GENEL - 01 Mayıs 2012 Salı 15:13

1 MAYIS İŞÇİ BAYRAMI MERSİN`DE COŞKUYLA KUTLANDI

A
A
A
1 MAYIS İŞÇİ BAYRAMI MERSİN`DE COŞKUYLA KUTLANDI

Mersin`de 1 Mayıs İşçi Bayramı, binlerce kişinin katılımıyla kutlandı. Her yaştan, her renkten insanın katıldığı yürüyüş ve mitingde, insan onuruna yakışır bir yaşam talebinde bulunuldu.
Mersin`de 1 Mayıs, İstasyon Meydanı`ndan Cumhuriyet Meydanı`na yürüyüş ve burada yapılan mitingle kutlandı. Kutlamalar çerçevesinde, kitleler saat 10.00`dan itibaren İstasyon Meydanı`nda toplanmaya başladı. İşçi ve memur sendikaları, siyasi partiler, demokratik kitle örgütleri, emekliler, öğrenciler ve köylülerden oluşan gruplar, ellerinde Türk bayrakları, dövizler, flamalar ve pankartlarla saat 11.00`den itibaren yürüyüşe geçti. Yürüyüş boyunca sloganlar atarak hak taleplerinde bulunan kitlelerin 1
Mayıs gündeminde adaletsiz ücret dağılımından taşeronlaştırmaya, sendikasızlaştırmadan işsizliğe, zamlardan zengin-yoksul farkına, kadın ve çocuk haklarından eğitime, barıştan kardeşçe bir arada yaşamaya, nükleer santralden sanatçıların sorunlarına kadar hemen her konu yer aldı. CHP Mersin Milletvekilleri İsa Gök ve Aytuğ Atıcı ile BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü ve BDP`li Akdeniz Belediye Başkanı Fazıl Türk`ün de katıldığı yürüyüş boyunca davul-zurna eşliğinde halaylar çeken, marşlar söyleyen
kadın, erkek, yaşlı, genç, çocuk her yaştan ve her renkten binlerce kişi, attıkları sloganlarla hükümeti ve uygulanan politikaları protesto etti. Rengarenk giysileri içindeki kadınlar, minicik ellerinde dövizler taşıyan çocuklar, anne-babalarının omuzlarında minicik bebekler, kutlamaların renkli görüntülerini oluşturdu.
1 Mayıs`ın resmi tatil olması dolayısıyla yoğun katılımın olduğu kutlamalarda polis de her noktada yoğun güvenlik önlemi aldı. İstiklal Caddesi`ni takiben Cumhuriyet Meydanı`na ulaşan grupların yürüyüşü yaklaşık 1,5 saat sürdü. Alana tek tek aranarak alınan gruplar, Cumhuriyet Meydanı`nda da halaylar çekmeye devam ettiler. Yaşamını kaybeden emekçiler için 1 dakikalık saygı duruşu ile başlayan 1 Mayıs mitingi ise İstiklal Marşı ve 1 Mayıs Marşı`nın söylenmesi ile devam etti.
Mitingde 1 Mayıs konuşmasını yapan Tertip Komitesi Başkanı ve Türk-İş İl Temsilcisi İrfan Gültekin, hükümet yetkililerinin söylediklerinin aksine işlerin iyi gitmediğini belirtti. İşsizliğin tüm makyajlara rağmen yükseldiğini vurgulayan Gültekin, "Yine oldukça iyi makyajlanan enflasyon oranı da çifte basamaklı sayılara çıkmıştır. Faizler yükseliyor, dış açık adeta patlama seviyesinde, bankalar, borsa, sermaye, ticaret, yabancı sermayenin elindedir. Vergi oranlarında dünya şampiyonluğuna doğru gidiyoruz.
En acı olanı da verginin en haksız en adaletsiz olanı dolaysız verginin oranı yüzde 70`lerin üzerine çıkmış olmasıdır" dedi.
Siyasi iktidarın, sermayeye destek amacıyla yeni bir teşvik paketi açıklarken, yoksullara ise yeni elektrik, doğalgaz, akaryakıt zamları yaptığını kaydeden Gültekin, "Ülkenin bir yanı ucuz ekmek kuyruklarında saatlerce beklerken, ülkenin bir yerinde ise birileri milyon dolarlık arabalar için kuyruklara giriyor. Yüz binlerce üniversite mezunu gencimiz işsiz ve ümitsiz halde" diye konuştu.
Konuşmasında iş kazalarına da değinen Gültekin, "Son zamanlarda iş kazaları adeta cinayete dönüştü. İş kazalarında nice ocaklara ateş düştü. Aynı günlerde İş Sağlığı Güvenliği Kanun Tasarısı Meclis`e sunuldu. Tasarı kimi tedbirler alınması gerektiğine vurgu yapıyor ve uygulama için 3 yıl süre veriyor. Yani 3 yıl daha bu kazalar devam edecek" diye konuştu.
Gültekin konuşmasını, hazırlıkları süren demokratik sivil anayasanın barış için fırsat, böyle bir sürecin mimarlarının da demokrasiye en çok ihtiyacı olan işçi, emekçi kitleleri, ezilenler ve dışlananlar olmasını isteyerek bitirdi.
DİSK Genel İş Sendikası Mersin Şube Başkanı Kemal Göksoy`un da bir konuşma yaptığı 1 Mayıs mitingi, yerel sanatçı gruplarının verdiği konserle olaysız sona erdi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Ülker, dokuz aylık bilançosunu açıkladı Türkiye’nin lider gıda şirketi Ülker, 2024 yılının dokuz aylık bilançosunu açıkladı. Hem Türkiye hem de ihracat ve yurt dışı operasyonlarıyla büyümeye devam eden şirket, 9 aylık dönemi 58 milyar TL ciroyla kapattı. Ülker Bisküvi, 2024 yılı 9 aylık finansal performansını duyurdu. Şirket, Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yaptığı açıklamada, 2024’ün dokuz aylık döneminde cirosunu 58 milyar TL’ye ulaştırdığını, Türkiye operasyonunun ciro içindeki payının yüzde 71, ihracat ve yurt dışı operasyonunun ciro içindeki payının ise yüzde 29 olduğunu duyurdu. Yılın dokuz ayını başarılı bir performansla tamamladıklarını dile getiren Ülker CEO’su Mete Buyurgan, “Kuruluşumuzdan bu yana ülkemize katma değer sağlamayı, tüm paydaşlarımızla beraber güçlenmeyi merkeze alan bir anlayışla çalışıyoruz. Gelişmeleri, trendleri, riskleri takip etmek, öğrenmek ve öğrendiklerimizi de hızlı bir şekilde aksiyona dönüştürmek bizi öne taşıyan önemli bir yetkinliğimiz. Bulunduğumuz kategorilerdeki güçlü operasyonel performanslarımız ve yeni lansmanlarımız şirketimizin performansına olumlu etki ediyor. Tüketicilerimizi yakından dinliyoruz, bunun için yılda 1000’e yakın tüketici araştırması yapıyoruz. Tüketicinin nabzını tutup, ihtiyaçları ve trendleri takip ediyoruz. Piyasaya yeni sunduğumuz Ülker Çikolata Dubai Lezzeti de bunun başarılı bir örneği. Ürünü milyonlarca adet üreterek, ulaşılabilir fiyatla piyasaya çıkarttık ve tüketicilerimiz tarafından büyük ilgiyle karşılandı” diye konuştu. Türkiye’de sektörün lideri konumda olduklarını söyleyen Buyurgan, “Bölgesel gücümüzü de koruyoruz. Bisküvi pazarında Suudi Arabistan ve Mısır’da liderliğimizi sürdürüyoruz. Kazakistan ve Orta Asya ülkelerinde de güçlü büyüme trendimiz devam ediyor. 100’ün üzerinde ülkeye yaptığımız ihracatla, bugün tüm dünyada milyonlarca tüketiciyle buluşuyoruz. Ülkemizde geliştirip, ürettiğimiz ürünleri, dünyanın dört bir yanına ihraç ediyoruz. Sürdürülebilirlik yolculuğumuzu ve 2050 net sıfır şirket olma yolunda attığımız adımları anlatan ‘Sürdürülebilirlik 2023 raporumuzu’ yayımladık. Ülker’de israfsız şirket kültürüyle çalışıyoruz. İklim krizinin etkilerinin farkındayız, 2014 yılından bu yana uzun vadeli hedefler doğrultusunda hız kesmeden devam ettiğimiz sürdürülebilirlik faaliyetlerimizle dirençli bir gıda sistemi oluşturulmasına katkı vermeyi amaçlıyoruz. Sürdürülebilir tarım için buğday, fındık, kakao özelindeki projelerimizi geliştiriyoruz” ifadelerine yer verdi.
Ankara Emine Erdoğan, Budapeşte’de "Gül Baba ve Osmanlı Macaristanı’nda Manevi Miras" kitabının tanıtımına katıldı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de "Gül Baba ve Osmanlı Macaristanı’nda Manevi Miras" kitabının tanıtım programına katıldı. Erdoğan, "Gül Baba ile birlikte Macaristan’daki Osmanlı izlerini keşfe çıkan bu kıymetli eserin, bir asrı geride bırakan Türkiye ve Macaristan dostluğunu daha da pekiştireceğine yürekten inanıyorum" dedi. Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi’ne katılmak üzere Budapeşte’ye gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan’a eşlik eden Emine Erdoğan’ı, TİKA Budapeşte Koordinatörü Elif Türkislamoğlu, Gül Baba Mütevelli Heyeti Başkan Yardımcısı Suat Karakuş ile "Gül Baba ve Osmanlı Macaristanı’nda Manevi Miras" kitabının yazarı mimar Mehmet Emin Yılmaz karşıladı. TİKA tarafından Macaristan hükümeti ile 2018’de restorasyonu tamamlanan Gül Baba Türbesi’ni ziyaret eden Emine Erdoğan, projenin sorumlusu mimar Yılmaz’ın kaleme aldığı ve TİKA’nın yayımladığı kitabın tanıtım programına katıldı. Programda kitaba ilişkin sunum gerçekleştiren yazar Yılmaz, Emine Erdoğan’a "Gül Baba ve Osmanlı Macaristanı’nda Manevi Miras" kitabını takdim etti. "Türkiye ve Macaristan dostluğunu daha da pekiştireceğine yürekten inanıyorum" Emine Erdoğan, katılımcılarla ve basın mensuplarıyla fotoğraf çektirmesinin ardından Gül Baba Türbesi’nin anı defterine şunları yazdı: "Türkiye-Macaristan Dostluk Antlaşması’nın 100’üncü yılında, Anadolu’dan gelerek bu topraklarda ebedi istirahatgaha çekilen Gül Baba mirası etrafında buluşmaktan mutluluk duyuyorum. Altı yıl önce bu manevi mirasın sonraki nesillere ulaşması için TİKA’nın Gül Baba Türbesi’nde yaptığı restorasyon çalışmaları ve kültür merkezinin, bugün yeni bir kitapla taçlanması oldukça heyecan verici. ’Gül Baba ve Osmanlı Macaristanı’nda Manevi Miras’ adıyla, Gül Baba ile birlikte Macaristan’daki Osmanlı izlerini keşfe çıkan bu kıymetli eserin, bir asrı geride bırakan Türkiye ve Macaristan dostluğunu daha da pekiştireceğine yürekten inanıyorum. Dünyadaki kültürel birikimin, birbirimizin anlam dünyasına kattığımız değerlerle artarak çoğalması, her birimizin insanlık ailesinin birer üyesi olduğumuz gerçeğini bir kez daha ortaya koyuyor. Yüzyıllar önce bir Bektaşi Dervişi’nin Gül ismiyle çıktığı yolun, bugün iki ülke arasında ismine yakışır bir dostluk hatırasına dönüşmesi oldukça anlamlı. Dost ülke Macaristan’da, gönüllerimize ülfet yağdıran bu değerli buluşmayı ömür boyu kalbimde taşıyacağım." Emine Erdoğan, Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi’ne katılmak üzere Budapeşte’ye gelen Türk gazetecilerle kısa sohbet gerçekleştirdi. "Asırlık dostluğu sözlere dökmenin heyecanını paylaştık" Emine Erdoğan, konuya ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Türkiye-Macaristan Dostluk Antlaşması’nın yüzüncü yılında, Anadolu’dan gelerek Macaristan’da ebedi istirahatgaha çekilen Gül Baba’nın mirası etrafında buluştuklarını belirtti. Her adımında tarih ve maneviyat solunan mekanda Türkiye-Macaristan dostluğunun, yüzyılları aşan kardeşliğin izlerini görmenin tarifsiz bir mutluluk olduğunu kaydeden Emine Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: "2018’de TİKA’nın destekleriyle yeniden hayat bulan bu türbe, Osmanlıdan bugüne uzanan ortak değerlerimizin bir hatırası, saygıyla, sevgiyle paylaşılan bir emanet. Mehmet Emin Yılmaz’ın kaleme aldığı ’Gül Baba ve Osmanlı Macaristanı’nda Manevi Miras’ kitabı ile bu hikayeye bir parça daha eklemenin, asırlık dostluğu sözlere dökmenin heyecanını paylaştık. Dilerim, bu anlamlı eser geleceğe de ışık tutarak, Türkiye ve Macaristan arasında nice gönül köprülerinin kurulmasına vesile olur."
Tekirdağ Hastanede kurulan stanttan etkilenerek organlarını bağışladı Tekirdağ’ın Çerkezköy ilçesinde yaşayan 63 yaşındaki Zeynep Bozkurt, "Organ bağışı Haftası" nedeniyle gittiği hastanede kurulan stanttan etkilenerek, tüm organlarını bağışladı. Bozkurt, vatandaşları da organ bağışı konusunda destek olmaya davet etti. Tekirdağ’ın Çerkezköy ilçesinde kadın derneği kurucusu olan 63 yaşındaki Zeynep Bozkurt, rahatsızlığı sebebiyle aile hekimliğine tedavi olmaya gitti. İş bırakma eylemi sebebiyle devlet hastanesine yönlendirilen Bozkurt, burada Organ Bağışı Haftası münasebetiyle kurulan standı da ziyaret etti. Burada çalışanların söylemlerini dinleyen ve organ bağışı hakkında bilgilendirme broşürlerini okuyan Bozkurt, tüm organlarını bağışladı. Yaşadığı süresi İhlas Haber Ajansı’na anlatan Bozkurt, “Bu hafta organ bağışlama haftası olduğunu biliyorum. Şöyle bir tesadüfle karşılaştım. Tiroid tahlili için sağlık ocağına gittim. Oradan beni devlet hastanesine yönlendirdiler. Gittiğimde kapıdan girer girmez açılan organ bağışı standını gördüm. Öncesinden beri düşündüğüm bir şeydi. Bedenler toprak altında çürüyor. Ama ruh hep var olan bir şey. Bedenim çürüdükten sonra organlarım başka bedenlerde hayat bulmalı diye düşündüm. Doktora gittim ve bütün organlarımı bağışladım. Organ bağışı hayat kurtarıyor, herkese tavsiye ediyorum” ifadelerini kullandı. Ailesinden ve çevresinden aldığı tepkileri de aktaran Bozkurt, "İki tane oğlum var. Onlara daha hiç bahsetmedim. Kardeşim beni aradı, sosyal medyadan görmüş. Ben sosyal medyadan paylaşmıştım bu durumu örnek olsun diye. O da biraz hüzünlendi tabi. Ben de ‘Benim bedenim, organım, kendi kararım’ dedim” dedi.