ASAYİŞ - 04 Temmuz 2024 Perşembe 17:57

Hamile yeğeninin ölümünden sorumlu tutulan dayı: "Kazara oldu"

A
A
A
Hamile yeğeninin ölümünden sorumlu tutulan dayı: "Kazara oldu"

Kocaeli’de akrabalar arasında çıkan kavgada kurşunların hedefi olan hamile kadının ölmesine, bir çocuğun ise yaralanmasına sebep olan baba ile oğlun yargılanmasına başlandı. Hamile yeğeninin ölümünden sorumlu tutulan sanık, tartışmayı yatıştırmak için havaya ateş etmek istediğini ancak çekişme esnasında silahın patlayarak merminin yeğenine denk geldiğini, olayın kazara yaşandığını söyledi.


Olay, 4 Haziran Kandıra ilçesi Akdurak Mahallesi, Akçakayran mevkiinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, iki aile arasında çıkan kavgada tabancanın ateş edilmesi neticesinde 3.5 aylık hamile İpek Çiçek ve 10 yaşındaki Azat O. yaralandı. Hastaneye kaldırılan yaralılardan İpek Çiçek hayatını kaybetti. Olaya ilişkin Çiçek’in dayısı Aydın Ç. ile oğlu Serkan Ç. gözaltına alındı. İfadeleri alınan şüphelilerden Aydın Ç. yeğenini öldürme suçlamasıyla tutuklanırken, oğlu Serkan Ç. ise Azat O’yu yaraladığı suçlamasıyla adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.



"Olay kazara oldu"


Olayla ilgili duruşma Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki görülmeye başlandı. Duruşmada tutuklu sanık Aydın Ç., maktulün eşi Emre Çiçek, annesi Semiha Demirkıran, olayda silahla vurularak yaralanan Azat O’nun babası Berkant O. ile taraf avukatları hazır bulundu. Başka suçtan tutuklu bulunan sanık Serkan Ç. ise tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS aracılığıyla davaya katıldı. Yeğeni İpek ile husumeti bulunmadığını söyleyen tutuklu sanık Aydın Ç., "2 aile arasında yaşanan tartışma sebebiyle olay yeri kalabalıklaştı. Kalabalığı dağıtmak ve olayı yatıştırmak amacıyla havaya ateş etmek istedim ancak çekişme esnasında mermi yeğenim İpek’e denk geldi. Olay kazara oldu. Tabancayı İpek’e doğrultmadım, onu da görmedim. İpek vurulduktan sonra kucağıma alarak arabaya koydum ve hastaneye götürdük. Azat’ın nasıl yaralandığını ve kimin vurduğunu bilmiyorum. Silah rahmetli babama aittir" diye konuştu.



"Silahı aldığımda elimde patladı"


Azat O’yu silahla yaraladığı iddiasıyla tutuksuz yargılanan sanık Serkan Ç., "Olay günü kimse zarar görmesin diye babamın elindeki silahı aldım. Kendimden geçtim, sonra silahı kim aldı bilmiyorum. Babam kimseye silahı kasten doğrultmadı. Silahı aldığımda elimde patladı. Namlu yere doğruydu ama Azat yaralandı. Adaletinize sığınıyorum" şeklinde konuştu.



Maktulün annesi şikayetçi olmadı


Maktulün annesi Semiha Demirkıran ifadesinde, "Kardeşim Aydın silahı ateşleyecekken eline sarıldım. Biri, ’Kız vuruldu’ dedi. Zaten ben kendimi kaybettim. Sanık Aydın’a karşı hakaretim, kavgam, düşmanlığım yok. Olay günü Aydın ile kızım İpek arasında 15-20 metre mesafe vardı. Aydın yaralı kızımı kucağına aldı, arabaya götürdü. Kendisinden şikayetçi değilim çünkü olay kasten olmadı" ifadelerini kullandı.


Sanıktan şikayetçi olan maktulün eşi Emre Çiçek, "Sanık Aydın eşimi kasten öldürdü. İpek’in vurulma anında olay yerindeydim. Sanık araçtan iner inmez ateş etti" dedi.


Yaralanan çocuğun babası Berkant O. ise olayın kasti yapılmadığını belirterek sanıktan şikayetçi olmadı. Mahkeme heyeti, Aydın Ç’nin tutukluluk halinin devamına, duruşmanın ertelenmesine karar vererek duruşmayı erteledi.



Hamile yeğeninin ölümünden sorumlu tutulan dayı: "Kazara oldu"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul U19 Milli Takımı, Avrupa Şampiyonası hazırlıklarının İstanbul etabını tamamladı U19 Milli Takımı, Kuzey İrlanda’nın ev sahipliğinde 15-28 Temmuz tarihleri arasında düzenlenecek UEFA Avrupa U19 Şampiyonası finalleri hazırlıklarını TFF Riva Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri’nde yaptığı antrenmanlarla tamamladı. Çift antrenmanlarla hazırlanan U19 Milliler, dayanıklılık ve kuvvet antrenmanlarının yanı sıra taktik çalışmalar da gerçekleştirdi. İstanbul’daki son çalışmalarını dün yapan U19 Millî Takımı, bugün Kuzey İrlanda’ya hareket edecek. UEFA Avrupa U19 Şampiyonası finalleri hazırlıklarını Belfast’ta sürdürecek. U19 Milli Takımı’nın UEFA Avrupa U19 Şampiyonası finalleri aday kadrosunda şu oyuncular bulunuyor: Kaleciler: Mert Furkan Bayram (Altınordu), Deniz Ertaş (Konyaspor), Arif Şimşir (Altınordu) Defans: Hasan Berat Kayalı (Altınordu), Ali Turap Bülbül (Galatasaray A.Ş.), Haluk Mustafa Tan (Samsunspor A.Ş.), Berkay Yılmaz (SC Freiburg), Efe Sarıkaya (Grenoble Foot 38), Yiğit Fidan (Bursaspor), Muhammed Eren Arıkan (Mondihome Kayserispor), Emirhan Başyiğit (Beyoğlu Yeni Çarşı Spor Faaliyetleri A.Ş.) Orta Saha: Diren Dağdeviren (TSG 1899 Hoffenheim), Baran Ali Gezek (Mondihome Kayserispor), Emre Uzun (Antalyaspor A.Ş.), Furkan Yöntem (Altınordu), Kaan Akyazı (Fenerbahçe A.Ş.), Fahri Kerem Ay (Beşiktaş A.Ş.), Emir Bars (PSV Eindhoven), Yusuf Sertkaya (Bodrum FK), İsak Vural (Frosinone Calcio) Forvet: Halil Özdemir (Jong KV Mechelen), Engin Poyraz Efe Yıldırım (Trabzonspor A.Ş.), Emirhan Demircan (FC Bayern München) 2024 UEFA Avrupa U19 Şampiyonası Grupları: A Grubu: Kuzey İrlanda, Norveç, İtalya, Ukrayna B Grubu: Türkiye, Danimarka, Fransa, İspanya
Konya Karatay Lavanta Günleri başladı Konya’nın merkez Karatay İlçe Belediyesi tarafından bu yıl üçüncüsü düzenlenen “Karatay Lavanta Günleri” başladı. Karatay Lavanta Bahçesi, bu yıl üçüncüsü düzenlenen “Karatay Lavanta Günleri”ne ev sahipliği yapıyor. Lavanta tarlalarının etkileyici manzaraları ve etkinliklerle dolu festival, her yıl olduğu gibi bu yıl da büyük ilgi görüyor. Karatay Lavanta Bahçesi’nin karşısında Karatay Belediyesi tarafından oluşturulan etkinlik alanında birçok firma açtıkları stantlarda el sanatlarını icra etti. Etkinlik alanına gelen vatandaşlar ve çocuklar, oyun alanları ve sahne gösterileriyle eğlenceli vakit geçirdi. Karatay Belediyesi’nin standına uğrayan vatandaşlar ise Lavanta Bahçesi’ndeki lavantalardan üretilen dondurma ve gazozun tadına bakma fırsatı bulurken yine lavantadan üretilen reçel, lokum, kolonya, sabun, krem, tohum ve yağlardan temin etme imkanı da buldu. Lavanta Günleri’nde çocuklar için ayrıca Yıldız ile Mercan çocuk tiyatrosu, Toti ile Poti çocuk tiyatrosu, Tahta Bacak, palyaço gösterileri, ilizyon show, buble show, pandomim gösterisi ve yarışma programlarının yanı sıra birçok etkinlik düzenlendi. “Lavanta bahçemiz ve etkinliklerimiz sizlerle güzel” “Lavanta Bahçemiz ve etkinliklerimiz hemşehrilerimizle güzel” diyen Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, Lavanta Günlerine yoğun ilgi gösteren vatandaşlara teşekkür etti. Başkan Kılca, “Lavanta bahçemize binlerce hemşehrimiz ziyarete geliyor ve hoşça vakit geçiriyorlar. Bahçemizde birçok alanda fotoğraf çekim alanlarımız mevcut. Türkiye’nin en büyük lavanta bahçesini vatandaşlarımızın hizmetine sunduk. 340 bin metrekare lavanta bahçemizin hemen karşısında gül bahçemiz, piknik bahçemiz, hobi bahçelerimiz var. Ata tohumu üretim yerimiz de burası. Tüm bu faaliyetlerimizle bölge adeta üretim tesisi oldu. Bu yıl da eşsiz lavanta manzarasını, geleneksel hale getirdiğimiz etkinliklerle dolu ‘lavanta günleri’ ile buluşturuyoruz. Lavanta Günlerimizde çocuklarımız için de çok güzel etkinlikler düzenliyoruz. Çocuklarımız oyun alanlarında doyasıya eğleniyor. Bizler hemşehrilerimiz için çalışmaya, yanında olmaya ve Karatay’ımızın güzelliğine güzellik katmaya devam edeceğiz. Tüm misafirlerimize geldikleri için teşekkür ediyorum. Lavanta bahçemiz sizlerle güzel. İyi ki varsınız. Buraya gelen stant açan tüm kardeşlerime teşekkür ediyorum” dedi. Bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilen Karatay Lavanta Günleri’ne katılan vatandaşlar, etkinliği çok beğendiklerini ifade ederek, organizasyon dolayısıyla Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca’ya teşekkür etti. Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, AK Parti Karatay İlçe Başkanı Mehmet Genç, AK Parti Karatay İlçe Kadın Kolları Başkanı Hülya Işık, AK Parti Karatay İlçe Yönetim Kurulu Üyeleri ve Karatay Belediyesi Meclis Üyeleri; Karatay Lavanta Günlerinde stant kuran firmaları tek tek ziyaret ederek yaptıkları çalışmalar ve ürettikleri ürünler hakkında bilgi aldı.
İstanbul Kalça kırıklarına ‘multidisipliner müdahale’ ile ölüm oranları düştü Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Serdar Hakan Başaran, yaptığı yazılı açıklamada, kalça kırıklarının günümüzde halk sağlığı sorunu olarak nitelendirildiğini belirterek, ileri yaşlarda en sık hastaneye yatış nedenlerinden biri olduğunu ifade etti. Öte yandan Başaran, kalça kırıklarına artık multidisipliner yaklaşıldığını, bu müdahalenin problemlerin önüne geçip, ölüm oranlarını düşürdüğünü belirtti. Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Başaran, yaptığı yazılı açıklamada, kalça kırıklarının günümüzde halk sağlığı sorunu olarak nitelendirildiğini ve ileri yaşlarda en sık hastaneye yatış nedenlerinden birinin de bu durum olduğunu vurguladı. Ayrıca Başaran, bazen tökezlemek gibi en ufak travmada bile kalça kemiğinin kırılabildiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Başaran, kalça kırıklarının her geçen yıl daha da arttığını vurgulayarak, “1990-2000 yılları arası dünyada yıllık kalça kırığı sayısının 1,3 milyon olduğunu görüyoruz. 2050’de ise bu oranın 6,3 milyona çıkması bekleniyor. Kadınların fizyolojik olarak bazı özelliklerinden dolayı menopoz sonrası östrojen eksikliğine bağlı kemiklerinde zayıflama oluyor. Aynı zamanda, kadınların kemikleri erkeklere göre daha narin ve ince olduğu için kırık gelişme riski daha fazla oluyor” bilgisini verdi. “Kalça kırıklarının ilacı düzenli egzersiz yapmak” Yapılan en büyük hatalardan birinin düzenli egzersiz yapmamak ve güneş ışığı almamak olduğunu kaydeden Prof. Dr. Serdar Hakan Başaran, “Kalça kırıkları yaşlılıkta bizim bazı şeyleri ihmal etmemizden kaynaklanıyor. Bunlardan en önemlisi düzenli egzersiz yapmamak. Kasların zayıf olması düşme riskini arttırıyor. Aynı zamanda dengeli beslenmemek, özellikle D vitamini eksikliğine karşı takviye almamak, kalsiyum ve proteinden zengin besinleri tüketmemek de risk oluşturuyor” ifadelerine yer verdi. “Evler düşme riskine karşı dizayn edilmeli” Yaşlılığın getirdiği, düşme riski oluşturacak hastalıkların da kontrol altında olması gerektiğini belirten Prof. Dr. Başaran, “Yaşlılığın getirdiği çeşitli hastalıklar var. Bunlar denge bozukluklarına neden olabiliyor ve ilaç kullanımı kullanımını artıyor. Bu ilaçlara bağlı ani tansiyon, şeker düşmeleri olabiliyor bu da düşme riskini artırıyor. Bizim önerimiz insanların evini düşmeyecek şekilde dizayn etmesi, örneğin koridorları ve yürüme alanlarını açması, banyolardaki ıslak zeminlere kaymaz paspaslar kullanması gibi. Dengeli beslenmesi, düzenli egzersiz yapması ve kemik erimesi için kullanılan ilaçların ihmal edilmemesi de önemli. Kronik hastalığı olanların düzenli doktor kontrollerini ihmal etmemesi hayati öneme sahip” dedi. “Kalça kırıklarında ölüm oranı düştü” Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Başaran, eskiden kalça kırıkları nedeniyle hastaların hayatını kaybetme riskinin daha fazla olduğunu ancak bugün tıptaki gelişmelerle tedavide yüz güldürücü sonuçlar alındığını belirtti. Özellikle Türkiye’de son zamanlarda bu konuyla ilgili önemli gelişmeler olduğunu aktaran Başaran, “Kalça kırıklarına artık multidisipliner olarak yaklaşıyoruz. Hastayı dahiliye, geriatri, kardiyoloji, göğüs hastalıkları branşları ile değerlendirip, hızlıca ameliyat yapmaya çalışıyoruz. Bu değerlendirme hastada ek problemlerin önüne geçiyor. Ayrıca ameliyatta kullanılan implantların gelişmesi de bize yardımcı oluyor. Hastaları erken ayağa kaldırabiliyoruz, erken mobilize edebiliyoruz. Bu nedenle ölüm oranları düştü. Kırıklarda hastalara ilk 24 saatte müdahale önemli. Ama bazen hastaların kan sulandırıcı ilaç kullanımı, ileri kalp yetmezliği gibi durumlarda ameliyatı erteleyebiliyoruz. Bu durumlarda hastanın genel durumunu daha çok önemsiyoruz. Bu durumlar dışında mümkün olduğu kadar ilk 24 saatte ameliyata almaya çalışıyoruz. Ameliyat sonrası iyi bir rehabilitasyonla da bu hastalar tekrar ayaklanıyor. Ameliyat sonrası hastaların sağlıklı beslenmesi ve iyi bakım alması, hızlı rehabilite edilmesi çok önemli. Yapılan araştırmalar da gösteriyor ki iyi ameliyat sonrası bakım alan hastalarda ölüm oranları ciddi düşüyor” ifadelerini kullandı.
Balıkesir Balıkesir’in, Kıbrıs’ta kardeş şehri olacak KKTC Cumhurbaşkanı Özel Danışmanı Orhan Tuğbay, Balıkesir 5. Aromaterapi Festivali’ne katılarak “Kazdağları’ndan Beşparmak Dağları’na Bitkilerin Kardeşliği” adlı bir seminer verdi. Kıbrıs Barış Harekâtı’nda en çok gazisi bulunan Balıkesir’e ayrıca müteşekkir olduklarını vurgulayan Tuğbay, Başkan Ahmet Akın ile görüştüklerini ve Kıbrıs’tan bir şehir ile Balıkesir’i, “Kardeş Şehir” yapacaklarını söyledi. Balıkesir 5. Aromaterapi Festivali’ne katılmak için Türkiye’ye gelen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Özel Danışmanı Orhan Tuğbay, BAÇEM’de “Kazdağları’ndan Beşparmak Dağları’na Bitkilerin Kardeşliği” konulu bir seminer verdi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın ve Kıbrıs Türk halkının selamlarını ve sevgilerini ileterek konuşmasına başlayan Orhan Tuğbay, "1974 yılında Kıbrıs Barış Harekâtı’nın yapılmasıyla Türk Ordusu’nun ve Türkiye’mizin başarılı bir çıkartması sonrasında Kıbrıs’a gelen barışın 50. yılını, 20 Temmuz’da kutlayacağız. Bizim için gurur, sevgi ve birlikteliğin anlamını taşıyan Türkiye’de özellikle bu konuyu sizlerle paylaşmamı ve bu sevincimizi gururumuzu sizlerle de paylaşmamı istedi sayın cumhurbaşkanım. Bizler, 1974’ten sonra Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Türkler olarak hiçbirimizin; burnu kanamadan, kötü muameleye maruz kalmadan Türkiye’mizin güvencesi, garantörlüğü ve Türkiye’mizin askeri sayesinde orada mutlu bir şekilde yaşıyoruz. Bu bizim için çok önemlidir. Bunun hayat boyu devam etmesi ve anavatanımızın her zaman bizim başımızda olmasını da istiyoruz. Bu yönden de tüm anavatanımıza tüm Anadolu’muza teşekkür ediyoruz" dedi. Tarih, şifa ve kültür temasıyla gerçekleştirilen Balıkesir 5. Aromaterapi Festivali’nin daha çok kültür yönüne değinmek istediğini söyleyen Orhan Tuğbay “Kazdağları’yla Beşparmakdağları’nın kardeşliği için güzel işler yapacağız, Ahmet Akın Başkanımızla birlikte. Bir tane dağımız var o da Beşparmakdağları. Sizin o güzel Kazdağları’nın altında. Kıbrıs; aslında yüzölçümü çok da büyük olmayan doğusundan batısına 242 kilometre, kuzeyinden güneyine de 36 kilometre olan küçük bir ada. 189 bin hektar tarım arazisine sahip. Kendine has ürünlerin yetiştiği bir ada. Özellikle Akdeniz kültürü olduğu içinde narenciye ön plana çıkıyor. Portakal, limon gibi ürünlerde kendimizi geliştirdik, bunların kabuklarından uçucu yağ elde ettik. Onun dışında 600 bin civarında zeytin ağacımız var. Bunlardan toplamda yıllık 8-15 bin ton arasında rekolte elde ediyoruz. Adamız, maki bitki örtüsüne sahip. Patatesimiz dünyanın en iyi patatesi. Onun tohumlarını sizlere gönderebiliriz, burada yetiştirebilirsiniz. Bu güzel ortamda her şey çok güzel bir şekilde deneyimli ellerde yetişiyor, tebrik ediyorum” dedi. Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın’a düzenlemiş oldukları bu güzel organizasyonda kendilerine de yer verilmesinden dolayı teşekkürlerini ileten Orhan Tuğbay, “Sayın Cumhurbaşkanımızın selamlarını, sevgilerini iletiyoruz kendisine. Çok başarılı bir festival izliyorum, görüyorum. Sayın başkanımızla da yapmış olduğum görüşmelerde Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’yle Kıbrıs’ta “Kardeş Şehir” projesini başlatacağız. Şöyle de bir şey var; Kıbrıs’taki 1974’teki Barış Harekâtı’nın en fazla gazisi, Balıkesir’den ve bu da bizi onurlandırıyor, gururlandırıyor. Balıkesir’e ayrı bir müteşekkiriz. Başkanımızla projeler yapıp daha büyük kardeşlik projeleri ve kültür projeleriyle bu birlikteliği bu güzelliği ileriye taşımak istiyoruz” ifadelerine yer verdi.
Bursa Şehit padişah Kosova’da yad edildi Balkan Fatihi Osmanlı Sultanı 1. Murad Hüdavendigar, şehit edilişinin 635’inci yılında Osmangazi Belediyesi tarafından Kosova’da düzenlenen etkinlikle anıldı. Osmanlı Devleti’nin savaş meydanlarında şehit edilen tek padişahı olan Sultan 1. Murad için iç organlarının gömülü olduğu Kosova’nın başkenti Priştine yakınlarındaki kabri başında anma töreni düzenlendi. Osmangazi Belediyesi’nce bu yıl 19’uncusu gerçekleştirilen anma törenine, Kosova ve Türkiye’nin yanı sıra Makedonya, Arnavutluk ve Bosna-Hersek’ten çok sayıda davetli katıldı. Avrupa’nın kapılarını Türklere açan Murad Hüdavendigar’ı anma töreni öncesi, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın ve protokol üyeleri, şehit padişahın kabri başında dua etti. Anma törenine Başkan Aydın’ın yanı sıra; Kosova Bölgesel Kalkınma Bakanı Fikrim Damka, Türkiye’nin Priştine Büyükelçisi Sabri Tunç Angılı, TİKA Koordinatörü Fulya Aslan, Kosova Milletvekilleri Fidan Brina Jilta ile Enis Kervan, Mamuşa Belediye Başkanı Abdülhadi Krasniç, Obiliç Belediye Başkan Yardımcısı İbuş Myekiçi, Meşhed-i Hüdavendigar Derneği Başkanı Muhammed Ali Yıldırım, Osmangazi Belediyesi Meclis Üyeleri katıldı. Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan törende, Murad Hüdavendigar’ın savaş meydanında şehit düşmeden önce yaptığı dua, Türkçe ve Arnavutça olarak okundu. “Geçmişimizi anıyor, unutmuyor ve saygı gösteriyoruz” Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, Osmanlı Cihan Devleti’nin Bursa’da kurulup daha sonra dünyaya hükmettiğini belirterek, savaşta şehit düşen tek Osmanlı padişahı olan 1. Murad Hüdavendigar’ı vefatının 635’inci yılında Kosova’daki türbesinde andıklarını söyledi. Sultan Murad için her yıl Kosova ve Bursa’daki türbeleri başında anma programları düzenlendiğini hatırlatan Başkan Aydın, “Geçmişini gerektiği gibi yad edemeyenler, geleceklerini istedikleri gibi inşa edemezler. Biz de hem geçmişimizi anmak, ecdadımıza gereken saygıyı göstermek adına Osmangazi Belediyesi olarak 19 yıldır bu etkinlikleri sürdürüyoruz. İnşallah, bundan sonra da daha geniş katılımlarla bu etkinlikleri devam ettireceğiz. Farklı bölgelerden anma törenine katılan herkese çok teşekkür ediyorum” dedi. Priştine Büyükelçisi Sabri Tunç Angılı da Sultan 1. Murad Hüdavendigar’ı anma törenini geleneksel bir etkinlik haline getirmesinden dolayı Osmangazi Belediyesi’ne teşekkür ederek, “Sultan Murad Hüdavendigar, böyle bir anmayı ve buluşmayı fazlasıyla hak eden, tarihte çok önemli bir dönüm noktası olan olayın kahramanıdır. Bursa’da kurulan Osmanlı Devleti’nin imparatorluğuna dönüşmesini sağlamıştır. Osmanlı’nın omurgasını oluşturan Balkanlar ve Rumeli için çok önemli olan Sultan Murad Han’ı şehadetinin yıl dönümünde rahmet ve minnetle anıyorum” ifadelerini kullandı. Kosova Bölgesel Kalkınma Bakanı Fikrim Damka da yaptığı konuşmada, “Sultan I. Murad Hüdavendigar’ın Kosova’daki şehadeti, Osmanlı hakimiyetinin Balkanlar’daki etkisinin güçlenmesine ve bu topraklarda Türk varlığının ve kültürünün pekişmesine vesile olmuştur. Kosova Türkleri, Osmanlı döneminden günümüze kadar barışın, adaletin ve kültürel zenginliğin savunucusu olmuştur. Ecdad yadigarı topraklarda anavatanımızın destekleriyle güçlü Kosova Türk toplumunu yaşatmaya, kimliğimizi, dilimizi, bayrağımızı ve değerlerimizin bütününü geleceğe taşımak ve tüm toplum fertlerimizle birlikte canlı tutmak için sayısız çalışma, etkinlik ve projeler gerçekleştiriyoruz” diyerek programı düzenleyen Osmangazi Belediyesi’ne teşekkür etti. Meşhed-i Hüdavendigar Derneği Başkanı Muhammed Ali Yıldırım da her yıl düzenlenen anma programlarından dolayı Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın’a teşekkürlerini sundu.