapi, radyoterapi, immunoterapi veya bunların kombinasyonları uygulanabilmektedir. Yaşam süresini belirleyecek olan kanserin hücre tipi ve evresidir” diye konuştu.
13 Kasım 2024 Çarşamba - 11:58
Diyabet yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebiliyor
DENİZLİ (İHA) – Denizli Özel Egekent Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet Bilge, diyabetin dünya genelinde yaygın bir sağlık sorunu haline gelen ve yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyen hastalık olduğunu belirtti. Özel Egekent Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet Bilge, 14 Kasım Dünya Diyabet Günü dolayısıylai diyabetle mücadele konusunda açıklamalarda bulundu. Uzm. Dr. Bilge, “Diyabetle mücadelede en etkili yöntemlerden biri sağlıklı beslenme ve yaşam tarzı değişiklikleridir. Kan şekeri seviyelerini kontrol altında tutmak, diyabetin komplikasyonlarını önlemenin yanı sıra hastaların genel sağlığını da iyileştirir. Bu nedenle, bireylerin beslenme alışkanlıklarını gözden geçirmeleri ve sağlıklı seçimler yapmaları kritik bir öneme sahiptir” dedi. Diyet önemli Diyabet hastalarında diyetin önemli olduğuna işaret eden Uzm. Dr. Bilge, “Diyabet hastalığının yönetiminde, dengeli ve düzenli bir diyet oluşturmak esastır. Karbonhidrat alımının dengelenmesi, lif açısından zengin gıdaların tüketilmesi ve işlenmiş gıdalardan kaçınılması önerilir. Ayrıca, sebze, meyve, tam tahıllar ve sağlıklı yağların (zeytinyağı, avokado gibi) diyetin temelini oluşturması önemlidir. Bunun yanı sıra, porsiyon kontrolü yaparak aşırı yemek yemekten kaçınmak, kan şekerinin dengelenmesine yardımcı olur. İyi bir beslenme planı, sadece kan şekeri kontrolü sağlamakla kalmaz, aynı zamanda kilo yönetimi ve genel sağlık üzerinde de olumlu etkiler oluşturabilir” ifadelerini kullandı. Egzersiz yapın Yaşam tarzı değişikliklerinin de diyabetle mücadelede önemli bir rol oynadığına dikkat çeken Dr. Ahmet Bilge, şu tavsiyelerde bulundu: “Düzenli fiziksel aktivite, insülin duyarlılığını artırır ve kan şekeri seviyelerinin kontrol edilmesine yardımcı olur. Haftada en az 150 dakika orta düzeyde egzersiz yapmak, kalp sağlığını korurken aynı zamanda kiloyu yönetmeye de yardımcı olur. Stres yönetimi ve yeterli uyku da bu süreçte dikkate alınması gereken unsurlardır. Diyabet hastalarının, bu yaşam tarzı değişikliklerini benimsemeleri, hastalığın etkilerini minimize etmek ve daha sağlıklı bir yaşam sürmek için kritik öneme sahiptir”
13 Kasım 2024 Çarşamba - 11:51
Balıkesir’deki fırınlarda sıkı denetim
Halk sağlığı için sürekli denetimler gerçekleştiren Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanlığı ekipleri Altıeylül’deki ekmek fırınlarında genel hijyen denetimi yaptı. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanlığı ve Altıeylül Belediyesi Zabıta Daire Başkanlığı ekiplerinin iş birliğinde ilçe genelinde faaliyet gösteren ekmek fırınlarında denetim yapıldı. Halk sağlığı için sürekli denetimler gerçekleştiren Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanlığı ekipleri Altıeylül’deki ekmek fırınlarında genel hijyen denetimi ile çıkan ekmeklerin gramaj denetimi, genel temizlik denetimi ve ekmek fiyatlarının kontrolünü yaptı. Altıeylül Belediyesi Zabıta Daire Başkanlığı’nın da katıldığı denetimlerde ruhsat, depo ve üretim kontrolleri gerçekleştirildi. Ekmek fırınlarındaki satış ve üretim alanlarında yapılan denetimlerde görülen eksiklikler zabıta ekipleri tarafından tutanak tutularak iş yeri sahiplerine bildirildi. “Gece gündüz demeden çalışıyoruz” Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanlığı’nda görevli Zabıta Komiseri Salih Demir, “Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ve Altıeylül Belediyesi olarak ortak bir denetim yaptık. Denetlemede görmüş olduğumuz eksiklikleri tebligat olarak fırın sahiplerine bildirdik. Vatandaşlarımızın daha sağlıklı gıdalar tüketmeleri, ekmeklerin daha hijyenik ve sağlıklı bir ortamda hazırlanması için gece gündüz demeden çalışıyoruz. Denetlemelerimiz sürekli olarak devam edecek” ifadelerini kullandı.
13 Kasım 2024 Çarşamba - 11:37
Güçlü kadın güçlü toplum projesinin tanıtımı yapıldı
Manisa İl Sağlık Müdürlüğü öncülüğünde yapılan ’Güçlü kadın güçlü toplum’ projesinin tanıtımı yapıldı. Projede Yuntdağı’nın 4 mahallesinde ikamet eden çalışmayan ve okumayan 20-40 yaş arasındaki 80 kadına temel ilk yardım ve afet bilinci eğitimi verilecek. Manisa Kadın İçin Girişim Derneğinin yazdığı İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü tarafından kabul edilen ’Güçlü kadın güçlü toplum’ projesinde Manisa Yuntdağı Pelitalan, Sarma, Üçpınar ve Maldan köylerinde ikamet eden 20-40 yaş arası ne işte ne okulda olan toplam 80 kadın, Manisa AFAD ve Manisa İl Sağlık Müdürlüğünden görevlendirilecek uzman eğitmenler ile proje bütçesinden alınan maketler ve proje eğitim materyalleri ile köylerde temel ilk yardım ve afet bilinci hakkında eğitimler alacak. Eğitimden başarılı olanlarla ilk bahar aylarında Manisa Ortaköy’de bir mini tatbikat yapılacak ve öğrenilen bilgiler davranışa dönüşmesi sağlanacak. Manisa Celal Bayar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından alanında uzman akademisyen tarafından Yuntdağı Davutlar köyünde açık alanda toplamda eğitim alan 80 kadına aile içi iletişim konusunda seminer verilecek ve seminer sonunda açık hava sineması yapılması planlanıyor. Yunusemre Kaymakamlığının da destek verdiği projede kurumlar arası iş birliği ve proje kültürü oluşturularak vatandaşların sağlık okuryazarlıklarına katkı sağlanması planlanıyor. "Projeler üretmeye ve projelere destek vermeye devam edeceğiz" Proje hakkında bilgiler veren Manisa İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Erol Karaca, "Manisa İl Sağlık Müdürlüğü olarak Manisalı vatandaşlarımıza sağlık hizmeti sunarken aynı zamanda hizmet kalitesini arttırmaya yönelik ulusal ve uluslararası projeler üretmeye devam ediyoruz. Vatandaşlarımızın sağlık okuryazarlığına katkı sağlamak adına; Manisa Kadın İçin Girişim Derneğinin sunduğu bu projeyle, Manisa Yunusemre Kaymakamlığı, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, Manisa AFAD Müdürlüğü ile bu projede buluştuk. Amacımız fiziki yapısı gereği Manisa merkeze uzaklığı ve dağlık yerleşkesi sebebiyle dezavantajlı durumda olan Yuntdağı köylerine her fırsatta sağlık okuryazarlığına katkı sağlamaya devam etmek. İl Sağlık Müdürlüğü olarak 2021 yılında tüm köy muhtarlarımıza 4 farklı lokasyonda toplayarak temel ilk yardım eğitimi verdik. 2022 yılında Yuntdağı köylerindeki imamları Manisa Merkezefendi Devlet Hastanesinde Manisa Yunusemre Belediyesi iş birliği ile uygulamalı temel ilk yardım eğitimi verilmiş olup eğitim sonunda her köye ilk yardım çantası verilmiştir. 11 ay sürecek bu projemizde de yine Yuntdağı’ndaki bu sefer ne işte ne okulda olan 20-40 yaş arası kadınlarımıza UMKE ekiplerimiz ve Manisa AFAD Müdürlüğü ile birlikte 4 farklı köyde ikamet eden kadınlarımıza temel ilk yardım ve afet bilinci eğitimi verilecektir. Eğitim alan kadınlardan seçilen gönüllü guruba 2025 bahar aylarında Ortaköy’de tatbikat yaptırılacak ve öğrendiklerini pekiştirme imkânı sağlanacaktır. Son faaliyette Manisa Celal Bayar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi desteği ile 4 köydeki eğitim alan 80 kadına Davutlar Mahallesinde aile içi iletişim semineri ve açık hava sineması faaliyeti ile projemiz sona erecektir. İl Sağlık Müdürlüğü olarak farklı kurum kuruluşlar ile Manisa halkı için projeler üretmeye ve yapılan projelere destek olmaya devam edeceğiz." dedi.
13 Kasım 2024 Çarşamba - 11:13
Duyarlı vatandaşlar nakil bekleyen hastalara umut oluyor
Organ bağışı sayılarında ciddi düşüşler yaşanan Çankırı’da vatandaşlar, organ bağışı yaparak organ nakli bekleyen hastalara umut oluyor. Organ bağışı sayılarında önceki senelere göre ciddi düşüşler yaşanan Çankırı’da organ bağışları devam ediyor. En çok organ bağışını diyaliz hastaları beklerken 2018-2019 yıllarında 300 ila 400’lere ulaşan bağış sayısı 2024 yılında 24’ kadar düştü. Düşüşü fark eden 18 yaşını doldurmuş duyarlı vatandaşlar, İl Sağlık Müdürlüğü ve en yakın sağlık kuruluşlarına müracaat ederek nakil bekleyen hastalara umut olmak için organ bağışında bulunuyor. “Unutmayalım, bir organ bağışı hayat kurtarabilir” Vatandaşları organ bağışına davet eden Dr. Sarıkaya, “Geçmiş dönemlerde Çankırı ilimiz olarak, özellikle 2018-2019 yıllarında bağış sayımız çok yüksek seviyedeydi. Yaklaşık 300-400’leri bulduğumuz bağış sayımız vardı. 2024 yılının ilk 9 ayında maalesef ki organ bağış sayımız, 24 civarında. Organ bağışını en fazla bekleyen diyaliz hastalarımız. Unutmayalım, bir organ bağışı hayat kurtarabilir. Sağlıklı bir geleceğe umut olmak için herkesin organ bağışına destek vermesi gerekiyor” dedi.
13 Kasım 2024 Çarşamba - 10:46
Dünya genelinde her 10 yetişkinden 1’i diyabet hastası
Dünyada her 6 saniyede 1 kişinin diyabet hastalığından hayatını kaybettiğine dikkat çeken Endokrinoloji ve İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Deniz Gökalp, “SGM (Sürekli Glukoz Monitörizasyonu) sistemiyle hastanın glukoz seviyesi anlık olarak ölçülüp akıllı telefonlardan takip edilebiliyor” dedi. Acıbadem Eskişehir Hastanesi Endokrinoloji ve İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Deniz Gökalp, diyabetle ilgili bilgiler paylaştı. Prof. Dr. Gökalp, konuyla ilgili yapmış olduğu konuşmasında, "Diyabet, çeşitli nedenlerle pankreastan insülinin yetersiz salınması veya dokularda etkisini gösterememesi sonucu ortaya çıkan kan şekeri yüksekliği ile karakterize sistemik bir hastalık. Hastalık; Tip-1 Diyabet, Tip-2 Diyabet, gebelik diyabeti ve diğer spesifik tipler olmak üzere 4 sınıfta değerlendirilir. Pankreasın beta hücrelerinin bağışıklık sistemi bozukluğu sonucu meydana gelen insülin eksikliği nedeniyle Tip-1 Diyabet görülmektedir. Tip-2 Diyabet ise insülin etkisine karşı direnç veya insülinin pankreastan salınım defekti sonucu ortaya çıkmaktadır” ifadelerini kullandı. "Her 3 diyabetli yetişkinden 1’i hastalığının farkında değildir" Dünya genelinde her 10 yetişkinden 1’inin, yani yaklaşık 550 milyon kişinin diyabetli olduğuna işaret eden Prof. Dr. Gökalp, “Ülkemizde diyabet artmaktadır. 15 yıl önce yapılan çalışmada yetişkin nüfusta diyabet yüzde 14 oranında görülürken, günümüzde yaklaşık yüzde 20 civarında görülmektedir. Bununla beraber ne yazık ki her 3 diyabetli yetişkinden 1’i diyabetli olduğunun farkında değildir. Maalesef her 6 saniyede 1 kişi diyabet hastalığından hayatını kaybetmektedir. Eskiden diyabet gelişmiş ve sosyoekonomik düzeyi yüksek ülkelerde daha fazla görülürken, günümüzde diyabet hastalarının yüzde 75’i düşük ve orta gelirli ülkelerde görülüyor" diye konuştu. "Kişiye özel tedavi tercih ediliyor" Diyabet görülme sıklığının bu kadar artması nedeniyle tedavilerin de güncellendiğini belirten Prof. Dr. Gökalp, şöyle devam etti: "Günümüzde bireyselleştirilmiş tedaviler tercih edilmektedir. Hastanın kalp hastalığının olup olmadığı, kilo fazlalığı ve obezite varlığı ile böbrek ve karaciğer fonksiyonlarının durumuna göre tedavi tercihleri yapılmaktadır. Son yıllarda böbrekten şeker atılımını arttıran SGLT2 inhibitörleri dediğimiz ve iştah merkezini baskılayan GLP-1 analogları grubu yeni ilaçlar hastaların kilo vermesini sağlarken, aynı zamanda kalp ve damar hastalıklarındaki faydalarıyla ön plana çıkmaktadır." "Yapay pankreas akıllı telefona yüklenen bir yazılımla çalışıyor" Tedavide tercih edilen yapay pankreas yöntemine değinen Prof. Dr. Gökalp, yapay pankreasın bir organ olmadığını ve pankreası taklit edebilecek şekilde geliştirilmiş bir insülin pompası olduğunu ifade etti. Derinin altına yerleştirilen bir insülin pompasının yine derinin altına yerleştirilen, bir sensöre bağlı kan şekeri ölçüm cihazı ile yemek, fiziksel aktivite, stres ve uyku gibi durumlarda ne kadar insülinin gerekli olduğunu belirleyen bir yazılıma sahip akıllı telefondan oluştuğunu anlattı. Sistemin vücuttaki kan şeker düzeyine göre uygun dozlarda insülin uyguladığını aktaran Prof. Dr. Gökalp, “Bu sistem Tip-1 diyabet hastaları için daha sağlıklı bir hayat ve artmış yaşam kalitesi anlamına gelmekte. Yani 24 saat boyunca kan şekeri azalıp artmasına göre insülin dozları da otomatik olarak değişecektir. Sistem sürekli kan şekeri ölçümü yaptığı için sensörün uyarısına göre kan şekerimiz yükseldiğinde insülin salınımı başlayacak. Şekerimiz belirli bir seviyenin altına düştüğünde insülin salınımını durdurup kan şekerinin daha fazla düşmesini önleyecektir” dedi. “SGM ile anlık glukoz ölçümü cep telefonundan izlenebiliyor” Glukoz ölçüm tekniklerindeki yeniliklerden de bahseden Prof. Dr. Gökalp, uzun yıllar parmak ucundan bakılan ölçümün yerini daha popüler olan Sürekli Glukoz Monitorizasyonu (SGM) sistemine bıraktığını dile getirdi. SGM sistemleri ile kolda cilt altına yerleştirilen bir aparatla glukoz değerinin anlık olarak ölçülüp sisteme kaydedildiğini söyleyen Prof. Dr. Gökalp, şu bilgileri aktardı: “Böylece glukoz değerleri aile bireyleri ve sağlık personelleri ile sürekli paylaşımına imkan tanıması nedeniyle hastaların kan glukoz değerlerinin uzaktan izlenmesi sayesinde, diyabetin yönetilmesi ve oluşabilecek olumsuz durumların önlenmesinde yardımcı olmaktadır. Kan glukozunun o andaki düşme veya yükselmeye ilişkin verileri cep telefonuna aktardığı için hem yetişkin hem de çocuk hastaların aile bireyleri glukoz değerlerini anlık görüp, glukoz düşmelerine ve yükselmelerine erken müdahale edebilmektedirler."
13 Kasım 2024 Çarşamba - 10:34
Sinsi ilerleyen diyabet, kalp, böbrek, ayak ve gözler için tehdide dönüşüyor
Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Gökhan Yazıcıoğlu, “Sinsi bir şekilde ilerleyen diyabet iyi kontrol edilmediğinde; özellikle kalp, böbrek, ayak ve gözler için ciddi bir tehdide dönüşebilir” dedi. Memorial Antalya Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Gökhan Yazıcıoğlu “14 Kasım Dünya Diyabet Günü” nedeniyle diyabet hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı. Glikozun, kasları ve dokuları oluşturan hücreler için önemli bir enerji kaynağı olduğu gibi beynin de ana yakıt kaynağı olduğuna dikkati çeken Yazıcıoğlu, diyabetin türü ne olursa olsun, kanda aşırı şekere yol açabileceğini, bu durumunda çok ciddi sağlık sorunlarına neden olabileceğini ifade etti. Son yıllarda hızla yaygınlaşan yanlış beslenme alışkanlıkları ve hareketsiz yaşam tarzının diyabete zemin hazırladığını aktaran Yazıcıoğlu, “Sinsi bir şekilde ilerleyen diyabet iyi kontrol edilmediğinde; özellikle kalp, böbrek, ayak ve gözler için ciddi bir tehdide dönüşebilir. Toplumda her 10 kişiden 1’inde görülen diyabetin zararlı etkilerinden korunmak için ise kan şekerini kontrol altında tutmak büyük önem taşımaktadır” dedi. “Diyabet gelişmeden önlem almak çok önemli” Uz. Dr. Gökhan Yazıcıoğlu, diyabetin genetik geçişli bir hastalık olduğunu belirterek, “Doğru yöntemler ve yaşam tarzı değişiklikleri ile önlenebilir. Çok su içme, sık idrara çıkma, ağızda kuruluk ve cilt yaralarında geç iyileşme gibi belirtiler diyabete işaret edebilir. Bunların erken dönemde fark edilmesi ve gerekli önlemler alınarak yaşam tarzı değişikliklerinin yapılması önemlidir. Kronik diyabet rahatsızlıkları tip 1 diyabet ve tip 2 diyabettir. Potansiyel olarak geri döndürülebilir diyabet rahatsızlıkları ise prediyabet ve gebelik diyabetidir. Prediyabet, kan şekeri seviyeleri normalden yüksek olduğunda ortaya çıkar. Ancak kan şekeri seviyeleri diyabet olarak adlandırılacak kadar yüksek değildir ve önlemek için adımlar atılmazsa diyabete yol açabilir. Gebelik diyabeti ise hamilelik sırasında ortaya çıkar. Ancak bebek doğduktan sonra da geçebilir” diye konuştu. “Çok ciddi hastalıklara neden olabilir” “Diyabette risk faktörlerini bilmek büyük önem taşımaktadır” diyerek sözlerini sürdüren Yazıcıoğlu, “Ailede diyabet hastalığı olması, hipertansiyon, kalp hastalığı ve kolesterol problemi olan kişiler risk grubundadır. Toplumda yaygın olarak görülen, hatta çocukluk çağında ortaya çıkan, Tip 2 diyabete neden olan faktörlerin en başında ise obezite gelmektedir. Diyabetin belirtilerini bilmek erken tanı ve tedavi planlanması için çok önemlidir. Çünkü diyabette tanıda gecikildiğinde şeker yüksekliğine bağlı damar hasarları ve sinir hasarları oluşur. İleri dönemlerde diyalize kadar giden böbrek yetersizlikleri; körlüğe gidebilen göz ve retina problemleri, dolaşım bozukluğuna bağlı ayakta iyileşmeyen yaralar, ayak kesilmelerine kadar giden ciddi enfeksiyonlar, kalp damarlarında yağlanma, damar tıkanıklıkları ve damar yapısında görülen kalp hastalıkları görülür” ifadelerine yer verdi. “Bu belirtilere dikkat edin” Yazıcıoğlu, susama hissi ve sıvı alımındaki aşırı artış, çok ve sık idrara çıkma, yorgunluk ve halsizlik, sık ve aşırı acıkma, istem dışı kilo kaybetme, bulanık görme, ayaklarda hissizlik veya uyuşma, karıncalanma, sinirli ruh hali, yaraların yavaş iyileşmesi, diş eti, cilt ve vajinal enfeksiyonlar gibi çok sayıda enfeksiyon görülmesi gibi durumlara dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı. “Pre-diyabet hayat tarzı değişikliği ile önlenebilir” Tip 1 diyabetin önlenemediğini ancak sağlıklı yaşam tarzı değişikliklerinin prediyabet, tip 2 diyabet ve gebelik diyabetinin tedavi etmeye yardımcı yardımcı olduğunun altını çizen Yazıcıoğlu, “Diyabet için risk faktörü taşıyan kişilerin tansiyon, şeker, insülin direnci, kolestrol, tiroid hormonlarının ve böbrek üstü bezleri, karaciğer yağlanması olup olmadığı kontrol edilmelidir. Bu testlerden şeker yükleme testi kişinin pre-diyabetik olup olmadığını; eğer pre-diyabet varsa diyabete ne kadar yakın olduğunu göstermektedir. Pre-diyabet döneminde diyabeti önleyici ilaçlar kullanmak gerekebilmektedir. Fakat ilaç kullanmadan önce hastaların beslenmelerini düzeltmeleri ve bir egzersiz programına başlamaları önerilmektedir. Eğer doğru beslenme, düzenli yapılacak bir egzersiz programını da içerecek şekilde hastalar yaşam tarzlarını kökten değiştirebilirse, ilaç kullanımına ihtiyaç kalmayabilir. Egzersiz, diyabet hastalarında sıklıkla etkilenebilen bacak ve kollarda dolaşımı iyileştirirken, kolesterol ve kan basıncını da düşürmektedir” şeklinde konuştu.
13 Kasım 2024 Çarşamba - 10:28
Bayburt’ta organ bağışı konulu eğitimler düzenlendi
3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası etkinlikleri kapsamında Bayburt İl Sağlık Müdürlüğünce organ bağışı konulu eğitimler düzenlendi. Etkinlikler kapsamında stantlar açıldı, Bayburt Üni FM aracılığıyla radyo programı gerçekleştirildi. Bayburt M Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda, Bayburt İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerine bağlı okullarda, İl ve İlçe devlet hastanelerinde ve Toplum Sağlığı Merkezlerinizde organ bağışı konulu eğitimler düzenlendi. Öte yandan vatandaşların bilgilendirilmesi, bilinçlendirilmesi ve farkındalık oluşturulması adına çeşitli faaliyetler gerçekleştirilirken aynı zamanda organ bağışçısı olmak isteyen vatandaşların ise başvuruları alındı.
13 Kasım 2024 Çarşamba - 10:18
155 bin omurilik felçlisi için iyileşmek istiyor
Bursa’da bir şirkette yöneticiyken geçirdiği trafik kazası sonrası tekerlekli sandalyeye mahkum olan AK Parti Bursa eski Milletvekili Bennur Karaburun, kök hücre tedavisi sayesinde yıllar sonra ilk kez ayağa kalktı. Karaburun’un tüm omurilik felçlileri için yeniden ayağa kalkıp yürümek istediği öğrenildi. Milletvekilliği yaptığı dönemlerde dahil çok uzun süredir tekerlekli sandalyeye mahkum bir şekilde hayat süren Bennur Karaburun, geçtiğimiz gün sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşımla sevenlerini duygulandırdı. Bir süredir üzerinde uygulanan kök hücre tedavisinin sonuçlarını almaya başladığı bilinen Karaburun, paylaşımında "Spiral kord stimülasyonu ve kök hücre nakli sonrası ilk defa ayağa kalktım. Hamdolsun" yazarak doktoru ile birlikte çektirdiği fotoğrafı ile müjdeli haberi verdi. Deneysel aşamadaki bu uygulamanın kendisi gibi omurilik felçlisi tüm hastalar için uygulanmasını istediği öğrenilen Karaburun’un tüm omurilik felçlisi hastalar için biran önce iyileşip tekrardan yürümek istediği öğrenildi. Türkiye Bennur Karaburun’u 2013 yılında sağanak yağmur altında tekerlekli sandalyede çekilen bir kare fotoğrafıyla tanımıştı. Daha sonra kendisine yardım eden gençle yuva kurup Ak Parti’nin 25 ve 26. dönem Milletvekilliğini de yaparak azmi ve gayreti ile adından söz ettiren Karaburun bu seferde kendisi üzerinde uygulanan kök hücre tedavisi sayesinde tüm omurilik felçlisi hastalara umut oldu. Sağlık Bakanlığı istatistiklerine göre Türkiye genelinde 155 bin omurilik felçlisi hasta bulunuyor. Özellikle trafik kazaları sonucunda her yıl ortalama 2 bin 500 kişi omurilik felçlisi oluyor. Trafik kazasından sonra omurilik felcine sebep olan en büyük sebeplerin başında sığ suya balıklama atlama, iş güvenliği olmayan yerde iş kazaları, yüksekten düşmeler, terör olan bölgelerde silahlı yaralanma gibi kazalar geliyor. Kendisinden çok tüm omurilik felçlilerini düşündüğünü kaydeden Bennur Karaburun Ateş, "Tüm omurilik felçli hastaların iyileşmesini istiyorum, bunun için dua ediyorum. Bugün tedavim ve operasyon deneysel aşamada olan bir çalışma. İlerleme sağlanmasını bekliyorum. Sağlık Bakanımız ile görüşüp bütün omurilik felçlileri için bu tedavinin uygulanmasını talep edeceğim. İnşallah bir umut olurum" diye konuştu.
13 Kasım 2024 Çarşamba - 10:17
Dernekten ’diyabet’ raporu: "Bulunduğumuz yer, takdir edilebilir bir noktada"
Halk Sağlığı ve İç Hastalıkları Uzmanı Dr. M. Emin Dinççağ, Karadeniz Diyabet Derneği’nin diyabet raporunu açıklayarak, "Diyabet tedavisinde ve pratikte bulunduğumuz yer, takdir edilebilir bir noktadır" dedi. Halk Sağlığı ve İç Hastalıkları Uzmanı, Karadeniz Diyabet Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Dr. M. Emin Dinççağ, derneğin 2025 yılı diyabet raporu hakkında bilgi verdi. Derneğin her yıl, diyabet hastalarının sesi ve bir sivil toplum kuruluşu olarak 14 Kasım Dünya Diyabet Günü’nde; yıllık diyabet raporu yayınlandığını söyleyen Dinççağ, "Teknolojinin gelişmesi, iletişim imkanlarının artması, yapay zeka, kök hücre teknolojisi gibi modern uygulamaların tıp alanında uygulanması gibi seçeneklerle, 2025 yılında diyabet tedavisinde ve pratikte bulunduğumuz yer, takdir edilebilir bir noktadır. Diyabet tedavisinin sadece ilaç olmadığı, diyabetik beslenmenin ve egzersizin yanında diyabet eğitiminin de tedavinin bir parçası olduğu kabul edildiğinde diyabet tedavisinde başarımız yüksektir. Diyabet tedavisinde asıl olan, yaşam tarzının değiştirilmesi ve kan şekerinin sürekli olarak takibidir. Bunun için bu yıl Dünya Diyabet Günü teması ’Diyabetlinin Refahı ve Mutluluğu’ olarak kabul edildi" diye konuştu. "Diyabet tedavisinde başarısızlığın sebebi" Tedavide başarısızlığın nedenleri ile ilgili, "Diyabet hastası, yaşam tarzında değişiklik yapamıyorsa, çeşitli sebeplerle, kurallı ve bilimsel tedaviyi uygulayamıyorsa veya başarısız tedavi süreci diyabetik hastayı, yordu ve boş vermişlik psikolojisine sürükledi ise başarısızlık kaçınılmazdır. Aşırı kilolu hastalarda, sağlık danışanlarından yardım almayı reddedenlerde, yemek yemeyi bir haz aracı olarak görenlerde, yorgun, sorunu önemsemeyen hastalarda, başarısızlık yüksek orandadır" şeklinde konuştu. "Modern diyabet ilaçları diyabet tedavisinde yeterli" Günümüzde kullanılan diyabet ilaçları ve insülinlerin, diyabet pratiğinde istedikleri sonuçları almada, hedef değerlere ulaşmada yeterli olduğuna dikkat çeken Dinççağ, "Diyabet ilaçlarının böbrekleri bozduğu, vücutta yüklenme yaptığı ve hastanın sağlığına zarar vereceği gibi söylentiler, pazarlama hilesi olup kasıtlı olarak yayılmaktadır. Diyabetlinin bu bilimsel olmayan iddialara inanmaması kendi lehinedir. Diyabet tedavisi, hasta ve hekim arasında güvene dayalı ve süreklilik arz eden bir tedavi şeklidir. Bu süreçte, kan şekerinin sürekli takibi, kan basıncının kabul edilebilir düzeylerde olması, kolesterol düzeyinin, trigliserid düzeyinin istenilen düzeylerde olması diyabet komplikasyonlarının ortaya çıkmasını engelleyecektir" ifadelerini kullandı. “Gelecekte kök hücre ile tedavi” Diyabet tedavisinde umut verici gelişmelerin mevcut olduğunu ifade eden Dinççağ şunları söyledi: "Gelecekte kök hücresi ile yapılabilecek tedavilerin ve çeşitlenen insülin çeşitleri ile uygulanan tedavilerin, hastaların bilinçlenmesinin, hastaların yaşam kalitesini, yükselttiği gibi tedavide de altın standarttır. Dünya Diyabet Günü’nün teması olan diyabetlinin ‘mutluluğu’ hedefine ulaşmak, diyabetlinin konforu ve kaygılarının giderilmesi, gelecekte oluşabilecek komplikasyonların konusunda diyabetliyi aydınlatmak amacımız olacaktır. Tip 1 diyabetlilere sensör temini konusunda Sosyal Güvenlik Kurumu’nun(SGK) adım atmasını da yürekten talep ediyoruz."
13 Kasım 2024 Çarşamba - 10:16
Yanlış teşhisle hayatı alt üst oldu: "Haklı olduğumu kanıtlayacağım"
Kocaeli’de 7 yıl önce gittiği özel hastanede kanser teşhisi konulması sonucu yanlış tedavi nedeniyle iki memesi alınan Çiğdem Kışlalı’nın hukuk mücadelesi devam ediyor. Kışlalı, "Adalete güveniyorum, bu dünyada olmazsa ahirette adalet yerini bulacak ve haklı olduğumu kanıtlayacağım" dedi.
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder