ÇEVRE - 26 Mart 2025 Çarşamba 15:48

Battalgazi Belediyesi’nden mahallelere kalıcı taziye evleri

A
A
A
Battalgazi Belediyesi’nden mahallelere kalıcı taziye evleri

Battalgazi Belediye Başkanı Bayram Taşkın, Hasırcılar Mahallesi’nde yapımı devam eden taziye evi inşaatında incelemelerde bulundu. Seçim dönemi vaatlerini yerine getirmeye devam ettiklerini belirten Başkan Taşkın, taziye evinin kısa sürede tamamlanarak hizmete açılacağını söyledi.


Mahallelerde sosyal ihtiyaçlara yönelik yatırımları sürdüren Battalgazi Belediyesi, taziye çadırlarının yerine kalıcı taziye evleri kazandırıyor. Hasırcılar Mahallesi’nde başlatılan taziye evi projesine ilişkin açıklamalarda bulunan Başkan Taşkın, modern şehirleşme anlayışına uygun olarak vatandaşlara daha konforlu alanlar sunmayı hedeflediklerini vurguladı.


Taşkın, "Bugüne kadar Battalgazi’nin 104 mahallesinde bir tane dahi taziye evi yoktu. Artık taziye çadırlarından uzaklaşıyoruz. Önceliğimiz, kalabalık mahallelerimiz olmak üzere taziye evlerini ilçemizin her köşesine kazandırmak. Hasırcılar Mahallesi’ndeki taziye evimizi Nisan ayı sonuna kadar tamamlayarak hizmete açmayı planlıyoruz. Diğer belediyeler ve hayırseverlerin de desteğiyle birkaç yıl içinde taziye evi ihtiyacını tamamen karşılamış olacağız" dedi.


Başkan Taşkın, atıl durumda bulunan eski belediye binasının da yeniden düzenlenerek semt konağına dönüştürüldüğünü duyurdu. Bu yapı, mahalledeki sosyal ve eğitim faaliyetlerine ev sahipliği yapacak.


Taşkın, "Eski belediye binamız uzun süredir kullanılmıyordu. Bir yıllık süreçte yaptığımız çalışmalarla burayı semt konağına dönüştürdük. Nisan sonu itibarıyla mahallemizde hem taziye evi hem de semt konağımız hizmete girecek. Burada çocuklarımız için kütüphane oluşturduk. Ayrıca Halk Eğitim Merkezi ile iş birliği içinde kurslar düzenleyerek özellikle lise hazırlık aşamasındaki gençlerimize destek olacağız" diye konuştu.



Battalgazi Belediyesi’nden mahallelere kalıcı taziye evleri

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Prof. Dr. Yücel Namal, "Macaristan’da Osmanlı Döneminde dini hoşgörü hüküm sürmüştür" Türk-Macar ilişkileri üzerine çalışmalar yapan Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Yücel Namal, Macaristan’da İslam’ın resmi din olarak kabul edilmesinin 109. yılı dolayısıyla açıklamalarda bulundu. Osmanlı Devleti’nin 150 yıl süren Macaristan hakimiyeti döneminde dini hoşgörünün hâkim olduğunu belirten Prof. Dr. Yücel Namal, Macaristan’daki en önemli İslam eserlerinden birinin Gül Baba Türbesi olduğunu ifade etti. Namal, "Gül Baba, Osmanlı ordusuyla birlikte Macaristan’a gelmiş ve Budin’in fethi sırasında hayatını kaybetmiştir. Bu süreçten sonra türbesi, Macaristan’daki ve çevre bölgelerdeki Müslümanlar için önemli bir merkez haline gelmiştir" ifadelerine yer verdi. Berlin Antlaşması ile Müslüman nüfusun Bosna-Hersek, Avusturya-Macaristan tarafından işgal edildiğini ifade eden Namal, "93 Harbi dediğimiz 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sonrasında imzalanan Berlin Antlaşmasıyla (13 Temmuz 1878) Müslüman nüfusun yoğun olduğu Bosna-Hersek’in, Avusturya-Macaristan tarafından işgal edilmiştir. Böylece birçok Müslüman geçici ya da sürekli olarak Macaristan’a yerleşmiştir. Macaristan’daki ve Bosna-Hersek’teki Müslümanlar dini bayramlar vesilesiyle Budapeşte’de bulunan Müslümanların tek kutsal yeri olan Gül Baba türbesinde buluşuyorlardı" dedi. 1909 yılında Osmanlı Hükümeti tarafından Macaristan’a gönderilen imam Abdüllatif Tanrısever’in Türk öğrenciler için öğretmen olarak görevlendirildiğini belirten Prof. Dr. Yücel Namal, Abdüllatif Efendi’nin Gül Baba Türbesi’nde cuma ve bayram namazları kıldırarak hutbeler verdiğini söyledi. Namal, "Birinci Dünya Savaşında yapılan müttefiklik ve bunun sonucunda doğan dostluğun neticesi olarak 5 maddelik İslamiyetin Macaristan da resmi din olarak kabulünü içeren yasa 30 Mart 1916 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu yasa Avrupa kıtasında müstesna bir örnek olarak tarihteki yerini almıştır. Bu yasanın çıkmasında başta Macaristan’daki Başşehbender Ahmet Hikmet Müftüoğlu ve Bosna-Hersekli Müslümanların önemli katkısı olmuştur. Bu yasa Avrupa kıtasında çoğunluğu Müslüman olmayan bir ülkede kabul edilmesi açısından da önemlidir" diye konuştu.