SAĞLIK - 13 Kasım 2024 Çarşamba 12:12

Akciğer kanseri yüzde 90 oranında sigara kaynaklı

A
A
A
Akciğer kanseri yüzde 90 oranında sigara kaynaklı

Akciğer kanseri, dünyada ölüme neden olan kanserler arasında kadınlarda ve erkeklerde ilk sırada yer almaktadır. Yılda yaklaşık 2.2 milyon kişi akciğer kanseri tanısı alırken, 1.8 milyon kişi bu hastalık nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Dünya genelinde yüksek gelirli ülkelerde akciğer kanseri sıklığı azalırken, düşük ve orta gelirli ülkelerde bu oran artmaktadır. Bu artış; tütün kullanımının yaygınlaşması, hava kirliliği gibi çevresel faktörler ve yaşlı nüfus gibi demografik değişikliklerden kaynaklanmaktadır. Medicana Sağlık Grubu Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Pervin Korkmaz, akciğer kanseri ve korunma yöntemleri hakkında açıklamalarda bulundu.


Akciğer kanseri, akciğer dokusunda kontrolsüz ve anormal çoğalan değişmiş hücre grupları ile oluşan kötü huylu tümörlerdir. Medicana International İstanbul Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Pervin Korkmaz, “Akciğer kanserinin en sık nedeni (yüzde 90) sigara tüketimidir. Diğer risk faktörleri arasında; asbest liflerinin solunması, radon gazı, petrol ürünleri, hava kirliliği ve ailesel hastalık öyküsünün olması yer almaktadır. Sigaraya başlama yaşı, ne kadar süre kullanıldığı, günlük tüketilen sigara miktarı akciğer kanserinin gelişimiyle yakından ilişkilidir. Pasif içici olmanın da akciğer kanserine yol açtığı bilinmektedir” şeklinde konuştu.


Akciğer kanserinin genel olarak ileri evrede tanı aldığını belirten Doç. Dr. Pervin Korkmaz, bunun sebebini şu şekilde açıkladı:


“Akciğer kanserine bağlı yakınmalar ve bulgular; bireyin kendisi tarafından, altta yatan yandaş hastalıklarla veya sigara kullanımıyla ilişkilendirilmektedir. Bu durum hastaların sağlık kuruluşuna başvurmalarını geciktirmektedir. Evre ilerledikçe de hastalık kötü seyretmektedir. Yakınma ve bulgular kanserin nereyi tuttuğuna ve yaygınlığına bağlı olarak değişmektedir. En sık yakınmalar öksürük, öksürükle ağızdan kan gelmesi, nefes darlığı ve göğüs ağrısıdır. Bunun dışında bulantı, kusma, baş ağrısı, iştahsızlık, kilo kaybı gibi belirtiler de olabilmektedir.”



Erken tanı, cerrahi tedavi imkânı sağlıyor


Hastanın başvuru yakınmaları üzerine yapılan fiziki muayene ve görüntüleme yöntemleriyle, akciğer kanserinden şüphelenildiği takdirde; vücut taraması ve patolojik inceleme yapıldığını belirten Doç. Dr. Pervin Korkmaz, “Uygulanacak olan tedavi; patolojik olarak tespit edilen hücre tipine ve hastalığın evresine, hatta hastanın yandaş hastalıklarının varlığına ve bunların durumuna göre belirlenmektedir. Ne yazık ki nadiren erken evrede tanı konulan olgulara cerrahi tedavi uygulanabilmektedir. Diğer durumlarda kemoterapi, radyoterapi, immunoterapi veya bunların kombinasyonları uygulanabilmektedir. Yaşam süresini belirleyecek olan kanserin hücre tipi ve evresidir” diye konuştu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Selçuk Üniversitesi ile Milli Eğitim Müdürlüğü arasında 3 protokol imzalandı Selçuk Üniversitesi ile Konya İl Milli Eğitim Müdürlüğü arasında iş birliği protokolü imzalandı. Üniversitenin bilimsel altyapısını ilk ve ortaöğretim öğrencilerine açan protokol ile siber suçlar ve akran zorbalığı gibi konularla ilgili eğitimler de verilecek. İş birliği protokolünün imzalarını, Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz ve Konya İl Milli Eğitim Müdürü Murat Yiğit attı. Kurumlar arası iş birliğinin hem öğrenciler hem de akademisyenler için büyük önem taşıdığını ifade eden Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz, “Öğrencilerimizin geleceğe hazırlanması, bölümleriyle ilgili sektörel bilgi ve birikime sahip olmaları, edindikleri teorik bilgiyi uygulamaya dönüştürebilmeleri için teknik ve fiziki altyapımızı her geçen gün daha da güçlendiriyoruz. Hayata geçirdiğimiz projelerle, imzaladığımız protokollerle ülkemizin sosyal ve kültürel olarak gelişimine ve toplumsal sorunların çözümüne katkı sağlamayı hedefliyoruz” diye konuştu. Hukuk Fakültesinin yürütücülüğünü üslendiği protokol, bünyesinde “adalet” alanı bulunan üç liselerde uygulanacak. Okullarda 1 yıl süresince öğretim üyeleri tarafından akran zorbalığı, siber suçlar, internetin doğru kullanımı ve hukuki yükümlülükler başta olmak üzere güncel konularda seminerler verilecek. Ayrıca kütüphane söyleşileri, kariyer günleri ve hukuk kliniği uygulamaları yapılacak. Hukuk Fakültesi bünyesindeki öğrenci toplulukları da öğretim elemanları denetiminde lise öğrencileri için uygulamalı duruşma simülasyonları gerçekleştirecek. Liselerde uygulamalı ve teorik dersler vereceklerini belirten Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Berrin Akbulut, “Amacımız, toplumun ve medyanın gündeminde olan birçok konuda çocuklarımıza ihtiyaç duyacakları doğru hukuki bilgileri vermek, yanlış bilinen hususların doğrusunu anlatmak, evlatlarımızı akran zorbalığından internet kullanımına kadar birçok konuda akademisyenlerimiz aracılığıyla bilinçlendirmek” dedi. Hemşirelik Fakültesi tarafından yürütülecek protokol ile de öğrenci, öğretmen ve ailelere yönelik eğitim programlarının yapılması, okul aile iletişiminin güçlendirilmesi, fakülte öğrencilerinin örgün ve yaygın eğitim kurumlarında yapacakları uygulamalar ile mesleki gelişmelerine katkı sağlanması amaçlanıyor. Selçuklu Bilim ve Sanat Merkezindeki öğrencilere yönelik hazırlanan protokol ise özel yetenekli öğrencilerin Üniversitede AR-GE faaliyetlerine katılmasını, bilimsel ve sanatsal düşünce ve davranışlarla estetik değerleri birleştiren, üreten, problem çözen ve değerlerine sahip çıkan bireyler olarak yetişmelerine katkı sağlanmasını amaçlıyor.