SAĞLIK - 04 Aralık 2024 Çarşamba 11:20

Bu yöntem ile göğüs hastalıklarında daha erken teşhis mümkün

A
A
A
Bu yöntem ile göğüs hastalıklarında daha erken teşhis mümkün

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Hamdi Ilgazlı, EBUS’un (endobronşiyal ultrasonografi) göğüs hastalıklarında günümüzde en önemli tanı yöntemlerinden biri olduğunu ifade ederek, "Bu yöntem havayolunun içinin görüntülenmesi ve aynı anda havayollarının arkasındaki yapıları görme imkanı sağlar. Dokulara zarar vermeden biyopsi yapma imkanı tanıyan bu yöntem, birçok hastalığın teşhis ve tedavisine yardımcı olur" dedi.


VM Medical Park Kocaeli Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Hamdi Ilgazlı, göğüs hastalıklarında tanı konma yöntemleri hakkında açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Ilgazlı, bronkoskopi ve ultrason teknolojilerinin birleşiminden oluşan, nefes borusu ve hava yollarının (bronşların) içini ve çevresindeki dokuları ayrıntılı olarak incelemeyi sağlayan bir yöntem olan EBUS’un, göğüs hastalıklarında günümüzde en önemli tanı yöntemlerinden biri olduğunu ifade etti.


Öncelikle bronkoskopi hakkında bilgilendirmede bulunan Prof. Dr. Ilgazlı, "Endoskopi, genel olarak ucunda kamera ve ışık bulunan esnek bir aletle kesi yapılmadan insan vücudundaki içi boş doku ve organları inceleme yöntemidir. Göğüs hastalıklarında hava yollarının yani nefes borusu ve büyük bronşların teşhis ve tedavi amaçlı olarak içinin görülebilmesine ise bronkoskopi denilmektedir. Bronkoskopi işlemi esnek (fleksibl) ve rijit bronkoskop olarak iki çeşitli cihaz ile yapılabilmektedir. Rijit bronkoskopi 19. yüzyılın sonundan beri bilinen ve kullanılan bir teknikken, günümüzde yaygın olarak kullanılan fleksibl (bükülebilen) bronkoskoplar 1966’da ortaya çıkmıştır. Günümüzde bronkoskopi, başta akciğer kanseri olmak üzere solunum yollarını veya birçok akciğer hastalığının teşhis ve tedavisinde kullandığımız hava yollarının, yani bronşların içerisini görmemizi sağlayan endoskopik bir tekniktir" dedi.



"Doku ve damarlar çok net olarak görüntülenebilmektedir"


İşlemin bronkoskop denilen bükülebilir, kıvrılabilir yumuşak ve ucunda kamera olan bir cihazın burun ya da ağız yoluyla hava yollarına ilerletilmesi ve hava yollarının görünebilir hale getirilmesi ile yapıldığını söyleyen Prof. Dr. Ilgazlı, "Bronkoskopi, genel anestezi altında hastanın hiçbir şey hissetmeden ve duymadan yapılabileceği gibi lokal anestezi ve sedasyonla da yapılabilir. Aslında işlem ağrısız bir işlemdir. Burada anestezi madde hastanın heyecanını yatıştırmak ve öksürük ya da bulantı reflekslerini ortadan kaldırmak veya baskılamak için kullanılır" diye konuştu.


Prof. Dr. Ilgazlı, ultrason hakkında ise şu bilgileri paylaştı:


"19. yüzyılın ortalarında sesin yankılanmasından yararlanılmaya başlanılmış ve günümüzde yüksek frekanslı ses dalgalarını kullanan ultrason tarayıcılar, bir el cihazı ile vücudu taramak için kullanılmaktadır. Medikal mühendisliğin ve ultrason teknolojisindeki gelişim sayesinde artık ultrason fiberoptik bronkoskopun ucuna yerleştirilerek hem havayolunun içi görülürken hem de bronş duvarının arkasındaki doku ve damarları çok net olarak görüntülenebilmektedir."



"Göğüs hastalıklarında en önemli tanı yöntemlerinden biri"


Endobronşiyal ultrasonografi yöntemini anlatan Prof. Dr. Ilgazlı, "Bronkoskopi ve ultrason teknolojilerinin birleşiminden oluşan, nefes borusu ve hava yollarının (bronşların) içini ve çevresindeki dokuları ayrıntılı olarak incelemeyi sağlayan bir yöntem olan endobronşiyal ultrasonografi (EBUS), göğüs hastalıklarında günümüzde en önemli tanı yöntemlerinden biridir. EBUS, yani endobronşiyal ultrasonografi havayolunun içinin görüntülenmesi ve aynı anda havayollarının arkasındaki yapıları görme imkanı sağlar ve bu sayede birçok hastalığın teşhis ve tedavisine yardımcı olur. EBUS’un ilk faydası örnek alınacak hedefi görerek örnek alınmasını sağlaması diğeri ise kan damarlarının ultrasonografi ile görüntülenmesi ve bu sayede damar yaralanması riskinin en aza indirilmesidir" şeklinde konuştu.


Prof. Dr. Ilgazlı, EBUS’un hangi hastalıklarda kullanıldığını ise şöyle sıraladı:


"Akciğer kanseri tanısı ve evrelemesi, mediastinal lenf bezi büyümeleri, sarkoidoz, mediastinal kitleler, tüberküloz, enfeksiyon hastalıkları, tüberküloz ve lenfoma teşhisinde de kullanılır"



"Akciğer kanserinde tercih ediliyor"


EBUS ile akciğer kanserine teşhis konma sürecini anlatan Prof. Dr. Ilgazlı, "EBUS öncelikle akciğer kanserinin göğüs içerisindeki lenf bezlerine yayılıp yayılmadığının yanı sıra mediastinal evreleme için kullanılmaktadır. Eğer tümör göğüs içerisindeki bezlerine yayılmışsa, uygulanacak tedavi yolu farklıdır. Hastaya cerrahi müdahale yapılıp yapılmaması tamamen bu evrelemeye yani bu işleme bağlı olabilir. EBUS yöntemi kanser dışı lenf bezlerini tutan hastalıkların tanısında da kullanılabilir. Örneğin, tüberküloz, sarkoidoz, lenfomalar, lenf bezlerini tuttuklarından bu yöntemle kolaylıkla teşhise ulaşılabilir. Yine bu yöntemle sadece lenf bezleri değil, göğüs içerisinde bronş duvarına komşu tümörlerin de teşhis edilmesi veya enfeksiyon bölgelerinden de örnek alınması mümkün hale gelmiştir. Kısacası, EBUS yöntemi son yıllarda göğüs hastalıkları alanında veya bronkoskopi alanındaki en önemli buluşlardan biridir ve dünyada yaygınlığı giderek artmaktadır" dedi.



"Genelde 20-30 dakika sürüyor"


İşlemin kısa sürede tamamlanabileceğine değinen Prof. Dr. Ilgazlı, "Dokulara zarar vermeden biyopsi yapma, örnek alma imkanı sağlayan EBUS yöntemi öncesinde bu biyopsi işlemleri ameliyatla yapılıyordu ancak artık EBUS’la basit bir bronkoskopik yöntemle özel bir iğne kullanarak lenf bezlerini ya da kitlelerin içinden biyopsi alıp tanı konabiliyor. Genelde 20-30 dakika süren EBUS işlemi genel anestezi altında (tam uyutularak) yapılan kesisiz, ağrısız minimal invaziv bir güvenilir işlemdir. Hasta işlem tamamlandığında duruma göre aynı gün evine dönebilir" ifadelerini kullandı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muş Muş Spor Kulübü, Kuşadasıspor maçına hazırlıklarına başladı Ziraat Türkiye Kupası 4. Turu’nda Iğdır FK’yı 3-2 mağlup ederek bir üst tura çıkan Muş Spor Kulübü, TFF 3. Lig’in 14. haftasında Kuşadasıspor ile oynayacağı maçın hazırlıklarına başladı. TFF 3. Lig ve Ziraat Türkiye Kupası’nda aldığı sonuçlarla yoluna emin adımlarla devam eden Muş Spor Kulübü, bu hafta sonu oynayacağı Kuşadasıspor maçı hazırlıklarına Teknik Direktör Fatih Çardak yönetimde başladı. 1071 Alparslan Spor Kompleksinde bulunan antrenman sahasında çalışmalarını sürdüren sarı-beyazlı takımda teknik heyet ve futbolcuların moralinin iyi olduğu görüldü. Sarı-beyazlı takımın başarılı orta saha oyuncusu Akın Akman ve forvet Noyan Öz, sakatlıkları nedeniyle takımdan ayrı çalıştı. Muş Spor Kulübünün Ziraat Türkiye Kupası’nda Iğdır FK’yı 3-2 mağlup ettiği maçta 2 asist yapan başarılı sağbek Yusuf Yıldırım, ligde kalan 3 maçı kazanarak ilk devreyi en iyi yerde kapatmak istediklerini belirterek, “Dün Ziraat Türkiye Kupası maçında Iğdır FK karşısında çok güzel bir galibiyet aldık. Güzel bir oyun güzel bir sonuç oldu. Bugün de Kuşadası maçı hazırlıklarına başladık. İnşallah dün kupa maçında oynadığımız güzel oyunu lig maçlarında da oynamaya devam edeceğiz. Kupada gelecek olan rakiplerimiz için de iyi bir oyun sergilemek için elimizden geleni yapacağız. Kupada ilerleyebileceğimiz kadar ilerleyeceğiz. Ligin ilk devresinde kalan son 3 maçımızı da almayı hedefliyoruz. Çünkü lig bizim için çok önemli. Sezon başından beri sağbek bölgesinde oynadım. Son iki maçta önde oynuyorum. Yani iyi bir performans verdiğimi düşünüyorum. Taraftarlarımıza şunu söylemek istiyorum. Hava soğuk diye gelmemezlik yapmasınlar her maçımıza bekliyoruz. Çünkü onların desteği bizler için çok önemli. Onlar arkamızda varken bizlere ayrı bir güç katıyorlar. Her zaman gelsinler bize destek çıksınlar çünkü bu takım her şeyin üstesinden geliyor” şeklinde konuştu. Iğdır FK karşısında Ziraat Türkiye Kupası 4. Turu’nun en güzel gollerinden birine imza atan Cem Çelik, oynanan güzel oyunun meyvelerini toplamaya başladıklarını ifade ederek, “Öncelikle Iğdır FK maçından güzel bir sonuçla ayrıldığımız için çok mutluyuz. Takım olarak şu anda çok iyi bir enerji yakaladık. Haftalardır iyi bir performans ortaya koyuyoruz ve bunun meyvelerini yavaş yavaş toplamaya başladık. İnşallah, Kuşadasıspor maçıyla bu çıkışımızı sürdüreceğiz. Her hafta daha iyiye gidiyoruz. Takım olarak yükselen performansımız, bireysel performanslara da olumlu yansıyor. Hocamızın katkıları ve dokunuşlarıyla herkesin performansı artmaya başladı. Taraftarımızın desteğiyle birlikte güzel günler bizi bekliyor. Devre arasına kadar önümüzde dört maç var. Bu süreçte dörtte dört yaparak devre arasına moralli bir şekilde girmeyi hedefliyoruz. İnşallah hep birlikte bunu başaracağız” dedi.