GÜNDEM - 11 Aralık 2024 Çarşamba 12:11

Hasret sona erdi büyük buluşma gerçekleşti

A
A
A

Gazze’ye savaşmaya gitmek için çıktığı yolda Suriye’de tutuklanan ve 14 ay cezaevinde kalan Manisalı genç ailesine kavuştu. Gözyaşları içinde gerçekleşen büyük buluşmada anne Sultan Arslan oğlu Engin Arslan’ın elini biran olsun bırakmazken, 14 aydır çeşitli işkencelere maruz kalan genç ise yaşadıklarını anlatırken, "Allah için ben bu yola çıktım, yine olsa hiç düşünmeden giderim" dedi.

İsrail’in zulmü altındaki Gazze’deki savaşa katılmak üzere geçen yıl ekim ayında Manisa’nın Saruhanlı ilçesinden yola çıkan ve Suriye’den geçerken Esed Rejimi tarafından tutuklanarak 14 aydır Şam Adra Hapishanesinde tutulan Engin Arslan (30), AK Parti Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Bahadır Yenişehirlioğlu’nun girişimleriyle memleketine dönerek ailesine kavuştu. Suriye Milli Ordusu’nun hapishanedeki mahkumları serbest bırakmasıyla birlikte Şam’da tutulduğu Adra Cezaevinden özgürlüğüne kavuşan Arslan, Türkiye’ye giriş yaptıktan sonra Gaziantep’te babası Metin Arslan, AK Parti Saruhanlı İlçe Başkanı Şerif Eroğlu ve Belediye Meclisi Üyesi İbrahim Erselvi tarafından karşılanarak Saruhanlı’ya getirildi. Evlerinin önünde annesi Sultan Arslan, kardeşleri ve akrabaları tarafından karşılanan Engin Arslan, burada ailesi ile sarılarak hasret giderdi.

Hasret sona erdi büyük buluşma gerçekleşti

Cezaevinde yaşadıklarını anlattı

Hasret giderdikten sonra Suriye’de yaşadıklarını anlatan Engin Arslan, "Zorluklar ve işkence vardı, yeme içme ve hijyen sıkıntısı vardı. Aileme olan hasret beni zorladı, onlara ulaşamamak haber verememek, yaşadığımı bilip bilmediklerinden korkuyordum. Ağlamasınlar yaşadığımı bilsinler istiyordum. Bir daha olsa yine giderim, hiç düşünmeden, ben Allah için gittim, benim için güzel bir duygu" dedi.

Hasret sona erdi büyük buluşma gerçekleşti

Tutuklanma süreci ve cezaevinde yaşadıklarını anlattı

Türkiye’den Suriye’ye geçtikten sonra nasıl yakalandığını anlatan Arslan, karnı acıktığı için bir ekmek fırınından alışveriş yapmak için üzerinde başka para olmadığı için Türk lirası uzattığında durumundan şüphelenen fırıncının iş yerinde oturmasını söyleyerek kendisini ihbar ettiğini anlattı. Bunun üzerine iş yerine gelen askerlerce yakalanıp sorgulandığını kaydeden Arslan, ajanlıkla suçlanıp cezaevine atıldığını söyledi. Gelen askerlerin durumunu sorup ifadesini aldıktan sonra kendisini Türk tarafına teslim edeceğini düşündüğünü ancak olayların tam tersi bir şekilde gerçekleştiğini anlattı. Tutuklandıktan 4 ay sonra mahkemeye çıkarıldığını ve beraat etmesine rağmen cezaevinde tutulmaya devam ettiğini söyledi. Cezaevi şartlarını da anlatan Arslan, "Yerde battaniyenin üzerinde yatıyorduk. 45 kişilik koğuşta 95 kişi vardı. Üst üste yatanlar vardı, ekmek küçük bir parça, bir gün bulgur, pilav, iki kaşık yemek düşüyor. Akşam yemeği, domates patates, güneş yoktu, gökyüzü görünüyordu ama güneş görünmüyordu. 3 kez işkence gördüm, demir bir sopa ile yere yatırıp dışarı çıkardılar, dışarda falakaya yatırıp, ayaklarına sırtına vuruyorlar. Koluna kafasına neresine denk gelirse. Kolu kırılan, kafası, burnu kırılan, kafası yarılan var" diye konuştu. Cezaevinde toplam bine yakın erkek, 250’ye yakın da kadın vardı. Muhalifler gelince kadınlar tekbir getiriyordu. Silah sesleri duyduktan sonra, Sonra kapıların kilidini kırıyormuş muhalifler, kapıları kırılınca herkes çıkmaya başladı. Bin kişi birden çıkınca koridorda bir izdiham yaşandı. Türkler buraya gelsin diye bir çağrı duydum, 6-7 kişi buluştuk, sonra bir Kilisli abi vardı, dışarda silah sesleri devam ediyordu. Muhalif birisi bize yardımcı oldu, bizi güvenli bir eve götürdü. Oradaki ağabey sağ olsun bizi misafir etti.

Hasret sona erdi büyük buluşma gerçekleşti

"Yaradan’ıma binlerce şükürler olsun"

Oğluna kavuşmanın hasretiyle elini biran olsun bırakmayan gözü yaşlı anne Sultan Arslan artık hasretin bittiğini ve mutluluk gözyaşı döktüğünü anlatarak şunları söyledi: "Dualarım kabul oldu, Allah’ım bana evladımı bağışladı, çok mutluyum, sapa sağlam geldi. Yaradan’ıma binlerce şükürler olsun. Gerisi boş."

Hasret sona erdi büyük buluşma gerçekleşti

Oğlu için her türlü girişimde bulunan ve oğluna kavuşmanın mutluluğunu yaşayan Baba Metin Arslan ise oğlunun hayatından hiçbir zaman umudunu kesmediğini belirterek, "Hep Allah’a dua ettik, kavuşmayı beklerken gelemeyecek diye kalbimi hiç çürütmedim. Her gün akşam hanımla konuşurduk, kalbimden hiçbir zaman dönmeyeceğini düşünmedim. Çünkü devletimiz vardı arkasında. Bu süreçte bizlere yardımcı olan Cumhurbaşkanımızdan, Dışişleri Bakanlığımıza, AK Parti Grup Başkanvekili Bahadır Yenişehirlioğlu’ndan ilçe başkanımıza kadar herkese teşekkür ederim" diyerek mutluluğunu paylaştı.

Sadık Cangel - Aykut Yeniçağ

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Tunç: "Yargı reformu strateji belgemiz yakında açıklanacak" Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Yargı reformu strateji belgemiz yakında açıklanacak. Orada da belirli amaçlarımız olacak. İnsan hakları eylem planının 3’ncüsü ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor" dedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, ‘İnsan Hakları Kurumları Değerlendirme’ toplantısına katıldı. Ankara Dikmen Hakimevi’nde düzenlenen programa TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Derya Yanık ile kurul başkanları katıldı. Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren Bakan Tunç, toplantının öneminden bahsederek, “Başta Filistin olmak üzere dünyanın neresinde olursa olsun insan hakları ihlaline uğrayan insanların olmaması ve dünyada hakkaniyetin artması daha adil bir dünya inşasının sürecinin Türkiye öncülüğünde olmasının temennisiyle toplantımıza başlıyoruz. İnsan hakları konusunda son 22 yılda epeyce yol kat ettik. Sessiz devrim sayılan reformlara da imza attık. Anayasa değişlikleriyle hukuk devletini güçlendiren hukuku esasa alan reformları da hayata geçirdik. Hakimler ve savcılar kurulunun yapısını daha demokratik hale getirilmesi, devlet güvenlik mahkemelerin kaldırılması, askeri mahkemelerin kaldırılması ve yargı birliği konusunda önemli mesafeler aldık. Bunları milletimizin onayıyla hayata geçirdik. Kişisel verilerin korunması, özel hayatın korunması Türkiye insan hakları eşitlik kurumunu kurulması. Yapısal anlamda ve insan hakları anlamında önemli ilerlemelerdir” dedi. Düşünce ve basın özgürlüğü konusunda büyük ölçüde yol aldıklarından bahseden Tunç, "Ana dilde savunma yapılmasından, serbest propaganda yapılmasına kadar cezaevlerinde kendi evladıyla kendi dilinde konuşamama durumu vardı. Türkiye o günleri çoktan geride bıraktı. Yeni Türk Ceza Kanunuyla beraber önemli insan hakları mevzuatlarını hayata geçirdik. Kılıf kıyafet özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması herkesin ibadet ve düşünce özgürlüğünü ülkemiz genişletti. Bundan sonraki süreçte de vatandaşlarımız basın özgürlüğü düşünce özgürlüğü konusunda hak ihlallerinin engellenmesi konusunda yasamamız yasalarımızda bir eksiklik varsa uygulamalardan gelen problem varsa bizlere taslak halinde hazırlanarak siz komisyon başkanlarımıza arz edeceğiz" dedi. Yargı reformu strateji belgesi ile ilgili Tunç, “Yargı reformu strateji belgemiz yakında açıklanacak. Orada da belirli amaçlarımız olacak. İnsan hakları eylem planının 3’ncüsü ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Uzun süren yargılamalar konusunda çalışmalarımız var. İnsan hakları eylem planının tamamlandığında oradaki hedefler doğrultusunda çalışmalarımızı sürdüreceğiz” ifadelerinde bulundu.
Eskişehir Arama kurtarma eğitimini tamamlayan 446 kişiye sertifika Eskişehir Valiliği tarafından hayata geçirilen ‘Eskişehir Arama Kurtarma Ekipleri Projesi’ çerçevesinde 20 özel sektör firmasında ve 2 üniversitede çalışan, arama kurtarma eğitimini tamamlamış 446 kişiye, sertifika teslimi gerçekleştirildi. Eskişehir’de meydana gelebilecek afet ve acil durumlarda müdahale kapasitesinin arttırılması için Eskişehir Valiliği tarafından örnek bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde, kentte bulunan ve 250’den fazla personeli olan işletmelerde arama kurtarma ekipleri oluşturuldu. Proje içinde yer almak isteyen firma ve üniversitelerden çalışıp gönüllü olarak katılım sağlayan 446 kişiye, Eylül-Kasım ayları içinde arama kurtarma eğitimi verildi. Eğitimlerini başarıyla tamamlayan personeller, düzenlenen programla sertifikalarını aldı. Programa, Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy, AFAD Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Prof. Dr. Orhan Tatar, AFAD İl Müdürü Aslan Mehmet Coşkun, protokol üyeleri ve kurum personelleri katıldı. Ayrıca programda, çeşitli derneklerin 91 arama kurtarma personeline, AFAD akreditasyon armaları takıldı. “Yaklaşık 5 aylık süreç içerisinde yoğun bir tempoda bu eğitimleri gerçekleştirdik” Programda konuşan AFAD Eskişehir İl Müdürü Aslan Mehmet Coşkun, “Firmalarımızı ziyaret ederek, birebir görüşerek bu projenin çerçevesini kendilerine izah ettik. Bunun sonucunda bir eğitim programı hazırladık. Üç gün 3 gün ve alternatif olarak 5 gün almak isteyen firmalarımıza da 5 gün şeklinde eğitim programımızı oluşturduk. Eğitimlerimiz içeriği temel bilgilerin yer aldığı, kullandığımız ekipmanların tanıtımı ve bunun dışında enkaza giriş teknikleri ve enkazdan yaralı alma teknikleri şeklinde eğitimimizin içeriği belirlendi. Yaklaşık 5 aylık süreç içerisinde yoğun bir tempoda bu eğitimleri gerçekleştirdik. Sonuç olarak bugün burada 20 firma ve 2 üniversiteden ekiplerimizin 446 personele sertifikalarını, katılım belgelerini ve firma temsilcilerinin plaketlerini takdim edeceğiz” dedi. “Ekiplerimizin böyle bir rol üstlenmesi de son derece kıymetli” Özel sektör ve üniversite personellerinin arama kurtarma sertifikalarını aldıkları programda konuşan AFAD Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Prof. Dr. Orhan Tatar, “Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü olarak risk azaltmadan açıkçası sorumlu bir kişi olarak da tek temennim sizlere böyle büyük afetlerde görev düşmemesi. Ama ne yazık ki ülkemize baktığınızda işte böyle güzel bir coğrafyanın da karşılığında birtakım doğa kaynaklı afetlere yatkınlığı var. Bir yandan deprem, diğer yandan sel, çok farklı farklı afetlerle karşı karşıya kalabiliyoruz. Dolayısıyla bu hazırlık çok önemli ama diğer yandan da aslında olağan zamanlarda, normal zamanlarda, bir yandan eğitimlerinizi alırken diğer yandan da afet farkındalığını bizim çok daha üst seviyeye çıkartmamız gerekiyor. Bu anlamda da özellikle bu STK’larımızın, bu ekiplerimizin böyle bir rol üstlenmesi de son derece kıymetli olacak diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı. “Yapılan çalışma, afetlere hazırlık ve risk azaltma konusunda bölgeye örnek teşkil edecektir” Proje çerçevesinde oluşturulan ekiplerin risk azaltma konusunda bölgeye örnek teşkil edeceğini belirten Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy, şu ifadeleri kullandı: “Afetlerin yıkıcı etkilerini en aza indirmek ve toplumun güvenliğini sağlamak adına, direnci yüksek bir sistem kurmak hepimizin ortak sorumluluğudur. Afet riskini anlamak, risk yönetimini güçlendirmek, dirençlilik için risk azaltmaya yatırım yapmak ve afete hazırlık çalışmalarını etkili bir şekilde yürütmek, bugünkü çabalarımızın temelini oluşturmaktadır. Sanayi faaliyetlerinin yoğun olduğu bölgelerde, afet riskleri de artmaktadır. İşte bu noktada, Organize Sanayi Bölgemizde oluşturulan arama kurtarma ekiplerimiz, sadece hızlı ve etkin müdahale kapasitesiyle değil, aynı zamanda afetlere hazırlık ve risk azaltma konusunda bölgeye örnek teşkil edecektir.”