ASAYİŞ - 23 Aralık 2024 Pazartesi 08:38

Mersin’deki rüşvet operasyonu: Aralarında müdürün de olduğu 91 şüpheli tutuklandı

A
A
A

Mersin’de gümrük idaresinde ’zincir’ adı verilen rüşvet operasyonunda gözaltına alınan ve aralarında kamu görevlilerinin de bulunduğu şüphelilerden 91’i çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Tutuklananların Serbest Bölge Gümrük Müdürü ve müdür yardımcısının da bulunduğu 24 kamu görevlisi, 67’si gümrük müşaviri ve müşavirlik çalışanı olduğu öğrenildi.

Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğünce, Mersin Gümrük İdaresinde görevli memurlar, gümrük müşavirleri ve müşavirlik çalışanlarına yönelik menfaat sağlama şüphesiyle yürütülen ve yaklaşık 10 ay süren projeli soruşturma kapsamında düzenlenen rüşvet operasyonunda 122 şüpheli yakalandı. 10’u emniyetten serbest kalan şüphelilerden 112’sinin emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından dün adliyeye sevkleri gerçekleştirildi. Savcılıkta ifadesi alınan 112 kişinin tamamı tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi. Aralarında Serbest Bölge Gümrük Müdürü ve müdür yardımcısının da bulunduğu 24 görevli, 67’si gümrük müşaviri ve müşavirlik çalışanı olmak üzere toplam 91 şüpheli tutuklandı.

Mersin’deki rüşvet operasyonu: Aralarında müdürün de olduğu 91 şüpheli tutuklandı

Rüşveti tarifeye bağlamışlar

İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğü ekiplerince yaklaşık 10 aydır devam eden projeli çalışmada, gümrük müşavirlerinin ve müşavirlik çalışanlarının gümrük görevlilerine her işlem başına rüşvet verdikleri, rüşvet ilişkisinin belli bir tarifeye ve rutine bağlandığı belirlendi. Ayrıca herhangi bir usulsüzlük olmayan işlemlerden sabit bir ücretin alındığı, usulsüzlük olması halinde ise işin mahiyetine göre döviz olarak rüşvet alındığı ortaya çıkartıldı. 10 ay süren hassas ve titiz çalışmaların ardından düzenlenen operasyonda, 34’ü kamu görevlisi 114 şüpheli gözaltına alındı. Polisin gözaltına aldığı şüphelilerden bir kısmı dolar olmak üzere 1,5 milyon TL, 42 gram külçe altın, 18 bilezik, 1 altın kemer, 2 altın zincir kolye,1 reşat altını, 64 tam altın, 11 yarım altın, 63 çeyrek altın, 3 ruhsatsız tabanca, 9 adet lüks marka saat ve uyuşturucu hap ele geçirildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Denizlililer hafta sonu sanata doydu Denizli Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde hafta sonu gerçekleşen, Ankara Ekin Tiyatrosu tarafından oynanan müzikli güldürü tiyatrosu “Memleketin Kısmeti” ve Antalya Devlet Operası ve Balesi tarafından sahnelenen “7 Kocalı Hürmüz” müzikali binlerce Denizlili ile buluştu. Denizli Büyükşehir Belediyesi, sanatın ve sanatçının destekçisi olmaya devam ediyor. Son olarak Nihat Zeybekci Kongre ve Kültür Merkezi iki önemli oyuna ev sahipliği yaptı. Seyirci ile buluşan ve Haluk Işık tarafından yazılan, Aziz Nesin’in hayatından kesitlerin anlatıldığı ve Ankara Ekin Tiyatrosu tarafından sahnelenen “Memleket’in Kısmeti” adlı müzikli güldürü tiyatrosu Fatma Yıldız Salonu’nda seyirciyle buluştu. Türkiye çağdaşlaşma tarihinin önemli isimlerinden olan Aziz Nesin’in 100. Yılı anısına bir vefa ve minnet borcu niteliğinde sahnelenen oyunda, Nesin’in öykülerinden yapılmış bir uyarlamadan öte, eğer Aziz Nesin bugün hayatta olsa, kendi gözünden memleketin bugünkü durumuna dair düşünceleri ve duyguları izleyici ile paylaşıldı. 7 Kocalı Hürmüz göz doldurdu 22 Aralık Pazar günü ise Sadık Şendil’in yazdığı, Antalya Devlet Operası ve Balesi tarafından sahnelenen “7 Kocalı Hürmüz” müzikali Özay Gönlüm Salonu’nda oynandı. Müzik, dans ve tiyatronun ahenkli birlikteliğiyle bestelenmiş ve kaleme alınmış bir eser olan “7 Kocalı Hürmüz” müzikali, ataerkil bir dünyada kıvrak zekâsı ve iş bitiriciliği ile birbirinin varlığından haberi bile olmayan altı kocasıyla, kendine açtığı alanda yaşam mücadelesi veren Hürmüz’ün dünyası sanatseverlerle buluştu. İki oyuna da binlerce Denizlili akın ederken sanat dolu bir hafta sonu yaşandı.
Ankara TİKA ve MATÜSİTEB’den Balkanlarda Türk Dili için ortak sempozyum Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ve Makedonya Türk Sivil Toplum Teşkilatları Birliği (MATÜSİTEB) iş birliğiyle, Kuzey Makedonya’nın başkenti Üsküp’te 21 Aralık Türkçe Eğitim Bayramı kutlamaları kapsamında, "Balkanlarda Türk Dili ve Kültürü" sempozyumu düzenlendi. TİKA ve MATÜSİTEB iş birliğiyle, Kuzey Makedonya’nın başkenti Üsküp’te 21 Aralık Türkçe Eğitim Bayramı kutlamaları kapsamında, "Balkanlarda Türk Dili ve Kültürü" sempozyumu düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı himayesinde, TİKA ve MATÜSİTEB tarafından düzenlenen sempozyuma, Türkiye Cumhuriyeti Üsküp Büyükelçisi Fatih Ulusoy, TİKA Başkan Yardımcısı Mahmut Çevik, MATÜSİTEB Başkanı Tahsin İbrahim, ülkedeki Türk siyasi parti, kurum ve kuruluşları temsilcileri ile Kuzey Makedonya, Türkiye, Kosova, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Irak ve Romanya’dan şairler, akademisyenler ve gazeteciler katıldı. Sempozyumun açılışında konuşan Büyükelçi Ulusoy, Balkanlar’da Türk dili ve kültürünün korunması ve yaşatılması için bilgi ve tecrübe paylaşımının önemine dikkat çekti. Dilin öğrenilip, öğretildiğinde benliğin ve kültürün de korunabileceğini aktaran Ulusoy, Balkanlar’daki Türkoloji bölümlerinin Türk dilinin ve kültürünün doğru tanınmasına katkı sağladığını kaydetti. “Türkçe ve Türk kültürü, sanat ve edebiyatıyla Balkan halklarının gelenek ve göreneklerine önemli bir tesir bırakmıştır” TİKA Başkan Yardımcısı Çevik de Türklerin Balkanlarla olan ilişkilerinin erken Orta Çağ’dan itibaren başladığını ve Avarlar, Peçenekler, Kumanlar ile Moğol istilası sonrası Sarı Saltuk ve Türkmen aşiretleriyle devam eden bu bağların Osmanlı döneminde kalıcı hale geldiğini ifade etti. 20. yüzyılda süren etkileşim ve ilişkilerin günümüzde de canlılığını koruduğunu belirten Çevik, "Kuşaktan kuşağa aktarılan kültürel unsurlar, Balkanlar ile Türkiye arasındaki yakınlığın derinliğini gözler önüne seriyor. Türkçe ve Türk kültürü, sanat ve edebiyatıyla Balkan halklarının yaşam biçimlerine, gelenek ve göreneklerine önemli bir tesir bırakmıştır" dedi. MATÜSİTEB Başkanı İbrahim ise Balkanlar’da Türkçenin varlığını korumak ve Türkçeyi günlük yaşamın bir parçası haline getirmenin, gelecek nesillere aktarmanın büyük bir özveri, kararlılık ve sevda gerektirdiğini söyledi. Oturumlarda, Türk dili ve kültürünün Balkanlar’daki tarihi, gelişimi ve önemi gibi konular ele alındı. Oturum sonlarında konuşmacı akademisyenlere katılım belgeleri takdim edildi.