EKONOMİ - 14 Mayıs 2019 Salı 17:27

Çiftçiler geleceğe umutla bakmak istiyor

A
A
A
Çiftçiler geleceğe umutla bakmak istiyor

Dünya Çiftçiler Günü’nde bağ ve bahçelerinde çalışan üreticiler mazot, gübre ve ilaç gibi girdi fiyatlarının yüksek olmasından dolayı maliyetlerin sürekli arttığını belirterek devletten destek beklediklerini açıkladı.

Dünya Çiftçiler Günü’nde bağ ve bahçelerinde çalışan üreticiler mazot, gübre ve ilaç gibi girdi fiyatlarının yüksek olmasından dolayı maliyetlerin sürekli arttığını belirterek devletten destek beklediklerini açıkladı. Birçok çiftçi artık gençlerin çiftçilikten uzaklaşmaya başladığına dikkat çekerek buna bir önlem alınmazsa ilerleyen yıllarda çiftçilik yapacak kimsenin kalmayacağını söyledi.


Şehzadeler Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Altındağ ve ekibi Dünya Çiftçiler Günü dolayısıyla Sancaklıbozköy’deki kiraz bahçelerinde çalışan işçileri ziyaret etti. Sıcak altında çalışan tarım işçilerine şapka dağıtarak günlerini kutlayan Altındağ, çiftçinin yaşadığı sorunları anlattı.


Sancaklıbozköy’deki kirazların kendiliğinden bu hale gelmediğini ve çok fazla masrafı olduğuna dikkat çeken 77 yaşındaki üretici Emine Özkılınç, "Saat 06.00’da evden çıkıp bahçeye geliyoruz amelenin başına. Saat 13.00 gibi amele işini bitirip gidiyor. 77 yaşındayım oruçluyum, Allah bize yardım etsin. çiftçinin işi çok zor. Bildiğiniz gibi değil" dedi.



"Yaş ortalaması 55"


Dünya Çiftçiler Günü sebebiyle Sancaklıbozköy Mahallesi’nde Musa Azılı’ya ait kiraz bahçesinde çalışan işçileri ziyaret eden Şehzadeler Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Altındağ, “Sofralarımızı donatan, yaz, kış, yağmur, çamur demeden uğraşarak soframıza, bizlerin yaşamımızı idame ettirebilmek için üreten çiftçilerimizin Dünya Çiftçiler Günü kutlu olsun. Çok değerli çiftçilerimizi yerinde ziyaret ederek çiftçiler gününü kutlamak istedik. Bir kiraz bahçesindeyiz. Sancaklıbozköy’ün meşhur kirazının yoğunlaşma dönemindeyiz ama fiyatların aşağıda kaldığı, üreticimizi çok memnun etmediği bir durumla karşı karşıya kaldık. Bundan sonra çıkacak olan diğer ihracat kirazlarında fiyatlar inşallah biraz daha iyi olur, üreticimiz para kazanır. Üreticimiz para kazandığı zaman bunları devam ettirmek zorunda kalır ama şu anda bizim ülkemizdeki çiftçilerimizin yaş ortalaması 55. Yani gün geçtikçe gençlerimiz çiftçilikten uzaklaşıyor. Buna en yakın zamanda devletin tedbir alarak bu kaçışları önleyerek çiftçiyi tarladan uzaklaşmamasını sağlamalı. Eğer çiftçilerimiz tarladan uzaklaşırsa ülkenin halini siz düşünün. Bir soğan bir patatesin ekilişi azalınca vatandaş feryadı kopardı. Biz üretirsek vatandaş ucuz yiyecek ama bize de üretmek için destek gerekir. Çiftçiye, şu andaki maliyetlere göre doların yükselmesiyle mazot fiyatları, gübre fiyatları ve işçi fiyatları çok aşırı derecede arttı. Bunlar da maliyetlere yansıdığı için, biz tüketicinin çok pahalı yemesini de istemiyoruz, onlar da bir yerde haklı ama bizlerin de çıkardığı üründen para kazanmadıktan sonra pahalı satmak zorunda böyle olunca da tüketici de pahalı yiyecek. Onun için mazot, gübre gibi desteklerin daha çok artırılması gerekiyor. Mesela bu sene en çok ilaçlarda yüzde yüzlük artışlar oldu. Mazot ve gübre fiyatları da arttı ama ilaç yüzde yüz arttı. Bu tam TEKEL maddesi gibi değil. Fiyatını bilmiyorsun farklı ilaç satan yerlere gittiğin zaman bir sene öncekiyle karşılaştırdığımızda artış yüzde yüzü buluyor" diyerek devletin üreticiye daha fazla destek olması gerektiğini dile getirdi.



"Bu gidişle çiftçiliği bırakacağız"


Üretici Musa Azılı ise yaşadıkları sıkıntılardan şöyle bahsetti:


"Bizler üretici olarak bugünkü iç piyasaya verilen kirazlar 3 gün öncesi 7-8 lirayken bugün 3 liraya düştü. Mahallemizde kurulan kiraz pazarında bir tüccara 2 aylık 5 bin 500 liraya verilen ardiye çok pahalı bizce. Tüccar kaçıyor bizden. Civar köylerde, Karaoğlanlı, Sancaklıiğdecik, Bağyurdu gibi bölgelerde daha çok tüccar var. Bizde eskiden 150 tüccar olurken şu anda 18-20 tüccar var. Ardiyeler çok pahalı. Belediye tarafından bunların düşürülmesini istiyoruz. Alıcıların buraya gelmesini istiyoruz. Buralar ucuz olursa illaki gelecek. İç piyasadaki yetişen meyve şu anda 3 liraya gidiyor. Umudumuz ihracat olursa, bundan sonra çıkacak olan kirazlarda umudumuz o. Yevmiyeler pahalı, mazot pahalı, her şey masraflı oluyor. Bugün bir tek bu bahçenin sulanması bir aylığı bin lira. Sadece elektrik yüzde 37 zamlandı. Bütün giderler çok pahalı olduğu için bu işlerin içerisinden çıkamıyoruz. Çiftçiliği de bu gidişle bırakacağız herhalde. Durumumuz onu gösteriyor."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara HAK-İŞ ve Hizmet-İş Sendikası’ndan Yunusemre Belediyesi’ne tepki HAK-İŞ ve Hizmet-İş Sendikası, Yunusemre Belediyesi’ne tepki göstererek, sendika üyelerinin haklarını savunmak için mücadelenin sürdürüleceğini açıkladı. HAK-İŞ ve Hizmet-İş Sendikası, yıllardır örgütlü oldukları Yunusemre Belediyesi önünde basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasını yapan Hizmet-İş Sendikası Genel Başkan Vekili Halil Özdemir, toplu iş sözleşmesinin geçerlilik süresi devam ederken sendikal yetkilerinin zayıflatılmaya çalışıldığını söyleyerek, “Bugün burada sendikal yetkimizi düşürmek ve iş barışını bozmak amacıyla yürütülen girişimlere karşı toplandık. Bu tür girişimler demokratik haklara ve hukukun üstünlüğü ilkesine aykırıdır” dedi. Yunusemre Belediyesi’nin yeni bir şirket kurarak sendikal hakları zayıflatmaya çalıştığını belirten Özdemir, “Türkiye’nin en büyük örgütlü işçi gücü HAK-İŞ ve Hizmet-İş Sendikası olarak bu girişimlere karşı sahadayız. Belediye Başkanı Musa Semih Balaban’ın Organizasyon A.Ş. adında yeni bir şirket kurduğunu ve bu şirket aracılığıyla işçilere daha iyi şartlar sunmayı hedeflediğini açıklaması, yapılan hukuksuzluğu örtbas etme çabasıdır” ifadelerini kullandı. "Sözde sendika seçimleri hukuken geçersiz" Yunusemre Belediyesi tarafından 11 Ocak’ta yapılması planlanan sendika seçimlerini eleştiren Özdemir, bu seçimlerin hukuki geçerliliği olmadığını belirtti. Özdemir, “Bu seçimler tehditlerin gölgesinde yapılacak bir tiyatrodur. Gerçek özgürlük, zorbalık ortamında sağlanamaz” diye konuştu. Yunusemre Belediyesi yönetimine seslenen Özdemir, “Sendikal haklarımızı hedef alan her türlü müdahaleyi sonlandırın. Emeğe ve emekçiye değer veren bir yönetim anlayışı benimseyin. Sendikal mücadelemizi baltalamaya yönelik girişimler karşısında susmayacağız. Yunusemre Belediyesi emekçileriyle dayanışma içerisinde haklarımızı savunmaya ve iş barışını korumaya devam edeceğiz. Yunusemre Belediyesi’nin yandaş sendikalara üye yapılmak suretiyle işçilerin sendikal haklarını kaos çıkararak yok etmeye yönelik bu uygulaması, iş barışını ve iş işleyişini dinamitlemekten başka bir şey değildir. Bu uygulama, iş yerlerinde huzursuzluğu artırır, işçilerin birbirlerine olan güvenini zedeler ve kolektif mücadeleye dair tüm değerleri yok sayar. İşçiler, sadece belirli çıkarlar doğrultusunda yönlendirilmekle kalmaz, aynı zamanda bağımsızlıklarını yitirirler. Sonuç olarak hem iş barışı bozulur hem de işin verimli bir şekilde yapılması engellenir” diye konuştu. "Haklarımızı savunmaya devam edeceğiz" Özdemir, sendikanın üyelerinin haklarını savunmak için her türlü mücadeleyi sürdüreceğini vurgulayarak, “Yunusemre Belediyesi’nin bu uygulamaları iş barışını bozmakla kalmıyor, aynı zamanda işçilerin kolektif mücadele değerlerini yok sayıyor. Biz, üyelerimizin haklarını savunmak için sahadayız ve bu mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz” açıklamasında bulundu.
Antalya Alanya Belediyesi’nden temiz çevre hamlesi Alanya Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü ile İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü İstişare Toplantısı gerçekleştirildi. Belediye Başkan Yardımcısı Hasan Servet Ünlü, Belediye öncülüğünde yeni yılda iklim değişikliği ve sıfır atık konusunda önemli adımlar atılacağını vurguladı. Alanya’da sürdürülebilir temiz bir çevre oluşturmak için Belediye Başkan Yardımcısı Hasan Servet Ünlü başkanlığında istişare toplantısı düzenlendi. Belediye Temizlik İşleri Müdürlüğü ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıda, Temizlik İşleri Müdürü Adem Demir, İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürü Sevda Çapa ile teknik ve idari personel yer aldı. Atık yönetim planı uygulanacak Toplantıda, 2025 yılı itibariyle kent ölçeğinde oluşturulan Atık Yönetim Planı kapsamında; ambalaj atıklarının toplanması, ambalaj atıklarına yönelik bilinçlendirme ve farkındalık eğitimleri, evsel katı atıkların sistemli bir şekilde toplanarak taşınması, cadde, sokak ve pazar yerlerinin süpürülmesi, çevre temizliği çalışmalarının etkin olarak yürütülmesi ve atıkların kaynağında azaltılmasına yönelik uygulamalarda ilgili birimlerin ortak çalışma konuları ele alındı. Belediye olarak aktif bir çalışma içerisinde olacağız Alanya Belediyesi bünyesinde faaliyet gösteren İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü ile atık getirme merkezlerinin daha aktif kullanılarak, geri dönüşüm bilinci oluşturulması hedefleniyor. Ayrıca; bitkisel atık yağ, elektrikli ve elektronik eşyalar ile pillerin kaynağında ayrı toplanması için belediye hizmet binaları ve muhtarlık ofislerinde çeşitli ekipmanların yerleştirilmesine karar verildi. Başkan Yardımcısı Hasan Servet Ünlü toplantıyla ilgili, “Her bireyin doğa ve sürdürülebilir bir dünya için alacağı en güzel tedbir, atıkları kaynağında ayrıştırmaktır. Doğada bulunan her türlü atığın geri dönüştürülmediği takdirde doğaya verdiği zararı düşünerek geri dönüşüm çalışmalarına önem verilmelidir. Böylelikle sera gazı oranını azaltarak küresel ısınma ve iklim değişikliği etkisini yavaşlatabilmek mümkündür. Bunların yanı sıra daha az hammadde kullanıp daha az karbondioksit salınımı sağlanması gerekmektedir. Tüm bu konularda Alanya Belediyesi olarak aktif bir çalışma içerisinde olacağız ve ilgili müdürlüklerimiz ile birlikte yeni yılda iklim değişikliği ve sıfır atık konusunda önemli adımlar atacağız” dedi.
Giresun Yaban hayatını Tahnit Sanatı’yla yaşatıyor Giresun’un Bulancak ilçesinde kerestecilikle uğraşan 70 yaşındaki Kenan Özdemir 35 yıllık birikimini gelecek nesillere aktarmak için Tahnit Sanatı’nı icra ediyor. Bu sanatı, Ankara’da bir müşterisinin kendisine öğretmesiyle öğrenen Özdemir, ölü hayvanları tahnit ederek onları ölümsüzleştiriyor. Doğal sebeplerle ölen hayvanları tahnit etmek, Özdemir’in yıllardır sürdürdüğü bir meslek. Ancak işletmesinin vitrininde sergilediği eserler zaman zaman vatandaşların eleştirilerine yol açıyor. Yine de, Özdemir, bu tepkilere alıştığını ve eserlerinin gelecek nesillere aktarılmasından ümitli olduğunu belirtiyor. "Ölü hayvanları gömmek yerine, gelecek nesillerin görebileceği şekilde tahnit etmek daha iyi değil midir?" diyerek eleştirilere cevap veren Kenan Özdemir, Giresun’un Bulancak ilçesinde 35 yıldır bu sanatı icra ettiğini vurguluyor. Özdemir "Milli Parklar Müdürlüğü tarafından yakalanan ölü hayvanlara işlem yaparak bu sanatı sürdürüyoruz. Yasal yollarla elde ettiğimiz hayvanlara özenle işlem yapıyoruz" dedi. Özdemir, işletmesinde sergilediği eserlerin çocuklarına çok ilgisini çektiğini belirterek "Vitrinde gördükleri eserler yüzünden çocuklar ebeveynlerini sürükleyerek dükkâna geliyorlar ve merakla inceliyorlar. Çocukların tahnit sanatına olan ilgisi beni mutlu ediyor" şeklinde konuştu. Bulancak’a bir Kent Müzesi kurulması halinde eserlerini bağışlama teklifinde bulunan Özdemir "Eserlerimi hiçbir ücret talep etmeden bağışlamaya hazırım. Bu sanat oldukça masraflı ve ustalık gerektiren bir iş. Benim tek isteğim, eserlerimin sergileneceği bir yerin olmasıdır" diyerek sanatının tanıtılması ve geleceğe aktarılması için elinden geleni yapmaya hazır olduğunu belirtti.