POLİTİKA - 05 Temmuz 2024 Cuma 19:23

Bakan Kurum: "Devlet olarak afet bölgemizin ayağa kalkması için gereken her türlü mücadeleyi vermeye çalıştık"

A
A
A
Bakan Kurum: "Devlet olarak afet bölgemizin ayağa kalkması için gereken her türlü mücadeleyi vermeye çalıştık"

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Malatya’nın Akçadağ bölgesinde yapımı devam eden konut ve işyerleri projelerini inceledi. Asrın felaketi sonrası bölgede her türlü çalışmayı sürdürdüklerini belirten Kurum, “Biz devlet olarak milletimizle el ele afet bölgemizin ayağa kalkması için gereken her türlü mücadeleyi vermeye çalıştık” dedi.


Bakanlık görevine gelir gelmez deprem bölgesi olan Malatya’ya gelen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Balanı Murat Kurum, yapımı süren konut ve iş yerleri projelerini inceledi, yetkililerden bilgiler aldı. 6 Şubat depremlerinin etkilediği ilçelerden biri olan Akçadağ ilçesine de giden Bakan Kurum, burada ilçe merkezinde yapımı süren çarşı projesini inceleyip yetkililerden bilgiler aldı.


Daha sonra ilçede yapımı tamamlanan TOKİ deprem konutlarına geçen Bakan Kurum ve beraberindekiler evine yerleşen depremzede Doğan ailesini ziyaret etti. Bakan Kurum, “Biz devlet olarak milletimizle el ele afet bölgemizin ayağa kalkması için gereken her türlü mücadeleyi vermeye çalıştık. O zaman 6 Şubat sonrasında bir taraftan enkaz kaldırdık bir taraftan hasar tespiti yaptık, bir taraftan yeni konutların yerlerini seçtik, temellerini attık. Hamdolsun bugün de sizin evinize gelip sizin mutluluğunuza şahitlik ediyoruz. Bizim için en güzeli bu, bize dua ediyorsunuz ya bizim için en büyük mutluluk bu. Sizleri burada bu sağlam evlerde ailenizle, çocuklarınızla, huzur içerisinde yaşıyorsunuz böyle. Bizim tek isteğimiz bu. Hayırlı uğurlu olsun, güle güle oturun inşallah" dedi.


Deprem bölgesinde tüm depremzedelerin evlerini teslim edene kadar ekibiyle birlikte burada olacaklarını belirten Kurum, "Ne eksik varsa o eksikleri bir taraftan gidereceğiz, bir taraftan takip edeceğiz ve inşallah el birliğiyle yeni Akçadağ’ı, yeni Doğanşehir’i, yeni Battalgazi’yi, yeni Yeşilyurt’u inşa edip Malatya’mızın inşallah yüzünü sizlerin yüzünü güldürmeye devam edeceğiz. En kısa zamanda Akçadağ’a da işte bu konutlarda olduğu gibi tüm deprem bölgesinde de konutlarımızı teslim edeceğiz” diye konuştu.


Deprem sonrası yapılan yeni yuvasına kavuşan depremzede 50 yaşındaki Servet Doğan’da başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere hükümete teşekkür ederek, “Devletimiz çok şükür gereken her şeyi yaptı. Buralar yapıldı teslim edildi, herkesin biran önce evlerine taşınmasını istiyoruz. Evler çok güzel, devletimiz her şeyin en kalitesini yapmış. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.



Bakan Kurum: "Devlet olarak afet bölgemizin ayağa kalkması için gereken her türlü mücadeleyi vermeye çalıştık"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AK Parti Grup Başkanvekili Güler’den sokak köpeklerine ilişkin açıklama AK Parti Grup Başkanvekili Abdullah Güler, sokak köpeklerine ilişkin kanun teklifini hafta sonuna doğru Meclis Başkanlığına sunacaklarını belirterek, kuduz riski taşıyan ve bu nedenle barınakta kalma imkanı kalmayan hayvanların ötenazi ile hayatına son verilmesi gerektiğini söyledi. AK Parti Grup Başkanvekili Abdullah Güler, AK Parti Genel Merkezi’nde başıboş sokak köpeklerine ilişkin basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Güler, AK Parti Grup Başkanvekili Bahadır Yenişehirlioğlu’nun sokak hayvanları konusunda toplumun her kesimi ile yapmış olduğu görüşmelerin tutanaklarını, raporlarını, konuşmaları kendilerine ilettiğini ve bir metin çalışması yaptıklarını hatırlattı. Güler, bugün de AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hazırlanan metni sunduklarını belirterek, son birkaç rötuş yapacaklarını ve bu hafta içi muhalefet partisi grup başkanvekilleriyle görüşmek suretiyle hafta sonuna doğru Meclis Başkanlığına teklifi vereceklerini söyledi. Tekliflerinin 5199 sayılı Kanun’daki bazı maddelerde değişiklik içerdiğini ifade eden Güler, "Merak edilen hususlardan biri de şu. 5196 sayılı Veteriner Hizmetleri Kanunumuz var. Çünkü oradaki ifadeler ve düzenlemelerdeki durum da önem arz ediyor. Tabii şunu ifade etmek isteriz ki sokaklar son günlerde -özellikle Adana’daki evladımıza ben buradan geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum- güvenli bir alan olarak tarif edilemez. Bunu öncelikle ifade etmek istiyorum. Yani sokaklar hem hayvanlar hem insanlar için -bu konular da soğuktur, açlıktır, hastalıktır- güvenli alanlar değildir. Bizim bir yaşam alanı şekliyle köpeklerimizi, hayvanlarımızı daha korunaklı, daha güvenli alanlara almamız gerekiyor. Çok nitelikli barınaklara almamız gerekiyor. Bakanlığımızın, Tarım ve Orman Bakanlığımızın, diğer bakanlarımızın güçlü desteğiyle hem barınakların imkanlarını arttırma hem ciddi bir kısırlaştırma, aşılama ve aynı zamanda sahiplendirme noktasında çok güçlü bir çalışma olacak” diye konuştu. 5196 sayılı Veteriner Hizmetleri Kanunu’nun 9. maddesine değinen Güler, “Halihazırda şu anda bu kanun yürürlükte. 9. maddesi; kuduz riski taşıyan, rehabilite edilemeyecek şekilde azgınlaşmış ve barınaklarda diğer hayvanlara zarar veren ve bu hastalık riski noktasında barınakta kalma imkanı kalmayan hayvanların ötenazi ile hayatına son verilmesini emrediyor. Kanun şu anda var. Biz şimdi sokaklardan hayvanlarımızı barınaklara alıp hem kısırlaştırma, hem sahiplendirme hem de aşılama noktasında güçlü bir destek verirken, barınaklarda kalma imkanı kalmayan, hastalık taşıyan, hem hayvandan hayvana hem de hayvandan insana ciddi manada sağlık riski taşıyan, rehabilite edilme imkanı kalmamış ve çok farklı ırklardaki hayvanların barınaklarda da diğer hayvanlara zarar verdiğini görüyoruz. Aynı zamanda dediğimiz gibi çok önemli bir kuduz riski tehlikesi var. Dolayısıyla bunu da göz önüne almamız gerekiyor. Mutlaka bu süreçlerde o barınaklardaki yaşam kalitesinin niteliğinin arttırılması noktasında bizim tedbirler almamız lazım. O tedbirlerden biri de bu türden hayvanlarımıza acı çektirmeden, merhametimiz iklimine uygun olaraktan ötenazi yoluyla hayatlarına son vermek lazım” ifadelerini kullandı.
Ankara AK Parti Grup Başkanvekili Güler’den başıboş sokak köpeklerine ilişkin açıklama AK Parti Grup Başkanvekili Abdullah Güler, “Hayvanlarımızın da onlara acı vermesini çektirmeden merhametimiz iklimine uygun olaraktan ötenazi yoluyla hayatlarına son vermek lazım” dedi. AK Parti Grup Başkanvekili Abdullah Güler, başıboş sokak köpeklerine ilişkin AK Parti Genel Merkez’inde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Güler, AK Parti Grup başkan Vekili Bahadır Yenişehirlioğlu’un sokak hayvanları konusunda toplumu her kesiminde yapmış olduğu görüşmelerin tutanakları, raporları, konuşmaları, bize ilettiğini ve bir metin metin çalışması yaptıklarını hatırlattı. Güler, bugün de MYK’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’a metini sunduklarını son bir kaç rötuşlar yapacaklarını bu hafta içi muhalefet partisi grup başkan vekilleriyle görüşmek suretiyle üzere bu hafta sonuna doğru meclis başkanlığına teklifi vereceklerini söyledi. Tekliflerinin 5199 sayılı kanundaki bazı maddelerinde değişiklerini önerdiklerini ifade eden Güler, Merak edilen hususlardan biri de şu. 5196 sayılı bizim veteriner hizmetleri kanunumuz da var. Çünkü oradaki ifadeler ve düzenlemelerdeki durum da önem arz ediyor. Tabii şunu ifade etmek isteriz ki sokaklarda, son günlerde de özellikle Adana’daki evladımıza da ben buradan geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Bizim sokaklar güvenli bir alan olarak tarif edilemez. bu öncelikle ifade etmek istiyorum. Yani sokaklar hem hayvanlar için insanlar için bu konularda soğuktur, açlıktır, hastalıktır ve güvenli alanlar değildir. Bizim buralarda bir yaşam alanı şekliyle beraber köpeklerimizi, hayvanlarımızın daha korunaklı, daha güvenli alanları almamız gerekiyor. Çok nitelikli barınaklar almamız gerekiyor. Bakanlığımızın güçlü desteğiyle Tarım Orman Bakanlığı’mızı, diğer bakanlarımızın güçlü desteğiyle hem barınakların imkanlarını arttırma hem ciddi bir kısırlaştırma aşılama ve aynı zaman içerisinde de sahiplendirme noktasında çok güçlü bir çalışma olacak” diye konuştu. 5196 sayılı kanunun yani veteriner hizmetleri kanunun 9. maddesi olduğuna dikkat çeken Güler, “Halihazırda şu anda bu kanun yürürlükte, Dokuzuncu maddesi orada kuduz riski taşıyan rehabilite edilebilecek şekilde azgınlaşmış ve barınaklarda diğer hayvanlara zarar veren ve bu hastalık riski noktasında barınakta kalma imkanı kalma imkanı kalmayan hayvanların ötenazi yönüyle hayat son vermeyi emrediyor. Kanun şu anda var. Biz şimdi sokaklardan, barınaklara hayvanlarımızı alıp hem kısırlaştırma, hem sahiplendirme hem de aşılama noktasında güçlü bir destek verirken barınaklarda kalma imkanı kalmayan hastalık taşıyan hem bu hayvandan hayvana hem de hayvandan insana ciddi manada sağlık riski taşıyan rehabilite edilme imkanı kalmamış ve çok farklı ırklardaki hayvanların barınaklarda da diğer hayvanlara zarar verdiğini görüyoruz. Aynı zamanda dediğimiz gibi çok önemli bir kuduz riski tehlikesi var. Dolayısıyla bunu da göz önünde almamız gerekiyor. Mutlaka bu süreçlerde o barınaklardaki yaşam kalitesinin niteliğinin arttırılması noktasında bizim tedbirler almamız lazım. O tedbirlerden biri de bu türden hayvanlarımızın da onlara acı vermesini çektirmeden merhametimiz iklimine uygun olaraktan ötenazi yoluyla hayatlarına son vermek lazım” ifadelerini kullandı.
Eskişehir ESTÜ nitelikli yeni programları, uygulamalı eğitimleri ve sanayi işbirlikleriyle ön plana çıkıyor Eskişehir Teknik Üniversitesi (ESTÜ), kalite güvencesini ön planda tutarak sunduğu eğitim-öğretim hizmetiyle dikkat çekiyor. Kurulduğu günden bu yana istihdam edilebilir nitelikli mezunlar verme, bilim ve teknolojiye hizmet etme, topluma katkı sağlayan projeler geliştirme hedefiyle faaliyetlerine devam eden ESTÜ, güçlü altyapısı, deneyimli akademik kadrosu ve sosyal imkanlarıyla yarım asırlık köklü geçmişinden aldığı güçle sahip olduğu birikim ve tecrübenin üzerinde yükseliyor. ESTÜ; 5 fakültesi (Mühendislik, Fen, Havacılık ve Uzay Bilimleri, Mimarlık ve Tasarım ve Spor Bilimleri), 3 meslek yüksekokulu (Bilişim Teknolojileri Meslek Yüksekokulu, Porsuk Meslek Yüksekokulu ve Ulaştırma Meslek Yüksekokulu), 1 yabancı diller yüksekokulu ve 3 enstitü (Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, Yer ve Uzay Bilimleri Enstitüsü ve Ulaştırma Bilimleri Enstitüsü) ile kalite güvencesini de ön planda tutarak eğitim-öğretim hizmeti sunuyor. Yeni açılan programlar ESTÜ’de Nisan 2024’te ’Bilişim Teknolojileri Meslek Yüksekokulu’ kuruldu ve ’Bilgisayar ve Bilişim Bilimleri Fakültesi’ açılmasında da son aşamaya gelindi. YÖK tarafından yapay zekâ, dijitalleşme ve büyük veri alanlarında Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu insan kaynağını yetiştirme amacıyla başlatılan çalışma çerçevesinde 2024 yılında ESTÜ’de 2 lisans ile 3 önlisans programı açıldı. Yeni açılan ve yakın gelecekte öğrencileri sektörün zirvesine taşıyacak bilgi ve becerilerle donatacak ’Bilişim Sistemleri ve Teknolojileri (İngilizce)’ ile ’Bilgi Güvenliği Teknolojisi (İngilizce)’ lisans; ’Oyun Geliştirme ve Programlama’, ’Bulut Bilişim Operatörlüğü’ ile ’Robotik ve Yapay Zeka’ önlisans programları bu yıl ilk öğrencilerini alacak. Bunun yanında yine bu yıl açılan ve oldukça önemli olan Uçak Mühendisliği (İngilizce) ve Havacılık ve Uzay Mühendisliği (İngilizce) bölümleri de yeni öğrencilerini bekliyor. Ayrıca ESTÜ’nün tüm mühendislik programlarında ve Fen Fakültesi’nin 2 programında zorunlu İngilizce hazırlık eğitimi, diğer programlarda da isteğe bağlı İngilizce hazırlık eğitimi bulunuyor. Öğrenci odaklı üniversite ESTÜ; öğrenci merkezli, öğrenci temelli, öğrenme kazanımlarına dayanan eğitim yaklaşımını benimsemiş bir kurum olarak mezun vermiş 26 lisans programının 18 tanesinin yetkili kurumlarca akredite edilmiş olması, üniversitenin eğitim-öğretim sürecinde ulusal ve uluslararası standartları sağlama konusundaki duyarlılığının önemli bir göstergesi olarak öne çıkıyor. Ayrıca ESTÜ’nün Avrupa Yeterlilikler Çerçevesi’ne açık bir referans olarak görülen ve öğrencilere uluslararası alanda avantajlar sağlayan Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi (TYÇ) logosu kullanma hakkına sahip 15 programı bulunuyor ve bu sayı ile ESTÜ Türkiye’de en fazla Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi (TYÇ) logosu kullanma hakkına sahip ilk 20 üniversite arasında yer alıyor. Uygulamalı eğitim imkânları Tüm alanlarda eğitim gören öğrencilerin yaparak öğrenmelerine fırsat sunan gelişmiş ve güncel laboratuvarlar, atölyeler, spor tesisleri ve bunun gibi ESTÜ’nün uygulamalı eğitimdeki başarısının önemli girdileri olarak göze çarpıyor. Ayrıca üniversitenin sahibi olduğu ve üniversite tarafından işletilen uluslararası trafiğe açık Eskişehir Hasan Polatkan Havalimanı; Pilotaj programının eğitim uçuşları, Hava Trafik Kontrolü programı öğrencileri için kule uygulamaları, uçak bakım hangarları ise Uçak Gövde ve Motor Bakımı ile Havacılık Elektrik Elektroniği programı öğrencileri için önemli uygulama alanları olarak işlev görüyor. ESTÜ, üniversite-sanayi iş birlikleri çerçevesinde yürütülen proje temelli stajlar, ESTÜ Akademi Programları, zengin seçmeli ders havuzu, disiplinlerarası yandal programları ve daha lisans eğitimi sürecinde öğrencileri araştırma süreçlerine en erken aşamalarda dâhil ederek proje yazma ve yürütme konusunda teşvik eden uygulamalarıyla akademik bilgi ve becerileri uygulama ve projeler ile taçlandıran bir eğitim-öğretim politikasını başarıyla sürdürüyor. Doluluk ve istihdam oranları yüksek ESTÜ’nün tüm fakülte ve meslek yüksekokullarına bağlı olan ve YKS veya Özel Yetenek Puanı’yla öğrenci alan önlisans ve lisans programlarının hemen hemen tamamının kontenjanı, her akademik yılda yüksek bir doluluk oranına ulaşıyor. ESTÜ mezunlarının mezuniyet sonrası ilk 2 yıl içerisinde istihdam edilme oranı yüzde 80’in üzerinde olup, bazı bölümlerde ise bu oran yıllardır yüzde 100 olarak seyrediyor. 2023 yılında ESTÜ’yü tercih eden adayların yüzde 21,08’i birinci tercihleriyle üniversiteye yerleşirken, Pilotaj programına 2023 yılı tercihlerine göre YKS ile Türkiye 725’incisi ilk yerleşen ve son yerleşen ise Türkiye bin 600’üncüsü oldu. Öncelikli alanlarda uzmanlaşıyor Eskişehir Teknik Üniversitesi, Yükseköğretim Kurulu tarafından verilen ve yeni teşvik sistemi olan ’Öncelikli Alanlarda Uzmanlaşan Üniversiteler Projesi’ çerçevesinde 15 bilim alanında 25 devlet ve vakıf üniversitesinin ilgili bölüm veya programına YÖK tarafından öncelikli alan misyonu verilmesinin kararlaştırıldığı listeye ’Seramik ve Kompozit Malzemeler’ öncelikli alanında girdi. Uluslararasılaşmaya önem veriyor ESTÜ uluslararası iş birlikleri öğrencilerin eğitim, staj ve araştırma süreçlerine katılımına imkan tanıyor, farklı kültürleri öğrenmelerine ve kişisel becerilerini geliştirmelerine imkân sağlıyor. Uluslararasılaşma faaliyetlerinde öğrenci ve personel değişimi imkânı veren Erasmus+ Programı çerçevesinde ESTÜ’nün 30’a yakın ülkede 100’ün üzerinde üniversiteyle anlaşması bulunuyor. ESTÜ’de lisans ve lisansüstü programlara kayıtlı 70 farklı ülkeden 400 civarında uluslararası öğrenci eğitim görüyor. Sektörle ortak akademiler ESTÜ, üniversite-sektör iş birliğiyle gerçekleştirilen ’ESTÜ Akademi Programları’ (Ford-Otosan, ICI, Eczacıbaşı, Alp Havacılık, Başarsoft, Netcad, TÜRASAŞ, Sişecam, Teknotam vb.) ile öğrencilerin daha mezun olmadan sektörden uzmanlarla bir araya gelerek belirli alanlarda mesleki becerilerini ve donanımlarını arttırmaya yönelik eğitim almalarını ve kariyer planlamasında özgün deneyimler edinmelerini öncelikliyor. Ayrıca TÜBİTAK 2209A Üniversite Öğrencileri Araştırma Projeleri Destekleme Programı, 2209B Üniversite Öğrencileri Sanayiye Yönelik Araştırma Projeleri Desteği Programı ile TÜBİTAK 2242-Üniversite Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışmaları’nda desteklenen proje/öğrenci sayısı açısından Türkiye’de en ön sıralarda yer alıyor. ESTÜ’de çok sayıda proje takımı bulunuyor. Bu takımlardan ESTÜ Hidroana ve ESTÜ Solar Team ekipleri ise bir önceki yıl TEKNOFEST yarışlarında Türkiye ikinciliği elde etti. Ayrıca ESTÜ Hidroana takımı, ’Midas’ adlı hidrojen enerjili aracıyla Fransa’da düzenlenen Shell Eco Marathon Europe yarışında son 3 yıldır dünyada ilk 5 içerisinde yer alıyor. Üniversite-sanayi iş birliklerine önem veren üniversitede önemli sanayi kuruluşları ile işbirliği çerçevesinde kurulan yazılım ofisleri sayesinde öğrenciler yarı zamanlı olarak çalışma, gerçek projelerde uzmanlarla çalışma ve tecrübe kazanma şansına sahip oluyor. Kariyer planlama ve etkinlikler ESTÜ’de Kariyer Gelişimi ve Öğrenci Destek Birimi, öğrencilerin ve mezunların akademik ve kişisel gelişimlerine katkı sağlayarak küresel düzeyde rekabet edebilecek nitelikli bireyler olarak profesyonel hayata atılmalarına destek olmak, mezunlarla etkin bir iletişim ve işbirliği ağının kurulması için gerekli düzenlemeleri yapmak, öğrencilere burs sağlayan dış kaynaklı kurum/kuruluşlarla iletişim halinde olmak ve öğrencilerin burs almalarıyla ilgili organizasyonları yapmak amacıyla faaliyet gösteriyor. ESTÜ, nitelikli mezunlar yetiştirmek adına lisans öğrencilerini araştırma süreçlerine en erken aşamalarda dâhil ederek proje yazma ve yürütme konusunda teşvik ediyor. Bunun yanında ESTÜ Kampus Ofisi, mevcut kaynakları verimli ve etkin biçimde kullanarak, öğrencilerin ve çalışanların kampüs içinde ve dışında sosyal, kültürel ve sportif ihtiyaçlarını karşılayabilecek farklı etkinlikler tasarlıyor ve hizmet olarak sunuyor. ESTÜ’de her yıl ekim ayının ilk haftasında Oryantasyon Günleri etkinliği, mayıs ayının ilk haftasında Bahar Şenlikleri, eğitim-öğretim yılının sonunda da 13 bin kişilik stadyumda mezuniyet töreni gerçekleştiriliyor. ESTÜ’de öğrencilerin sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlerle kişisel gelişimleri ile mesleki yeterliliklerinin yanı sıra; takım çalışması, iletişim ve liderlik gibi 21’inci yüzyıl becerilerini geliştirebilmelerine katkı sağlamak ve sosyal ilişkiler, sorumluluk bilinci, etik değerlere bağlılık ve kendi kararlarını alabilme gibi konularda kendilerini geliştirebilecekleri fırsat ve ortamları sunabilmek amacıyla Öğrenci Kulüpleri Koordinatörlüğü tarafından koordine edilen 30’un üzerinde öğrenci kulübü faaliyet gösteriyor.