GÜNDEM - 07 Ocak 2025 Salı 15:11

Muş’ta besiciler zorlu kış şartlarına meydan okuyor

A
A
A
Muş’ta besiciler zorlu kış şartlarına meydan okuyor

Türkiye’de 1 milyon 200 bin küçükbaş hayvan varlığıyla önemli hayvancılık merkezlerinden biri olan Muş’ta besiciler, zorlu kış şartlarına rağmen hayvancılık mesleklerini bin bir zorluklarla devam ettiriyor.


Muş’un Karabey köyüne bağlı Kamiş mezrasında yüksek rakımlı kömlerde besicilik yapan vatandaşlar, kış aylarının zorlu şartlara rağmen hayvanlarının bakımını aksatmadan sürdürüyor. Sabahın erken saatlerinde uyanan çobanlar, önce sobalarını yakarak güne başlıyor. Sağlam bir kahvaltının ardından keçilere arpa ve saman vererek onların da yem ihtiyaçlarını karşılayan besiciler, hayvanlarını meşe dallarının yoğun olduğu bölgelere kar üzerinde götürerek besliyor. Keçilerin karda hareket kabiliyetinin yüksek olması, bu süreçte besicilerin işini bir nebze de olsa kolaylaştırıyor.


Saatlerce karın içinde dondurucu soğukta hayvanlarıyla ilgilenen çobanlar, çoğu zaman bellerine kadar ıslanarak zorlu bir mücadele veriyor. Yanlarında yedek kıyafet taşıyan besiciler, yağışlı havalarda sık sık kıyafet değiştirerek soğuktan korunmaya çalışıyor. Öğle yemeklerini ise kar üzerinde kurdukları düzeneklerde hazırlayan çobanlar, günün sonunda hayvanlarını ağıllara getirerek samanla beslemeyi de ihmal etmiyor.


Kömlerde ailelerinden uzakta yaşayan besiciler, yemek yapmaktan soba yakmaya kadar tüm ihtiyaçlarını kendi başlarına karşılıyor. Tüm zorluklara rağmen hayvancılık mesleğini sürdüren bu fedakâr insanlar, bölgenin hayvancılık potansiyelini canlı tutarak ekonomiye katkı sağlıyor.


Kömlerde hayvancılık yaparak geçimini sağlayan besicilerden Abuzer Güngör, “Muş’un Karabey köyünde oturuyoruz. Abimle beraber hayvancılık yapıyoruz. İlkbaharın başlarında geldiğimiz yaylada kışın ortasına kadar kalıyoruz. Hayvanlarımızın doğumu yaklaşıyor. Burada tek yaşıyoruz. İki aylık kış sürecinde burada tek kalıyorum. Hayvanları sabah ahırdan bırakınca saman ve arpa veriyorum. Ondan sonra karın üstünde götürerek yazın topladığımız yaprağı ve hazırladığımız samanı veriyoruz. Söğüt dallarını veriyoruz. Tabi hayvancılık zor. Hayvanları karın üstünde gezdiriyoruz. Islanıyoruz bazen. Soğuk oluyor, kar yağıyor. Ama mecburuz hayvanları beslemeye. Belimize kadar kara batıyoruz. Tabi her zaman tedbirli geziyoruz. Ateşimiz olsun, yemeğimiz olsun her zaman yanımızda. Acıktığımız zaman ateşimizi yakıyoruz, çayımızı demliyoruz. Islandığımızda kıyafetlerimizi değiştiriyoruz. Yanımızda çorap olsun, elbiselerimiz olsun, her zaman fazladan bulunduruyoruz. Akşam saat 16.00 gibi hayvanlarımızı tekrar ağılın yanına götürüyoruz. Aç olurlarsa tekrar saman veriyoruz. Sonra eve gidiyorum. Tek olduğum için ateşimi yakıyorum, yemeğimi hazırlıyorum. Sabah tekrar iş başı yapıyoruz” dedi.


Kömde kardeşi ve arkadaşları ile kaldıklarını söyleyen Hayatullah Güngör ise saatlerce karın içinde dondurucu soğukta hayvanlarıyla ilgilendiğini belirterek, “Gördüğünüz gibi zor şartlarda hayvancılık yapıyoruz. Bu sene kar erken yağdı. Biz burada kalıyoruz, gece arkadaşlarla kalıyoruz. Yem ve samandan tasarruf etmek için kışın bu aylarında buradayız. Doğuma yakın hayvanları mezardan köye getiriyoruz. Günümüzü karla mücadele ederek geçiriyoruz. Soğukla mücadele ediyoruz. Soğukla mücadele etmek için dağda hayvanların yanında ateş de yakıyoruz. Zor olsa da yine iyi tarafları var. Hayatımızdan memnunuz. Devam ediyoruz böyle” ifadelerini kullandı.


Besicilerden Yusuf Yılmaz ise “Biz yayladayız, tek başımıza kalıyoruz burada. Sabahları erkenden kalkıp sobamızı dolduruyoruz, kahvaltımızı yapıyoruz. Sonra hayvanlarımızı bırakıyoruz. Götürüp meşe dallarını veriyoruz, meşe yapraklarını veriyoruz. Akşamleyin eve dönerken bir yaşındaki hayvanlarımı ayırıp saman arpa veriyorum. Onlar saman arpa yedikten sonra gelip sobamızı dolduruyoruz. Akşam yemeği hazırlıyoruz. Böyle geçiyor günümüz” şeklinde konuştu.


(İG-MSA-Y)

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hakkari Müdür Yılmaz, Türkiye Yüzyılı Maarif Modelini anlattı Hakkari İl Milli Eğitim Müdürü Nurettin Yılmaz, “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” gibi çok önemli ve ülkemize has bir eğitim modeli üzerine inşa edilen yeni eğitim sistemine vurgu yaptı. Hakkari İl Milli Eğitim Müdürü Nurettin Yılmaz, Şube Müdürleri Oktay Kızılkaya ve Sait Ediş ile birlikte Hakkari Şehit Vali Derviş Yalım İlk ve Ortaokulunu ziyaret ederek öğrenci ve öğretmenlerle bir araya geldi. Okul Müdürü Resul Keskin ve müdür yardımcıları tarafından karşılanan Müdür Yılmaz’a, yeni Maarif Modeli ile Hakkari Eğitimi Geliştirme ve Takip Projesi kapsamında okulda yapılan faaliyetler hakkında bilgi verildi. Öğretmenler Odası Buluşmaları kapsamında öğretmenlerle bir araya gelen Müdür Yılmaz, yeni maarif modeli kapsamında yürütülen akademik, sosyal ve kültürel faaliyetler hakkında istişarelerde bulundu. Müfredat yükünün nispeten azaltıldığı, çocukların kendini bulacağı, yaparak ve yaşayarak öğreneceği “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” gibi çok önemli ve ülkemize has bir eğitim modeli üzerine inşa edilen yeni eğitim sistemine vurgu yapan Yılmaz "Bize düşen; yeni maarif modeli ışığında, siz değerli öğretmen ve okul yöneticilerimizin rehberliğinde, başarılı neticeler elde etmektir. Hakkâri eğitim ailemiz, bu yeni modeli özümser ve gerektiği gibi tatbik ederse; ahlaklı, erdemli bireyler ve iyi insan yetiştirme gibi bu ulvi eğitim yolculuğumuzda başarılı olacağımıza da yürekten inanıyorum” dedi. Müdür Yılmaz, daha sonra sınıfları ziyaret ederek öğrencilere, zamanlarını verimli kullanmaları ve iyi birer insan olmaları konusunda önerilerde bulunarak derslerinde başarı diledi.
Mersin Mersin’de zehirlenme sonucu ölen 3 kardeşten ikisi toprağa verildi Mersin’in Tarsus ilçesinde zehirlenme sonucu hayatını kaybeden yabancı uyruklu 3 kardeşten ikisi toprağa verildi. 6 Ocak tarihinde, Yeşilevler Mahallesi’nde zehirlenme şüphesiyle kaldırıldıkları Tarsus Devlet Hastanesi’nde hayatını kaybeden 2 yaşındaki Rana ile 4 yaşındaki Ömer Elyusuf’un otopsi işlemleri tamamlandı. 2 kardeşin cenazeleri bugün Mersin’in merkez Mezitli ilçesindeki Davultepe Anayurt Mezarlığına sessiz sedasız defnedildi. Durumu ağır olduğu için diğer 3 kardeşi ile birlikte Ankara’daki hastanelere sevk edilen, ancak yolda hayatını kaybeden 4 yaşındaki Selem Elyusuf’un cenazesinin ise işlemlerinin tamamlanmasının ardından yine Davultepe Anayurt Mezarlığına defnedileceği öğrenildi. Olay Tarsus’un Yeşilevler Mahallesi’nde 6 Ocak tarihinde meydana gelen olayda, 6’sı çocuk 8 kişilik yabancı uyruklu aile zehirlenme şüphesiyle hastaneye kaldırılmış, çocuklardan 2 yaşındaki Rana ile 4 yaşındaki Ömer Elyusuf, Tarsus Devlet Hastanesi’nde yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamamıştı. Durumu ağır olan çocuklardan Ahid (9), İlaf (7), Selem Elyusuf (4) ve Selam Duho (1) ise Mersin Şehir Hastanesi’ne sevk edilirken, sağlık durumları iyi olan baba Memun (34) ile anne Hazal Duho (29) ise tedaviyi reddederek taburcu edilmişti. Ankara’ya sevk edilen çocuklardan biri daha yolda hayatını kaybetti Mersin Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Yoğun Bakım Ünitesinde tedavi gören çocuklar Ahid, İlaf, Selem Elyusuf ile Selam Duho, dün akşam saatlerinde Etlik ve Bilkent Şehir Hastanelerine sevk edildi. Çocuklardan 4 yaşındaki Selem Elyusuf, hastaneye ulaştırılamadan yolda hayatını kaybetti. Böylelikle olayda ölen çocuk sayısı 3’e yükseldi. Eve fare zehri koymuşlar Bu arada AFAD ekipleri tarafından evde yapılan inceleme ve ölçümlerde zehirli gazlar tespit edildiği, fare veya benzeri bir zehrin hava ve su ile tepkimesi sonucu zehirlenmelerin oluşabileceğinin değerlendirildiği öğrenildi. Alınan numunelerin de incelenmesi için Ankara’ya gönderildiği aktarıldı. Durumu iyi olduğu için tedaviyi reddeden anne Hazal Duho’nun ise polisteki ifadesinde, evlerinde fare olduğundan dolayı farklı yerlere fare zehri koyduklarını, çocukların rahatsızlandıklarını, küçük çocuğun elinde fare zehri gördüğünü, yemiş olabileceğini düşünerek hastaneye başvurduklarını söylediği öğrenildi.
Diyarbakır Diyarbakır’da ’Müziksel Yeteneğin Belirlenmesi ve Önemi’ paneli düzenlendi Diyarbakır’da öğretmenlere yönelik "Müziksel Yeteneğin Belirlenmesi ve Önemi" konulu panel düzenlendi. Öğretmen, öğrenci ve kuruluşların katıldığı panel, Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürlüğü Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Panelde müzik yeteneğinin erken dönemde tespitinin önemi ele alındı. Yapılan sunum ve slayt gösteriminin ardından konuşan İl Milli Eğitim Şube Müdürü Selahattin Balkan, erken yaşlarda yeteneklerin keşfedilmesi ve doğru yönlendirilmesinin geleceğin sanatçılarını, öğretmenlerini ve kültür elçilerini yetiştirme yolunda atılması gereken en önemli adımlardan biri olduğunu söyledi. Panelde Harran Üniversitesi’nden değerli akademisyenlerin katılımıyla müzik yeteneğinin önemi ve bu yeteneğin nasıl tespit edilmesi gerektiğine dair bilgiler edineceklerini belirten Balkan, "Ayrıca İl Milli Eğitim Müdürlüğümüz bünyesinde yürütülen genel müzik hakkında detaylı bir bilgilendirme yapıldı. Bu tür etkinlikler, eğitim camiamızın ufkunu genişletmek ve geleceğe daha sağlam adımlarla ilerlemek adına büyük bir öneme sahiptir. Burada paylaşılacak bilgi ve deneyimlerin gerek öğrencilerimizin, gerekse öğretmenlerimizin müzik eğitimine olan katkılarını artıracağına inancımız tamdır” dedi. Panel, diğer katılımcıların konuşmaları ve sunumlarıyla devam etti.
Antalya Kız kaçırma kavgasında cinayet şüphelileri adliyeye sevk edildi Antalya’da kız kaçırma meselesi nedeniyle çıkan tartışmada pompalı tüfekle yaralanarak hastanede hayatını kaybeden Sefil Ünder’in ölümüne ilişkin gözaltına alınan şüphelilerden 2’si adliyeye sevk edildi. Olay sonrası kaçak bir kişiyi arama çalışmaları ise devam ediyor. Olay, dün akşam saat 16.30 sıralarında Antalya’nın Kepez ilçesi Habipler Mahallesi 5924 Sokak üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, kız kaçırma meselesi yüzünden husumetli olan Sefil Ünder (46) ile Serkan D. (18), Dursun A. (17) ve Beran Ç. (18) arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine Serkan D. (19), araçta bulunan av tüfeğini alarak Sefil Ünder’e ateş açtı. Sefil Ünder ve o sırada olay yerinde bulunan Sultan Ünder (24) av tüfeğinden çıkan saçmalarla yaralanırken, şüpheliler Serkan D., Dursun A. ve Beran Ç. ise olay yerinden kaçtı. 1 kişi hastanede hayatını kaybetti Saçmaların isabet ettiği Sefil Ünder ile hayati tehlikesi olan Sultan Ünder, yakınları tarafından Kepez Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Doktorların tüm müdahalelerine rağmen Sefil Ünder, hastanede hayatını kaybederken vücudunun çeşitli yerlerinden yaralanan Sultan Ünder’in ise tedavisi devam ediyor. Çevredeki vatandaşların olayı 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirmesi üzerine olay yerine ve hastaneye çok sayıda ekip sevk edildi. Cinayet Büro Amirliği ekiplerinin bölgede yaptığı aramada olayda kullanılan av tüfeği, aynı mahallenin 5725. sokağında bir evin bahçesinde bulundu. Kaçan şüpheliyi arama çalışmaları sürüyor Olaya karışan şüphelilerden Serkan D. ve Dursun A. ekipler tarafından Göksu Mahallesi’nde yakalanırken, Beran Ç.’nin ise yakalanması için Cinayet Büro Amirliği ekiplerinin çalışması sürüyor. Yakalanan Dursun A.’nın 18 yaşından küçük olması nedeniyle işlemleri Çocuk Şube Müdürlüğü’nde devam ederken, Serkan D. ise Cinayet Büro Amirliği’ndeki işlemlerinin ardından sağlık kontrolünden geçirilerek adliyeye çıkartıldı. Serkan D.’nin emniyetteki ilk ifadesinde, "Kavgaya tutuştuk, ben de av tüfeğiyle iki el ateş ederek Dursun’u aradan alıp olay yerinden kaçtım" dediği öğrenildi.
Mersin Mersin’de zehirlenme sonucu ölen 3 kardeşten ikisi toprağa verildi Mersin’in Tarsus ilçesinde zehirlenme sonucu hayatını kaybeden yabancı uyruklu 3 kardeşten ikisi toprağa verildi. 6 Ocak tarihinde, Yeşilevler Mahallesi’nde zehirlenme şüphesiyle kaldırıldıkları Tarsus Devlet Hastanesi’nde hayatlarını kaybeden 2 yaşındaki Rana ile 4 yaşındaki Ömer Elyusuf’un otopsi işlemleri tamamlandı. 2 kardeşin cenazeleri bugün Mersin’in merkez Mezitli ilçesindeki Davultepe Anayurt Mezarlığı’na defnedildi. Durumu ağır olduğu için diğer 3 kardeşi ile birlikte Ankara’daki hastanelere sevk edilen, ancak yolda hayatını kaybeden 4 yaşındaki Selem Elyusuf’un cenazesinin ise işlemlerinin tamamlanmasının ardından yine Davultepe Anayurt Mezarlığı’na defnedileceği öğrenildi. Olay Tarsus’un Yeşilevler Mahallesi’nde 6 Ocak tarihinde meydana gelen olayda, 6’sı çocuk 8 kişilik yabancı uyruklu aile zehirlenme şüphesiyle hastaneye kaldırılmış, çocuklardan 2 yaşındaki Rana ile 4 yaşındaki Ömer Elyusuf, Tarsus Devlet Hastanesi’nde yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamamıştı. Durumu ağır olan çocuklardan Ahid(9), İlaf(7), Selem Elyusuf(4) ve Selam Duho(1) ise Mersin Şehir Hastanesi’ne sevk edilirken, sağlık durumları iyi olan baba Memun(34) ile anne Hazal Duho(29) ise tedaviyi reddederek taburcu edilmişti. Ankara’ya sevk edilen çocuklardan biri daha yolda hayatını kaybetti Mersin Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Yoğun Bakım Ünitesinde tedavi gören çocuklar Ahid, İlaf, Selem Elyusuf ile Selam Duho, dün akşam saatlerinde Etlik ve Bilkent Şehir Hastanelerine sevk edildi. Çocuklardan 4 yaşındaki Selem Elyusuf, hastaneye ulaştırılamadan yolda hayatını kaybetti. Böylelikle olayda ölen çocuk sayısı 3’e yükseldi. Eve fare zehri koymuşlar Bu arada AFAD ekipleri tarafından evde yapılan inceleme ve ölçümlerde zehirli gazlar tespit edildiği, fare veya benzeri bir zehrin hava ve su ile tepkimesi sonucu zehirlenmelerin oluşabileceğinin değerlendirildiği öğrenildi. Alınan numunelerin de incelenmesi için Ankara’ya gönderildiği aktarıldı. Durumu iyi olduğu için tedaviyi reddeden anne Hazal Duho’nun ise polisteki ifadesinde, evlerinde fare olduğundan dolayı farklı yerlere fare zehri koyduklarını, çocukların rahatsızlandıklarını, küçük çocuğun elinde fare zehri gördüğünü, yemiş olabileceğini düşünerek hastaneye başvurduklarını söylediği öğrenildi.