GÜNDEM - 20 Mayıs 2024 Pazartesi 19:01

MPS hastası kuzenler, yaşlarına rağmen gelişmeyen vücutlarıyla hayat mücadelesi veriyor

A
A
A
MPS hastası kuzenler, yaşlarına rağmen gelişmeyen vücutlarıyla hayat mücadelesi veriyor

Osmaniye’de yaşayan Mümine-Mine kardeşler ve kuzenleri Muhammed Kayra Kalkan ender görülen Mukopolisakkaridoz (MPS) hastalığı ile hayat mücadelesi veriyor.


Osmaniye’de yaşayan Ayşe ve Mehmet Kalkan çifti, 25 yaşındaki Mümine ve 21 yaşındaki Mine’nin 5 yaşına geldiklerine yaşıtlarına oranla bedensel gelişimlerinin geri olduğunu fark etti. Kalkan ailesi, kızlarını götürdükleri hastanede evlatlarının 200 bin kişide bir görülen MPS hastası olduğunu öğrendi. MPS hastalığına karşı mücadeleleri 5 yaşında başlayan kardeşlerin kuzeni olan 16 yaşındaki Muhammed Kayra Kalkan’da da aynı hastalık teşhis edildi. İlerleyen yaşlarına rağmen 2 kardeş ve 1 kuzenin vücut iskeletleri gelişmedi.


Bakanlık tarafından verilen ilaçları yürüsün veya yürümesin bütün MPS hastalarının almasını istediklerini söyleyen baba Mehmet Kalkan, "İki MPS hastası kızım var, Mümine Kalkan, Mine Kalkan bir de yeğenim Muhammed Kayra Kalkan bunlar üçü de MPS hastası. MPS hastası Mukopolisakkaridoz, 200 binde bir kişide görülen bir hastalıktır. Kemik bozukluğu, iskelet bozukluğu iç organlar büyüyor ama bedenen büyümüyor. Nefes darlığı var, astımı var, yürümede sıkıntı yaşıyorlar, elinden tutmasak zaten yürüme şansı yok. 5 yaşından sonra meydana çıktı rahatsızlıkları, tedavisi şu an için yok. Bu hastalığın sadece hastalığın ileri gitmemesi için, geriye düşmemesi için bu aldığımız ilacı kullanıyoruz. Yurt dış ilaçlarımız var, Sağlık Bakanlığı’ndan bize Ankara’dan kargoyla evimize kadar geliyor. Şu an için bir tanesi 900 euro olarak belirlenmiş haftada 20 doz kullanıyoruz. 20 flokum, 11 flokum birine kullanıyoruz, 9 flokum birine kullanıyoruz. Rapor alırken yürüme testine giriyoruz, merdivene çıkma testine giriyoruz, salonun testine giriyoruz. Bunlar onaylanmasa zaten bize yurt dışı ilaçları da veremiyorlar. Bütün MPS hastalarının bu ilaçlarını yürüsün veya yürümesin, hepsini almasını istiyoruz" dedi.


Hayalinin üniversiteye gidip psikoloji veya öğretmenlik okumak olduğunu söyleyen Mine Kalkan, "MPS hastasıyım, bu hastalıktan dolayı pandemi döneminde kalp rahatsızlığımız, daha öncesinde astım, alerjik rahatsızlıklarımız çıktı. Bazen çok uzun konuşamıyoruz, kelimelerimiz yetmiyor. Bazen de nefes alıp verme konusunda sıkıntılarımızı yaşıyoruz. Yürürken birinin desteğiyle yürüyoruz. Yani yanımızda biri olmayınca kendimizi güvende hissetmiyoruz veya her an düşecek gibi oluyoruz. Rapor alırken sürekli bir sıkıntı yaşıyoruz, yürüme testinde biz büyük zorluk yaşıyoruz. Pandemi döneminde liseyi bitirdim, üniversite hayalim vardı o da sağlık sorunlarım nedeniyle sınava giremedim. Bu yüzden de üniversitede okuyamadım sağlıklı olsaydım eğer psikoloji bölümünde okumak isterdim veya öğretmenlik bölümünde okumak isterdim" diye konuştu.


Kuzenleri Mümine ve Mine gibi Mukopolisakkaridoz (MPS) ile mücadele eden, hastalığın ilerlemesini durduran ilacı yürüyemediği için kullanamayan Muhammed Kayra Kalkan (16) ise, "Şu an açıktan okuyorum, pandemi oldu işte, deprem oldu. Onlardan dolayı sınavlara giremedim. Günümün çoğunu televizyon izleyerek ve telefonda oyun oynayarak geçiriyorum. Onun dışında bir şey yapamıyorum. Küçüklükten beri hayalim beyin cerrahı olmaktı" dedi.



MPS hastası kuzenler, yaşlarına rağmen gelişmeyen vücutlarıyla hayat mücadelesi veriyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Antalya Serbest Bölge 2024 yılının ilk üç çeyreğinde 838,6 milyon dolarlık ticaret hacmine ulaştı Antalya Serbest Bölgesi, ihracat ve yüksek katma değerli üretimleri ile dikkat çekiyor. Bölge, 2024 yılının ilk üç çeyreğinde 838,6 milyon dolarlık ticaret hacmiyle bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 4 oranında büyüme kaydederek, ihracatın öneminin vurgulandığı Eylül ayında açıklanan Orta Vadeli Program (OVP) hedeflerine paralel olarak, ülke ekonomisine önemli katkılar sağlamaya devam ediyor. Bölgede gerçekleştirilen üretimin yüzde 93’ü sanayi grubu imalatı olmakla beraber özellikle yat, elektronik ve medikal sektörlerindeki yüksek katma değerli üretim, Antalya Serbest Bölgesi’ni Türkiye’nin ihracatında ön plana çıkartıyor. Ülke genelinde serbest bölgeler hariç ihracatçı birliklerine kayıtlı verilere göre kilogram başına ihracat değeri 2023’te 1,60 USD iken Antalya Serbest Bölgesi’nde yat sektöründe 45 USD, elektronik sektöründe 40 ila 145 USD, medikal sektöründe de 8 ila 140 USD oranında değişiyor. Bu sektörlerdeki büyüme hem istihdama hem de ülke ekonomisine önemli katkıda bulunuyor. Antalya Serbest Bölgesi’nde faaliyet gösteren 87 firmanın, toplamda 8 bin 275 kişiye istihdam sağlaması, bölgenin sadece ekonomik büyümeye değil, aynı zamanda istihdama da önemli katkılar sunuyor. Bölgede oluşan istihdam, nitelikli iş gücüne olan talebi artırarak, Türkiye’nin insan kaynakları potansiyelini daha etkin kullanmasına katkı sağlıyor. Antalya Serbest Bölgesi Genel Müdürü Zeki Gürses, bölgenin bu başarılı performansı ve modern alt yapısı nitelikli yabancı yatırımcıların dikkatini çektiğini belirterek, "Bölgemiz kalifiye iş gücü, yatırımcılara sunulan kolaylıklar ve lojistik avantajları ile yüksek katma değerli üretim ve ihracata odaklanarak ülkemize döviz kazandırmaya devam edecek. Önümüzdeki dönemde de yatırımlarımıza devam ederek bölgemizin potansiyelini daha da artırmayı hedefliyoruz" şeklinde konuştu. Genel Müdür Gürses, "Antalya Serbest Bölgesi’nin ticaret hacmi, sektörel verimliliği ve istihdam kapasitesi, Türkiye’nin ekonomik hedeflerine ulaşmasına katkı koymaktadır. Bu verimli çalışmaların sürdürülebilir olması ve ihracatçıların daha düşük maliyetlerle daha hızlı bir şekilde ürünlerini dünya pazarlarına ulaştırmalarını sağlayabilmek amacıyla yatırımlarımıza devam edilmekle birlikte mevzuat istikrarının sağlanması da çok önemlidir" ifadelerine yer verdi.
Niğde Vali Çelik: "Niğde, muhtemel afetlerde diğer illerden daha güvenli Niğde’de 13 Ekim Uluslararası Afet Risklerinin Azaltılması Günü dolayısıyla İl Afet Risk Azaltma Planı toplantısı düzenlendi. İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Aktaş başkanlığındaki video konferans toplantısının ardından Niğde Valisi Cahit Çelik basın toplantısı düzenledi. Toplantıda Vali Yardımcısı Ahmet Arık, Niğde Belediye Başkan Vekili Muharrem Çifcibaşı, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Ali Nebol, AFAD İl Müdürü Nihal Öner ve ilgili kurum mirleri katıldı. Vali Çelik yaptığı açıklamada Türkiye’nin afetlerin yoğun yaşandığı bir ülke olduğunu ifade ederek risk azaltmanın önemine değindi. Vali Çelik Valilik Toplantı Salonu’nda düzenlediği basın toplantısında; Niğde’nin doğusunda Ecemiş, batısında Tuz Gölü Fay Hattı’nın bulunduğunu ifade ederken kentin diğer illere göre afetler konusunda daha güvenli olduğuna dikkati çekti. Vali Çelik; "6 Şubat’taki depremde ilimiz de etkilendi. Bu depremde 24 ağır hasarlı, 25 de orta hasarlı binamız oldu. Merkezi yönetimin başı olarak bizler ve buradaki yerel idarecilerin bunu bilip ona göre hareket etmesi gerekiyor. Afetlerde bildiğiniz gibi 4 aşama var. Birincisi risk azaltma, ikincisi hazırlık, üçüncüsü müdahale, dördüncüsü ise iyileştirme. Bu dört aşamada birbiriyle bağlantılı. Risk azaltma konusunda ne kadar iyi hazırlığınız olursa, o riski azaltacak ne kadar iyi tedbirler alırsanız, hazırlık aşamanız o kadar kolay olur, müdahaleniz o kadar güçlü olur ve iyileştirme süreciniz de çok daha kısa sürer" dedi. Vatandaşları risk azaltmaya yönelik alınacak tedbirler konusunda duyarlı olmaya ve alınacak kararlara uymaya davet eden Vali Çelik, deprem ülkesi olmamız nedeniyle yapıların kurallarına uygun bir şekilde yapılmasının çok önemli olduğunun altını çizdi.