ÇEVRE - 23 Mart 2025 Pazar 21:34

Pütürge’de zirai don endişesi: Çiftçiler ateş yakarak önlem aldı

A
A
A
Pütürge’de zirai don endişesi: Çiftçiler ateş yakarak önlem aldı

Malatya’nın bazı bölgelerinde etkili olan zirai don, özellikle kayısı üreticilerini olumsuz etkiledi. Pütürge ilçesinde çiftçiler, donun olumsuz etkilerinden korunmak için ateş yakarak önlem almaya çalıştı.


Malatya’da iki gün süren zirai don, Akçadağ, Darende, Doğanşehir ve Hekimhan ilçelerinde meyve ağaçlarına zarar verdi. Hava sıcaklığının eksilerde seyrettiği Pütürge ilçesinde ise çiftçiler bahçelerinde ateş yakarak önlem almaya çalıştı. Pütürge ilçesi Bölükkaya Mahallesi’nde çiftçilik yapan Abdullah Karakuş, Malatya genelinde kayısı ağaçlarının zirai dondan zarar gördüğünü belirtti. Karakuş, benzer bir durumla karşılaşmamak için kayısı bahçelerinde ateş yakarak donun etkilerini azaltmaya çalıştıklarını söyledi.



Pütürge’de zirai don endişesi: Çiftçiler ateş yakarak önlem aldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Aile yılına özel 41 yıllık sadakate Umre yolculuğu Cumhurbaşkanlığı tarafından 2025 yılının "Aile Yılı" ilan edilmesinin ardından, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi anlamlı bir projeyi hayata geçirdi. Büyükşehir Belediyesi tarafından alınan kararla Gaziantep’te ikamet eden, 2025 yılı itibarıyla 41 yıldır evli olan ve daha önce hiç hac veya umre yapmamış çiftler, kutsal topraklara umreye gönderilecek. "Bir ömürlük emeklerine karşılık manevi bir hediye vermek istedik" Konu hakkında açıklamada bulunan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, "Sizlere yürekten bir müjde vermek istiyorum. Çok özel bir aydayız. Ramazan’ın ruhuna uygun bu vereceğimiz müjde. Çok da özel bir yıldayız. Cumhurbaşkanımızın başkanlığında bakanlığımız aile yılı ilan etti. Biz de Gaziantep’te ikamet eden, daha önce hiç hac ibadetini yapmamış veya umreye gitmemiş ama 41 yıllık evli çiftlerimizi kutsal topraklara göndermek istiyoruz. Çünkü 41 kere maşallah diyoruz. Hayatlarını birlikte geçirmiş, sabrın ve sevginin timsali olan bu güzel çiftlerimize, bir ömürlük emeklerine karşılık manevi bir hediye vermek istedik. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi olarak bu anlamlı yolculuğa vesile olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Rabbim sağlıkla gitmeyi, huzurla dönmeyi nasip etsin. Hazırlıklar başladı, detayları çok yakında paylaşacağız" dedi. Proje kapsamında, başvuru süreci ve detaylar duyurulacak. Katılım için çiftlerin Gaziantep’te ikamet ediyor olması, en az 41 yıldır evli olması ve daha önce hac ya da umre ibadetini yerine getirmemiş olması gerekiyor. Büyükşehir Belediyesi, Aile Yılı kapsamında aile yapısını güçlendirmeye yönelik projelerini yıl boyunca sürdürecek.
Ankara Cumhurbaşkanı Erdoğan:" Milletimiz hiçbir yerli ve millî markayı üç-beş muhterisin faşizan siyasetine yem etmeyecektir" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in milli markaları boykot çağrısına tepki göstererek, "Milletimiz bu ülkede üreten, istihdam sağlayan hiçbir yerli ve millî markayı üç-beş muhterisin faşizan siyasetine yem etmeyecektir." dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi Tanıtım Toplantısı’nda konuştu. 2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi ile Büyük Ölçekli Sanayi Yatırımları Tanıtım Programı vesilesi ile katılımcılarla bir araya gelmekten memnuniyet duyduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Cumhurbaşkanlığı Külliyesine Milletin Evine Hepiniz Hoşgeldiniz. Sözlerimin hemen başında sizlerle birlikte tüm milletimizin sanayi ve teknoloji sektörümüzün bütün paydaşlarının mübarek Ramazan-ı Şerifini tebrik ediyorum. Bu gece idrak edeceğiniz Kadir Gecenizi de tebrik ediyor, Yüce Allah’tan hepimizi bayrama da kavuşturmasını niyaz ediyorum. Her birinizin ailelerinizle birlikte huzurlu, bereketli bir bayram geçirmenizi diliyorum" dedi. İçinde bulunulan küresel konjonktürün, öngörülebilir ve bağımsız kalkınma modellerinin ön plana çıktığı yeni bir döneme işaret ettiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, " Biz de tüm stratejilerimizi buna göre belirliyoruz. Gelecek asrımızın nasıl olacağını belirleyecek yeni mücadele dönemine her açıdan hazırlıklı ve planlı girmeyi hedefliyoruz. Milli Teknoloji Hamlesi vizyonumuz doğrultusunda hazırladığımız 2030 Sanayi Ve Teknoloji Stratejisi Belgesini bu anlayışla şekillendirdik. Böylece sanayi mamüllerini daha verimli ve daha rekabetçi üreten bir sanayi ekosistemine ulaşmayı ümit ediyoruz" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, teknolojide bağımsızlığı en üst seviyeye çıkarmayı, Türkiye’yi hem teknoloji üreten hem de yüksek teknolojili ürün üretimi ve ihracatında lider ülkelerden biri konumuna taşımayı arzu ettiklerini belirterek," Ülkemiz son 23 yılda kalkınmada, teknolojide, savunma sanayinde elde ettiği başarılarla küresel güç dengelerinde söz sahibi bir ülke oldu. Savunma paradigmalarını değiştiren insansız hava araçlarımız göğsümüzü kabartıyor. Beşinci nesil savaş uçağımız KAAN gökyüzü ile buluştu. İlk yerli elektrikli ve akıllı otomobilimiz TOGG yollarda" açıklamasını yaptı. Özgür Özel’in milli markaları boykot çağırısına tepki gösteren Erdoğan, "Birçok yerli ve milli markamız gibi TOGG’un da kimi kendini bilmezler kimi köksüzler tarafından sözde boykot listesine konulmasını aziz milletimizin takdirine havale ediyoruz. Allah’ın izniyle milletimiz bu ülkede üreten istihdam sağlayan hiçbir yerli ve milli markayı üç beş muhterisin faşizan siyasetine yem etmeyecektir. Ancak ekonomiden demokrasiye milletin tüm kazanımlarına saldıranlar eninde sonunda kaybedeceklerdir. Onlar boş beleş gündemlerle oyalanırken biz işimize bakıyoruz. Nitekim milli uzay programımızda ilk insanlı uzay görevini gerçekleştirdik. Yüzde seksenin üzerinde yerlilikle ürettiğimiz ilk milli haberleşme uydumuz TÜRKSAT 6A’yı uzaya gönderdik. Dünyada haberleşme uydusunu üretebilen 11 ülkeden biri olduk "dedi. Antarktika’ya 9, Artik’e 4 bilimsel sefer düzenleyerek ülkemizin kutup bölgelerindeki varlığını perçinlediklerini ifade eden Erdoğan, TEKNOFEST’lerle milyonlarca gencin ülkemizin teknoloji geliştirme yolculuğuna kazandırıldığını aktardı. Erdoğan, Teknoparklar, ARGE ve tasarım merkezleriyle Türkiye’nin inovasyon ekosistemini neredeyse sıfırdan kurduklarını belirterek," Üretim altyapısını güçlü yatırım teşvikleriyle destekledik ve birçok stratejik alan ve üründe öncü bir konuma yükseldik. Milletimize karşı sorumluluğumuz, daha büyük idealler için çalışmamızı, küresel ekonomide kalıcı bir liderlik inşa etmemizi gerektiriyor. 2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi işte bu büyük vizyonun bir parçası olarak hazırlanmıştır. Stratejimiz 5 amaç çerçevesinde belirlenmiş, 100 strateji ve 20 makro hedef içermektedir. İlk amacımız doğrultusunda yüksek teknolojide ve kritik alanlarda AR-GE ve yerli üretim kapasitesini arttıracak dışa bağımlılığı ortadan kaldıracağız. Bu amaç altında tanımlanmış 27 strateji yoluyla, kritik alanlarda özgün teknoloji geliştirme kapasitemizi ve bunların ölçek ekonomisine uygun yatırımlara dönüşümünü hızlandıracağız" değerlendirmesini yaptı. Sanayileşme İcra Komitesi’nin sağlayacağı koordinasyonla yerli ve milli ürünlerin kamuya tedarikinde engelleri kaldırarak bugüne kadar görülmemiş ölçüde bir yerli üretim teknoloji hamlesine imza atılacağını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yarı iletkenler, nükleer teknolojiler, biyoteknoloji, petrokimya gibi stratejik alanlarda kamu destek mekanizmalarıyla sahadaki etkimizi pekiştireceğiz. Otomotiv sektörünün batarya, hidrojen yakıt pili ve elektronik yakıt teknolojilerine geçişini sağlamak üzere adımlar atacağız. Uçan araba ve otonom araç teknolojileri, batarya ve enerji depolama teknolojilerine yönelik ARGE ve inovasyon çalışmaları ile yatırımları destekleyeceğiz" dedi. Terminal İstanbul, GO girişim ofisleri, girişim sermayesi fonları ve benzeri enstrümanlarla ülkemizi teknoloji girişimciliği alanında küresel çekim merkezlerinden biri haline getireceklerinin altını çizen Erdoğan şunları söyledi; "HİT -30 Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı, proje bazlı teşvikler gibi odak programlar ile yatırım taahhütlü avaz kredisi gibi finansman uygulamalarını çeşitlendirecek ve yaygınlaştıracağız. İkinci amacımız dijital ekonomiye geçişi sağlayarak teknoloji çağının lider ülkelerinden biri olmak. Bu amaç altında yer alan 15 strateji ile dijital dönüşümü sadece sanayi sektöründe değil ekonominin genelinde hızlandıracağız. Fiber iletişim, 5G ve ötesi yeni nesil haberleşme altyapımızı güçlendirici adımlar atacağız. " Endüstriyel robotlar ve diğer ileri imalat teknolojilerinde ülkemizin yerli üretim kapasitesini ve rekabet gücünü artıracaklarını dile getiren Erdoğan, "İşletmelerin dijital dönüşümüne yönelik destekleri genişleteceğiz. İnsan kaynağımızı da dijital yetkinliklerle donatarak dönüştürecek, yerli ve milli siber güvenlik uygulamalarıyla Türkiye’nin dijital altyapısını daha dirençli hale getireceğiz. Navigasyon ödeme sistemleri gibi dijital platformlarda yerli çözümler geliştireceğiz. Strateji belgemizin üçüncü amacı yeşil ve döngüsel ekonomiye geçişi sağlayarak sanayi kaynaklı karbon emisyonlarını azaltmaktır" diye konuştu. Ülkemizin en büyük ticaret ortağı olan Avrupa Birliği ile rekabet gücünü koruyabilmesi için yeşil dönüşüm süreçlerine uyum sağlamasının şart olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Üçüncü amaç altında Avrupa Yeşil Mutabakatı ve beraberinde sınırda karbon düzenleme mekanizmasına uyum düzeyimizi artıracak teknik ve hukuki düzenlemeleri hayata geçireceğiz. Güneş enerjisi ve rüzgar türbini teknolojilerine yerli üretim kapasitemizi geliştireceğiz. Yeşil hidrojen ekosistemini harekete geçirerek karbon yakalama, kullanma ve depolama teknolojilerinde yerli çözümler üreteceğiz" ifadelerini kullandı. Dördüncü amaçlarının küresel pazarlara entegrasyonu ve rekabet gücünü artırmak olduğunu açıklayan Erdoğan, bu kapsamda gelişmiş ülkelerdeki teknoloji şirketlerinin araştırma ve test merkezleriyle entegrasyonuna özel önem vereceklerini vurguladı. Küresel değer zincirlerindeki kırılmalara karşı ihracat ve ithalatta pazar çeşitliliğini sağlayacak bu mekanizmaları da içeren tedbirler alacaklarını aktaran Erdoğan," Kritik ham madde ve minerallere erişimi güvence altına almak için uluslararası ittifaklar ve stratejik iş birlikleri teşhis edeceğiz. Basra’da El Faw ve Hazar’da Zengezur merkezli olmak üzere Asya, Ortadoğu ve Avrupa arasında kalkınma ve ticaret koridorlarını stratejik ortaklarımızla birlikte inşa edeceğiz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız ülkemizin sanayileşme birikimini Türk devletleri, Ortadoğu ve Afrika ülkeleriyle paylaşarak bu ülkelerin üretim ve araştırma ekosistemlerini güçlendirip geliştirmede kılavuzluk edecek. Stratejimizin beşinci ve son amacını da imalat sanayinin verimlilik, kapasite ve ölçek sorunlarını çözmek, kriz ve şoklara karşı dayanıklılığını artırmak olarak belirledik ve bu başlıkta 22 stratejiye yer verdik. Mevcut strateji alanlarını genişleterek yeni planlı sanayi alanları oluşturacağız. Riskli bölgelerde bulunan tesislerin güvenli bölgelere taşınmasının önünü açacağız. Yeni üretim, lojistik ve istihdam koridorları oluşturacağız. Başta organize sanayi bölgeleri olmak üzere sanayi tesislerimizin ulaşım bağlantılarını çeşitlendirecek ve altyapılarını güçlendireceğiz" şeklinde konuştu. Afet yönetimi teknolojilerini geliştirerek afetlere dayanıklı bir ekosistem oluşturacaklarını da sözlerine ekleyen Erdoğan, "KOBİ’lerin finansmana erişimini kolaylaştıracak mekanizmalar geliştirecek sanayiye ve teknolojik gelişimlerine özel olarak yapılandırılmış bir bankacılık ve finansman yaklaşımının benimsenmesini sağlayacağız. Sanayimizin verimlilik odaklı dönüşümüne rehberlik edecek model fabrikaların sayısını çoğaltacak KOBİ’lerin ölçek büyütme yatırımlarını destekleyeceğiz. Atacağımız bu adımlarla 2024 yılında 247 milyar dolar seviyesine ulaşan imalat sanayi ihracatımızı 2030 yılında 400 milyar dolara ulaştıracağız. Yüksek teknolojili ürün ihracatımızı 3 katının da üzerine çıkartarak 30 milyar dolar seviyesine taşıyacağız. AR-GE harcamalarının milli gelir içindeki payını yüzde 2,20 seviyesine yükselteceğiz. Organize sanayi bölgeleri ve endüstri bölgelerinin toplam yüz ölçümünü 149 bin hektardan 350 bin hektara çıkartacağız. 2030 yılına kadar 20 milyar dolar girişim sermayeli yatırımı çekerek 100 bin teknoloji girişimi ve 100 milyar dolarlık TURKORN değerlemesi hedeflerimize ulaşacağız. 2030 sanayi ve teknoloji strateji belgemizde stratejilerin yanında bizi hedeflerimize taşıyacak 37 öncelikli proje ve program tanımladık. Türkiye’nin stratejik altyapılarda dışa bağımlılığını azaltmak için bölgesel konumlama ve zamanlama sistemi geliştireceğiz. Uydu üretimindeki yeteneklerimizi bir araya getirecek, koordinasyonu arttıracak, uluslararası rekabet gücünü yükseltecek bir milli uyduyu sistem olarak kuracağız. Savunma sanayindeki başarımızın uzay alanında da tekrarlanması için güçlü bir ekosistem oluşturmak amacıyla uzay teknopark tesis edeceğiz" ifadelerini kullandı. Millî Muharip Uçağımız KAAN’ın seri üretime geçeceğini, Çelik kubbe ile hava savunma sistemlerimizi tek bir ağa entegre edeceklerini belirten Erdoğan, "Stratejik yatırımlar için teknolojik, sosyal, çevresel altyapısı tümüyle hazır, lojistik bağlantıları güçlü mega endüstriyel parklar inşa edeceğiz. Biyoteknoloji üretim programımızda biyoteknoloji araştırma altyapılarını güçlendirecek, kamu alımlarını bir kaldıraç gibi kullanarak yerli biyoteknolojik ilaç üretimini destekleyeceğiz. Kuantum teknolojilerinde ülkemizin insan kaynağını ve araştırma altyapısını güçlendirecek ulusal kuantum enstitüsünü kuracağız. Nükleer enerji alanında büyük sıçrama sağlayacak bir nükleer teknopark kuracak ve yerli modüler nükleer reaktör geliştireceğiz" şeklinde konuştu. Bugüne kadar 9 başarılı araştırma seferi gerçekleştirdiklerini dile getiren Erdoğan, "Antarktika’ya bir kutup araştırma üssü inşa edeceğiz. Teknolojik bağımsızlık açısından son derece kritik olan çip üretiminin tüm aşamalarını Türkiye’de gerçekleştireceğiz. Yapay zeka süper bilgisayar yatırım programımız ile bu alandaki altyapımızı daha üst seviyelere taşıyacağız. Ülkemizin otomotiv üretim altyapısını özel olarak tasarlanmış kamu destek ve finansman programları ile güçlendiriyoruz. Tersine beyin göçü programımızla yurt dışında yaşayan nitelikli bilim insanlarının araştırmalarını ülkemizde sürdürmesini teşvik ediyoruz. Temel bilim araştırmaları liderlik programımızla temel bilimler alanındaki araştırmaların ve gençlerin bu alana yönelmesini sağlıyoruz. Sanayinin ihtiyaç duyduğu nitelikli iş gücünü yetiştirecek meslek liseleri ve fen liselerinin özelliklerini bir araya getiren sanayi ve teknoloji kolejleri kuracağız" dedi. Gençlerin bilim ve teknoloji yarışmalarına hazırlanmaları için milli teknoloji atölyeleri ve girişim ofisleri tesis edeceklerini belirten Erdoğan, "Stratejimizde detaylıca vurguladığımız kalkınma önceliklerine hizmet etmek üzere yeni yatırım teşvik sistemini hayata geçiriyoruz. Yeni program ve uygulamalar ile güçlendirdiğimiz teşvik mekanizmasının detaylarını yakında kamuoyuyla paylaşacağız. Yeni modelimizde destek programlarımızı iki ana başlık altında yapılandırmış durumdayız. Türkiye Yüzyılı kalkınma hamlesi programıyla özellikle sanayimize teknoloji ve katma değer bakımından seviye atlatacak yatırımlara daha yoğun destekler sunacağız. Sektörel ve bölgesel teşvikler kapsamında ise bölgesel gelişmişlik farklarını azaltmaya dönük seçici ve odaklı teşvikler uygulayacağız. Bugün aynı zamanda yeni 19 yeni yatırımında tanıtımını yapıyoruz. 9 milyar doları aşan büyüklüğe sahip bu yatırımlar tamamlandığında 20 bini aşkın istihdam ve cari dengemize 12 milyar dolar katkı sağlanacak. Biz de bu yatırımların başarıyla tamamlanması için desteğimizi en üst düzeyde sürdürüyoruz" diye konuştu.
Sakarya Hattat Hüseyin Kutlu’dan İslam’ın hatırası olan sanat için önemli çağrı: "Bu sanatın özüdür ve onu korumalıyız" Sakarya Büyükşehir Ramazan Kültür Takvimi, OSM’de düzenlenen "Geleneğin İzinde Hat Sanatı" söyleşisiyle devam etti. İstanbul Mushafı Sergisi ve hat sanatının geleceği üzerine değerlendirmelerde bulunan Hattat Hüseyin Kutlu, "Geçmişte bu sanatın kaybolmaması için çaba sarf edilirken, bugün yozlaşmaması için mücadele ediyoruz. Bu sanatın özü çok değerlidir, onu korumamız gerekiyor" diye konuştu. Sakarya Büyükşehir Belediyesi Ramazan ayının manevi hissiyatını ortaya koyan programlar ile sanat dostlarını buluşturmaya devam ediyor. Ofis Sanat Merkezi’nde (OSM) gerçekleştirilen son programda Hattat Hüseyin Kutlu, "Geleneğin İzinde Hat Sanatı" adlı söyleşiyle sanatseverlerle bir araya geldi. Yüzyıllardır süregelen hat sanatının incelikleri ve geleneğin izleri üzerine keyifli bir sohbetin gerçekleştirildiği programda, Hattat Hüseyin Kutlu, sanatseverlerle bilgi ve tecrübelerini paylaştı. Söyleşide, İstanbul Mushafı Sergisi’nden bahseden Hattat Kutlu, "Buradan İstanbul Mushafı’na baktığımızda, Asr-ı Saadet’ten günümüze dek gelen değişimleri görebiliyoruz. On ciltlik bir eser var, her cildin farklı bir tasarımı, farklı bir yazı karakteri, farklı tezhipleri bulunuyor. Ayet durakları ise en fazla bir santimetre çapında ve bu kadar küçük bir alanda bin bir farklı tasarım yapılmış. Hepsi birbirinden değerli" dedi. Hüseyin Kutlu, konuşmasının devamında hat sanatının korunması gerektiğini belirterek, "Geçmişten günümüze büyük bir sanat yolculuğu yaptık. Eskiden hat sanatı kaybolmasın diye uğraşırken, bugün yozlaşmasın diye savaş veriyorum. Bu sanatın özü çok değerlidir, onu korumamız gerekiyor" çağrısı yaptı. Program sonunda hattat Kutlu ve katılımcılar fotoğraf çekildi, sanat dostları merak ettikleri soruları tanınmış sanatçıya yöneltti.
Malatya Battalgazi Belediyesi’nden mahallelere kalıcı taziye evleri Battalgazi Belediye Başkanı Bayram Taşkın, Hasırcılar Mahallesi’nde yapımı devam eden taziye evi inşaatında incelemelerde bulundu. Seçim dönemi vaatlerini yerine getirmeye devam ettiklerini belirten Başkan Taşkın, taziye evinin kısa sürede tamamlanarak hizmete açılacağını söyledi. Mahallelerde sosyal ihtiyaçlara yönelik yatırımları sürdüren Battalgazi Belediyesi, taziye çadırlarının yerine kalıcı taziye evleri kazandırıyor. Hasırcılar Mahallesi’nde başlatılan taziye evi projesine ilişkin açıklamalarda bulunan Başkan Taşkın, modern şehirleşme anlayışına uygun olarak vatandaşlara daha konforlu alanlar sunmayı hedeflediklerini vurguladı. Taşkın, "Bugüne kadar Battalgazi’nin 104 mahallesinde bir tane dahi taziye evi yoktu. Artık taziye çadırlarından uzaklaşıyoruz. Önceliğimiz, kalabalık mahallelerimiz olmak üzere taziye evlerini ilçemizin her köşesine kazandırmak. Hasırcılar Mahallesi’ndeki taziye evimizi Nisan ayı sonuna kadar tamamlayarak hizmete açmayı planlıyoruz. Diğer belediyeler ve hayırseverlerin de desteğiyle birkaç yıl içinde taziye evi ihtiyacını tamamen karşılamış olacağız" dedi. Başkan Taşkın, atıl durumda bulunan eski belediye binasının da yeniden düzenlenerek semt konağına dönüştürüldüğünü duyurdu. Bu yapı, mahalledeki sosyal ve eğitim faaliyetlerine ev sahipliği yapacak. Taşkın, "Eski belediye binamız uzun süredir kullanılmıyordu. Bir yıllık süreçte yaptığımız çalışmalarla burayı semt konağına dönüştürdük. Nisan sonu itibarıyla mahallemizde hem taziye evi hem de semt konağımız hizmete girecek. Burada çocuklarımız için kütüphane oluşturduk. Ayrıca Halk Eğitim Merkezi ile iş birliği içinde kurslar düzenleyerek özellikle lise hazırlık aşamasındaki gençlerimize destek olacağız" diye konuştu.