ASAYİŞ - 03 Aralık 2024 Salı 08:03

Denizli’de feci kaza... Yolcu otobüsü akaryakıt istasyonundan çıkan tıra çarptı: 1 ölü, 20 yaralı

A
A
A

Denizli’nin Sarayköy ilçesinde yolcu otobüsünün akaryakıt istasyondan çıkan tıra çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında 1 kişi öldü, 3’ü ağır 20 kişi yaralandı. Büyük korku yaşanan kazada otobüsün sağ tarafı koptu.

Kaza, Denizli’nin Sarayköy ilçesine bağlı Duacılı Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre; Aydın’ın Didim ilçesinden yola çıkarak Antalya’nın Alanya ilçesine sefer yapmakta olan 07 ABL 737 plakalı şehirlerarası yolcu otobüsünün sürücüsü Ahmet G. (60), İzmir - Aydın - Denizli Karayolunda seyir halindeyken Duacılı Mahallesi’ne geldiğinde, akaryakıt istasyonundan yola kontrolden çıkış yaptığı iddia edilen İsmail T. (36) yönetimindeki 15 AAY 875 plakalı tırı fark etti. Ani bir manevra yaparak kazaya engel olmaya çalışan sürücünün tüm çabalarına rağmen, yolcu otobüsü tıra yandan çarptı.

Denizli’de feci kaza... Yolcu otobüsü akaryakıt istasyonundan çıkan tıra çarptı: 1 ölü, 20 yaralı

Otobüsün sağ tarafı parçalandı

Çarpmanın etkisiyle kontrolden çıkan otobüs metrelerce sonra güçlükle durabildi. Kazaya uykuda yakalanan yolcuların büyük korku yaşadığı kazada, büyük maddi hasar oluşan otobüsten kopan parçalar karayoluna saçıldı. Kazada otobüsün tek koltuklu olan sağ tarafında yolculuk eden Bulgaristan uyruklu Gulshen Kadirsancı olay yerinde hayatını kaybederken, 3’ü ağır olmak üzere 20 kişi de yaralandı. İtfaiye ekipleri tarafından kurtarılan yaralılar, olay yerinde yapılan ilk müdahalelerinin ardından Denizli ve Sarayköy’deki hastanelere sevk edildi.

Denizli’de feci kaza... Yolcu otobüsü akaryakıt istasyonundan çıkan tıra çarptı: 1 ölü, 20 yaralı

Kazada hayatını kaybeden yabancı uyruklu kadının cenazesi otopsi işlemleri için morga kaldırıldı. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Fadıl Kösedağ

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Bozbey, Mudanya’ya yapılacak yatırımları bir bir açıkladı ‘Başkan Bozbey Burada’ projesi çerçevesinde makamını Mudanya’ya taşıyan Başkan Mustafa Bozbey, Mudanya ya yapılacak yatırımları sıraladı. Kentin ulaşım ve otopark sorununun elzem olduğunu vurgulayan Bozbey, çözümlerinin hazır olduğunu söyledi. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, ‘Başkan Burada’ projesi çerçevesinde ofisini Mudanya’ya taşıdı. Vatandaşlarla buluşup talep ve önerilerini dinlemek, sorunları yerinde tespit edip hızlı çözümler üretmek maksadıyla vatandaşlarla bir araya gelen Bozbey, program öncesi Mudanya’ya yapılacak yatırımları açıkladı. Otopark sorunu meydan projesiyle çözülecek Kentin sorunlarını bildiğini ve çözümlerinin hazır olduğunu kaydeden Bozbey, “Mudanya ile ilgili hem Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç’ın hem de muhtarlarımızın talepleri doğrultusunda hazırlamış olduğumuz projeler var. Burada trafiğin yoğun olduğunu biliyoruz, hafta sonu özellikle inanılmaz bir trafik var. Üstelik otopark ile ilgili sorunlar var. Bu konu ile ilgili bir meydan projesi çalışması olduğunu ve ilçe belediyesinin de hazırlık yaptığını söyleyebilirim. Daha önce büyükşehir olarak da bizim bu konuda bir projemiz vardı. Bunları beraber bir araya getirip burada bir meydan planlaması ile birlikte otopark sorununu da çözmeyi hedefliyoruz” şeklinde konuştu. Mudanya’ya girmeden Trilye’ye geçilecek yol planlandı Alternatif yolun Mudanya’da şehir içi trafiği rahatlatacağını söyleyen Bozbey, “Alternatif yol planlıyoruz. Mudanya’ya girmeden Trilye’ye geçecek bu yol Mudanya trafiğini rahatlatacak. Bu konuda çalışmalarımız devam ediyor. Köylerimize olan ulaşımlarla ilgili sorunların olduğunu biliyoruz. Bu konuda da çözümlerimiz var. Körfez içerisinde deniz ulaşımı ile ilgili bu yıl önemli bir adım atmıştık. Şimdi ise kendi araçlarımızı önümüzdeki yıldan itibaren devreye alıyoruz. Vatandaşlarımızı deniz ulaşımı sağlayarak ulaştırmanın projesini hazırladık. Bu konuda araç satın alma girişimlerimiz son aşamaya geldi. Önümüzdeki yıla kadar tamamlanmış olacak. Önümüzdeki yıl araçlarımız çalışır vaziyette olacak” diye konuştu. Sorun çözüldüğü taktirde metrobüs hattına başlanacak Metrobüs projesi ile ilgili ciddi yol kat edildiğini ve kısa süre içerisinde projeye başlanacağını müjdeleyen Bozbey, “Metrobüs planlamasını yapmıştık. Konu ile ilgili daire başkanlığımız yoğun bir şekilde çalışıyor. Karayolları ve yol güzergahları ile ilgili görüşmelerimizi belirli bir noktaya taşıdık. Önümüzdeki yıl imalatlara başlayacağız ve Mudanya’ya ulaşımı daha da kolaylaştırmış olacağız. Çünkü bu hat önemli bir hat. Bir tek bir bölgede teknik bir sorun olduğu kanaati oluşuyor. O sorunu da arkadaşlarımız çözme aşamasında belirli bir noktaya getirdiler. Bunu çözdüğümüz taktirde bir an önce metrobüs hattına başlayıp toplu ulaşımı Mudanya’ya sağlamış olacağız” dedi.
İstanbul Bakan Kacır: ‘‘Türkiye’de 104 teknoparkta 11 bin şirket var’’ Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye’nin son dönemde teknoloji ve inovasyon alanında gerçekleştirdiği başarıları Halkbank GençİZ Zirvesi’nde anlattı. Bakan Kacır, Türkiye’de son 1 yılda yapılan patent başvuru sayısının 8 bin 600’ü geçtiğini söyledi. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye’nin gençlerine ilham vermek ve onların geleceğe iz bırakacak adımlarını desteklemek amacıyla düzenlenen ‘Halkbank Gençİz Zirvesi’ne katıldı. Bakan Kacır, programda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin teknoloji ve inovasyon alanında son 22 yılda gösterdiği gelişimi anlattı. Bakan Kacır, Ar-Ge faaliyetlerine ayrılan bütçenin artırıldığını ifade ederken patent başvuru sayısındaki artışa dikkat çekerken, 2000’li yılların başında 414 olan yıllık patent başvuru sayısının yıllık 8 bin 600’ü aştığını söyledi. ‘Türkiye’de 104 teknoparkta 11 bin şirket var’’ Türkiye son 22 yılda muazzam bir hızla Milli Teknoloji Hamlesi yolculuğunda ilerlediğini ifade eden Bakan Kacır, ‘‘Milli Teknoloji Hamlesi, Türkiye’nin kritik teknolojileri yerli ve milli imkanlarla geliştirmesinin adıdır. Türkiye yüksek teknolojiyi rekabetçi bir şekilde üretebilen ve dünyaya sunan bir ülke konumuna geldi. Türkiye’de son 22 yılda inovasyon ekosistemi inşa ettik. Bugün Türkiye’de 104 teknoparkımız var, 2000’li yılların başında sadece 2 teknopark şirket vardı. Şu an Türkiye’de 104 teknoparkta 11 bin şirket var. Türkiye’nin tüm şehirlerinde kuluçka merkezlerimiz var’’ dedi. ‘‘1 yılda yapılan toplam patent başvuru sayısı 8 bin 600’ü aştı’’ Yüksek teknolojili ürün ihracatındaki artışa da değinen Bakan Kacır, ‘‘Türkiye’nin yüksek teknoloji ihracatı 9 milyar doların üzerine çıktı. 208 üniversitemizle muazzam bir altyapımız var. Ar-Ge için yıllık harcamalarımız 1,2 milyar dolardan 16 milyar doların üzerine çıktı. İnsan kaynağımız Ar-Ge faaliyetlerinde 29 binden 291 bine yükseldi. Türkiye’de 1 yılda yapılan toplam patent başvuru sayısı 2000’li yılların başında 414’dü, şimdi ise 1 yılda yapılan toplam patent başvuru sayısı 8 bin 600’ü aştı’’ şeklinde konuştu. Türkiye’nin, Çin’den sonra en fazla sayıda ürünü en fazla ülkeye rekabetçi şekilde ihraç etme kabiliyetine sahip ülke olduğunu belirten Bakan Kacır, ‘‘Petrol ve doğalgazla zenginleşen bir ülke değiliz, biz gençlerimizin girişimcilik yolculuğunda ortaya koyduğu değerlerle yükselen bir ülkeyiz. Türkiye pandemiden sonra üretim gücünü yükseltti. Güneş paneli üretiminde, beyaz eşya üretiminde, çimento üretiminde, demir çelik üretiminde, SİHA üretiminde, otomotiv ihracatında dünyada hep üst sıralardayız. Bunları teknolojide paradigma değişikliğine odaklanarak başardık’’ diye konuştu. İnsansız hava aracı üretiminde gösterilen gelişmelere de dikkat çeken Bakan Kacır, ‘‘2000’li yıllarda Türkiye özellikle terörle mücadelede kendi ihtiyaçlarını kendi imkanlarıyla giderebilmek adına kendi yolunu çizmeyi seçti. Bu dönemde robot uçaklar diyebileceğimiz insansız hava araçlarının yükselişini Türkiye sezdi. İHA deyince hepimiz insansız hava aracı olduğunu anlıyoruz. 2000’li yıllarda İHA deyince herkes İhlas Haber Ajansı’nı anlıyordu. Bugün İHA olarak tarif ettiğimiz insansız hava araçlarımıza da Türkiye’de herkes Heron diyordu. Heron, İsrail’in insansız hava araçlarına verilen isimdi. Türkiye terörle mücadelede bunları kullanıyordu ama ihtiyacımız olduğunda Heron’lardan istediğimiz verimi alamıyorduk. Havacılıkta kendi insansız hava araçlarımızı üretmeye başladık. Türk milleti Bayraktar’ı, Akıncı’yı, Kızılelma’yı, Anka’yı, Aksungur’u, Hürjet’i, Kaan’ı, Gökbey’i geliştirerek gökyüzüne imzasını attı. Başkalarından geri kalan bir ülke olmadığımızı görmüş olduk. Yüksek teknoloji ürünlerini biz de geliştirebiliriz. Savunma ve havacılıkta yürüttüğümüz proje sayısı binin üzerine geçti’’ ifadelerini kullandı. Bakan Kacır, yerli otomobil TOGG’un çıkış serüveni ile ilgili de konuştu. Kacır, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yerli otomobil yapacak iş insanlarına, girişimcilere destek verileceğini açıklamasını yaptığı toplantının ardından dahi bazı iş insanlarının bunu gerçekçi bulmadığını ifade etti. Kacır, ‘‘Türkiye’de birçok marka üretim yapmaktaydı ama bu markalar çoğu zaman yüksek teknoloji hizmetlerini başka ülkelerde yapmaktaydı. Türk sanayisi harekete geçmekte geç kaldı. Türkiye 2011 yılında harekete geçebilmeliydi, Cumhurbaşkanımızın Başbakan olduğu dönemde yaptığı çağrıya Türk sanayisi sahip çıkabilmeliydi. Türkiye, 2018 yılında harekete geçebildi, 2019 yılında TOGG’u tanıttık. 2023 yılının Nisan ayında yerli otomobil TOGG yollara çıkmaya başladı. TOGG’un Türkiye’de üretilmediğini söyleyenler oldu, o sırada Türk mühendislerimiz çalışmaya devam ediyordu. 1 buçuk yılda 44 binden fazla TOGG yollara çıkmıştı. Elektrikli araç pazarında TOGG ülkemizde bir numara. 44 bin aracı Tesla 6 yılda yola çıkarmıştı, TOGG, 1 buçuk yılda bu seviyeye geldi. Yapacak çok işimiz var, Türkiye’nin gücüne, Türkiye’nin enerjisine inanlar var. Türkiye’nin geleceğine inanlar heyecanından coşkusundan geri adım atmasın’’ diye konuştu. ‘‘Türkiye, hiçbir uydu geliştirme faaliyetinde yurt dışına bağımlılık taşımıyor’’ Bakan Kacır Türkiye’nin kendi uydularını üretme yetkinliğini kazandığını da ifade ederken, ‘‘Bu anlayışla Milli Uzay Programı’nı dünyayla paylaştık ve adım adım bu programdaki hedeflerimizi gerçeğe dönüştürüyoruz. Türkiye artık kendi uydularını geliştirebilen, üretebilen ülkelerden biri. Türksat 6A’yı ürettik. Türkiye kendi haberleşme uydusunu geliştirebilen, üretebilen 11 ülkeden biri. Bugün Türksat 6A, 4 bin 250 kilogramlık ürün, İMECE 600 kilogram. Bu Türkiye’yi bir adım öteye taşır. Hedefimiz çok daha ileri gitmek. Derin uzay yolculuklarına çıkmaya hazırlanıyoruz. Türkiye, hiçbir uydu geliştirme faaliyetinde yurt dışına bağımlılık taşımıyor. Yüzlerce test yapılıyor bu uydular geliştirilirken, uzay ortamını simüle ettiğimiz yüzlerce testle bu uyduların üretim süreçlerini gerçekleştiriyoruz. Bütün bu testleri kendi altyapılarımızla, imkanlarımızla yapabilen bir ülkeyiz ve bütün bunlar Türkiye’ye çok farklı pencereler açacak. Eğer başarabilirsek bir roket teknolojisini uzayda gerçekleştiren ülke olarak yörüngeler arası uydu transferleri yapan uzay araçları geliştireceğiz’’ dedi.
Ankara Memur-Sen’den ‘Kamu Personel Sisteminin Güncel ve Hukuki Sorunları Sempozyumu’ Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) tarafından ‘Kamu Personel Sisteminin Güncel ve Hukuki Sorunları Sempozyumu’ düzenlendi. Memur-Sen Konfederasyonu, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi ve Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi işbirliğiyle ‘Kamu Personel Sisteminin Güncel ve Hukuki Sorunları Sempozyumu’ düzenlendi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın katılımıyla gerçekleştirilen sempozyumda istihdam, atama ve yükselme, sendikal örgütlenme, toplu sözleşme, disiplin hukuku ve sosyal güvenlik hukuku konuları ele alındı. Program çerçevesinde bir açılış konuşması gerçekleştiren Memur-Sen Genel Sekreteri ve Sağlık-Sen Genel Başkanı Mahmut Faruk Doğan, kamu personel sisteminin zamanın getirdiği eskimeler nedeniyle ihtiyaçlara cevap veremez hale geldiğini ve milyonlarca kamu görevlisinin yükünü taşıyamaz duruma düştüğünü aktardı. “Mülakat uygulaması kaldırılmalıdır” Doğan, yaşanan sorunlara da değinerek şu ifadelere yer verdi: “Statü hukukunu zedeleyen, aynı işi yapanlar arasında özlük, mali ve sosyal haklar bakımından ayrımlar üreten, iş barışını ve aile kurumunu örseleyen sözleşmeli personel istihdamı istisna olarak kalmalı, kadrolu istihdam esas olmalıdır. Mülakat uygulaması kaldırılmalıdır. Gerek memuriyete alımda, gerekse de kariyer basamaklarında, kamu vicdanını yaralayan, kamu hizmetinin kalitesini düşüren ehliyet ve liyakat sistemindeki sorunlar giderilmelidir. Mobbing ve şiddete karşı etkili bir şekilde mücadele edilmelidir.” Doğan, sorunları sosyal diyalogla çözmeyi çok kıymetli bulduklarını ifade ederek, “Ülke olarak defalarca tecrübe ettik ki; sosyal paydaşlarla istişare edilmeden yapılan her türlü geçici çözüm ve palyatif müdahale sistemin krizini derinleştirmekte, ülke için sosyal ve ekonomik maliyetler üretmektedir” diye konuştu. Program, Doğan’ın konuşmasının ardından Bakan Işıkhan’ın konuşmasıyla devam etti.