GÜNDEM - 07 Ocak 2025 Salı 15:15

Muş’ta besiciler zorlu kış şartlarına meydan okuyor

A
A
A

Türkiye’de 1 milyon 200 bin küçükbaş hayvan varlığıyla önemli hayvancılık merkezlerinden biri olan Muş’ta besiciler, zorlu kış şartlarına rağmen mesleklerini bin bir zorluklarla devam ettiriyor.

Muş’un Karabey köyüne bağlı Kamiş mezrasında yüksek rakımlı köylerde besicilik yapan vatandaşlar, kış aylarının zorlu şartlarına rağmen hayvanlarının bakımını aksatmadan sürdürüyor. Sabahın erken saatlerinde uyanan çobanlar, önce sobalarını yakarak güne başlıyor. Sağlam bir kahvaltının ardından keçilere arpa ve saman vererek onların da yem ihtiyaçlarını karşılayan besiciler, hayvanlarını meşe dallarının yoğun olduğu bölgelere kar üzerinde götürerek besliyor. Keçilerin karda hareket kabiliyetinin yüksek olması, bu süreçte besicilerin işini bir nebze de olsa kolaylaştırıyor.

Muş’ta besiciler zorlu kış şartlarına meydan okuyor

Saatlerce karın içinde dondurucu soğukta hayvanlarıyla ilgilenen çobanlar, çoğu zaman bellerine kadar ıslanarak zorlu bir mücadele veriyor. Yanlarında yedek kıyafet taşıyan besiciler, yağışlı havalarda sık sık kıyafet değiştirerek soğuktan korunmaya çalışıyor. Öğle yemeklerini ise kar üzerinde kurdukları düzeneklerde hazırlayan çobanlar, günün sonunda hayvanlarını ağıllara getirerek samanla beslemeyi de ihmal etmiyor.

Muş’ta besiciler zorlu kış şartlarına meydan okuyor

Köylerde ailelerinden uzakta yaşayan besiciler, yemek yapmaktan soba yakmaya kadar tüm ihtiyaçlarını kendi başlarına karşılıyor. Tüm zorluklara rağmen hayvancılık mesleğini sürdüren bu insanlar, bölgenin hayvancılık potansiyelini canlı tutarak ekonomiye katkı sağlıyor.

Muş’ta besiciler zorlu kış şartlarına meydan okuyor

Köylerde hayvancılık yaparak geçimini sağlayan besicilerden Abuzer Güngör, “Muş’un Karabey köyünde oturuyoruz. Ağabeyimle beraber hayvancılık yapıyoruz. İlkbaharın başlarında geldiğimiz yaylada kışın ortasına kadar kalıyoruz. Hayvanlarımızın doğumu yaklaşıyor. Burada tek yaşıyoruz. İki aylık kış sürecinde burada tek kalıyorum. Hayvanları sabah ahırdan bırakınca saman ve arpa veriyorum. Ondan sonra karın üstünde götürerek yazın topladığımız yaprağı ve hazırladığımız samanı veriyoruz. Söğüt dallarını veriyoruz. Tabii hayvancılık zor. Hayvanları karın üstünde gezdiriyoruz. Islanıyoruz bazen. Soğuk oluyor, kar yağıyor. Ama mecburuz hayvanları beslemeye. Belimize kadar kara batıyoruz. Tabii her zaman tedbirli geziyoruz. Ateşimiz olsun, yemeğimiz olsun her zaman yanımızda. Acıktığımız zaman ateşimizi yakıyoruz, çayımızı demliyoruz. Islandığımızda kıyafetlerimizi değiştiriyoruz. Yanımızda çorap olsun, elbiselerimiz olsun, her zaman fazladan bulunduruyoruz. Akşam saat 16.00 gibi hayvanlarımızı tekrar ağılın yanına götürüyoruz. Aç olurlarsa tekrar saman veriyoruz. Sonra eve gidiyorum. Tek olduğum için ateşimi yakıyorum, yemeğimi hazırlıyorum. Sabah tekrar iş başı yapıyoruz” dedi.

Muş’ta besiciler zorlu kış şartlarına meydan okuyor

Köyde kardeşi ve arkadaşları ile kaldıklarını söyleyen Hayatullah Güngör ise saatlerce karın içinde dondurucu soğukta hayvanlarıyla ilgilendiğini belirterek, “Gördüğünüz gibi zor şartlarda hayvancılık yapıyoruz. Bu sene kar erken yağdı. Biz burada kalıyoruz, gece arkadaşlarla kalıyoruz. Yem ve samandan tasarruf etmek için kışın bu aylarında buradayız. Doğuma yakın hayvanları mezardan köye getiriyoruz. Günümüzü karla mücadele ederek geçiriyoruz. Soğukla mücadele ediyoruz. Soğukla mücadele etmek için dağda hayvanların yanında ateş de yakıyoruz. Zor olsa da yine iyi tarafları var. Hayatımızdan memnunuz. Devam ediyoruz böyle” ifadelerini kullandı.

Muş’ta besiciler zorlu kış şartlarına meydan okuyor

Besicilerden Yusuf Yılmaz ise, “Biz yayladayız, tek başımıza kalıyoruz burada. Sabahları erkenden kalkıp sobamızı dolduruyoruz, kahvaltımızı yapıyoruz. Sonra hayvanlarımızı bırakıyoruz. Götürüp meşe dallarını veriyoruz, meşe yapraklarını veriyoruz. Akşamleyin eve dönerken bir yaşındaki hayvanlarımı ayırıp saman arpa veriyorum. Onlar saman arpa yedikten sonra gelip sobamızı dolduruyoruz. Akşam yemeği hazırlıyoruz. Böyle geçiyor günümüz” şeklinde konuştu.

İshak Güngör

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Başkan Künkcü’den belediye başkanlarına ’anlamlı’ mektup Aydın Büyükşehir Belediyesi ve 17 ilçe belediyelerine esnafların korunması amacıyla mektup gönderen Aydın Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (AYESOB) Başkanı Muhammet Ali Künkcü; "Belediyelerimizin desteği, esnafımızın korunması için büyük önem taşımaktadır" dedi. Aydın Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (AYESOB) Başkanı Muhammet Ali Künkcü, yerel esnafın geleceğini güvence altına almak ve Aydın ekonomisinin daha güçlü temeller üzerinde yükselmesini sağlamak amacıyla Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu ve 17 ilçe belediye başkanına anlamlı bir mektup gönderdi. Başkan Künkcü, yerel ekonomiye zarar veren uygulamalara karşı önlem alınmasını talep ederek, esnafın daha adil bir ticaret ortamında faaliyet göstermesi için destek istedi. Künkcü, belediye başkanlarına gönderdiği mektupta “Yerel esnafımız, büyük özveri ve emekle ayakta kalmaya çalışırken, şehrimizde ve ilçelerimizde açılan sosyete pazarları, yöresel pazarlar, belediyeler tarafından işletilen kafeler, şehir lokantaları ve düzenlenen tanıtım günleri gibi organizasyonların yerel ekonomimize ciddi zararlar verdiğine üzülerek tanıklık etmekteyiz. Bu tür uygulamalar, yerel esnafımızın ticaret alanlarını daraltarak ve rekabetten öte bir adaletsizlik oluşturarak kazançlarını azaltmaktadır. Bunun sonucunda, esnafımız yalnızca ticari anlamda değil, sosyal ve ekonomik anlamda da zor duruma düşmektedir. Esnafın ayakta kalması; onların geleceği kadar, şehrimizin sosyal dokusunun ve ekonomik sürdürülebilirliğinin korunması için de son derece önemlidir” ifadelerine yer verdi. "Esnafımızın alın terini tehdit eden girişimlerden uzak durun" Belediye başkanlarının yerel esnafın yanında olması gerektiğini belirten Künkcü; "Belediye başkanları olarak yerel ekonomiyi desteklemek ve esnafımızı korumak adına adımlar atmanız gerektiğine inanıyoruz. Sosyete pazarlarının ve benzeri girişimlerin bir çözüm olmadığı, aksine şehirlerimizin ekonomik dengelerini bozduğu gerçeğini bir kez daha vurgulamak isteriz. Bu tür organizasyonların kurulmasına izin verilmemesi ve mevcut olanların etkilerinin gözden geçirilmesi yönünde duyarlılık göstermenizi talep ediyoruz. Amacımız; tüm zorluklara rağmen mücadele eden esnafımıza sahip çıkarak, onların daha sağlıklı ve adil bir ticaret ortamında faaliyet göstermelerini sağlamaktır. Esnafımızın geleceği için gereken her platformda üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Ancak bu konuda belediyelerimizin desteği, esnafımızın korunması için çok daha büyük bir önem taşımaktadır. Sizden ricamız, yerel ekonomimizi, esnafımızın alın terini ve yöre halkının geleceğini tehdit eden bu tür girişimlere karşı tedbir almanızdır. Gösterdiğiniz iş birliği ve hassasiyet için şimdiden teşekkür ederiz” dedi.