EKONOMİ - 19 Nisan 2022 Salı 17:12

Turizmciler 2022’den umutlu

A
A
A
Turizmciler 2022’den umutlu

Turizm Haftası etkinlikleri çerçevesinde Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Turizm Fakültesi tarafından Fakülte Dekanı Prof.

Turizm Haftası etkinlikleri çerçevesinde Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Turizm Fakültesi tarafından Fakülte Dekanı Prof. Dr. Cafer Topaloğlu Moderatörlüğünde “Krizler Karşısında Muğla’da Turizm” paneli gerçekleştirildi. Panele Güney Ege Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği Başkanı Mustafa Deliveli, Fethiye Otelciler Birliği Başkanı Bülent Uysal ve Bodrum Otelciler Birliği Başkanı Ömer Faruk Dengiz katıldı.


Turizm Fakültesi öğrencilerine deneyimlerini aktaran Bodrum, Marmaris ve Fethiye turizm sektörü temsilcisi Birlik Başkanları 2016 yılından bu yana yaşanan krizlerin Türk turizmcisi için krizler karşısında çok önemli bir sınav verdiğini ve bu sınavlardan başarı ile çıktığını belirttiler. Rusya-Ukrayna savaşının pazarda büyük bir eksiklik olduğunu belirten Birlik Başkanları, Rusya’dan ümitlerinin kesilmediğini, 22 Nisan’da Dalaman’a ve ardından Bodrum’a ambargoyu delmeden uçuşların yapılacağını açıkladılar.


“Personel açığımız var”


Fethiye Otelciler Birliği (FETOB) Başkanı Bülent Uysal, Turizm Fakültelerinin öğrenim takviminin otellerin açılış kapanış takvimine göre uyarlanması gerektiğini belirtti. Uysal, “2016 yılından bu yana sıkıntılı bir süreç yaşıyoruz otelciler olarak. Bu süreçte bizler çok kötü sezonlar geçirdik. Şu anda çok ciddi bir personel açığımız var. Özellikle ön büro kısmında ciddi bir açık var. Otellerde resesiyonist ile başlayıp, ön büro müdürü ve genel müdürlüğe kadar yollar sizlere açık. Bizim bir talebimiz oldu. Turizm Fakültelerinin öğrenim takviminin otellerin açılış kapanışı takvimine uyarlanması yönünde. Yani 15 Mayıs-15 Ekim arasında bir takvime uyarlanması yönünde. Okullar Haziran’da kapanıyor, Bu takvimin turizm sezonuna uyarlanması öğrenci-sektör işbirliği açısından çok daha önemli olduğunu arzu ediyoruz” dedi.


“Yerli turist yabancıya oranla daha uygun konaklayacak”


Fethiye Otelciler Birliği Başkanı Uysal, Ramazan ayı doluluk oranları hakkında yaptığı açıklamada, “Biz Türkiye Otelciler Federasyonu olarak yeril misafirlerimizi yabancı misafirlerden daha uygun fiyat verme sözünü verdik zaten. Bu sene tüm bölgelerde yerli misafirlerimiz yabancı misafirlerden daha uygun konaklayacak. Geçen iki yıla baktığımızda Türk turizmi, pandemi döneminde veya daha önceki kriz yıllarına baktığımızda Türk turizmini ayakta tutan misafir portföyümüz yerli misafirimizdir. Bayramda dolan ve yüzde 100 doluluğa ulaşan tesislerimiz var. Ancak hala yerimiz var. Fethiye büyük bir bölge. 55 bin turistik yatağımız var. Mayıs ayı başında da tüm tesislerimiz açılmış olacak. Erken rezervasyon indirimleri halen devam ediyor” dedi.


Turizm sektörünün uzun zamandır sorunlarla mücadele ettiğini son 3-4 sene herkesin arzu ettiği gibi bir turizm sezonu geçiremediğini belirten Güney Ege Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (GETOB) Başkanı Mustafa Deliveli, üst üste gelen sorunların aslında kendi gerçekleri olduğunu, bunun da kendilerine bir bağışıklık sağladığını açıkladı. Türk turizmi yaşanılan sorunların üstesinden gelmesinde büyük bir başarı sağladığını dikkat çeken Deliveli, başta Turizm Bakanlığı tarafından hayata geçirilen Güvenli Turizm Sertifikasyon projesinin çok önemli olduğunu, 20-25 günde hazırlanan ve hayata geçirilen bu proje ile pandemide Türkiye sezonu diğer ülkelere göre daha az kayıpla kapattığını açıkladı.


“Rus pazarından umudumuzu yitirmiş değiliz”


Türk turizmi açısından Rusya-Ukrayna savaşının çok büyük etken olduğunu açıklayan GETOB Başkanı Deliveli, “Rusya-Ukrayna savaşını göz ardı edemeyiz. 2019 yılında Türkiye’ye gelen Rus ziyaretçi sayısı 7 milyon. Geçen yıl da gelen Ukraynalı misafir sayısı 2 milyon. Topladığınız zaman gerçekten iki pazarın yerine konulması oldukça güç. Rusya için tamamen umudumuzu yitirmiş değiliz. Alternatifler üretilmek üzere. Bununla ilgili 22 Nisan’da Rus yapımı bir SSC 100’ler ile ilk misafirlerin Dalaman’a taşınması ve Nisan sonunda da bir anlaşma neticesi bir blok koltuklarla Dalaman havalimanına misafirlerimizin inmesini bekliyoruz. Mülkiyetinde bulunan uçakların ambargoyu delmeden Rus misafirleri taşıması durumunda 1,5 milyon ile 3 milyon arasında ziyaretçinin tekrar Türkiye’ye taşınması ihtimal dahilinde”


“İç Pazar bizim can simidimiz”


GETOB Başkanı Deliveli yerli turist ile ilgili yaptığı açıklamada, “İç Pazar, yerli misafir bizim için her zaman can simidi olmuştur. Akdeniz’den Ege’ye kadar bütün otelcilerimiz de bunu benimsemiş vaziyettedir. Bizim bölgemizde otelciler mümkün olduğunca bu fiyat artışlarını sübvanse etmeye, fiyatları yansıtmamaya özen göstermiş vaziyette. Bu fiyat artışlarını elimizden geldiğince sübvanse edip yerli misafirlerimize az yansıtıp enken rezervasyon indirimini de uzatabildiğimiz kadar uzatıp cazip hale getirmeye çalışıyoruz ve şu anda Ramazan ayı içinde bölgemiz rezervasyon almaya devem etmekte. Dolayısı ile iç Pazar yine bu sene bizim önemli bir kaynak pazarımız olacak. Kesinlikle bu pazar ve bu pazarın büyümesi önümüzdeki yıllar içeresinde devam edecek” dedi.


"Bodrum yerli turist rezervasyonları çok iyi"


Bodrum’un yerli turist açısından sıkıntı yaşamayacağını belirten Bodrum Otelciler Derneği Başkanı Ömer Faruk Dengiz, “Rezervasyonlar açıkçası iyi durumda. Bu konuda bir sayı vermem doğru olmayabilir. Ama sonuçta iyi durumda olacağımızı düşünüyoruz. Rusya 22 Nisan’dan sonrası Türk Hava Yolları ya da Pegasus gibi uçakların Bodrum’a gelmesi söz konusu. Görüşmeler hala devam ediyor. Her şey bitmiş değil” dedi.


“MSKÜ turizm sektörünün tam ortasında yer alıyor”


Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cafer Topaloğlu, turizm sektöründe görev yapacak öğrencilerin mezun olduktan hemen sonra otellerde Müdür veya Müdür Yardımcısı olarak göreve başlamalarının mümkün olmadığını, kademe kademe bu görevleri yürütmelerinin kendileri açısından daha sağlıklı olacağını belirtti. Prof. Dr. Topaloğlu, “Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesinin Turizm Fakültesi sektörün tam içinde ve göbeğinde yer alıyor. Burada lokasyon avantajımız var. BODER ile bir protokol imzaladık. Öğrencilerimizin iş bulması ve staj yapmaları noktasında onlarla protokol yaptık. Ben gururla şunu söylemek isterim ki, öğrencilerimizden hiçbir zaman ben iş bulamadı diye bir talep gelmedi” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Bu yöntem ile göğüs hastalıklarında daha erken teşhis mümkün Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Hamdi Ilgazlı, EBUS’un (endobronşiyal ultrasonografi) göğüs hastalıklarında günümüzde en önemli tanı yöntemlerinden biri olduğunu ifade ederek, "Bu yöntem havayolunun içinin görüntülenmesi ve aynı anda havayollarının arkasındaki yapıları görme imkanı sağlar. Dokulara zarar vermeden biyopsi yapma imkanı tanıyan bu yöntem, birçok hastalığın teşhis ve tedavisine yardımcı olur" dedi. VM Medical Park Kocaeli Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Hamdi Ilgazlı, göğüs hastalıklarında tanı konma yöntemleri hakkında açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Ilgazlı, bronkoskopi ve ultrason teknolojilerinin birleşiminden oluşan, nefes borusu ve hava yollarının (bronşların) içini ve çevresindeki dokuları ayrıntılı olarak incelemeyi sağlayan bir yöntem olan EBUS’un, göğüs hastalıklarında günümüzde en önemli tanı yöntemlerinden biri olduğunu ifade etti. Öncelikle bronkoskopi hakkında bilgilendirmede bulunan Prof. Dr. Ilgazlı, "Endoskopi, genel olarak ucunda kamera ve ışık bulunan esnek bir aletle kesi yapılmadan insan vücudundaki içi boş doku ve organları inceleme yöntemidir. Göğüs hastalıklarında hava yollarının yani nefes borusu ve büyük bronşların teşhis ve tedavi amaçlı olarak içinin görülebilmesine ise bronkoskopi denilmektedir. Bronkoskopi işlemi esnek (fleksibl) ve rijit bronkoskop olarak iki çeşitli cihaz ile yapılabilmektedir. Rijit bronkoskopi 19. yüzyılın sonundan beri bilinen ve kullanılan bir teknikken, günümüzde yaygın olarak kullanılan fleksibl (bükülebilen) bronkoskoplar 1966’da ortaya çıkmıştır. Günümüzde bronkoskopi, başta akciğer kanseri olmak üzere solunum yollarını veya birçok akciğer hastalığının teşhis ve tedavisinde kullandığımız hava yollarının, yani bronşların içerisini görmemizi sağlayan endoskopik bir tekniktir" dedi. "Doku ve damarlar çok net olarak görüntülenebilmektedir" İşlemin bronkoskop denilen bükülebilir, kıvrılabilir yumuşak ve ucunda kamera olan bir cihazın burun ya da ağız yoluyla hava yollarına ilerletilmesi ve hava yollarının görünebilir hale getirilmesi ile yapıldığını söyleyen Prof. Dr. Ilgazlı, "Bronkoskopi, genel anestezi altında hastanın hiçbir şey hissetmeden ve duymadan yapılabileceği gibi lokal anestezi ve sedasyonla da yapılabilir. Aslında işlem ağrısız bir işlemdir. Burada anestezi madde hastanın heyecanını yatıştırmak ve öksürük ya da bulantı reflekslerini ortadan kaldırmak veya baskılamak için kullanılır" diye konuştu. Prof. Dr. Ilgazlı, ultrason hakkında ise şu bilgileri paylaştı: "19. yüzyılın ortalarında sesin yankılanmasından yararlanılmaya başlanılmış ve günümüzde yüksek frekanslı ses dalgalarını kullanan ultrason tarayıcılar, bir el cihazı ile vücudu taramak için kullanılmaktadır. Medikal mühendisliğin ve ultrason teknolojisindeki gelişim sayesinde artık ultrason fiberoptik bronkoskopun ucuna yerleştirilerek hem havayolunun içi görülürken hem de bronş duvarının arkasındaki doku ve damarları çok net olarak görüntülenebilmektedir." "Göğüs hastalıklarında en önemli tanı yöntemlerinden biri" Endobronşiyal ultrasonografi yöntemini anlatan Prof. Dr. Ilgazlı, "Bronkoskopi ve ultrason teknolojilerinin birleşiminden oluşan, nefes borusu ve hava yollarının (bronşların) içini ve çevresindeki dokuları ayrıntılı olarak incelemeyi sağlayan bir yöntem olan endobronşiyal ultrasonografi (EBUS), göğüs hastalıklarında günümüzde en önemli tanı yöntemlerinden biridir. EBUS, yani endobronşiyal ultrasonografi havayolunun içinin görüntülenmesi ve aynı anda havayollarının arkasındaki yapıları görme imkanı sağlar ve bu sayede birçok hastalığın teşhis ve tedavisine yardımcı olur. EBUS’un ilk faydası örnek alınacak hedefi görerek örnek alınmasını sağlaması diğeri ise kan damarlarının ultrasonografi ile görüntülenmesi ve bu sayede damar yaralanması riskinin en aza indirilmesidir" şeklinde konuştu. Prof. Dr. Ilgazlı, EBUS’un hangi hastalıklarda kullanıldığını ise şöyle sıraladı: "Akciğer kanseri tanısı ve evrelemesi, mediastinal lenf bezi büyümeleri, sarkoidoz, mediastinal kitleler, tüberküloz, enfeksiyon hastalıkları, tüberküloz ve lenfoma teşhisinde de kullanılır" "Akciğer kanserinde tercih ediliyor" EBUS ile akciğer kanserine teşhis konma sürecini anlatan Prof. Dr. Ilgazlı, "EBUS öncelikle akciğer kanserinin göğüs içerisindeki lenf bezlerine yayılıp yayılmadığının yanı sıra mediastinal evreleme için kullanılmaktadır. Eğer tümör göğüs içerisindeki bezlerine yayılmışsa, uygulanacak tedavi yolu farklıdır. Hastaya cerrahi müdahale yapılıp yapılmaması tamamen bu evrelemeye yani bu işleme bağlı olabilir. EBUS yöntemi kanser dışı lenf bezlerini tutan hastalıkların tanısında da kullanılabilir. Örneğin, tüberküloz, sarkoidoz, lenfomalar, lenf bezlerini tuttuklarından bu yöntemle kolaylıkla teşhise ulaşılabilir. Yine bu yöntemle sadece lenf bezleri değil, göğüs içerisinde bronş duvarına komşu tümörlerin de teşhis edilmesi veya enfeksiyon bölgelerinden de örnek alınması mümkün hale gelmiştir. Kısacası, EBUS yöntemi son yıllarda göğüs hastalıkları alanında veya bronkoskopi alanındaki en önemli buluşlardan biridir ve dünyada yaygınlığı giderek artmaktadır" dedi. "Genelde 20-30 dakika sürüyor" İşlemin kısa sürede tamamlanabileceğine değinen Prof. Dr. Ilgazlı, "Dokulara zarar vermeden biyopsi yapma, örnek alma imkanı sağlayan EBUS yöntemi öncesinde bu biyopsi işlemleri ameliyatla yapılıyordu ancak artık EBUS’la basit bir bronkoskopik yöntemle özel bir iğne kullanarak lenf bezlerini ya da kitlelerin içinden biyopsi alıp tanı konabiliyor. Genelde 20-30 dakika süren EBUS işlemi genel anestezi altında (tam uyutularak) yapılan kesisiz, ağrısız minimal invaziv bir güvenilir işlemdir. Hasta işlem tamamlandığında duruma göre aynı gün evine dönebilir" ifadelerini kullandı.
Ankara Demiryollarında yapay zeka dönemi Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, lokomotiflerin yapay zekâ destekli uygulamalar ve takip yazılımlarıyla 7/24 izlendiğini bildirdi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) Tren İzleme ve Koordinasyon Merkezi hakkında açıklamalarda bulundu. Demiryolu taşımacılığında dijital dönüşümün önemli bir parçası olan merkezi 2023 yılında hizmete açtıklarını hatırlatan Bakan Uraloğlu, “Lokomotiflere yerleştirilen kameralardan elde edilen veriler, Tren İzleme ve Koordinasyon Merkezimizde yapay zekâ destekli uygulamalar ve takip yazılımları ile 7/24 gerçek zamanlı olarak izleniyor. Bu sayede insan kaynaklı olumsuz durumlar sistem tarafından otomatik tespit ediliyor ve alarm durumuna geçiliyor” dedi. Tren gecikmelerinde yüzde 66 iyileşme sağlandı Tren İzleme ve Koordinasyon Merkezi’nin devreye alınmasıyla günlük tren gecikmelerinde büyük oranda azalma sağlandığının altını çizen Bakan Uraloğlu, “Tren operasyonlarını yürütürken ihtiyacımız olan nitelikli veri ve bilgi kaynağına dijital teknolojileri kullanarak erişiyoruz. Kendi oluşturduğumuz takip yazılımlarımız ile tren işletme verilerini gerçek zamanlı takip ediyor ve plan dışı gecikmelere ve olumsuz durumlara müdahale ederek tren gecikmelerini önemli ölçüde azaltıyoruz” dedi. Demiryolu taşımacılığında kullanılan yapay zekâ destekli uygulamalar sayesinde yük treni gecikmelerinde yüzde 66 iyileşme sağlandığını vurgulayan Uraloğlu, “Verimli işletmeciliğimiz sayesinde plan dışı yük treni işletilmesini yüzde 27’den yüzde 8’e düşürdük. Bu sayede 40 lokomotif ile 350 makinistlik iş gücü tasarrufu elde ettik” şeklinde konuştu. Demiryolu kazalarında iyileşme sağlandı Lokomotiflere takılan kameralar sayesinde trenlerde seyir emniyetinin arttığını vurgulayan Bakan Uraloğlu, “Demiryolu tren işletmeciliğimizi dünya standartlarının üzerine çıkaracak her gelişmeyi yakından takip ediyoruz. Mevzuatımızı da modern teknolojileri takip edecek şekilde sürekli güncelliyoruz. Emniyeti bütüncül bir yaklaşımla ele alıyor, en ufak bir taviz vermeden işletmecilik faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Bu çalışmalarımızın olumlu yansımalarını ise net bir şekilde gözlemliyoruz. Gerek emniyet alanında yapılan çalışmalar gerekse yapay zekâ destekli uygulamalar ve yazılımlar ile demiryolu taşımacılığı kaza oranlarında 2021 yılına göre yüzde 39,2, 2022 yılına göre yüzde 25,6, 2023 yılına göre ise yüzde 9,4 iyileşme sağladık” ifadelerini kullandı.
İzmir Gaga Bulut’un skandal yayınına soruşturma ’Gaga Bulut’ adlı sözde fenomen Bulut Altuğ’un skandal yayınıyla ilgili açıklama yapan İletişim Başkanlığı Dijital Medya Koordinatörü Aslan Değirmenci, "Sapık (Bulut Altuğ) Gaga Bulut’un yasa dışı bahis operasyonu kapsamında tutuklu olduğu, söz konusu yeni videosundan dolayı hakkında ayrıca soruşturma açıldığı, yayına aldığı tecavüzcünün ise kimliğinin tespit edildiği ve hakkında işlem başlatıldığı bildirildi” dedi. İzmir’de yaşayan ve ‘Gaga Bulut’ olarak bilinen sözde sosyal medya fenomeni Bulut Altuğ’un (27), bir skandalı daha ortaya çıktı. Altuğ’un geçmiş zamanlarda gerçekleştirdiği sosyal medya hesabında yayına katılan 40 yaşındaki bir sapık, 13 yaşındaki erkek çocuğunu istismarını anlattı. Mide bulandıran itiraflarda bulunan sapık ve Bulut Altuğ’un sohbetinin görüntüleri hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. Tecavüzcünün kimliği tespit edildi Konu hakkında sosyal medya hesabından açıklama yapan İletişim Başkanlığı Dijital Medya Koordinatörü Aslan Değirmenci, şu sözlere yer verdi: “Daha önce sosyal medya hesabı için çektiği bir videoda iki erkek çocuğunu kullanarak uygunsuz görüntüler çeken sapık Gaga Bulut ve yeni yayınında pedofili sapıklık yapan tecavüzcü hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldığı bildirildi. Sapık (Bulut Altuğ) Gaga Bulut’un yasa dışı bahis operasyonu kapsamında tutuklu olduğu, söz konusu yeni videosundan dolayı hakkında ayrıca soruşturma açıldığı, yayına aldığı tecavüzcünün ise kimliğinin tespit edildiği ve hakkında işlem başlatıldığı bildirildi.”