POLİTİKA - 12 Aralık 2024 Perşembe 10:55

Yeşilyurt’a kaba yem tesisi kurulacak

A
A
A
Yeşilyurt’a kaba yem tesisi kurulacak

Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit, hayvancılıkta yem maliyetlerinin azaltılması için yem bitkileri üretiminin artırılması ve işlenerek hayvancılığın gelişmesine katkı sunmak amacıyla Fatih ile İkizce mahallelerinin kesişme noktasına Kaba Yem (Kesif Yem) Üretim Tesisi kuracaklarının müjdesini çiftçilere verdi.


31 Mart Mahalli İdareler Seçimlerinde verdiği sözleri sistematik bir şekilde birer birer hayata geçiren Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit, bu kez de çiftçilere müjdeyi verdi. Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit, seçim döneminde kırsal bölgeleri ziyaretleri sırasında çiftçilerin talebi sonrasında yeni dönem yatırımları arasına eklediği Kaba Yem (Kesif Yem) Üretim Tesisi, Fatih ile İkizce mahallelerinin kesişme noktasına kurularak, hayvancılık işiyle uğraşan çiftçilerin hizmetine sunulacak. Üretim tesisi sayesinde çiftçilerin kaliteli ve ucuz yem talepleri karşılanmış olacak. (DAP) Kalkınma İdaresi Başkanlığının hibe destekleriyle Yeşilyurt’a kazandırılacak olan Kaba Yem (Kesif Yem) Üretim Tesisi’nin kurulacağı alanda incelemelerde bulunan Başkan Geçit, tarım ve hayvancılık yatırımlarına bir yenisini daha ekleyeceklerini söyledi.



“İlçemize hayırlı ve uğurlu olsun”


Kaba Yem (Kesif Yem) Üretim Tesisi ile çiftçilerin uygun maliyetle, kaliteli ve ucuz yem elde etmelerine katkı sunacaklarını ifade eden Başkan Geçit, “İlçemizde yoğun olarak yapılan hayvancılıkta yem maliyetlerinin azaltılması için yem bitki üretiminin artırılmasını sağlamak ve yem bitkilerinin hijyenik, modern ve nezih ortamlarda işlenerek hayvancılığın gelişmesine katkı sunmak amacıyla Fatih ile İkizce mahallelerimizin kesişme noktasına Kaba Yem (Kesif Yem) Üretim Tesisi kurmak için çalışmalarımızı yoğunlaştırdık. Başkan Yardımcılarımızla birlikte tesisin kurulacağı alanda detaylı incelemelerde bulunarak projenin tüm boyutlarını ele aldık. Kuracağımız tesisle birlikte çiftçilerimiz ürünlerini buraya getirerek uygun maliyetle yem haline dönüştürülecek olup, yem üretimin artmasını sağlayacağız. Çiftçilerimizin yem bitkileri üretimine yönlenmesini sağlayarak, kendi ürünleri ile yem elde etmelerinin önünü açacağız. Bunun yanı sıra çiftçilerimizle yem üretimi konusunda hammadde elde etmek amacıyla sözleşmeli tarım uygulamasını da hayata geçirmiş olacağız. Belli dönemlerde ise çiftçilerimizi desteklemek amacıyla yem dağıtımı da yapacağız. Kaba Yem (Kesif Yem) Üretim Tesisi şimdiden ilçemize ve çiftçilerimize hâyırlı uğurlu olsun. Yeşilyurt’ta hayvancılık sektörünün gelişmesine ciddi katkılar sunacak olan tesisimizin hayata geçmesinde desteklerini eksik etmeyen (DAP) Kalkınma İdaresi Başkanlığına da şahsım ve tüm çiftçiler adına teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu.



Yeşilyurt’a kaba yem tesisi kurulacak

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir 5. Balıkesir Arkeolojik Buluşmaları Ayvalık’ta start aldı Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde; Balıkesir Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde, Balıkesir Kent Konseyi, Balıkesir Valiliği, Ayvalık Belediyesi ve Balıkesir İl Kültür Müdürlüğü işbirliğiyle düzenlenen Balıkesir Arkeoloji Buluşmaları Sempozyumu başladı. Tarih boyunca çeşitli kültür ve medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan Balıkesir’in yüksek kültürel potansiyelini ortaya çıkarmak için “Mythos’tan Logos’a Kıyılar ve Adalar, Edremit Körfezi’nin Üç Yakası” konusuyla düzenlenen sempozyum Ayvalık’ın Küçükköy Mahallesi’ndeki Ayvalık Belediyesi’ne ait Küçükköy Halil Başyazgan Cumhuriyet Kültür Merkezi’nde saat 10.00’da başladı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın bir ağızdan seslendirilmesiyle başlayan sempozyum hakkında bilgilendirmelerde bulunan Edremit Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Abdullah Özkan, Ayvalık’ta düzenlenen arkeoloji buluşmalarının beşincisinin organize edildiğini söyledi. Sempozyum açılışında konuşan Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, Balıkesir’de Arkeolojik Buluşmalar sempozyumlarının beşincisine ev sahipliği yapmaktan duyduğu memnuniyeti ifade etti. Balıkesir ilçeleri ve Ayvalık’ı da içine alan Körfez Bölgesi’nin çok yoğun ve nitelikli arkeolojik alanları kapsayan önemli bir coğrafya olduğuna işaret eden Başkan Ergin, “Son yıllarda Bandırma, Altınoluk, Erdek, Burhaniye ve Ören gibi Balıkesir’in birçok yerleşiminde kazı ve yüzey araştırmaları çalışmaları gerçekleştiriliyor. Bu çalışmaların sürdürülebilir olması, yeni ören yerlerinin tespit edilmesi ve kazı süreçlerinin başlatılması, bu kazı sonuçlarının, tıpkı bugün bizleri bir araya getiren Balıkesir Arkeoloji Buluşmalarında olduğu gibi, bizlerle paylaşılması bölge tarihimizi aydınlatılması açısından son derece önemlidir. Ayvalık 2017 yılından beri Endüstriyel Peyzaj Başlığı ile UNESCO Dünya Mirası geçici listesinde yer almaktadır. Ayvalık’ın bu listede yer alması Balıkesir ilinde tek ve ilk dünya mirası adayı varlığın olduğu anlamına da geliyor. Böyle bir misyonu taşıdığımız için de çok mutluyuz, heyecanlıyız” diye konuştu. Açılışta konuşan Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın ise, Balıkesir’deki antik kentlerin yeniden gün yüzüne kavuşturulması ve bu tarihi kentlerin dünyaya tanıtılmasının önemine dikkat çekti. Düzenledikleri sempozyumunun arkeolojik kazıların ardından ortaya çıkacak olan tarihi eserlerin Balıkesir’in tarih boyu büyük medeniyetlere ev sahipliği yapmış olduğunu gözler önüne sereceğini savunan Ahmet Akın, bunun yanı sıra tarihi değerlerin geleceğe aktarılmasına da katkı verebilmenin gururunu yaşadıklarını kaydetti. Ayvalık başta olmak üzere il genelindeki tarihi ve doğal güzelliklerini öne çıkararak Balıkesir’i turizm ve cazibe merkezi olabilmesi için çalışmaların süreceğini vurgulayan Başkan Akın, bu organizasyonun hayata geçirilmesinde destek veren Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin’in yanı sıra Balıkesir ve ilçelerdeki kent konseyleri, bilim adamları ve organizasyonda emeği geçen herkese teşekkür etti. Moderatörlüğünü Prof. Dr. Abdullah Soykan’ın üstlendiği, İstanbul Üniversitesi Em. Öğretim Görevlisi Mehmet Özdoğan’ın, “Geçmişi Geleceğe aktarmak- Arkeolojinin Temelleri ve Politikaları” ile Arkeoloji ve Sanat Yayınları İmtiyaz Sahibi- Yazar Nezih Başgelen’in “Atatürk Döneminde Eski Eserler, Müzeler ve Arkeoloji” başlıklarıyla bir açık oturum gerçekleşmesinin ardından Arpanatolia müzik grubunun verdiği mini konserin ardından sempozyumun etabı sona erdi. 14 Aralık’a kadar sürecek olan sempozyumda önemi bilim adamlarının Balıkesir’in Arkeolojisi ve sanat tarihi ile ilgili katılımcılara bilgiler vereceği öğrenildi. Sempozyumun ilk günündeki programda; Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin,Balıkesir, Edremit, Ayvalık Kent Konseyleri yöneticileri, akademisyenleri, öğretim görevlileri, öğrenciler ve kalabalık bir vatandaş topluluğu hazır bulundu.
Kayseri Kayseri sanayisi yeni Suriye’nin kurulmasına katkı sunacak Yeni kurulacak Suriye’nin inşasına Kayseri sanayisi olarak destek olacaklarını belirten Kayseri Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yalçın, ayrıca Kayseri’deki Suriyelilerin ülkelerine dönmeleri halinde fabrikaların istihdam konusunda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağını ve çarkların her zaman döneceğini kaydetti. Esad’ın devrilmesiyle Türkiye’de yaşayan Suriyelileri ülkelerine dönüş heyecanı sardı. Kayseri OSB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yalçın, Kayseri’de yaşayan Suriyelilerin ülkelerine dönmesi halinde fabrikalarda herhangi bir istihdam sorunu yaşanmayacağını belirterek, "Sürecin hemen başındayız. 1 hafta içerisinde Özgür Suriye Ordusu Halep’i aldı, Hama’yı aldı, Humus’u aldı, en son da başkent Şam’ı alarak Beşar Esad rejimini yıktılar. Yeni bir devlet, yeni bir oluşum, yeni bir seçim yapılacak. Tabii bu zaman alacak Suriye’nin şekillenmesi. Medyadan da izliyoruz, anormal bir şekilde Suriyeli vatandaşlarımız vatanlarına dönmek için akın halindeler. Hatta cumhurbaşkanımız Yayladağı Sınır Kapısı’nı da açtı. Bayağı bir yoğunluk var, ülkesine dönen Suriyeli vatandaşlar var. Suriyeli vatandaşları 14 yıl boyunca Türkiye olarak vatanımızda en güzel şekilde misafir ettik. Tabii fabrikalarda, eski sanayide, yeni sanayide çalışanlar oldu. Buraya geldiklerinde 3-4 yaşında olan çocuklar vardı, bugün bunlar 18-20 yaşlarındalar. Burada doğan çocuklar oldu, çok güzel Türkçe konuşuyorlar. Buradaki Suriyelilerin hepsi de gidebilir, bir kısım buradaki yaşamdan memnun olup gitmeyebilir. İlerleyen süreç durumu gösterecek. Bana göre Suriyelilerin yüzde 80’i gidecek. Kayseri OSB olarak istihdam sıkıntısı yaşayacağımıza inanmıyoruz. Tabii fabrikalarımızın kapasiteleri artıyor, istihdam artıyor, ürettikleri ürünler artıyor. Böyle bir sıkıntı göründüğü zaman siyasilerimizle, STK’larımızla oturup nasıl nitelikli insan gücü sağlarız konuşuruz ama her zaman Kayseri Organize Sanayi Bölgesi’ndeki fabrikalarının çarkları dönemeye devam eder, Allah’ın izniyle de hiçbir sıkıntı oluşmaz çünkü burası bir sanayi kenti; üreten, ihracat yapan bir şehir. Şu ana kadar bu durumdan sanayicilerimizde bir sıkıntı oluşmadı, oluşacağını da zannetmiyorum" ifadelerini kullandı. "Kayseri; yeni kurulacak Suriye’ye büyük katkılar sunacak" Yeni Suriye’nin oluşmasında Kayseri sanayisi olarak yapılacak ihracatla büyük katkı sağlayacaklarını da sözlerine ekleyen Başkan Yalçın, "Şuna inanıyorum artık yanı başımızda yeni bir devlet, yeni bir yönetim bize ihracat anlamında çok büyük katkılar sunacak. Suriye’nin kurulmasında, oradaki insanların yaşam alanlarında mobilya, çelik kapı, elektrikli ev aletleri, tekstil üreterek Suriye’ye ihracat yapacağız. Kayseri hem mobilyanın hem de çelik kapının başkenti. Bu ülkenin büyümesine, gelişmesine, şehir yapısının oturmasına büyük katkılarımız olacak. Yanı başımızdaki ülkeye Türkiye olarak, Kayseri olarak hiç durmadan ürün ihraç edeceğiz" dedi.
Bursa Eşya otelleri artık moda...Daire gibi kirala eşyaların güvende olsun Amerika’daki self storage uygulaması artık Türkiye’de de yaygınlaşıyor. Daire gibi kiralanan odalar ile kullanılmayan eşyalar cüzi fiyatla depolanıyor. Depolardaki beş yıldızlı hizmet sayesinde istenilen süre boyunca eşyalar güvende tutuluyor. İstanbul’da 5 deposu olan şirket Bursa’da da yatırıma hazırlanıyor Bir yıl içinde 5 büyük tesiste 48 bin metreküp alanda hizmet veren DipOda 7/24 fiziksel ve sistemsel güvenlik önlemleri, iklimlendirme üniteleri ve periyodik ilaçlama ile donatılmış, çevreci entegre tesisleriyle bireysel ve kurumsal müşterilerine verimli depolama alanları sunuyor. İnter Lojistik çatısı altında teknolojiye dayalı çözümler ve yenilikçi depolama çözümleri sunan DipOda sektördeki yerini sağlamlaştırarak hızla büyümeye devam ediyor. DipOda, 2024 yılındaki bu yeni yatırım ile İstanbul’daki yoğun ve karmaşık kentsel dönüşüm sürecini göz önünde bulundurarak, Türkiye genelinde depolama alanlarındaki büyük ihtiyacı karşılamayı amaçlıyor. Özellikle İstanbul’da beklenen büyük deprem ve artan hızlı nüfus artışı ile birlikte güvenilir ve kullanışlı depo alanları büyük bir öneme sahip. İnter Lojistik bu hamlesi ile birlikte İstanbul’daki lojistik ve depolama problemlerine kaliteli ve interaktif çözümler sunuyor. Şirket şimdi Bursa’da da yeni yatırıma hazırlanıyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan İnter Lojistik CEO’su Adem Uğuztemur, İstanbul’daki kentsel dönüşüm süreçlerinin hızla ilerlediğini ve bu dönemde depolama alanlarına yapılan yatırımların önemini vurguladı. "İstanbul’daki hızlı kentsel dönüşüm sürecinde depolama alanlarına yatırım yapılmalıydı, 2024 yılında hayata geçirdiğimiz DipOda projemiz, hem kurumsal hem de bireysel depolama ihtiyaçlarına yönelik çözümler sunuyor. İstanbul’a profesyonel depolama alanları sağlayarak, şehre hak ettiği kaliteli çözümlerle nefes aldıracağız. İstanbul’un ardından Bursa’da da yatırım yapıyoruz. Şimdiden franchise başvuruları almaya başladık. Gelecekte daha fazla lokasyonda hizmet vereceğiz. Şu anda Sancaktepe, Pendik, Kağıthane, Kocaeli Gebze’de bulunan hizmet ağımızı Türkiye geneline yaygınlaştıracağız. Bursa’nın hızla büyüyen ekonomisi ve yoğun göç almasıyla birlikte kentsel dönüşüm projeleriyle ortaya çıkan depolama ihtiyacına da cevap vereceğimizi düşünüyorum" dedi. İnter Lojistik’in üreticiden tüketiciye kadar olan tüm lojistik hizmetlerinde sektörü bir adım daha ileriye taşıyacak çalışmalarına hız kesmeden devam ettiğini hatırlatan Adem Uğuztemur, "2013’den bu yana hava, kara ve deniz yollarını kullanarak entegre taşımacılık çözümleri geliştiren İnter Lojistik, hem ulusal hem de uluslararası taşımacılık ihtiyaçlarına esnek çözümler sağlayarak, sektördeki tüm lojistik ihtiyaçlara verimli çözümler üretmektedir. İnter Lojistik; İthalat ve ihracat taşımalarına ek mobilya taşımacılığı, fabrika, işyeri, okul , proje taşımacılığı ve lowbed çözümleri gibi alanlarda son teknoloji yöntemlerini kullanarak yüksek verimlilik ve güvenlik sağlamaktadır. 40’a yakın ülkeye karayolu ile endüstriyel ve bireysel taşımacılık faaliyeti sunuyoruz" ifadelerini kullandı.
Samsun Havza’da Diyanet Gençlik Merkezi hizmete açıldı Samsun’un Havza ilçesinde Diyanet Gençlik Merkezi, düzenlenen törenle hizmete açıldı. Havza Müftülüğü öncülüğünde, Havza Kaymakamlığı, Havza Belediyesi, Havza Yerel Eylem Grubu Derneği ve hayırseverlerin desteğiyle Yeni Mahalle Sünnetçi Camisi’nin alt katında oluşturulan merkez, oyun ve eğitim alanları, çok amaçlı salon ve açık spor sahası gibi birçok imkân sunuyor. "Gençlerimizi doğru yere yönlendirelim" Törende konuşan Havza Müftüsü Cemil Alıcı, merkezin gençler için önemli bir ihtiyacı karşıladığını belirterek emeği geçenlere teşekkür etti. Müftü Alıcı, "İlçemizde müftülüğümüze ait böyle bir tesis yoktu. Allah’ın izni ve hayırseverlerimizin katkılarıyla bu eksik giderildi. Bu eser, devlet-halk iş birliğinin güzel bir örneğidir. Gençlerimiz burada dini konularda doğru bilgiler alacaklar ve yanlış yönlere sapmalarının önüne geçilecek. Gençlerimizi buraya yönlendirelim, herkesten Allah razı olsun” dedi. "Gençlere yatırım yapmaya devam edeceğiz" Havza Belediye Başkanı Murat İkiz, belediye olarak ibadethane ve okullara destek olmaya devam edeceklerini ifade etti. Başkan İkiz, "Gençlerimiz için yapılan her projeye destek olmaktan mutluluk duyuyoruz. Bu tür tesislerin sayısının artması için çalışmalarımıza devam edeceğiz” diye konuştu. "Milli ve manevi donanımla gençlerimizi yetiştiriyoruz" Samsun İl Müftüsü Seyfullah Çakır ise Diyanet İşleri Başkanlığı’nın öncelikli hedeflerinden birinin gençlerin ve ailelerin manevi açıdan donanımlı yetişmesi olduğunu belirtti. İl Müftüsü Çakır, "Gençlerimizi camiyle ve doğru bilgilerle buluşturacak olan bu eser, hem ilçemiz hem de ülkemiz için büyük bir kazanım. Emeği geçen herkesten Allah razı olsun" ifadelerini kullandı. "Gençlerimiz güvende olacak" Havza Kaymakamı Mustafa Ayvat ise merkezin gençlerin güven içinde öğrenip sosyalleşeceği bir yer olacağını vurguladı. Kaymakam Ayvat, "Çocuklarımız burada gönül rahatlığıyla zaman geçirecek, hem eğlenecek hem de öğrenecek. Tüm halkımızdan çocuklarını bu merkeze yönlendirmelerini rica ediyorum" şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından protokol tarafından kurdele kesilerek açılış gerçekleştirildi.
Ankara Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz’dan ATO’ya ziyaret Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Ankara Ticaret Odası’nda (ATO) oda üyeleri ile toplantı yaptı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, ATO Duatepe Hizmet Binası’nda katıldığı toplantıda ATO üyelerinin talep, sorun, görüş ve önerilerini dinledi. Toplantıda konuşan ATO Başkanı Gürsel Baran, asgari ücret konusunun iş dünyasının da öncelikli gündemini oluşturduğunu söyledi. Asgari Ücret Tespit Komisyonu henüz çalışmalarına başlamadan konunun taraflarca gündeme getirildiğini ve her kesimin zihninde bir artış oranı oluştuğunu kaydeden Baran, “Komisyonda işçi, işveren ve hükümet temsilcileri detaylı çalışmalar yapacaklar. İşçilerimiz açısından geçim sorunu, işletmelerimiz açısından da maliyet sorunu söz konusu. Her iki tarafın da üzerinde uzlaşacağı bir rakamın açıklanmasını temenni ediyoruz. Bu noktada bir konuya dikkat çekmek istiyorum. Asgari ücret en temel ücret seviyesini ifade ediyor. Yapılan işin niteliğine göre ücretler değişiyor. Zaman zaman gazetelerde haber olarak görüyoruz. Mobilya ustaları ayda 60 bin lira kazanıyor, duvar ustaları 100 bin lira, iş makinası kullananlar 150 bin lira gibi. Buradan şunu anlatmaya çalışıyorum, bizim esas sorunumuz nitelikli işgücü eksikliğimiz” dedi. “Meslekli olmak, asgari ücreti katlar” Türkiye’de hemen her ilde üniversite bulunduğunu ancak nitelikli iş gücü ve usta sayısının yetersiz olduğunu ifade eden Baran, “Kimse, bir mesleğin çırağı olmak istemiyor. Nitelikli işgücü yetiştirebilsek, gençlerimize mesleki yeterlilik kazandırabilsek, belki mesleğinin ilk yıllarında asgari ücret seviyesinde gelir elde edebilirler ancak ilerleyen yıllarda gelir seviyesi asgari ücreti katlar hale gelir. Nitelikli işgücü, işletmelerin üretim ve hizmet kapasitesini de artıracak bir unsur. İşletmeyi ilerleten çalışandan hiçbir işveren vazgeçmek istemez. Çalışanını iş yerinde tutmak ve onun refah ve huzurunu sağlamak için de elinden geleni yapar” ifadelerini kullandı. Baran, son yıllarda birçok sektörde istihdam edilen Suriyeli sığınmacıların Esad rejiminin sona ermesiyle ülkelerine dönmeye başladığını ve bunun sektörlerde istihdam açısından sıkıntı oluşturabileceğine dair endişelerin oluştuğunu söyledi. “Kredi Garanti Fonu devreye alınmalı” Baran, finansmana erişimde yaşanan sıkıntılara da dikkati çekerek, “Enflasyona bağlı olarak kredi maliyetlerinin de yüksek olması, ticari hayatın finansmanı noktasında ciddi sıkıntılara yol açıyor. Bu süreçte Kredi Garanti Fonu devreye alınmalı. Reel sektör için KGF ile destekler gündeme getirilmelidir” şeklinde konuştu. “Ticari kredi kartlarına taksit talebi” Ticari kredi kartlarının işletmeler için önemli bir finansman aracı niteliğinde olduğunu ifade eden Baran, “İşletmelerimiz, tüm işlemlerini kredi kartı ile yürüterek, işletmesinin sürdürülebilirliğini sağlamaya çalışıyor. Tüm bunlara rağmen ticari kredi kartlarına taksit konusunda sınırlandırma getirilmesi mağduriyetlere yol açıyor. İşletmelerimiz, nakit akışını düzenleyebilmek, finansal planlamalarını yapabilmek açısından ticari kredi kartlarına uygulanan taksit imkanları ve çeşitliliğinin artmasının sağlanmasını talep ediyor” ifadelerine yer verdi. Baran, kredi kartı ile vergi ödemelerinde limitlerin kaldırılması ve mükellefin kredi kartı limiti ne kadarsa o kadarla ödemeye imkan tanınması talebini de Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz’a iletti. “Vergi reformu yapılmalı” Baran, hâlihazırda yürürlükte olan vergi sisteminin KDV oranlarındaki farklılıklar, dolaylı vergilerin payının yüksekliği gibi nedenlerle kayıt dışını tetikler bir hal aldığını ifade ederek, “Vergi sisteminin kökten bir şekilde ele alınması ve kalıcı refahı sağlayacak, kayıt dışını ortadan kaldıracak, adaletli ve kapsamlı bir vergi reformunun yapılması gerektiği kanaatindeyiz. Ülkemizde vergi oranlarının yüksekliği, vergi ödememe eğilimini tetikliyor. KDV oranlarındaki farklılıklar, hele aynı sektörde alım ve satımdaki farklılıklar, işlem yükü oluşturuyor ve kayıt dışılığa eğilimi artırıyor” dedi. “Aflar caydırıcı” Türkiye Cumhuriyeti tarihinde kamu alacaklarına yaklaşık 50 kez af getirildiğini kaydeden Baran, “Bizim her durumda ilk aklımıza gelen şeyin af değil de, ödeme refleksinin geliştirilmesi olması gerektiği kanaatindeyiz. Afların vatandaşın yükümlülüklerini ödemesi konusunda teşvik edici değil, aksine caydırıcı etki oluşturduğunu da görüyoruz. Bu nedenle vergi sistemi, yaklaşık her iki yılda bir af yapılmayacak şekilde düzenlenmeli ve mücbir sebepler dışında af çıkmayacağı da Anayasa ile güvence altına alınmalıdır. Tüm bunların yanı sıra, şartlar ne olursa olsun vergisini günü gününe ödeyen mükelleflere yapılan indirimler, uyumlu mükellef olmaya özendirecek oranlarda uygulanmalı, hâlihazırda uygulanan 5 puanlık indirimler yükseltilmelidir” şeklinde konuştu. “Temel sorun kayıt dışı” Türkiye’de vergi ile ilgili en temel sorunlardan birinin de kayıt dışı ekonomi olduğunu belirten Baran, kayıt dışı ekonomi oranının yüzde 25’leri aştığının ifade edildiğini söyledi. Baran, “Kayıt dışı önlenmeden bizim ekonomimizi tamamen sorunsuz hale getirmemiz mümkün olmayacaktır” diye konuştu. “Destek ve teşviklerde esnaf-tacir ayrımı yapılmasın” Kamunun destek ve yardımlarında esnaf/tüccar ayrımı yapmasının ekonomik alanda adaletsizlik oluşturduğunu ifade eden Baran, “Yan yana iki dükkânda faaliyet gösteren, aynı işle iştigal eden işletmelerden biri esnaf, diğeri de odamıza kayıtlı gerçek kişi ticari işletmesi olabiliyor. Sadece kayıtlı olunan kuruluş farklı diye bu işletmeler farklı uygulamalara maruz kalıyor. Esnaf ve sanatkâr konumunda olanlar, Esnaf Kefalet Kooperatifleri vasıtasıyla devlet desteğinden yararlanarak, piyasa faizlerinin yaklaşık yarısı kadarıyla finansman temin edebiliyor. Odalarımıza kayıtlı işletmeler ise kredi kullanmak isterse komşusunun iki katı faiz ödemek zorunda kalıyor. Bu nedenle devlet destek ve teşviklerinde esnaf-tacir ayrımı yapılmadan eşit koşullar sağlanmasını talep ediyoruz” dedi. “Konkordato, alacaklı şirketleri batma noktasına getiriyor” Şirketlerin yaşatılması açısından faydalı olan konkordato müessesinin beş yılı aşan uygulama süresi içerisinde alacaklılar için korkulu rüya haline geldiğini kaydeden ATO Başkanı Gürsel Baran, uygulamanın borçluyu koruma şemsiyesi altına alırken, alacaklının kendini güvencede hissedeceği bir dayanak sağlamadığını ifade etti. Baran, “Ticari sistem zincir halinde işleyen bir sistemdir. Bu sistemde bir borçlunun ödeme yapmaması zincirleme halinde diğerlerine yansıyor. Konkordato ilan eden şirketten alacağı olanlar, kendi borçlarını ödemekte sıkıntı yaşayarak batma noktasına geliyor. Konkordato müessesesinin alacaklıyı da gözetecek şekilde yeniden düzenlenmesi gerektiği kanaatindeyiz. Şirketi konkordato ilan edecek konuma getiren sahibi veya yöneticilerinin de sorumlu olacağı, o şirketten alacağı olanların da tahsilatının bir an önce gerçekleştirileceği yeni bir sistem kurulmalıdır” ifadelerini kullandı. “Dava açma süresi 1 yıl olarak yeniden düzenlenmeli” İşçi-işveren davalarının iş dünyasının yaşadığı sorunların başında geldiğini ifade eden Baran, “İşçilerin işten ayrıldıktan sonra kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti ve diğer tazminatlar konusunda dava açma süresi 5 yıl. İşletmenin geleceği açısından belirsizlik oluşturan bu durumun yaşanmaması için, önümüzü görebilmek için, dava açma sürecinin bir yıl olarak yeniden düzenlenmesini talep ediyoruz” dedi. Sosyal yardımlar konusuna da değinen Baran, “Mevcut sosyal yardım sistemini, yoksulluğu azaltmanın yanı sıra, şartları uygun olanların işgücüne katılımını da teşvik eder bir yapıya kavuşturmamız gerektiği kanaatindeyiz” dedi. Baran, reel sektörü etkileyecek kararlarda iş dünyası temsilcileri ile istişare edilmesinin muhtemel mağduriyetlerin önüne geçilmesine ve daha doğru ve yerinde sonuçların ortaya çıkmasına katkı sağlayacağına inandıklarını da sözlerine ekledi. Baran’ın konuşmasının ardından ATO Yönetim Kurulu ve Meclis üyelerinin tek tek söz alarak sorunlarını dile getirdiği toplantıda, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz’a ATO’nun 68 Meslek Komitesi’ne bağlı üyelerinin görüşlerinin yer aldığı bir de dosya sunuldu. Toplantıda Ticaret Bakan Yardımcısı Özgür Volkan Ağar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Lutfihak Alpkan, Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Dr. İ. İlhan Hatipoğlu, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Dr. Çetin Ali Dönmez, Gelir İdaresi Başkanı Bekir Bayrakdar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İŞKUR Genel Müdürü Samet Güneş, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürü Hüseyin Cahit Büyükbaş, Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdür Yardımcısı Hüseyin Altındal ile ATO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Temel Aktay, ATO Meclis Başkanı Mustafa Deryal, Meclis Başkan Yardımcıları Vecdet Fehmi Şendil ve Ali İhsan Özdemir, ATO Yönetim Kurulu Üyeleri Adem Ali Yılmaz, Ahmet Akça, Ali Yıldız, Ali İhsan Güçlü, Halil İlik, Doç. Dr. Ömer Çağlar Yılmaz, Yasin Özyolu, ATO Meclis Başkanlık Divan Kâtibi Ayşe Nilay Çelik de yer aldı.