POLİTİKA - 20 Ağustos 2021 Cuma 18:41

28 Şubat mağduru Kanmaz: “Kesinlikle cezaevinden tahliye edilmelerini istemiyoruz”

A
A
A
28 Şubat mağduru Kanmaz: “Kesinlikle cezaevinden tahliye edilmelerini istemiyoruz”

28 Şubat post modern darbesinde Türk Silahlı Kuvvetleri’nden disiplinsizlik gerekçesiyle ihraç edilen ve 2011 yılında çıkan 6191 sayılı kanun ile emekli olan Adaleti Savunanlar Derneği Konya Şube Başkanı Mehmet Kanmaz, “Artık cezaevinde cezalarını çekecekler, cezaevinde müebbet cezasıyla bize yapmış oldukları zulümleri düşünecekler.

28 Şubat post modern darbesinde Türk Silahlı Kuvvetleri’nden disiplinsizlik gerekçesiyle ihraç edilen ve 2011 yılında çıkan 6191 sayılı kanun ile emekli olan Adaleti Savunanlar Derneği Konya Şube Başkanı Mehmet Kanmaz, “Artık cezaevinde cezalarını çekecekler, cezaevinde müebbet cezasıyla bize yapmış oldukları zulümleri düşünecekler. Herhangi bir şekilde onların yaşlarından dolayı veya başka bir hastalıklarından dolayı kesinlikle cezaevinden tahliye edilmesini istemiyoruz” dedi.


28 Şubat davasında alınan müebbet hapis cezası kararları Yargıtay tarafından onandı. Hükmün kesinleşmesinin ardından davada yargılanan 14 sanık hakkında infaz süreci başlatılarak emekli Orgeneraller Çevik Bir ve Çetin Doğan’ın da aralarında bulunduğu sanıklar, gözaltına alınmasının ardından cezaevine gönderildi.


28 Şubat sürecinde yaşadıklarını anlatan Adaleti Savunanlar Derneği (ASDER) Konya Şube Başkanı Mehmet Kanmaz, “28 Şubat sürecinde yaşadığımız, 2013’den bu tarafa gelen yargılama neticesinde 105 kişi ile başlayan bu iddianame suçluları en son 21 kişiye düşmüştü ve bunlardan 7 kişi de zaman aşımından dolayı tahliye kararı verilmişti. En son dün alınan karar neticesinde Yargıtay’ımızın 28 Şubat çalışma grubunun cuntasında 14 generalin tutuklanmasına ve cezaevinde müebbet hapis yatmasına karar verildi. Bu bizim için çok önemli. Ülkemiz son 110 yıldan beri hep darbe sürecini yaşadı ama 28 Şubat diğer darbelere benzemedi. Çünkü batı çalışma grubu silahla müdahale etmedi. O zamanın millet idaresiyle yönetime gelen hükümeti bir şekilde devirerek diğer siyasi partilerimizi kullanarak maalesef iktidarı değiştirdi. İktidarı değiştirdikten sonra özellikle milletimizin değerleriyle mücehhez olan kurumları, kuruluşları sivil toplum kuruluşları ve bunların içerisinde öğretmeniyle, hanım kardeşlerimizle, üniversite öğrencilerimizle 28 Şubat 97, 98 ve 99 dönemlerinde ülke içerisinde müthiş bir kaos yaşandı” dedi.



“Gerçek inancımızdan dolayı silahlı kuvvetlerden ihraç edildik”


Adaleti Savunanlar Derneği Konya Şube Başkanı Kanmaz, “Yine o dönemde Yargıtay’ımız Danıştay’ımız o dönemin hukukçuları maalesef genelkurmayın brifinglerine katılarak, talimatları uygulayarak 28 Şubat’ın içerisinde mücadele eden kardeşlerimizi sadece düşünceye göre yargılayıp ve maalesef 400 civarındaki bu kardeşlerimiz halen cezaevinde çile çekiyor. Silahla en ufak bir şey yapmamış. Çünkü bizim geçmişimiz olsun, şu anda olsun biz Türk milleti içerisinde Türk Silahlı Kuvvetleriyle beraber peygamber ocağı olarak görüp onla mücadele eden insanlarız. Bizim en ufak bir terör hadisemiz yoktur. Bizim görevimiz çok sevdiğimiz silahlı kuvvetlerimizin içinde görev alırken dışarıdan gelen düşmana karşı mücadele etmek. Ama 28 Şubat döneminde yapılan bu uygulama neticesinde kesinlikle bir suçu olmadan sadece disiplinsizlik düşüncesiyle ama gerçek inancımızdan dolayı bin 400 civarındaki silahlı kuvvetler mensubu silahlı kuvvetlerden ihraç edildi” şeklinde konuştu.



“FETÖ o dönemde kendisine inancı olmayan subay ve astsubayları bir şekilde ihraç etti”


ASDER Konya Şube Başkanı Kanmaz, “Geriye doğru baktığımız zaman bunun da büyük bir proje olduğunu, FETÖ’nün o dönemde kendisine inancı olmayan subay ve astsubayları bir şekilde ihraç ederek daha sonra 2000’li yıllarda da balyoz iddianamesiyle tasfiye ederek kendilerinin önünü açmışlar. Rabbim tabii ki bunlara müsaade etmedi ama 2016 değil de 2019 veya 2020 yılında o dönem yaşansaydı bunlar sessiz ve kansız bir şekilde ülkeyi ele geçireceklerdi. Ama Rabbim müsaade etmedi, 15 Temmuz’u yaşadık 250 şehidimiz 3 bin 200 tane gazimiz var” ifadelerini kullandı.



“Bunlar artık cezaevinde ceza çekecekler bize yapmış oldukları zulümleri düşünecekler”


Dernek olarak mücadele ettiklerini anlatan Kanmaz, “Biz Cumhurbaşkanlığına bir liste verdik. Biz göreve yine hazırız diye. Çünkü biz başımıza gelen tüm sıkıntıya biz sabrettik biz dedik ki bizi biz yapan değerlerle AK Partimiz bizim haklarımızı alır dedik. 2011 yılında bizimle ilgili bir yasa çıktı ama eksik çıktı. Biz yine hamd ediyoruz ki arkadaşlarımızın birçoğunun mağduriyetleri bir şekilde giderildi. Biz istedik ki Yargıtay’ımız bu konuda 2013 yılında açılan 28 Şubat batı cuntasının yargılama neticesinde bizim de haklarımızı alır düşüncesinde mücadele ettik. Aylarca 28 Şubat yargılamalarına katıldık Ankara’daki 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne ama sonuca baktığımız zaman bizi sevindiren bir tarafı var üzüntü olan bir tarafı var. Sevinen tarafımız 14 tane batı çalışma içerisinde bulunan cunta bunun başında bulunan Çevik Bir olmak üzere bunlar artık cezaevinde ceza çekecekler, cezaevinde müebbet cezasıyla artık bize yapmış oldukları zulümleri düşünecekler. Biz bundan dolayı çok memnunuz. Herhangi bir şekilde onların yaşlarından dolayı veya başka bir hastalıklarından dolayı kesinlikle cezaevinden tahliye edilmesini istemiyoruz. Çünkü bu şekilde olup cezaevlerinde 28 Şubat mağduru olan büyük abilerimiz kardeşlerimiz var şuanda onlar orada çile çekiyor. Bizim beklentimiz şudur, uğramış olduğumuz mağduriyetten dolayı müşteki idik bu nedenle oluşan haklarımızın verilmesini istiyoruz. Yani bizim önümüzün açılmasını istiyoruz. Yani biz özetle yargılanmak istiyoruz. Eğer bizi yargılamıyorlarsa da Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde AK Parti, MHP, diğer partileriyle bizim haklarımızın verilmesini istiyoruz” şeklinde konuştu.



“Dikkat ederseniz biz hiçbir zaman sokaklara taşmadık”


Kendilerinin o dönemden bugüne mağdur olduklarını anlatan Başkan Mehmet Kanmaz, “Çünkü biz mağduruz. Bu bin 400 civarındaki kardeşimiz onun artısında karalama mağduru olan 3 bin kardeşimiz bu şekilde mağdur ama hiç birinden ses çıkmıyor. Dikkat ederseniz biz hiçbir zaman sokaklara taşmadık. Biz ülkemizde silahlı kuvvetlerimizle beraber bu ülkenin değerleriyiz, biz mücadelemize devam edeceğiz. Biz inanıyoruz ki önümüzdeki günlerde meclis açıldığı zaman bizlerin haklarının alınması konusunda meclisimiz bizim için bir karar verecektir” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Kontrolsüz geçiş faciaya neden oldu Denizli’nin Beyağaç ilçesinde süt toplama kamyonetiyle çarpışan sepetli motosikletteki çiftin hayatını kaybettiği kazanın görüntüleri ortaya çıktı. Kontrolsüz geçiş nedeniyle meydana gelen kazaya karışan kamyonet sürücüsü tutuklandı. Kaza, geçtiğimiz günlerde Eşenler Mahallesi Dere Sokak’taki Eskere Orman İşletme Müdürlüğü yakınlarında meydana geldi. Besicilerden süt toplamak için her gün aynı güzergahı kullanan Koray Y. yönetimindeki 20 AED 269 plakalı kamyonet, tali yoldan anayola çıkan 65 yaşındaki Şaban Ali Koku’nun kullandığı 20 K 7548 plakalı sepetli motosikletle çarpıştı. Çarpışmanın etkisiyle motosiklet sürücüsü Şaban Ali Koku ile sepetinde yolcu olarak bulunan 62 yaşındaki eşi Safiye Koku yola savruldu. Safiye Koku olay yerinde hayatını kaybederken, eşi Şaban Ali Koku ise ağır yaralandı. Yaralı olay yerinde yapılan ilk müdahalesinin ardından ambulansla Beyağaç Toplum Sağlığı Merkezine sevk edildi. Tedavi altına alınan Şaban Ali Koku da doktorların tüm müdahalelerine rağmen kurtarılamadı. Kazada hayatını kaybeden çiftin cenazeleri, Eşenler Mahalle Mezarlığı’nda son yolculuklarına uğurlandı. Kazanın ardından jandarma ekiplerince gözaltına alınan kamyonet sürücüsü Koray Y., işlemlerinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Yaralıların başından ayrılmadı Çiftin hayatını kaybettiği kaza, bölgedeki bir iş yerinin güvenlik kameralarına yansıdı. Görüntülerde, araçların çarpışması sonucu çiftin yola savrulması, kamyonet sürücüsünün yaralıların durumunu kontrol edip başlarından hiç ayrılmadığı anlar yer aldı.
Antalya Elmalı’da yayla yoluna ulaşım kolaylaştı Antalya Büyükşehir Belediyesi, Elmalı’da özellikle hayvancılıkla uğraşan 19 mahallenin yaylalarına kolay ulaşımlarını sağlamak üzere başlattığı bakım onarım ve yeni yol açma çalışmalarını tamamladı. Yöre halkını sıklıkla kullanmakta olduğu yollar, kullanıma elverişli ve güvenli hale getirildi. Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı alt yapı ekipleri, çalışmalar kapsamında Elmalı’nın Büyüksöğle, Küçüksöğle, Geçmen, Ovacık, Kocapınar, Bayındır, Ahatlı, Gölova, Bozhüyük, Çukurelma, Çobanisa, Gümüşyaka, Hacıyusuflar, Macun, Dereköy, Yörenler, Yapraklı, Yılmazlı, Yuva mahallelerinin yayla yollarına bakım ve onarım çalışması yaptı. Özellikle hayvancılıkla uğraşan ve yaz aylarında yaylaya çıkan vatandaşların sıklıkla kullandığı engebeli yollar güvenli hale getirildi. “Mutluluklarına ortak olduk” Antalya Büyükşehir Belediyesi Elmalı Hizmet Birimi Şube Müdürü Bilal Kasap, ilçede hayvancılığın önemli bir geçim kaynağı olduğunu belirterek, “Çoban haritası projesinde yaylalarımızda çobanlarımızı tek tek ziyaret etmiştik. Hayvancılıkla uğraşan vatandaşlarımızın ilk istekleri yaylalarına ulaşımın iyileştirilmesi olmuştu. Belirlediğimiz program dahilinde yaklaşık 6 aylık süre zarfında Elmalı’nın yayla yollarında çalışmalarımızı gerçekleştirdik. Yayla yollarını kullanıma elverişli hale getirdik. Muhtarlarımızın ve yöre halkımızın mutluluklarına ortak olduk” dedi. Çalışmalar Yılmazlı Mahallesi’nde son buldu Elmalı Yılmazlı Mahalle Muhtarı Hasan Sert, “Yılmazlı mahallemizin yayla yolları zaman içerisinde bozulmuştu. Çobanlarımız yaylaya ulaşmakta zorluk yaşıyordu. Traktörler yolda kalıyordu. Yolumuzun çalışması tamamlandı. Çobanlarımız artık çok daha rahat bir şekilde yayladaki evlerine ulaşabilecekler” diye konuştu.
Kayseri Çocuklarda antibiyotik kullanımı influenzayı geçirmiyor Çocuk Sağlığı Hastalıkları Uzmanı Dr. Doğukan Susam, çocuklarda ağır seyreden influenzanın tedavisinde antibiyotik kullanımının fayda etmeyeceğini söyleyerek, "Tedavi planı destek tedavisi şeklindedir" dedi. Kayseri Şehir Hastanesi Çocuk Sağlığı Hastalıkları Uzmanı Dr. Doğukan Susam, kış aylarında çocuklarda artış gösteren influenza ile ilgili bilgiler verdi. Dr. Susam, "Vücudumuzun çeşitli uyaranlara karşı merkezi sinir sistemimizdeki ısı kontrol merkezinin eşik değerinin yükselmesi sonucu olarak vücut sıcaklığının 38 derece ve üstünde olması ateş olarak kabul edilir. Enfeksiyonlar, aşılama, sıvı kaybı, kollajen doku hastalıkları, kan hastalıkları (lösemi, lenfoma) ve odağı belli olmayan ateşe sebebiyet verir. Enfeksiyonal nedenler viral ve bakteri kaynaklı olup, viral nedenler ön plandadır. Bize başvuran hastalar bronşiolit, tonsillit, pnömoni ve ishal tanılı olup, virallerden kış aylarında en sık görülen influenza virüsüdür" dedi. İnfluenzanın tanımını yapan Dr. Susam, "İnfluenza virüsü her kış özellikle aralık-şubat döneminde ortaya çıkabilmektedir. En sık iki tipi insanlarda ani başlayan ateş, burun akıntısı ya da tıkanıklık, baş ağrısı, kas ağrısı, kırgınlık, kusma, boğaz ağrısı, öksürük ve ishal şeklinde semptomlara yol açabilmektedir. Bu semptomlar virüs maruziyeti sonrası genellikle 1-2 gün sonra başlamaktadır. Hasta çocuk çevreden genellikle öksürme ve hapşırma ile çevreye saçılan solunum damlacıkları ve aerosollerin üst solunum yollarının mukozasına geçmesiyle ya da temas yoluyla ağızdan alınarak virüsün antijenlerinin hücrelerin almaçlarına bağlanması sonucunda virüsler insan vücudunda çoğalmaya başlayıp, semptomlar ortaya çıkmaktadır" ifadelerini kullandı. "Antibiyotikler etki etmez" İnfluenzanın tedavisinde antibiyotik kullanımının fayda etmeyeceğini kaydeden Dr. Susam, "Grip viral enfeksiyon olduğu için antibiyotikler etki etmez. Tedavi planı destek tedavisi şeklindedir. Şikayetler genellikle birinci hafta içinde kendiliğinden geçebilmektedir. Hasta çocuk dinlenmeli, sıvı ve meyve tüketimi artırılmalıdır. Sonbahar dönemi kronik hastalığı olanlar, bağışıklık sistemi zayıflamışlar olanlara grip aşısı tavsiye edilmektedir. Bu yüzden eller sık sık yıkanıp sabunlanmalı, kişisel eşyalar ortak kullanılmamalı, ortam havalandırılmalı, kapalı alanlardan uzak durulmalı, uykuya ve beslenmeye dikkat edilmelidir" şeklinde konuştu. "Her grip olan acil servislere başvurmamalıdır" Hastaların hastaneye başvurması için gereken semptomları sıralayan Çocuk Sağlığı Hastalıkları Uzmanı Dr. Doğukan Susam, "Düşmeyen, dirençli ve 3 günden fazla 38 derece üstü ateş, beslenmesinin yüzde 50’den fazla azalması, ciltte alacalı görünüm, morarma, ciddi solunum sıkıntısı, hışıltı, hırıltı gibi durumlar, çocuğun bilincinde değişiklik, konvulziyon varlığı semptomları olan hastaların bilinen kronik bir kalp ve solunum hastalıkları varlığı, immun yetmezliği, lösemi ya da lenfoma tanılı durumlarında başvurabilirler" diye konuştu.