GÜNDEM - 24 Ağustos 2023 Perşembe 17:21

Malazgirt Zaferi’nin 952. yıl dönümü etkinlikleri start aldı

A
A
A
Malazgirt Zaferi’nin 952. yıl dönümü etkinlikleri start aldı

Muş’un Malazgirt ilçesinde, Malazgirt Zaferi’nin 952. yıl dönümü etkinlikleri start aldı. Etkinlik at at yarışları ile devam ediyor.


Malazgirt Kaymakamlığı, Malazgirt Belediyesi ve Okçular Vakfınca organize edilen etkinlikler çerçevesinde etkinlikler dün futbol turnuvasıyla başladı. Türklere Anadolu’nun kapısını açan Malazgirt Zaferi’nin 952. yıl dönümü etkinliklerinin düzenleneceği, Muş’un Malazgirt ilçesindeki "Malazgirt Meydan Muharebesi Tarihi Milli Parkı"nda hazırlıklar tamamlandı. Danişment Gazi Mahallesi’ndeki milli parkta bu gün başlayan kutlamalar öncesinde 16 oba çadırı ve bir han otağı kuruldu. Katılımcıların 3 sürecek kutlamaları doyasıya yaşaması için birçok etkinlik ve yarışma organize edildi. Türkiye’nin dört bir yanından devlet sanatçıları kente geldi. Binlerce kişiye ev sahipliği yapması planlanan etkinlik alanına Türk bayrağı ve Türk boylarına ait bayraklar asıldı. Birçok ilden halk oyunları ekibi ve mehter takımının gösteri sunacağı etkinlik alanında katılımcılar, ok-yay, hüsn-ü hat, deri, okçuluk deneyimleme atölyelerindeki faaliyetlere eşlik edecek, at yarışı, güreş, atlı cirit ve kökbörü müsabakalarını izleyebilecek.



"Bin yıl önce hikayemizin başladığı yerdeyiz"


Programın açılışında bir konuşma yapan Okçular Vakfı Kurucu Başkanı, Mütevelli Heyeti Başkanı ve Yönetim Kurulu Başkanı, “Bin yıl önce hikayemizin başladığı yerdeyiz. Niye Malazgirt’tesiniz diye soranlara diyoruz ki hatırlamak, kendine gelmektir. Kendimize gelmek için Malazgirt’e geliyoruz. Malazgirt bizi diri tutan, bizi bir tutan, bizi kardeş tutan mayanın atıldığı yerdir. Malazgirt’e Yunus Emre’yi dinlemeye geliyoruz, Malazgirt’e Mevlana’yı dinlemeye geliyoruz. Malazgirt’e Horasan erenlerini dinlemeye geliyoruz, Hacıbektaş-ı Veliyi dinlemeye geliyoruz. Bizler 1299’da, 1453’te İstanbul’un fethiyle Fatih Sultan Mehmet’iz. Bizler 1919’da, 1923’te Gazi Mustafa Kemal Atatürk’le ilelebet var olacak büyük ve güçlü Türkiye Cumhuriyeti devletiyiz” dedi.


Yapılan konuşmaların ardından protokol, at yarışlarının yapılacağı alana geçti. 8 atın katıldığı yarışta Poyraz birinci, Malazgirt kralı ikinci ve Karya isimli at üçüncü oldu.



Malazgirt Zaferi’nin 952. yıl dönümü etkinlikleri start aldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Sonbaharda alerjik egzamaya dikkat Soğuyan havalarla birlikte hastalıklarında kendini göstermeye başlayacağını belirten uzmanlar, hastalıkların yanı sıra, sık görülen cilt hastalıklarından olanegzamanın da soğuk havadan etkilendiğini söyedi. Dermatoloji Uzmanı Dr. Oğuz Küçükçakır, egzama olarak da bilinen atopik dermatit, polenlerin fazla olduğu ilkbahar aylarında tetiklendiği gibi, havaların soğumaya ve nem oranının düşmeye başladığı sonbahar mevsiminde de kendini göstermeye başladığını ve bazen günlük hayatı etkileyecek kadar şiddetli seyir gösterebileceğini söyledi. Sonbaharve kış aylarında kapalı ısıtma sistemlerinin kullanılmaya başlanması, çok kalın giysiler, sıcak banyolar, soğuk ve rüzgârlı hava,enfeksiyonlaregzamanın alevlenmesine sebep olduğunu belirten Medicana Bursa Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Oğuz Küçükçakır, şunları söyledi; "Günlük hayatımızda uygulayacağımız basit önlemlerle bu durumdan korunmak mümkündür. Yün kıyafetler cildi kurutarak kaşıntıya sebep olacağı için kullanılmamalı, yerine pamuklu giysiler tercih edilmelidir. Sıcak suyla yapılan uzun banyolar cilde aşırı ısı temasına sebep olup cildin kurumasına sebep olur. Bunun yerine ilik su ile kısa süreli duş tercih edilmelidir. Banyoda hekiminizin önereceği, deriyi kurutmayan, nemlendirici özelliği olan, parfümsüz yıkama ürünleri kullanılmalıdır. Banyo sonrası ilk 5 dakikada deriyi havluyla ovalamadan, hafif dokunuşlarla, hafif nemli kalacak şekilde kurulanmalı ve hekiminizin önereceği nemlendirici sürülmelidir. Çok sıcak ve nemli ortamlardan uzak durularak aşırı terlemenin önüne geçilmelidir. Diğer genel önlemler, gıdalardan süt ürünleri, yumurta, kabuklu yemişler, soya ürünleri ve buğday gibi tetikleyici gıdalardan uzak durulmalı ve hekiminizin önerisi çerçevesinde gerekli alerji testlerinin yapılması uygun olacaktır." Yeni satın alınan tüm elbiselerin giyilmeden önce yıkanması, formaldehit ve diğer tahriş edici kimyasalların temizlenmesini sağlayacağını ifade eden Küçükçakır, açıklamalarını şu şekilde sonlandırdı; "Çamaşır deterjanınız tahriş edici geliyorsa, kokusuz ve boyasız deterjanları tercih ediniz. Egzersiz yaparken geniş ve seyrek dokumalı kıyafetler giyiniz. Duygu ve stres, kaşıntıyı arttırarak egzamayı alevlendirdiğinden kızgınlık, düş kırıklığı, utanma gibi duygu durumlarıyla bas edebilmek ve gereğinde nasıl tedavi olunacağını öğrenmek ve yardım almak çok önemlidir. Bakteriler, virüsler ve mantarların neden olduğu bulaşıcı mikroorganizmalar egzamalı hastalarda çok sık problem oluşturduğundan, cildinizde oluşan artan kızarıklık, iltihap dolu şişlikler, uçuklar ve ateş durumunda vakit kaybetmeden hekime başvurulmalı. Sağlıklı beslenmek her hastalığın en temel tedavi biçimidir. E ve C vitamini bakımından zengin gıdalar tüketmek cildinizin nem oranını arttıracaktır. Prebiyotik ve probiyotik gıdalar ve takviyeler alarak bağışıklık sisteminizi güçlendirmek egzama tedavinde ve atakların sıklığını azaltmakta çok fayda sağlamaktadır. Günde en az 2 litre su içmeye özen gösteriniz ve sigaradan uzak durunuz."
Hatay Covid- 19’da eşini kaybeden 103 yaşındaki yaşlı adam, doğal beslenerek yıllara meydan okuyor Hatay’ın Yayladağı ilçesinde yaşayan 103 yaşındaki Beşir Sünger, Covid-19’da eşini kaybetse de kendi hastanenin önünden bile geçmedi. Uzun yaşamanda doğal besinlerden vazgeçmeyen Sünger, ömrü boyunca da sigaradan uzak durdu. Yayladağı ilçesi Bezge Mahallesinde yaşayan Beşir Sünger, resmi olarak kimlikte 1929 doğumlu olarak gözükse de ailesi yaşlı adamın 103 yaşında olduğunu söylüyorlar. Eşi Covid – 19’a yakalanarak vefat eden Beşir Sünger, pandemi sürecinde hastaneye bile uğramadı. Geçmişte günlerini ibadette bulunarak geçiren yaşlı adam, duyma yetisini kaybetmesi ve yaşlılığa bağlı unutkanlığa rağmen ibadetinden vazgeçmiyor. Hayatı boyunca hiç sigara içmeyen Sünger, yanında sigara içilmesine de geçmişten beri izin vermiyor. “Babamın yaşam sırrı; bakım ve doğal şeyler yemesi” Babasının yaşam sırrının bakım ve doğal şeyler yemesi olduğunu ifade eden Nuri Sünger, “Babam 103 yaşında. Babam kimlikte 1929 yılında doğmuş ama 5 ila 6 yaş küçük yazmışlar. Babam sabah kalkıp kahvaltısını yapar. Namazını kılar ve bol bol ibadetini yapar. Babam doğal şeyler yer. Peynir, süt, kuru incir, pekmez ve üzüm gibi şeyler yer. Hastaneye götürdük ama geri getirdik. Ambulansa binmez. İğne veya hap kullanmaz. Annemde aniden bir nefes darlığı oldu ve Covid testi de pozitif çıktı. Annem Covid’ten öldü. Babam annemle aynı odada kaldı ama babam Covid olmadı. Bu duruma şaşırdık. Çünkü annemle aynı odada ve aynı havayı aldı ama Covid olmadı. Ömrü hayatında sigara içmez. Sigara içenlerden de nefret eder. Aşı vurulmaz, ambulansa binmez ve hastaneye gitmez. Babamın yaşam sırrı; bakım ve doğal şeyler yemesi” dedi. “34 yaşındayım ama dedemin hastaneye gittiğini görmedim” Babaannesinin Covid-19’dan öldüğünü ve aynı odada kalan 103 yaşındaki dedesinin hasta bile olmadığını dile getiren Mustafa Sünger, “Dedem 103 yaşında. Dedem mahalledeki en yaşlı 2 yaşlıdan biridir. İkisinin arasında kim daha büyük diye güzel bir tartışma var. Dedem kendimi bildim bileli çok doğal besleniyor. Kuru inciri ve ceviz sever. Dedemin hiç sevmediği sigaraydı. Sigara hiç içmez. 34 yaşındayım ama dedemin hastaneye gittiğini görmedim. Geçenlerde ambulans geldi ama binmedi. Ayakta zor duruyor ama ben iyiyim diyor. 3 yıl önce bizle güreş tutardı. Dedem sürekli tarlaya giderdi. Mahallede vakit geçirmezdi. Sadece Cuma günleri namaz için kalırdı. Denizin yakınında tarlaya gider. Sağlıklı yaşamasının sebebi temiz hava oluyor. Babaannem Covid’ten öldü, dedemle aynı odada kalıyordu. Dedemde hiçbir belirti olmadı. Öksürük veya ateşi de olmadı” ifadelerini kullandı.
Kocaeli İzmit Körfezi’ndeki flamingo sayısında artış gözlendi İzmit Körfezi sulak alanındaki flamingo popülasyonunda büyük artış gözlendi. Kocaeli’nin önemli doğal zenginliklerinden İzmit Körfezi Sulak Alanı, son dönemde sayıları artan flamingolarla şenlendi. Su ve kıyı kuşu türlerinin göç yolu üzerindeki önemli duraklardan olan alan, göçmen kuşların beslenme ve barınma ihtiyaçları açısından ayrı önem taşıyor. Flamingoların kışlama noktası konumunda bulunan koruma altındaki sulak alan, gün batımında da ayrı bir görsel şölen sunuyor. İzmit Körfezi’ndeki zengin plankton, alg ve mikroorganizmalarla beslenen flamingolar, ağustos ve nisan ayları arasında sulak alanı kışlama bölgesi olarak kullanıyor. Flamingolar için vazgeçilmez bir dinlenme ve beslenme noktası olan İzmit Körfezi Sulak Alanında bu pembe renkli güzel kuşlarla ayrıca görsel bir şölen oluşturuyor. Flamingoların her yıl sayılarının artarak burayı tercih etmesi Büyükşehir’in çevreye yönelik başarılı projeleriyle sulak alandaki ekolojik iyileşmenin etkileri için de önemli bir gösterge oluşturuyor. 491 flamingo sayıldı Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Ormanya Doğa Koruma ve Araştırma Ekibi ile Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Ekipleri tarafından "İzmit Körfezi Sulak Alanı Flamingo Popülasyonunu İzleme Projesi" kapsamında gözlem ve sayım yapıldı. Geçtiğimiz yıl ve bu yıl yapılan flamingo sayımı arasında 132 bireylik bir artış olduğu gözlemlendi. Toplam 491 flamingo sayılan etkinlikte biyolog, veteriner hekim ve kuş gözlemcileri hazır bulundu. Flamingoların ağustos ayında sulak alana yeni yavrularıyla birlikte geldiği ve eylül ayına kadar yavrularıyla bu süreyi burada geçirdikleri gözlemlendi. Ayrıca su kuşu sayım ve izleme çalışmasında balaban, elmabaş patka, dik kuyruk, kum kuşu, gri balıkçılın ve karabatağın da aralarında olduğu 28 tür su kuşu gözlemlendi. Ekolojik zenginliğiyle dikkat çeken alan, ev sahipliği yaptığı 168 kuş türüyle yaban hayatı fotoğrafçıları ve kuş gözlemcilerinin de gözde rotaları arasında bulunuyor. Dürbünler ve teleskoplar ile karadan ve dron aracılığıyla havadan gözlem yapıldığı sırada, detaylı bir sayım da gerçekleştirildi. Hava fotoğraflarından da elle ve yapay zeka ile sayım yapılarak karşılaştırmalı sağlama yapıldı. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin çevre ve doğayı korumak için yürüttüğü İzmit Körfezi Doğu Baseni Dip Çamuru Temizliği, İleri Seviye Biyolojik Arıtma Tesisleri, Yüzey Temizliği ve Balıklandırma Projesi gibi çalışmalar meyvesini vermeye başladı. Bu çalışmaların olumlu etkileri, kuş türlerinin popülasyonlarında belirgin bir artış olarak yansıdı. Özellikle İzmit Körfezi Sulak Alanı’nda gözlemlenen kuş türlerinin sayısı artışı, yapılan koruma ve izleme çalışmalarının etkisini ortaya çıkararak İzmit Körfezi Sulak Alanının ekolojik gücü ve önemini artırdı.
Ankara Sonbaharda toplanan kış aylarında yenilen Ankara armudunun ilginç yolculuğu Kış aylarına kadar depolarda olgunlaşmaya bırakılan ve kışın tüketilen Ankara armudunun hasadına başlandı. Ankara’nın Çubuk ilçesinde Ankara armudu olarak bilinen kış armudunun hasadına başlandı. En büyük özelliğinin kış aylarında olgunlaşması olan armut, hasat edilmesinin ardından önce üretici depolarında bekletiliyor. Bu depolarda 2-3 ay bekleyerek olgunlaşan Ankara armudu, yumuşayıp tüketime hazır olduğunda ise manavlardaki yerleri alıyor. Tadının yoğun olmasıyla bilinen Ankara armudu, kış aylarında komposto ve tatlı gibi birçok alanda kullanılabiliyor. Armut Hasadına ilişkin konuşan Kuruçay Köyü Derneği Başkanı Ali Tohumcu, köylerinde yapılan armut hasadına ilişkin bilgilendirmelerde bulundu. Tohumcu, “Ankara armudunun özellikle İç Anadolu bölgesinde yetişen ve İç Anadolu bölgesinde yoğunluğu Ankara’da olan özellikle Çubuk’ta yetişen armut çeşididir” diye konuştu. “Bu armut aralık ayına kadar üreticinin depolarında saklanır” Ankara Armudunun diğer armut türlerine göre çok daha dayanıklı olduğunu sözlerine ekleyen Tohumcu, “Mesela şu an hasat yapıyoruz. Ama bu sene 20 gün önceden hasat yapıyoruz. Biraz erken oldu. Normal şartlarda Ekim ayının ortalarına doğru hasadı başlardı. Bu armut aralık ayına kadar üreticinin depolarında saklanır. Oluşmaya başladıktan sonra tüketiciye sunulur. Armudumuz, sulu aroma değeri yüksek ve kaliteli bir armut çeşididir” açıklamasında bulundu. “Armut toplandığı anda yenmiyor” Armudun olgunlaşma süresine ilişkin de konuşan Tohumcu, “Armut toplandığı anda yenmiyor. Armut, özellikle biraz depolarda bekleyecek. Havalar soğuduğunda armut oluşacak ve tüketiciye, pazara sunulacak. Kış armudumuz şu anda dağlık arazideki bahçemizde olduğu gibi buralardan köydeki üreticinin deposuna inecek. Aralık ayına kadar bekleyecek. Aralık ayında sonra olgunlaşma başladıktan sonra armut oluştukça pazara ve tüketiciye sunulacak” şeklinde konuştu. “Ankara armudunun şeker oranı düşüktür” Ankara armudunun neden bu kadar ünlü olduğuna da dikkati çeken Tohumcu, “Tamamen iklimsel olarak değerlendirilir. Burada yüksek bir rakım var, Ilıman bir iklim var. Toprağın humuslu olması armudun oluşumuna katkı sağlıyor. Armut, insanların bağırsaklarının temizlenmesinde, kalp sağlığında da Ankara armudunun özellikleri var. Ankara armudunun şeker oranı düşüktür. O yüzden kaliteli bir armuttur” ifadelerini kullandı. “Ankara armudunun coğrafi işaret belgesinin Çubuk’a kazandırılması gerek” Tohumcu Çubuk’un şu anda 4 tane coğrafi işaretli ürünü olduğunu belirterek, “Bunlardan bir tanesi Çubuk Turşusu. Dünyaca ünlü. Dünyada 22 ülkeye pazarlanabilen bir marka Çubuk Turşusu. Ardından Çubuk Vişnesi var. Agat Taşı ve Homaça var. Bunlara ilaveten Ankara armudunun da coğrafi işaret belgesinin Çubuk’a kazandırılmasının gerektiğini düşünüyorum” değerlendirmesinde bulundu. “Armut üretiminde bu sene masraflar arttı” Ankara Armudu üreticisi Orhan Çakır ise bahçesinde yaklaşık 300 armut ağacını bulunduğunu ve bu ağaçlardan 6-7 ton arası armut hasadı beklediğini söyleyerek, “Normalde daha fazla bekliyorduk. Ama iklimden dolayı yarı yarıya belki yarıdan fazla bir düşüş oldu. Kalitede olmadı fazla yağmur yağması sebebiyle fazla ilaç yaptık, masraflar arttı” açıklamasında bulundu. “Armudun üretilmesine devam edilmesi gerekiyor, dışarı bağımlı olmak da iyi değil” Ankara armudunun üreticideki fiyatlarına değinen Çakır, “Fiyatlar düştü. Şu anda ben bu armudu 25’e satmam lazım ki tatlı para kazanayım. Seneye devam edeyim. Ama öyle para şu an yok. Pazarlarda ortalama fiyat 15-20 arası konuşuluyor. Bizim işçiliğimiz kendimizden olduğundan iyi kötü karşılıyor. Dışardan olduğu zaman zor. İşçiliğimizi kendimiz karşılayarak devam ediyoruz. Gücümüzün yettiği yere kadar yapmaya devam edeceğiz. Başka işimiz yok zaten. Üretime devam edilmesi gerekiyor. Yoksa durum kötüye gidiyor. Üretmedikten sonra millet ne yiyecek? Hep dışarı bağımlı olmak da iyi değil” ifadelerine yer verdi. “Eve gittiğiniz zaman hemen çürüyecek bir armut değil” Kuruçay armudunun tadına herkesin bakması gerektiğini de vurgulayan Çakır, “Diğer şehirlerden gelen halde satılan armutlar gibi değildir bizim armudumuz. Görünüşü biraz ufak ama çok lezzetli, tatlı, sulu ve dayanıklı bir armuttur. Eve gittiğiniz zaman hemen çürüyecek bir armut değil. Evin ısı durumuna göre 1-2 ay hiçbir şey olmadan durur. Biz ayıklama yaptığımız zaman hafif bir çizik olsa dahi biz onu ıskartaya ayırıyoruz. Çizik olmasa bu armut 3 ay hiçbir şey olmadan bekler” dedi.
Aydın Sakin şehir Yenipazar ’Otokros’ ile hareketlendi Aydın’ın Yenipazar ilçesinde ilk kez düzenlenecek olan ‘Otokros’ yarışları bugün başlıyor. Yenipazar Motor Sporları Merkezi’nde düzenlenecek olan ilk yarış ‘sakin şehir’ ünvanlı ilçeye hareket getirdi. Aydın Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından Yenipazar ilçesinde yapılan Motor Sporları Merkezi ilk yarışa hazır. 28-29 Eylül’de Ege Bölgesinin ilk otokros yarışının yapılacağı merkez, motor sporlarına ilgi duyan sporseverler için önemli bir fırsat sunacak. Yenipazar Motor Sporları Merkezi, motor sporlarıyla ilgilenenler için bir buluşma noktası olmasının yanı sıra, bölgede düzenlenecek motor sporları etkinliklerine de ev sahipliği yapacak. Tesisin, hem yerel hem de ulusal düzeyde organizasyonlar için uygun bir alan sunması bekleniyor. Motor Sporları Merkezi ile birlikte, Yenipazar’ın spor alanındaki potansiyelinin artması ve motor sporlarına olan ilginin daha da güçlenmesi hedefleniyor. Sembolik start verildi Geçtiğimiz Cuma gününden itibaren ilçeye gelen yarış otomobilleri ilçeye renk katarken dün akşam saatlerinde ilçenin ilk otokros yarışı için sembolik start verildi. Gençlik ve Spor Bakanlığı Aydın Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ev sahipliğinde ve çeşitli sponsorların desteğiyle düzenlenen yarışların tanıtım ayağı olan sembolik start etkinliğine Aydın Gençlik ve Spor İl Müdürü Cenap Fillikçioğlu, Yenipazar Gençlik ve Spor İl Müdürü Dursun Durmaz, siyasi partilerin temsilcileri, yarış pilotları ve davetliler ile birlikte sporseverler katıldı. İlklerin de yaşandığı yarışlarda birbirinden değerli yarış otomobillerinin pilot koltuklarında da mücadele yaşandı. Otomobil sporlarına büyük katkı sağlayan ve yetiştirdiği pilotlarda ismini sık sık duyuran İzmirli otomobil sporları tutkunu iş insanı ve sayısız başarıya sahip yarış pilotu Bahadır Sevinç, her yarışta olduğu gibi Yenipazar Otokros’ta da Yenipazar Belediye Başkanı Malik Ercan başta olmak üzere genç bayan pilotlara otomobil temin ederek yarış tutkularını gerçeğe dönüştürdü. Yenipazar’a 6 yarış otomobili getiren ve 5 aracının pilot koltuğunu hayatlarına ilk yarış deneyimini yaşayacak olan Yenipazar Belediye Başkanı Malik Ercan, Dilara Astepe, Hasan Karaömer, Selen Sevinç gibi isimlere emanet eden tecrübeli pilot Bahadır Sevinç, en renkli takım ile parkurun tozunu attıracak. Yenipazar ve çevre halkının büyük ilgi gösterdiği dünkü sembolik startın ardından bugün saat 13.00’de başlayacak olan yarışlar Cittaslow (sakin şehir) ünvanlı ilçeye büyük hareketlilik getirecek.