ASAYİŞ - 25 Eylül 2024 Çarşamba 08:19

27 ilde "Kalkan-27" operasyonları: 84 göçmen kaçakçısı ve bin 29 düzensiz göçmen yakalandı

A
A
A
27 ilde "Kalkan-27" operasyonları: 84 göçmen kaçakçısı ve bin 29 düzensiz göçmen yakalandı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 27 ilde göçmen kaçakçılığı ve düzensiz göçmenlere yönelik son 4 gündüz süren “Kalkan-27” operasyonlarında 84 göçmen kaçakçısının ve bin 29 düzensiz göçmenin yakalandığını açıkladı.


İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, Emniyet Genel Müdürlüğü Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Daire Başkanlığı ve Göç İdaresi Başkanlığı koordinesinde; İl Emniyet Müdürlükleri Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Şube Müdürlüklerince İzmir, Edirne, Kocaeli, Muğla, Van, Antalya, İstanbul, Kırklareli, Konya, Adana, Amasya, Aydın, Bilecik, Bitlis, Erzincan, Eskişehir, Gaziantep, Hakkari, Kayseri, Niğde, Ordu, Sakarya, Samsun, Şanlıurfa, Bayburt, Karaman ve Osmaniye’de “Kalkan-27” operasyonları düzenlendi. Son 4 gündür devam eden operasyonlar sonucu 84 göçmen kaçakçılığı organizatörü ve bin 29 düzensiz göçmen yakalandı. Yakalanan göçmen kaçakçılığı organizatörlerinin 25’i tutuklandı, 7’si hakkında adli kontrol kararı verildi. Diğerlerinin ise işlemleri devam ediyor. Yakalanan düzensiz göçmenler ise ülkelerine geri gönderilmek üzere geri gönderme merkezlerine teslim edildi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Yeni Çine Devlet Hastanesi, hizmet için gün sayıyor Aydın’ın Çine ilçesinde yapımı devam eden 75 yataklı Çine Devlet Hastanesi inşaatında sona yaklaşılırken, İl Sağlık Müdürü Dr. Eser Şenkul, bölgede incelemelerde bulundu. Her geçen gün büyüyen sağlık imkanları ile sevk eden değil sevk alan bir il olma konuma yaklaşan Aydın, son teknoloji cihazları ve büyüyen sağlık birimleri ile vatandaşlara umut olmaya devam ediyor. Bu çerçevede Çine ilçesinde yapımına başlanan yeni Devlet Hastanesi inşaatında çalışmalar hızla devam ediyor. Çalışmalarda sona yaklaşılırken, Aydın İl Sağlık Müdürü Dr. Eser Şenkul, 75 yataklı Çine Devlet Hastanesi inşaat alanını yerinde inceledi. Çine Devlet Hastanesi başhekimi ve yüklenici firma yetkililerinden inşaat alanında gerçekleştirilen çalışmalar, son durum ve planlamalar hakkında bilgi alan İl Sağlık Müdürü Şenkul, taşınma sürecinde devam eden teknik altyapı çalışmaların yanında hastanede kullanılacak olan mobilya, mefruşat ve tıbbi cihazlarla ilgili olarak da değerlendirmelerde bulundu. 20 bin metrekare kapalı alana sahip, 75 yatak sayılı, 28 poliklinik, 11 Palyatif Bakım ve 8 yoğun bakım yataklı kapasiteli Çine Devlet Hastanesi inşaatının tamamlanması ile daha modern ve konforlu sağlık hizmetinin sunulması amaçlanırken, en kısa sürede vatandaşların hizmetine sunulması için çalışmalar yoğun bir şekilde devam ediyor. İncelemelerde İl Sağlık Müdürü Dr. Eser Şenkul’a, İl Sağlık Müdürlüğü Hizmet Başkan ve Başkan yardımcılarımız ile Çine Devlet Hastanesi Başhekimi, İdari Mali Hizmetler Müdürü ve Çine İlçe Sağlık Müdürü eşlik etti.
Hakkari Vali Çelik: "Ahilik anlayışının en temel noktası işini hakkıyla yapabilmektir" Hakkari Valisi Ali Çelik, “Ahilik anlayışının en temel noktası işini hakkıyla yapabilmektir” dedi. Vali Ali Çelik, il protokolü ile birlikte Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığının konferans salonunda düzenlenen Ahilik Haftası kutlama programına katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından Hakkari Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliği Başkanı Muharrem Tekin’in Ahilik Haftası ile ilgili konuşmasının ardından kürsüye çıkan Vali Çelik, “Başkanımızın altını çizdiği 3 önemli husus var. Birincisi, en güçlünün ayakta kalması değil, herkesin bir olarak, beraber olarak ayakta kalması; ikincisi, birbirini amansızca yok eden bir ahlak anlayışı değil, birbirini büyüten, geliştiren ve destekleyen bir sistem yaklaşımı; üçüncüsü ise insanın başkasına muhtaç olmadan yaşayabilecek donanımları kazanması ve kendini geliştirmesidir. Bu topraklara ait olan kültürü, değerleri, inancı, esnaf kültürü olarak tanımlanan ama insan olmanın temel paradigması olan ahlak anlayışını, Ahi Evran’ın ortaya koymaya çalıştığı felsefeyi, hem çocuklarımıza, burada bulunan gençlerimize hem de hangi yaşta olursak olalım kendimizi her aynaya baktığımızda ifade etmemiz gerekiyor. Ahilik anlayışının en temel noktası işini hakkıyla yapabilmektir. Ben işini hakkıyla yapan, içinde adalet duygusunu eksik etmeyen, kendi hayatıyla ilgili tercih yapmak zorunda kaldığı zaman öncelikle diğerlerinin yaşamına değer katmayı tercih eden ve bu yolda fedakârlık yapabilen herkesi ve tüm esnaflarımızı saygıyla selamlıyorum. Tüm esnafımızın Ahilik Haftası’nı kutluyorum” dedi. Ahilik Haftası etkinliğinde; taksicilik dalında “Yılın Ahisi” seçilen Mustafa Şahinoğlu, bilişim&teknoloji dalında “Yılın Kalfası” seçilen Ömer Faruk Çatal ve pasta & tatlı yapımı dalında “Yılın Çırağı” seçilen Merve Temizer’e ödülleri Vali Çelik tarafından takdim edildi. Etkinlik sonunda Hakkari Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliği Başkanı Muharrem Tekin tarafından 37’nci Ahilik Haftası etkinlikleri anısına Vali Çelik’e plaket takdim edildi.
Erzurum Gökyüzünün komşusu; Yedigöller Ovit Dağı’nın güney yamaçlarında bulunan İspir Yedigöller, 10 turkuaz renkli volkanik gölü ile Türkiye’de mutlaka görülmesi gereken eşsiz yerlerden birisi olarak ifade ediliyor. Erzurum’a 145, İspir ilçesine ise 25 kilometre uzaklıkta bulunan Yedigöller, Kaçkar Dağları’nın büyüleyici tepeleri ve tertemiz havası ile eşsiz bir doğal güzellik sunuyor. Rize-Erzurum sınırında, Ovit Dağı zirvesi ile Kaçkar Dağları’nın güneyinde yer alan Yedigöller, bölgedeki değişik boyutlarda 10 göl ve 4 bin metreyi bulan zirve dağlarıyla misafirlerini ağırlıyor. Doğanın derin sessizliği ile zorlu, maceralı ve keyifli bir yolculuğun ardından ulaşılan bölge, ziyaretçilerine dağcılık sporunun yanı sıra iklim şartları ve doğal güzellikleriyle trekking ve kamp için uygun ortamlar sunuyor. Yaban hayata ev sahipliği yapıyor Gökyüzünün bulutlu olduğu durumlarda göl yansıması ile etkileyici fotoğrafların çekilebildiği Yedigöller, fotoğraf sanatçıları başta olmak üzere doğa severlerin vazgeçilmez rotaları arasında yer alıyor. Doğal yaşamda bulunan hayvanların yanı sıra keklik, vaşak, çengel boynuzlu dağ keçisi, yaban ördeği, kırmızı benekli alabalık, porsuk, bozayı, kara kartal, atmaca, dağ kargası, dağ engereği gibi ender görülen türlere de ev sahipliği yapan Yedigöller, "Gökyüzüne komşu yer" olarak adlandırılıyor. 10 adet gölden oluşuyor Yedigöller; Erzurum’un İspir ilçe sınırlarında Kaçkar Dağları’nın güneybatısında, Verçenik Dağları üzerinde yaklaşık 3200 m yükseklikte bulunan buzul göllerden oluşuyor. Erzurum-Rize sınırında Moryayla-Yedigöl Mahalleleri alanında yer alan Yedigöller, bazıları küçük olmakla birlikte 10 adet gölden oluşuyor. Göller, 10 metre ile 70 metre arasında derinliğe sahip. Söz konusu göllerden 2 tanesinde kırmızı benekli alabalık türü bulunuyor. Bölgeye adını veren 7 göl olan Kuzu, Koyun, Göbekli, Sinekli, Yıldızlı, Karanlık ve Aygır Gölü’nün suları Yedigöl Deresi aracılığıyla Salaçur Vadisi’nden geçerek Çoruh Nehri’ne ulaşıyor. Bölgenin rakımı ve iklimi göz önünde bulundurulursa ziyaret için en uygun tarihlerin 15 Haziran ve 15 Eylül arasında olduğu söylenebilir. Kışın 1 metre kalınlığında buz ile kaplı olan göllerin etrafı ise 2-5 metre arasında kar örtüsü ile kapanıyor. Erzurumlu doğasever Bülent Erkan ise doğa harikası olan Yedigöller’e herkesi davet ederek, “Burada doğal hayatın her türlü tadını alırsınız. Enfes manzaraları ve doğasıyla enerji depolarsınız” dedi.
Samsun Profesör açıkladı: "Kahverengi kokarcanın fındıktaki zararı yüzde 40” Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Celal Tuncer, "Kahverengi kokarcadan dolayı fındıkta yüzde 30-40 oranında kayıpların görüldüğü bahçeler oldu. Bu süre içerisinde mutlaka kimyasal mücadele yapmak zorundayız. Önümüzdeki yıllarda popülasyonun daha fazla artmasını bekliyoruz. Bunlara dayanarak önümüzdeki sene tarımsal ürün kayıplarını azaltmak için hangi yöntemlere başvurmamız gerektiği konusunda planlamaya ihtiyacımız var" dedi. 2017 yılında Türkiye’de görülen ve çok hızlı yayılan kahverengi kokarca, fındık başta olmak üzere birçok meyve ve sebzede kayıplara neden oluyor. Üreticilerin kabusu haline gelen bu böcek birçok kişinin önemli gelir kapısı olan fındığı derinden etkiledi. OMÜ Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Celal Tuncer, kahverengi kokarcanın fındıkta verdiği zarar ve yapılması gerekenlerle ilgili önemli bilgiler verdi. "Önümüzdeki yıllarda popülasyonun daha fazla artmasını bekliyoruz" Prof. Dr. Celal Tuncer, "Kahverengi kokarca bütün dünyada en tehlikeli istilacı türlerden birisi olarak biliniyor. Ülkemizde 7 yıl önce görüldü ancak son 2 yılda yüksek popülasyonlar yapmaya başladı. 300’den fazla bitkiye zarar veriyor. Ülkemiz için özellikle Karadeniz Bölgesi’nde yaygın olduğu düşünüldüğünde zarar görme potansiyeli en yüksek olan bitki fındık olarak karşımıza çıkıyor. Bu sene fındıkta çok yüksek bir popülasyon görüldü. Ciddi kayıplara uğradık. Uzun vadeli mücadele yaklaşımı olarak ülkemiz 2 yıl önce klasik biyolojik mücadele dediğimiz ‘samuray arıcığını’ salarak zararlıyı uzun vadede kontrol etmeyi planladı. Program başarılı bir şekilde yürüyor. Daha titiz biçimde yürütülmesi gerekiyor. Samuray arıcığı kullanarak yapılan mücadelenin iyi sonuç vermesi 10 yıl alabilir. Bu süre içerisinde ürün kayıplarının önüne geçmek başlıca sorunumuzdur. Bunun için sonbaharda, kışlaklara geçiş başladığında böcek, evin içine girdiğinde bunların toplanıp imha edilmesi önemli bir aşamadır. Önümüzdeki sene yine ilkbahardan itibaren bu zararlı, bahçelere girmeye başladıktan sonra bunların mücadelesine yönelik önlemleri almamız gerekiyor. Özellikle fındıkta iç doldurmaya başladığı dönem olan haziran ayından itibaren hasada kadar geçen dönem kritik bir dönemdir. Bu süre içerisinde mutlaka kimyasal mücadele yapmak zorundayız. Önümüzdeki yıllarda popülasyonun daha fazla artmasını bekliyoruz. Diğer illerde, fındık yetiştirile batı bölgelerinde de zararın artması mümkün görünüyor. Fındık dışında diğer konukçularında bundan etkilenmesi söz konusudur. Kahverengi kokarca ile mücadelede üzerinde durmamız gereken önemli bir husus bu sene neyi yanlış veya eksik yaptık ki bu kadar yüksek bir zararla karşı karşıya geldik. Bunun üzerinde bir analiz yapmamız lazımdır. Bunlara dayanarak önümüzdeki sene tarımsal ürün kayıplarını azaltmak için hangi yöntemlere başvurmamız gerektiği konusunda planlamaya ihtiyacımız var. Fındıkta yüzde 30 -40 oranında kayıpların görüldüğü bahçeler oldu. Üreticilerde bir panik hali gözlemliyorum” diye konuştu.