ASAYİŞ - 04 Temmuz 2024 Perşembe 17:03

Öğrenci yurdu lojmanı alevlere teslim oldu

A
A
A
Öğrenci yurdu lojmanı alevlere teslim oldu

KOCAELİ (İHA) – Kocaeli’nin Başiskele ilçesinde erkek öğrenci yurdu lojmanının çatısı alevlere teslim oldu. Alevler korku ve paniğe sebep olurken yangın bir saate söndürüldü. Olayda yaralanan olmazken bir vatandaş dumandan etkilendi.


Yangın, Başiskele ilçesi Yuvacık Fatih Mahallesi Kurtuluş Caddesi Subaşı Sokak’ta bulunan Özel Yuvacık Baraj Ortaöğretim Erkek Öğrenci Yurdu lojmanında çıktı. Henüz bilinmeyen sebeple çatıda yangın çıkarken durumu fark eden vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne haber verdi. İhbar üzerine olay yerine itfaiye, sağlık, jandarma ve AFAD ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri yangını söndürmek için çalışma başlattı. Alev Alev yanan çatı, bir saate kontrol altına alınarak söndürüldü. Dumandan etkilenen bir vatandaş sağlık ekipleri tarafından ambulansla hastaneye kaldırıldı.


Çatının tamamı yanarken, olayla ilgili inceleme başlatıldı.



Öğrenci yurdu lojmanı alevlere teslim oldu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Kocaeli’nin mavi bayraklı plajları tatilcileri bekliyor Kocaeli’nin 9 mavi bayraklı halk plajı, temiz denizi ve çevresiyle tatilcileri bekliyor. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, çevre yatırımlarıyla aldığı mavi bayraklı plajlarda Kocaelililerin ve çevre illerden gelen vatandaşların pırıl pırıl denizlerde kulaç atmasını sağlıyor. Deniz suyunun temizliğini, çevre yönetimine verilen önemi, plajların hijyenini ve güvenilirliğini uluslararası anlamda teyit eden mavi bayrağı 9 ayrı plajda dalgalandıran Büyükşehir, tüm plajlarda duşlardan giyinme kabinlerine kadar her ihtiyaca cevap veriyor. Plajlara tam not Karamürsel ilçesindeki Altınkemer ve Ereğli Kumyalı Plajı ile Kandıra ilçesinde bulunan Kerpe, Cebeci, Kumcağız, Kovanağzı, Bağırganlı, Seyrek ve Miço Koyu Kadınlar Plajı, Kocaeli’nin mavi bayrak ödüllü halk plajları. Büyükşehir’in çevre yatırımlarıyla aldığı mavi bayraklı plajlar bir süre önce Türkiye Çevre Eğitim Vakfı tarafından (TÜRÇEV) uygunluk incelemesinden geçmiş ve su kalitesi ile birlikte güvenlik, temizlik, cankurtaran, engelli imkanları uygunluklarına yönelik yapılan denetimlerde Büyükşehir’in Mavi Bayraklı plajları bu yıl da tam not almıştı. Cankurtaranlar sürekli devrede Kocaeli’nin mavi bayraklı plajları sadece Kocaelililere değil, çevre illerden gelen vatandaşlara da hizmet veriyor. Yaz sezonunda binlerce konuğunu ağırlayan plajlar; temizliği ve güvenirliği ile sıcaktan bunalan ve serin sularında serinlemek isteyen vatandaşların tercih ettiği yerler oluyor. Vatandaşların denizdeki can güvenliği için cankurtaranlar da titizlikle görevlerini sürdürüyor. 18 deniz aracı ve 170 personelin görev yaptığı plajlarda olumsuz bir olayla karşılaşılmaması için plaj çevresinde ve cankurtaran kulesinde sürekli rutin kontroller yapılıyor. Plajlarda Büyükşehir’in iştiraklerinden Belde A.Ş. tarafından şezlong ile şemsiye kiralama ve otopark hizmeti de veriliyor. Tatilin ve sahillerin bir diğer olmazsa olmazı olan çadır ve karavan kamp alanlarının da bulunduğu plajlarda, Kandıra Kovanağzı ve Bağırganlı’daki çadır kiralama yerleri ile Cebeci’deki çadır ve karavan kiralama yerlerinde de yine Belde A.Ş. tarafından hizmet veriliyor. Kocaeli genelinde yaptığı uygulama ve denetimlerle vatandaşlara güvenli, sağlıklı ve düzenli bir yaşam alanı hazırlayan Büyükşehir zabıtası, deniz sezonunda 9 ayrı Mavi Bayraklı plajda vatandaşların huzurlu ve güvenli bir tatil geçirmelerini sağlıyor. Yaz sezonu boyunca sahillerde denetimlerini sürdüren zabıta ekipleri herhangi bir olumsuzluk ve şikayet karşısında gereken müdahalede bulunuyor.
Adana Bir bardak su ve bir muz ile 13 saat havada kaldı ADANA (İHA) – Adana’da yamaç paraşütçüsü Kaderim Boyacı, 1 bardak su içip 1 muz yiyerek 13 saat boyunca havada kaldı. 12. saatte havada kaldığı süreyi hesaplayan navigasyon cihazı arızalanan Boyacı, “Bir insanın 12 saatten daha fazla uçabileceğini üretici firma bile düşünememiş" dedi. Gaziantep’te fizik öğretmeni olarak görev yapan 43 yaşındaki yamaç paraşütü tutkunu Kaderim Boyacı, geçtiğimiz gün sabah saat 05.00’te Adana’nın Karataş ilçesinde uçtu. 13 saat boyunca 1 bardak su içip ve 1 muz yiyerek havada kalan Boyacı, akşam 18.00’de tekrardan Karataş’a iniş yaptı. Navigasyon cihazı 12 .saatte arızalandı Boyacı’nın havada kaldığı süreyi hesaplayan navigasyon cihazı ise 12. saatte arızalandı. "Bir gece karar vererek araştırma yapmaya başladım ve uçtum" İhlas Haber Ajansı’na konuşan Kaderim Boyacı, bir sonraki hedefinin 14 saat 30 dakika uçmak olduğunu anlatarak, “Her şeyde ve plakada birinci olduğumuz gibi yamaç paraşütünde de birinci olma hedefimiz vardı. Henüz kimsenin uçmadığı Adana’nın Karataş ilçesinde uçtum. Bölgeyi keşfetme, orada uçma ve tecrübe etme adımlarını attıktan sonra bir gece karar vererek araştırma yapmaya başladım ve uçtum” dedi. "Havadaki tek kişiydim" 13 saat boyunca vücudunun gerek duyduğu enerji ihtiyacını uçuş öncesi yanına aldığı 1 bardak su ve 1 muz ile karşıladığını kaydeden Boyacı daha sonra şunları söyledi: "Sabah 04.30’da uyandım ve hazırlığımı yaptım. Yanıma bir bardak su ve bir tane muz aldım. Saatlerce havada kalmam için su içmem ve bir şeyler yemem gerekiyordu. 1 muz yiyerek bütün uçuşu tamamladım. Büyük bir heyecanla başladım. Henüz kimse uyanmamıştı ve havadaki tek kişiydim. Cihazım 12. saatte durdu. Yazılım problemi var. Bir insanın 12 saatten daha fazla uçabileceğini yazılımlar ve üretici firma bile düşünememiş. Firmayla görüştüm, bundan sonraki hedefim 12’de kalmak değil. Çünkü aslında 13 saat uçtum. Cihaz kaydetmediği için ve parça parça kaydedeceği için bunun geçerli olmayacağını düşündüm. Cihazı güncelledikten sonra benim hedefim güneş alma süresi 14 saat 30 dakika olan Adana’da bir günün bütün ışıklarında uçarak bunu aşabilmek."
Kocaeli Suriyeli sanılmaktan korktu, motosikletine yazdı: "Artık önümü kesmiyorlar" KOCAELİ (İHA) – Kocaeli’de 9 yıldır geçimini kağıt toplayarak sürdüren Barış İrgen, motosikletine yazdığı "Suriyeli değilim" yazısı ile sosyal medyada gündem oldu. Geçtiğimiz günlerde Suriyeli sanılarak önünün kesildiğini söyleyen İrgen, bu yazıyı yazmak zorunda kaldığını çünkü Suriyeli sanılarak saldırıya uğramaktan korktuğunu belirtti. Yaklaşık 9 yıl önce Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinden Kocaeli’ye gelen ve burada kağıt toplayarak yaşamını sürdüren Barış İrgen, saldırıya uğrama korkusundan motosikletine "Suriyeli değilim" yazdı. Her gece saat 03.00’te motosikletiyle yollara düşen İrgen, kendisinin sürekli Suriyelilere benzetildiğini ve bu yüzden saldırıya uğramaktan korktuğunu dile getirdi. Zor şartlarda kardeşleriyle birlikte kağıt toplayan İrgen, bu yazının ardından işini daha rahat yapabildiğini anlattı. "Gece gündüz karton topluyoruz" Barış İrgen, 9 yıldır Kocaeli’de yaşadığını ve aslen Siverekli olduğunu belirtti. Siverek’te çiftçilik yaparak geçimini sağladığını, ancak 8 kardeşiyle birlikte Kocaeli’ye gelmek zorunda kaldığını aktaran İrgen, "Burada 9 kişi birlikte kalıyoruz. Gece gündüz karton topluyoruz. Küçük bir kardeşim de var, çalışıyoruz. 9 yıldır buradayız. Aslen Siverekliyim. Orada çiftçilik yapıyorduk. Biz burada kartonları satıyoruz ama Siverek’te bunu yapamıyoruz. Ben gece gündüz motosikletin üzerindeyim. Küçük kardeşim de bana yardım ediyor" dedi. "Ayakta duracak halimiz kalmıyor" Aynı evde 9 kişi yaşadıklarını dile getiren İrgen, "Ayakta duracak halimiz kalmıyor. Gecemiz gündüzümüz belli değil. Gece saat 03.00’te kalkıyoruz. Akşam ise genelde saat 20.00, 21.00, 22.00 gibi işimizi bırakıyoruz ama bazı günlerde 00.00’da bile işimiz bittiği oluyor" diye konuştu. "Artık önümü kesmiyorlar" Geçtiğimiz günlerde Suriyeli sanılarak önünün kesildiğini ve bu yazıyı yazmak zorunda kaldığını söyleyen Barış İrgen, "Önümü kesip ’sen Suriyelisin’ dediler. Ben de bu yazıyı yazdım. Artık önümü kesmiyorlar. Kimse bir şey demiyor. Yazıyı yazdıktan sonra insanlar iyi gözle bakmaya başladı. Önceden nefretle bakıyorlardı" ifadelerini kullandı.
İzmir İnşaat ruhsatları gecikiyor, maliyetler artıyor, fatura vatandaşa çıkıyor İnşaat maliyetleri her geçen gün artarken, kentsel dönüşüm kapsamında binayı yenileyen müteahhitler, ruhsat aşamalarında yaşanan gecikmeyle beraber belirlenen sürede inşaatları teslim edemeyince bu maliyetleri mal sahiplerine yansıtıyor, iki veya üç katı para talep ediyor. Bu sıkıntıya dikkat çeken İzmir Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Mesut Güleroğlu, "Kentsel dönüşümde bazı değişiklikler yapılmalı; çünkü vatandaş ve müteahhit arasında ciddi sıkıntılar çıkıyor" dedi. İzmir’de bina yaş ortalamasının 25 yıl ve üzeri olduğu belirtilirken, uzmanlar kentte kentsel dönüşümün biran önce başlaması gerektiğini ifade ediyor. İzmir Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Mesut Güleroğlu da, binaların yaşlı olmasına dikkat çekerek, “İzmir’de kentsel dönüşüme ömür yetmez; ama şart” dedi. Güleroğlu, 60-65-70 yıllık binalarda vatandaşların oturmaya devam ettiğini söyledi. Başkan Güleroğlu, “Binaların yenilenmesi gerekiyor. Özellikle Bayraklı bölgesi, diğer tarafta; Gürçeşme, Kadifekale, Çiğli o bölgelerde çok ciddi anlamda bu çalışmaların yapılması önemli. Eski binalar çok fazla” şeklinde konuştu. Ruhsatlar gecikiyor, maliyetler artıyor, fatura bina sahiplerine kesiliyor Kentsel dönüşümde, inşaat maliyetlerinin yükünü ise daire sahipleri çekmeye başladı. Özelikle ruhsatlandırmada yaşanan ciddi gecikmeyle inşaatları belirlenen sürede teslim edemeyen müteahhitler, maliyetleri vatandaşlara yansıtıyor. Müteahhitler, anlaşılan fiyatların iki-üç katı para talep ederken, dairesini teslim almak isteyen vatandaşlar çaresiz bu durumu kabul ediyor veya yargıya başvuruyor. "Müteahhitler eskiden yarış yapıyorlardı; ama şimdi girmek istemiyorlar" Kentsel dönüşümde bir takım değişikliklerin yapılması gerektiğini aktaran Mesut Güleroğlu, son aylarda daire sahipleri ve müteahhit arasında sorunlar yaşandığını anlattı. Güleroğlu, inşaat maliyetlerinin arttığını, bu durumun vatandaşla müteahhitleri karşı karşıya getirdiğini söyleyerek, “İnşaat maliyetleri gün gün artıyor. Bunlarda otomatikman vatandaşa, mal sahiplerine yansıyor. Kimisi dairesini ödeyemeden, içine giremeden dairesini satmak zorunda kalıyor. Böylece kentsel dönüşümde ciddi sıkıntılar ortaya çıkıyor. Burada hükümetimizin bu eksikleri, bu yapılması gerekenleri iyi analiz edip; sıkıntıları çözebilecek, problemleri aşabilecek yeni bir düzenlemeyle vatandaşın ve müteahhidin önünü açmaları gerektiği kanaatindeyim. Müteahhitlerde kentsel dönüşüme girmek istemiyor. Eskiden yarış yapıyorlardı, ’o binayı ben alayım’, ’orayı ben alayım’ diye. Bu ani yükselmeler, özellikle dolar endeksli olarak inşaat maliyeti hesaplandığında çok ciddi sıkıntılar oluyor” şeklinde konuştu. İzmir Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Mesut Güleroğlu, kentsel dönüşüm düzenlemelerinin pafta bazında yapılması gerektiğini de kaydederek, şöyle konuştu: “Kentsel dönüşümler yerinde dönüşüm değil, pafta bazında, adalar bazında değişiklikler yapılmalı ki o bölgenin demografik yapısını farklı bir boyuta getirmeli. İşte; yollar, parklar, bahçeler, yeşil alanlar daha farklı kalmalı. Yüksek kata izin verilmeli. Deprem yönetmeliğinin uygun şartlarında olan yerlere bakmak gerekiyor.”