KÜLTÜR SANAT - 28 Eylül 2024 Cumartesi 21:11

Milli Eğitim Bakanı Tekin: "Ahiliği okullarımızda öğretmek ve yaşatmak istiyoruz"

A
A
A
Milli Eğitim Bakanı Tekin: "Ahiliği okullarımızda öğretmek ve yaşatmak istiyoruz"

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Kırşehir’de düzenlenen 37. Ahilik Haftası programında yaptığı konuşmada, "Ahiliği okullarımızda öğretmek ve yaşatmak istiyoruz. Bugünkü ticaret anlayışımızın kapitalizmin ve emperyalizmin dayatmalarına karşı geleneğimizin hak, adalet, merhamet ve zarafet üzere şekillendirdiği ahlakıyla geliştirmek ve şekillendirmek için eğitimimizi güçlendirmek istiyoruz" dedi.


Cacabey Meydanı’nda düzenlenen 37. Ahilik Haftası törenine Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, AK Parti Genel Başkan Vekili Mustafa Elitaş, Ticaret Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan, TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken ve milletvekilleri ile şehrin yerel protokolü katıldı.


Jandarma Mehter Takımının gösterisi sonrasında başlayan programda konuşan Ticaret Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan, "Ahilik teşkilatı ticaret ve mesleki ahlakın yansımasıdır. Ahilik sadece meslek teşkilatlanması değil toplumun düzenini sağlayan bir kültürdür. Dürüstlük, doğruluk yardımlaşma ve dayanışma gibi tüm özellikleri temel alır" dedi.


Kırşehirlilere hitap eden AK Parti Genel Başkan Vekili Mustafa Elitaş da, ahiliğin 13. yüzyılda başlatılan bir ticaret üniversitesi olarak örnek olduğunu söyledi. Elitaş, "O dönemde baktığımızda bir ticaret üniversitesi, 1200’lü yıllar içerisinde ticaretin ahlakını, adabını ve insanlara nasıl faydalı olacağını Ahilik göstermiştir. Oluşturulan gelenek bugüne dek devam ediyor. O geleneği yaşatmak için ve kültürün geliştirilmesi için meslek liselerinde okutulmak için bir ders programı hazırlanıyor. Bizlere büyüklerimizin öğrettiği ve geçmişte ecdadımızın yaptığı sistemin şu anda çok ihtiyacımız olan bir süreç içerisinde müfredata alarak hakkı, hukuku bilen stokçulukla değil insanların ihtiyaçlarının karşılanması noktasında önemli bir ders veriliyor” diye konuştu.



"Çevremiz savaşlarla çevrili"


Elitaş, Türkiye’nin çevresinin savaşlarla çevreli olduğunu belirterek, "Dünya zor zamanlar geçiriyor. Bir tarafta Rusya Ukrayna savaşı, öbür tarafta Gazze’de katil Netanyahu’nun uyguladığı bir insanlık dramını yaşıyoruz. Diğer taraftan Avrupa Birliği ve ABD’nin insanlık dramına göz yumduğu bir süreçte bütün çevremiz savaşlarla çevreli bir ülke konumundayız. Türkiye Yüzyılı’na gidebilmemiz için aşk ile çalışmamız gerekir. Aşk ile çalışıp ülkemizi muhasır medeniyetler seviyesine getirmemiz için gayret gösteriyoruz" dedi.



"Ahilik okullarda yaşatılacak"


Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ise, "Cumhurbaşkanımızın bir hedef olarak işaret ettiği, tarihimizden aldığımız ilhamla Türkiye Yüzyılı’nı inşa etme davasının en önemli alanlarından bir tanesi olan eğitim alanında da hem geleceği inşa edilecek hem de geçmişin kültürünü, gelecek kuşaklara aktaracak bir eğitim öğretim sürecinin içerisindeyiz. Cumhuriyetimizin yeni yüzyılını Türkiye Yüzyılı haline dönüştürecek olan neslin ahilik gibi kurumsallaşmış kültürel birikimlerinden de öğrenecekleri çok şey olduğu kuşkusuz. Özellikle çocuklarımızın ve gençlerimizin Ahilik Teşkilatı ve teşkilatın kurucusu Ahi Evran hakkında kapsamlı ve doğru bilgiler sahip olmasını istiyoruz. Bu nedenle ahiliği okullarımızda öğretmek ve yaşatmak istiyoruz. Bugünkü ticaret anlayışımızın kapitalizmin ve emperyalizmin dayatmalarına karşı geleneğimizin hak, adalet, merhamet ve zarafet üzere şekillendirdiği ahlakıyla geliştirmek ve şekillendirmek için eğitimimizi güçlendirmek istiyoruz” şeklinde konuştu.


Bakan Tekin konuşmasını şöyle sürdürdü:


"Maarif modelini uygulamaya koyduk. Ahiliğin dayanışma, yardımlaşma, dürüstlük, merhamet adalet, hakkın teslimi gibi milli değerlerimiz uygulamaya başladığımız Türkiye Yüzyılı’nın maarif modeli öğretim programlarının da özünü oluşturmaktadır.


Türkiye’nin bunların dışında, mesleki ve teknik eğitimdeki gelecek vizyonunu şekillendirmek, özellikle esnaf sanayici ve ticaret erbabı dostlarımızın ihtiyaç duyduğu aranan ya da nitelikli eleman ihtiyacını gidermek için de mesleki ve teknik eğitim de devasa adımlar atmayı hedefleyen bir politika belgesini de Cumhurbaşkanımızın imzasıyla yürürlüğe soktuk. Bu politika belgesinden öne çıkan hususlar; milli ve manevi değerleri güçlü, ahilik ekseninde yetişmiş işinin ehli mezunların iş hayatında aktif olmalı, aktif rol almalarıdır. Öğrencilerimizin ahilik kültürünü temel alan bir anlayışı benimsemesi, karakter gelişimlerine katkıda bulun ve hükümet anlayışı çerçevesinde girişimci bir ruh kazandırılması amacıyla bu sene mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarımızın müfredatına ahilik kültürü, girişimcilik ve fütüvvet ile alakalı ders koymuş olduk."


Konuşmasını tamamlayan Bakan Tekin’e alanda bulunan bir öğrencinin test ve kaynak kitaplarla ilgili sorusu üzerine Tekin, "Kaynak kitaplarımız ve bizim öğretmenlerimiz sizin için yeterli yetmiyorsa eğer EBA’ya girin orada istediğiniz kadar ders ve istediğiniz kadar materyal var. Hiçbir kitaba para vermenize gerek yok" dedi.


Program, Türkiye genelinden gelen esnaflara Ahilik Beratı verilmesi sonrası sona erdi.



Milli Eğitim Bakanı Tekin: "Ahiliği okullarımızda öğretmek ve yaşatmak istiyoruz"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Sinan öğretmen, müzik sınıfıyla öğrencilerini ‘Türk müziğine’ kazandırıyor İzmir’in Gaziemir ilçesinde bir lisede müzik öğretmenliği yapan Sinan Humar, kısıtlı imkanlarla oluşturduğu özel müzik sınıfında, öğrencilerin 30 farklı enstrümanla tanışmasını sağlıyor. Sinan öğretmen, öğrencilerine verdiği eğitimle onları hem konservatuara hazırlıyor hem de Türk müziği adına yetişmelerine imkan sağlıyor. Gaziemir ilçesinde bulunan Şehit Furkan Yavaş Anadolu Lisesinde görev yapan 22 yıllık müzik öğretmeni Sinan Humar, okulda oluşturduğu müzik sınıfı ve öğrencilerine verdiği eğitimle dikkat çekiyor. 2 yıl önce 4 çeşit enstrümanla müzik sınıfının ilk adımlarını atan Humar, zaman içerisinde okuldan ve okul aile birliğinden gelen desteklerle bu sayıyı 30’a çıkardı. Öğrencilerin müziğe olan ilgisini gören Sinan öğretmen, ukuleleden gitara, piyanodan orga, kemandan kajona çeşit çeşit müzik aletini öğrencilerle buluşturdu. 9. sınıftan itibaren her öğrenciye müzik eğitimi vermeye başlayan Humar, müzikle yakından ilgilenen öğrencilerinden oluşan bir müzik grubu kurdu. Oluşturulan bu müzik grubuyla da hem hastaları ziyaret edip, onlara şarkı söyleyerek moral oldular hem de çeşitli etkinliklerde sahne aldılar. Sinan öğretmenin şimdiki hedefi ise daha çok öğrenciyi konservatuar bölümlerine yerleştirmek, yarışmalarda başarı sağlamak ve yetenekli öğrencileri Türk müziğine kazandırmak. “Enstrüman olmadan başarı olmaz” Müzik sınıfının oluşturulma aşamasından bahseden Müzik Öğretmeni Sinan Humar, “Bu okula ilk atandığımda okul müdürümüz beni yanına çağırdı. Eski okulumdaki çalışmalarımı takip etmiş. Bana ne yapabileceğimizi sordu. Ben de ‘enstrüman olmadan çok başarılı olamayacağımızı’ söyledim. Okulumuza ilk olarak piyano, keman, gitar ve kanun alarak bu yolculuğa başladık. Yaklaşık dört yılda yavaş yavaş burayı oluşturduk” diye konuştu. Hem öğreniyorlar hem sosyal sorumluluk projelerine katılıyorlar Öğrencileri müzik sınıfına girdiğinde çok etkilendiklerinden bahseden Humar, sözlerine şöyle devam etti: “Öğrenciler belki hayatları boyunca karşılaşamayacakları müzik aletleriyle tanışıyorlar. Onları deniyorlar. Sonra ilgileri yönünde müzik aletlerine yöneliyorlar. Bahar şenliklerinde, projelerde, etkinliklerde konserler veriyoruz. Hastanelere gidip hastalara destek olmak için de konser veriyoruz.” Okullarında ‘müzik dersi alıp da müzik çalamayan öğrencinin olmayacağı’ şeklinde hedeflerinin olduğunu anlatan Sinan Humar, hedeflerine ulaştıklarını ve şimdiye kadar 350’ye yakın öğrenciyi müzikle buluşturduklarını belirtti. “Okulun koridorlarında da piyano olsun isterim” Müzik sınıfındaki enstrümanlardan da bahseden Sinan öğretmen, imkanlar doğrultusunda sınıftaki müzik aletlerini çoğaltmaya çalıştıklarının anlattı. Okulun koridorlarında da piyanonun olmasını istediğini ifade eden Humar, “Müzik aletini çocukların önlerine koyduğumuzda illa bir öğretmen olmasına gerek kalmıyor. Çocuk kendisi o enstrümana yöneliyor. Bizim niyetimiz de burada çocukları müzikle tanıştırmak, buluşturmak” diye ifade etti. Okulda 750 öğrencinin olduğunu ve yaklaşık 350 öğrencinin bugüne kadar müzik dersi aldığını belirten Sinan Humar, 50 öğrencinin ileri seviyeye, 25 öğrencinin de profesyonele yakın dereceye ulaşıp müzikle uğraştığını söyledi. “Müzikle uğraşan öğrencilerin davranışlarında düzelme var” Müzik sınıfını daha da geliştirmeyi düşündüklerinden bahseden Okul Müdürü Ahmet Yılmaz da “Sinan hocamız bana ‘iyi bir müzisyen ve enstrüman öğretiminde çok başarılı olduğundan’ bahsetti. ‘Müzik aleti alabilir miyiz?’ dedi. Az bir enstrümanla yola çıktık. O günlerden bugünlere geldik. Yaz aylarında okulumuzu açık tutuyoruz. Hocamız haftanın her günü buradan ve çevre okullardan öğrencilere kurs veriyor. Müzikle uğraşan öğrencilerin davranışlarında da ciddi bir düzelme var” sözlerine yer verdi. “Müzik, beni okula bağladı” 11. sınıf öğrencisi Emirhan Sever ise önceden çok devamsızlık yapan bir öğrenci olduğunu, Sinan Hocayla tanıştıktan sonra müziğe aşık olduğunu anlattı. Müziğin, kendisini okula bağladığını söyleyen Sever, piyano, gitar, darbuka gibi çeşitli müzik aletleri çalabildiğini ve ileride bir rock grubu kurmayı hedeflediklerini belirtti” “Müzik her zaman hayatımda olacak” 12. sınıf öğrencisi Ayşe Esma Cirit “Bizim ilk başta böyle bir sınıfımız yoktu. Ahmet ve Sinan Hocamız sayesinde bize çok güzel bir imkan sunuldu. Biz de bunu elimizden geldiğince değerlendirdik. Ben bateri çalıyorum. Meslek olarak çok müzikle ilgilenmeyi düşünmüyorum ama müzik hayatımda her zaman olacak. Ebru Hocamızın ‘türkülerle coğrafya’ diye bir projesi var. Bu da derslerde bize katkı sağlıyor” şeklinde konuştu.
Kırklareli AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Demiröz: "Ana muhalefette kimin lider olduğu belli değil" AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Vedat Demiröz, ana muhalefet partisinin liderinin kim olduğunun belirsiz olduğunu söyleyerek, "Adamların yönetmeyle ilgili bir dertleri yok" dedi. AK Parti Kırklareli Merkez İlçe 8. Olağan Kongresi Belediyesi Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. Kongreye katılan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Vedat Demiröz, yaptığı konuşmada, muhalefet partisinin liderinin kim olduğunun belirsiz olduğunu söyleyerek, “Büyükşehirlerde yaşıyorsunuz, biliyorsunuz. Adamların yönetmeyle ilgili bir dertleri yok. Şimdi muhalefete bakıyorsunuz, Allah aşkına sizlere ’Ana muhalefet başkanları kim?’ desem herkes başka bir şeyden bahseder. Sahipleri de belli değil" ifadelerini kullandı. "U dönüşü yapıyorlar" Şu andaki Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı ile dört dönem birlikte çalıştıklarını hatırlatan Demiröz, "Plan Bütçede dört yıl beraber hizmet ettik. Tanırım kendisini, bugün de bir şey yapmaya çalışıyor. Ülkenin gerçeklerini az buçuk görüyor, birkaç şey söylemeye çalışıyor, arkasındakiler hemen ikaz ediyorlar veya iki gün sonra bakıyorsun ki önceki söylediğinden U dönüşü yapmış. Ya biraz dik dur, ayakta dur, sözünde dur, partine sahip çık. Çıkacak gücü yok. Kimin lider olduğu belli değil. Bir başkası çıkmış, belediye başkanlığını bırakmış. Bakıyorsun ülkeyi gitmiş, Almanya’da şikayet ediyor. Çıkmış konuşuyor, sıkılmadan, utanmadan kendisi, görev yaptığı bir şey de yok ortada. Türkiye’yi şikayet etmeye kalkıyor. Seni kimlerin İstanbul Belediye Başkanlığına getirdiğini çok iyi biliyoruz. Sen kuyruğunu kaptırmışsın kardeşim. Kimlere hizmet ettiği belli" dedi. Demiröz, Türkiye’nin önemli bir coğrafyada olduğunu dile getirerek, gözü Türk topraklarında olanlarla mücadele ettiklerini söyledi. Daha sonra AK Parti Kırklareli Milletvekili Ahmet Gökhan Sarıçam, İl Başkanı Yunus Ercan Dağtaş ile Merkez İlçe Başkanı Bahadır Kovankaya da konuşma yaptı. Tek liste halinde gerçekleşen kongrede Bahadır Kovankaya yeniden başkan seçildi.