KÜLTÜR SANAT - 27 Ağustos 2024 Salı 13:51

Ahilik Haftası öncesi esnaf maliyetine satışlara başladı

A
A
A
Ahilik Haftası öncesi esnaf maliyetine satışlara başladı

Kırşehir’de Zanaatkarlar Çarşısı’nda esnaf, Ahilik Haftası kutlamalarından önce maliyetinde satışlara başladı.


Şehirde her yıl Eylül ayında kutlanan Ahilik Haftası öncesinde hazırlıklar başladı. Bu yıl 37.’si yapılacak kutlamalar öncesinde cumhuriyet tarihinin ilk külliye projesi alanında yer alan Zanaatkarlar Çarşısı’nda bulunan esnaflarda ahilik heyecanı başladı. Ahilik kültürünün yaşatılması amacıyla her yıl düzenlenen etkinliklerle esnaf üretimini sergiliyor, vatandaşlar da indirimli ürünlerden faydalanıyor. Ahilik kültürünün temel değeri olan dürüstlük, dayanışma ve paylaşım ruhunu canlandıran esnaflar, yöresel ürünleri de şehir dışından gelen misafirlere aktarıyor. Kutlamalar öncesinde zanaatıyla şehirde bilinen esnaflardan Ali Bilge; esnafların kutlama programına hazır olduğunu ve coşku dolu kutlama beklediklerini söyledi. Bilge; "Zanaatkarlar Çarşısı’nda esnaflar olarak ahiliğin prensipleri gereği ekonomiye maliyetinde satışlarımızla katkı sunuyoruz" dedi. İşletmeci Aynur Cihangir ise açıklamasında; "Üretiyoruz. Üretimlerimizi de maliyet hesabı gütmeden satışa sunuyoruz. Her yıl olduğu gibi şehirde bu yıl da ahilik coşkusu başladı" diye konuştu. Bal üreticisi Hacı Çelik de vatandaşların kutlamalara katılmalarını istedi.


Kutlama programlarının merkezi konumunda olan Ahi Evran Külliyesi, Zanaatkarlar Çarşısı ve Cacabey Meydanı 81 ilden gelen esnafların aştığı stantlarla da ilgi görüyor. Esnaflar, gelecek nesillere bir kültürün aktarımının amaçlandığı etkinliklerle halkın üretime dikkatini çekiyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Güneydoğu’nun10 aylık hububat ihracatı 2,8 milyar dolar Güneydoğu Anadolu’nun en fazla ihracat gerçekleştiren sektörü hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri alanında bölgenin 10 aylık ihracat geliri 2,8milyar dolar oldu. Geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yaklaşık 1 milyon ton daha az temel gıda ihracı gerçekleştirilen bölgede, miktar bazındaki yüzde 22,2 azalmaya karşın ortalama ihracat birim fiyatlarındaki yükselişin etkisiyle ihracat gelirlerindeki düşüş yüzde 7,5 seviyesinde kaldı. Aylık bazda verilerle; Ekim’de bölgeden 76,7 bin ton makarna, 31,4 bin ton ayçiçek yağı, 13 bin tonun üzerinde tatlı bisküvi ve gofret ile çikolata ve kakao içeren ürün ihraç edildi. BölgeEkim ayında toplam hububat ihracatından 291 milyon dolar kazandı. “Dubai Çikolatası fenomeni, tüm işletmeler için iyi bir örnek” Miktar bazındaki azalışta buğday unu ihracatındaki gerilemenin etkili olduğunu belirten Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Celal Kadooğlu, bölgenin ortalama ihracat birim fiyatlarındaki yükselişin yüzde 19’a yaklaştığını belirterek şunları söyledi: “10 aylık süreçte toplam ihracatımızın 120 bin tona yaklaşığı tatlı bisküvi ve gofret ile çikolata ve kakao içeren ürünlerin bölgemize toplam getirisi 430 milyon doları buldu. Bu ürünlerin ortalama ihracat birim fiyatları şu sıralar 3,5 ila 4 dolar arasında değişiyor ve maddi getirisi yıldan yıla daha da artıyor. Biz, hızlı tüketime uygun bu raf ürünlerinin imalatında yıldız markalara ev sahipliği yapan ve bu ürünlerden yılda 500 milyon dolara yakın ihracat geliri elde eden bir bölgeyiz. Fakat bölgenin bu değerlerinin farklı pazarlama çalışmalarıyla daha fazla tanıtılması, dünyadaki tüketici trendlerine uygun şekilde öne çıkarılması gerekir. Son dönemde yaşanan Dubai Çikolatası fenomeni, tüm işletmeler için iyi bir örnek. Hem çikolata hem de fıstık hem de fıstıktan yapılan mamullerin üretiminde güçlü ve rekabet gücü yüksek bir şehir olan Gaziantep, dünyadaki bu yükselişe çok önceden yön verebilirdi. Bundan sonraki süreçte katma değerli ürün sayımızı artırabilir ve bunları sosyal medya gibi yeni nesil iletişim kanallarını da kullanarak yurt dışındaki tüketicilere daha iyi tanıtabilirsek, tüm dünya Gaziantep’i konuşur.” “Çiftçiye yeni teşvik ve destekler verimliliği artırır” Bu yıl yağışlardaki azalmaya bağlı olarak hububat ekimlerinde aksamalar yaşandığını ve bu durumun üreticilerin tarımsal verimliliğe yönelik endişeleri artırdığını belirten Kadooğlu, “Güneydoğu’daki yağışlar, Ekim’de geçen yılın yüzde 80 altında gerçekleşti. Ekimler için hayati öneme sahip mevsimsel yağışlar, Kasım itibarıyla da artmamış durumda. Hububat ekimlerini olumsuz etkileyen kuraklık, gelecek yılın mahsulüne dair soru işaretleri doğuruyor. Tarımsal üretimde su tasarrufu sağlayan modern sistemler kurabilmek için çiftçimiz yeni teşvik ve krediler bekliyor. Bu yıl 35. yaşını kutlayan GAP projesi, bölgemizdeki tarım arazilerinin suya kavuşması konusunda bugüne kadar büyük katkılarda bulundu. Devletimiz bölgedeki illerinin kalkınması için çok değerli projeler geliştirdi. Küresel iklim değişikliğine bağlı sorunların çözümünde çiftçiye yönelik yeni destekler, bugüne kadar yapılan yatırımların verimliliğine de katkı sağlayacaktır” diye konuştu.
İstanbul Uzmanlardan ‘Kumar bağımlılığı’ uyarısı: “Toplumun belası, büyük aile felaketlerine yol açmakta” Ünlü isimlerin gözaltına alınmasıyla gündeme gelen yasa dışı bahis ve kumar bağımlığı konusunda uyarılarda bulunan Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Mustafa Nuray Namlı, “Kumar, sürekli oyun oynama bozukluğunda tüm dünyada bir artış var. En büyük sebep; dijitalleşme çünkü ulaşım çok kolaylaşmakta. Kişi, para kaybetmekte, kaybettikçe hırslanmakta bunlar kısır döngünün başlangıcı. Bir kişinin kumara veya oyuna bağımlı hale gelmesi toplumu etkilemekte, büyük aile felaketlerine yol açmakta. Gerçekten toplumun belası, rol modeller, eğitim önemli, en önemlisi sezildiği zaman erken tanı ve tedavi hayat kurtarıyor” dedi. Ünlü sunucu Mehmet Ali Erbil, şarkıcı Serdar Ortaç ve birçok sosyal medya fenomeninin gözaltına alınmasıyla bağımlılık türleri, kumar, yasa dışı bahis oyunları konuları tekrar gündeme geldi. Dijitalleşmeyle ulaşılabilirliğin artmasının bağımlıklarda etkili olabildiğini belirten uzmanlar, bağımlılıkların sosyal ve psikolojik alanlarda birçok sorunu da beraberinde getirdiğini aktardı. Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Mustafa Nuray Namlı da bağımlılıklar ve çevreye etkileri konusunda bilgi verdi. Doç. Dr. Namlı, erken tanı ve kişinin tedaviyi istemesinin süreçte rol oynadığını aktardı. “Kumar ve oyun oynama bozukluğunda tüm dünyada bir artış var" Bağımlılıklara ilişkin açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Mustafa Nuray Namlı, “Bağımlılık bir bireyin herhangi bir maddeye veya davranışsal bir olaya bağlanıp ondan ayrılamamasıdır. Sigaradan tutun da oyun, kumar bağımlılığına kadar bunu genişletebiliriz. Geçmişte çok sık gördüğümüz alkol ve madde bağımlılığıydı, sigara da bir bağımlılık. Madde bağımlılıkları da kendi altında çeşitli alt bileşenlere ayrılmakta. Kumar oynama bozukluğu diğeri sürekli oyun oynama bozukluğu tüm dünyada bir artış var. En büyük sebep; dijitalleşme çünkü ulaşım çok kolaylaşmakta. Bireyin eskiden bir mekana gitmesi gerekirken kumar oynaması için artık elinin altında, cebindeki bir cep telefonuyla çok kolay çevrimiçi olarak kumarın veya bir oyunun oynandığı ortama, platforma erişebilmekte. Merak, haz alma duygusu buna eşlik etmekte. Her geçen gün bağlanmakta, kumarda veya oyunda harcadığı süre artmakta, daha sonra bağımlılık dediğimiz döngüye girmekte. Para kaybetmekte, kaybettikçe tekrar hırslanmakta, haz ve korku yaşamakta. ‘Kazanayım, elde edeyim’ diye tekrar daha büyük miktarlarda girmekte. Kendi işi, uğraşısını, okulunu, eğitimini bırakıp daha çok vakit ayırıp sosyal çevresinden kopmakta. Depresyon kaygı bozuklukları ortaya çıkmakta. Kişilerin eşlerini veya çocuklarını kontrol etmeleri gereğinden fazla sosyal medyada vakit geçiriyor mu, gereğinden fazla harcaması var mı, fazla bir özgüvene sahip oldu mu, dürtü kontrol bozukluğu, davranışlarını yönlendirme becerisi yeterince gelişmiş mi, gelişmemiş mi, aşırı harcamaları, yalan söylemeleri oldu mu, borçlanma talepleri var mı? Kumara kaybettikçe yerine koyabilmek için daha büyük rakamlar koyulmakta ve çevreden borçlanmakta. Bunlar kısır döngünün başlangıcı, aileler bu noktada birbirlerine destek olmalı. Bir kişinin kumara veya oyuna bağımlı hale gelmesi o aileyi veya toplumu büyük oranda etkilemekte, büyük aile felaketlerine yol açmakta” şeklinde konuştu. “Gerçekten toplumun belası, çağımızın sıkıntısı" Kişilere yönelik tedavi süreçlerine yönelik konuşan Doç. Dr. Namlı, “Kendi içerisinde olayla bir yüzleşmesi gerekmekte. Tedavi için dürüst bir şekilde gelmesi gerekir. Önce değerlendirme görüşmelerimiz olmakta sonra motivasyonel görüşmeler yapılmakta. Kişinin tedavi arayışı varsa poliklinikten veya yatırılarak hastaya yardım etmeye çalışıyoruz. Öncelikle psikososyal tedavilere başlıyoruz sonra gerekirse beraberinde bir dürtü kontrol, depresyon veya kaygı, duygu durum bozukluğu varsa ona yönelik tedaviler başlamakta. Kumar, oyun oynama veya diğer madde kullanım bozuklukları aynı zamanda birçok psikiyatrik eş tanılarla da seyretmekte. Eş tanılara yönelik tedavilerimiz, terapi, ilaç tedavilerimiz hastanelerimizde ve diğer sağlık kuruluşlarında yapılmaktadır. Başarı kişinin iradesi, sosyal çevresinin desteğiyle de çok alakalı. Gerçekten toplumun belası, çağımızın sıkıntısı. Rol, modeller çok önemli, aileler, çocuklar ve eşlerin birbirini kontrol etmeleri ve doğru insanlarla arkadaşlık etmeleri önemli. Eğitim çok çok önemli, okullardaki eğitim, her boyutunda toplumun, ailenin eğitimi en önemli faktör. Eğer yoksunluk düzeyine gelmişse bir kişi bağımlıdır, en yakın bir sağlık kuruluşuna ulaşıp yoksunluğunu azaltmak için tedavi alması lazım. Eğer tedavi almazsa yoksunluğu azaltmak için kişi tekrar maddeye yöneliyor. Bizim polikliniklerimizde buna yönelik tedaviler verilmekte gerekirse o kişiler yatırılarak bireysel ya da grup terapilerine alınmakta. İlaç tedavilerine hemen başlanmakta. Çok büyük bir toplumsal sorun, ailenin bu işi kapatmaması, bir profesyonelden destek alınması gerekir. En önemlisi sezildiği zaman erken tanı ve tedavi hayat kurtarıyor. Arkadaş çevresinde buna yönelik ilişkisi varsa o arkadaş çevresinden veya mahalleden uzaklaşılmalı. Parçalanmış, alkolün, maddenin veya başka bağımlılığın olduğu, şiddetin olduğu ailelerde bunlar daha sık görülmekte” dedi.
Denizli Üzerine demir kapı düşen 8 yaşındaki Asya hayatını kaybetti Denizli’de üzerine demir kapı düşen 8 yaşındaki kız çocuğu kaldırıldığı hastanede yaşam mücadelesini kaybetti. Olay, Denizli’nin Çivril ilçesinde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre 8 yaşındaki Asya Değirmenci arkadaşlarıyla oynadığı esnada üzerine demir kapı düştü. Düşen kapının altında kalan minik kızı gören arkadaşlarının imdat çağrıları üzerine çevredekiler 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarda bulundu. Kapının altından çıkarılan Asya Değirmenci, sağlık ekipleri tarafından Çivril Devlet Hastanesine sevk edildi. Çivril Devlet Hastanesinde ilk müdahalesi tamamlanan Asya Değirmenci kent merkezinde Üniversite Hastanesine nakledildi. Burada doktorların tüm müdahalesine rağmen minik kız yaşamını kaybetti. Asya Değirmenci’nin cansız bedeni otopsi yapılmak üzere Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Öte yandan, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, babası Denizli Büyükşehir Belediyesi personeli olan Asya için taziye mesajı yayımladı. Başkan Çavuşoğlu’nun mesajında, “Çalışma arkadaşımız Ramazan Değirmenci’nin kızı Asya Değirmenci’nin talihsiz bir kaza sonucunda hayatını kaybettiğini üzülerek öğrendim. Evladımıza Allah’tan rahmet, ailesine, sevenlerine ve yakınlarına başsağlığı ile sabır diliyorum” ifadelerini kullandı. Olayda hayatını kaybeden kız çocuğunun, otopsi işlemlerinin ardından bugün öğle namazına müteakip Hilal Caminde kılınacak cenaze namazının ardından Çakmak Mezarlığında son yolculuğuna uğurlandı.
İstanbul A Milli Futbol Takımı, Kayseri’de Galler ile karşılaşacak A Milli Futbol Takımı, UEFA Uluslar B Ligi 4. Grup 5. maçında yarın Kayseri’de Galler ile karşı karşıya gelecek. UEFA Uluslar B Ligi 4. Grup 5. maçında A Milli Futbol Takımı, yarın saat 20.00’de Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kadir Has Stadyumu’nda Galler ile karşılaşacak. Milliler grupta oynadığı 4 maçta 3 galibiyet, 1 beraberlik aldı ve 10 puanla liderlik koltuğunda bulunuyor. Galler ise 2’şer galibiyet ve beraberlik sonucunda topladığı 8 puanla 2. sırada yer alıyor. Milliler, A Ligi’ni garantilemek için sahada A Milli Futbol Takımı, Galler’i mağlup etmesi durumunda son maçlar öncesinde Uluslar A Ligi’ne yükselecek. B Ligi’nde 3. kez mücadele eden ay-yıldızlılar gruptan çıkarsa ilk kez A Ligi’nde yer alacak. Milliler B Ligi 4. Grup son karşılaşmasında Karadağ’a konuk olacak. 11. randevu Türkiye ile Galler bugüne kadar hepsi resmi maç olmak üzere 10 kez rakip oldu. Söz konusu müsabakalarda milliler 3 kez sahadan galip ayrılırken, 4 defa da Galler kazandı. 3 mücadele ise berabere sona erdi. Ay-yıldızlılar 10 gol atarken, kalesinde 13 gol gördü. İki ülke son olarak Uluslar Ligi’nin ilk haftasında Cardiff’te karşı karşıya geldi ve mücadele 0-0 sona erdi. Millilerin 636. müsabakası Milliler, İzlanda karşılaşmasıyla tarihindeki 636. karşılaşmasını oynayacak. Milliler, geride kalan 350’si resmi, 285’i özel olmak üzere toplam 635 müsabakada 1’i hükmen 248 galibiyet elde etti. Ay-yıldızlılar, 238 mağlubiyet ve 149 de beraberlik aldı. Türkiye, oynadığı karşılaşmalarda 869 gol kaydederken, kalesinde ise 908 gole engel olamadı. Vincenzo Montella 18. maçında A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Vincenzo Montella, ay-yıldızlıların başında bugüne kadar 12’si resmi, 5’i özel olmak üzere 17 maça çıktı. Montella yönetimindeki milliler, geride kalan müsabakalarda 9 galibiyet, 5 mağlubiyet ve 3 beraberlik aldı. Kayseri’de 4. milli maç heyecanı A Milli Futbol Takımı, Galler maçıyla Kayseri’de 4. maçını oynayacak. Milliler, 2009 yılında hizmete açılan Büyükşehir Belediyesi Kadir Has Stadyumu’nda şimdiye kadar oynadığı 3 karşılaşmadan da galip ayrıldı. Kırmızı-beyazlılar burada son olarak 6 Eylül 2013 tarihinde Andorra ile mücadele etti ve rakibini 5-0’lık skorla mağlup etti. Kayseri’de oynanan milli maçlar şöyle: 2 Haziran 2009 Türkiye: 2 - Azerbaycan: 0 (Özel maç) 5 Eylül 2009 Türkiye: 4 - Estonya: 2 (Resmi maç) 6 Eylül 2013 Türkiye: 5 - Andorra: 0 (Resmi maç) Çağlar Söyüncü, Ferdi Kadıoğlu ve Deniz Gül kadrodan çıkarıldı Portekiz’in Porto takımında oynayan Deniz Gül ile Belçika’nın Westerlo ekibinde forma giyen Doğucan Haspolat, ilk kez A Milli Takım aday kadrosuna davet edildi. Millilerde aday kadroya çağrılan Çağlar Söyüncü, Ferdi Kadıoğlu ve Deniz Gül sakatlıklarından dolayı çıkarılırken, Eren Dinkci, Yasin Özcan ve Bertuğ Yıldırım alındı. Kenan Yıldız cezalı A Millilerde, Galler maçında bir futbolcu cezasından dolayı oynamayacak. İzlanda karşılaşmasında gördüğü sarı kartla cezalı duruma düşen Kenan Yıldız, Galler karşısında olmayacak. Millilerde ayrıca sol arka adalesindeki gerilme ve ödem nedeniyle tedavisine devam edilen Ahmed Kutucu’nun da kadroda olması beklenmiyor. Juan Martinez Munuera düdük çalacak Türkiye - Galler arasında oynanacak müsabakayı İspanya Futbol Federasyonu’ndan Juan Martinez Munuera yönetecek. Munuera’nın yardımcılıklarını Raul Cabanero ve Guadalupe Porras Ayuso yapacak. Karşılaşmanın 4. hakemi ise Alejandro Muiz Ruiz olacak. A Milli Takım’ın aday kadrosu şöyle: Kaleciler: Altay Bayındır (Manchester United), Mert Günok (Beşiktaş), Muhammed Şengezer (Başakşehir), Uğurcan Çakır (Trabzonspor) Defans: Abdülkerim Bardakcı (Galatasaray), Mert Müldür, Samet Akaydın (Fenerbahçe), Emirhan Topçu (Beşiktaş), Eren Elmalı (Trabzonspor), Merih Demiral (Al-Ahli), Zeki Çelik (Roma) Orta saha: Doğucan Haspolat (Westerlo), Hakan Çalhanoğlu (Inter), İsmail Yüksek (Fenerbahçe), Kaan Ayhan (Galatasaray), Okay Yokuşlu (Trabzonspor), Orkun Kökçü (Benfica) Forvet: Ahmed Kutucu (Eyüpspor), Arda Güler (Real Madrid), Barış Alper Yılmaz, Yunus Akgün (Galatasaray), Enes Ünal (Bournemouth), Kenan Yıldız (Juventus), Kerem Aktürkoğlu (Benfica), Semih Kılıçsoy (Beşiktaş), Bertuğ Yıldırım (Getafe), Eren Dinkci (Freiburg)