EKONOMİ - 10 Aralık 2024 Salı 16:45

TOFAŞ’a emekçilerden tepki

A
A
A
TOFAŞ’a emekçilerden tepki

Otomotiv devi TOFAŞ’ın bir kalemde 700 işçiyi işten çıkarmasına Emek Partisi Bursa İl Başkanlığı rakamlarla tepki gösterdi.

Emekciler, krizin meydana getirdiği yıkımın faturasına patronların da ortak olması için mücadele çağrısında bulundu.

Yapılan açıklamada, “Üretimdeki daralmalar gerekçe gösterilerek ”Koç Holding’in 2024 başından bu yana üretimdeki daralmaları gerekçe göstererek kendi sınıf çıkarını ortaya koyup ilk fırsatta faturayı işçilere çıkarttığı belirtildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Rakamlara bakınca da ortaya çıkan başka bir gerçek daha var! Öyle ki, TOFAŞ üretimde daralma olduğunu söylediği 2024’ün ilk 9 ayında dahi 5 milyar lira kar elde etmişti. İşçilerin yasal olarak da hakkı olan tazminat ödemelerini bile sanki lütufmuş gibi sunan TOFAŞ patronu bir gerçeği hatırlamak zorundadır: TOFAŞ ilk 9 ayda işçi başına 943 bin lira kar etmiştir.

TOFAŞ bu oyunu pandemide de oynayarak, kendisine yıllardır rekor düzeyde üretim yapan işçileri bir kalemde kapı dışarı ederek karını katlamıştır. 2020’de çalışan işçi sayısını 300 kişi azaltmasının ardından karını 300 milyon lira artırmış ve en çok kar eden 2’nci otomotiv şirketi olmuştur. Yine aynı TOFAŞ, 2022 yılında da net karını yüzde 160 oranında artırmıştır. Koç Holding patronları yıllardır işçiler üzerinden milyarca TL kar etmiş, kurduğu sömürü düzeninin sefasını sürmüştür, bugün yine geçmişte olduğu gibi cefasını işçilere çektirmek istemektedir.”

TOFAŞ’a emekçilerden tepki

"Ekonomik krizin faturasını işçiler değil, TOFAŞ patronu Koç Holding ödemelidir"

Açıklamada TOFAŞ işçilerinin, fabrika yönetiminin koyduğu üretim hedeflerine ulaşabilmek için yıllardır yeri geldiğinde eşlerini ve çocuklarını göremeden fedakarca çalıştıkları da anlatılarak, “Yeri geldi, hasta hasta çalışmak zorunda kaldı. Her ayın sonunda yoksulluk sınırına dahi ulaşamayan maaşlara mahkum edildi. İşten çıkarmalar ve yaşananlar TOFAŞ işçisinin akıbeti değildir! TOFAŞ’ı büyüten, üretim rekorları kırdıran işçilerdir. Sebep olduğu ekonomik krizin faturasını da işçiler değil TOFAŞ patronu Koç Holding ödemelidir” çağrısı yapıldı.

"Türk Metal işçilerle birlikte örgütlenip eylem yapmalı"

Açıklama şu şekilde devam etti: “Hakkımızı araması için fabrikada yetkisi olan, her ay maaşlarımızdan bir günlük yevmiyemizi alan sendika bugünler için vardır. Onların sessiz kalmasını, patronla iş tutmasını ve fabrikanın insan kaynakları gibi davranmasını kabul etmeyelim. Türk Metal sendikası, işten çıkarmaları durdurmak işçilerin haklarını savunmak için her türlü eylemi örgütlemeli, fabrikada eylemleri işçilerle birlikte yapmalıdır. Sustuğumuz, geride durduğumuz, işten atılan arkadaşlarımızı yalnız bıraktığımız her gün sıranın bize geldiğini bilmeliyiz. Patronların ve hükümetin tasarruf planının karşısında birleşelim. İşten atmaların durdurulması, krizin meydana getirdiği yıkımın faturasını patronların ödemesi için ortak mücadelede birleşelim.”

Süleyman Aydın 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Yunus Emre Devlet Hastanesi’ne "Beslenme Dostu ve Fiziksel Aktiviteyi Destekleyen İşyeri" sertifikası Eskişehir Yunus Emre Devlet Hastanesi, "Beslenme Dostu ve Fiziksel Aktiviteyi Destekleyen İşyeri" kriterlerini yerine getirerek sağlıklı yaşamı destekleyen işyeri sertifikası almaya hak kazandı. Eskişehir İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Yaşar Bildirici, sertifikayı hastane adına Başhekim Uzm. Dr. Gamze Akın Mumcu’ya teslim etti. Sertifika tesliminde başkanlar ve başkan yardımcıları da yer aldı. Program çerçevesinde yürütülen çalışmaların, sağlıklı beslenme alışkanlıklarının teşvik edilmesi ve fiziksel aktiviteyi artırmaya yönelik düzenlemelerin yapılması gibi birçok yeniliği içerdiği aktarıldı. Yapılan çalışmaların, hastane çalışanlarının yaşam kalitesinin artırılması ve sağlıklı bir iş ortamının oluşturulmasını hedeflediği belirtildi. İl Sağlık Müdürü Bildirici, sertifika teslimi sırasında yaptığı açıklamada, “Sağlık çalışanlarımızın sağlığı, hizmet kalitemizin en önemli unsurlarından biridir. Eskişehir Yunus Emre Devlet Hastanemiz, bu konuda örnek bir çalışmaya imza atarak sağlıklı yaşamı teşvik eden bir yaklaşımı benimsemiştir. Bu başarıda emeği geçen tüm çalışanlarımızı tebrik ediyorum" ifadelerini kullandı. Başhekim Uzm. Dr. Akın Mumcu ise daha sağlıklı bir çalışma ortamının önemini vurgulayarak, “Hastanemiz adına bu önemli sertifikayı almaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Çalışanlarımızın sağlığını ve refahını desteklemek için yürüttüğümüz bu çalışmalarda bizlere destek veren İl Sağlık Müdürümüze ve tüm ekip arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Bu başarı, daha sağlıklı bir çalışma ortamı oluşturma konusundaki kararlılığımızın bir göstergesidir" şeklinde konuştu.
İstanbul Sultangazi’de donatı odaklı dönüşüm hız kesmiyor Sultangazi Belediyesi tarafından sosyal donatı odaklı dönüşüm yapılarak derme çatma gecekondular yerine kreş, okul, yeşil alan gibi projeler yapılıyor. Vatandaşın mağduriyet yaşamasına izin verilmezken mülkiyet problemleri de bir bir gideriliyor. Sultangazi Belediyesi, kamu hizmet binaları ve donatı alanlarında kentsel dönüşüm çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. İlçe genelinde bulunan, mühendislik hizmeti almamış derme çatma yapılar ile depreme dayanıksız eski binaların yerine yenileri yapılarak sosyal yaşam alanlarının kalitesi artırılıyor. Sultangazi Belediyesi, imar planlarında donatı alanı(park, çocuk bahçesi, yol, tesis, vb) olarak planlanan ancak üzerinde yapılaşmaların bulunduğu alanları Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve TOKİ işbirliğinde kamuya kazandırıyor. İlçedeki 15 mahallede donatı odaklı dönüşüm sürüyor. Donatı alan üzerinde bulunan derme çatma gecekondular yıkılarak yerine park, yeşil alan, sosyal tesis, kreş gibi projeler yapılıyor. Vatandaşın mağduriyet yaşamasına izin verilmeden, mülkiyet problemleri de gideriliyor. “Yeşil alanların sayısını artırıyoruz” Donatı odaklı dönüşüm çalışmalarıyla sosyal yaşam alanlarının kalitesini artırdıklarını belirten Sultangazi Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun, “Göreve geldiğimiz günden bu yana donatı odaklı dönüşüm çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Donatı odaklı bir dönüşüm yaparak yeşil alan ve parklarımızın sayısını her geçen gün artırıyoruz. Yeşil alanın yanında donatı alanlarımıza okul, sosyal tesisler inşa ederek ilçe sakinlerimizin yaşam kalitesini yükseltiyoruz. Tüm bunları yaparken ailelerimizi mağdur etmiyoruz. Donatı alan üzerindeki gecekonduların sahibi 30 aileye Kayaşehir’den daire vererek 40 yıllık konut sorununu çözüme kavuşturmuş, vatandaşımızın tapu almasının önünü açmıştık. TOKİ işbirliği içerisinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.
Ankara Ankara’da köylüler kurulmak istenen taş ocağına karşı hukuki süreç başlattı Ankara’nın Kahramankazan ilçesinde kurulmak istenen andezit taşı ocağına karşı köylüler hukuki süreç başlattı. Ankara’ya 40 kilometre mesafede bulunan ve Ankara’nın içme suyu ihtiyacını önemli ölçüde karşılayan Kurtboğazı Barajı havzasındaki İnceğiz ve Aşağıkaraören’de Şahkar firması tarafından andezit taşı ocağı kurulmasına köylüler karşı çıkıyor. Bölgelerinde taş ocağı kurulmasını istemeyen İnceğiz, Aşağıkaraören, Günbaşı, İçören, Ucarı köylerinin muhtarları ve köy dernekleri, taş ocağının kurulmaması için hukuki süreç başlattı. Kahramankazan Belediye Başkanı Selim Cırpanoğlu da belediye olarak davaya müdahil olduklarını belirterek, “Öncelikle bu kadar güzel doğal bitki örtüsüne sahip Kahramankazan’da iki noktada bu kadar güzel bir yer var. Arıcılığa da, hayvancılığa da, tarıma da zarar verecek, insanın yaşamına da zarar verecek ve aynı zamanda Kazan’ın nefes alacağı bir ortamın kaldırılmasına yol açacak ÇED raporu hususlarını reddederek, bu davanın hem köylünün hem Kahramankazan’ın lehine sonuçlandırılmasını istiyoruz. ÇED raporunda da zaten yeterli bir inceleme olmamış. O raporda da görüldüğü üzere burada doğal bitkisel hayatı ortadan kaldıracak bir ÇED raporu verilmiş ve burada bir çalışma başlatılmış” dedi. "Kahramankazan Belediyesi olarak davaya müdahil olduk" Bunun hayvancılığı öldürecek bir çalışma olduğunu belirten Cırpanoğlu, “Su havzaları var burada. Su havzalarının kirlenmesine sebebiyet verecek bir ÇED raporu düzenlenmiş burada. Binlerce ağaç kesilecek. Anayasada bile beş ağaç, on ağacı yaktığımız zaman affı olmayan bir suçken, burada gelipte binlerce ağaç kesilmesine de kimsenin gönlü elvermiyor. Kahramankazan Belediye Başkanı olarak da burada sadece görüntü vermek için değil, bizzat gerekli adımları atarak köylümüzün yanında olmak istedik ve Kahramankazan Belediyesi olarak davaya müdahil olduk” diye konuştu. Avukatlardan açıklama Köylüler adına bilirkişi heyeti karşısında savunma yapan Avukat Yunus Emre Yazıcı ise, başvuru ile gerçekleşen arasında farklılıklar olduğunu belirtti. Yazıcı, bundan İnceğiz, Aşağıkaraören, Akçaören, İçören, Günbaşı ve Uçarı köylerinin etkileneceğini, bölge halkını bilgilendirme toplantısının sadece Aşağıkaraören’de yapıldığını, diğer köylerde yapılmadığını söyledi. bölgenin hava şartları ile ilgili olarak meteoroloji verilerinin Kahramankazan‘dan almak yerine Kızılcahamam Meteoroloji Merkezinden temin edildiğini ifade eden Avukat Yazıcı, en yakın yerleşim yerinin 900 metre olarak gösterildiğini ancak bakanlığın verilerinde en yakın yerleşimin 730 metre olduğunu, ayrıca raporun köy dışında bulunan evler dikkate alınmadan yapıldığını ve İnceğiz ve Aşağıkaraören mahallelerinin su ihtiyacının da aynı havzada bulunduğundan doğrudan etkileneceğini söyledi. Firma adına söz alan Avukat Şevket Salman ise, aralarında Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi (ASKİ), Devlet Su İşleri Su Yönetimi Genel Müdürlüğü’nün de bulunduğu kurumların bölgeyi inceleyerek olumlu görüş verdiğini belirtti.
Bursa TOFAŞ’ta işten çıkarmalar Meclis gündeminde Emek Partisi İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, otomotiv devi TOFAŞ’ın 700 işçiyi işten çıkarmasını Meclis gündemine taşıdı. Bu yılın ilk 9 ayında 5 milyar lira net kâr elde eden ve 2023 yılında işçi başı kârı 3 milyon olan TOFAŞ’ın, üretimdeki daralmaları gerekçe gösterdiğini belirten Bayhan, "TOFAŞ yönetimi, tüm bu işçi çıkarmalar için ödenecek tazminatların toplamda 330 milyon TL olduğu söyleyerek işçilerin anayasal hakkı olan tazminat ödemelerini dahi lütuf olarak sunmuştur" dedi. Emek Partisi İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, sorularının Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan tarafından Anayasa’nın 98, TBMM İç Tüzüğü’nün 96 ve 99’uncu maddeleri gereğince yazılı olarak cevaplandırılmasını istedi. Emek Partisi İstanbul Milletvekili İskender Bayhan tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Stellantis ve Koç Holding’in sahibi olduğu Bursa’da faaliyet gösteren otomotiv devi TOFAŞ, 9 Aralık’ta yaptığı açıklama ile işçi sayısının yüzde 13 azalacağını duyurarak bir kalemde 700 işçiyi işten çıkardı. Bu yılın ilk 9 ayında 5 milyar lira net kâr elde eden ve 2023 yılında işçi başı kârı 3 milyon olan TOFAŞ, üretimdeki daralmaları gerekçe gösterdi. TOFAŞ yönetimi, tüm bu işçi çıkarmalar için ödenecek tazminatların toplamda 330 milyon TL olduğu söyleyerek işçilerin anayasal hakkı olan tazminat ödemelerini dahi lütuf olarak sundu. Kendisine yıllardır rekor düzeyde üretim yapan işçileri bir kalemde kapı dışarı ederek kârını katlamayı alışkanlık edinen TOFAŞ, 2020’de çalışan işçi sayısını 300 kişi azaltmasının ardından kârını 300 milyon lira artırmış ve en çok kâr eden 2. otomotiv şirketi olmuştu. TOFAŞ, 2022 yılında da net kârını yüzde 160 oranında artırmıştı. Koç Holding patronları yıllardır işçilerin alın teri üzerinden performans baskısı ve yüksek üretim hedefleri ve yoksulluk sınırının altında verdiği ücretler ile milyarca lira kâr etmiş, kurduğu sömürü düzeninin sefasını sürmüş, bugün yine geçmişte olduğu gibi cefasını işçilere çektirmekte." "TOFAŞ ortalama ücretleri düşürerek bir kez daha ’kriz’i fırsata çevirdi" Birçok fabrika ve iş yerinde "küçülme" ve "ekonomik daralma" gerekçe gösterilerek işçilerin işten çıkarıldığını belirten Emek Partisi İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, çıkış listelerinin sızdırılmasıyla işçilerin tedirgin edildiğini ve önümüzdeki süreçte kitlesel işten çıkarmaların artacağına dair sinyaller verildiğini söyledi. Patronların yaptırımsız bir şekilde dilediği işçiyi işten çıkardığını ifade eden Bayhan, "TOFAŞ’ta yaklaşık 700 işçinin ve MESS iş yerlerindeki işten çıkarmaların ardından, ortalama MESS saatlik ücretlerinin 220 TL’den 200 TL’ye düştüğü gözlemlendi. İşten çıkarılanların büyük bir fazlasının kıdemi yüksek ve uzun yıllardır fabrikaya emek veren işçiler olduğu anlaşılmakta. TOFAŞ, ’daralma’ bahanesiyle kıdemli işçileri işten çıkarmakla kalmamış, aynı zamanda ortalama ücretleri düşürerek bir kez daha ’kriz’i fırsata çevirdi. Bakanlığınız, 2024’ün ilk çeyreğinde 2,8 milyar TL net kâr açıklayan TOFAŞ’ın bu işçi kıyımı ve sektörde ücretleri düşürmeye yönelik bu politikalarına karşı bir inceleme başlatacak mı" diye konuştu. "Bu işçi kıyımları karşısında herhangi bir yaptırım uygulayacak mısınız" Yerli-yabancı sermaye ve fabrikaların çıkarına hizmet eden destek, teşvik ve imtiyaz politikasının fabrika ve iş yerlerinde ucuz emek sömürüsü, sendikasızlaştırma ve artan mobbing/baskı olarak yansıdığını kaydeden Bayhan, "Ayrıca, kıdem tazminatı, işsizlik sigortası ve işe iade tazminatı gibi işçilerin kırıntı halinde kalmış haklarının dahi ortadan kaldırılması taleplerini dinlemek üzere patronlarla sık sık bir araya geliyorsunuz. Yüzlerce aileyi etkileyen bu işçi kıyımları karşısında herhangi bir yaptırım uygulayacak mısınız, yoksa patronların dilediği zaman dilediği işçiyi keyfi şekilde işten çıkarmalarına imkan tanıyacak yasal düzenlemelerin önünü mü açacaksınız" dedi. Emek Partisi İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, açıklamasını şöyle tamamladı: "Ekonomideki olumsuz gidişatın faturasını işçi ve emekçilerin sırtına yıkan politikalarınızın bir parçası olarak bu işten çıkarmaları da hâlihazırda üzerinde çalıştığınız ’güvence’ soslu esnek çalışma düzenlemeleriniz için fırsat olarak mı göreceksiniz yoksa işten atmaların yasaklanması, denetlenmesi gibi önlemlerle patronların da yüksek kâr hedeflerinden vazgeçmesini zorlayacak adımlar atacak mısınız. İTO Başkanı Şekib Avdagiç, ’Ülkemizde kıdem tazminatı, işsizlik sigortası, işe iade tazminatı, sendikal tazminat gibi düzenlemeler, işverenin ek istihdama yönelmesini zorlaştırıyor’ demişti. Sizin de sıklıkla vurguladığınız istihdam ve güvenceli esneklik konularını göz önüne alırsak, Koç Holding’e bağlı TOFAŞ’ın kıdemli işçileri işten çıkarma politikası, hazırlamakta olduğunuz iş yasası değişiklikleriyle uyumlu mudur?"
Kocaeli "Sana aşığım" diyerek kendisini taciz ettiğini iddia ettiği kadını ve kardeşini vurmuş Kocaeli’de aşık olduğunu söyleyerek kendisini sürekli taciz ettiğini iddia ettiği kadını ve kız kardeşini toplam 16 yerinden tabanca ile vuran sanık hakim karşına çıktı. Sanık kadının kendisini sürekli rahatsız ettiği söylerken, kadın da sanığın kendisini rahatsız ettiğini söyledi. Olay, 10 Kasım 2023 tarihinde Emekevler Mahallesi Paşadağ Caddesi üzerindeki iş yerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre Gökhan K., ofisinde Nadire K. ve kız kardeşi Nigar Ü.’ye tabanca ile defalarca ateş etti. Kurşunların hedefi olan Nadire K. ile Nigar Ü. kanlar içinde yerde kaldı. Silah seslerini duyan çevredeki vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. Kadınlar hastaneye kaldırılırken, polis ekipleri Gökhan K.’yi suç aletiyle birlikte gözaltına aldı. İfadesi alınan zanlı, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. "Benden hoşlandığını söyledi" "Kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan açılan davanın 2’nci celsesi Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye devam etti. Duruşmaya tutuklu sanık Gökhan K., Nigar Ü., Nadire K., tanıklar ve taraf avukatları katıldı. Sanık Gökhan K., "Evli 3 çocuk babasıyım. 2018’de Nadire K.’nin kayınpederi ile ortaklaşa şirket kurmuştuk. 2021 yılında anlaşmalı şekilde ortaklığımız bitti. Bu süre içerisinde Nadire, bizim ofisimizin karşısında butik dükkanı açtı. O süreçte kendisini tanıdım. Daha sonra bana çocuğunun okul çıktılarını çıkarmamı istedi. Bundan 2 gün sonra gece beni whatsapptan görüntülü aradı ve kapattı. Neden aradığını mesajla sorduğumda telefonun kendi kendine aradığını söyledi. Ertesi gün yine gece eşim yanımdayken görüntülü aradı. Yine telefonun kendi kendine aradığını söyledi. Başka bir gün de benle buluşmak istedi ve benden hoşlandığını söyledi. Böyle bir şeyin olmayacağını söyleyerek önünü kestim ve telefondan engelledim. Ancak beni eşinin ve başka kişilerin telefonundan aramaya, mesaj atmaya devam etti. Ben bu durumu kardeşime ve Nadire’nin eşine anlattım. Eşi özür diledi ve konuyu kapattık. Ancak aramalarına devam etti" diye konuştu. "Nadire, ’Eşinin karşısına çıkacağım ve sana aşık olduğumu söyleyeceğim’ dedi" Olay gününü anlatan sanık Gökhan K., "Olay günü ofise gittiğimde Nadire ve kız kardeşini dışarıda oturduklarını gördüm. Beni görünce yüksek sesle konuşarak beni tahrik edici söylemlerde bulundular. Ben sokakta sesimiz yükselmesin diye bunları ofise davet ettim. ’Bana nefes alacak yer bırakmadınız, ben mülk sahibiyim siz kiracısınız. Aramız biraz soğusun’ diyerek başka yere dükkanlarını taşımalarını teklif ettim. Teklifimi kabul etmediler, bunun üzerine Nadire, ’Eşinin karşısına çıkacağım ve sana aşık olduğumu söyleyeceğim’ dedi. Ayağa kalktık, itişme kakışma oldu. Bana vurmaya başladılar. Ben de ruhsatlı silahımı çıkardım. ‘Küfürlü konuşarak hadi bizi vur’ dedi, yüzüme tükürdü. Ben de istemsiz şekilde ateş ettim. Çok pişmanım, kendilerinden özür diliyorum" şeklinde konuştu. "Sanık ablamdan karşılık alamadığı için bunu kendine yediremedi" Olaya ilişkin dinlenen Nigar Ü. ise "Gökhan sürekli ablam Nadire’yi mesaj yoluyla rahatsız ediyordu. Ablama çay içmeye davet ediyor ancak ablam kabul etmiyordu. Olaydan önce de Gökhan arabayla önümüzü kesti ve eve gelerek ablamı tartakladı. Olay günü de sanık konuşmak istediğini söyleyerek bize ofisin önünden seslendi. Ablamla ofisine gittiğimizde ‘Dükkanları kapatıp buradan gideceksiniz, kafam size takık. Dükkanları kapatıp gitmezseniz sizi rezil ederim’ diye ithamlarda bulundu. Ben de kendisine, ’2 çocuğumla beraber geçinmeye çalışıyorum, ablam burada kaç yıldır esnaf, bir çevresi var, neden göndermek istiyorsun’ dedim. Bunun üzerine sanık, ’Gideceksiniz, yoksa sizi vururum’ dedi. Ablam da ’Akrabayız, ne istiyorsun bizden’ dedi. Biz gitmek isteyince defalarca ateş etti. ’Onlar burada ölecekler’’ diyerek kimseyi içeriye almadı. Sanık ablamdan karşılık alamadığı için bunu kendine yediremedi. Tehdit edildiğimiz için daha önce şikayette bulunamadık. 9 tane mermi yedim, şikayetçiyim" ifadelerini kullandı. Nadire K., de vücuduna 7 kurşun yediğini şikayetçiyi olduğunu söyledi. Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına ve duruşmanın ertelenmesine karar verdi.