ASAYİŞ - 13 Ekim 2024 Pazar 07:55

Karaman’da tarım işçilerini taşıyan minibüs şarampole devrildi: 2 ölü, 13 yaralı

A
A
A
Karaman’da tarım işçilerini taşıyan minibüs şarampole devrildi: 2 ölü, 13 yaralı

Karaman’da tarım işçilerini taşıyan minibüsün yoldan çıkarak şarampole devrilmesi sonucu 2 kişi hayatını kaybetti, 13 kişi yaralandı.


Kaza, sabah saat 07.15 sıralarında Karaman-Mersin Karayolu’nun 15. kilometresinde meydana geldi. Yaralılar ambulanslarla Karaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı.



Karaman’da tarım işçilerini taşıyan minibüs şarampole devrildi: 2 ölü, 13 yaralı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt 200 derece ateşin başında güle oynaya ekmek yapan fırıncı ekmeğe sevgisini katıyor Bayburt’un Arpalı beldesinde 10 yıldır fırıncılık yapan Harun Alemdar isimli fırıncı, 200 derece ateşin başında Karadeniz müzikleriyle güle oynaya ekmek yapıyor. Sabahın erken saatlerinde işe koyulan, bir an olsun yorulmayan ve enerjisi düşmeyen Alemdar, yaptığı ekmeklere sevgisini katıyor. Fırına gelenler ise Alemdar’ın neşeli hallerine, güler yüzüne alışkın olduklarını söyleyerek, Alemdar’ın fırınını tercih ettiklerini belirttiler. Aslen Trabzonlu olan fırıncı Harun Alemdar, babasından devraldığı mesleğini çeyrek asrı aşkın zamandır sürdürüyor. Trabzon’dan Bayburt’a yerleşerek Arpalı beldesinden fırın açan Alemdar, 10 yıldır burada vatandaşa hizmet veriyor. Alemdar, Karadeniz türküleri, şarkıları eşliğinde bir yandan horon tepiyor, bir yandan da çıtır çıtır ekmekler yapıyor. 10 yıldır hep bu şekilde çalıştığını ve yöre halkının da bu duruma alıştığını belirten fırıncı Alemdar, "Hep böyleyim. Hamur yoğururken de böyleyim, çuvalı kaldırırken de böyleyim. Neşeliyiz, çünkü insanlar mutlu olmak zorunda. İnsanlar mutlu olunca, biz de mutlu oluyoruz" dedi. Müşteriler de yer yer Alemdar’ın oyunlarına eşlik ederek, hep birlikte horonlar oynayıp, türküler söylüyorlar. "Oynaya oynaya ekmek yaparız, oynaya oynaya satarız" Her zaman neşeli ve güleç olduğunu ifade eden Alemdar, "Bugünlerde insanların yüzü gülmezken, biz gülmeye, güldürmeye çalışıyoruz. Çünkü mutlu olmak zorundayız. Çalışıyoruz, emek veriyoruz, emeğimizin karşılığını alıyoruz. Oynaya oynaya ekmek yapar, oynaya oynaya satarız" diyerek konuştu. "Fırıncının güler yüzüne geliyoruz" Müşterileri güler yüzle karşılayan, gelene gidene hal hatır soran Alemdar’ın, güler yüzüne geldiğini söyleyen bir müşteri, "Fırıncının güler yüzüne geliyoruz. Hep böyle oyunlar oynar, hep böyledir. Özel olarak buraya geliyoruz. Aydıntepe’den buraya onun için geliyoruz, ekmeğimizi alıyoruz" dedi. Dursun Kızıltan isimli bir diğer müşteri de böyle fırıncıyla hiç karşılaşmadığını vurgulayarak, "Hem güler yüzünden hem de yaptığı ekmekten dolayı biz hep buraya geliyoruz. Ben Harun kardeşim gibi oyunlar oynayan başka fırıncı vallahi de billahi de görmedim" ifadelerini kullandı. "Fırınımıza gelenlere hal hatır sormayı, onları güldürmeyi çok seviyoruz" Kendisi gibi gelenlerin de mutlu olmasını, yüzünün gülmesini istediği için bu şekilde çalıştığını kaydeden Alemdar, "Trabzon’dan geldik, Bayburt’ta 10 yıldır fırıncılık yapıyoruz. 30 yıldır da bu işle ilgileniyoruz. Çeyrek asırdır fırıncılık yapıyoruz. Babamızdan devraldığımız mesleği, sürdürmeye çalışıyoruz. Her ne kadar zor olsa da, elimizden geldiğince güle oynaya, güleç yüzle insanlara hizmet etmeye çalışıyoruz. Bu bize gurur veriyor, onur veriyor. Fırınımıza gelenlere hal hatır sormayı, onları güldürmeyi çok seviyoruz. Her gelen müşteriyle muhabbet etmek istiyorum, hal hatır sormak istiyorum. Çünkü ben mutluyum, onların da mutlu olmasını istiyorum. Ben gülüyorum, onların da gülmesini istiyorum. Boş vakitlerimde de Bayburt’ta insanları eğlendirmek için elimden gelen her şeyi yapıyorum. Ben insanlarla beraber olmaktan mutlu oluyorum, huzurlu oluyorum, sağlıklı oluyorum. Ben bu işi yapmaktan zevk alıyorum ama şu bir gerçek, geriden gelen, yetişen bir elaman yok, eleman eksiği var. Sanırım biz de son versiyon olarak bu işi bitireceğiz" şeklinde konuştu. "Eğlendiğimiz ve eğlendirdiğimiz için sıcağı hissetmiyoruz" "200 derece ateşin başında hem oynamak, hem ekmek pişirmek zor olmuyor mu?" sorusuna, "Lavaşı pişirmemiz için 280 dereceyi görmek zorundayız. Ekmekte 200 dereceye düşüyoruz ama yazın Bayburt’un sıcağı çok fazla, çok zor oluyor ama eğlendiğimiz, eğlendirdiğimiz için insanlarla daha çok içli dışlı olduğumuz için sıcağı hissetmiyoruz" yanıtını veren Alemdar, "Bayburt’ta olmaktan gurur duyuyoruz, Arpalı’da hizmet etmekten çok mutluyuz. Her ne kadar uzak da olsa insanların Aydıntepe’den, yaylalardan, Soğanlı Dağı’ndan, Sultan Murat’tan, Akşar’dan, Demirözü’nden lavaş almaya, ekmek almaya geldiklerini görmek bizi o kadar mutlu ediyor. Müşterilerimiz de bizlerden fazlasıyla memnun" sözlerini kullandı. Fırında ücretsiz çay ikramı var Fırına gelenlere beklerken ücretsiz çay ikramında bulunduklarını, o sırada sohbet ederek müşterilerinin dertlerini dinlediklerini söyleyen Alemdar, "Fırınımızda ücretsiz çay ikramımız var. Yerimiz geniş, alanımız büyük olduğu için bu konuda da çok rahatız. Müşterilerimizin rahat edebilmesi için oturma yerlerimiz var. Müşteriler sıcak ekmeklerini almak için beklerken çay ikram edip, sohbet ediyoruz. Hem onlar beklerken sıkılmıyorlar, hem de biz sohbet etme imkanı bularak dertlerini dinliyoruz. Bizler Arpalı’da olmaktan, burada yaşamaktan, Bayburt’ta olmaktan gurur duyuyoruz. Samimiyetimle söylüyorum bir Trabzonlu olarak, Bayburt’ta yaşamaktan büyük mutluluk duyuyorum" diye konuştu.
Çankırı Çankırı’da 9 ayda 162 hasta palyatif bakım merkezine başvurdu Çankırı merkez ve Çerkeş ilçesinde bulunan palyatif bakım merkezlerine 9 ayda 162 hasta başvurdu. Çankırı il Sağlık Müdürlüğü, il genelindeki palyatif bakım merkezi mevcut olan Çankırı ve Çerkeş Devlet Hastanelerinde bulunan palyatif bakım merkezlerine yılın ilk 9 ayında 162 hasta başvurusunun alındığını duyurdu. Verilen sağlık hizmetleri ile ilgili yapılan açıklamada, Çankırı Devlet Hastanesi bünyesinde toplam 10 yataklı palyatif bakım merkezi mevcut olduğu, yılın ilk 9 ayında toplamda 74 hastaya hizmet verildiği ve yatak doluluk oranı yüzde 47,2 olduğu bildirildi. Çerkeş Devlet Hastanesi bünyesinde ise toplam 5 yataklı palyatif bakım merkezi mevcut olduğu, yılın ilk 9 ayında toplamda 88 hastaya hizmet verdiği ve yatak doluluk oranı yüzde 53,4 olduğu bildirildi. Palyatif bakım merkezlerinin aileye tıbbi, psikolojik, sosyal ve manevi destek verdiğini vurgulayan Çankırı İl Sağlık Müdürü Dr. Hüseyin Sarıkaya, “Bazı hastalar, hayat boyu veya hayatlarının öngörebilir bir kısmında ağır bir hastalıkla yaşamak, bu süre boyunca düzenli bakım hizmeti almak zorundalar. Bu hastalara palyatif hastalar diyoruz. Palyatif bakım hizmetlerinin bir amacı da hastalara ve aile bireylerine tıbbi, psikolojik, sosyal, manevi destek verilmesi, acılarının bu yönden de azaltılmasıdır. Dünya Palyatif Günü vesilesi ile tüm hastalarımıza acil şifalar diliyorum” dedi.
Kocaeli Ercan Kesal: "Sinemaya edebiyatla girdim" Kocaeli Kitap Fuarı’nda vatandaşlarla bir araya gelen oyuncu ve yazar Ercan Kesal, "Ben sinemaya edebiyatla girdim. Edebiyatçı kimliğimle senaryo yazarak girdim. Oynayarak değil, senarist yanımla girdim" dedi. Bu yıl "Savaşın ve Acının Edebiyatı" temasıyla düzenlenen 14. Kocaeli Kitap Fuarı, Kongre Merkezi Akçakoca Salonunda yazar ve oyuncu Ercan Kesal’ı misafir etti. Kesal, "Edebiyat ve Sinema" adlı söyleşide kitapseverlerle bir araya geldi. Yazar Kesal, "Yazmak dediğimiz şey okumakla başlayan bir eylemdir. ’Nasıl yazar olunur?’ diye kolay bir soru sorulursa cevabı basit, okuyarak. Film seyredilerek yönetmen olunacağı gibi. Sinema, edebiyat olmaz ise olmazdı benim hayatımda. Ben sinemaya edebiyatla girdim. Edebiyatçı kimliğimle senaryo yazarak girdim. Oynayarak değil senarist yanımla girdim" dedi. "Edebiyat benim bütün hayatımı tanımladı ve belirledi" diyen Kesal, "Daha çokta kelimeler, onların gücü, onlarla yeni bir dünya kurabileceğime dair keşfimdir. Bu gerçekliğin dışında başka bir gerçekliğinde mümkün olabileceğini fark edişim. Benim Avanos’taki kütüphaneyi keşfedişim sanki bir cennete düşmüşüm gibi gelir, oradaki kitapları fark edişim. Kitaplarla başladığım yolculuğum benim bundan sonra yaptığım her şeye, sizinle bugün burada buluşmama kadar ki yolculuğumun sebebidir. Burada olma sebebim kitaplardır. Edebiyat o yüzden çok önemlidir. Kelimelerin ruhu var, onlar sanki bizden önce olan şeyler. Biz yokken bile kelimeler vardı. Biz onları bir araya getirerek kurmaca dediğimiz şeyi gerçekleştiriyoruz. Aslında gerçekliği yeniden bozup, yeniden icat ediyoruz" şeklinde konuştu.