ASAYİŞ - 03 Temmuz 2024 Çarşamba 21:37

Kastamonu’da düşen yıldırım orman yangınlarına sebep oldu

A
A
A
Kastamonu’da düşen yıldırım orman yangınlarına sebep oldu

Kastamonu’nun yıldırım düşmesi sebebiyle iki farklı noktada orman yangını çıktı.


Edinilen bilgiye göre, akşam saatlerinde merkeze bağlı Kuzyaka bölgesi Koçcağız mevkisi ile İhsangazi ilçesine bağlı Örencik köyü ve Çatalyazı köyü arasında bulunan ormanlık alanda yıldırım düşmesi sebebiyle yangın başladı. Çevredekilerin haber vermesi üzerine bölgeye Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğüne bağlı ekipler sevk edildi. Ekiplerin müdahalesi ile Örencik köyü ve Çatalyazı köyü arasında bulunan ormanlık alandaki yangın kısa sürede kontrol altına alındı. Koçcağız mevkiindeki yangına ise ekiplerin müdahalesi sürüyor. Örencik köyü ve Çatalyazı köyü arasında çıkan yangında yaklaşık 2 hektarlık ormanlık alanın zarar gördüğü tahmin ediliyor.


Öte yandan, bugün Kastamonu’nun İhsangazi ve Araç ilçelerinde çıkan 4 orman yangınından 3’ü Orman Bölge Müdürlüğü ekipleri tarafından büyümeden söndürüldü.



Kastamonu’da düşen yıldırım orman yangınlarına sebep oldu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Sıcak kum ve şortlar varisi tetikliyor tetikliyor Kalp ve Damar Cerrahi Uzmanı Doktor Müslim Gül, sıcak kuma yatmanın ve şort ile gezmenin varis hastalığını tetiklediğini söyleyerek ağrıların iki katına çıkabileceğini vurguladı. Damar duvarlarının zayıflaması sonucu oluşan ve özellikle uzun süre ayakta kalma, hareketsizlik ile genetik yatkınlık gibi faktörlerle meydana gelen Varis hastalığı, sıcaktan da olumsuz anlamda büyük ölçüde etkileniyor. Varis hastalarının yaz mevsiminde artış gösterdiğini vurgulayan Sivas Numune Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahi Uzmanı Doktor Müslim Gül, plajda sıcak kumlara uzanmanın, güneşlenmenin veya şortla gezmenin varis rahatsızlığı olan kişilerde ağrıları iki katına çıkarabileceğini ifade etti. “Sıcak havalar varisleri tetikler” Güneş ve UV ışınlarının damarları genişleterek varisleri artırdığını söyleyen Gül, “Sıcak havaların en büyük etkisi kardiyovasküler sistemedir. Çünkü kalp hastaları vücuttaki terlemeyle kaybettikleri sıvıyı yerine koyamazlarsa hipotansiyon, kanın koyulaşmasına bağlı beyin felci, kalp krizi, pıhtı atması yaşayabilirler. Normalde kalp hastalarının çok su içmesi lazım. Yaz aylarında kaybedilen su yerine konulmazsa yoğurt şeklinde olan kan koyulaşarak pıhtılaşmaya son derece eğilimli olur. Buna bağlı felçler, kalp krizleri sıklaşıyor. Kişi eğer kan sulandırıcı kullanmıyorsa, ilaçlarını düzenli almıyorsa ve yeterli sıvı tüketmiyorsa bu tip hastalıklarla karşılaşabilir. Ayrıca varis hastalıkları bu sıcak dönemlerde çok artar. Güneş ve UV ışınları damarları daha da büyüttüğü ve kan akışı daha çok aşağıya indiği için, sıcak karşısında güneşlenmek, plajda sıcak kumlara yatmak, şort giyerek gezmek hem bacakta şişlik ve varislerin iki katına çıkmasına hem de ağrıların iki katına çıkıp uyku bile uyutmayacak kadar şiddetli olmasına sebep olur. Bu anlamda sıcağın maalesef çok olumlu etkisi yok” şeklinde konuştu. “Mercimekten bile küçük bir pıhtı ömür boyu felce sebep olabilir” Beyin kanamasının mercimek tanesinden bile küçük bir pıhtıdan meydana geldiğini belirten Gül, “Güneşin en zararlı saatleri olan 10.30 ile 14.00 arasında dışarı çıkılmasını kesinlikle önermeyiz. Çünkü beyin kanaması, ani baygınlıklar bu saatlerde gerçekleşiyor. Beyin kanaması dediğimiz şey küçük bir pıhtıdan meydana geliyor. Çok küçük, mercimek tanesinden bile küçük bir pıhtı. Fakat etkisi insanda ömür boyu felce veya yoğun bakımda kalınmasına sebep oluyor. Bunun sebebi sıvı kaybıysa sıvıyı yerine koymak çok kolay. İnsanlar kolay yolu değil en zor yolları tercih ediyor. Sıvı kaybını azaltmanın yolu sabahları mümkün olduğunca çok sıvı içmek. Çarşıya pazara gidiyorsak elimizde bir su şişesi olmalı. Su içmeyi ihmal etmememiz lazım. Canınız istemese bile sıvı kaybını önlemek adına tekrar tekrar su içilmeli” ifadelerine yer verdi.
Konya Bedriye Kılıç’ın cesedi 1 yıldır bulunamadı Konya’nın Akşehir ilçesinde 6 Temmuz 2023 yılında kaybolduğu iddia edilen daha sonrasında da kocası tarafından öldürüldüğü ortaya çıkan 3 çocuk annesi Bedriye Kılıç’ın cansız bedeni 1 yıldır bulunamadı. Olay, 6 Temmuz 2023 tarihinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, o zamanki süreçte bir TV programında kayıp olarak aranan 3 çocuk annesi 35 yaşındaki Bedriye Kılıç’ın ailesi ve yakınları, kadının yıllarca şiddet ve eziyet gördüğü eşi Tayfur Kılıç tarafından ortadan kaybedildiğini iddia etti. Eşinin kaybolmasıyla ilgili çelişkili açıklamalarıyla dikkat çeken Tayfur Kılıç’ın Bedriye Kılıç’ı bir televizyon kanalına röportaj verdi diye öldürdüğü öne sürüldü. Suçlamaların odağındaki koca Tayfur Kılıç’ın, eşi kaybolduktan bir hafta sonra pavyona gittiği, mekanda çalışan kadınlarla birlikte alkol alıp eğlendiği ortaya çıktı. Bedriye Kılıç’ın kaybının 115. gününde ise kocası Tayfur Kılıç’tan cinayet itirafı geldi ve 28 Ekim 2023 tarihinde tutuklanarak cezaevine gönderildi. Tayfur Kılıç’ın cesedi attığını iddia ettiği yer olan Akşehir Cankurtaran Mahallesi Harlak Mevkii’nde yapılan aramalarda bir sonuca ulaşılamazken, ceset ya da parçaları bulunamadı. Aradan tam 1 yıl geçmesine rağmen talihsiz kadının hala cesedi bulunamadı. Bedriye Kılıç’ın gözü yaşlı anne ve babası kızlarının kaybolduğu tarihte Akşehir Nasreddin Hoca Mezarlığına giderek Nasreddin Hoca Türbesi’nde kızlarının cesedinin bulunması için dua etti. "Kızımın cesedinin bulunmasını istiyorum" Bedriye Kılıç’ın Babası Oktay Er, kızlarının cesedinin bir an önce bulunmasını ve onun bir mezarı olmasını, mezarı başında dua edebilmeyi istediklerini söyledi. Baba Oktay Er, “Bugün 6 Temmuz 2024, 6 Temmuz 2023 tarihinde kaybolan kızımın bugün yıldönümü. Tam 1 yıl oldu, 12 ay. 12 aydır kızımı arıyorum. Bulamadım. Nasreddin Hocamıza duaya geldim. Kızımın bulunması için dua ettik. Kızımın cesedini bulabilir miyiz diye uğraştık. Cesedine ulaşamadım. Adalet Bakanından, İçişleri Bakanından yardım istiyorum. Benim kızımın cesedinin bulunmasını istiyorum. Hiç olmazsa şurada arkamda gördüğünüz mezarlar gibi mezarının olmasını, başına geçip de bir Yasin-i Şerif okumayı istiyorum. 12 aydır ne çektiğimi bir Allah bilir, bir ben bilirim. Adalete güveniyorum. Adalet Bakanından, İçişleri Bakanından, Aile Bakanından, Cumhurbaşkanından yardım istiyorum. Katil kocasının cezası kesildi ama cezası kesilmeyle olmuyor. Benin bu kızımın cesedini nereye attıklarını, nereye gömdüklerini babası, anası da biliyor. Anasının, babasının da yargılanmasını istiyorum. Babasının anasının da buna yardım ve yataklık edenlerin de yargılanmasını, cezalandırılmasını istiyorum. Bir kemiği olsun bulunsun, toprağa koyalım. Başka bir şey istemiyorum. Geceleri en erken yattığım saat 4-5, sabah saat 6 geri kalkıyorum, uyku dengem bozuldu. Ben zaten kalp hastasıyım, eşim öyle onun da 10-12 tane ameliyatı var. O da öyle sabahlara kadar uyuyamıyoruz. Biz devletten bir yardım istiyoruz. Bir cesedinin bir kemiğinin bulunmasını istiyoruz” dedi. "Kuzumun da mezarı olsun" Gözü yaşlı anne Sona Er ise devletten ve herkesten yardım istediğini belirterek, “Benim kuzumun da böyle bir mezarı olsun. Ben de başında dua okuyacağım. Yardım etsinler bana, yavrumun cesedini bulsunlar. Kocasına hapiste bakmasınlar, onu orada konuştursunlar. Konuştursunlar da benim çocuğumun yerini dedirttirsinler. Adalet Bakanı, Cumhurbaşkanı ne olur elimizden tutun yalvarıyorum. Bu çocuğumu bulun. Bir mezarı olsun, ben geleyim okuyayım, başına çiçekler dikeyim. Çocuğum bir senedir yok. Ölüm yıldönümü geldi yok. Onun yerini anası da biliyor, babası da biliyor, ne olur konuşsunlar. Konuşsunlar da şuraya gömdük, gidin alın çocuğunuzu desinler. Devletime yalvarıyorum, çocuğumu bulsunlar. 1 sene oldu çocuğumu bulamadım. Ne olur yardım edin bana” diyerek gözyaşlarına boğuldu. Bedriye Kılıç’ın anne ve babasının avukatı Kürşat Halil Usta da devam eden hukuki süreç hakkında bilgi verdi. Katil zanlısı Tayfur K.‘nin ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldığını söyleyen Avukat Usta, “Tayfur K.’nin anne ve babası yönünden ise mahkemede yardım yönünden her ne kadar talepte bulunmuş olsak da şu aşamada bir beraat kararı söz konusu. Bununla alakalı olarak yasal süreç içerisinde bir üst bölge adliye mahkemesine yardım edenlerin de ceza alması yönünde istinaf talebinde bulunduk. Süreç bu yönden devam ediyor” dedi.
İstanbul URAP ‘11 Dünya Genel Sıralaması’ raporunu yayımladı 2009 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi Enformatik Enstitüsü bünyesinde kurulan URAP (University ranking by academic performance) Araştırma Laboratuvarı, bilimsel metotlar geliştirerek yükseköğretim kurumlarını akademik başarıları doğrultusunda değerlendirdi. Yapılan çalışmaların sonuçlarını kamuoyuyla paylaşan URAP, 2023 yılının “11 Dünya Genel Sıralaması”nı duyurdu. Türkiye’deki yükseköğretim kurumlarının dünya sıralamalarındaki başarılarını artırmak için yapılacak adımları aktarmak ve eksiklikleri belirtmek adına URAP her sene detaylı raporunu paylaşıyor. 2023 raporuna göre; Hacettepe Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Ankara Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, Ege Üniversitesi ve Gazi Üniversitesi, 11 dünya sıralamasının 11’inde de yer aldı. 11 sıralama kurumundan en az 8-9’unda ilk 500’e girebilen üniversitelerin, ilk 100’e girme şanslarının daha yüksek olacağı belirtilen raporda 2023 yılı sıralamalarında da Türkiye’de bu başarının sağlanamadığı açıklandı. Raporda, üniversitelerin dünya sıralamalarında yer alabilmek için atama ve yükselme kriterlerine, InCites veya Scopus gibi endeksleme kurumlarınca taranan dergilerde yeterli sayıda yayın yapmış olmayı ön şart olarak eklenmesinin faydalı olacağı belirtildi. Bu sene yayımlanan raporda İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ), URAP, RUR, Webometrics ve SCImago dünya sıralaması listelerinde yer aldı. URAP genel sıralamasında geçtiğimiz yıla göre 162 basamak yükselerek 2 bin 137’nci olan İGÜ, Türkiye sıralamasında 20 basamak yükselerek 53’üncü oldu. İstanbul Gelişim Üniversitesi Türkiye’deki vakıf üniversiteleri sıralamasında ise 7’nci sırada yer aldı.