GÜNDEM - 12 Aralık 2024 Perşembe 10:16

Talas’ta 150 hafta ’şeffaf oda’

A
A
A
Talas’ta 150 hafta ’şeffaf oda’

Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın tarafından üç yıl önce Türkiye’de bir ilk olarak başlatılan ‘Şeffaf Odada Başkanla Baş Başa’ uygulaması 150. haftasına ulaştı.


Başkan Yalçın ve belediye yetkililerinin her hafta çarşamba günü 90 bin nüfusuyla Türkiye’nin en büyük altıncı, Kayseri’nin ise en büyük mahallesi olan Mevlana’da gerçekleştirdiği uygulama bu hafta da yine ilgi odağı oldu. Mevlana Meydan Parkı içinde yer alan Şeffaf Oda’da, 150 hafta boyunca vatandaşların istek ve görüşleri ele alındı çeşitli konulardaki projeleri değerlendirildi. Uygulamayla ilgili kısa bir değerlendirmede bulunan Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın, “Talaslı hemşehrilerimizin hizmete daha hızlı ulaşmaları adına gerçekleştirmiş olduğumuz Şeffaf Oda’da Başkanlı Baş Başa programının bu hafta 150’ncisi gerçekleştirildi. Böyle önemli bir programı istikrarla, vatandaşın taleplerini dinleyerek, çözüm üreterek devam ettiriyoruz” dedi.



“Şehrin başvuru merkezi”


Başkan Yalçın, sadece Talas Belediyesi ile ilgili istek ve görüşlerin gelmediğini ifade ederek, “Vatandaşlarımız belediyemiz başta olmak üzere resmi kurumlarla ilgili taleplerini bize iletiyorlar. Burada SGK’dan tutun Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na, Büyükşehir Belediyesi’nden Tük Telekom’a kadar bütün talepleri burada toplayıp yerlerine ulaştırıyoruz. Yani burası şehrin ortak hafızasını oluşturan bir başvuru merkezi oldu” şeklinde konuştu.



Talas’ta 150 hafta ’şeffaf oda’

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Recep Uçar: "Kazanmak en büyük hedefimiz" Konyaspor Teknik Direktörü Recep Uçar, Trendyol Süper Lig’in 16. haftasında deplasmanda oynayacakları Çaykur Rizespor maçına çok iyi çalıştıklarını ve kazanmak istediklerini belirtti. Konyaspor, Trendyol Süper Lig’in 16. haftasında 14 Aralık Cumartesi günü saat 16.00’da Çaykur Rizespor’a konuk olacağı maçın hazırlıklarını sürdürdü. Kayacık Tesisleri’nde Teknik Direktör Recep Uçar yönetiminde gerçekleştirilen antrenman, koşu ve ısınma hareketleri ile başlarken, 5’e 2 ile devam etti. Yeşil-beyazlı ekip, idmanı taktik çalışma ile tamamladı. Recep Uçar: "Kazanmak en büyük hedefimiz" Antrenmandan önce basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Konyaspor Teknik Direktörü Recep Uçar, "Cumartesi günü oynayacağımız Rizespor maçı hazırlıklarımız devam ediyor. Baktığımızda rakibimiz son 3 iç saha maçında kazanan bir ekip. Son 7 maçında da 5’ini kazanan bir ekip. İç sahada özellikle çok coşkulu, istekli ve agresif oynayan bir ekip. İyi bir teknik kadrosu, teknik direktörü olan ve kaliteli oyuncuları olan bir ekip. Zor bir maç bizi bekliyor. Ama bizde bundan önceki 5 maçta olduğunu gibi en iyi şekilde hazırlanıp gene Rize’ye kazanmak için gideceğiz. Elimizden geleni ve hazırlandığımız oyunu en iyi şekilde sergileyip kazanmak en büyük hedefimiz. Umarım da hedefimize ulaşırız" şeklinde konuştu. "Hiçbir takım son dakikalarda gol yemek istemez" Son dakika golleri ile puan kaybettiklerini ifade eden Uçar, "Hiçbir takım son dakikalarda gol yemek istemez. Bu durumun da farklı farklı sebepleri vardır. Bizimki ise biraz da bireysel hatalardan gerçekleşti. Elbet de bu durumun bu şekilde devam etmesini bizlerde istemiyoruz" dedi. Pedrinho: "Karşımızda çetin bir rakibimiz var" Brezilyalı hücum oyuncusu Pedrinho ise, "Hafta içindeki çalışmalarımız sıkı bir şekilde sürüyor. Karşımızda çetin bir rakibimiz var. Son iki maçımızda iyi bir performans ortaya koyduğumuzu ve oyun oynadığımızı söyleyebilirim. Elbette burada da asıl hedefimiz olan 3 puanı cebimize alıp dönmek istiyoruz. Aslında 8 numarada, 10 numarada ve kanatta da oynadığım maçlar oldu. Burada hocamın istediklerine, mevkisel taleplere göre ve maça göre pozisyon değiştirmekteyim. Kanatta oynadığım zaman kendimi daha tatmin hissettiğimi söyleyebilirim" diye konuştu.
Kayseri Başkan Odakır: “Yerli ürün tercihinde esnafımızı unutmayalım” Kayseri Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği (KESOB) Başkanı Şeyhi Odakır; her yıl 12-18 Aralık tarihleri arasında kutlanan ’Yerli Malı Haftası’ hakkında yayımladığı mesajında, “Yurdumuzda üretilen ürünlerimize her daim destek olalım ve bu bilinci yeşertelim. Her alanda yerli olana yönelelim. Yerli ürünleri tercih ederken de küçük esnafımızı unutmayıp esnafımızdan yerli ürünleri temin edelim” dedi. KESOB Başkanı Şeyhi Odakır, halk arasından Yerli Malı Haftası olarak bilinen ve her yıl 12-18 Aralık tarihlerini kapsayan haftada kutlanan Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası hakkında bir mesaj yayımladı. Başkan Şeyhi Odakır, kutlanan haftanın önemli bir amaca hizmet ettiğini ve oluşturmak istediği bilinç ile farkındalık düzeyinin değerli olduğunu belirtti. Odakır mesajında şu ifadelere yer verdi; "Her coğrafyanın kendine has özellikleri bulunuyor. Bu özellikleri de ürettikleri ürünlere yansıyor ve bir anlamda kendi sınırları dışında temsil etme yeteneğini geliştiriyor. Kendine has özellikler içerisinde kültür, yaşam, tüketim, ekonomik ve sosyal farklılıklar da bulunuyor. Çoğu insan, kendi coğrafyasında üretilen ürünleri tüketmek, kullanmak ve öncelemek ister. Çünkü bir anlamda kendisiyle özdeşleştirir, kendisine uygun bulur ve dahası destekler ki şehrine, ülkesine önemli katma değerleri olsun. Bu bilinçle hareket ederek, önceliği kendi yerli ürünleri ve malları olur. Düşündüğümüzde ülkemizde resmi adıyla Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası kutlanıyor. Bütün okullarımızda öğrencilerimize bilinen adıyla Yerli Malı Haftası’nda bir farkındalık ve yerli malı tüketimi hakkında bilinçlendirme yapılıyor. İsminin de işaret ettiği gibi, küçük yaşlardan itibaren tutumlu olmanın, yatırım yapmanın önemi anlatılıyor, aşılanıyor. Türk mallarının çeşitliliği ve alanları izah edilerek, neden Türk malı, yerli malların tercih edilmesi gerektiği işleniyor. Bu yaklaşımın değerli olduğuna inanıyoruz. Yerli ve de milli üretimin, yerli ve milli malların yaygınlaşması, tüketimde öncelenmesinin, bu bilincin artarak çoğalmasının bir kazanç olduğunu düşünüyoruz. Bu kapsamda, bu bilinci oluştururken, yerli malı tüketiminin ve öncelemenin yapılırken bunu küçük esnaf aracılığıyla yapılmasını da ayrıca önemsiyoruz. Biliyoruz ki küçük esnaf olmadan büyük esnaf olunmaz. Esnafımız da vatandaşımız da yerli mallara yönelik farkındalığını artırdıkça, karşılıklı olarak kurulacak bu olumlu ilişkilerin şehrimize ve ülkemize katkı sağlayacağını, değer oluşturacağına inanıyoruz. Bu vesileyle vatandaşlarımızın Yerli Malı Haftası’nı kutluyorum. Gelecek nesillerin bu bilinçle hareket etmesini temenni ediyorum.”
Trabzon Şenol Güneş: "Futbolun özünü korumalıyız" Trabzonspor Teknik Direktörü Şenol Güneş, futboldaki değişimlere dikkat çekerken, "Futbolda değişiklikler oluyor ama özünü bozarsanız tadını da kaybedersiniz" dedi. Trabzonspor Teknik Direktörü Şenol Güneş, bordo-mavili kulübün dergisine röportaj verdi. Güneş, futbolun özünün bozulmaması gerektiğini belirterek, "Futbol, tarihi boyunca çeşitli değişikliklere uğradı; maç sayıları, kurallar ve saha ölçülerindeki düzenlemeler bunun örnekleridir. Ancak temel ilgi odağı olan özünü korumak, futbolun tadını bozmamak adına büyük değişikliklerden kaçınıldı. Günümüzde ekonominin ön planda olduğu futbol, izleyenler için hala bir oyun, eğlence ve ortak alan olma özelliğini sürdürüyor. Ekonomik sorunlar nedeniyle Türkiye’de futbol seyircisi azalmış olsa da Avrupa ülkelerinde tam tersi bir durum gözlemleniyor. Almanya ve İngiltere gibi ülkelerde statlar, ailelerin bir araya gelip keyif aldığı, dostluklarını pekiştirdiği alanlar haline geldi. Buna karşılık Türkiye’de ekonomik sıkıntılar, seyirci sayısındaki düşüşlere ve futbolun marka değerine zarar veren olumsuzluklara yol açıyor. Futbol, teknolojinin yardımıyla adalet ve kurallar açısından daha iyi bir noktaya taşınmaya çalışılıyor. Ancak bu süreçte teknolojinin hatalı kullanımı güven duygusunu sarsabiliyor. Ayrıca futbolun akıcı keyfini bozabilecek noktalara dikkat edilmesi gerekiyor" dedi. "Kazanmak için her şey mübah derseniz hata yaparsınız" Her zaman güzel oyun ve iyi bir sonuç istediğini söyleyen deneyimli teknik adam, "Ben de güzel oyun, iyi sonuç istiyorum. Güzel oynamadan kazandığınız zaman zaten doğru oyun olmuyorsa, sonrasında kazanma şansınız da az olacaktır. Dolayısıyla birbirine bağlantılı. Şunu söyleyeyim; çocuk da olsanız, bir oyun da oynarsanız, bir iş de yapsanız sonunda kazanmak istersiniz ama kazanmak için her yol mubah derseniz, hata yaparsınız. Mesela bir işimiz var ama bunu tesadüfen götürüyoruz. Ne kadar götürürüz? Ama doğru işleri, ilkeleri, prensipleri, çalışmaları yerine koyup gelişimini sağladıktan sonra sahaya çıktığınız zaman kazanma oranınız yükselir. Kazanamazsanız bile işinizi doğru yapmanızın huzuru olur sizde. Sizden de beklenen şey zaten yeteneğinizi, karakterinizi ortaya koymak. Siz de vicdanen rahat olursunuz. O yüzden bu yaptıklarınızı karşılayan müsabakayı kaybetseniz bile ’Ben bir şeyler ürettim, alamadım, daha çok çalışmalıyım’ dersiniz. Bir de sonuç iyi gelirse doğru işler yaptığınızda, o zaman daha çok tatmin olursunuz, mutlu olursunuz. Doğru işler yaparak hedefe gitmelisiniz. Oyuncularıma her zaman en iyisini hedeflemelerini tavsiye ediyorum. Bir hedef belirlemek ve ona ulaşmak yeterli değil; önemli olan bu başarıyı sürdürülebilir kılmak. Futbolcuların yeteneklerini ortaya koyması, karakterlerini göstermesi ve izleyicilere keyif verebilmesi bu sürecin ayrılmaz bir parçası" ifadelerini kullandı. "Hiç bir zaman tükenme diye bir şey yok" Şenol Güneş, bugüne kadar finallerde kaybetmiş olsa da hiçbir zaman tükenmişlik hissine kapılmadığını vurgulayarak şunları söyledi: "Her gün yeni bir başlangıçtır ve her maç, yeni bir mücadele fırsatıdır. Hayatın her alanında olduğu gibi futbolda da başarısızlıklar ve engeller karşısında pes etmemek, yeni yollar bulup heyecanla ilerlemek gerekir. Yıldız oyuncular sadece bireysel becerileriyle değil, etrafındaki oyuncuları da yükseltebilme yetenekleriyle öne çıkar. Birlikteliği sağlayan, yolu açan, yönlendiren, yol veren, rehberlik yapandır. Bizde sıkıntı o yani. ’Ben işimi yaptım, bana eyvallah’ diyemezsiniz veya tam tersine, ’O yapamadı, ben de o yüzden yapamadım’. Bunlar hep mazerettir. Mazeret buldukça kendinizi törpülersiniz, eksik kalırsınız. Mademki bu işi yapıyorsunuz, en iyi olmaya çalışmalısınız. Günümüz için söylüyorum, Messi, Ronaldo oraya kolay gelmedi ki. Bugün hala oynuyorlar. Herkes ’Ne paralar kazanıyorlar’ diyorlar. Hayır, adam değer kazanıyor. Değeri para yapıyor, parayı değer yapmıyor. O parayla değerini artırmıyor, var olan değerini paraya dönüştürüyor. Her gün hayata yeniden başlamak lazım. Yeniden mücadele etmek ve içimizdeki değerleri dışarı çıkarmaya çalışmak gerekir." "Heyecanım aynı şekilde devam ediyor" 90’lı yıllarda teknik direktörlüğe başladığındaki heyecanla bugün arasında fark olmadığını aktaran Güneş, "O dönemdeki hırsım ve tutkularım aynı şekilde devam ediyor. Ancak zamanla bilgim, sabrım ve hoşgörüm arttı. Hatalar yapmam normal, kaybettiğimde ya da kazandığımda geriye dönüp ’Şunu yapmalıydım’ demiyorum. Her şey bir deneyimdir ve her maç bir fırsattır. Geçmişteki zor dönemler, sakatlıklar ve sıkıntılar beni daha da güçlendirdi. Bugün de aynı heyecanla, aynı hedefle çalışmaya devam ediyorum. Başarı, bir hedefi yakalamakla bitmez, onu sürdürülebilir kılmak önemlidir. Her gün yenilenmeli ve yeni bir yol haritası çizerek, coşku ve bilgiyle ilerlemelisiniz" açıklamasında bulundu. "Bende kin, nefret, intikam duygusu yoktur" Sahada anlık tepkilerin normal olduğunu belirten deneyimli çalıştırıcı, "Özellikle bir gol kaçırılınca veya beklenmedik bir hayal kırıklığı yaşandığında. Ancak ben sonrasında üzülmem ve üstünde durmam. Gerçekten affederim, ama unutmam. Bende Kin, nefret, intikam duygusu yoktur. Bir kişi hata yapmışsa, ben niye onun hatasını affetmeyeyim? Ben kendi hatamı üzülerek kabul ederim ama başkasının hatasından sorumlu olmam. Eğer kişi hatasını fark ediyorsa, sorun yoktur, ilişkiler devam eder. Ama sürekli aynı hatayı yapan birine şans vermem. Herkes hata yapabilir, önemli olan bunlardan ders almak ve vicdanen rahat olmaktır. İnsan önce kendine hesap verir, rahat olur. Ondan sonrası kolay" şeklinde konuştu. "Eleştiri güzeldir ama hakareti asla kabul etmem" Eleştirilerin sporun ve yaşamın doğal bir parçası olduğunu ifade eden Şenol Güneş, "Eleştiri güzeldir ama hakaret asla kabul edilemez. Eleştiriler her zaman olacaktır. Çünkü bir iş yapıyorsak eleştirileceğiz. Ancak eleştirinin yapıcı olması gerekir; hakaret, doğru bir eleştiri değildir. Eleştiriyi seviyorum, çünkü doğru bir eleştiri bana yeni bir bakış açısı kazandırabilir. Fakat hakaret ise sadece kişinin kendi yanlışlarını gösterir ve buna muhatap olmam. Eleştirinin amacı doğru yolu göstermek olmalıdır. Eğer eleştiri adil ve yapıcıysa, bundan faydalanırım. Ancak günümüzde eleştiriler çoğu zaman haksız, kişisel hale geliyor. Sağlıklı eleştiriler, sakin ve kontrollü bir şekilde yapılmalı, aksi takdirde bu bir kavga olur, eleştiri değil" diye konuştu. "Futbolculuk ve antrenörlük kolay işler değil" İşi yaparken de, özel hayatında da aynı kişi olduğunu vurgulayan Güneş, "Tabii ki Trabzonspor teknik direktörüyüm, bu bir sorumluluk. Ama ben hala sade bir insanım, farkım yok. Ailem de bu durumu çok özverili bir şekilde kabul etti, yıllarca bu hayatı yaşadılar. Zorluklar olsa da, bu mesleğin gereklilikleri bunlar. İnsan sürekli olarak grubu, oyuncuları, camiayı düşünerek hareket etmek zorunda. Futbolculuk ve antrenörlük kolay işler değil. Sadece yetenekle olmuyor, büyük aşamalardan geçmek gerekiyor. Bazen çok yetenekli oyuncular, doğru fırsatları değerlendiremiyorlar, kendilerini elemiş oluyorlar. Zamanla, zorluklara katlanmayanlar başarısız oluyor. Benim de zamanında çok zorlu aşamalardan geçerek geldiğim bir yolum vardı. Yetenekli ama potansiyelini kullanamayan çocuklar olabiliyor ama önemli olan, ne kadar mücadele ettikleri ve ne kadar istekli oldukları. Onlar kendi yolunu seçiyor, kimse kimsenin elinden tutmaz" ifadelerini kullandı. "Bu şehre sadece futbol alanında katkı yapmadılar" Trabzonspor Teknik Direktörü Şenol Güneş, Ahmet Suat Özyazıcı ve Özkan Sümer’le birlikte çalışmanın kendisi için büyük bir gurur olduğunu belirterek, "Onlarla olan fotoğraflarımı gördüğümde, o dönemin değerini ve önemini bir kez daha anlıyorum. Hem futbolculuk hem de teknik direktörlük anlamında Trabzonspor’a büyük katkılarda bulundular. Özkan abi ve Ahmet Suat abi, sadece Trabzonspor’a değil, şehre de çok şey kattılar. Sosyo-kültürel alanda da büyük işler yaptılar, gençlere ve ailelere örnek oldular. Onların döneminde çok büyük imkansızlıklar vardı ama buna rağmen hem futbolculuk hem de antrenörlük hayatlarında büyük başarılar elde ettiler. Özkan abi Maçka’nın köyünden gelip şehre, sonra Galatasaray gibi büyük kulüplerde görev aldı ve tekrar Trabzon’a geri döndü. Suat abi de şehre, Trabzonspor’a ve futbola kattıklarıyla örnek oldu" değerlendirmesinde bulundu. "Boş zamanımda yine futbolu düşünüyorum" Boş zamanda da olsa futbolu düşünmekten başka bir şey yapmadığını söyleyen Güneş, "Boş zamanlarımda aslında futbolu düşünmekten hiç vazgeçmiyorum. İdmana katıldığımda ne yaptığımızı değerlendirir, bir sonraki gün için neler yapacağımı planlarım. Dinlenmeye çalıştığımda bile yürüyüş yaparken çalışıyorum. Yürürken kafamda antrenmanları, takımın durumunu ya da bir planı gözden geçiriyorum. Evde uzandığımda da aynı şekilde iç dünyamda farklı alanlara geçiyorum ve bunları not alırım. Çevremde hiç ses yoksa, düşüncelerim bana yön verir. Bazen kağıt kalem bulamayınca bir düşünceyi unutur, sonrasında kendimle savaşıyorum. Bunun dışında, arkadaşlarla vakit geçirmek ve yemek yemek de bana yeterli geliyor. Hayatımda çok fazla ekstra bir şey yok. Yaylayı çok severim; doğanın huzuruyla, oradaki samimi insanlarla vakit geçirmek beni dinlendiriyor. Sohbetlerde dedikodu yerine, konuya dair bir şeyler konuşmayı tercih ederim. Mesela gözlüklerin faydalarını konuşmak gibi! Boş muhabbeti sevmiyorum, konulara odaklanmak daha anlamlı" diyerek sözlerini tamamladı.
Ankara Türkiye’de nüfusun üç katından fazla aktif sosyal medya hesabı var Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Ülkemizde kullanıcılar sosyal medyada 2 saat 37 dakika geçiriyor. Sosyal medya platformlarında Türkiye’den 303 milyon 97 bin aktif hesap var” dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, We Are Social ve Meltwater’in hazırladığı Dijital 2024 Ekim Global İstatistik Raporu’nu değerlendirdi. Uraloğlu, 2024 yılı 3. çeyrekte dünya nüfusunun 8,18 milyara ulaştığını aktardı. Uraloğlu, “Dijital medya istatistiklerinin yayınlandığı rapora göre dünya genelinde internet kullanıcı sayısı 5,52 milyara ulaşırken, nüfusa göre internet kullanım oranı ise yüzde 67,5 olarak gerçekleşti. Ülkemizde de bu oran dünya ortalamasının bir hayli üzerine çıkarak yüzde 86,5 oldu” diye konuştu. "Medya platformlarındaki aktif hesap sayımız 303 milyon 97 bin" Raporda yer alan bilgilere göre dünya genelinde sosyal medya kullanıcılarının sayısının 5,22 milyar olduğunu ve bu sayının nüfusa oranının yüzde 63,8 olduğunu kaydeden Bakan Uraloğlu, “Türkiye’de ise aktif sosyal medya kullanıcıları nüfusumuzun yüzde 65,7’sine denk geliyor. Bu kişilerin yüzde 86,5’inin interneti benimsediğini, ülkemizde internette geçirilen zamanın ise 6 saat 51 dakika, yaklaşık 7 saat olduğunu görüyoruz. Sosyal medya platformlarındaki aktif hesap sayımız ise 303 milyon 97 bin” dedi. Sosyal medyaya ayrılan süre 2 saat 37 dakika Dünyada internet kullanıcılarının 2 saat 19 dakikayı, Türkiye’de ise günlük ortalama 2 saat 37 dakikayı sosyal medyada geçirdiğini belirten Bakan Uraloğlu, “Dünya çapındaki sosyal medya kullanıcıları aylık olarak ortalama 6,8 sosyal medya platformu kullanıyorken, bu oran ülkemizde 7,5’tir. Raporda yer alan verilere göre dünya genelinde en çok kullanıcısı bulunan sosyal medya platformunun ise 3,07 milyar ile Facebook olduğunu görüyoruz. Dünya genelinde ilk çeyrekte en fazla zaman geçirilen uygulama da 34 saat 15 dakika ile TikTok iken, bu süre Türkiye’de 30 saat 39 dakikadır” açıklamasında bulundu. Popüler medya platformlarına ilgi azaldı Dünyadaki popüler sosyal medya uygulamalarının Türkiye’deki kullanıcı sayısının önceki yıla oranla düşüş gösterdiğini kaydeden Bakan Uraloğlu, en büyük düşüşün X platformunda olduğunu ifade ederek şu bilgileri paylaştı: “2023 yılında 22,7 milyon üyesi olan X platformunun Türkiye’deki kullanıcı sayısı yüzde 14,2 azalarak 19,5 milyona geriledi. Benzer bir şekilde Instagram kullanıcı sayısı da önceki yıla göre yüzde 5 azalarak 53,8 milyona, Facebook kullanıcı sayısı ise yüzde 1,3 azalarak 34,3 milyona düştü. Buna karşın Tiktok’taki kullanıcı sayısı ise önceki yıla göre yüzde 9,3 artış göstererek 39 milyona ulaştı.” Türkiye’de 18 yaş üzeri nüfusun yüzde 82,8’ine Instagram reklamları ulaşıyor Raporda yer alan sosyal medya reklam istatistikleri ile ilgili bilgi veren Bakan Uraloğlu, “Instagram reklamları ile ulaşılabilen 18 yaş üzeri Instagram kullanıcılarının toplam 18 yaş ve üzeri nüfusa oranı dünya genelinde yüzde 28,1 iken, Türkiye’de bu oran yüzde 82,8’e ulaşarak bu konuda en yüksek orana sahip ülke olmuştur” dedi. Rapora göre dünyada mobil telefon kullanıcılarının sayısının 5,75 milyar olduğunu kaydeden Uraloğlu, “Dünyada aylık ortalama akıllı telefon hücresel veri trafiği 20,3 GB’tır” dedi. Türkiye’de internet kullanıcılarının yüzde 57,9’u çevrimiçi alışveriş yapıyor Bakan Uraloğlu, dünyada en çok ziyaret edilen internet sitesinin Google olduğunu belirterek, “İnternet üzerinde satın alma alışkanlıklarına baktığımızda ise dünya genelinde çevrimiçi olarak her hafta bir şeyler satın alan 16 yaş ve üzeri internet kullanıcılarının oranı yüzde 55,2 iken, bu oran Türkiye’de yüzde 57,9’dur. Dijital içerik satın almalarına baktığımızda ise bu kullanıcıların her ay yaptığı satın alımlarının oranı dünyada yüzde 65,9 iken, Türkiye’de bu oran yüzde 65,4’tür” ifadelerini kullandı. Yüzde 12,1 mobil ödeme kullanıyor Finansal istatistiklere bakıldığında ise her ay bankacılık, yatırım, sigorta web sitesi veya uygulaması kullanan 16 yaş ve üzeri internet kullanıcılarının yüzdesi dünya genelinde yüzde 38,1 iken, bu oranın Türkiye’de yüzde 36,1 olduğunu aktaran Bakan Uraloğlu, “Her ay dünya genelinde mobil ödeme servislerini kullanan 16 yaş ve üzeri internet kullanıcılarının oranı yüzde 23,7 iken, bu oran Türkiye’de yüzde 12,1’dir” dedi. Dijital pazarlama verilerinde ise çevrimiçi marka araştırması için kullanılan birincil kanalın yüzde 32,9 ile arama motorları olduğunu ve bunu yüzde 32,8 ile TV reklamlarının takip ettiğini kaydeden Uraloğlu, “Dünya genelinde internet kullanıcılarının yüzde 32,3’ü reklam engelleyici uygulamalar kullanırken, Türkiye’de ise bu oran yüzde 30,9’dur” dedi.