Son Dakika
|
Genel Sağlık Sigortası borçları yeniden düzenleniyor
Sıla bebeğin teyzesi son yolculuğuna uğurlandı
Bakan Fidan, NATO Genel Sekreteri Rutte ile görüştü
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan, Kılıçdaroğlu’na 500 bin liralık manevi tazminat davası
Avcılar'da yaşanan cinayetin detayları ortaya çıktı!
Şırnak’ta 9 gündür kayıp gençten haber alınamıyor
İstanbul’da aile katliamında yeni cesetler bulundu
Heyelan nedeniyle Artvin-Yusufeli karayolu ulaşıma kapandı
Karşı şeride geçen otomobil servisle çarpıştı: 1 ölü
İstanbul’da çok sayıda metro ulaşıma kapatılacak
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Sudan’s Artists Struggle Amid War and Displacement
Kaan Ayhan’ın sağlık durumuyla ilgili açıklama
Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO Genel Sekreteri Rutte’yi kabul etti
Şanlıurfa’da 15 milyon TL değerinde altın çalındı
Litvanya'da kargo uçağı binaya düştü: 1 ölü
Sıla bebeğin teyzesi son yolculuğuna uğurlandı
Akıllı saat hayat kurtardı
Facianın eşiğinden son anda dönüldü
Bakan Fidan, NATO Genel Sekreteri Rutte ile görüştü
Birleşik Krallık'ı Bert Fırtınası vurdu: 6 ölü
SAĞLIK
Amasya’da yaylada mahsur kalan vatandaşı acil sağlık ekibi kurtardı
25 Kasım 2024 Pazartesi - 19:40:48
Amasya’da yoğun kar yağışı sonrasında mahsur kaldığı Boraboy Köyü yaylasında soğuktan etkilenerek donma tehlikesi yaşayan bir vatandaşı acil sağlık ekibi kurtardı. 112 Acil Çağrı Merkezi’ne yapılan yardım çağrısının ardından Taşova İlçe Sağlık Müdürlüğü acil sağlık ekipleri, zorlu kış şartlarına rağmen hayat kurtarmak için seferber oldu. Karla kaplı yolları aşan ambulans yaylaya varmayı başardı. Soğuktan etkilenen Ramazan Koçak, yapılan ilk müdahalenin ardından Taşova Devlet Hastanesine götürüldü.
25 Kasım 2024 Pazartesi - 18:33
Fatma Sude’nin emaneti hayat oldu: 9 Yıllık bekleyiş sona erdi
Burdur’un Gölhisar ilçesinde trafik kazasında ağır yaralanan ve 8 gün sonra beyin ölümü gerçekleşen 19 yaşındaki Fatma Sude Uran’ın bağışlanan sağ böbreği, 9 yıldır diyalize giren Nezahat Mercan’a nakledildi. Medical Park Antalya Hastanesi Organ Nakli Bölümü Başkanı Prof. Dr. Havva Asuman Yavuz ve ekibi tarafından yapılan nakille sağlığına kavuşan Mercan, Sude’nin ailesine teşekkür ederek, “Kızlarının emaneti bende. Onların emanetine ben gidene kadar da güzelce bakacağım” dedi. Burdur’un Gölhisar ilçesinde 12 Kasım’da saat 03.00 sıralarında Burdur’un Gölhisar ilçesi Yamadı köyü Gölhisar-Çavdır karayolunda Mustafa K. (21) idaresindeki 07 DB 099 plakalı hafif ticari araç kontrolden çıkarak takla atmış, kazada sürücü Mustafa K. ile yolculardan İrem M. (18) yaralanırken Hasret Akbaş (21) olay yerinde hayatını kaybetmiş, Fatma Sude Uran (19) ise ağır yaralı olarak Burdur Devlet Hastanesi’ne kaldırılmıştı. Yoğun bakımda tedavisi süren Fatma Sude Uran’ın beyin ölümü gerçekleşmiş. Kalbi, karaciğeri ve böbrekleri bağışlandı Burdur Devlet Hastanesi Organ Nakil Birimi tarafından aile ile yapılan görüşme sonrasında Fatma Sude Uran’ın organları bağışlandı. Yapılan tetkikler sonrasında genç kızın kalbi, karaciğeri ve 2 böbreğinin alınması kararlaştırıldı. Antalya Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Doku ve Organ Nakil Merkezi ve Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Doku ve Organ Merkezi’nden özel ekipler nakil için Burdur’a geldi. Burdur Devlet Hastanesi’nde sabah saatlerinde başlayan ve başarılı bir şekilde gerçekleşen ameliyat sonrasında alınan kalp, Antalya Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde nakil bekleyen hastaya, karaciğer Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde organ bekleyen bir hastaya, sağ böbrek Antalya Medical Park Hastanesi’nde organ bekleyen bir hastaya, sol böbrek ise Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi’nde organ bekleyen bir hastaya nakledilmek üzere gönderildi. Bağışın ardından Sude’nin sağ böbreğinin 9 yıldır nakil bekleyen Nezahat Mercan’a (57) uyumlu olduğu belirlendi. 9 yıldır böbrek yetmezliğiyle mücadele eden Mercan, organ nakli bölümünde görev yapan Prof. Dr. İbrahim Aliosmanoğlu tarafından gerçekleştirilen operasyonla ikinci bahara başladığını ifade etti. Gece saatlerinde gelen telefonla nakil haberini aldı Ankara’da yaşayan Nezahat Mercan, ilk olarak 9 yıl önce Ankara’da 3 yıl önce ise Medical Park Antalya Hastanesi’ne nakil için başvurduklarını kaydetti. Umudunu kaybetmişken, nakil haberini vermek için gece saatlerinde gelen telefonla yeniden hayata tutunduğunu açıklayan Mercan, bilinçsiz ağrı kesici ve antibiyotik kullanımı nedeniyle böbrek yetmezliği hastası olduğunu açıkladı. Bilinçsiz ilaç kullanımı, böbrek yetmezliğine neden oldu Nezahat Mercan, “Ağrı kesiciler ve antibiyotik kullanımından böbrek yetmezliği oluşmuş. Migren nedeniyle bilinçsizce çok ağrı kesici kullanıyordum. Onlar böbreği mahvetmiş, 8 sene kadar tedavi süreciyle geçti. Ondan sonra böbreğin yüzde 10 çalıştığını öğrendiğimizde kadavraya yazıldım, diyalize başladım. 9 yılımı bitirmiştim, diyaliz hastasıyım. 9 yıldır diyalize giriyordum. Ankara’da yaşıyorum normalde, orada yazılmıştım. Üç yıl önce kaydımı buraya aldırdım. Üçüncü senemde böbrek çıktı. İlk başta tabii ki inanmıyorsunuz. Hani olur mu, olmaz mı? Bütün gün üzülüp ağlarken, şans bana güldü” şeklinde konuştu. “Tek başıma bir yere gidememeye başlamıştım” 9 yıldır haftada üç kez diyaliz aldığını ve çok zorlandığını dile getiren Nezahat Mercan, diyaliz sürecinde yaşadıklarını şu şekilde aktardı: “Kemiklerim aşırı yıprandı, ister istemez psikolojiniz de bozuluyor. Yorucu ve can sıkıcı. İstediğin şeyleri yapamıyorsun. Kısıtlı kalıyorsun. Zor bir dönemdi. İnşallah bundan sonra ikinci baharım başlıyor. Haftada üç kez diyalize giriyordum. Kemiklerim yıpranmıştı, kalçam protez. Son dönemlerde daha fazla yoruluyordum. Artık, tek başıma bir yere gidememeye başlamıştım, eşimin yardımıyla gidiyordum.” “Antalya’ya sabah saatlerinde son iki bilet kalmış” Umudu tükenmişken gece saatlerinde çalan telefonla nakil haberini alan Nezahat Mercan, Ankara’dan Antalya’ya kalan son 2 uçak biletiyle oğluyla birlikte Antalya’ya uçtuklarını ifade etti. Mercan, “Umudum hiç kalmamıştı. Şans eseri gece telefonum titreşimdeydi, kramp girerek uyandım. Telefonu duydum, irtibata geçtik. İnanamayarak geldim ve çocuklar bana hayret etti. Arabayla gelsek belki yetişememe ihtimalimiz vardı. Ve şans, Antalya’ya sabah saatlerinde son iki bilet kalmış, oğlumla beraber geldik. En geç bizi bekliyorlarmış, en erken de biz geldik. Bana uyumlu oldu. Ailesine çok teşekkür ediyorum, bu kadar bilinçli olmalarına çok sevindim. Kızların emaneti bende. Onların emanetine ben gidene kadar da güzelce bakacağım. Darısı önce gençlerin başına, sonra isteyen herkese” dedi. “Artık diyalize girmesine ihtiyaç kalmayacak” Organ Nakli Merkezi Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Havva Asuman Yavuz ise, “Nezahat hanımın büyük bir şans, kadavradan nakil eskisi gibi kolay çıkmıyor. Özellikle Covid sonrası ciddi bir azalma var, keşke daha çok kadavradan böbrek nakli şansı olabilse de bekleyen hasta sayımız yararlansa. Diyalizde olup da böbrek nakli sırasına yazılan yaklaşık 26-30 bin civarında diyaliz hastası, kadavradan böbrek çıksın diye bekliyor. Nezahat hanım 9 yıldır diyalize giriyor, 3 yıl önce de biz de yazıldı. Şükür şimdi çıktı, gayet de güzel gidiyor. Diyalizde hiç idrar çıkarmıyorken, şu an günlük 4-5 litre idrar çıkarıyor. Yavaş yavaş böbrek testleri normale dönüyor. Kendisi yakın takibimizde, artık diyalize girmesine ihtiyaç kalmayacak” diye konuştu. 26 bin hasta böbrek bekliyor Prof. Dr. Havva Asuman Yavuz, ayrıca kadavradan yapılan bağışların artması gerektiğini söyleyerek, “İlginç bir derecede kadavradan bağış oranları çok düştü, nakil bekleyen çok sayıda hasta var. Onlara şans, yeni bir hayat vermek lazım. 60 bin kişi diyalize giriyor, kabaca 26 bin hasta böbrek çıkması için sırada bekliyor” dedi. “Sağlık açısından son görevini yapmış oldu” Nezahat Mercan’ın eşi Hüseyin Mercan, eşi hastalanmadan çok önce organlarını bağışladığını belirterek, eşine yapılan nakilden duyduğu mutluluğu aktardı. Mercan, “İnanılmaz derecede mutlu oldum, ölen kardeşimizin acısını duyunca çok üzüldük. 4 kişiye can verdi, kardeşimiz sağlıkçıymış. Sağlık açısından son görevini yapmış oldu. Kendisine minnettarız” şeklinde konuştu.
25 Kasım 2024 Pazartesi - 17:41
ERÜ’nün Yeni Acil Ek Binası açıldı
Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesi Hastanelerine yapımı tamamlanan ve hasta kabulüne başlanan yeni Acil Ek Binası’nın açılışı gerçekleştirildi. Düzenlenen açılış törenine; AK Parti Kayseri Milletvekili Şaban Çopuroğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, İdare Mahkemesi Başkanı Ferid Cengiz, Rektör Prof. Dr. Fatih Altun, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Oktay Özkan, M. Hakan Poyrazoğlu, Genel Sekreter Prof. Dr. İbrahim Narin, Genel Sekreter Yardımcıları Prof. Dr. Afşın Alper Cerit ve Dr. Oktay Musa Kayırga, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmail Dursun, İl Milli Eğitim Müdürü Coşkun Esen, Tıp Fakültesi Hastaneler Başhekimi Prof. Dr. İbrahim Halil Kafadar ile akademik ve idari personel katıldı. Açılış töreninde konuşan AK Parti Milletvekili Şaban Çopuroğlu, Erciyes Üniversitesi’nin Kayseri’nin bir markası olduğunu söyledi. Milletvekili Çopuroğlu, “Kayseri’nin nesi meşhur deseler, mantı, sucuk, pastırma derler. Ben biraz tersine çevirerek, Kayseri’nin Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin meşhur olduğunu ve Kayseri’nin markası olduğunu söylemek istiyorum” dedi. Erciyes Üniversitesi’nin halkla özdeşleşmiş bir üniversite olduğunun altını çizen Milletvekili Çopuroğlu, “Daha bu fragman. İleriki dönemlerde yeni hastane binalarımız, yeni yapılaşmalarımız hızla devam edecek” diye konuştu. Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç da konuşmasında Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin herkesin gururu olduğunu belirterek, “Kayseri sağlık alanında ön plana çıkmış ama bunun bir numarası Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi. Hakikaten hepimizin gururu. Araştırma üniversitemizin bünyesinde elbette böyle bir fakültenin mensubu olmak buraya hizmet almak ya da bu şehirden söz ederken, Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden söz ediliyor olması bizleri sevindiriyor” şeklinde konuştu. Rektör Prof. Dr. Fatih Altun ise konuşmasında açılışı gerçekleştirilen yeni acil ek binası hakkında bilgi verdi. Acil ek binasın, toplam kapalı alanının 4 bin 800 metrekareden oluştuğuna dikkat çeken Rektör Prof. Dr. Altun, şunları kaydetti: “Şehrimizin her geçen gün artan nüfusu ve ihtiyaçlarını dikkate aldığımız zaman ek binamızda kapasiteyi yüzde 100’den fazla arttırdığımız bir acil binasına kavuşmuş olmaktayız. Biz bu yeni ek hizmet binasını kırmızı ve sarı alan hasta müdahalesi için planlamış durumdayız. Mevcut acilimiz ise tamamıyla 44 yatak kapasitesiyle yeşil alan olarak planlamış durumda.” Ek binanın yapılmasında desteklerinden dolayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı İbrahim Şenel’e, Kayseri Protokolüne ve emeği geçenlere teşekkür eden Rektör Prof. Dr. Altun, ek binanın iki haftadır hastaların hizmetine açıldığının da altını çizdi. Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmail Dursun da Tıp fakültesi ve hastanelerde, eğitim ve hasta bakımının paralel yürütüldüğü alanlar olduğunu söyledi. Dekan Prof. Dr. Dursun, “Şehrimize güzel bir acil servis kazandırıldı. Ben bu sürece katkı sağlayan herkese ayrı ayrı teşekkür ediyorum” dedi. Tıp Fakültesi Hastaneler Başhekimi Prof. Dr. İbrahim Halil Kafadar da yeni acil ek binası ile bütün hastalara daha ferah bir ortamda hizmet sunabilmeyi amaçladıklarını söyledi. Konuşmaların ardından yeni acil ek binanın açılış kurdelesi kesildi.
25 Kasım 2024 Pazartesi - 17:06
Doktor başkandan ERÜ Tıp Fakültesi Yeni Acil Ek Binası’na 5 milyon TL’lik yatırım
Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneleri Yeni Acil Ek Binası Açılış Töreni’ne katıldı. Büyükşehir Belediyesi ve Erciyes Üniversitesi iş birliğiyle hastalara daha hızlı ve etkin sağlık hizmeti sunacak olan Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneleri Yeni Acil Ek Binası, düzenlenen törenle açıldı. Açılış törenine Başkan Büyükkılıç’ın yanı sıra AK Parti Kayseri Milletvekili Şaban Çopuroğlu, Erciyes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun, rektör yardımcıları, dekan, başhekim ile akademisyenler ve sağlık personeli katıldı. Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, açılışta yaptığı konuşmada, Kayseri’nin sağlık alanında ön plana çıktığını, Erciyes Üniversitesi’nin şehrin gururu olduğunu ifade etti. Sağlık alanında yapılan yatırımlara dikkat çeken Başkan Büyükkılıç, “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın felsefesiyle Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın sağlık alanındaki talimatlarıyla hayata geçirilen çalışmalar hepimiz için keyif vericidir, insana verilen değerin en güzel örneğidir” dedi. Büyükkılıç, kamu dayanışmasının en güzel örneklerini sergilediklerini vurgulayarak, şunları söyledi; “Gerçekten güzel bir mekân oluşmuş, hekimlerimize, sağlık çalışanlarımıza ve şehrimize yakışır. Hayırlı, uğurlu olsun. Gerek Büyükşehir’imiz, gerekse ilçe belediyelerimiz olarak üzerimize ne düşüyorsa kamu dayanışmasının en güzel örneklerini sergiliyoruz. Geçenlerde polikliniklerimizi açtık, daha önce dekanlık önündeki çalışmalara katkı verdik derken buraya da rektörlüğümüzün ve başhekimimizin talepleri doğrultusunda düzenlemeler yapıldı ve hizmet ortamı oluşturuldu.” Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneleri Yeni Acil Ek Binasının hayırlı olmasını dileyen AK Parti Kayseri Milletvekili Şaban Çopuroğlu da Erciyes Üniversitesi’nin Kayseri’nin markası olduğunu kaydetti. Çopuroğlu, Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi akademisyenlerine de donanımlı öğrenciler yetiştirdiklerinden dolayı teşekkür etti. Şehrin her geçen gün artan nüfusu ve ihtiyaçlarını dikkate aldıklarında acil yatak sayısının arttırıldığını ifade ederek, gerçekleşen süreç hakkında bilgiler veren ERÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun ise 44 yatak kapasitesi bulunan acil biriminde ek olarak 60 yatak sayısının da eklendiğini vurgulayarak, başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere tüm emeği geçenlere teşekkür etti. Büyükşehir’den 5 milyon TL’lik yatırım Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yeni acil binasının çevre düzenlemesi ve yol bağlantıları Büyükşehir Belediyesi tarafından yapıldı. Çalışma kapsamında ambulans giriş çıkış rampalarında ve yaya yolu çevrelerinde istinat duvarları, gerekli kısımlarda duvar üzerine demir korkuluk imalatları, yaya yolları ve engelli rampaları yapıldı. Yaya yollarında mevcut dokuya uygun olarak bazalt doğal taş kullanıldı. Çalışma kapsamında acil binası çevresindeki otopark alanlarında deforme olan kilit parke imalatları yenilendi, otopark alanları ve toplanma alanı teşkil edildi. Hastane önündeki ana yoldan binaya ambulans erişimini kolaylaştırmak için mevcut yolda katılım şeridi oluşturulurken, yolun altyapısı ve asfaltı, Büyükşehir Belediyesi tarafından yapıldı. Bu çalışmaların toplam maliyeti 5 milyon TL oldu.
Çok Okunan Kategori Haberleri
1
21 Eylül 2024 Cumartesi- 09:43
Bu çamurda şifa var: Binlerce hastaya çare oldu
2
04 Mart 2022 Cuma- 17:27
'Obezitede Batı Karadeniz birinci sırada'
3
24 Kasım 2024 Pazar- 10:45
Yalova’da hastane duvarlarını çocuk hastaların hayalleriyle renklendirdiler
4
25 Kasım 2024 Pazartesi- 10:22
Uzmanından ‘Boyun Kütletme’ uyarısı
5
07 Ekim 2024 Pazartesi- 16:49
VM Medical Park Mersin’den ’Serebral Palsi’ etkinliği
21 Kasım 2024 Perşembe - 09:01
MEAH’ ta Dünya KOAH günü farkındalık etkinliği
Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Dünya KOAH Günü dolayısıyla, hastane içerisinde bilgilendirme standı kurarak vatandaşlara farkındalık etkinliği düzenledi. "Havamızı Koruyalım, KOAH’sız Yaşayalım" temasıyla gerçekleştirilen etkinlikte, Göğüs Hastalıkları Kliniği hekimleri Doç. Dr. Özge Oral Tapan, Dr. Öğr. Üyesi Utku Tapan ve Dr. Öğr. Üyesi Sabri Serhan Olcay, asistan hekimlerle birlikte hasta ve hasta yakınlarına KOAH hakkında bilgilendirme yaptı. Etkinlik sırasında, Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) ile ilgili merak edilen sorular yanıtlanırken, hastalık riskleri, korunma yolları ve tedavi süreçlerine dair detaylı açıklamalarda bulunuldu. Ayrıca etkinliğe katılan vatandaşlara KOAH’la ilgili broşürler dağıtıldı. Hastane Başhekimi Prof. Dr. Turhan Togan ve hastane idarecileri de bilgilendirme standını ziyaret ederek vatandaşlarla bir araya geldi. Başhekim Togan, KOAH’ın önlenebilir bir hastalık olduğunu vurgulayarak, sigara kullanımının azaltılması ve temiz hava şartlarının sağlanmasının hastalıkla mücadeledeki önemine dikkat çekti. Dünya KOAH Günü kapsamında düzenlenen bu farkındalık etkinliği, hem hasta hem de toplum genelinde hastalıkla ilgili bilincin artırılmasını hedefliyor.
21 Kasım 2024 Perşembe - 08:46
İlçelerdeki sağlık hizmetleri görüşüldü
Aydın’da düzenlenen toplantıda ilçelerde verilen sağlık hizmetleri değerlendirilerek, görüş ve talepler değerlendirildi. İl Sağlık Müdürü Dr. Eser Şenkul başkanlığında, Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanı, Kamu Hastaneleri Hizmetleri Başkanı, Sağlık Hizmetleri Başkanı, Personel Hizmetleri Başkanı, Halk Sağlığı Hizmetleri Başkan Yardımcıları ve İlçe Sağlık Müdürlerinin katılımı ile “İlçe değerlendirme toplantısı” gerçekleştirildi. Birinci basamak sağlık hizmetlerinin sunumu ile genel sağlık hizmetlerinin işleyişi hakkında değerlendirmelerde bulunulan toplantıda; İl Sağlık Müdürü Şenkul, Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğine dair bilgilendirmelerde bulunarak, İlçe sağlık müdürlerinin talep ve görüşlerini dinledi. Yapılan toplantıda ilçelerdeki sağlık hizmetlerinin daha kapsamlı bir şekilde sürdürülmesi için yapılması gerekenler planlandı.
21 Kasım 2024 Perşembe - 08:41
Ebeveynler, kreş ve anaokulu yöneticileri dikkat: Salgınlar kapıda
Mikrobiyolog Dr. Öğretim Üyesi İpek Ada Alver, 0-5 yaş arasındaki çocukların en sıklıkla kalabalık ortamlarda bulunduklarını ve bu ortamların başında kreşlerin geldiğini hatırlatarak, ebeveynlere ve kreş ile anaokulu yöneticilerine kreş salgınları kapıda uyarısında bulundu. Çalışan annelerin sayısının artması ile bakıcı yerine kreş, anaokulu gibi eğitim veren kurumlar daha çok tercih edilmeye başlandı. Aynı zamanda çocuk oyun alanı, tiyatro, müzikal, oyun grupları gibi çocuklarla ilgili yapılan aktivitelerin sayısının artması ile çocukların kalabalık alanlarda bulunma sıklığı da artmış oldu. Uzmanlar, kreşe başlayan çocuklarda görülen enfeksiyonların da kış mevsimiyle artığını dile getiriyor. Altınbaş Üniversitesinden Mikrobiyolog Dr. Öğretim Üyesi İpek Ada Alver, hastalık belirtisi göstermeyen portörlerin, yani semptomsuz taşıyıcıların enfeksiyon etkenini vücutlarında barındırdığını ve bu durumun kreş dönemindeki çocuklarda sıklıkla görüldüğünü belirtti. Bu sebeple çocukların enfeksiyonu hızla çevrelerine bulaştırabildiklerini vurguladı. Kreş salgınlarında reenfeksiyon tehlikesi Dr. Ada Alver, “Çocuklar enfeksiyon etkenleriyle yeni karşılaştıkları için birden fazla viral ve bakteriyel enfeksiyonu aynı anda ya da ardı ardına vücutlarında taşıyabilirler. Bu da reenfeksiyonların riskini artırır ve hastalığın daha ağır ve bulaşıcı geçmesine sebep olabilir” diye ekledi. “Son dönemde pnömoni (zatürre), bronşit, kızamık, COVID-19, influenza, adenovirüs, rotavirüs ve uyuz gibi çeşitli bakteriyel ve viral enfeksiyonların peş peşe çocukları enfekte ettiğini gözlemliyoruz” diyen Alver, ebeveynlerin sıklıkla tekrarlayan öksürük, burun tıkanıklığı ya da akıntısı, hapşırık, inatçı ateş, ishal ve kusma gibi semptomlarla karşılaştıklarının altını çizdi. Dr. Ada Alver, bu semptomların önemli olduğunu ve erken tedavi edilmezse çocukta uzun süreli komplikasyonlara neden olabileceğini belirterek “Çocuk birden fazla enfeksiyon etkeni ile karşılaştığında bağışıklık sistemi düşebilir ve başka hastalıklara da açık hale gelebilir” dedi. Ebeveynleri bu konuda dikkatli olmaya çağırdı. Kreşte verilecek ilk eğitim hijyen olmalı İpek Ada Alver, kreş, anaokulu, oyun grupları gibi kalabalık alanlarda eğitim verenler olmak üzere ebeveynlere de enfeksiyon hastalıklarından nasıl korunulacağına dair eğitim vermenin gerekliğini anlattı. Aynı zamanda çocuklara el ve tuvalet hijyeni eğitimi verilmesini şart koşan Ada Alver yapılması gerekenleri şöyle özetledi: “Kreşte yayılan salgınlara baktığımızda daha çok el hijyeni ve kontamine eşyaların ortak kullanımından kaynaklandığını görüyoruz. Kreş yönetimi ve eğitmenlere enfeksiyon hastalıkları farkındalık eğitimi verilmesini, kreşte ortak kullanım alanlarının her gün havalandırılmasını ya da hepa filtreli hava temizleyicileri kullanılmasını, çocuk oyun alanları ve oyuncakların dezenfeksiyonunu sağlamayı ve tuvaletleri dezenfekte etmeyi öneriyoruz.” “Enfeksiyon zincirini kırın” Diğer yandan enfeksiyona dair bulgusu olan çocukların da ebeveynlerine ivedilikle haber verilerek mutlaka uzman bir doktora götürülmesini istedi. Ada Alver, “Çocuk, evde en az bir hafta dinlenerek kalabalık ortamlardan uzak tutulmalı. Kreşe gelmeyerek enfeksiyon zincirinin kırılmasında etkili olacaktır” diyerek kreşteki salgınlardan korunmada dikkat edilecek noktalar konusunda bilgilendirmelerde bulundu. Çocukluk çağı aşıları en önemli zırhımız Ada Alver, son olarak çocukların kalabalık ortamdaki salgınlardan korunmasının birincil kuralının Sağlık Bakanlığı’nın da yayınladığı çocukluk çağı takvimindeki tüm aşıların eksiksiz bir şekilde yapılması olduğunu kaydetti. Ada Alver, kovid aşılarına karşı oluşan güvensizlikten sonra çocukluk çağı aşılarının yapılma oranlarında da azalma olduğu tespitinde bulundu. Bu durumun gelecek nesillerin de sağlığını riske attığını dile getirdi. Öte yandan ücretli aşılar kapsamında olan fakat çocukluk çağı döneminde muhakkak yaptırılması gereken Menenjit ve Rotavirüs aşılarının da tamamlanması gerektiğini vurguladı. Buna ek olarak dikkat edilecek diğer bir hususun ise anne sütü olduğuna dikkat çeken Ada Alver, “Çocuğun diyet listesinde muhakkak immün sistemi güçlendirici gıdalar olan prebiyotik ve probiyotik gıdalara yer verilmesini öneriyoruz. Bu anlamda da kreş yönetimi tarafından beslenme listesinin prebiyotik ve probiyotik gıdalarla zenginleştirilmiş olması çok önemli” diyerek çocukların enfeksiyonlardan korunmasında çocukluk çağı aşılarının ve beslenmenin öneminden bahsetti.
21 Kasım 2024 Perşembe - 07:42
E1 statüsüne dönen hastanelerle ilgili toplantı düzenlendi
Erzincan İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin başkanlığında, Sağlık Müdürlüğü İl Kalite Koordinatörlüğü tarafından E2 ve E3 Entegre İlçe Hastanesi statüsünde iken, E1 statüsüne dönen hastanelerle bilgilendirme toplantısı düzenlendi. İlçe Hastaneleri Başhekim, Hastane Müdürü ve Kalite Yönetim Sorumlularının katıldığı eğitimde Sağlıkta Kalite Sistemi hakkında bilgilendirme yapılarak hastanelerinde Sağlıkta Kalite Sistemi çalışmalarının başlatılması hususları ele alındı.
20 Kasım 2024 Çarşamba - 17:46
Diş Hekimliği Haftası etkinliği
Samsun’da 18-24 Kasım Diş Hekimliği Haftası dolayısıyla etkinlik düzenlendi. Samsun’un Canik İlçe Sağlık Müdürlüğü Sağlıklı Hayat Merkezi Koruyucu Ağız ve Diş Sağlığı Birimi tarafından 18-24 Kasım Diş Hekimliği Haftası dolayısıyla ağız ve diş sağlığı konularında çocukluk yaşlarında bilinci artırmak amacıyla eğlenceli ve öğretici bir bilgi yarışması yapıldı. Canik Belediyesi ve Canik İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğiyle Canik Kültür Merkezinde gerçekleşen etkinlikte 100.Yıl İlkokulu, Fatih Temiz İlkokulu, Kocatepe İlkokulu ve Cahit Zarifoğlu İlkokulu yarıştı. Yarışma sonucunda 100. Yıl İlköğretim Okulu birinci oldu. Düzenlenen ödül töreninde Canik İlçe Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Gözde Küleç Sarı, Canik Sağlıklı Hayat Merkezi Sorumlu Hekimi Uzm.Dr. Elif Nur Gülen tarafından öğrencilere kupa ve madalyaları verildi. Etkinlik ile diş sağlığının önemi vurgulandı. Sağlıklı dişler sadece güzel bir gülüşün sırrı değil, aynı zamanda sağlıklı bir bedenin ve genel yaşam kalitesini etkileyen unsurların başında geldiği belirtildi. Ayrıca, yarışmada edinilen bilgiler yaşam boyu çocuklara rehberlik edeceği hatırlatıldı.
20 Kasım 2024 Çarşamba - 17:22
Ağız sağlığına karşı uzman uyardı
Ağız sağlığının önemine dikkat çeken Bolu İl Sağlık Müdürlüğü Diş Tabibi Ayça Başar, “Ağızda bulunan bakteriler kan yoluyla diğer organlara geçerek kalp ve damar hastalıkları gibi sorunlara yol açabilir” dedi. Bolu İl Sağlık Müdürlüğü Diş Tabibi Ayça Başar, vatandaşlara uyarılarda bulundu. Ağız sağlığının önemine dikkat çeken Ayça Başar, sağlıklı bir vücudun temelinin ağız sağlığından geçtiğini vurguladı. Dişlerin ağrısız olmasının sağlıklı olduğu anlamına gelmediğinin altını çizen Başar, ağızdaki bakterilerle çeşitli hastalıkların ortaya çıkabileceğini belirtti. “Kalp ve damar hastalıkları gibi sorunlara yol açabilir” Ağız temizliğinin vücut sağlığının korunmasında önemli bir rol oynadığını belirten Diş Tabibi Ayça Başar, “Sağlıklı bir ağız ve diş yapısına sahip olmak, sağlıklı bir yaşam sürmenin temel adımlarından biridir. Ağız sağlığı yalnızca dişlerin sağlığı ile sınırlı olmayıp, genel sağlığımızla doğrudan ilişkilidir. Ağızda var olan hastalıklar, sistemik sağlık sorunlarına yol açabilir ve bu nedenle erken teşhis oldukça önemlidir. Diş sağlığını korumak, vücut sağlığını korumanın önemli bir parçasıdır. Dişlerin ağrısız olması, her zaman sağlıklı oldukları anlamına gelmez. Diş çürükleri ve diş eti hastalıkları genellikle belirti vermez, bu nedenle düzenli diş hekimi kontrolleri büyük önem taşır. Yılda en az iki kez yapılan rutin muayeneler, diş çürüklerinin erken tespiti ve tedavi edilmesini sağlar. Erken müdahale, hem diş kayıplarını engeller hem de daha ciddi sağlık problemlerinin önüne geçilmesine yardımcı olur. Ayrıca, ağızda bulunan bakteriler kan yoluyla diğer organlara geçerek kalp ve damar hastalıkları gibi sorunlara yol açabilir” diye konuştu. “Ağız bakımı alışkanlıklarını erken yaşta kazandırmalıdır” Çocukların erken yaşta ağız sağlığına yönelik eğitim almaları gerektiğini açıklayan Başar, “Ağız ve diş sağlığının korunması, her yaşta büyük önem taşır. Anne adaylarından başlayarak gebelik döneminde annenin ve bebeğin ağız ve diş sağlığı düzenli olarak takip edilmelidir. Bu, hem annenin sağlığını korur hem de doğacak bebeğin ağız sağlığının temellerini atar. Çocukluk dönemi de ağız sağlığının temelinin atıldığı bir dönemdir. Bu dönemde doğru ağız bakım alışkanlıkları edinilmelidir. Ailelere, diş hekimlerine ve aile hekimlerine büyük sorumluluklar düşmektedir. Diş hekimleri, ailelere 6 aylık periyotlarla diş hekimi kontrollerinin önemini anlatmalı, çocukların ağız bakımı alışkanlıklarını erken yaşta kazandırmalıdır” dedi.
20 Kasım 2024 Çarşamba - 17:12
SEAH’ta Prematüre Farkındalık Günü etkinliği düzenlendi
Neanotoloji Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Caner, her yıl yaklaşık 120 bin prematüre bebeğin dünyaya geldiğini kaydederek, prematüre bebeklerin hayata tutunmasında ailelerin süreçteki aktif rolünün çok önemli olduğunu dile getirdi. Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi (SEAH) Neonatoloji Yoğun Bakım Ünitesi ekibi Prematüre Farkındalık Günü etkinliği düzenledi. Prematüre doğumlara dikkat çekmek amacıyla ilk kez 2008 yılında Avrupa ebeveyn örgütleri tarafından oluşturulan Prematüre Farkındalık Gününde, prematüre bebeklerin hassasiyetini ve özel bakım gereksinimlerini simgeleyen mor renkli süslemelerin ağırlıkta olduğu bir etkinlik düzenlediklerinin dile getiren Prof. Dr. İbrahim Caner, Prematüre doğumun dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de önemli bir sağlık sorunu olarak dikkat çektiğini ifade etti. 37. gebelik haftasını tamamlamadan doğan bebeklerin "prematüre" olarak tanımlandığını kaydeden Caner, dünya genelindeki doğumların yüzde 10’unün bu şekilde gerçekleştiğini ve ülkemizde ise prematüre doğum oranı yüzde 12 civarında olduğunu belirtti. Bu orana bakıldığında da her yıl yaklaşık 120 bin prematüre bebeğin dünyaya geldiğin altını çizen Caner, “Prematüre doğum, beş yaş altındaki çocuk ölümlerinin en önemli nedenlerinden biri. Ayrıca ailelerin yaşadığı endişe ve belirsizlik nedeniyle hem fiziksel hem de duygusal bir mücadeleyi beraberinde getiriyor” dedi. Prematüre doğan bebeklerin sağlıklı bir geleceğe ulaşması için ailelerin ve sağlık çalışanlarının iş birliğinin önemine vurgu yapan Prof. Dr. İbrahim Caner, Neonatoloji Yoğun Bakım Ünitesi ekibinin önemine dikkat çekerek, "Bizim bir sloganımız var ‘Erken doğanlar yenidoğan hekiminin elindeyse kazanır’, prematüre bebeklerin yaşam rolümüz bu anlamda çok önemli. Bunu yanında prematüre bebeklerin bakımında ailelerin aktif rolü, sürecin en kritik parçalarından biri olarak öne çıkıyor. Sağlık çalışanlarının ailelerle kurduğu açık ve güvene dayalı iletişim, bu zorlu süreci daha kolay hale getiriyor. Ailelerin, prematüre bebeklerinin ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için eğitim almaları ve desteklenmeleri büyük önem taşıyor. Her prematüre bebeğin sağlıklı bir geleceğe adım atabilmesi için farkındalık çalışmalarının yapılması da bu anlamda büyük önem taşıyor” ifadelerine yer verdi. SEAH Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Kampüsünde düzenlenen etkinliğe; İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Kayhan Özdemir, SEAH Başhekimi Prof. Dr. Fikret Halis, SEAH Yenidoğan Yoğun Bakım Klinik İdari Sorumlusu Prof. Dr. İbrahim Caner, hastane yöneticileri, servis ekibi ve hastanede tedavi görerek hayata tutunan prematüre bebekler ile aileleri katıldı. Etkinlik Prematüre Farkındalığını simgeleyen mor renkli pastanın kesilmesiyle son buldu.
20 Kasım 2024 Çarşamba - 17:08
Özel Medikar Hastanesi Almanya’da fuara katıldı
Özel Medikar Hastanesi, küresel sağlık hizmetlerinin buluşma noktası olan Frankfurt Uluslararası Sağlık Turizmi Fuarı’nda yer aldı. Hastane Başhekimi ve Genel Müdürü Op. Dr. Gürol Şahin ile Plastik, Estetik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Nijat Babaev ve Beyin ve Sinir Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Tuğba Moralı Güler; sağlık sektöründeki en son teknolojik gelişmeler hakkında bilgi alırken, standı ziyaret eden katılımcılarla verimli görüşmeler gerçekleştirdi. Fuar boyunca sağlık turizmine yoğun ilgi gösteren uluslararası ziyaretçilere, Medikar Hastanesi’nin sunduğu hizmetler ve uzmanlık alanları hakkında detaylı bilgilendirmeler, Uluslararası Hasta Uzmanı Songül Saraç ve Uluslararası Hasta Koordinatörü Nuri Turan tarafından aktarıldı. Medikar Hastanesi Başhekimi/Genel Müdürü Gürol Şahin; hasta odaklı hizmet anlayışı ve uluslararası standartlardaki sağlık çözümleriyle, bölgemizi ve ülkemizi sağlık turizmi alanında en iyi şekilde temsil etmeye devam edeceklerini belirtti.
20 Kasım 2024 Çarşamba - 15:33
Mardin’de bebek ve çocuklar için işitme tarama referans merkezi açıldı
Mardin Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesinde bebek ve çocuklar işitme tarama referans merkezi hizmete girdi. Mardin Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Ahmet Yeşil, iletişimde en güçlü argümanın kulak olduğunu söyledi. Doğumdan itibaren işitmenin sağlıklı olmasının önemine değinen Yeşil, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde diğer bölgelere göre riskli, risksiz doğum oranın fazla olduğunu, işitme referans merkezindeki ünite sayesinde hem bebeklerde hem çocuklarda sağlıklı işitmenin olup olmadığını gözlemleyebildiklerini ifade etti. Sağlık Bakanlığı ve İl Sağlık Müdürlüğü bünyesinde Mardin’de olmayan bu üniteyi uzun süredir kurmayı planladıklarını aktaran Yeşil, "Türkiye’de 89 işitme tarama referans merkezi var. Mardin’de ise ilk defa açıldı. Biz de yeni bir merkez olarak bu üniteyi kurmuş bulunmaktayız. Böylelikle hem çevre illerden hem de kendi ilimizden yılda bin 500-2 bin civarı sevkin önüne geçerek bölgeye yeni bir hizmet alanı oluşturduğumuzu düşünüyoruz. Umarım memleketimize bu konuda faydalı olabiliriz. Bu konuda da bize öncülük eden hem Sağlık Bakanlığımıza hem İl Sağlık Müdürlüğümüze teşekkür ediyoruz" dedi. Mardin Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doktor Öğretim Üyesi Neslihan Sarı, artık işitme kayıplı çocuklara teşhis ve tanı koyduklarını, teşhis ve tanıdan sonra ücretsiz bir şekilde tedavi sürecine başladıklarını kaydetti. Her türlü işitme taramasını yapıp aynı zamanda tedavi de edebileceklerini belirten Sarı, "Biyonik kulak ameliyatları burada yapılabilecek ve hastalar bundan sonra başka illere gitmek zorunda kalmayacaklar. İşitme sorunu yaşayan bebek ve çocuklarımızı erken tanı ve tedavi için hastanemize bekliyoruz" ifadelerini kullandı.
20 Kasım 2024 Çarşamba - 15:07
Bahçesaraylı hasta helikopterle hastaneye kaldırıldı
Van’ın Bahçesaray hastanesinde tedavi gören hasta, helikopter ambulansla il merkezine nakledildi. Bahçesaray Devlet Hastanesinde akut apandisit nedeniyle tedavi görmekte olan 28 yaşındaki hastanın ileri tetkik ve tedavisi için nakline karar verildi. Bunun üzerine hemen havalanan helikopter ambulansla alınan hasta, SBÜ Van Eğitim ve Araştırma Hastanesine nakledildi.
20 Kasım 2024 Çarşamba - 14:24
Adaklı Devlet Hastanesinde ilk defa hasta yatışı yapılacak
Bingöl İl Sağlık Müdürlüğü’nün çalışmaları sonucunda, Adaklı ilçesinde dahiliye ve çocuk hastalıkları servisleri hizmete açılıyor. Adaklı Devlet Hastanesi, kuruluşundan bu yana ilk defa hasta yatışı yapacak. Bu sayede dahiliye ve çocuk hastalıkları alanındaki hastalar, Bingöl merkeze gitmek yerine Adaklı’da tedavi olabilecek. Bu düzenleme, hem Bingöl merkezdeki hastanenin iş yükünü azaltacak hem de vatandaşların sağlık hizmetine yerinde ulaşmalarını sağlayarak maddi ve manevi bir kolaylık sunacak. Bingöl İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Samet Tatlı, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: ’’Adaklı Devlet Hastanesinde hasta yatışı yapılabilecek duruma gelmesi, bölgede yaşayan vatandaşlarımız için önemli bir gelişmedir. İlçe hastanelerinin güçlendirilmesi ve sağlık hizmetinin vatandaşlarımızın bulunduğu yerde sunulması için çalışmaya devam edeceğiz.” Dahiliye ve çocuk hastalıkları servislerinin hizmet vermeye başlamasıyla bölgedeki vatandaşlar, tedavi süreçlerinde önemli bir kolaylık ve zaman tasarrufu elde edecek. Vatandaşlar, merkeze gitmek zorunda kalmadan sağlık hizmetine yerinde ulaşabilecek ve bu adım bölge halkının yaşamını olumlu yönde etkileyecek.
20 Kasım 2024 Çarşamba - 14:22
Akciğer kanserinden korunmada ve tedavide egzersizin önemli
SANKO Üniversitesi Hastanesi Onkoloji ve Hematoloji Uzman Fizyoterapisti Mürşide Özpineci, akciğer kanserinden korunma ve tedavi için egzersizin önemli olduğunu söyledi. Akciğer kanseri farkındalık ayı nedeniyle açıklama yapan Uzm. Fzt. Özpineci, “Akciğer kanseri, günümüzde sık görülen kanser türleri arasındadır. Erkeklerde daha sık görülürken kadınlarda da görülme sıklığı artmaktadır” dedi. Uzm. Fzt. Özpineci, akciğer kanserinin oluşumundaki risk faktörlerinden bazılarını şöyle sıraladı: “Genetik, hareketsiz yaşam, çevresel ve mesleki maruziyetler, cinsiyet, diyet, sigara tüketimi. Yapılan çalışmalar sonucu akciğer kanserlerinin oluşumunun yaklaşık yüzde 85’nin sigara ve sedanter yaşam ile ilişkili olduğu gösterilmiştir. Ülkemizde ise görülen akciğer kanserlerinin yüzde 90’ının sigara kullanımı ve hareketsiz yaşama bağlı ortaya çıktığı belirtilmiştir.” Akciğer kanserinden korunma ve akciğer kanserinin tedavisi için yaşam şekli değişikliğine ihtiyaç olduğunu ifade eden Uzm. Fzt. Özpineci, şöyle devam etti: “Çalışmalar gösteriyor ki, kanserinin oluşumda yer alan risk faktörlerinde genetik gibi durumları değiştirememekle birlikte değiştirebilir risk faktörlerinin kanser oluşumunda etkisinin daha fazla olduğu görülmektedir. Yaşam şekli değişikliği yaparak kanser oluşum riskini azaltmaktayız. Akciğer kanserinde tanı ve tedavi süresi boyunca çeşitli komplikasyonlar gelişmektedir. Gelişen bu komplikasyonlar sonucunda hastaların fiziksel ve fonksiyonel kapasitelerinde ve yaşam kalitesinde azalma, yorgunluğun artması, uyku sürelerinde azalma, anksiyete ve depresyon gibi durumlar sık karşılanmaktadır. Görülen bu komplikasyonları azaltmak, tedavinin başarısını ve hastanın yaşam kalitesini artırabilmek adına fizyoterapi ve rehabilitasyon uygulamalarına akciğer kanserinin her evresinde ihtiyacımız vardır.” Akciğer kanserinde pulmoner komplikasyonların en sık görülen semptomlar arasında olduğunu hatırlatan Uzm. Fzt. Özpineci, konuyla ilgili şu bilgileri paylaştı: “Bu durum bazen kanserin direkt kendisi bazen ise radyoterapi gibi kanser tedavilerine bağlı olarak kardiyorespiratuar sistemin etkilenmesi sonucu ortaya çıkmaktadır. Bu etkilenim ile hastalarda solunum kaslarının zayıflaması sonucu nefes darlığı çok yaşanmaktadır. Akciğer kanserinin yönetiminde, uygulanan medikal tedavilerin yanı sıra doğru ve düzenli yapılan aerobik egzersizler ve solunum egzersizleri de en az medikal tedavi kadar önem arz etmektedir. Hastanın ihtiyacına göre doğru ve düzenli yapılan egzersiz programları sonucunda kanserden korunmak ve akciğer kanseri tanısı almış hastaların fonksiyonel kapasiteleri ve akciğer hacimlerinde görülen artış miktarıyla hastalar fiziksel ve psikolojik açıdan yarar görmekte olup, buna bağlı yaşam kaliteleri artmaktadır. Yapılan egzersizin türü, şiddeti ve süresi bireyin ihtiyacına özgü kapsamlı olarak değerlendirildikten sonra belirlenip, kişiye özel program oluşturulmaktadır. Unutulmamalıdır ki, doğru yapılan egzersiz sizin nefes alma biçiminiz olup yaşam kalitenizi belirlemektedir.”
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder