ASAYİŞ - 24 Mart 2025 Pazartesi 16:26

Aile Sağlığı Merkezi önünde darp edilen doktor hastanelik oldu: "Bu muamele hakkımız değil"

A
A
A
00:00
00:00
HD

Kırıkkale’de aile sağlığı merkezi önünde 2 kişi tarafından darp edilen doktorun göz çevresinde kemik kırığı oluştu. Yaşadığı olayı anlatan Dr. Yakup Çelik, "Doktorlar canla başla insanlık için çalışırken bize yapılan böyle bir muamele hakkımız değil" dedi.

Olay, Ovacık Mahallesi’ndeki Hürriyet Aile Sağlığı Merkezi önünde yaşandı. Edinilen bilgiye göre, 58 yaşındaki Dr. Yakup Çelik, merkezin önündeki bankta otururken, E.K. (28) ve O.İ. (29) isimli şahısların saldırısına uğradı. 112 Acil Çağrı Merkezi’ne yapılan ihbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan Dr. Çelik, ambulansla Yüksek İhtisas Hastanesi’ne kaldırıldı. Burada yapılan tetkiklerde, Çelik’in sol göz çevresinde açık yara oluştuğu ve bu bölgede kemik kırığı tespit edildi.

Aile Sağlığı Merkezi önünde darp edilen doktor hastanelik oldu:

"Bu muamele hakkımız değil"

Yaşadığı olayı anlatan Dr. Yakup Çelik, "Aile sağlık merkezinin önünde bankta otururken tanımadığım iki kişi tarafından darp edildim, sebebini bilmiyorum. Doktorlar canla başla insanlık için çalışırken bize yapılan böyle bir muamele hakkımız değil. Şu anda iyi hissediyorum, ciddi bir problemim yok" dedi.

Olayın ardından kaçan iki şüpheli, savcılık koordinesinde İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi ekiplerince yapılan teknik ve fiziki takip sonucu yakalanarak gözaltına alındı. Şüpheliler hakkında adli soruşturma başlatıldı.

Hasan Ay

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Matematik ve fende Türkiye’nin uluslararası alandaki performansı arttı Eğitimciler Birliği Sendikası’nın (Eğitim-Bir-Sen) "Eğitime Bakış 2024: İzleme ve Değerlendirme Raporu"na göre Türkiye 4. sınıf matematik puanında 58 ülke arasında 8., fen puanında 4., 8. sınıf matematik puanında 42 ülke arasında 13. ve fen puanında 7. sırada yer alırken, ne eğitimde ne istihdamda olan 18-24 yaş arası gençlerin oranı bakımından OECD ülkeleri arasında birinci sırada yer aldı. Eğitim-Bir-Sen, 2016’dan bu yana sürdürdüğü eğitim sistemi izleme çalışmasının dokuzuncusunu yayımladı. "Eğitime Bakış 2024: İzleme ve Değerlendirme Raporu"nda Türkiye eğitim sisteminin mevcut durumu, eğilimleri ve uygulamaları, sistematik ve veri temelli bir yaklaşımla analiz edildi. Raporda, "eğitime erişim ve katılım", "eğitimin çıktıları", "öğretmenler ve okul yöneticileri", "eğitim-öğretim ortamları" ile "eğitimin finansmanı" olmak üzere 5 başlık altında detaylı değerlendirmelere yer verildi. Okullaşma oranlarında ve mezuniyette kızlar farkı açmaya başladı Rapora göre 2023/2024 eğitim-öğretim yılında Türkiye’de toplam öğrenci sayısı 18 milyon 710 bin 265 oldu. Bu öğrencilerin 1 milyon 631 bini özel öğretim kurumlarında öğrenim görürken, 14-17 yaş grubunda net okullaşma oranı yüzde 91,3 olarak hesaplandı. Bu oran erkeklerde yüzde 90,7 iken, kız öğrencilerde yüzde 91,8’e ulaştı. Tüm yaş gruplarında kızların net okullaşma oranlarının erkeklerin net okullaşma oranlarından az da olsa fazla olduğu tespit edildi. Ancak ortaöğretimin zorunlu eğitim kapsamında olmasına rağmen 14-17 yaş grubundaki çocukların yüzde 8,7’sinin eğitimin dışında olduğu görüldü. 18-21 yaş aralığında en az lise mezunu olanların oranı kadınlarda yüzde 80,1’e ulaşırken, erkeklerde bu oran yüzde 73,8 olarak belirlendi. Toplamda mezuniyet oranı ise yüzde 76,9 oldu. Son 10 yıllık süreçte 18-21 yaş grubunda en az lise mezunu olma oranında kadınlar erkeklere göre daha yüksek düzeyde artış gösterdi. Açık öğretimdeki öğrenci sayılarında hızlı düşüş 2023/24 eğitim-öğretim yılında açık öğretimdeki toplam öğrenci sayısı bir önceki yıla göre 1 milyon 117 bin azalarak, 1 milyon 229 bin 802’ye geriledi. Açık öğretim lisesi öğrencilerinin ortaöğretim içindeki payı son 10 yılın en düşük seviyesine geriledi ve yüzde 18,6 olarak gerçekleşti. Özel eğitim öğrencileri ortaöğretime devam etmiyor Raporda özel eğitime erişimde de dikkati çeken veriler yer aldı. 2023/2024 eğitim öğretim yılında özel eğitim alan öğrenci sayısı okul öncesinde 10 bin 668, ilköğretimde 440 bin 931, ortaöğretimde 108 bin 126 ve toplamda ise 559 bin 725 olarak kayıtlara geçti. Özel eğitim alan kız öğrencilerin sayısı önemli düzeyde erkeklerden daha az oldu. Özel eğitim alan öğrencilerin yüzde 63’ünü erkek öğrenciler, yüzde 37’sini kız öğrenciler oluşturdu. Burada ortaöğretime göre ilköğretim kademesinde özel eğitim alan öğrencilerin sayısının çok fazla olması dikkati çekti. Bu durum, ilköğretimde özel eğitim alan çocukların önemli bir kısmının ortaöğretime devam etmediğini gösterdi. Türkiye’nin uluslararası alandaki performansı arttı Türkiye, TIMSS 2023 sonuçlarında 2019 yılına kıyasla 4 ve 8. sınıf düzeylerinde matematik ve fen alanlarında anlamlı bir puan artışı kaydetti. Açıklanan son TIMSS sonuçlarına göre Türkiye 4. sınıf matematik puanında 58 ülke arasından 8., fen puanında 4., 8. sınıf matematik puanında 42 ülke arasından 13. ve fen puanında ise 7. sırada yer aldı. Türkiye ne eğitimde ne istihdamda olan 18-24 yaş arası gençlerin oranı bakımından OECD ülkeleri arasında birinci sırada 2023 yılı verilerine göre, 18-24 yaş arası ne eğitimde ne istihdamda olanların (NEET) -eğitim ve istihdam dışı- oranı OECD ülkeleri ortalaması yüzde 13,8 iken, Türkiye yüzde 31,1 NEET oranıyla hem OECD ülkeleri ortalamasından oldukça yüksekte hem de OECD ülkeleri arasında ilk sırada yer aldı. Meslekte kadın öğretmenlerin oranı yüzde 61,3’e yükseldi Rapora göre 2023/2024 eğitim öğretim yılında okul öncesinde 121 bin 986, ilköğretim kademesinde 648 bin 920, ortaöğretim kademesinde 397 bin 990 olmak üzere toplam 1 milyon 168 bin 896 öğretmen görev yapıtı. Bu öğretmenlerin 175 bin 499’unun özel öğretim kurumlarında görevli olduğu belirtildi. Son on yılda öğretmen kadrosundaki kadın oranı yüzde 7 artış göstererek, 2023/24 eğitim-öğretim yılında yüzde 61,3’e yükseldi. Eğitim fakültelerine giren öğrencilerin 65,8’ini kızlar oluştururken, mezun olanların yüzde 66,2’si ve KPSS Eğitim Bilimleri Testi’ne başvuran adayların yüzde 72’si kadınlardan oluştu. Bu veriler göz önüne alındığında kadın öğretmen oranının önümüzdeki yıllarda artarak devam etmesi bekleniyor. Türkiye’de okul öncesi hariç tüm eğitim kademelerinde ise kadın öğretmen oranı, OECD ülkeleri ortalamalarının oldukça altında kalıyor. Buna ilave olarak Türkiye’de tüm kademelerde kadın öğretmen sayısı erkeklerden fazla. Bu durum, genel olarak dünya genelinde de gözlemlenen bir eğilim olan kadınların öğretmenlik mesleğinde erkeklere kıyasla daha fazla yer aldığını gösteriyor. Türkiye 50 yaş ve üzeri öğretmen oranı bakımından OECD ülkeleri arasında en düşük orana sahip ülkelerin başında gelirken, 30 yaş altındaki öğretmen oranının yüksekliği bakımından ise OECD ülkeleri arasında üst sıralarda yer alıyor. 2015 ve 2016 yıllarında yaklaşık 50 bin öğretmen ataması yapılırken, 2017, 2022 ve 2024 yıllarında bu sayı 20 bin seviyelerine geriledi. 2018 ve 2023 yıllarında 45 bin, 2019 ve 2020’de 40 bin, 2021 yılında ise 35 bin öğretmen atandı. Son 10 yıllık süreçte en az öğretmen atamalarının 2017, 2022 ve 2024 yıllarında gerçekleştiği, son yıllarda ise atama sayılarının düştüğü görüldü. 2024 yılında KPSS Eğitim Bilimleri Testi’ne 526 bin 947 öğretmen adayı başvurdu 2024 yılında kamuda öğretmen olmak isteyen ve bu amaçla KPSS Eğitim Bilimleri Testi’ne başvuran aday sayısı 500 bini aşarak 526 bin 947’ye ulaştı. OECD ülkeleri arasında tüm kademelerdeki öğretmenlerin başlangıç ve 15 yıl deneyim sonrası maaş seviyeleri önemli düzeyde farklılık gösteriyor. OECD ülkeleri ortalaması bakımından öğretmenlerin 15 yıl deneyim sonrası maaşı, başlangıç maaşından okul öncesi kademesinde yüzde 31, ilkokul ve ortaokul kademesinde yüzde 35 ve ortaöğretim genel programlar düzeyinde ise yüzde 36 daha fazla olup, Türkiye’de bu oranlar tüm kademelerde yüzde 3 oldu. OECD ortalamasına göre öğretmenlerin 15 yıl deneyim sonrası maaşları, başlangıç maaşlarına kıyasla okul öncesinde yüzde 31, ilkokul ve ortaokul kademesinde yüzde 35, ortaöğretim genel programlar düzeyinde ise yüzde 36 oranında yükseliyor. Türkiye’de bu oranlar tüm kademelerde yüzde 3 seviyesinde gerçekleşiyor. Eğitime Bakış 2024 Raporu’na göre, Türkiye’de öğretmenlerin kariyer başlangıcında aldığı maaşlar, satın alma gücü paritesine göre OECD ülkeleri ortalamalarının üzerinde seyrediyor. Ancak 15 yıl deneyim sonrasında aldıkları maaşlar ise OECD ortalamalarının altına düşüyor. Rapora göre, Türkiye’de okul yöneticilerinin maaşları da öğretmenlerle benzer bir tablo sergiliyor. Satın alma gücü paritesine göre değerlendirildiğinde yöneticilerin en düşük kariyer maaşları OECD ülkeleri ortalamaları ile hemen hemen aynı düzeydeyken, en yüksek kariyer sonrası aldıkları maaşlar ise OECD ülkeleri ortalamalarının oldukça gerisinde kalıyor. Türkiye’de öğrenci başına yapılan harcamalar, OECD ülkeleri ortalamasının altında kaldı Türkiye, öğrenci başına yaptığı harcama ile OECD ülkeleri arasında Meksika’dan sonra en düşük harcama yapan ikinci ülke konumunda yer alıyor. Satın alma gücü paritesine göre Türkiye, öğrenci başına yıllık 4 bin 219 dolar harcarken, OECD ülkeleri ortalaması 11 bin 703 dolar olarak hesaplandı. Satın alma gücü paritesine göre OECD ülkeleri öğrenci başına yıllık ortalama 11 bin 703 dolar harcarken, Türkiye bu alanda 4 bin 219 dolarla OECD ortalamasının oldukça gerisinde kalıyor.
Bursa Yıldırım’da bayram erken geldi Yıldırım Belediyesi, yaklaşan Ramazan Bayramı öncesi yüzleri güldürmeye devam ediyor. Dayanışma ve paylaşma şehri Yıldırım anlayışı ile Ramazan Bayramı öncesi ihtiyaç sahiplerini de unutmayan Yıldırım Belediyesi, 10 bin ilçe sakinine bayramlık hediye ediyor. Mimarsinan Mahallesi’ndeki ‘Bayram Mağazası’nda çocukların sevincine ortak olan Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, "Rahmet, bereket ve mağfiret ayı Ramazan’ı tamamlamanın huzurunu yaşıyoruz. ‘Ramazan Paylaşmak’tır düsturu ile bir ay boyunca hemşehrilerimizle, dostlarımızla gönül sofralarımızı, dualarımızı, muhabbetlerimizi paylaştık" dedi. Yıldırım’ı dayanışma ve paylaşma şehri olarak tasavvur ettiklerini dile getiren Başkan Yılmaz, "İnsanı merkeze alan bir yaklaşım ile herkesin mutlu ve huzurlu olduğu, kimsenin kendisini yalnız hissetmediği bir Yıldırım için çalışıyor, gönülden gönüle köprüler kuruyoruz. Bu kapsamda Ramazan ayında da hemşehrilerimize dokunacak, onları mutlu edecek işler yapmaya özen gösterdik. Hayırseverlerimizin de destekleri ile hizmete açtığımız giyim mağazamız sadece bir yardım noktası değil, paylaşmanın da adresi. Ramazan Bayramı öncesi binlerce ihtiyaç sahibi hemşehrimize bayramlık hediye ettiğimiz mağazamızda ziyaretçilerimiz, tıpkı çarşıda bir mağazada alışveriş yaparak kazağından ayakkabısına, ceketinden pantolonuna kadar gönlünce bayramlıklarını seçti. Tüm yaş gruplarının faydalanabileceği şekilde hazırladığımız mağazamız bayrama kadar Yıldırımlı ihtiyaç sahibi hemşehrilerimize hizmet verdi. Yıldırım sosyal belediyecilikle büyüyen mutlu bir aile. İhtiyaç sahipleri ve yardımsever hemşehrilerimiz arasında gönül köprüsü kurarak hem yürekleri hem de bedenleri ısıtmaya devam edeceğiz. Hayırseverlerimizin de desteği ile oluşturduğumuz mağazamızda 10 bin hemşehrimize bayramlık hediye edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Manisa Gazi Kıyışkan’dan bütün vatandaşlara şehitlik ziyareti daveti Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Manisa Şube Başkanı Gazi Yusuf Kıyışkan bayramda şehitlerin ve emanetlerinin unutulmaması gerektiğini söyledi. Gazi Kıyışkan, "Tüm halkımızı bu bayram, bayramın arifesinde, geride yakını kalmamış ve milletimize mal olmuş aziz şehitlerimizin kabrini ziyarete davet ediyorum." dedi. "Bu bayramda şehitlerimizi ve emanetlerini unutmayalım" diyen, Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Manisa Şube Başkanı Gazi Yusuf Kıyışkan, "Bayramlar, kardeşlik, dayanışma ve vefanın en derin şekilde hissedildiği mübarek günlerdir. Ancak bizler bayram sabahına sevdiklerimizle uyanırken, vatan için canlarını feda eden kahramanlarımızın aileleri, o tarifsiz boşluğun hüznüyle bayrama giriyor. Bir şehit annesi, bayram sabahı evladının mezar taşını gözyaşlarıyla okşarken, bir şehit çocuğu, babasının elini öpme özlemiyle büyüyor. Aziz şehitlerimizin bize emanetlerini unutmayalım. Aziz Şehitlerimiz, vatanımızın bağımsızlığı, huzuru ve birliği için canlarını hiçe saydılar. Bugün bayramı güven ve huzur içinde karşılıyorsak, bu onların fedakârlıkları sayesindedir. Ancak bu fedakârlığın ardında nice yetim kalan çocuklar, evlatsız kalan anneler, gözü yaşlı eşler ve hasretle dolu yürekler var. Aziz şehitlerimizin bize bıraktığı en değerli emanetlerine sahip çıkmalıyız. Çünkü biliyoruz ki bir şehidin emaneti, vatanın en kutsal değerlerinden biridir." diye konuştu. Şehitlere olan vefa borcunun önemine değinen Gazi Kıyışkan açıklamasını şöyle tamamladı: "Bayram arifesinde aziz şehitlerimizin ruhları için dualar edecek, mezarlarına kabirlerini ziyaret ederek onların bize miras bıraktığı vatan sevgisini ve fedakârlığı yüreğimize kazıyacağız. Tüm halkımızı şehitliklerimize davet ediyoruz. Şehit çocuklarımıza şefkatle yaklaşarak, annelerimizin ellerini öperek onları unutmadığımızı göstermeliyiz. Çünkü bizler, şehitlerimizin bıraktığı boşluğu asla dolduramasak da, emanetlerine sahip çıkmayı en büyük görevimiz bilmeliyiz. Bu bayramda, bir şehit çocuğu babasının sıcak kucağına hasret kalırken, bizler ona yalnız olmadığını hissettirmeliyiz. Bir şehit eşi gözyaşlarıyla bayramı karşılarken, onun yanında olalım. Bir şehit annesi evladına duyduğu özlemle sessizce ağlarken, o gözyaşlarını silen bir evlat olmalıyız. Onlar, vatanımız için en kıymetli varlıklarını toprağa verdiler. Biz de onların hatırasına sahip çıkarak, şehitlerimize olan vefa borcumuzu ödeyelim. Bu vesileyle, başta aziz şehitlerimizin kıymetli aileleri olmak üzere, vatan uğruna fedakârlık gösteren kahraman gazilerimizin, tüm şehit yakınlarımızın ve İslam âleminin Kurban Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyorum. Rabbimiz, bu toprakları canları pahasına bizlere emanet eden aziz şehitlerimize rahmet eylesin, kahraman gazilerimize sağlık ve huzur ihsan etsin. Tüm halkımızı bu bayram, bayramın arifesinde, geride yakını kalmamış ve milletimize mal olmuş aziz şehitlerimizin kabrini ziyarete davet ediyorum."