SPOR - 12 Aralık 2024 Perşembe 12:15

Şenol Güneş: "Futbolun özünü korumalıyız"

A
A
A
Şenol Güneş: "Futbolun özünü korumalıyız"

Trabzonspor Teknik Direktörü Şenol Güneş, futboldaki değişimlere dikkat çekerken, "Futbolda değişiklikler oluyor ama özünü bozarsanız tadını da kaybedersiniz" dedi.


Trabzonspor Teknik Direktörü Şenol Güneş, bordo-mavili kulübün dergisine röportaj verdi. Güneş, futbolun özünün bozulmaması gerektiğini belirterek, "Futbol, tarihi boyunca çeşitli değişikliklere uğradı; maç sayıları, kurallar ve saha ölçülerindeki düzenlemeler bunun örnekleridir. Ancak temel ilgi odağı olan özünü korumak, futbolun tadını bozmamak adına büyük değişikliklerden kaçınıldı. Günümüzde ekonominin ön planda olduğu futbol, izleyenler için hala bir oyun, eğlence ve ortak alan olma özelliğini sürdürüyor. Ekonomik sorunlar nedeniyle Türkiye’de futbol seyircisi azalmış olsa da Avrupa ülkelerinde tam tersi bir durum gözlemleniyor. Almanya ve İngiltere gibi ülkelerde statlar, ailelerin bir araya gelip keyif aldığı, dostluklarını pekiştirdiği alanlar haline geldi. Buna karşılık Türkiye’de ekonomik sıkıntılar, seyirci sayısındaki düşüşlere ve futbolun marka değerine zarar veren olumsuzluklara yol açıyor. Futbol, teknolojinin yardımıyla adalet ve kurallar açısından daha iyi bir noktaya taşınmaya çalışılıyor. Ancak bu süreçte teknolojinin hatalı kullanımı güven duygusunu sarsabiliyor. Ayrıca futbolun akıcı keyfini bozabilecek noktalara dikkat edilmesi gerekiyor" dedi.



"Kazanmak için her şey mübah derseniz hata yaparsınız"


Her zaman güzel oyun ve iyi bir sonuç istediğini söyleyen deneyimli teknik adam, "Ben de güzel oyun, iyi sonuç istiyorum. Güzel oynamadan kazandığınız zaman zaten doğru oyun olmuyorsa, sonrasında kazanma şansınız da az olacaktır. Dolayısıyla birbirine bağlantılı. Şunu söyleyeyim; çocuk da olsanız, bir oyun da oynarsanız, bir iş de yapsanız sonunda kazanmak istersiniz ama kazanmak için her yol mubah derseniz, hata yaparsınız. Mesela bir işimiz var ama bunu tesadüfen götürüyoruz. Ne kadar götürürüz? Ama doğru işleri, ilkeleri, prensipleri, çalışmaları yerine koyup gelişimini sağladıktan sonra sahaya çıktığınız zaman kazanma oranınız yükselir. Kazanamazsanız bile işinizi doğru yapmanızın huzuru olur sizde. Sizden de beklenen şey zaten yeteneğinizi, karakterinizi ortaya koymak. Siz de vicdanen rahat olursunuz. O yüzden bu yaptıklarınızı karşılayan müsabakayı kaybetseniz bile ’Ben bir şeyler ürettim, alamadım, daha çok çalışmalıyım’ dersiniz. Bir de sonuç iyi gelirse doğru işler yaptığınızda, o zaman daha çok tatmin olursunuz, mutlu olursunuz. Doğru işler yaparak hedefe gitmelisiniz. Oyuncularıma her zaman en iyisini hedeflemelerini tavsiye ediyorum. Bir hedef belirlemek ve ona ulaşmak yeterli değil; önemli olan bu başarıyı sürdürülebilir kılmak. Futbolcuların yeteneklerini ortaya koyması, karakterlerini göstermesi ve izleyicilere keyif verebilmesi bu sürecin ayrılmaz bir parçası" ifadelerini kullandı.



"Hiç bir zaman tükenme diye bir şey yok"


Şenol Güneş, bugüne kadar finallerde kaybetmiş olsa da hiçbir zaman tükenmişlik hissine kapılmadığını vurgulayarak şunları söyledi:


"Her gün yeni bir başlangıçtır ve her maç, yeni bir mücadele fırsatıdır. Hayatın her alanında olduğu gibi futbolda da başarısızlıklar ve engeller karşısında pes etmemek, yeni yollar bulup heyecanla ilerlemek gerekir. Yıldız oyuncular sadece bireysel becerileriyle değil, etrafındaki oyuncuları da yükseltebilme yetenekleriyle öne çıkar. Birlikteliği sağlayan, yolu açan, yönlendiren, yol veren, rehberlik yapandır. Bizde sıkıntı o yani. ’Ben işimi yaptım, bana eyvallah’ diyemezsiniz veya tam tersine, ’O yapamadı, ben de o yüzden yapamadım’. Bunlar hep mazerettir. Mazeret buldukça kendinizi törpülersiniz, eksik kalırsınız. Mademki bu işi yapıyorsunuz, en iyi olmaya çalışmalısınız. Günümüz için söylüyorum, Messi, Ronaldo oraya kolay gelmedi ki. Bugün hala oynuyorlar. Herkes ’Ne paralar kazanıyorlar’ diyorlar. Hayır, adam değer kazanıyor. Değeri para yapıyor, parayı değer yapmıyor. O parayla değerini artırmıyor, var olan değerini paraya dönüştürüyor. Her gün hayata yeniden başlamak lazım. Yeniden mücadele etmek ve içimizdeki değerleri dışarı çıkarmaya çalışmak gerekir."



"Heyecanım aynı şekilde devam ediyor"


90’lı yıllarda teknik direktörlüğe başladığındaki heyecanla bugün arasında fark olmadığını aktaran Güneş, "O dönemdeki hırsım ve tutkularım aynı şekilde devam ediyor. Ancak zamanla bilgim, sabrım ve hoşgörüm arttı. Hatalar yapmam normal, kaybettiğimde ya da kazandığımda geriye dönüp ’Şunu yapmalıydım’ demiyorum. Her şey bir deneyimdir ve her maç bir fırsattır. Geçmişteki zor dönemler, sakatlıklar ve sıkıntılar beni daha da güçlendirdi. Bugün de aynı heyecanla, aynı hedefle çalışmaya devam ediyorum. Başarı, bir hedefi yakalamakla bitmez, onu sürdürülebilir kılmak önemlidir. Her gün yenilenmeli ve yeni bir yol haritası çizerek, coşku ve bilgiyle ilerlemelisiniz" açıklamasında bulundu.



"Bende kin, nefret, intikam duygusu yoktur"


Sahada anlık tepkilerin normal olduğunu belirten deneyimli çalıştırıcı, "Özellikle bir gol kaçırılınca veya beklenmedik bir hayal kırıklığı yaşandığında. Ancak ben sonrasında üzülmem ve üstünde durmam. Gerçekten affederim, ama unutmam. Bende Kin, nefret, intikam duygusu yoktur. Bir kişi hata yapmışsa, ben niye onun hatasını affetmeyeyim? Ben kendi hatamı üzülerek kabul ederim ama başkasının hatasından sorumlu olmam. Eğer kişi hatasını fark ediyorsa, sorun yoktur, ilişkiler devam eder. Ama sürekli aynı hatayı yapan birine şans vermem. Herkes hata yapabilir, önemli olan bunlardan ders almak ve vicdanen rahat olmaktır. İnsan önce kendine hesap verir, rahat olur. Ondan sonrası kolay" şeklinde konuştu.



"Eleştiri güzeldir ama hakareti asla kabul etmem"


Eleştirilerin sporun ve yaşamın doğal bir parçası olduğunu ifade eden Şenol Güneş, "Eleştiri güzeldir ama hakaret asla kabul edilemez. Eleştiriler her zaman olacaktır. Çünkü bir iş yapıyorsak eleştirileceğiz. Ancak eleştirinin yapıcı olması gerekir; hakaret, doğru bir eleştiri değildir. Eleştiriyi seviyorum, çünkü doğru bir eleştiri bana yeni bir bakış açısı kazandırabilir. Fakat hakaret ise sadece kişinin kendi yanlışlarını gösterir ve buna muhatap olmam. Eleştirinin amacı doğru yolu göstermek olmalıdır. Eğer eleştiri adil ve yapıcıysa, bundan faydalanırım. Ancak günümüzde eleştiriler çoğu zaman haksız, kişisel hale geliyor. Sağlıklı eleştiriler, sakin ve kontrollü bir şekilde yapılmalı, aksi takdirde bu bir kavga olur, eleştiri değil" diye konuştu.



"Futbolculuk ve antrenörlük kolay işler değil"


İşi yaparken de, özel hayatında da aynı kişi olduğunu vurgulayan Güneş, "Tabii ki Trabzonspor teknik direktörüyüm, bu bir sorumluluk. Ama ben hala sade bir insanım, farkım yok. Ailem de bu durumu çok özverili bir şekilde kabul etti, yıllarca bu hayatı yaşadılar. Zorluklar olsa da, bu mesleğin gereklilikleri bunlar. İnsan sürekli olarak grubu, oyuncuları, camiayı düşünerek hareket etmek zorunda. Futbolculuk ve antrenörlük kolay işler değil. Sadece yetenekle olmuyor, büyük aşamalardan geçmek gerekiyor. Bazen çok yetenekli oyuncular, doğru fırsatları değerlendiremiyorlar, kendilerini elemiş oluyorlar. Zamanla, zorluklara katlanmayanlar başarısız oluyor. Benim de zamanında çok zorlu aşamalardan geçerek geldiğim bir yolum vardı. Yetenekli ama potansiyelini kullanamayan çocuklar olabiliyor ama önemli olan, ne kadar mücadele ettikleri ve ne kadar istekli oldukları. Onlar kendi yolunu seçiyor, kimse kimsenin elinden tutmaz" ifadelerini kullandı.



"Bu şehre sadece futbol alanında katkı yapmadılar"


Trabzonspor Teknik Direktörü Şenol Güneş, Ahmet Suat Özyazıcı ve Özkan Sümer’le birlikte çalışmanın kendisi için büyük bir gurur olduğunu belirterek, "Onlarla olan fotoğraflarımı gördüğümde, o dönemin değerini ve önemini bir kez daha anlıyorum. Hem futbolculuk hem de teknik direktörlük anlamında Trabzonspor’a büyük katkılarda bulundular. Özkan abi ve Ahmet Suat abi, sadece Trabzonspor’a değil, şehre de çok şey kattılar. Sosyo-kültürel alanda da büyük işler yaptılar, gençlere ve ailelere örnek oldular. Onların döneminde çok büyük imkansızlıklar vardı ama buna rağmen hem futbolculuk hem de antrenörlük hayatlarında büyük başarılar elde ettiler. Özkan abi Maçka’nın köyünden gelip şehre, sonra Galatasaray gibi büyük kulüplerde görev aldı ve tekrar Trabzon’a geri döndü. Suat abi de şehre, Trabzonspor’a ve futbola kattıklarıyla örnek oldu" değerlendirmesinde bulundu.



"Boş zamanımda yine futbolu düşünüyorum"


Boş zamanda da olsa futbolu düşünmekten başka bir şey yapmadığını söyleyen Güneş, "Boş zamanlarımda aslında futbolu düşünmekten hiç vazgeçmiyorum. İdmana katıldığımda ne yaptığımızı değerlendirir, bir sonraki gün için neler yapacağımı planlarım. Dinlenmeye çalıştığımda bile yürüyüş yaparken çalışıyorum. Yürürken kafamda antrenmanları, takımın durumunu ya da bir planı gözden geçiriyorum. Evde uzandığımda da aynı şekilde iç dünyamda farklı alanlara geçiyorum ve bunları not alırım. Çevremde hiç ses yoksa, düşüncelerim bana yön verir. Bazen kağıt kalem bulamayınca bir düşünceyi unutur, sonrasında kendimle savaşıyorum. Bunun dışında, arkadaşlarla vakit geçirmek ve yemek yemek de bana yeterli geliyor. Hayatımda çok fazla ekstra bir şey yok. Yaylayı çok severim; doğanın huzuruyla, oradaki samimi insanlarla vakit geçirmek beni dinlendiriyor. Sohbetlerde dedikodu yerine, konuya dair bir şeyler konuşmayı tercih ederim. Mesela gözlüklerin faydalarını konuşmak gibi! Boş muhabbeti sevmiyorum, konulara odaklanmak daha anlamlı" diyerek sözlerini tamamladı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Başkandan dirençli şehir vurgusu Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, katıldığı bir programında şehrin deprem sonrası gelişimini ve dirençli şehirler oluşturma çabalarını anlattı. Deprem yönetmeliklerini harfiyen uyguladıklarını vurgulayan başkan, Düzce’nin güvenli bir şehir haline geldiğini söyledi. Başkan Faruk Özlü, İstanbul’da düzenlenen RE 360 Gayrimenkulün Büyük Buluşması programına katıldı. Türkiye gayrimenkul sektörü ve paydaşlarını bir araya getiren gayrimenkul konferansında davetlilere hitap eden Faruk Özlü, son 5 yıldır Düzce’de belediye başkanlığı yaptığını ifade etti. Düzce’nin butik bir şehir olduğunu kaydeden Özlü, şehrin toplam nüfusunun 410 bin, merkez nüfusunun ise 250 bin civarında olduğunu belirtti. “En önemli konu dirençli şehirler oluşturmak” İki büyük deprem yaşayan Düzce’nin konut stokunun yüzde 75-80 oranında yeni olduğuna dikkat çeken Özlü, “Biz Düzce’de deprem yönetmeliklerini harfiyen uygulayan bir belediyeyiz. En son versiyonuna kadar takip ediyor ve uyguluyoruz. 23 Kasım 2022’de 6,0 şiddetinde bir deprem oldu. Düzce’de bir tek can kaybı olmadı. Bu doğru yolda olduğumuzu gösterdi. Daha önce savunma ve güvenliğimizin ülkemiz için çok önemli olduğunu her toplantıda ifade ederdim. Çünkü ben savunma teknolojileri uzmanıyım. Fakat 6 Şubat depreminden sonra görüşlerim değişti. 6 Şubat’ta meydana gelen ve 11 ilimizi kapsayan büyük depremde gittik, gördük. Gerçekten bugün bizler için en önemli konu doğal afetlere ve depremlere karşı dirençli şehirler oluşturmak. Dirençli şehirler bugünkü konferansın başlıkları içerisinde de var. Ben toplantımızın hayırlara vesile olmasını diliyorum” dedi. Düzce’ye davet etti Düzce’nin zengin demografik yapısına, gastronomik ve kültürel zenginliklerine de vurgu yapan Faruk Özlü, “Güzel bir Mutfak Sanatları Merkezimiz var. Yöresel lezzetleri tadabileceğiniz bir mutfağımız var. Düzce’nin demografik yapısı çok zengindir. Biz göçlerle büyüyen bir şehiriz. Kafkaslar’dan Balkanlar’dan doğudan batıdan insanların yurt edindikleri bir bölgedir Düzce. Tabi gelenler yöresel mutfaklarıyla geldiler. Özellikle gastronomi konusunda daha çok evlerimizde olan mutfağımızı gün ışığına çıkarmayı hedefliyoruz. Bu maksatla ‘Düzce Yemekleri’ adıyla çok güzel bir kitap hazırladık. 400’e yakın yemek var ve bu kitapta yer alan yemeklerin yapıldığı bir merkezimiz var. Hepinizi Düzce’ye bekliyorum” ifadelerini kullandı.
Trabzon Akçaabat Belediye Başkanı Ekim gençlerle buluştu Trabzon’un Akçaabat ilçesinde Belediye Başkanı Osman Nuri Ekim, gençlerin geleceğini şekillendirmek için düzenlenen Mesleki Tanıtım Konferansı’nda gençlerle bir araya geldi. Akçaabat Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Konferans Salonu’nda Akçaabat İbni Sina Mesleki ve Teknik Anadolu Lise öğrencilerine gerçekleştirilen Mesleki Tanıtım Konferansı, Akçaabat Belediye Başkanı Osman Nuri Ekim’in öncülüğünde gençlerin kariyer yolculuklarına yön veren önemli bir etkinlik oldu. Başkan Ekim, gençlere hitaben yaptığı konuşmada, “Akçaabat Belediyesi olarak, gençlerimizin geleceğini inşa etmelerine yardımcı olmak bizim için bir gurur kaynağıdır. Bu yolda Farklı olan ve hazır olan kazanır. Sadece akademik başarıyla değil, sosyal ve kültürel alanda da kendinizi geliştirerek büyük başarılara imza atabilirsiniz. Bunun yanında milli ve manevi değerlerimizi hiçbir zaman unutmamalısınız. Her şeyden önce iyi bir insan olmak, hayatınızdaki en büyük başarı olacaktır. Gençlerin geleceğe daha umutla bakabilmesi için bu tür organizasyonlara devam edeceğiz. Gençlerimiz bizim geleceğimizdir. Onlara yaptığımız her yatırım, daha güçlü bir Akçaabat demektir” ifadelerini kullandı. Başkan Ekim, gençlere yönelik düzenlenen spor ve sanat etkinliklerinin devam ettiğini, tiyatrodan resim kurslarına kadar birçok alanda ücretsiz programlar sunduklarını ifade ederek gençlerin belediyenin sosyal medya hesaplarından bu etkinlikleri takip ederek aktif katılım göstermelerini istedi.
Antalya Lüks otomobil park halinde alev aldı Antalya’nın Kepez ilçesinde, park halindeki bir otomobilin sigorta kutusunda çıkan yangın, mahalle sakinlerini harekete geçirdi. İtfaiyenin müdahalesi otomobili tamamen yanmaktan kurtardı. Olay, Fevzi Çakmak Mahallesi 6221. Sokak’ta yaşandı. Gökhan Karabacak’a ait 42 VIP 902 plakalı BMW marka araç, evin önünde park halindeyken sigorta kutusundan kaynaklanan yangın nedeniyle alev aldı. Mahalle sakinlerinin durumu araç sahibine bildirmesi üzerine olay yerine gelen Karabacak, aracın kendini kilitlemesi nedeniyle müdahalede zorlandı. Sağ arka camı kırarak içeri girmeye çalışan Karabacak, başarılı olamayınca itfaiyeye haber verdi. Kısa sürede olay yerine ulaşan Antalya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı ekipleri, yangını kontrol altına aldı. Yangının büyümeden söndürülmesi sayesinde araç küle dönmekten kurtarıldı ancak yine de yaklaşık 40 bin TL’lik hasar meydana geldi. “Allah beterinden korusun” Olay sırasında iş yerinde olduğunu belirten araç sahibi Gökhan Karabacak, “Arkadaşım arayıp arabadan duman çıktığını söyledi. İş yerimle evim arası 5 kilometreydi, hemen geldim. Kapı açılmıyordu, camları kırdık ama müdahale edemedik. Ardından itfaiyeyi çağırdık. Yangının sigorta kutusundan çıktığı anlaşıldı. Büyük bir hasar var, yaklaşık 40 bin TL zararımız var. Bu tür bir olayla ilk kez karşılaşıyoruz. Aracı iki yıl önce Konya’dan almıştık. Allah beterinden korusun, canımıza gelmesin.”