SAĞLIK - 24 Ağustos 2024 Cumartesi 10:09

Çocukların ev kazaları için alınacak önlemler hayat kurtarıyor

A
A
A
Çocukların ev kazaları için alınacak önlemler hayat kurtarıyor

Ev içi kazalar sonucu oluşan yaralamaların, çocuklarda ölümün ve sakat kalmaların en önemli sebepleri arasında gösterildiğini belirten uzmanlar, çocukların erişemeyeceği hiçbir yerin olmadığını, ailelerin sadece çocuklarını gözlem altında tutarak bu tip kazaları en aza indirebileceklerini belirtti.


Çocukların merak duygusu ve çevreyi tanıma isteklerinin bazen olumsuz sonuçları olabiliyor. Çocukların yaşadığı ev içi kazaların en başında düşme, yanma, boğulma ve zehirlenme geliyor. Bu tip kazalar bazen yaralanmayla bazen çocukların ömür boyu sakat kalmasıyla hatta bazen hayatlarını kaybetmeleri ile sonuçlanabiliyor. Ev içi kazaların nedenlerini ve ailelerinin bu tip kazalardan çocuklarını nasıl koruyabileceğini anlatan Necmettin Erbakan Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Üyesi Doç. Dr. Ahmet Osman Kılıç, çocukların erişemeyeceği hiçbir yerin olmadığını, ailelerin sadece çocuklarını gözlem altında tutarak bu tip kazaları en aza indirebileceklerini belirtti.



“Çocukların ev içi kazalarda yaralanmaları biraz daha yüksek risk taşımakta”


Ev içi kazalar sonucu oluşan yaralamaların, çocuklarda ölümün ve sakat kalmaların en önemli sebepleri arasında gösterilmekte olduğunu hatırlatan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Üyesi Doç. Dr. Ahmet Osman Kılıç, “Ev içi kazalar çocukların en sık yaralanma şekillerini oluşturmaktadır. Çocuklar neden ev içi kazalarında daha çok yaralanıyor? Çünkü çocuklar çevresiyle çok ilişkili, meraklı, öğrenme duygusu ve arzusu yüksek, 5 duyusu ile deneyimlediği duyguları gerçekleştirmeye meyilli, erişkinleri taklit etmeyi seven ve muhakeme yetenekleri görece zayıf oldukları için tehlikeyi anlamada biraz zorluk yaşayabiliyorlar ve tehlikeden korkmuyorlar. Bundan dolayı çocukların ev içi kazalarda yaralanmaları biraz daha yüksek risk taşımakta. Yaralanmaları; düşmeler, yanmalar, zehirlenmeler ve boğulmalar şeklinde sınıflandırmak mümkün. Daha fazla da sınıflandırma mümkün ama en sık karşılaştığımız durumlar bunlar” şeklinde konuştu.



“Çocukların bir yerden düşebilmesi için başlarının geçebileceği yer gerekli”


Düşmenin çocuklarda en sık karşılaşılan ev içi kazası olduğunu belirten Doç. Dr. Ahmet Osman Kılıç, “Aynı seviyeden düşme ya da yüksekten düşme olarak değerlendiriliyor. Bu düşmeler de çocuklarda önemli sağlık sorunları ile karşılaşılmasına yol açabiliyor. Düşme kazalarının önlenmesi için basit tedbirler var. Bu tedbirlerin arasında; zeminlerin ıslak kalmaması, kaygan olmaması, halı ile kilimlerin kaydırmaz olması, pencere ve balkon kapılarının mutlaka kapalı olarak çocuk kilitli bir şekilde olması, pencerelerin yanına mobilyaların yerleştirilmemesi, oyun oynadıktan sonra oyuncakların mutlaka kaldırılması gibi tedbirlerle düşmeler rahatlıkla engellenebilir veya azaltılabilir. Çocukların bir yerden düşebilmesi için başlarının geçebileceği yer gerekli. Parmaklık ve korkuluklarla muhakkak 6 santim olması gerekmekte ki çocuğu kafası oradan geçemesin” diye konuştu.



“Fırın ve ocak sıcakken çocuğun çevrede dolaşmaması çok önemli”


Ev içi kazalardan olan yanmanın çocuklarda kalıcı hasara neden olduğunu aktaran Doç. Dr. Ahmet Osman Kılıç, “Bir diğer yaralanma şeklimiz de yanmalar. Çocuk çağında ev içindeki yanmalar sıcak sular gibi malzemelere temas ile gerçekleşiyor ancak kimyevi maddelere bağlı yanıklar da olabiliyor. Burada en önemli unsur ısıtıcıların çocukların olduğu odada olmaması, ısıtıcılar ile birlikte çocukların uyumaması, bu tür eşyaların muhakkak korkuluklarla muhafaza edilmesi, elimizde sıcak su veya herhangi bir sıcak madde varken çocukları kucağımıza almamamız, fırın ve ocak sıcakken çocuğun çevrede dolaşmaması çok önemli” ifadelerini kullandı.



“Çocuğun başka bir çocuğa emanet edilmemesi çok çok önemli”


Boğulma vakalarının da çok sık görüldüğünü söyleyen Doç. Dr. Kılıç, “Ev içi kazalardan birisi ise boğulmamalar. Çocuklar ev içerisinde suda da boğulabiliyor, katı cisimler ile de boğulabiliyorlar. Özellikle küçük çocukların baş bölgesinin ağırlığı ile vücudunun diğer bölgesindeki ağırlığa nazaran daha fazla olduğu için çocuklar baş üstü su dolu kaplara düşüp boğulabiliyor. Bu durum çok ciddi bir risk. Ek besinle beslenen çocuklarımız ek besinlere beslenirken soluk borusuna bu yiyecekler kaçabiliyor. Bazen kısmı bazen ise tam tıkanmalara neden olabiliyor veya organik olmayan maddelerde çocukların nefes borusuna kaçabiliyor. Bunların hepsi boğulmalara sebep verebilir. Bir diğer unsur ise bir çocuğun başka bir çocuğa emanet edilmemesi çok çok önemli çünkü diğer çocuk da tehlikeyi anlamayabilir, diğer çocuğu kurtarmak için gücü yetmeyebilir. Bu riskleri de almamamız gerekiyor” dedi.



“Temizlik maddelerin evin içinde bir kilitli dolapta muhafaza edilmesi önemli”


Zehirlenmelerin ise ilaçlardan, çiçeklerden ve temizlik maddelerinden dolayı gerçekleştiğini ifade eden Doç. Dr. Kılıç, “Bir diğer ev içi yaralanmaları için zehirlenmeleri ele almak lazım. Zehirlenmeler de ilaçlarla, çiçek çeşitleri, temizlik maddeleri, böcek ilaçları ile olabiliyor. Burada çocukların merak duygusu ve çevreyi keşfetme duygusu çok önemli. Çocukların erişemeyeceği hiçbir yer yoktur. Eğer ki bir çocuk bir şeyi kafasına koymuşsa bunu mutlaka gerçekleştirir ve bu potansiyeli her zaman vardır. Bu potansiyeli hiçbir zaman unutmamak lazım. Dolasıyla böcek ilaçları, ilaçlar veya zehirli olabilecek bitkiler ve özellikle temizlik maddelerinin evin içinde bir kilitli dolapta muhafaza edilmesi önemli” şeklinde konuştu.



“Çocuğumuzu gözetim altında tutmamız lazım”


Doç. Dr. Kılıç, “Ev içi kazalarda çocukları kısıtlayarak, tedbirleri çok yüksek seviyede uygulayarak korunma yoluna gitmemek lazım. Çocuğumuzu gözetim altında tutmamız lazım. Yani elimizin ulaşacağı, gözümüzün gördüğü tehlikeli bir durum olduğunda anında müdahale edebileceğimiz mesafede tutmak hem çocuğun merak duygunu yitirmemesini hem çevreyi keşfetmesini sağlayacaktır hem de çocuklarımızın korunmasını sağlayacaktır” diye konuştu.


Aileler ise çocuklarını göz önünde tuttuklarını, oluşabilecek kazalar için önlemler aldıklarını belirtti.



Çocukların ev kazaları için alınacak önlemler hayat kurtarıyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Uşak Filistinli öğrenciler Uşak Üniversitesinde staj yapıyor Uşak Üniversitesi, Filistin Polytechnic Üniversitesi ile yapılan ikili işbirliği ve Erasmus+ ICM KA171 Projesi anlaşmaları kapsamında hastane stajlarını yapmak üzere gelen Filistin Polytechnic Üniversitesi Tıp Fakültesi 5. sınıf öğrencilerini ağırladı. Uşak Üniversitesi, Filistin Polytechnic Üniversitesi ile yapılan ikili işbirliği ve Erasmus+ ICM KA171 Projesi anlaşmaları kapsamında hastane stajlarını yapmak üzerine Uşak Üniversitesi’ne gelerek Rektör Savaş ile bir araya geldi. Rektör Savaş, yaptığı konuşmada Filistin’in Türkiye için kardeş bir ülke olduğunu ve Filistinli öğrencileri ağırlamaktan mutluluk duyduklarını belirtti. Ayrıca, Uşak Üniversitesi’nin Filistin halkına her zaman destek vermeye devam edeceğini ifade etti. Uşak Üniversitesi’nin uluslararası ikili işbirliklerine çok önem verdiğini söyleyen Rektör Prof. Dr. Ekrem Savaş, “Tıp eğitimi alan bu pırıl pırıl öğrencilerimiz yaptığımız anlaşmalar sayesinde 3 yıldır üniversitemizde staj yapmaya geliyorlar. Öğrencilerimiz, hastanemizin farklı bölümlerinde staj yapıyorlar. İlk yıl 9 öğrencimiz geldi ve Acil Tıp Anabilim Dalı, Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı ile Üroloji Anabilim Dalında staj yaptı. Geçtiğimiz yıl öğrenci sayısı 10’a çıktı ve Genel Cerrahi Anabilim Dalı, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Acil Tıp Anabilim Dalı ve İç Hastalıkları Anabilim Dalında staj yaptılar. Bu yıl Eylül ayında 16 öğrencimiz geldi. Şu an gelen öğrencilerimiz Nöroloji ve Acil Tıp Anabilim Dalında staj yapıyorlar. Ekim ayında ise 13 öğrenci daha gelecek’’ bilgisini verdi. Uşak Üniversitesi olarak öğrencilerin barınmalarından diğer ihtiyaçlarına her konuda yanlarında olduklarının altını çizen Prof. Dr. Ekrem Savaş ‘‘Bu işbirlikleri, Uşak Üniversitesi’nin uluslararası alandaki akademik ilişkilerini güçlendirmeye ve Filistinli öğrencilere önemli eğitim fırsatları sunmaya devam ediyor.’’ şeklinde konuştu. Filistinli öğrenciler, Uşak Üniversitesi’nde ve Türkiye’de bulunmaktan duydukları memnuniyeti dile getirerek, kendilerine sunulan imkânlar için başta Rektör Prof. Dr. Ekrem Savaş olmak üzere Uşak Üniversitesi Tıp Fakültesi ve tüm Uşak Üniversitesi ailesine teşekkür etti. Uşak Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde staj yapmanın kendileri için önemli bir deneyim olduğunu belirten öğrenciler, Türkiye’nin Filistin halkına olan desteğinin kendileri için çok değerli olduğunu ifade ettiler. Etkinliğe, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Kenan Taş, Prof. Dr. Lütfi Özav ile Prof. Dr. Osman Birgin, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hanefi Özbek, Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Mahmut Çay, Uşak Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. İsmail Kaya, Uluslararası İlişkiler Genel Koordinatörü Doç. Dr. Tolga Kargın ve Erasmus+ Değişim Programları Koordinatörü Arş. Gör. Dr. Ercan Bahtiyar da katıldı.
Adana TEKNOFEST’e 1 milyon ziyaretçi bekleniyor Adana’da ‘TEKNOFEST’ için geri sayım başlarken festivalin genel sekreteri Muhammet Saymaz, "1 milyondan fazla ziyaretçi bekliyoruz. Gelen ziyaretçilerimiz internet sitemizden online başvurusu yapması onlar adına kolaylık sağlayacak" dedi. Adanalılar 2-6 Ekim arasında düzenlenecek TEKNOFEST için gün saymaya başladı. T3 Vakfı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ana yürütücülüğünden gerçekleştiren Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali’nde 1 milyona yakın ziyaretçi katılması bekleniyor. Adana Şakirpaşa Havaalanında gerçekleştirilecek olan TEKNOFEST’te basın mensuplarına alan hakkında bilgi verildi. “1 milyon 650 binden fazla yarışmacı başvurdu” TEKNOFEST Genel Sekreteri Muhammet Saymaz, “Bu yıl TEKNOFEST Adana’ya 1 milyon 650 binden fazla yarışmacı başvurdu. Bu yılda kendi rekorumuzu kırmayı başardık. İlk yılımızda 20 bin başvuru olmuştu. Aslında toplumumuzun bilim ve teknolojiye ne kadar ilgili olduğunun en bariz göstergelerinden bir tanesidir. Bu durumdan oldukça mutluyuz” dedi. “Şampiyonlar ligi formatını ilk defa yapıyoruz” Adana’da gerçekleştirilecek olan TEKNOFEST’te bu yıl ilk defa şampiyonlar ligini yapacaklarını dile getiren Saymaz, ”Aslında şampiyonların da şampiyonlarının çıkacağı bir alan oluşturacağız. Farklı görevler olacak be daha büyük ödüller olacak. Burada şampiyonlar ligi en önemli çıkış noktalarımızdan birisi olacak. Çağımıza uygun birçok yeniliği Adana’da hayata geçireceğiz” diye konuştu. “ 1 milyondan fazla ziyaretçi bekliyoruz” Adana’nın festival şehri olduğunu bildiklerini belirten Saymaz, ”Biz 1 milyondan fazla takipçi bekliyoruz. Belki 1 buçuk milyon katılımcı olur ama festivaller şehri olması hasebiyle ve vatandaşlarımızın da ilgisinin çok yüksek olduğunu bildiğimiz için katılımın ciddi anlamda yüksek olacağını düşünüyoruz” şeklinde konuştu. “Misafirler ‘Teknofest.org’ üzerinden akredite yapmaları gerekiyor” Katılımcıları ilgilendiren konular hakkında da bilgilendirmelerde bulunan Saymaz, “Katılım sağlayacak misafirlerin ‘Teknofest.org’ üzerinden başvuru yapmaları gerekiyor. Vatandaşlarımızdan toplu ulaşım araçlarıyla gelmelerini rica ediyoruz. Özellikle erken saatlerde burada olmaları hem vatandaşlar açısından hem de bizlerin operasyon kabiliyeti açısından çok önemli. Online başvuru yapmayan katılımcılar girişte manuel kayıt oluşturacaklar. Ancak, manuel kayıt hem onları hem de bizi ciddi anlamda yoracaktır. O yüzden online başvuru yapılması çok daha kıymetli” dedi.