TEKNOLOJİ - 27 Ağustos 2024 Salı 12:40

"Bilim adamı olmak için büyümene gerek yok" dediler

A
A
A
"Bilim adamı olmak için büyümene gerek yok" dediler

Manisa’nın Alaşehir ilçesindeki Uluderbent Ortaokulu tarafından hayata geçirilen ve 4004 TÜBİTAK desteği almaya hak kazanan ’Bilim adamı olmak için büyümene gerek yok’ isimli projenin 6 gün süren uygulama çalışmaları tamamlandı. Proje kapsamında 7 profesör, 3 doçent, 1 doktor, 11 öğretim üyesi ve 30 öğrenci Alaşehir’de 6 gün boyunca projenin uygulamalarını yaptı.


Manisa’nın Alaşehir ilçesinde eğitim-öğretim veren Alaşehir Uluderbent Ortaokulu’nun Mavi Bilye Enstitüsü: ’Bilim insanı olmak için büyümene gerek yok!’ adlı proje çalışması, 4004 TÜBİTAK desteği almaya hak kazandı. Projenin uygulamalı çalışmaları Alaşehir’de yapıldı. Proje uygulamalı çalışmalarına Türkiye’nin değişik üniversitelerinden 7 profesör, 3 doçent, 1 doktor ve 11 öğretim üyesi ile birlikte Manisa merkez ve ilçelerinden 30 öğrenci katıldı. Proje sorumlusu Gülhanım Yağmur organizasyonunda Alaşehir’e gelen katılımcılar Şehit Fethi Sekin Gençlik Merkezi’nde yapılan açılış töreninden sonra çalışmalarına başladı.


İlk uygulama olarak öğrencilere proje kapsamında hazırlanan sorular üzerinden test değerlendirmesi yapıldı. ’Bilim nedir, bilim insanı kime denir’, ’Hapşırığım ne kadar uzağa gidebilir’, ’Doğadaki tehlikeler neler ve nelere dikkat etmeliyiz’, ’Renkleri nasıl görürüz’, ’Bütün sorumluluk ineklerin mi’, ’Hava nasıl dışarıda’, ’Bir yel değirmeni neden döner ki’, ’Evren geniş ama ne kadar’, ’Tohumları harekete geçiren nedir’, ’Baykuş ne yemiş’ gibi değişik 40 proje kendi alanında uzman eğitimciler tarafından uygulamalı olarak anlatıldı.



Alaşehir ve Kula ilçelerinde incelemeler yapıldı


Proje kapsamında Alaşehir’in tarihi ve kültür değerlerinin bulunduğu alanlarda, Kula ilçesi Jeopark alanında gezi ve incelemeler yapıldı. Katılımcılar, Alaşehir ilçesinde Saint Jean Kilisesi, Toptepe Antik Tiyatro, Meslek Yüksek Okulu Böcek Müzesi, Alaşehir üzüm bağları, Kula UNESCO Global Jeopark gibi kültür ve turizm alanlarına geziler yaparak, görerek ve yaşayarak araştırmalar yaptı.



Mobil Bilim Merkezi Alaşehir’de


TÜBİTAK 4004 Projesi kapsamında Milli Eğitim Bakanlığı Mobil Bilim Merkezi otobüsü Cumhuriyet ve Demokrasi Meydanı’nda proje katılımcılarına ve vatandaşlara açık hizmet verdi. İçerisinde Uzay terazisi, Sanal Gerçeklik Gözlüğü, Dijital Mikroskop, İnteraktif Topografya, T - Rex Dinozor, Tesla Bobini, Sonsuzluk Aynası, Kalp Davulu, Satürn Roketi gibi bilimsel cihazların bulunduğu Mobil Bilim Merkezi proje katılımcıları ve Alaşehirliler tarafından ilgi ve beğeni ile ziyaret edildi.



Başkan Özküzcüoğlu çocuklara dünya klasikleri hediye etti


4004 TÜBİTAK Projesi kapsamında Alaşehir’e gelen çocuklara Alaşehir Belediye Başkanı Ahmet Öküzcüoğlu dünya klasiklerinden oluşan birer kitap hediye edildi. Proje katılımcılarını ziyaret eden Başkan Öküzcüoğlu katılımcılara Alaşehir’in tanıtılması için yaptıkları katkı nedeniyle teşekkür ederek, "Bugün Manisa ve çevre ilçelerimizden çocuklarımız bizlerle beraber. ’Bilim İnsanı Olmak İçin Büyümenize Gerek Yok’ etkinliği var. Kendileri burada görseller izliyor ve deneyler yapıyorlar. Alaşehir’de onları misafir ediyoruz. Burada hem onlara bilimi sevdiriyoruz, hem de dostluk, kardeşlik ve kaynaşmayı sağlıyoruz. Bende bu güzel çalışmalara destek amacıyla dünya klasiklerinden oluşan eserleri hediye edeceğim. Alaşehir’de misafirken, akşamlarını kitap okuyarak değerlendirecekler. Alaşehir’e geldikleri için teşekkür ediyorum." dedi.



Öğrenciler mutlu oldu


Projeye katılan öğrenciler, ailelerinden ilk kez ayrıldıklarını, ama projeye katıldıkları için çok mutlu olduklarını belirtti. Öğrenciler projeye katılmakla, yeni yeni araştırmalar, yeni yeni çevreler öğrendiklerini belirterek, yeni arkadaşlıklar ve çalışma sistemlerini öğrendikleri için çok mutlu olduklarını söyledi.



"Çalışmalar çok güzel oldu"


Alaşehir Uluderbent Ortaokulu Fen Bilimleri Öğretmeni Gülhanım Yağmur, "Bu proje, bilginin toplumla buluşturulmasını ve yaygınlaştırılmasını, etkileşimli uygulamalarla anlaşılır bir biçimde kazandırılmasını ve katılımcıların bilimsel olguları fark etmelerini sağlamayı hedeflemektedir. Projemizin hedef kitlesini, Manisa’daki okullarda öğrenim gören, 5. ve 6. sınıftan mezun olan 11-12 yaşlarındaki 30 öğrenci oluşturmaktadır. Proje kapsamında; drama, oryantiring, argümantasyon, dikotom tayin, teknolojik uygulamalar, eğitsel oyunlar, modelleme, storigami, gökyüzü gözlemi gibi etkinliklerle katılımcılara alternatif öğrenme yolları anlatıldı. Ayrıca, Philadelphia Antik Kenti, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Alaşehir Meslek Yüksekokulu, Kula-Salihli UNESCO Global Jeoparkı, Mobil Bilim Merkezi gibi yerlerde etkinlikler düzenlenerek bilgiler yerinde gözlemlendi. Projemizde, çevre sorunları ve çözümleri, doğa bilinci, farklı bilim dallarının tanınması, kavram yanılgılarının giderilmesi, ekolojik ayak izi farkındalığı, bilimsel araştırmaların doğası gibi konularda katılımcıların bilgi ve farkındalıklar yaşayarak görüldü. Katılımcılar, bilimin doğası ve bilimsel süreçler ile ilgili gözlem ve neticeler arasındaki fark, teori ve kanun, bilimde hayal gücü ve gibi unsurları öğrenme fırsatı bulabildiler. TÜBİTAK destekli projemizde, proje boyunca gerekli olan konaklama, iaşe ve etkinlik alanları arasında ulaşım giderleri proje bütçesinden karşılandı. Aylar öncesinde en küçük detayına kadar yazılan ve bir proje olarak hazırlanan bu faydalı program için TÜBİTAK desteği almak çok önemliydi. Bu tür etkinliklerin desteklenmesi mutluluk verici. Bu destek sayesinde; öğrencilerin erken yaşta, farklı ama çok gerekli bir dünyayı deneyimlemesine izin veriliyor ve etkinliklerde çocuklar çekingenliklerini yenip, sorular ve sorunlar üzerine fikir yürütüyorlar. İleride ne yapmak istediklerine karşı bir düşünceleri oluşmaya başlıyor, kendilerine ilerleyen eğitim süreçlerinde bir yol haritası çizebiliyorlar. Çocukların, kendi başına bir birey olma şansı tanımış olmak ve merak edip keşfetmesinin önünü açmak için bu tarz uygulamalar devam etmesi düşüncesindeyiz. Proje 4004 kapsamında bir proje yazdık. Mavi Bilye Enstitüsü: ’Bilim İnsanı Olmak İçin Büyümene Gerek Yok’ isimli bir proje. Bu proje çerçevesinde Manisa’nın 17 ilçesinden 30 öğrenci seçtik. Bu öğrenciler burada bilimin doğası ve bilimsel sorgulamanın doğası konusunda çalışmalar gerçekleştirdiler. Bilim otobüsü de bakanlık tarafından iki gün süreyle buraya tahsis edildi. Bu otobüsten proje katılımcıları ve vatandaşlar yararlandı. Bunun dışında alanında uzman hocalarımız, akademisyenler, bilim insanları farklı şehirlerden Aksaray, Çanakkale, İzmir, Uşak, Bolu, Kayseri gibi farklı günlerde buraya gelerek çocuklarla farklı etkinlikler yaptı. Çocuklarımız için çok güzel bir etkinlik oldu. Farklı bilim dallarını tanıdılar, Alaşehir için, Türkiye için, dünya için çok güzel şeyler olacağını ve bu farkındalığın farklı insanlara yaygınlaştırılacağını düşünüyoruz, emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz." dedi.


Projenin sonunda katılımcılara düzenlenen törenle sertifikaları takdim edildi.



"Bilim adamı olmak için büyümene gerek yok" dediler

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Ünlü sanatçı Suavi’ye Bodrum’da ağaç katliamı cezası Ünlü sanatçı Mehmet Suavi Saygan’ın Bodrum’daki arazisinde yaşanan doğa tahribatı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ekiplerini harekete geçirirken, arazide 37 ağacın kesildiğinin tespit edildi. Tespit sonrası Saygan’a 47 bin TL idari para cezası kesildi. Muğla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ekipleri, sanatçı Mehmet Suavi Saygan’a ait arazide gerçekleştirdiği incelemelerde Bodrum Belediyesi’nin onayladığı projede yer alan ’ağaç rölöve paftası’na göre korunması ve taşınması gereken ağaçların kesildiğini belirledi. İncelemeye göre 29 ağacın taşınmadığı, 11 ağacın ise korunması gerekirken yok edildiği tespit edildi. Arazinin kuzeybatısında bulunan park alanında da benzer bir doğa katliamı yaşandığı ortaya çıktı. Alanda bulunan tüm ağaçların kesildiği ve yalnızca bir zeytin ağacının bırakıldığı görüldü. Ağaçsız bırakılan park alanının durumu, ekiplerce yerinde kayıt altına alındı. Projeye uygunluk denetiminde yalnızca ağaçların değil, yapıların da usule aykırı olduğu tespit edildi. Projede 50 santimetre yüksekliğinde taş duvar olarak belirtilen yapıların mahallinde tuğla ile inşa edildiği ve üzerlerine sıva ya da taş kaplama yapıldığı belirlendi. Bodrum Orman İşletme Şefliği Koruma Ekibi’nin raporlarına göre, inşaat faaliyeti yürütülen alanda 40 ağacın kaybolduğu belirlendi. Kesilen ağaçlar arasında 1 zeytin, 2 palmiye, 26 çam ve 11 pırnal meşesi bulunuyordu. Orman varlığına zarar veren bu faaliyetler sonucunda toplam 8,303 metreküp doğa yok oldu. Doğa sevgisini vurgulamıştı Daha önce çevre duyarlılığıyla bilinen isimlerden biri olarak sıkça gündeme gelen Suavi’nin çevre ile ilgili söylemleri ve uygulamaları arasındaki çelişkiyi tartışmaya açtı. Hatırlanacağı üzere sanatçı geçmişte birçok çevre projesine destek olmuş, konserlerinde ’doğa sevgisini’ vurgulamıştı. Olayın ardından Bodrum Orman İşletme Şefliği yetkilileri, bölgede denetimlerin sıklaştırıldığını ve doğal kaynakların korunması adına yasadışı faaliyetlere karşı mücadeleye devam edileceğini açıkladı.
Bursa Türkiye’deki bu 24 il büyük tehlike altında Jeoloji Mühendisi Aysun Aykan, Türkiye’de 5.5 ve üzeri deprem üretebilecek nitelikte 500 diri fayın bulunduğunu söyledi. Türkiye genelinde merkezinden bu fayların geçtiği 24 şehir olduğunu belirten Aykan, bu 24 ilin her an tehlike altında olduğunu ileri sürdü. Bursa’nın içinden geçen Kayapa-Yenişehir fayının 624 yıldır suskun olduğuna da dikkat çeken Aykan, bu fayın kırılması durumunda 7 den büyük deprem üretebileceğini sözlerine ekledi. Bursa’nın Karacabey ilçesinde belediye tarafından düzenlenen deprem paneline Dokuzeylül Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Jeoloji Mühendisi Aysun Aykan ve Balıkesir Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Edremit Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Abdullah Soykan konuşmacı olarak katıldı. Karacabey Ergün Koç Kültür Merkezi’nde yapılan Türkiye’nin depremselliği ve yerleşime uygunluk değerlendirmelerinin ele alındığı Karacabey Deprem Panelinde konuşan Jeoloji Mühendisi Aysun Aykan, Türkiye’nin diri fay haritası incelendiğinde 5.5 ve üzeri büyüklükte deprem üretme potansiyeline sahip yaklaşık 500 diri fayın bulunduğunu söyledi. Yakın zamanda yapılan çalışmalara göre, 24 ilin kent merkezinden diri fay geçtiğini aktaran Aykan, bu illeri Balıkesir, Bursa, Kocaeli, Bolu, Sakarya, Manisa, İzmir, Aydın, Muğla, Denizli, Burdur, Kütahya, Eskişehir, Konya, Aksaray, Tokat, Kayseri, Osmaniye, Hatay, Kahramanmaraş, Erzurum, Erzincan, Hakkari ve Bingöl olarak sıraladı. "Türkiye’de gerilim birikmiş kırılma zamanı gelen 20 fay bulunuyor" Aykan, "24 kentimiz, 110’u aşkın ilçemiz doğrudan fay hatları üzerindedir; Bu fayların kırılması durumunda ilk önce fay zonu üzerindeki yapılar zarar görecektir. Bu faylardan özellikle kırılma zamanı gelmiş olanların yani sismik boşluk olarak tanımladığımız, yerleşim yerlerinden geçenler büyük risk oluşturmaktadır. Türkiye’de yaklaşık 20 yerde sismik boşluk olarak tanımladığımız fay var; yani kırılma zamanı gelmiş, yeterli derecede gerilim birikmiş, her an kırılabilecek fay parçaları. Bilimsel çalışmaların, özellikle Kuzey Anadolu Fayı başı olan Bingöl ve Kuzey Anadolu Fayı’nın Marmara Denizi içerisinden geçen kısmı, Hakkari-Yüksekova, İzmir, Antakya, Adıyaman, Erzurum, Ağrı, Aydın, Denizli, Muğla taraflarındaki fayların sismik boşluk olarak değerlendirildiğini, yakın gelecekte deprem üretme ihtimali olan faylar sınıfında olduğunu gösteriyor. Benzer şekilde Balıkesir il merkezinden geçen 7.2 büyüklükte deprem üretme potansiyeline sahip Balıkesir-Gökçeyazı Segmenti 2 bin yıldır kırılmayan bir parçadır; Özellikle buraların tehlikesine dikkat çekmemiz gerekiyor. Türkiye’nin birçok yerinde deprem üretme zamanını doldurmuş ve yeterli gerilimi biriktirmiş faylar var. Yapılan çalışmalara göre, sismik boşluk olarak değerlendirilen bu faylar, yakın bir gelecekte tekrar deprem olacağını gösteriyor; Fakat depremin tam zamanını bilemiyoruz. Kahramanmaraş’ta 6 Şubat’ta 7.7 ve 7.6 büyüklüğünde deprem oldu. Ülkemiz bu deprem ile bir felaket yaşadı. Bu deprem öncesinde Kahramanmaraş’ta büyük bir deprem olabileceğini, buranın bir sismik boşluk olarak değerlendirildiğini ve buralara dikkat edilmesi gerektiğini defalarca ifade etmiştik" dedi. "Marmara Denizi’nde 7.6 büyüklüğünde deprem olabilir" Marmara Denizi içinden geçen Kuzey Anadolu Fayı’nın Kuzey koldaki deprem dağılımlarına bakıldığında, en son depremlerin 1509 ve 1766 yılında gerçekleştiğini, 200-250 yıllık tekrarlama periyotları olduğu düşünüldüğünde bu alanın bir sismik boşluk olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirten Jeoloji Mühendisi Aysun Aykan, "Burada olacak büyük bir depremden Marmara Denizi’ne kıyısı olan tüm iller ağır bir şekilde etkilenecek. Özellikle 1766 yılında olmuş olan deprem, Avusturya’dan, İtalya’ya kadar geniş bir coğrafyada hissedilmiş olup Tüm Marmara Bölgesi’nde tahribata yol açmıştır. Düşünün ki böyle bir depremin tekrarı tüm Marmara Bölgesi’nde çok fazla yıkıma sebep olacaktır. Ulusal ve Uluslararası yapılmış çalışmalara göre; 1999 depreminden sonra 30 yıl içerisinde yüzde 65 ihtimalle 7’den büyük maksimum 7.6 büyüklükte bir depremin Marmara Denizi’nde olacağı yönündeydi. Bu süreden 25 yıl geçti. Hiçbir zaman bu deprem 60 yıl beklemeyecek; Bu süre yaklaşıyor. Ülkemizde istatistiki olarak her 7 yılda bir büyük deprem oluyor. Zaten her 50 yılda bir Marmara çevresinde 7’den büyük bir deprem gerçekleşiyor; dolayısıyla şu an bile olsa şaşırmayız" diye konuştu. "Bursa’daki fay 624 yıldır suskun" Aykan sözlerine şu şekilde devam etti: "Bursa’da geçmiş kayıtlara göre, en son hasar yapıcı deprem 1855 tarihlerinde meydana gelmiş olan ve halk arasında ’Küçük Kıyamet’ olarak adlandırılan depremde çok büyük yıkımlar meydana gelmiş; 150 caminin neredeyse bütün minareleri yıkılmış, Ulucami’nin 2 kubbesi yıkılmış, tarihi yapılar, resmi kurumlar yıkılmış, şehirde yangınlar çıkmış, can ve ekonomik kayıplar yaşanmış. Ankara Üniversitesi, Kocaeli Üniversitesi ve Eskişehir Teknik Üniversitesi, tarafından yapılan ortak bir çalışma sonucunda; Bursa’da yeni bir fay keşfedilmiş. Bursa’da şehir merkezinden geçen Kayapa - Yenişehir Fayı, şuan ki diri fay haritasında gösterilmemiştir. Bu çalışmalara göre;1855 yılında meydana gelen depremlerin kaynağının Kayapa-Yenişehir Fayı’nın (KYF) batı bölümünde olduğu ve de 1400 yılında meydana gelen depremin, KYF’nin Yenişehir bölümünde, gerçekleştiği düşünülüyor. 1400 yılında olan depremin üzerinden 624 yıl gibi uzun bir zaman geçmiş. Burada olacak bir depremin 7’nin üzerinde olma potansiyeli olduğu belirtiliyor." "Bursa’nın içinden geçen çok sayıda fay hattı var" Bir fayın, deprem tekrarlama periyotlarını, kaç büyüklükte deprem ürettiğini kısaca fayın geçmişteki davranışlarını inceleyen ve gelecekteki deprem tehlikesini belirleyen Paleosismolojik çalışmaların Bursa’da yapılmadığına dikkat çeken Aykan, Bursa’da çok fazla fay hattı var. Fay hattı üz erinde bina olmaması gerekiyor. Kaç binanın fay hattı üzerinde olduğunun çalışılması lazım. Bursa’da 17 İlçesinin, neredeyse her ilçe sınırlarından geçen fay hattı var. Tüm afet risklerinin haritalarda belirtildiği mikro bölgeleme çalışmalarının mutlaka yapılması gerekiyor. Bursa’da henüz böyle bir çalışma yapılmıyor" dedi. Balıkesir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdullah Soykan da Karacabey ve yakın çevresinin depremselliğine dikkat çekerek Karacabey ve yakın çevresinde meydana gelen depremler hakkında ayrıntılı bilgi verdi. Karacabey’in jeolojik ve jeomorfolojik özelliklerinin büyük bir deprem sırasında göstereceği davranış biçimleri üzerinde duran Prof. Dr. Abdullah Soykan, "6 Şubat 2023 tarihinde ülkemizin yaşadığı büyük felaketten aldığımız dersi ivedilikle hayata geçirmemiz gerekiyor. Başta İstanbul ve Marmara Denizi’nde meydana gelme ihtimali yüksek olan büyük bir deprem öncesi alınması gereken tüm tedbirleri bir an önce almamız gerekiyor" dedi.
İstanbul Beyoğlu’nda ulaşım sorunu ‘Ücretsiz Ring Seferleri’ ile çözüldü Beyoğlu sakinleri ilçede hayata geçirilen ücretsiz ring seferleriyle rahat bir nefes aldı. Kasımpaşa-Pangaltı ve Tophane-Taksim güzergahlarında hizmet veren ring seferlerine Piyalepaşa-Taksim hattı da eklenerek hizmet alanı genişletildi. Beyoğlu Belediyesi, ilçede ulaşım sorununu çözmek ve vatandaşların merkezi noktalara daha kolay ulaşımını sağlamak amacıyla başlattığı ücretsiz ring seferlerine bir yenisini daha ekledi. Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney’in seçim sürecinde ilçe sakinlerine verdiği söz üzerine hayata geçirdiği Ücretsiz Ring seferleri Nisan 2024’te hizmete girmişti. İlk etapta Kasımpaşa-Pangaltı ve Tophane-Taksim güzergahlarında başlatılan seferlere, vatandaşlardan gelen olumlu geri dönüşler ve yoğun ilgi üzerine Piyalepaşa-Taksim güzergahı da eklendi. Hafta İçi Her Gün Merkezi Noktalara Ücretsiz Ulaşım İmkanı Üç hat üzerinde hizmet veren ring seferleri, hafta içi her gün birer saat arayla çift yönlü olarak gerçekleştiriliyor. Ulaşımın tamamen ücretsiz olduğu bu hizmetle, Beyoğlu’nun farklı noktalarından merkezi noktalara ulaşım kolaylaşırken, vatandaşların zamandan ve masraftan tasarruf etmesi hedefleniyor. “Amacımız Beyoğlu’nda hayatı daha konforlu ve yaşanabilir hale getirmek” Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney, projeyle ilgili yaptığı açıklamada, önceliğinin Beyoğlu sakinlerinin talepleri olduğunu belirterek, “Beyoğlu’nun her köşesini gezdik, vatandaşlarımızla birebir sohbet ettik ve onların bizden ne istediğini dinledik. Ulaşım meselesi, birçok mahallemizde en büyük sorunlardan biriydi. Bu nedenle göreve gelir gelmez ücretsiz ring seferlerimizi başlattık. Bu hizmetten ilçe halkımız da çok memnun kaldı ve gelen talepler doğrultusunda bu hizmetimize yeni bir hat daha ekledik. Bu sayede vatandaşlarımız merkezi noktalara rahat bir şekilde ulaşabiliyor. Beyoğlu’nda hayatı daha konforlu ve yaşanabilir hale getirmek için çalışmaya devam edeceğiz” dedi.