SAĞLIK - 24 Mart 2025 Pazartesi 09:48

‘Düşük ayak sendromu tedavi edilebilir bir sorun’

A
A
A
‘Düşük ayak sendromu tedavi edilebilir bir sorun’

Düşük ayak sendromunun, bireylerin günlük yaşamlarını olumsuz etkileyen ve yürüyüş fonksiyonlarını kısıtlayan bir durum olduğunu belirten Fizyoterapist Berkay Eren, "Genellikle peroneal sinirin hasarıyla ortaya çıkan bu rahatsızlık, ayak bileğini yukarı kaldıran kasların zayıflaması veya fonksiyonunu kaybetmesiyle kendini gösterir" dedi.


Medical Park Ordu Hastanesi’nden Fizyoterapist Berkay Eren, düşük ayak sendromunun nedenleri, belirtileri ve tedavi yöntemleri hakkında önemli bilgiler paylaştı. Düşük ayağın, tek başına bir hastalık olmadığını, altta yatan bir sağlık sorununun belirtisi olduğunu söyleyen Eren, "Sinir hasarları, nörolojik hastalıklar, diyabet, bel fıtığı, travmalar veya cerrahi komplikasyonlar bu duruma neden olabilir" diye konuştu.



"Doğru tanı, etkili tedavi önemli"


Düşük ayak sendromunda ayak bileğini yukarı kaldırmada zorlanma, yürürken ayağın yerde sürüklenmesi, denge kaybı, tökezleme ve düşme, merdiven çıkma ve yokuş inmede zorluk, bacak kaslarında güçsüzlük ve ağrının bu hastalıktaki en çok görülen belirtiler olduğunu belirterek, doğru tanı ve etkili tedavinin son derece önemli olduğunu kaydetti. Düşük ayak teşhisi için hastanın tıbbi geçmişi, fiziksel ve nörolojik muayeneler, EMG (elektromiyografi), MR ve kan testleri gibi detaylı incelemeler yapılması gerektiğini belirten Berkay Eren, erken teşhisin önemine de dikkat çekti.



Uygulanan tedavi yöntemleri


Düşük ayak sendromunun tedavisinin, altta yatan nedene göre belirlendiğini söyleyen Fizyoterapist Berkay Eren, uygulanan tedavi yöntemlerini şu şekilde sıraladı:


"Fizik tedavi ve rehabilitasyon: Kas kuvvetlendirme egzersizleri, elektroterapi, denge ve koordinasyon çalışmaları, yürüme eğitimleri.


Ortez kullanımı: Ayağı destekleyerek hareketi kolaylaştıran AFO (Ayak Bileği Ortezi) gibi yardımcı cihazlar.


Cerrahi yöntemler: Sinir onarımı, tendon nakli ve ayak kemiklerini desteklemeye yönelik cerrahiler."



"Sağlam adımlar için erken müdahale şart"


Düşük ayak sendromunun ihmal edilmesinin zamanla kas zayıflığının artmasına, yürüme bozukluklarının kalıcı hale gelmesine ve bireyin bağımsız hareket kabiliyetinin kısıtlanmasına neden olabileceğinin altını çizen Eren, "Özellikle günlük aktivitelerde zorlanma, düşme riski ve eklem deformiteleri gibi komplikasyonlar, yaşam kalitesini ciddi şekilde olumsuz etkileyebilir. Unutulmamalıdır ki, düşük ayak sendromu doğru müdahaleyle yönetilebilir bir durumdur. Uzman ekip tarafından uygulanan bireysel tedavi yaklaşımlarıyla hastalar, sağlam adımlarla hayata devam edebilir. Daha sağlıklı bir gelecek için, düşük ayak belirtilerini göz ardı etmeyin ve erken teşhis için bir uzmana başvurun" şeklinde konuştu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Sinan Ateş cinayeti davasında 8 sanık hakim karşısında Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş suikastına ilişkin "kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme veya yayma" ve "suçluyu kayırma" suçlarından 8 sanık hakim karşısına çıktı. Ankara 34. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuksuz sanık Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Burak Kılıç, Ülkü Ocakları Ankara İl Başkanı Yardımcısı Suat Yılmazzobu ile olay tarihinde Trafik Şube’de komiser olarak görev yapan Talha Atalay ve taraf avukatları katıldı. Mahkeme hakimi, kimlik tespitinin yapılması ve iddianamenin okunmasının ardından yargılamanın başladığını bildirdi. "Attığım iddia edilen fotoğrafın üstünden 3 yıl geçmiş, hatırlamıyorum" Sinan Ateş’in evinin fotoğrafını çektiği iddialarına ilişkin konuşan tutuksuz sanık Burak Kılıç, "Ben Tolgahan Demirbaş ile aramda geçen mesajlaşmada kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirdiğim şeklindeki suçlamayı kabul etmiyorum. O sitede bir sürü insan yaşıyor, bir sürü daire var. O yüzden belirleyici bir unsur yoktur maktule ilişkin fotoğrafta. Bu yüzden suçlamayı kabul etmiyorum. Tolgahan’ın beyanı üzerine ben bu fotoğrafı gönderdim diyemem. Attığım iddia edilen fotoğrafın üstünden 3 yıl geçmiş, hatırlamıyorum attığımı ama imaj kayıtlarında sabit atmışım demek" dedi. "Sinan Ateş ile tanışıklığım yoktur" Hakimin savcılıktaki ifadesinde "Bu fotoğrafları Tolgahan Demirbaş’ın talebiyle göndermiş olabilirim" beyanını sorması üzerine Kılıç, "Tolgahan benden böyle bir şey istemedi. Fotoğrafı hangi koşullarda çektiğimi hatırlamıyorum. Ben de mantık yürüttüm ve ‘Mersin’de yaşanan cinayet nedeniyle atmışımdır’ dedim. Hala da aynı fikirdeyim. Pankart asılması olayına ilişkin göndermiş olabilirim. Sinan Ateş ile tanışıklığım yoktur" cevabını verdi. "Sinan Ateş’i tanımıyorum" Tutuksuz sanık Suat Yılmazzobu ise suçlamaları kabul etmeyerek, "Suçlamaları kabul etmiyorum. Bahsi geçen konuya ilişkin mesajlaşma hareketlerini öğrendim. Mesajları hatırlamıyorum. Savcılık ifadem geçerlidir. Sinan Ateş’i tanımıyorum. Herhangi bir ortamda karşılaşmadım" ifadelerini kullandı. "Sinan Ateş’in olayını medyadan öğrendim" Trafik Şube’de komiser olarak görev yaparken görevinden ihraç edilen tutuksuz sanık Atalay, "Sinan Ateş’in olayını medyadan öğrendim, sonra arkadaşlarımla WhatsApp grubunda konuştum. Benim dışımda başka görevlisi bulunmuyordu grupta, dolayısıyla üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Komiser olarak görev yapıyordum. Benim haberi emniyetten aldığım doğru değildir. Bölge trafikte çalışan bir komiserin bir vatandaş hakkında kimlik bilgisi ve adres bilgisi alma gibi bir imkanı bulunmamaktadır" dedi. "Hepiniz ayrı ayrı oğlumu katletmek için para mı aldınız?" Sanık beyanlarının ardından söz alan Sinan Ateş’in annesi Saniye Ateş, mahkemeden adalet beklediğini belirterek, "Ben adalet istiyorum. Bir oğlum vardı benim. Bunların hepsi oğlumu tanıyor. Kılıç soyadlı kişi ismini ağzıma almak istemiyorum, tanıyordu oğlumu. Olcay Kılavuz’un tayfası bunlar hep. Hepiniz ayrı ayrı oğlumu katletmek için para mı aldınız?" diye konuştu. "Bence suç örgütü olan Ülkü Ocaklarına çalışmak yerine keşke devletine çalışsaymış" Mahkemede söz alan Sinan Ateş’in kardeşi Selma Ateş ise, sanıkların beyanlarının doğru olmadığını savunarak, "Burak Kılıç’ın kardeşim istifa ettikten sonra internette karalama kampanyası yaptığı herkes tarafından biliniyor. ‘İhanet Ateşi’ şeklinde yazı yazılmış ve paylaşmıştır. Komiser devlete hizmet etmek yerine kendi işi dışında Ülkü Ocakları suç örgütüne çalışmış. Komiser, Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı dediğimiz ama bence suç örgütü olan Ülkü Ocaklarına çalışmak yerine keşke devletine çalışsaymış. Bunlar planlı şekilde kardeşimi katletti" dedi. Sanık, müşteki ve avukat beyanlarının ardından ara kararını veren mahkeme, Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesine müzekkere yazılarak Sinan Ateş cinayeti dosyasından ayrılan dosyanın akıbetinin sorulmasına, dosyanın fiziken incelenip birleştirilme talebinin değerlendirilmesine karar verdi. Mahkeme ayrıca, sanıkların adli kontrol tedbirlerinin devamına karar vererek, duruşmayı 1 Temmuz’a erteledi.
İstanbul Eminönü’nde bayram alışverişi başladı Eminönü’nde bayram alışverişi başladı. Bayram öncesi şeker ve çikolataya yoğun talep gösteriliyor. Ramazan Bayramı’na sayılı günler kala İstanbul’un en hareketli noktalarından biri olan Eminönü’nde alışveriş hız kazandı. Vatandaşlar özellikle şeker, çikolata gibi bayram ikramlıklarına yoğun ilgi gösteriyor. Fiyatlar ise 200-300 TL arasında değişiyor. Eminönü’ndeki esnaflar bayram öncesi artan yoğunluktan memnun olduğunu belirtti. Şeker ve çikolataya talep olduğunu ifade eden esnaflar ikramlık olarak lokum ve tatlı çeşitlerinin de tercih edildiğini söyledi. Eminönü’nde şeker ve çikolata satan esnaf Muhittin Tan, ‘‘Bayram heyecanımız başladı. Tezgahlara şeker ve çikolataları getirdik. Bayramlarda misafirlere ikram etmek için şeker ve çikolata tercih ediliyor. Bu gelenekten dolayı talep bayram öncesinde artıyor. Geçen sene şeker, çikolata fiyatları 280 liraydı, bu yıl 250 liradan satıyoruz. Son 2-3 gündür satışlarımızda artış var’’ dedi. Alışveriş için Eminönü’ne gelen İbrahim Yazgan isimli vatandaş da ‘‘Eminönü Ramazan ayının simgesi gibi. Manevi bir havası var. Anadolu yakasından alışveriş için Eminönü’ne geldim. Fiyatlar da burada daha uygun. Her çeşit ürünü bulabiliyoruz. Peynir, şeker ve lokum aldım. Gelen çocuklara şeker ikram ediyoruz, yanında da harçlık veriyoruz’’ diye konuştu. Bayram alışverişini Eminönü’nde yaptığını söyleyen başka bir vatandaş ise ‘‘Bayramda misafirlere baklava ve şeker ikram edeceğiz. Şeker ve çikolata aldım. Pahalı olsa da bayram öncesi şeker ve çikolata alışverişini yapıyoruz’’ ifadelerini kullandı.