ASAYİŞ - 20 Kasım 2023 Pazartesi 14:50

Osmaniye’de asayiş uygulamaları: 16 tutuklama

A
A
A
Osmaniye’de asayiş uygulamaları: 16 tutuklama

Osmaniye’de polisin yaptığı asayiş uygulamalarında çeşitli suçlardan yakalanan 16 şüpheli tutuklandı.


Alınan bilgiye göre, İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri son bir hafta içerisinde şehir genelinde farklı noktalarda oluşturulan uygulamalarda 76 kişiyi yakaladı. Şüphelilerden 5 ruhsatsız tabanca, 2 ruhsatsız tüfek, 3 kurusıkı tabanca, 53 muhtelif fişek, 2 çalıntı otomobil, 2 çalıntı motosiklet, 42 kutu çalıntı tıbbi malzeme ele geçirildi.


Yakalanan şahıslar hakkında gerekli yasal işlem yapılırken, 16’sı çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.



Osmaniye’de asayiş uygulamaları: 16 tutuklama

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Antalya merkezli 25 ilde 1,5 milyar liralık işlem hacimli siber operasyon: 53 gözaltı Antalya merkezli 25 ilde bahis, şans oyunlarında kanuna muhalefet etmek ve suçtan kaynaklanan malvarlığı değerini aklama suçlarına yönelik yapılan eş zamanlı operasyonda 53 şüpheli yakalandı. Şüphelilerin banka hesaplarında yapılan incelemelerde 1 milyar 402 milyon 146 bin 795 TL işlem hacminin olduğu tespit edildi. Şüphelilere ait çok sayıda gayrimenkul ve araca tedbir uygulanırken, şahıslara ait banka ve kripto borsalarındaki hesaplara da el konuldu. Antalya Emniyeti Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde yürütülen soruşturma kapsamında “Futbol Ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanuna Muhalefet Etmek” ve “Suçtan Kaynaklanan Malvarlığı Değerini Aklama” suçlarından Antalya merkezli toplam 25 ilde 186 şüpheli şahsa yönelik eş zamanlı operasyon yapıldı. Operasyonda çok sayıda dijital materyal ile 3 adet pompalı tüfek, 6 adet ruhsatsız tabanca ve bu silahlara ait 169 adet fişek le geçirildi. 1 milyar 402 milyon 146 bin 795 TL işlem hacmi Şüpheli şahısların banka hesapları üzerinde yapılan incelemelerde ise 1 milyar 402 milyon 146 bin 795 TL işlem hacminin olduğu tespit edildi. Şüpheli şahıslara ait çok sayıda gayrimenkul ve araca tedbir uygulanırken, şahıslara ait banka ve kripto borsalarındaki hesaplara el konuldu. Operasyon kapsamında yakalanan 53 şahıs adli makamlara sevk edildi.
Ankara TÜRK-İŞ Genel Başkanı Atalay: “Anayasa değişikliğine hiç kimsenin ihtiyacı yoksa işçinin, işsizin, kadının, çocuğun ihtiyacı var" Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) Genel Başkanı Ergün Atalay, “Anayasa değişikliğine hiç kimsenin ihtiyacı yoksa işçinin ihtiyacı var, işsizin ihtiyacı var, kadının ihtiyacı var, çocuğun ihtiyacı var. Böyle bir tespit komisyonu (Asgari Ücret Komisyonu) olur mu? 15 kişi var, ikisi beraber oturuyor istediği kararı veriyor” dedi. TÜRK-İŞ Genel Başkanı Atalay, konfederasyon genel merkezinde 20 Ekim’de Ankara’da düzenlenecek ‘Zordayız Geçinemiyoruz’ sloganlı mitingin yanı sıra asgari ücret, emekli aylıkları, taşeron işçiler gibi konular başta olmak üzere gündeme dair açıklamalarda bulundu. Atalay, temmuz ayında HAK-İŞ ve DİSK’in de bulunduğu bir toplantı düzenlediklerini ve ortak sorunlarını dile getirerek yol haritası çizdiklerini aktardı. Çizdikleri yol haritası çerçevesinde üç konfederasyonun da Türkiye genelinde belirli çalışmalar yaptığını söyleyen Atalay, bu kapsamda TÜRK-İŞ’in gerçekleştirdiği çalışmalara değindi. Atalay, “TÜRK-İŞ önünde bir çalışma yaptık. Onun dışında Trakya’da geniş kapsamlı bir miting yaptık. Akabinde Zonguldak’ta geniş kapsamlı bir miting yaptık. 81 ilde en azı bin ile 5 bin arasında katılımın olduğu ortaklaşa basın toplantıları yapıldı. Aynısını TÜRK-İŞ’in önünde 20 Ağustos’ta da yaptık. Yine 20 Eylül’de Türkiye’nin bütün iş yerlerinde 2-3 saatlik iş durdurma eylemi yapıldı. Ardından Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde yine bir eylem yaptık. Orada aldığımız karar çerçevesinde 20 Ekim’de Ankara’da ‘Emek Buluşması’ adı altında son yıllarda pek yapılmayan, en son 2013’te yapılan geniş kapsamlı bir miting yapacağız” açıklamasında bulundu. “Emeklileri, asgari ücretlileri, taşeron işçileri mitinge davet ettik” Atalay, 20 Ekim’de düzenleyecekleri mitinge ilişkin detayları da aktararak, “Bizim aldığımız karar çerçevesinde 20 Ekim’de burada bizim kendi üyelerimiz olacak. Emeklileri, asgari ücretlileri, taşeron işçileri ve emek bileşenlerinin tamamını ayın 20’sinde Ankara’ya davet ettik. Bugüne kadar bize gelen sendikalarımızın yazdığı yazı çerçevesinde Ankara dışından en azından 2 bine yakın otobüs listesi var elimizde. 17-18 kilometre yapıyor 2 bin tane otobüsün hacmi. Toplanma yerimiz demiryollarının önü olacak. Oradan da sabah 09.00’da Tandoğan Meydanı’na hareket edilecek. Mitingde emekli arkadaşımızın birine, bir tane taşeron işçimize ve bir tane asgari ücretli işçimize söz vereceğiz” ifadelerine yer verdi. Atalay, çalışanların içinde bulunduğu sorunları ve sıkıntıları anlatacakları mitingin ‘Zordayız Geçinemiyoruz’ sloganıyla gerçekleştirileceğini kaydetti. “Sorunlarımızı ülke gündeminde anlatmaya devam edeceğiz” Atalay, mitingde çalışma hayatındaki problemlere değineceklerini ifade ederek, “Burada örgütlenmeden, işten atılmadan, kamu işçilerinin ücret dengesizliğinden, emeklilik bağlanma oranlarından, kayıt dışından, güvenliksiz çalışma ortamından iş kazalarına kadar çok sorunumuz ve problemimiz var. Bizim sendika olarak görevlerimiz bunları kamuoyuna anlatmak. Ülkeyi yönetenlerin bunlarla ilgili müspet bir çözüm bulması gerek. Bugüne kadar bize bununla ilgili ve bizim dışımızdaki sendikalara da şu ana kadar bir dönüş olmadı. ‘Gelin arkadaşlar bununla ilgili ne derdiniz var’ diye bir temasımız olmadı. Benim dışımda da zannediyorum ne DİSK’in ne de HAK-İŞ’in böyle bir teması olmadı. Onun için bu meseleler çözüm bulana kadar biz bu sorunlarımızı ülke gündeminde anlatmaya devam edeceğiz. Onun için 20 Ekim çalışma hayatı için önemli” şeklinde konuştu. “30 milyona yakın kişi, 12 bin lirayla 20 bin lira arasında maaş alıyor” Atalay, emeklilerle beraber ülkede yaklaşık 30 milyon kişinin çok düşük ücret aldığını ifade ederek, “Ülkemizde 30 milyona yakın 12 bin lirayla 20 bin lira arasında maaş alan insan var. Bunlar emekli, asgari ücretli, aşağı yukarı ülkenin yarısı. Son yıllarda zengin daha da zengin oldu, orta tabaka diye ortada bir şey kalmadı. Sıkıntıda olanlar daha fazla sıkıntı çekmeye ve bedel ödemeye devam ediyorlar” diye konuştu. “Asgari ücreti konuşmaya başladığınız zaman ev sahibi de, market de zam yapıyor” Aralık ayında toplanacak olan Asgari Ücret Tespit Komisyonu’na ilişkin de açıklamalarda bulunan Atalay, “Önümüzdeki günlerde asgari ücret görüşmeleri başlayacak. Asgari ücretli zamlı maaşını şubat ayında alacak ve daha 4 ay var. 4 ay önceden asgari ücreti konuşmaya başladığınız zaman ev sahibi de, market de zam yapmaya devam ediyor. Geçmiş yıllarda olduğu gibi yine Asgari Ücret Komisyonundakiler asgari ücretli olacak. Biz orada olmayacağız. Komisyonun başında temsilde Ramazan Ağar olacak. Onun dışındakilerin tamamı asgari ücretli olacak. Bir talebim de basından; bir veya iki tane asgari ücretli verirseniz onları da komisyona zevke alırız haberiniz olsun” dedi. "Cevdet Yılmaz ve Vedat Işıkhan ile görüşmeler oldu" Açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını cevaplandıran Atalay, sorunlara yönelik hükümet yetkilileriyle görüşüp görüşülmediği sorusu üzerine, “Cevdet Bey’le, Çalışma Bakanıyla görüşüldü. Maliye Bakanlığına ne bir randevu talebim oldu, ne bir görüşme talebim oldu. Bir şey çıkmayacağını bildiğim için o tarafa hiç bakmıyorum. Müspet bir dönüş yok” dedi. “TÜİK’in açıkladığı rakamla pazar, market hiç uyuşmuyor” Dünyanın her yerinde gelişmekte olan ülkelerde işçilerin bedel ödediğini söyleyen Atalay, “Bunları ödemekten yorulduk. Onun için diyoruz ya öyle zordayız ki bu kelimeyi zor anlatırsın. Özellikle bu TÜİK’in açıkladığı rakamla pazar, market hiç uyuşmuyor. Öyle bir noktaya geldik ki, geçen sene bu vakitler peynir 130 liraydı, 600 lira oldu. Bizde karnımızı nasıl doyururuz ona bakıyor insanlar. Yani güçlerimizi birleşmediğimiz müddetçe biz bu işin altından kalkamayız. Biz sporda sendikalı değilsek, biz sendikalı bir basında örgütlü değilsek bu meseleleri bugüne kadar zor anlattık ve zor anlatmaya devam ederiz. Asgari ücret, geçim ücreti oldu ülkemizde. Ki asgari ücret kamuyu hiç ilgilendirmiyor. Özel sektörü ilgilendiren bir rakam. Ama burada kamu, devlet bu işin önünden gidiyor” diye konuştu. “Anayasa değişikliğine en çok işçinin ihtiyacı var” Anayasa tartışmalarına ilişkin de konuşan Atalay, anayasa değişikliğine en çok işçinin ihtiyacı olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Hiç kimsenin ihtiyacı yoksa işçinin ihtiyacı var, işsizin ihtiyacı var, kadının ihtiyacı var, çocuğun ihtiyacı var. Böyle bir tespit komisyonu olur mu? 15 kişi var, ikisi beraber oturuyor istediği kararı veriyor. Bu ilçenin yüksek hakem kurulunda da böyle. 8 tane üye var. Geçen konuşulan şu, ‘Hafta tatili, pazar günü kaldırılmalı mı?’. Yüksek hakem kurulunda konuşuluyor. Bu ne? İşte orada eksik bir temsil var. Onun için burada işçinin bir anayasaya ihtiyacı var. Ya da kanunu değiştirsinler bizle ilgili. Anayasa değişmiyorsa da 7 sene mahkeme sürüyor, 8 sene mahkeme sürüyor. Örgütleniyoruz, bizi kapının önüne koyuyorlar. Ne hakkını alıyorsun, ne sendika kalıyor, ne işçi kalıyor. Bununla ilgili bir kanun değişikliğine ihtiyaç var.” “Asgari ücretle ilgili komisyonun tamamı işçi olacak” Gücün patronların ve zenginlerin elinde olduğunu kaydeden Atalay, “Görevini yapan düzgün zenginler var mı, var. Görevini yapan işverenler var mı, var. Ama inanın sayıları o kadar az ki, bize 17 bin lirayı, 20 bin lirayı çok fazla gören zenginler var. İmkan olsa bizi kuru ekmeğe, bir tas çorbaya çalıştıracak adamlar var. Yani bizi yok sayıyorlar. Bu kafa benim ülkemde var. Dün de vardı, bugün de var. Öyle gemiyi götüremezsin. Öyle bir ülkede huzur bulamazsın. Öyle bu ülkede barış bulamazsın. Denesin, kendi 17 bin lirayı, 20 bin lirayı alsın bir hafta geçinsin bakalım göreyim ne oluyor? Ona göre karar versin. Onun için asgari ücretle ilgili komisyonun tamamı işçi olacak. Toplanacaklar, buraya gelecekler, bir karar alacaklar. Aldıkları karara uyacağız” dedi.
Yalova Adalet Bakanı Tunç: "Suç ve suçluyla topyekun milletçe mücadele etmeliyiz" Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Suç ve suçluyla topyekün milletçe hareket etmeliyiz. Çocuklarımızı ve gençlerimizi korumalıyız. İnternet çağındayız, sosyal medyanın da etkisiyle özellikle bazı suç tiplerinde artış olduğunu üzülerek görüyoruz. O nedenle gerek dolandırıcılık suçları, gerek bilişim yoluyla işlenen farklı farklı suçlar, tüm bunlarla hep beraber mücadele edeceğiz" dedi. Yalova’da Adalet Sarayı ek hizmet binası açılışında konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, son 22 yılda mevzuatların günümüz şartlarına istinaden güncellediğinin altını çizerek, “Mevzuatımızda çok önemli iyileştirmeler yaptık. Türk Ceza Kanunu, Borçlar Kanunu hepsi yenilendi. 80 yıldan bu yana uygulanan artık toplumun ihtiyacına cevap vermeyen yenilenmesi gereken mevzuatın tamamını son 22 yıl içerisinde yeniledik. 2005’te ceza kanunu, sonrasında ceza mahkemesi, borçlar, hukuk mahkemeleri bunların üzerinden de neredeyse 20 yıl geçti. Bu süreçte toplum değişiyor, yeni suç tipleri ortaya çıkıyor. İnternet çağındayız, dolayısıyla teknolojinin de gelişmesiyle, ticaretin gelişmesiyle insanların ihtiyaçları da farklılaşmasıyla bu kanunların güncellenme ihtiyaçları doğdu. Bu güncellemeyi de gecikmeksizin bu güne kadar gerçekleştirdik. Yargı reformu strateji belgeleriyle bunları planlı bir şekilde yaptık. 2009’da Yargı Reformu Strateji Belgemizle çok sayıda yargı paketini Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin gündemine getirerek yasalaştırdık. 2015’te ikincisi 2018 yılında da üçüncüsü hayata geçti. Bu süreç içerinde hem vatandaşlarımızdan hem de uygulayıcılarımızdan gelen görüşlerle mevzuatımızı ihtiyaçlara cevap verir hale getirmenin gayreti içerisinde olduk. Şimdi sıra dördüncü Yargı Reformu Strateji Belgesinde. Türkiye Yüzyılının Yargı Reformu belgesi olacak. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına adım attığımız şu dönemde özellikle toplumun ihtiyacına cevap verecek olan çok sayıda düzenlemeyi hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Kısa orta ve uzun vadeli hedefler şeklinde de yasamasıyla, yürütmesiyle, yargısıyla hayata geçirmenin gayreti içerisindeyiz” şeklinde konuştu. “Kadına şiddet kırmızı çizgimiz” Kadına şiddet ve çocuk istismarı suçları konusundaki hassasiyetini belirten Bakan Tunç, “Burada özellikle suç ve suçluyla topyekün milletçe hareket etmeliyiz. Çocuklarımızı ve gençlerimizi korumalıyız. İnternet çağındayız, sosyal medyanın da etkisiyle özellikle bazı suç tiplerinde artış olduğunu üzülerek görüyoruz. O nedenle gerek dolandırıcılık suçları, gerek bilişim yoluyla işlenen farklı farklı suçlar, tüm bunlarla hep beraber mücadele edeceğiz. Güvenlik güçlerimizle, polisimizle, jandarmamızla ve yargı teşkilatımızla beraber suç ve suçlu ile mücadele ederek toplumun huzur ve güvenliğini bozan suç şebekeleriyle hukuk düzeni içerisinde, hukukun üstünlüğünü de esas alarak gecikmeksizin bunu gerçekleştirmenin gayreti içerisinde olacağız. Sürekli eleştiri konusu olan özellikle bazı suçlarda af sınırlarının çok aşağıda olduğu yönünde hukukçularımızın görüşü var. O suç tipleriyle ilgili olarak bir takım düzenlemeler yapılabilir. Yine denetimli serbestlik uygulamalarıyla ilgili olarak bazı sınırlamalar getirilebilir. Özellikle çocuk istismarının önlenmesi, kadın cinayetlerinin en aza indirilmesi ve yok edilmesi konusunda çok hassasız. Kadına şiddet bizim kırmızı çizgimiz. Kadınlarımızı korumalıyız. Kadınlarımıza yönelik her türlü kötülük insanlığa ihanettir. Çocuklarımıza yönelik her türlü kötülük geleceğimize ihanettir. Çevresindeki kötülüklere karşı en korunmasız kişiler çocuklardır. Her birinin elinde cep telefonları ve o cep telefonlarıyla maalesef karşılarında kimliğini gizleyen suç şebekeleri. O nedenle siber suçlar bakımından da çok daha etkili devriyelerimizi daha da arttırarak hukuk içerisinde onlarla da mücadele etmeliyiz. O alandaki mücadele biraz kolay değil. Çünkü kimliğini gizleyen uluslararası sosyal medya şirketlerinin yargı kararlarını uygulama noktasındaki sorumsuzluğu diyebiliriz. Ama biz bu şirketlere şunu söylüyoruz, Türkiye Cumhuriyeti devleti bir hukuk devletidir, hukuk devletinin kurallarına bizim vatandaşlarımız nasıl uyuyorlarsa, sizde bu ülkede hizmet veriyorsanız Türkiye Cumhuriyeti devletinin hukuk kurallarına da uyacaksınız” dedi.
Mardin Mardin’de 5 yıl önce teröristlerin şehit ettiği 12 kişi anıldı Mardin’in Nusaybin ilçesinde 2019 yılında Barış Pınarı Harekatı sırasında Kamışlı’dan terör örgütü PYD/YPG’nin saldırısında şehit olan 12 kişi düzenlenen törenle anıldı. Devlet Su İşleri Tesisleri’nde (DSİ) Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda, Türkçe, Arapça ve Kürtçe mevlit okundu, Nusaybin İlçe Müftüsü Hasan Yeşildağ tarafından şehitler için dualar edildi. Programda konuşan Mardin Valisi Tuncay Akkoyun, 12 şehit olmak üzere vatan, bayrak, ezan ve mukaddesat için canlarını feda eden tüm şehitlere Allah’tan rahmet ve gazilere sağlık dileğinde bulunarak, "Şehit ailelerimize sağlık ve sıhhat diliyorum. Unutmayın ki, sizler bize emanetsiniz. Sizler bir evladınızı feda ettiniz ama binlerce evladınız oldu. Bizler de sizlerin birer evladı olarak şehit ailelerimize hizmet etmekten ve emrinize amade olmaktan her zaman onur duyduk ve onur duyacağız. Terörle mücadelede devletimiz bugün olduğu gibi yarından bu topraklarda terör başı olmak üzere huzursuzluk çıkarmak isteyen her kim olursa olsun mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz ve sürdürmeye devam edeceğiz” dedi. Nusaybin Kaymakamı Evren Çakır ise, 5 yıl önce üzücü olayda hayatını ortaya koyan şehitlere Allah’tan rahmet dileğinde bulundu. Çakır, "Özellikle burada bu programın her yıl yapılıyor olması hem şehitlerimizin manevi hatıralarının saygı göstermek açısından, hem de birlik ve beraberliğimiz açısından son derece önemli ve anlamlıdır” şeklinde konuştu. Şehit kızı Gazeteci Gülay Demir, bu memleketin bir tek evladının kanı dökülmemesi için canla başla mücadele edeceğini dile getirerek, "Bugün Dünya Kız Çocukları Günü. Bizler Dünya Kız Çocukları Günü’nde babasının kanlı gömleği ile uyuyan kızlarız. Bizler, gencecik yaşımızda karalara mahkum ettiğiniz kızlarız. Bu alanda gönlümde ömür boyu devam edecek olan yasla başımdaki bu kara yazmaya veda ediyorum. Babam ve babam gibi mazlum insanların intikamını kalemim ile yazmaya devam edeceğim” ifadelerini kullandı. Programa, AK Parti Mardin Milletvekili Faruk Kılıç, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Tahsin Saruhan, İl Emniyet Müdürü Cebrail Buğday, şehit yakınları ve vatandaşlar katıldı.