ÇEVRE - 07 Ekim 2024 Pazartesi 18:19

İzmir Körfezi’ni kurtaracak acil ve kısa vadeli eylem planı açıklandı

A
A
A
İzmir Körfezi’ni kurtaracak acil ve kısa vadeli eylem planı açıklandı

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı koordinasyonuyla oluşturulan İzmir Körfezi Bilim Kurulu’nun hazırladığı “İzmir Körfezi Acil ve Kısa Vadeli Eylem Planı” açıklandı.


Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı koordinasyonuyla oluşturulan İzmir Körfezi Bilim Kurulu’nun hazırladığı “İzmir Körfezi Acil ve Kısa Vadeli Eylem Planı” açıklandı. İzmir Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere ilgili kurum ve kuruluşların yapması gereken acil ve kısa vadedeki uygulamalar 15 maddede anlatıldı. İlk etapta Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’nin mevzuata uygun işletilmesi sağlanacak. İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi (İZSU) yönetmeliği güncellenecek. Atık su arıtma tesislerinde bakım ve iyileştirme yapılacak. Derelerde temizlik başlatılacak. Tüm atık su ve yağmur suyu hatlarına yapılan bağlantılar tespit edilecek, deşarjlar izlenecek ve denetimler sıkılaştırılacak. Körfez’de oksijeni artıracak yöntemler belirlenecek. Dip çamuru temizliği için hazırlık yapılacak. Bakan Yardımcısı Fatma Varank, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne eylem planının uygulanması için İLBANK’ın kredi desteği sağlayacağını söyledi.


Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, kirlilik yüzünden can çekişen İzmir Körfezi’nin kurtarılması için ilgili kurumlara talimat verip İzmir Körfezi Koordinasyon Kurulu’nun oluşturulmasını sağlamıştı. Ardından bölgeye giden Bakan Kurum, 35 akademisyenden oluşan Bilim Kurulu’nun bilimsel veriler doğrultusunda Körfez’e nefes aldıracak adımları acil, kısa, orta ve uzun vadeli eylem planı olarak belirleyeceğini duyurmuştu.


Bakan Kurum’un ardından İzmir Körfezi Bilim Kurulu üyeleri “İklim Değişikliği ve Modelleme Çözümleri Çalışma Grubu”, “Atıksu Altyapısı ve Derelerin İyileştirilmesi Çalışma Grubu” ve “Deniz Ekosistemin Değerlendirilmesi ve İyileştirilmesi Çalışma Grubu” olarak alanlara göre ayrılıp harekete geçti. 17 Eylül’de toplanan Bilim Kurulu üyeleri Körfez’de, Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi, Atatürk Organize Sanayi Bölgesi Atık Su Arıtma Tesisi ve derelerde incelemelerde bulundu.


“Bilim kurulu eylem planını açıkladı”


Elde edilen veriler doğrultusunda ilk etapta 15 maddeden oluşan ‘İzmir Körfezi Acil ve Kısa Vadeli Eylem Planı’ hazırlandı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Fatma Varank’ın başkanlığındaki toplantıda Bilim Kurulu üyesi Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak eylem planının maddelerini açıkladı.


“Orta ve uzun vadeli eylem planı da hazırlanıyor”


7’si acil, 8’i kısa vadede yapılacakları içiren ‘İzmir Körfezi Acil ve Kısa Vadeli Eylem Planı’nda İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yanı sıra ilgili kurum ve kuruluşların, sorumluluk alanlarına göre atması gereken adımlar tek tek sıralandı. Çözüm önerileri sunuldu. Bakanlık, hazırlık çalışmaları devam eden ‘orta ve uzun vadeli eylem planını’ da önümüzdeki aylarda açıklayacak.


“İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne İLBANK ile destek sağlayacağız”


Toplantıda konuşan Bakan Yardımcısı Varank, “Yapılacak tüm çalışmalara sadece Bakanlığımız, Büyükşehir Belediyemiz değil İzmir’de yaşayan ve İzmir’i seven, herkesi destek vermeye ve etkin katılım sağlamaya davet ediyoruz” dedi. Eylem planının Çevre, Şehircilik İklim Değişikliği Bakanlığı’nın koordinesinde tüm kurum ve kuruluşların katılımıyla uygulanacağının altını çizen Varank, şunları söyledi: Çalışmalarımız mavi bir İzmir Körfezi vizyonuyla yürütülecek ve istediğimiz hedefe ulaşana kadar devam edecektir. Bakanlığımız tüm bu süreçte etkin şekilde koordinasyon ve denetim görevini de yürütecektir. İzmir Büyükşehir Belediyemizin bu süreçte taleplerini de İller Bankası (İLBANK) vasıtasıyla yerine getirmek için var gücümüzle çalışacağız.


“Büyükşehir Belediye Başkanı Tugay da katıldı”


Toplantıya Bilim Kurulu üyelerinin yanı sıra İzmir Vali Yardımcısı Mehmet Sadık Tunç, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Çevre, Şehircilik İklim Değişikliği Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, İzmir Bölge Liman Başkanlığı, Ulusal Deniz Emniyeti Başkanlığı, Seyir Hidrografi ve Oşinografi Dairesi Başkanlığı, Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü ve Deniz Temiz Derneği yetkilileri katıldı.


“15 maddelik ‘İzmir Körfezi Acil Ve Kısa Vadeli Eylem Planı”


1- İzmir Büyükşehir Belediyesi, Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’ni mevzuata ve tekniğe uygun işletecek. Büyükşehir Belediyesi tesisin 4. fazını hizmete alacak. Tesisteki Sürekli Atıksu İzleme Sistemleri’ni (SAİS) aktif hale getirecek. By-Pass hattını kapatıp taşkın savağına (kapasite fazlası suyun deşarj edileceği alana) dönüştürecek. Taşkın savağını da SAİS ile izleyecek.


2- İzmir Büyükşehir Belediyesi, İç Körfez’e akan derelerde temizlik yapacak.


3-İzmir Körfezi’nde, tüm atık su ve yağmur suyu hatlarına yapılan bağlantılar Büyükşehir Belediyesi tarafından kontrol altına alınacak. Karasal ve gemi kaynaklı tüm deşarjlar Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından izlenecek ve denetimler sıkılaştırılacak.


4- Büyükşehir Belediyesi, Körfez’deki ana kuşaklama kanalı ve kollektörler başta olmak üzere tüm atık su hatlarında ve terfilerde temizlik, bakım onarım gibi iyileştirmeleri yapacak.


5-İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi (İZSU) “Atıksuların Kanalizasyon Şebekesine Deşarj Yönetmeliği”, karbon, azot ve fosfor parametrelerini de içerecek şekilde Bakanlık koordinesinde Büyükşehir Belediyesi tarafından revize edilecek.


6-Bakanlık, Körfez’deki kirliliğin izlenmesi amacıyla "Bulut Temelli Bilgi Paylaşım Sistemi”ni oluşturacak.


7-“Denizlerde Bütünleşik Kirlilik İzleme Programı” kapsamında İzmir Körfezi izleme ağı yine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından genişletilecek.


“Kısa vadeli eylem planı maddeleri”


8-İzmir Büyükşehir Belediyesi ve ilgili kurumlar Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’nin deşarj yerinin İç Körfez’e en az etkisi olacak şekilde Bilim Kurulu görüşleri doğrultusunda Büyükşehir Belediyesi ve Bakanlık koordinesiyle yeniden değerlendirilecek.


9-İç Körfez’e ulaşan derelerin rüsubat (tortu) ve sediment kontrolünün sağlanması amacıyla seki-eşik, tersip bendi ve bunun gibi sistemlerin değerlendirilerek uygun olanlar İzmir Büyükşehir Belediyesi ve DSİ Genel Müdürlüğü’nce hayata geçirilecek.


10-Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, “Denizlerde Bütünleşik Kirlilik İzleme Programı” kapsamında erken uyarı sistemlerinin Körfez için kullanılabilirliğini araştıracak.


11- Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ve İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Körfezi’nde dip çamuru temizliği yapılması durumunda ortaya çıkarılacak tarama malzemesinin çevresel yönetiminin değerlendirilmesini belirleyecek.


12- Tarım ve Orman Bakanlığı, Körfez’de deniz suyunu filtreleyebilecek deniz canlılarına yönelik yeni düzenlemeler yapacak.


13- Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Körfez’in ekosisteminin daha iyi anlaşılmasına yönelik araştırma ve izleme çalışmalarını başlatacak.


14- Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Bilim Kurulu, kirlilikle biyolojik mücadelede dereler ve denizin oksijenini artırmak için dünyada kabul görmüş örneklerin uygulanabilirliğini değerlendirecek.


15- Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı koordinesinde kamu kurum ve kuruluşları üniversite ve STK’lar, İzmir Körfezi’nin korunması, su verimliliği, deniz çöpleri vb. konularda farkındalığın artırılması amacıyla sürekli eğitim programları yürütecek.


“Balık ölümleriyle körfez alarm verdi”


Bakanlık, 22 Ağustos 2024’te İzmir Körfezi’nde meydana gelen toplu balık ölümleri, kirlilik ve kötü koku ile ilgili bölgede inceleme başlatmıştı. Deniz suyundan alınan numunelerin analizi sonucu balık ölümlerinin, sudaki sıcaklık artışı, kirlilik ve oksijen seviyesinin yetersizliğinden kaynaklandığı tespit edilmişti. Atık su kaynaklı amonyak miktarının olması gerekenden 50 kat daha fazla olduğu belirlenmişti. Körfez’de 6 miligram/litreye olması gereken oksijen seviyesinin ise 1,8; yer yer 0’a düştüğü tespit edilmişti. Yine 22-23 Ağustos 2024 tarihlerinde Çiğli Kentsel Atıksu Arıtma Tesisi ile Güneybatı Atıksu Arıtma Tesislerinde gerçekleştirilen denetimlerde “Çevre mevzuatında belirtilen standartların üzerinde” kirlilik taşıyan atık suyun İzmir Körfezi’ne deşarj ettikleri tespit edilmiş olup, İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü’ne 1 milyon 858 bin 610 TL idari ceza uygulandı. Sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunuldu.


“Bakan Kurum: İzmir Körfezi kaderine terk edilemez”


5 Eylül’de Körfez’de TÜBİTAK gemisiyle inceleme yapan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Körfez’in durumunu “can çekişiyor” sözleriyle anlatıp şöyle konuşmuştu: “Denizde oksijen kalmamıştır. Şu anda Körfezimizin bazı noktalarında yaşam kalmamıştır. Balıklarımız, oksijensiz kaldıkları için ölmüştür. Bugün derelerdeki su, ‘organik kirlilik’ açısından tarihin en kötü durumundadır. İzmir Körfezi’nin ekosistemi artık tamamen durma noktasına gelmiştir; Körfez ölmektedir. İzmir Körfezi, bugün yapıldığı gibi, kaderine terk edilemez.” (ME

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya ’Altın Eller’ Ömer Özkan ve Özlenen Özkan, nakil hastaları ve kendilerinin anlatıldığı belgeseli izledi Bu yıl 61’incisi düzenlenen Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde gösterimi gerçekleştirilen "Altın Eller” belgeselinin söyleşisi yapıldı. Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan ile eşi Prof. Dr. Ömer Özkan’ın nakil süreçlerini konu alan filmin galasına Özkan çiftinin nakil yaptığı hastalar da katıldı. Prof. Dr. Ömer Özkan, “Duygulandığım anlar oldu. İlk defa bu kadar büyük bir ölçüde bir aile gibi bir araya geldik” ifadelerini kullanırken, Prof. Dr. Özlenen Özkan, “Doktor olmanın en güzel tarafı dokunduğunuz hayatları karşınızda çok güzel bir şekilde görmek. Bunu sadece bu iş için yapıyorsunuz” dedi. Dünyadaki ilk kadavradan rahim naklini, Türkiye’deki ilk yüz ve çift kol naklini gerçekleştiren Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan ile eşi Prof. Dr. Ömer Özkan’ın nakil süreçlerinde yaşadıklarını konu alan, yönetmen Sevgi Hirschhauser tarafından çekilen ’Altın Eller’ isimli belgesel, Altın Portakal Film Festivali’nde izleyici karşısına çıktı. Atatürk Kültür Merkezi Perge Salonu’nda gösterilen belgesel sonrası gerçekleştirilen söyleşide filmin yönetmeni, belgeselde yer alan Prof. Dr. Ömer Özkan, Prof. Dr. Özlenen Özkan ve yüz, kol ve rahim nakli yapılan hastalar seyircilerin sorularını cevapladı. “Duygulandığım anlar oldu” Prof. Dr. Ömer Özkan, Akdeniz Üniversitesi Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu Organ Nakli Merkezi’nin birçok organın naklinin yapılabildiği dünyadaki tek merkez olduğunu kaydederek, rahim, kol, yüz nakli yaptığı hastaların filmin galasına katılımından haberi olmadığını ifade etti. Özkan, “Bana da sürpriz oldu, Sevgi Hanım organize etmiş. Hepsinin ayağına sağlık. Belgeselden bir proje olarak bahsetmek istemiyorum. Şu ortamı hiçbir şekilde böyle düşünmemiştim. Amatör sık sık yaptığımız hastane içinde tanıtımlardan bir tanesi gibi düşündüm. Bu kadar büyük ölçüde güzel bir proje olacağını düşünmemiştim. İlk defa bu kadar büyük bir ölçüde bir aile gibi bir araya geldik. Duygulandığım anlar oldu. Filmin tam halini ilk kez izledim” diye konuştu. “Bizim için çok büyük motivasyon oldu” Prof. Dr. Özlenen Özkan ise, belgeseli ilk kez izlediğini ve çok beğendiğini kaydederek, film sonrası hislerini şu şekilde paylaştı: “Çok güzel olmuş, torunlarımız olursa inşallah torunlarımıza nasıl bir dedeleri olduğunu göstermek adına çok güzel bir şey oldu. Duyguluydu. Yaşadıklarımızın 10’da biri diyebilirim. O zamana gelene kadar neler çekildi. Çok şahidim. 20 yıldır Ömer’i tanıyorum, o işe nasıl gönül verdiğini, hayatını ortaya koyduğunu o kadar iyi biliyorum ki bunu herkese gösterme fırsatını sağladığı için yönetmene çok teşekkür ediyorum. Kocaman bir aile olduk. Ben Ömer’e sahip olduğum için çok şanslıyım ama Antalya çok şanslı, Türkiye çok şanslı. İyi ki varsın hocam. Doktor olmanın en güzel tarafı dokunduğunuz hayatları karşınızda çok güzel bir şekilde görmek. Bunu sadece bu iş için yapıyorsunuz. Çocukken de doktor olmayı bunun için istiyordum, büyük ihtimal Ömer hoca için de öyledir. Bazı insanların kahramanları olmak çok özel bir şey, onu da Allah nasip etti. Hayatlarını düşündükleri zaman, çocuklarına baktıklarında Ömer Özkan ya da ben akıllarına geleceğim. Bizim için çok büyük motivasyon oldu.” Belgeselin yönetmeni Sevgi Hirschhauser ise, “Dünyanın tanıdığı iki değerli isim. Onlarla herkes proje çekmek için yarışa girmişti. ’Onlara ulaşmak çok zor, sen nasıl ulaşacaksın’ diyorlardı. Kendimi anlattım, bir festival yapmak istediğimi ve bunu dünyaya göstermek istediğimi anlattım. İkisi de beni dinledi, o kadar kişi içinde bir bağımsız sinemacı olarak görüntüleri bana emanet etmeleri beni çok gururlandırdı” ifadelerini kullandı. Filmin konusu Ulusal Belgesel Film Yarışması kategorisinde yer alan Altın Eller, 2011 yılında Prof. Dr. Ömer Özkan, Prof. Dr. Özlenen Özkan ve ekibi tarafından rahmi olmadan doğan Derya Sert’e dünyada ilk kez gerçekleştirilen ve literatüre giren, kadavradan alınarak yapılan ilk rahim nakli ve ardından doğan bebeğin benzersiz hikayesini konu alıyor. Ayrıca belgesel, Prof. Dr. Ömer Özkan tarafından yapılan Türkiye’nin ilk yüz ve ilk çift kol nakillerinin öyküsünü de ele alıyor.
Rize ÇAYKUR çayını bitiremeyen müstahsiller için süreyi uzattı Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü (ÇAYKUR), 3. sürgünde belirlenen dekar başına 750 kilogram yaş çay kotasını dolduramayan üreticiler için çay alım süresini 20 Ekim tarihine kadar uzattı. Fabrika müdür ve müdür yardımcıları ile ÇAYKUR binasında bir araya gelen ÇAYKUR Genel Müdürü Yusuf Ziya Alim, yaş çayda ÇAYKUR tarafından belirlenen kalite kriterleri çerçevesinde bitmesi beklenen çay sezonuna ilaveten 20 Ekim tarihine kadar alım yapmaya devam edeceklerini ve alımların fabrikalarda veya fabrikalar tarafından belirlenecek bir noktada yapılacağını açıkladı. “Her daim güvence olduğumuzu bu yıl da ortaya koymuş olacağız” ÇAYKUR tarafından yapılan açıklamada ise, “3. sürgün yaş çay döneminde kotayı dekar başına 750 kilogram gibi azami bir seviyeye çıkarmış ve üreticilerimize bu hususta beklentilerin de üzerinde bir alım garantisi sunmuş bulunmaktayız. Bu koşullar altında tüm üreticilerimize, yaş çayımızda belirlediğimiz kalite kriterleri çerçevesinde 20 Ekim tarihine kadar alım yapmaya devam edeceğimizi; alımların fabrikalarımızda veya fabrikalarımız tarafından belirlenecek noktada yapılacağını duyuruyoruz. 2024 yılı yaş çay sezonunu bu şekilde siz değerli üreticilerimizle birlikte el ele ve birlik içerisinde selametle nihayete erdirecek ve ÇAYKUR olarak sizler için her daim güvence olduğumuzu bu yıl da ortaya koymuş olacağız” ifadelerine yer verildi.