CHP`li Doğanşehir Belediye Başkanı seçilen İbrahim Karaman, CHP`li Doğanşehir İl Genel Meclisi üyesi Av. Deniz Kayıkçı`nın belediye hesaplarına bloke koydurmasından yakınarak, "CHP yöneticilerine bu işi çözün dedim, dinleyen olmadı, onlar ilçe yönetimini görevden almayla uğraştılar. Konulan temlik nedeniyle elimiz kolumuz bağlandı" dedi.
CHP`li Doğanşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaman, "Belediyemize eski dönemlerde 139 kişi alınmıştı. Tahsis edilen kadromuz ise sadece 36 idi. İşe gelmeden maaş alan ve emekli olanlar vardı. İşçilerimizle mahkemelik olduk, çoğunu çözdük, çoğu ile de mahkemeliğiz. Mevlüt Kaplan adlı bir işçimiz de belediyemiz aleyhine 75 bin liralık dava açtı. Kesinleşmiş bir karar yok dava devam ediyor. Ama Avukatı, kesinleşmeyen davayla ilgili olarak 75 bin liralık alacağa karşılık tüm banka hesaplarına bloke koydurdu.
Hizmet karşılıklarını ödeyemez olduk. Belediyeye gelir sağlamak için arsa sattık, onların işlemlerine de bloke konularak vatandaşa tapu veremez oldu. Bu işçimizin avukatı olan arkadaşımız CHP Doğanşehir İl Genel Meclisi Üyesi Deniz Kayıkçı`dır" diye konuştu.
CHP İl Genel Meclisi üyesi avukatın aldırdığı bloke kararları nedeniyle ellerinin kollarının bağlandığını ve çalışamaz duruma geldiklerini anlatan Doğanşehir Belediye Başkanı İbrahim
Karaman şöyle devam etti: "Doğanşehirde yaşadığımız bu sıkıntıyı CHP İl Yönetimine götürdüm anlattım gelin bir çözüm bulun dedim. Avukatları çağırdılar görüştüler ama sonuç çıkmadı. Kalkıp İlçe yönetimini görevden aldılar. Teşkilatı görevden alanlar Doğanşehir Belediyesinin hesaplarına icra konulmasıyla ilgili hiçbir şey yapmadılar. Şimdi biz ödemeleri nasıl yapacağız? Kesinleşmiş bir karar olsa borcumuzu hemen öderiz. O da yok, ilerde alınacak alacağa karşılık hesaplarımıza ipotek konuluyor. Bunu da bir
CHP`li arkadaşımız yapıyor. Söyleyin bize ne yapalım? Her denetimden alnımızın akıyla çıktık. Her kuruşu yerinde ve zamanında kullandık. Ama bu bloke kararı elimizi bağladı, bizi çalışamaz hale getirdi. Konuyu Genel Merkeze kadar götürmekten başka çıkar yol kalmadı."